15 Haziran 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

15 Haziran 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

A vo se NV pe Efendinin çocukluk haya- bir sükünet içinde, hat- iü bek kasvetli bir surette geçmiş- İN Dudaklarında, günlerce tebes - “ünden eser bile görünmezdi. Hal Yuki yaşı, on beşi aştıktan sonra, *ödisine birdenbire bir neşe ve cet "liyet gelmişti. urat Efendi ise, çocukluk zamanında çok güler yüzlü, N ! sokulgan denilecek derecede sa- idi. Babası Sultan Mecit gibi, Ve uzun söylemeyi severdi. Fa İt takriben on üç yaşlarında hüm Malı bir hastalık geçirmişti. Haya - N âdeta tehlikeye girmişti. Sara” İn doktorlarından (Kız Mehmet Y), Sultan Azizin sevgili şehzade İ, pek güçlükle ölümün elinden Srtarabilmişti. İşte, bu hastalık- Na sonra, Murat, Efendiye bir dur Tinluk gelmiş.. Hüfizası da büsbü- arkana Ara sira neşeleniyordu. Muhttin- Mkilerte, tatlı tatlı konuşmıya haş- İorlu. Fakat biraz sonra, birden. #8 duruveriyor; neşesinin biran - Sönlip gittiği görülüyordu. Bu hal ekseriya, piyanonun ba- 4 geçtiği zamanda vâki olu- du. Büyük bir arzu ile, piyano- Yaklaşıyor... lezzetle, bi parça niya hazırlanıyordu. Fakat parmaklarını tuşlar üzerin Rezdirir gezdirmez; derkal si - Sr üieiünr Yiğriniin. hakları Gözleri, bir noktaya da- ağı, meçhül bir ” hğale sürüklenip gidiyordu. Son derecede zeki, hassas ve bil Sa oğluna karşı müfrit bir mu- İ “betle merbut olan (Şevkefza Sın), şehzadesinin bu durgun ve öğmum hallerini gözden kaçırmı * Onu oyalamak ve avutmak pa vasıtalara müracaat edi- iu, Murat Efendi, kadınları karşı ba gibi düşkünlük göstermiyor - « Gününün birçok saatlerini, Ynifer) ve (Dilberengiz) isminde Taşlıca kalfalarla geçiriyordu. N üçüktenberi beraber büyüdü - v fElârü) ismindeki genç saraylı, tamamile sehhar bir güzellik D ettiği halde, Murat Efendi karşı bile muhabbet ve te - İL izhar edemiyordu. İ ene Sehzadenin bu hall, Sultan İt sarayının kadınlarına pek > geliyordu Çünkü, o tarihte sa inlarının hemen hepsi zevk larını gölgede bırakacak dere Sezip eğlenmekte; bu yüzden İrçok dedikodulara sebebiyet #ektelerdi. Bunların arasında Yen Murat Efendinin, o ka - 4 nÇ ve bilhassa güzel olması- g dmen kadınlara karşı göster. ekingenlik, inanılır şeylerden vkerza Kadın Efendi de, oğ- Sel halinden derin bir endişe İN, İL Nihayet, sevgili evlâdı. Malerine inkişaf vermek için düşünmüş. Bandırmaya, Yâ, Adapazarına sureti “& adamlar göndererek, Syn ve körpe cariyeler va israf o ve sefshati yü. gbalk isyana hazırlanıyor.. © meclisler, komisyonlar 8k, dillere destan olan dedi Xx, Tihayet verecek çareler yi Hattâ, bu meclislerin aş: bizzat Sultan Mecit bile Yüzüne karşı söylenen Bözleri yaşarıyordu. # £ ehli idi. Şehrin, serbest, ÇIRASAN SARAYINDASBYIL ESİNCİ MURADIN HAYAT! Murat ve Abdülh Çocuklukları Nasıl Geçti İşte tam böyle bir zamanda, vali de sultana koşup gelmişler: (İlk gözdelik şerefini, (Leman) ismindeki kızın kazandığını tebşir) etmişlerdi. (1) o) Murat Efendi, hayatın en Jeziz zevk şarabını, bu kızın elinden tat muşta, Artık etrafında pervane gibi dö- nen, dolaşan kızların ateşli gözle- rindeki mânanın derinliğini anla- muşta, O zamana kadar, garip bir hicap ile bir türlü sokulganlık göstere- mediği - küçüklük arkadaşı - Elârâ günün birinde Murat Efendinin ağ- zından $U söğleri işitm Seni, pek çok, & Fakat hissiyatimi söylömeye cesa- ret edemiyordum. Ve arası çok geçmeden, ayni söz leri, (Reftarıdil) ismindeki saraylı ya da tekrar etmişti. Murat Efendinin mahremi esra- rı olan (Dilberengiz) kalfa, bu na- gibani inkişafın bütün safhalarını, günü gününe, saati saatine Şevkef- za Kadına bildiriyordu. Sultan Mecidin bu sevgili kadım, artık sevincinden kabma sığamıyor du. Murat Efendinin hususi dairesi, birdenbire şenlenivermişti. Hattâ a radan kısa bir zaman geçer geç- mez, bu neşeli hayata bir de çocuk sesi karışıvermişti. Bu da, Reftarı dil ismindeki gözdenin doğurduğu Salâhattin Efendi idi. Salâhattin Efendinin dünyaya gelmesi, hem Sultan Mecide, ve hem de Şevkefza Kadma, çılgınca bir sevinç vermişti, Fakat ne çare ki, bu sevinç çok uzun sürmemiş; Hünkâr artık kan kusmaya başlı- yarak verem döşeğine serilmişti. İztırap ile geçen birkaç aylık ha- yattan sonra da, - naklettiğimiz şe kilde - ölüp gitmişti, Cülüs topları atılırken... şte, yirmi senelik hayatı, bun dan ibaret olan Şehzade Mu »rat Efendi ile biraderi Hamit E- fendi başbaşa vererek; artık yağı tükenmiş bir kandil gibi sönmeye mahküm olan hayatlarına gözyaş- ları dökerlerken; veliaht dairesin dekiler de, büyük bir sevinç ve sü rur içindelerdi. Zaten Osmanlı saraylarının men fur âdetlerinden biri de bu idi. Her Saltanat tebeddülünde, bir taraf kan ağlarken, diğer taraf ikbal ve Saadet neşesile gülerdi. Saltanat hırsından başka hiç birşey düşün- miyen Osmanlı hânedanının efra- dı arasında da biribirlerine karşı zerre kadar şefkat, merhamet, mu- habbet, samimiyet eseri görülmez- di. Saltanat tebeddülünden menfa- âtlerini kaybedenler müstesna ol- ——— (1) İlerde harem kadınları ve hayatı hakkında mufassal maltmat vereceğiz. 1.5. TAN Yazan: ZİYA ŞAKİR amidin mak üzere, diğerleri derhal taht ve taç sahibi olün yeni hükümdarın etrafında toplanıverirlerdi. Taht ve saltanat uğrunda, baba evlâda. kardeşi, kardeşe. Evlât, babaya da ima rakip, dalma düşman ve dak ma ihanet hislerle mütehassisti. Çok tabildir ki saltanat hâneda- m arsında cari olan bu ezeli âdet, (aht) etrafına toplanmış olan sa- ray bendeğân ile hükümet erkân arasında da mevcut idi. Nitekim, şimdi Sultan Mecidin ölümünden - birçok hususi sebeplerle - mütees- sir olan serssker Rıza Paşa, ma- bevn dairesinde daha hâlâ gözvas- ları dökerken; Sadrüzam Kıbrıslı Emin Paşa ile kaptanı derya - ve, Damadı şehriyari - Mehmet Ali Pa şa da, veliaht Abdülâziz Efendinin huzuruna çıkarak : İC PİYASALAR: yemeaamanamasessanazssnese İSANAYİ ; Nebati Yağ GÜNLÜK İ Bir Kısım Küçük Fiyatları Birer PIYASA Fabrikaların Kuruş Arttı Mevsim itibariyle fazla istihlâk e- dilmiye başlanmış olan nebati yağla rın ekserisinde fiyatlar kilo başına birer kuruş kadar yükselmiştir. Yal nız ekstra zeytinyağları 43, birinci yemeklik zeytinyağları 40 kuruşa düştüğü halde sabunluk yağlar 34 kuruşa çıkmıştır. Tasfiyeli ayçiçeği yağı 45 — 46, haşhaş yağı 37 — 38, pamuk yağı 35, pişmiş bezir yağı 51 — 53 kuruştan satılmıştır. İstanbul Arpası Piyasaya Getirildi İstanbul mintakasının ilk mahsul arpası piyasamıza getirilmiş ve sa. tılmıştır. Getirilen ilk parti 500 ki-| Todur. Dökme olarak satılan bu ar. panın kilosu 4,30 kuruştan verilmiş tir. Haftanın Fındık Satışı Son günlere kadar satış fiyatları yükselen iç tombul fındıklarımız Gi restin Trabzon piyasalarında 54 ku- ruşa ve şehrimiz piyasasında 52 53 kuruşa kadar satılmaktadır. Bu hafta iç fındık ihracatı artmış ola- caktır. Sivri kabuklu fındıklar 19 — 31 kuruş arasındadır Halde Dünkü Satışlar Bamya kilosu 40 — 45. Sakız kaba #15 — 6. Yer fasulyesi 7 — 8. Çalı fasulyesi 10 — 13. Ayşekadın fasul- ye 12 — 13. Kır domatesi 15 — 17. Bakla 1 — 1,50. Araka 350 — 4. Be- zelye 5 — 6. Semizotu 1 — 1,50. Dol malık biber. 30 — 35. Sivri biber 22 — 26. Yaprak 9 — 12. Sarmısak 380—4 Enginar tanesi 2 — 5. Patlıcan or- Marul 4 — 1.50, Pancar demeti 2.50 — 3.50. Soğan 1.25 — 150, Maydanoz 50 — 75. De- rentu 50 5x s0 Kiraz kilosu 10 — 23. Can eriği 8 — 12. Türbe eriği 10 — 16. Çilek yerli 30 — 40. Çilek ereğli 15 — 20. Kayısı 15 — 35. Şeftali 25 — 50. Karpuz tanesi 60 — 65. Ecnebi (Devamı var) limon 100 adedi 300 — 400. Hapisaneden Gelen Mektup Okuyucularımızdan, bu yazıların muharririne sık sık mektuplar ge- lir. En çoğu bayanlardandır. Kimi- si zayıflamak ister, kimisi şişman- lamak. Daha ziyadesi saçlarının dö- külmesinden şikâyet ederler. Br kek okuyucularımız arasında da sağlığı een türlü seyler soran. lar vardır. Bazısı da bilemediğim teyleri sorar: Birisi, komşunun sa- rı saçlı ve mavi gözlü güzel kızına sevgisini haber verebilmek için benden akıl danışıyordu. Ancak, şimdiye kadar hiçbir ha- pishaneden mektup gelmemişti. 0- nun İçin, geçen hafta aldığım mek. tuplar arasında, hir de İstanbula u- zak bir yerde bir hapishanede ya- tan ve genç olduğunu bildiren hir okuyucudan mektup çıkması ilkin beni şaşırttı. Fakat okuduktan son- ra, bu mektup beni iki kat sevin. dirdi, Bir kere, bu genç okuynennun her ne sebepten olursa olsun mah- küm olarak hapse girince yeis ge- tirip, sağlığını unutmaması, ken- dini - hapishanedekilerden bazıla- rının yaptıkları gibi - birakıver. memesi memnun edecek bir şeydir. © hapishanede iken sağlığını ka; betmemek için nasıl beslenmesi, Basıl hareket etmesi lâzım olduğu nu sonra genc, cemiyete faydalı bir adam olmaktan umudunu kesme- MİŞ enteresan bir insan deme! Bundan dolayı mektubuna cevap yazmayı bir vazife saydım. Bu ya- 7 okuyucularımızdan pek azına a- lâka verirse de, bir günü hiç te baya İı bir mahktim olmıyan bu gence tahsis ettiğim için mazur görürsü- müz, kendisin - Bu genç den bire onun, faydalı bir adam almaktan umudunu kestirmiyen ha pishane idaresini tebrik etmek lâ. zımdır. Herhangi bir adamı hapis- haneye tan, onun serbest ha reketine müsaade etmemekten mak. sat, şüphesiz, onu daha iyi İnsan yapmıya çalışmaktır. Nerede oldu- ğunu yazmıya, okuyucumuzun ba- na salâhiyet vermediği bu hapisha- ne İdaresi o maksadı temin eyledi. ğinden dolayı yürekten tebrik edil- miye değer. Zaten o müessese ne- rede olursa olsun memlekette el- bette tek; değildir. Ayni cinsten müesseselerden birinin iyiliği, hep- si bir yere bağlı bulununca, öteki- lerin de iş ne delâlet eder, Bir memlekette hapishaneleri iyiliği de o memlekette medeniyetin iler- lemiş olduğunu gösterir. Bundan dolayı da iftihar ederiz. Genç okuyucu nasıl beslenmesi lâzım olduğunu sorduğuna göre, bulunduğu yerde yemeğini kendi. si istediği gibi temin ediyor demek- tir. O halde yemek bakımından, kendisinin orada veya dışarda yasa- masının farkı ancak kalorilerin mik tarındadır, yemeklerin cinsinde değil, İnseana lüzumlu olan kalorilerin en çoğu vücudündeki uzuvların iş- lemesi içindir. Bu bakımdan ken- disi için fark pek azdır. Daha e- hemmiyetli fark bulunduğu yerde çalışıp çalışmadığına göre olur, Ça- ak ayni işi gö- olamaz. Ken- iyi tütan milesse. “ede kabiliyetine gt göre, çalısmadan Atıl halde kaldığı da hiç tahmin ©- dilemez. Yemekle beraher, dikkat edile- cek şey temizliktir. Kapalı kalmak İnsanı temizlikte ihmal etmiye gö- türür, Halbuki öyle yerde sağlığa en ziyade zarar verecek şey vücu- dün dalma temiz olmamasıdır. Onun için, herkes gibi, türlü tür- Tü, et, yağ, sebze, şeker, yemiş ye. mek ve sık sık yıkanmak. mümkün ise, ber gün su dökünmek tavsi- yesi. Ondan sonra da, hayırlisile ya- kında serbest hayata kavuşması te- mennisi, ta boy. 10 — 11. Hıyar 1.26 — 3, Ziraat Bankası yumuşak buğday- lardan altı pertide ceman 236 bin ki. Ioluk buğday satmış ve kilosunu çav. dar nisbetleri 4-12 olduğu halde 5.28 kuruşa vermiştir. Bu buğdaylar için. de doksan üç bin kiloru Kütahyanın Sünler cinsi ile Ilgin ve Kütahyanın kızılca buğdayları bulunmaktadır. * Mersinin yeni mahsul sert buğday- larından elli bin kiloluk bir parti İs- tanbul teslimi olarak 5,05 kuruştan ve Ziraat Bankasının Samsun malla. rından yüz elli bin kiloluk bir parti sert buğday kilosu 5,30 kuruştan sa- almıştır, * Anadolu arpası 4,25 kuruşlar, a- rı mısırlar 4,30 ve beyaz mısırlar 4.15 kuruştan, beyaz peynirler tam yağ. 4 olarak 3022 - 3313 kuruştan, Ütük malı cinsi 109 kuruştan satıl- muştır. Kabuklu cevizlerin kilosuna on kuruş verilmiştir. * Dün şehrimiz piyasasına 30500 ki İo tiftik, 19 bin kilo beyaz peyni bin 500 kilo kuru fasulye, 22 bin ki- lo kuş yemi, 34 bin kilo pirina yağı, yedi bim kilo kaşer gelmiş, henüz sa- tılmamıştır. İ GÜNLÜK Dikiz re Esnaf Dispanseri İçin Yeni Tesisat Esnaf birliklerinin verdiği tahsi- satla açılan yeni dispanser için 1500 liraya elektrikli bir ameliyat masa- sı ve diğer muhtelif âletler alınmış tır. Masa ve âletler bu ayın sonunda yerlerine konulmuş olacaktır. X Ticaret Odası Umumi Meclisi bugün toplanacaktır. Meclis büdeeye alt bazı işler ve bazı tanmül mesele- leri, etrefinda konuşmalar yapacak- ir. İstanbul karabiyo müdürü B. Sa- ih, Maliye Vekâletince Ankaraya çağrılmıştır. B. Salih, şehrimiz kam. biyo muameleleri hakkında Vekâlete izahat verecek ve döviz işleri hakkın , İda yeni talimat alacaktır. ——— İZMİRDE : ii İşçiler Miting Yapacaklar İzmir, (TAN) — Şehrimiz işe ve esraf kurumlarına mensup kırk bin kişi, İş Kanununun tatbikine başla» nılması yıl dönümü olan 15 Haziran da Cümhuriyet meydanında bir mi- ting yapacaklardır. (BORSA İ ! 13.8.978 | ÇEKLER Tendra 625 i Nevyork 125.8425 Paris z İ Milâne i Cenevre 28.8235 İ Amsterd, 68.715 j Berlin 50.71 Brüksel 2136 | Atina 11425 | Sofya 15425 Prag 43775 | Madrid 18225 Varşova 2.10 Budapeşte 25 4 Bükreş 004 Belgrad 281 2 | Yokohama 2541 30.2925 Stokholm 32225 32.1225) Maskova 23.745 261 : PARALAR Aliş Sotm ; İ eren | İ Dolar i İ cüret İ İ Beleike Pe, £ | İ Drahmi £ İ İ tevtere Pe z İ era a i Florin 5 İ Kron Çek ş Mark g Zes z e : | Ley â | Dinar Krom Tevsç £ | ee Vergisi iniyor İki haftadanberi Ankarada bulun- makta olar Sanayi Birliği Umumi Kâtibi Halit Güleryüz, şehrimize dönmüştür. Halit Güleryüz, İktısat ve Maliye Vekâletlerile temaslarda bulunarak sanaylin bazı şubelerine ait muamele ve istihlik vergileri hakkında istenilen izahatı vermiş tir. İktisat Vekâletince hazırlanan ve Maliye Vekâletince de kabul edil- miş bulunan kanun projeleri Millet Meclisine gönderilmiştir. Bu kanun. ların bu içtima devresinde çıkarıla- cağı ümit edilmektedir. Anlaşıldığına göre, bazı fabrikela- rın bir kısım vergileri indirilecek, küçük ve beş beygirden az kuvvetle çalışan deri imelâthaneleri vergi ile mükellef tutulacaklardır. Kauçuk- tan yapılan her nevi eşya ve mamu- Iâtı hazırlıyan fabrika ve imalâtha- nelerin, çukulatadan yapılan muhte- lif mamulât ve bakırdan yapılar her nevi eşya İmalâthanelerile senede is amm mma. > | tihlâk vergisi yekünu 10 — 15 bin li- râ tutan imalâthane ve fabrikaların ve sanayide muharrik kuvvet olarak sarfolunan elektrikten alınan istih- lâk vergisinin kaldırılması kararlaş- tarılmaştır, Fabrikatörler, Ankaraya Bir Heyet Gönderiyorlar Yerli nebati maddelerden yağ çı- karan fabrikatörler bu hafta içinde Ankaraya bir beyet göndermiye ka- rar vermişlerdir. Heyet Maliye ve İktisat Vekâletlerile temas ederek yağ tasfiyehanelerinden alınmakta olan muamele vergisinin kaldırıl- masını istiyecektir. Teşviki Sanayi kanununa göre, nebati maddelerden yağ İstihsal eden tasirhaneler mua- mele vergisinden İstisna edilmiştir... Halbuki ayni kanunda “ tasfiyehane- ler hakkında hiçbir Kayit olmadığı için vergi daireleri bu müesseseler. den muamele vergisi almaktadır. Fabrikacılık işlerini yakından takip edenlere göre, nebati yağ istihsal e- den fabrikaların işlediği maddeler tasirhanelerden geçtikten sonra tas- fiye edilir. Tasfiye işi tasfiyehaneler de yapılır. Bu iş yapılmazsa elde « dilecek yağ istenildiği safiyette ola maz. Kanun yapılırken her nasılsa bu nokta gözden kaçmış ve maddeye girmemiştir. Fabrikatörler bu mesö- leyi bütün vüzuhu ile alâkadarlara anlatacaklar ve muamele vergisinin tasirhanelerde olduğu gibi tasfiyeha nelerden de kaldırılmasını diliyecek lerdir. SÖĞÜTTE : . Bir Kadını Balta Ile öldürdüler Söğüt, (TAN) — Esri köyünde fe- ci bir cinayet işlenilmiştir. * Aralarında çıkan fidan kavgasın- dan bir senedenberi biribirlerine kin besledikleri anlaşılan Mehmet Ali isminde biri, komşusu Memişin çocuğunu döğmiye başlamıştır. Me- #mişin karısı yetişip evlâdını kurtar. mak istemiş, Mehmet Aliye taş ta atmıştır. Taşlardan başı yarılan Meh met Ali, elindeki baltayı kadının ka fasına indirmiştir. Bu darbenin tesi riyle kafatası “kemikleri parçalanan ve beyni dışarıya fırliyan kadın Iki gün yaşıyabilmiştir. Ayni ölümlü kavgaya başkaları da müdahele et- miş ve dört kişi daha yaralanmıştır. Ağaçtan Düştü ve Öldü Söğüt, (TAN) — Benli namile ma- ruf aileden Pembe isminde 70 yaşın- da fakir bir kadın, nafakasını temin için ücret mukabilinde meyvasını toplamak maksadile çıktığı on metre yüksekliğindeki kiraz ağacından t6- pe ağağı düşmüş ve ölmüştür. X Söğüt, (TAN) — Bilecik vilâye ti muhacir iskân: sahalarından çıka- rılmış, Söğüt iskân memurunun da vazifesine nihayet verilmistir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: