15-6-938 7 Sinanın ilk muazzam eseri olan Şehzade medresesi, bugün işte böyle bir harabe halindedir. Şehzade Camii Vakfiyesi Vaktile Kanuninin Çok Zengin İratlar Vak- fettiği Bu Cami Bugün Perişan Bir Haldedir. akfiyeler en kuvvetli veen güvenilir tarih vesikaları- dır. Bunlar taranılırsa hazırlanmak ta olan dil kamusumuza epeyce ma teryal verilmiş olur. Milli tarihimiz tedvin edilirken de bunlardan isti- fade etmek lâzımdır. Bu ana kay- naklar şimdiye kadar ihmal edil. miş, hiç bir âlimimizin, tarihçimi- zin nazarına çarpmamıştır. Ömrü dört asrı aşan Şehzade manzumesinin vakfiyesi irfan, içti- mai yardım, eski köylerin adları, İstanbulun ve muhtelif yurt parça- larının topoğrafik tarihi bakımın. dan fevkalâde kıymetli bir eserdir. Kanuni sevdiği şehzadesi için Üstad Sinana yaptırdığı cami, tür- be, medrese, imarethane ve tabha- nelerde her gün 327 insana muhte- lif vazifeler vermiş ve gelirleri bu manzumenin idare ve idamesine sarfedilmek üzere de Rumeli tara- fında bir aşhsne, 3 hamam, 4 de- Birmen, 1 saray, 2 bostan, 3 mez- Taa, 7 çiftlik, 1 çayır, 60 köy, ada- ardan kö nadati bee rl e miştir, M anzumenin bugünkü feci du- rumunu tetkik etmeden ev- vel zengin gelirlerini gözden geçir- mek, tenkitlerimizde yerden göğe kadar haklı olduğumuzu göstere- "cektir. Bu manzumenin evkafından Nevrekopta kalan üç köyden başkası hâlâ yurdumuzun sınırları içihde- dir. Şimdi bunları görelim, Ka- nuni Rumeli tarafında şunları vak- İetmiştir: Eyüp haslık kadılığına bağlı Ka- #ımpaşada çifte ve Küçükçekmece de tek hamam, Kâğrthanede Elâ- yöz değirmeni, Büyükderede iki göz değirmen ve İbrahimpaşa s0- Tayı adiyle meşhur muhteşem bir #aray ve civarında iki böstan, Bü- Yükdere köyünün tamamı, Sarıali, Ormanlı, Uğurlu, Bostancılı köyle ri, Silivride Tahir Fakih, Sogaz, Arnavutlar, Gölbaşı (diğer adiyle Belgrad), Depeviranı, Macaran, Hırvatlar, Dilkü, Celebler, Küçük Kılıçlı (diğer adıyle İnviranı), E- Mminhanlı, Hisarbeyli köyleri, Ta- hir Fakih köyünde bir göz değir- Men, Çorlu kazasında Jengerli, Pinarbeyli, Köpekli, Isacı, Sar- lar, Tatarveti, Aslanlar, Muratlı ilerile Tatarveli ve Denberek Mezraaları, Pınarhisar kazasın- da Bedir, Kurcalı ve Vize kazasın- da Aşıklümuza, Çavuşlu, Büyükkur uş, Küçük Kurtulmuş, Mezid- Wi, Gökdepe köylerile Yeniçeri Mu Yadlü mezraası, Ipsala kazasında Baragı, Bııklı köyleri, Çirmen ka Hasbeylü, Salurlar, Sari Yar, Yenice, Oğuzhanlı, Köse Ev- , Deli Jlyaslü, Koyunlu, Ta- Var Ahmetlü (diğer adiyle Mihail), ui, Alemdarlü, Onluk Hacısı, Yundalanı, Hayreddinli, Sur Oba- W köyleri ve 1500 dönüm miktarı yır, Nevrekop kazasında Viz- ME Niştene, Baratin köyleri. Vakfiye, gelirleri tesçil eden inci Kısmını adalara tahsis et- Miştir. Bunları da aşağıya sıralı- Marmara adasında Burgos, Gali Yİ Gemyanda, Malatya, Tatrago- “, Afton, Ravaytic, Kılazak, Pras- İV adil dokuz köyü, Tavşanlıadası bulunan Gori, Midiltâ, Bul YAZAN: brahim Hakkı Konyalı MAİ Şehzade camii içinde Mimar Sinanın eserlerinden Sadrazam Rüstem Paşa türbesinin revakları yıkılmış ve di- rekleri sırıtmıştır. gar, istoma, Holye adlı beş koyu »- le, Arapadası Foşa ve Arap adlı iki köyü ile; Mir Ali - Imrali içindeki Midillâ, Arnavut, Hızır, Ilyas adlı üç köyü ile; Kobalı ceziresi kendi adındaki köyü ile; Kapıdağı şibihcı giresi üstündeki Diragonda, Mirek, Vati, Rodye, Bireme, Kastil, Şahin Bercos, adlı on üç köyü ile; Kınalı- ada kendi işmindeki köyü ile; Ki- zılada üstündeki Romiyan, Sırf yan ve Karye adl üç köyü ile; Burgazadası kendi ismindeki tek köyü ile, Heybeli tek köyü ile, anuni üçüncü kısımda Ana- K doludaki vakıflarım say» maktadır. Onlar da şunlardır: Gebze kazasında Maltepe ve Ak- kilise köyleri, Aydın livasının Sart kazasinda Ahmetbeyli, bu kazanın Susındığı adlı nehri üzerinde bulu nan bir çeltiklik, Berki kazasının Gülşen o nahiyesinde (Kılavuz çiftliği ve Aya Siler, Bal çıkhavlı, © Akçapınar, © Gergi (diğer adiyle Çatma) OSandi köyleri, Çeşme kazasında Ürkmez köyü, Bolvada Yenişehir kasabası, Kestel kazasında Talıca, Mezirgen deresi köyleri, Güzelhisar kâzasın- da Tavliye köyünün sınırları için- deki Mescitlü, Menteşebayırı, Kızıl ca, Yaşköprü, Kökçekiriş, Kızıl yer, Bakla, Hayrettin, Uzundere, Köklücedere, adli on köy ve Kürkçü mezraası; Ayasluğ kazasın da Demircili, Çanlı, Hortina adlı üç köy ile Kemal çiftliği şöhretli üç çiftlik, ve Ayasluğda Tut lima- ni ve Sazlidere köyleri, Mihaliçte Yenice köyü, Bigada Akkerman ve Sirfiyan adh iki köy, Vakfiyenin 89 uncu yapra- Handan itibaren Kanuninin Filda- mı mahallesindeki sübyan mekte- binin ve 95 inci yaprağından iti- baren de Şehzade medresesine vak fettiği kitapların tesçilleri vardır. Bunlar ayrı syrı ve zeyil birer vakfiye halindedirler. imdi camii gezelim. Mabe- Ş din Şehzadebaşı tramvay caddesine açılan avlu kapısından giriyoruz. Solumuzda narin mer- mer sütunların yükseldiği mini nini bir ravakin altında harap bir kapı görüyoruz. Üstünde şair Ha- şiminin on iki mısralık bir tarih kitabesi var. Şu: Dedi ey Haşimi tarihi fevtin hâtifi kudsi İlâhi eylesin mesken cenanı Mus- tafa Paşa 1020 (1) Mısralarından burasının 1020 H. tarihinde öldürülen Destari Mustafa Paşanın'türbesi olduğu- nu öğreniyoruz. Kapısında küçük bir kilit var. Kayyum Ziya; için- de geceleri iki genç yatıyor, diyor. Gözümü pencere aralığına uydu- rarak baktım. Duvarlarından en güzel çinilerin renk ve çiçek ihti- şamı fışkırdığını gördüm. Türbe kapısının iki tarafındaki düvar- lar da vaktile en iyi çinilerle kap- Mı idi. Izleri de hâlâ duruyor. Fa- kat hırsız ve insafsız eller bir ta- mesini bile bırakmamış. Ahmet 1. devrinin en iyi çini örneklerini saklıyan türbeyi bekâr pansiyo- nu yapmak kalan çinilerin de a- şırılmasına yol açmak demek de- gil midi Şimdi Sâinin Tezkiretülbünyan- da yaratıcısı koca Sinanın ağzın- dan; “ .. kubabları deryayı Teta- fetin kubabları gibi baş getür- dü, Ve mülevven kemerleri kav sikuzah gibi âstlmana piveste ol. du. Dikilmiş sanmanız mermer direk- lerdir hariminde Temaşa etmiye durinuş nice servi- semen sima (2) * ... İki minaresi güya bir pi- ri rüşen zamir önünde kıyama gelmiş iki kıyamet kad Civani ziba gibi makamı hizmette ber. paidi., Şeklinde tasvir ettiği mabedin sağ kapısının ve minaresinin önün- deyiz. Evliya Çelebimiz de bu ma bedi tasvir ederken! “Orta kubbei âlisi eflike ka- dar ser çekmiş bir kâsci nilgün kubbei minadır.... Bu camiin yemnü yesarındaki ikişer şere feli iki minarenin İslâmbul, Bursa ve Edirpede misilleri bün yat olunmamıştır. Öyle münak- kaş ve ibretnümün minareler. dir ki koca mimar bu minare- lerde ve camide yedi tulâyı mi- marisini ayan etmiştir. Her mi- nare on sekiz hane küşe tarho- Tunmuştur. (3), inanın göklerin kavsi kuzah renk ve şekillerini kemer. lerinde yarattığı mabedin bugün- kü hali yürekler acısıdır. Renkleri uçmuş, kemerlerinde de yıkılma tehlikeleri başgöstermiştir. Sat hında hendesenin en zor şekilleri. ni yaşatan minarenin temel taşla- ri patlamış. Avlunun yan maksu- resinin süvelerine sakın elinizle dokunmayınız yıkılacak ve düşe eek taş enkazı altında kalırsınız. Her gün yabanct seyyahların ta- TAN |tur. İmuhakemesini yapmış ve mahkümi- İgörmediği için beraet İmusunu ku İmi Smittir. Bundan başka Londra te- |tında ve yerde | mütemadiyen Şu Garip Dünyada: Bir Amerikalı Çocuğunu Arıyor Amerikada son zamanlar - da çocuk hır - sızlıkları gene alıp yürümüş - tür, Marey Zevin is minde zengin bir avukatın küçük oğ- Tu, iki ay evvel Nevyorkta ansızın ortadan kaybolmuştur. Avukat, o gün den başlıyarak gazetelere devamlı Mânlar vermiş, çocuğunun sağ bu - lunduğunu delillerle isbat edecek 0- lana 3 milyon frank, ölü olduğu ha- berini getirene de 500 bin frank ve- receğini ilân etmiştir. Fakat, bugüne kadar çocuk hak- kında hiçbir haber alınamamıştır. Zengin avukat, şimdi ne yapacağını şaşırmış vaziyette imiş. * Babasını öldüren çocuk serbest Seylân adası- nın OKolembo şehrinde 70 lik bir ihtiyar 100 yaşındaki baba sini öldürmüş - tür. Polisin tah i kikatı, asırlık-maktulün, “kadınlar4 karşı fazla zâfı olduğunu, sile şere- fini lekelediği için de oğlu tarafın - dan öldürüldüğünü ortaya koymuş- İşin daha garip tarafı şudur: Mahalli mahkeme, baba katilinin yetini icap ettirecek hiçbi sebep kararı ver- miş. Babasını öldürerek ailenin na- an oğlu, şimdi ser - aş. bestçe geziyor * Londradaki telefon aboneleri Londra tele » fon merkezin - de 600.000 a - bonenin adresi | vardır. Hunlar. dan bep bin ta- nesinin sile is lefon merkezinde 1000 abonenin is- mi Cons, 700 ünün alle İsmi Haris ve 300 kişinin de aile isimleri Kuktur. * Hayvanların kırdıkları sürat rekorları Havada, de - nizde, deniz al- sürat rekorları kırılmaktadır, fa kat hayvanla: - rın kendi kuvvetlerile okatetrikleri mesafe, tetkik "edilecek olursa, in sanların kırdıkları rekorlara bayret etmemek lâzımdır. Balıklar saatte 50-60 kilometre me safe ketediyorlar. Karaca gibi hây - vanlar saatte 90 kilometreden 112 kilometreye kadar yol alıyorler Kar taların sürati 289 kilometredir. Si nekler saatte 1,315 kilometre mesa- feye kadar uçuyorlar * Zil sesinden korhran aslan Hayrabi'de memur , olan Frank Hiltan, merkezi Afri- kada sik orman larda bır seya- hate çıkmıştır. Ormanda ansızın önüne bir aslan çıkmıştır. Vahşi hayvan üzerine atıl- mak üzere iken Frank, hiç kuvvei mâneviyesini bozmamıştır. Cesur sey yah, bisikletinin zilini çalmıya baş- layınca aslan zilin sesinden korkup kaçmıştır. vaf ettikleri bu mabedin daha ka- pısından girmeden gözümüze çar. pan bu perişanlık bir yüz karası- dır. Tlgilileri derhal vazifeye ça- Hiriyorüm. Vaktimiz kalmadı. Baş ka bir yazımda mabedi gezmeye devam ederiz. (i) Hadikatülcevami, etlt: 1, eeğfa: 15 (2) Terkeretülbünyan, sayfa: 28, (3) Evliya Çelebi seyahatnamesi, cilt: 1, sayfa; 164, ı az İcra Dairesind Bir Muamele Nasıl Takip Edilir ? undan bir müddet evvel Leyman isimli İsviçreli meşhur bir mütehassıs icra işlerimiz üzerinde tetkikat yapmış ve icra muamelelerinin en iyi bizde yürütüldüğünü ve bu iti- barla mevcut şekil üzerinde tadilât yapmanın lüzumsuz oldu- Zunu söylemişti. Mütehassıs M. Leyman'dan sonra bu işi, bir mütehassıs gö- züyle değil, alelâde bir iş sahibi sıfatile bir de biz tetkik etmek istedik. Bu işe memur ettiğimiz muharririmiz tetkiklerini şöy- le anlatıyor: İstanbulun en kalabalık iş yeri ö- lan icra dairelerinde günlerce ter döktükten sonra vardığım Detiço şu oldu ki, birkaç sene avukatlık etmiyen bir adam, hattâ hukuk me zunu dahi olsa, icrada, yanılmadan şaşırmadan bir iş takip edemez. Mu amele o kadar uzun,"çâpraşik ve İ- çinden çıkılmaz bir haldedir. İcraya işi düşen bir adam ne ya- par, muamele kaç safhadan geçer ve nasıl tamamlanır? Yazıyı oku- miya devam edenler bu sus'lerin cevaplarını bulacaklar ve bn su - retle bir de icra rehberi edinmiş o- lacaklardır. Farzediniz ki, birisinden 200 li- ra alacağınız vardır, Borçlu parayı vermiyor ve icraya müracaata mec buriyeti hâsıl oluyor. Evvelâ icra dairesine hitaben bir takip telebi ve borçluya hitaben de bir ödeme emri dolduruuk lâ- gımdır. Bunların ikisi de matbu - dur ve yüzer paraya satılır. Takip talebine 16, ödeme emrine 10 ku- Fuşluk pul yapıştırılır. Bunlardan başka, eğer borç bir kira mukavele sinden veya buna benzer bir muka- veleden doğmuş ise ayrıca bu kun turatın da bir sureti çıkarılarak ö- deme emri ile borçluya gönderil- mek üzere evraka raptedilir. Bu su ret te 30 kuruşluk pula tâbidir. Hazırlanan bu kâğıtlar icra rel- sine götü: tarafından içra dairelerinden birine hayale 6- dilir. B uraya kadar işte sıkıntılı bir taraf yoktur. Fakat işinizin havale edildiği daireye gelince, kar şılaştığınız kalabalık derhal açık gözlük tarafınızı harekete getirir. Eğer usul ve nizama riayet etmek isterseniz, bir gün, iki gün, niha- yet bir hafta da bekleseniz, icra me mürunun yüzünü göremezsiniz, E- linde evrakı ile bekliyen vatandaş- lar o kadar çoktur ve hepsi de çok haklı olarak başkalarının sira hak- kını yemek için en küçük fırsat - tan istifade etmekte gecikmezler, İcra memuru, evrakınızın ber bi Tİ için 20 şer kuruş kayıt ücreti a- lunmak Üzere sizi muhasebeye gön derir. Muhasebeye parayı yatırır tekrar memura gelirsiniz ve evra- kınız kaydedilerek numara veri- lir. Ayrıca iera memuru bu İş için bir de zabit açar ve bu zaptın har. ğı alınmak üzere işi tekrar muha - sebeye havale eder. Yüzde yam he sabilç 100 kuruşluk hare yatırdık tan sonra icra memüru huzurunda zabıt imza edilir. Bundan sonrâ ödeme emrinin gön derilebilmesi için tebligat müdürlü Büne müracaat etmek ve burada da ri 20 kuruş (mübaşiriyye) pa- lür ve reis / Yasi vermek lâzımdır. Eğer borçlu uzak bir yerde oturuyorsa bu pa- Ta. bazan yüz kuruşu da geçebilir. Mübaşir, ödeme emrini borçlu- ya verir. Maazallah borçlu adresi- nl değiştirmiş ise ikinci bir müba- şiriyye daha vermek lâzımgelir. Teb ligat yapıldıktan sorira itiraz müdde ti olarak on gün geçer.Borç'lu itiraz ederse bu İtirazı reddetmek için 16 kuruş pullu bir istida verilir ve bu istida için de alelüsul 20 «uruş kaydiye alınır. Bundan sonra Jera mercii dosyayı alır ve mürafaa ka- rarı verir, Borçluya mürafaa gün ve saatinin tebliği için yenidet tebli- gat müdürlüğüne gidilir ve yeni - den mübaşiriyye verilir, Borçluya gönderilecek davetnameye de. on kuruşluk pul yapıştırılır, İcra Mütehassısı Leyman Mürafaa yapılır ve hâkim itirazı reddederse icraya devam olunur ve tahsiline karar verilen miktarın binde ikisi nisbetindâ damga palu ve karar suretinin borçluya tebliği icap ettiği, yani borçlu mürafaaya gelmediği takdirde de 30 kuruşluk damga pulu ve 50 kuruşluk harç pu Ya alınır ve ayrica mübaşiriyye've- rilir. İhayet haciz için bir memur ve gün tayin olunur. Muay yen günde haczi yapacak memur - Ja beraber haciz edilecek eşyanın bulunduğu yere gidilir ve eşyanın bir listesi çıkarılır. Burada, baciz memuruna kanunen tayin olunan bir miktar tazminat parası verme- yi de unutmamak lâzımdır. En sonunda satış günü gelir. Burada satışa nezaret eden memiü- Ta da, listeyi çıkaran memur için olduğu gibi bir miktar para verilir. Mal satılır, Artık paranızı cebinize koyacak sınız. Fakat yine acele etmemek lâ zımdır; Satış bedeli evvelâ icra ka sasına girecektir. Para ancak icra kasasından ve muayyen günlerde alınabilir, Bunun da formalitesi var dır. Tediye günü muhasebeye müra caat edilir, beş kuruşluk pul verile- rek bir çek alınır ve bu çek muha- sebeci tarafından imza edilir. Niha yet çeki vezneye götürüp parayı alırsını. Fakat elinize geçen para, matlübunuz olan miktarın tahsil resmi olan yüzde yedisi çıkarıldık tan sonra kalan paradır. İşte, dünyanın en kolay ve basit icta işi, şu gördüğünüz şekilde İs- tanbul adliyesinde yapılmaktadır. ADAPAZARINDA : Araba Fabrikası İyi Çalışıyor Adapazarı (TAN) — Umumi Harp te ordumuzun araba ihtiyacını temin etmek İçin kurulan ve halen Türk Ticaret Bankasının malı olan araba fabrikasında günde binlerce amele çalışmaktadır. Fabrika, senede alt- mış bin araba imal edebilecek kabili yettedir. ğ "Tamamen teknik surette çalışan bu fabrikanın en büyük yeniliği, bir “Fen muhasebesi, nin bulunmı dır. Maliyet fiyatlarını fenni şekilde tesbit eden fabrika, daimi masrafla- rını büyük işlerden amorti etmekte, perakende siparişleri rekabet kabul etmiyecek derecede ucuz yapmakta- dır. i