18 Haziran 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

18 Haziran 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No, 7 Yeni hükümdar, arz odasının sol Kirafındaki yuvarlak binek taşın - an yine atına binmiş... Üçüncü av- “Yu, kiler kovuşu ile hazine ko- Yüğu arasındaki dar yolu, lâle bah esini, hekimbaşı odasını ağır ağır Bişmiş., Üçüncü kapıdan çıkarak İkrar yalı köşkü iskelesine in- işti, Yirmi dört çifte, kuşlu saltanat Yığı, İskeleye getirilmişti. Ka- İ»ğin ön tarafında, kanatlarını aç- Mi$, altın yaldızlı bir kartal parlı- yda. Al çuha yelek ve köpük gi- beyaz hilâli bözden gömlek giy- olan kırk sekiz hamlacı, ayak- divan duruyordu. Kayığın kıç #afında, altın yaldızlı dört sütun 4 vinde, yine altın yaldızlı. beyzi * kubbe yükseliyordu. Bu kub- in kenarlarından, sütunların a- şina, kenarları altın sırma saçak- İtal kadifeden perdeler iniyordu. Sultan Aziz, bu kubbenin altına İmiş, çerçevesi som altın yaldızlı İN kumaşı Gvez rengi üzerine ren- k dallı geniş bir koltuğun ü- pe yerleşmişti. ine, hamlacıbaşı, kancaya daya- ik, bu mühteşem saltanat ka- "anın başını açmıştı. Ve yine: — Aaasli.. Diye, bağırmıştı, irk sekiz kürek, denize dalmış- şa, Kayığı #trafında, beyaz kö - kler halkalanmıştı. Ve o anda, 1 gemilerinin köpestelerin- kucak kucak O dumanlar İkselmiş., Cülüs topları, gürlemi- başlamıştı. * Ş ehzade Murat Efendi, bu top seslerini işitir işitmez ar - vi, , Yanamamış: > Babacığım. Babacığım... şe haykıra haykıra düşüp va- tL. > Allah aşkınıza beni bırakın... rtalık kararmıya başlarken, #4. Sultan Mecidin biruh cese- Ayata şilte ile bir sal içine yer- ir üzerine bir şal çekilmiş, eden gelen bir çatana ile Top ti, orayına geçirilmişti. Ertesi dilini Saadet odasının hâcet aş es! önünde gaslolunduktan N büyük merasimle, defnedi- bag nd, öğle vaktindenberi bir İh, vdarın vefatı, diğerinin cü- Bibi mühim bir hâdisenin de- ele akşamı eden İstanbul 4 © erkenden evlerine çekilmiş- yl şenlikleri bir gün sonra Ray atağı için, ortalık kararır ka- yeğ — tarafta birdenbire ses ilivermişti. a canlik bir gece idi. Beşiktaş an üzerine, sanki ağır ve Ak İ bir perde gerilmiş gibi idi. Maga namazı sıralarında Şev- Kadın, başında bir çatkı, saç Yay berişan, ağlamaktan gözleri Bibi şişmiş, koluna giren Sr ylunın arasında sürüklene Mi gelene Murat Efendinin odast- İki Miş. daha hAlA âinir buhran- ttriyen ve daha gözlerinin bir türlü dinmiyen oğlunu yakar teselli etmek istemişti. lt Murat Efendi, teselli ka- Vila, “cek vaziyette değildi. Hattâ kiş nin, kendisini avundurmak < Nİ ğslamım!, Ölüm, Allahın em İs ölünmez ki, hep bera Mağ lim. Kendini, niçin bey- ” Tükçe harap edersin? Rabbim, İN, pa sana ömürler ihsan et - Mygi Mirakıp gitti isa, seni de s2 N “erinde melül mahzun ter- iş va? Bugüne bugün, kos- Yeliahisin. Veliaht demek «Diy, * Sahibi devlet demektir. tiras... öörseene talan ÇIRASAN S 3 AYIM ZALİM İN URADIN HAYATI . Yazan: ZİYA ŞAKİR Cülüs Topları Muradı Tena Halde Korkutmuştu Kalfalar Murat Efendiye ancak mermerlikte yetişebildiler söylediği sözlere, Murat Efendi korka korka mukabele etmiş: Behey valde.. Biz, can kay- gusu çekeriz. Sen de daha hâlâ dev- let sahibi olmaktan bahseder du - rursun. Bu veliahtlik yüzünden babamın ettiklerini, amcam unut. muş mu, sanırsın? Hele gör, şu telâşe geçip te bir asude hal olsun. O zaman bizlere ne hakaretler e- decek.. Canımızdan nasıl bezdire- cektir. Çok şükür, subyan değiliz. Başımıza gelecek halleri, kâmilen biliriz.. İmdi, var.. höcrene çekil, istirahat eyle, bizde, derdimizi düşünelim. Diye, valdesini başından savıver mişti. Şevkefza Kadın da bunları bil- miyor değildi. Hattâ o, oğlundan daha ziyade telâş ve endişe içinde idi, Fakat, hem etrafındakilere za- af göstermemek, hem de oğluna te- lâş vermemek için nefsini cebre- derek metanet göstermekte idi. Şevkefza Kadının odadan çık- ması Üzerinden birkaç dakika ge çer geçmez, Murat Efendinin husu- si kalfalarından Dilberengiz, elin- de bir tepsi ile içeri girmişti. Tep- sideki konyak şişesile o bonbonla- rı, çikolataları, küçük ve zarif şe- killerde yapılmış çörekleri orta ma sasının üzerine sıralarken: — Aslanım!; Kendini daha ni- ce bir helâk edeceksin. Kerem bu- yurun. Bir iki kadeheik bir şeyler "için. Gamımız defolur. Diye söylenmişti. Mv Efendi, o kadar sevdi- ği ve tamamile hususiyet kesbettiği Dilberengize hiç bir ce- vap. vermemişti. Efendisine karşı derin bir sadakat besliyen genç ka- dın, hiçbir cevap alamayınca, ses- sizce geri geri çekilerek bir hayal gibi kapıdan kayıp gitmişti. O zamana kadar odanın kuytu bir köşesinde oturarak derin derin düşünen Hamit Efendi, ayağa kalk- mış. şişeden bir kadehe ağır ağır konyak akıtmış.. Murat Efendiye uzatarak: — Birader! Al, alışıksın. Hele iç şunu. Belki biraz teessürünü dağı- tırsın, Diye, mırıldanmıştı. Murat Efendi, hayatında ilk de- fa olarak kadehi elile itmişti. — Teşekkür ederim, birader. Ca nım, hiçbir şey istemiyor. Hem, &â- bahtanberi sen de burada benimle kavrulur, durursun. Var git, biraz istirahat et. Demişti. Hakikaten, Hamit Efendi de ser- sem bir halde idi. Vâkıâ, Murat E- fendi gibi meçhul bir korku içinde değildi. Çünkü Abdülâzizin anne si Pertevniyal kadın ile, çocuk ya- şındanberi arası çok iyi idi. Bu ka- dın, her nedense, Hamit Efendi. Yi son derecede sevmiş, bütün sa- ray kadınları arasında, » Perestu kadından sonra - bu öksüz şehza- deve kara ek ciddi ve samimi bir şefkat ve muhabbet göstermişti. Onun için Abdülhamit Efendinin kalbi amcasından kendisine hiçbir fenalık gelmiyeceğinden emindi. Fakat çok sevdiği babasının ölüm açısı, onu da ezmiş, perişan etmiş- ti... Dairesine çekilip, ıstırabile baş başa kalmayı o da arzu ediyordu. Lâkin, çok düşkün olduğu birade- ri Murat Efendiyi o derin teessür içinde bırakıp gidemiyordu. Hamit Efendi, yatsı ezanı oku- nuncıya kadar sabretmişti. Yalva- Tıp, yakararak Murat Efendiye bir kaç kadeh konyank içirmişti. Te- essürden ve biraz da içkiden artık tamamile sersemlemiş olan birade- rinden, derhal yatacağına dair söz aldıktan sonra, dairesine çekilmiş- ti. Fakat, Murat Efendinin odasın- dan çıkar çıkmaz, kapının önünde bekleşen Dilberengiz ve Aynifer kalfaları bir tarafa çekerek: (Devamı var) DENİZ SUYU Güneşin pek kızgın olduğu ze manlarda deniz suyu kendi ken- dine az çok ısınır. Fakat, bizim ik- Timlerimizde denizin tabii suyu ne kadar ısınsa ona sıcak su denile- mez. Denize girenler deniz suyu- nu dalma kendi vücutlerinden s0- uk bulurlar ve zaten bundan do- layı deniz içinde keyiflenirler. Ancak deniz suyu bir taraftan da çok tuzlu ve kaplıca suları gibi madenM bir sudur. Eskidenberi ba- zı hekimler, kaplıca sularının $1- cak olduğuna bakarak, deniz su- yu da ısıtılarak kaplıca suyu gihi vilendün sıcaklığından daha fazla bir derecede hararete çıkarılırsa 0- nun içindeki madenler deriden ceri daha kolaylıkla girer ve kana daha iyi gecerek vücude yarar di- ye düşünmüşlerdi. Halbuki, on, on beş yıldanheri yapılan tetkikler işin aksine oldu- ğunu isbat etmiştir. Deniz suyu 60- ğuk olunca icindeki tuzlar vücude daha kolaylıkla girerler. Deniz sn- yunun sıcaklığı vücudün içerisin- deki sıcaklığa yaklaştıkca tuzların ve başka madenlerin girmesi gilç- leşir, Bundan başka insanın derisinin üzerinde daima kolestesinli bir yağ tabakası vardır. Bayağı bir benyo i- çinde deniz suyu sıcak olduğu va kit bu tabakayı kolay kolay yara- rak geçemez. Halbuki denisin ta- bii suyu dalgalı olduğu için o dal galarla harekete gelen tuz ve ma- den kristalleri deri üzerine çarp- tıkça o yağ tabakasını kolaylıkla yararlar ve vlleut deniz suyundan daha sıcak oldukça kolaylıkla çeriye girerler. Demek oluyor ki, deniz suyunun tam tesir etmesi bir taraftan so » Zuk, bir taraftan da dalgalı olma- sma bağlıdır. Dalgasız, sakin bir denizin suyu daha az tesir ettiği ANLI > aa e re TAN EKONOMİ SANAYİ: amp ZIRAAT: imkii GUM uy Derilerimizin Yağmur Çilek Vasıfları PIYASA İİ tarlalarna : .Y. Tayin Ediliyor İktisat Vekâleti “derilerimizin hi- kemi ve kimyevi vaziyetlerini tesbit eden yeni bir nizamname hazırla maktadır. Kunduracılık, saraçlık sa- nâyiinde kullanılan ber nevi deri ve köselelerin ve muhtelif sanayide kul lanılan kayışların imali de bu nizam name hükümlerine tâbi tutulacak- tır. Derilerin ihtiva” edeceği su ve yağ nisbetleri, madeni milhler, ta- nin, izafi siklet, deri maddesi, azami ve asgari kalınlıkları gibi hususat ni zamname ile tesbit edilmiş buluna- caktır. Mühtelif dış ve iç deri piyasa larının istedikleri kalitelerin ba; nelerden ibaret olduğu vekâlet tâ fından alâkadar makamlardan sorul muştur, Türkiyeye Getirilecek Makineler İsviçrede Zincirli Raşel ve Triko- taâ tezgâhlarını ihtiva eden büyük bir fabrikanın sahibi bütün makine- lerini ve tesisatım Türkiyeye naklet mek İstediğini ve işletme sermayesi verebilecek bir Türk firma ile işti- rak arzusunda bulunduğunu Ticaret Odamza bildirmiştir. Bu firma İngiltere, Amerika, Fran #a, Belçika; Holandaya ihracat yap- maktadır. Margarin Yağı Talimatnamesi Margarin yağı imalâthaneleri hak kında hazırlanan talimatname alâ- kalı mehafilde ehemmiyetle karşı- lanmıştır, Bazı ecnebi Iktisadi teşek küller bu talimatnamenin tabını mü teakıp birer tanesinin kendilerine gönderilmesini Ticaret Odamızdan istemişlerdir. ek gn ERDEKTE: Kiraz Bayramı Yapıldı Erdek, (TAN) — Balikesir valisi Etem Aykutun da iştirakile kiraz bayramı yapılmıştır. Bu seneki bay- ram pek neşeli geçmiş, civardaki ada- lardan, Bandırma ve Gönenden ge- lenler çok olmuştur. ISITILINCA... yunun tesiri bir kat daha azalır. Bununla beraber, ısıtlmış deniz suyu, bayağı bir banyo içindede hiç tesirsiz kalmaz. Bir kere vücü dün hararetini düşürerek, tabii de- niz suyu gibi, insana bir serinlik | verir, Sonra, damarlardaki tansi- yonu biraz artırır. Bunların, insan sıcak deniz suyu içinde iken tesir- Teri olduğu gibi, banyodan çıktık- tan sonra da devam edecek tesirle- ri vardır: Sıcak deniz suyu idrar- daki azot miktarını azaltır, vücut- ten fosforun çok çıkmasına mâni olur, deriyi tenbih eder, bu suretle kân temizlenir, İnsanım istahını ar tırır ve vücude bir rahatlık verir. Tabii dikkat ettiniz, sıcak deniz suyunun bu tesirleri hic te yaba- na atılacak iyilikler değildir. Bu tam da, soğuk deniz hanyolarının siddetli tesirine dayanamıyan pek küçllk çocukların, sinirleri zayıf arın pek işlerine yaryacak sev lerdir. Hele fazla azot yahut fosfor çıkarmaktan şikâyeti olanlar sıcak deniz banyolarından çok istifade e- derler. Pek zayıf kansızlar, bavağı deniz banyosun, dayanamıyarak rahat - sıcak deniz hanyosun- dan fayda bulurlar. Sismanlar, $e- kerli hastalar da tabii deniz banyo suna dayanamazlar, sıcak deniz banyosu onlara da iyi gelir. Sıcak deniz suyu yüreği de kuvvetlen- dirdiği için, romatizmadan kalmış yürek hastalıklarma da fayda ve- rir, e Sıcak deniz"banyosunum bir iyi- liği de, bayağı deniz banvosu gibi mi munhasır kalmaması, bütün yıl içinde yapılabilmesidir. Ondan başka, sıcak deniz suyu ile banyo yapmak için mutlaka deniz kenarına gitmiye de lüzum yok - tur. Denizi kendi ayağına getir. mek ön belki bie beliğ emeslekildn Dün 12 bin kilo buğday satılmış- tır. Yumuşak buğdaylar 830 ku- ruştan sertler ise 5,20 kuruştan ve- rilmiştir. Kızılca buğdaylar 28 ku. ruştan Ziraat Bankasi malı olarak sa almıştar, ; Yirmi beş bin kilo kadar erpa 4,30 İŞ kuruştan, bir miktar çavdar 5,015 kuruştan, susam 14,30 kuruştan fın- dık İçi 50- 51 kuruştan verilmiştir Yeni kırkım keçi kılı kilosu 50-51 kuruştan tifük mal nevi dokuz bin kilo kadar kilosu 106 kuruştan sa - tılmıştır. Tam yağlı beysz peynirlerden 19 bin kilo 30.23-33.18 kuruştan, bir par kaşer peyniri 50.55 kuruş srasin- da ve yemeklik birinel nevi zeytin- yağı kilası 38-39 kuruştan satılmıştır. |a..saasaaaaasanaanaaasakaakkükekkekküiükkkkeee! SERGİLER : İzmir Fuarı Hazırlıkları İlerliyor İzmir Fuarı için şehrimizde yapı- lan hazırlıklar çok ilerlemiştir. İz- mirden. gelen malümata göre Fuar- kira ile tutulacak pavyonların miktarı bitmek üzeredir. Geniş mik- yasta iştirak etmek istiyecekler için yeniden pavyonlar yaptırılması lâ- am gelecektir. Bu sene şehrimizden İzmir Fuarına vâsi ölçüde iştirak e- dilmektedir. Dekorasyona Ehemmiyet Verilecek Sansyi Birliği bu sene sergiye işti rak edeceklrin dekorasyon bakımın- dan birer sanat eseri göstermelerini | temin etmiştir. Sergi için yerler dol- mak üzeredir. Birlik dekorasyon işi- ni #akkiyle tefkik etmek üzere bir jüri heyeti teşkil etmiştir. DIS TİCARET Heyet Bugün Geliyor Almanya ile yapılacak yeni tica- ret anlaşması için Berline gidecek olan heyet bugün şehrimize gelecek tir. Heyet şehrimizde tüccarlarımız la toplantılar yaparak yeni anlaşma için bunların mütalealarını dinliye. cektir. Heyetin Iki gün sonra Berli-| ne hareket edeceği ve ay sonundan | evvel müzakerelere başlanacağı ha: | ber alınmıştır. | | ! 17 - 6 - 18 İ ÇEKLER | | İ Acılış Kapanış | Londra m. cs | New-York 128.272 125.50 Paris 34025 351 Milâno 6505 6635 İ Cenevre 28768 28905 İ Amsterdam 005325 owas9 | İ Bersin 5068 o 508725 | Brüksel 212 214225İ | Atina 14 1105 i İ Sotya 15978 1545 | Prag 4368 4385 Madrid &.sa 6055 Varşova 20415. 20745 Budapeşte 282 2504 Bükreş 04315 00425 Belgrad 206 o 2875 | Yokohama 362925 26545 Stokholm 821725 122778 Moekova 2367 2786 PARALAR hip San ii İ İ Dolar İ İ üret $ | İ seke Pe. İ İ | rahimi İsviçre Pr, eva Florin : Kron Çek i Mark Deri Pengo ie İ Dinar İ Kron Tevec Zarar Verdi Evvelki gün yağan yağmurlardan çilek tarlalarının bazılarını su bas - mıştır. Bazı çilek tarlalarıda sert yağmurdan müteessir olmuştur. Dün çilek toplanamamış olduğun dan yerli çilekler kilo başına 5 —10 kuruş arasında pahalılaşmıştır. 3 Bin Ton Buğday Satıldı Son hafta içinde Ziraat Bankası- nın kendi stoklarından iç ve dış pi- yasalara satmiş olduğu yumuşak ve sert buğdayların miktarı üç bin tonu bulmuştur. ER LA BORSALARDA Satılan Hayvanlar Evvelki gün hayvan borsasında 252 beyaz karaman, 1202 dağlıç, 87 kıvırcık, 199 karayaka, 2791 - kuzu, 10 öküz, 8 inek, Zdana,2 boğa, 3 manda satılmış ve kesilmek üzere mezbahaya gönderilmiştir. Halde Dünkü Satışlar Bamya kilosu 25 — 27 kuruş. Ss- kız kabağı 3 — 4 kuruş. Çalı fasulye si 7 — 11 kuruş. Ayşekadın fasulyo- si 11 — 12 kuruş. Kir domatesi 12 — 14 kuruş. Bakla 1 — 1,50 kuruş. Ara ka 4 — 8 kuruş. Bezelye 5 — 6 ku- rüş, Semizotu 50 santim, 1 kuruş. Dolmalık biber 20 — 25 kuruş. Yer- li sivri biber 40 — 45 kuruş. Yaprak 8 — 11 kuruş. Sarmısak 250 —$ kuruş. Enginar adedi 2 — 5 kuruş. Patlı- can (Baş) 7 — 8 kuruş. Patlıcan (or- ta 4—5 kuruş. Pâtlcan (ufak) 2,50 — 3 kuruş. Hiyar 1 — 3 kuruş. Pancar demeti 2,50 — 3 kuruş. So gan 1 — 1,50 kuruş. Maydanoz 50 santim, 75 santim. Dereotu 50 san- tim, 75 santim. Nane 50 santim, 75 santim, Kiraz kilosu 10 — 26 kuruş. Can eriği 8 — 14 kurag” Türbe eriği 12-- 15 kuruş. Çilek yerli 89 —-45 kuruş, Çilek "eği 20 — 23 iiruş. Kayım" 15 — 25 kuruş. Zerdali 12 — 15 ku- ruş. Vişne 14 — 16 kuruş. Dut 5 — 10 kuruş. Karpuz adedi 80 — 60 kuruş. Ec- nebi limon 100 adedi 300 — 400 ku- Tuş. Kendine Beyhude yere eziyet ediyor. NEVROZİN varken ıstırab çekilir mi? Baş, diş ağrıları ve üşütmekten mütevellit bütün ağrı, sızı, sancılarla nezleye, romatizmaya karşı NEVROZİN kaşelerini alınız. 4 Icabmda günde 3 kaşe alı- nabilir.. İsmine dikkat. Taklidlerinden sakınınız. ve Nevrozin yerine başka bir marka verenleri şiddetle reddediniz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: