6-6-938 | Evsünü İngilterede Mecburi Askerlik Yazan: Ömer Rıza DOĞRUL İngiltere Avam kamarası, son gün- lerde mecburi askerlik meselesini müzakere etti ve Başvekil Mister| Chamberlain'in beyanatını dinle Gerek bu müzakerelerden, gerek bu beyanattan anlaşıldığına göre, harp koptuğu takdirde mecburi askerlik! Wulünü kabul etmek için projeler ha | #ırlanmış bulunuyor, Bu projeler yes! »İ değildir. 16 seneliktir. On seneden | beri İngilterenin başına gelen her hü- kümet, bu projelerle karşılaşmış, fa- kat bunlarla meşgul olmamıştır. Çün- kü bu projeleri parlâmentoya sevket- | Menin, harp ile karşılaşacak hükü.| mete ait olduğunu takdir etmiştir. Chamberlain hükümeti de ayni şe- kilde hareket etmiş ve bu işi istikba. le bırakmak istemiştir. | Son günlerin müzakereleri bu nok- tayı aydınlatmış, bundan başka İn-| giltere hükümetinin başka bir mak-| #atla umumi mesaiyi seferber etmek | niyetinde olmadığı da tavazzuh et-| miştir, Harp vukuunda mecburi askerlik Wsulünün tatbiki ihtimali İngiltere €fkârı umumiyesi tarafından çok ta» bii görülmüş, Londra gazeteleri, yal- Bız hükümetin harp zamanında ihti-| kâra meydan vermemek için tedbir alması lüzumunu ileri sürmüşlerdi Bu gazetelere göre “yatan müdafı #ını yapan vatandaşların cephede dö- vüştükleri ve öldükleri sırada bir sü- rü muhtekirin fırsatı ganimet bile- Tek kendi kazançlarından başka bir #ey düşünmemeleri büyük harbin en | çirkin lekesi idi.,, Mısırda : Mısırda yapılan son umumi seçim heticesinde Vefd partisi yenilmiş ve Parlâmentoda ekalliyet vaziyetine düşmüştür. Fakat Âyan Meclisindeki ekse: yet “Vefd,, Partisinde kalmıştır. Â- Yan Meclisindeki bu ekseriyet bir- kaç gün evvel kendini göslermiş, ran taam İl kat, tk tenkit eden bir cevap İle karşılan. mış, cevabın o müzakeresi sırasında Vefd Partisine mensup âyan izan hükümete karşı son derece şiddetli lisan kullanmış, bilhassa hükümetin seçim “sırasında takip ettiği siyaseti €n ağır tenkitlerle karşılamıştı. AÂyan Meclisinin her fırsattan is- Üitade ederek hükümeti şiddetle ten | kit etmesi, Misir hükümeti için mü- bim bir mesele teşkil etmektedir. Çünkü Âyan Meclisi hükümeti dü- Şürmek salâhiyetini haiz olmamak» ir Fransız Muharriri Diyor ki: Çinde JaponlaraKarşıDerin Bir Kin Beslenmektedir DÜNYADA KAÇ TELEFON VAR? Nevyork, — Amerika telefon ve telgraf kumpanyasının meş - rettiği bir rapordan anlaşıldığı- na göre, bütün dünyada 37.098, 054 telefon kullanılmaktadır. Bunlardan: 19.500.000 i Ameri- kada, 3.431.074 ü Almanyada, Ka: nadada 1.266.228 O Japonyada 1.197.129 dur. Yalnız O Nevyork © şehrinde 1.569.337 telefon vardır ki, bu miktar bütün Fransadaki tele- fonlardan fazladır. Çünkü Fran sadaki telefonların sayısı ancak (LASL1SB) dir. Hindistan, Çin ve Rusyada dünya nüfusunun yarısı bulun- duğu halde Nevyork şehri ka - dar telefon bulunmamaktadır. 4 aaaneaeeseeai pi ; M. Cemiyetini İktısadi Esaslara Göre Yeniden Kurmalıdır Bordo, 5 (A.A.) — Hükümetin na- aa nazırı Froser tarafından temsil €- dilmekte olduğu cümhuriyetçi sosya- listler birliğinin Kohgresinde bir nu- tuk. söyliyen umumi kâtip Deat, Ren mıntakasının askeri işgalinden sonra biribirini takip eden hükümetlerin ih tiyatlı tavrı hareketlerini muhik gös- tererek demiştir ki: “— İstihsalât teşkilâtlandırılmadı- ğı takdirde milli müdafaayı temin et miye imkân yoktur. Ben imkânı o- lan bir siyaset takip edilmesi tarafta riyım. Milletler Cemiyetini iktısadi ©sas- lara göre, yeniden kurmalıdır. Öyle | zannediyorum ki, Avrupa normal bir la beraber onun obstruksiyon si Setini tutması, hükümetin mesaisini aksatır, ve iş görmesine imkân bı-| Yakmaz. Bu yüzden Mısır hükümeti hu va- | Yiyetten kurtulmak için bir çare ara- maktadır. ————————— Frankist Tayyareler Fransa - İspanya Hududunu Bombaladı 'Tuluz, 5 (A.A.) — Dokuz ecnebi Üiyyaresi bu sabah Fransız - İspan- İle tasdik etmiştir. Yol hududu civarında o Aks-le-Ther- muntakasında kâin Orgeiks kasa- 2sının üzerinden uçmuşlardır. Tay- Yâreler birkaç bomba atmışlarsa da imseye bir şey olmamıştır. Aryej Valisi ile cümhuriyet müddefümumisi ikat yapmak üzere hâdise mahal- gitmişlerdir. Franko, tavassut tekliflerini kabul etmiyor! Burgos, 5 (A.A.) — Radyo ile neş- ilen resmi bir tebliğde ezcümle “yle denilmektedir: “Hükümet, harbe nihayet vermek i * hükümetçilerin bilâ kayıt ve şart lim olmasından başka bir hal ça- hi Kabul etmiyeceğini bir kere da- ilân eder, bunun aksine olarak ya- Dlacak her türlü mücadele veya tel- » İspanyanın tahribi için yapılmış esi bir yardım telâkki edilecek» Ün YT | Sosyali: şekilde yaşamıya başlarsa diktatör. ükler tazyiklerini gevşetmek mecbu riyetinde kalacaklardır. İktısadi kal. kınma yeniden kuvvetlendiğimz za- | man imkân sahasına girecektir. İ e st Partisi Kongresi Royan, 5 (A.A.) — Sosyalist par - tisinin kongresi, partinin idari ko » misyonu tarafından OMarso Piyer'e mütemayil bulunan Sen sosyalist fe- derasyonunun ilgası hakkında ev- velce verdiği kararı 353 müstenkif | ve 3002 muhalif reye karşı 4824 rey DENİZ DEVLERİ İngilterenin inşa ettiği en büyük muhriplerin biri Afridi adını taşımak tadır. Bu gemilerin her biri 480,009 İngiliz tirasına mal oluyor ve İngii- tere bunlardan 16 tane yaptırıyor, Af ridi Akdeniz donanmasına İltihak et miştir, Çin Hergün Biraz Daha Kuvvetleniyor! Paris, 5 (A.A.) — Japonların yakm veya uzak bir âtide Kan- ton'u zaptetmelerini derpiş eden Madam Tabouis, Ocuvre gâzele- sinde şöyle yazmaktadır: “Şimdi iki İspanya olduğu gibi o zaman da iki Çin olur. Fakat bu tak- dirde ihtimal Almanya, İtalya ve Frankist İspanyadan masda bütün devletler Japonyanın Çin hükümeti ni tânimak İstemiyeceklerdir. Çang- Kay - Çek'in manevi otoritesi bütün Çine hâkimdir. Çinliler manevi de Japon istilisma mukavemet et- mektedirler. o Çang - Kay - Çek'e tâbi olan Çin gittikçe teşkilâtını ikmal etmektedir. Zaptedilen mın takalarda halk Japonlara karşı de rin bir kin beslemektedir.,, Japonların Hongkong'u tehditleri ne gelince, muharrire göre bu tehli- ke şimdilik bertaraf edilmiştir. Madam Tabouis, diyor ki: “Japnolar İngiltereyi açıkça teh dit etmekten vazgeçmişlerdir.,, Japon kaynaklarına göre Harp vaziyeti lari sayesin- Pekin, 5 (A.A) — Japonya namına söz söylemiye salâhiyettar bir zat, Lan - Feng'in şimalinde toplanmış olan Japon kıtalarının Çinlilere ta- arruz ettiklerini bildirmektedir. Çin liler adetçe falkiyetlerin& ve müan- ndane mülamameti, cat etmeğe mecbur olmuşlar ve saha da 5,000 ölüile mühim miktarda malzmee terketmişlerdir. Japonlar OKaifeng istikametinde | ilerlemiye devam etmektedirler. - ağın vi İtalya Hava Müsteşarı Bükreşte Bükreş, 5 (A.A) — İtalya Hava) Müsteşarı General Valle, bugün saat | 13 de tayyare ile buraya gelmiş ve| hava İstasyonunda deniz ve hava na | zırı general Teoforesko ile İtalyan | Elçisi ve daha diğer bir çok zevat ta| rafından selâmlanmıştır. Ayrıca bir askeri kıta da selâm resmini ifa et -' miştir. Öğleden sonra General Valle, pro | tokol ziyaretleri yapmış ve akşam hava ve deniz nazırı, General Valiz şerefine büyük bir ziyafet vee tir. General Valle, bayramlarda bulu- nacak, havacılık müesseselerini geze cek ve Kral Karol tarafından kabul edilecek ve 9 Haziran sabahleyin ha | reket edecektir. Naziler Almanyada iktidar mevkiine ideolojisi aleyhindeki bütün kitap'n Şimdi Almanya Avusturya İle birleşin da ayni akıbete uğramıştır. Resim bu hâi | Nezer Viyanada | ine Binlerce Kitap Yaktılar. i | geçince, kütüphanelerde yakmışlardı. ce Viyana kütüphanelerindeki diseyi tesbit etmektedir. mevcut Nari kitaplar İTALYA Bir Frasnız Tayyaresi Roma, 5 (A.A.) — Bir askeri Fran sız tayyaresi motörüne âriz olen bir sakatlık neticesinde Sardenya'da ka- tinde kal bir. Tayyare Tunus'tan Bastia'ya git mekte tdi; raya inmek mecb AMERİKAN VE İNGİLİZ ZIRHLILARI Londra, S(A.A) — Sunday Times'in deniz muhabiri yor: “Yeni Amerikan ve İngiliz sırhlıları 16 pusluk toplarla teç- hiz edileceklerdir. Amerikalılar bu çaptaki topları taşıyabilmek için 45 bin tonluk gemiler inşa e dilmesini istemekte iseler de İn- gilizler 42 bin tonluk gemiler in- şa etmekle iktifa etmektedirler Fransa Vaşington muahedena- mesile tahdit edilen miktardan yukarı yani 35 bin tondan bü- yük gemi inşa etmemektedir. Kruvazörlere gelince; Japon- yanın süper kruvazörler inşa et- mediğinden emin olmak için İn- giliz amirallik o makamının bü- yük hacimde cüzütamların inşa- sını tehir etmesi muhtemeldir. yazı» FRANSA Profesör Freud Paris, S(A A.) — Profesör Freud, yanında karısı ve kızı olduğu halde, Viyanadan bu sabah buraya gelmiş tir. Kendisi pek muhtemel olarak bü akşam Londrsya hareket edecek- tir. ALMANYA Balta İle İdam Veimar, 5 (A.A.) — Bir nöbetçiyi öldürerek Thuringer'deki tahşit kam pından kaçmağa teşebbüs eden E - mil Bargatzki, başı balta ile kesil - mek suretile idam edilmiştir. İRAN Başvekil Mısıra Gitti Tahran, 5 (A.A) — Başvekil Cam, bir heyet riyasetinde olarak Bağdat yolu ile Mısıra hareket etmiştir. He- yetin vazifesi, vellahdin Misir kralı- nin kız kardeşi ile izdivacı formalite- lerini konuşmaktır. Seyahat üç hafta sürecektir. Fransız Başvekil Daladyenin Nutku “Biz Sulhe Hizmet Etmek İstiyoruz. Fakat Bu Aşk Bir Zaaf Eseri Değildir!,, bildiriyor: Vatan uğrunda ölen sıh- hat memurları adına dikilen anıdın açılış töreninde Başvekil B. Daladye bir nutuk söylemiş ve ezcümle de- miştir kl “Uzun tarihi esnasında, Fransa, birçok tehlikelere karşı koymak mec buriyetinde kalmıştır. Fransu, bu tehlikeleri mağlüp etmesine imkân veren enerjisini ve azmini bir kere daha bulmalıdır. Zira, bugün Fransa rın hudutlarını teşkil eden nehirler ve dağların arkalarında muazzam de Kişiklikler olmaktadır. Fransa, kuv- vetin bütün insan münasebetlerinin. hâkimi haline gelmesine müsaade et miyecektir. Biz sulhe hizmet etmek istiyoruz. Fakat sulhe karşı olan aj- kımız, bir zaaf eseri değildir. Tehli- keleri yeneceğiz. Biz. bu işde yalnız değiliz, bir çok diğer milletler de ey ni azim ile mücehhezdir. Bu millet- ler, son zamanlarda bunun parlak misallerini vermişlerdir. , Lyon, 5 (A.A) — Havas muhabiri |! Yazan: B. FELEK — Doğrusun! Haklısın! Pek çok tekâmül noktaları var. Lâkin nasıl susayım kardeşim! Bir cihet var ki, hâlâ düzeltemedik. — Hangisi 0? — Şu altı üstü bir olmak! Demin cek çilek alıyordum. Manava “altı da mostrası gibi mi?,, diye sordum. Adamcağız evvelâ içini çekti. Sonra bıçağını çekti ve sepetin dibine ya- kın bir yerinden kafesini kesti ve aç ördük. Altı üstünün yarısı ka- E bu sade çilekte olsa ne mutlu! Portakal sandığında da böyle. Elma sandığında da böyle. Kiraz, üzüm kü felerinde böyle. Kömür çuvalında böyle. Sardalya kutusunda böyle! İşte benim derdim bu. Eski de virlerden kalma bu kötü huydan bir türlü vaz geçemedik. İyi göste- rip türlü vaz geçemedik. İyi göste- vermek, tane göslerip toz sürmek velhâsıl alış verişte mutlaka karşı- mızdakini aldatmak istiyorur. Bilmem dikkat etmiyor muyuz; Müşteriyi aldatmak suretile kazan - dığımızı zannettiğimiz ufak şeyin mu kabili olarak ticaret namusumuzu vermekteyiz, Gerçi bu matahın dük kânda, mostrada, hattâ envanter ve bilânçoda adı geçmez amma ticaret te en başta gelen bir varlıktır. Sizi aldattığını hissettiğiniz bir — satıcı ya bir daha gider misiniz? İşte benim bir türlü çare bulama- dığım derdim budur. İşin fenası şu- dur ki, ufak esnaftan, büyüğüne hat tâ sırasına göre tüccara kadar sira- yet eden bu fena usul yavaş yavaş müşterilere de geçmekte, onlar da gündelik hayatın muhtelif safha - larında dalma oldukları gibi görün- memekte ve bunu hayat yollarının kestirmesi saymaktadırlar. Kardeşim! Bilmelisin ki; hepimiz birer çilek sepeti gibiyiz. Mostramı- zı güzel görüp alanlar bizi baş aşağı edip içimizi hoşaltınca alttan macır mıcır mal çıktığını görüp içerlemez- ler mi? Ve böyle içi dışına uymıyan çilek sepetlerine bir daha el sürmemiye ahdetmezler mi? O zaman ne olur bizim halimiz? Çünkü biz nihayet birer çilek sepe- iz, manav dükkânında dört gün müşterisiz kalsak çürür, çamur gibi oluruz. İşte benim derdim bu kardeşim” Var mi buna bir çare? Bir Sarkıntılık aj: ... Hâdisesinin . Son Perdesi İki gün evvel Cumhuriyet gazetesi, sinsi bir şekilde bize çattı, Refik Ha- litten vatan hasreti ve yurda dönüş saadeti hakkında duygularını sorma mızı, “haddini bilmemek,, ve “mille- tin büyüklüğü ile alay etmek,, gibi a- ğır ağır kelimelerle tavsif etti ve üst perdeden atıp tuttu. Evvelki günkü sayımızda bu gaze- te ile akıl ve mantık dilile konuştuk. Süylediklerimiz galiba kafasına dank etmiş olacak ki, ölçülerini bir- denbire değiştiriyor. Evvelce “had- dini bilmemek,, ve “milletin büyük- üğü İle alay etmek,, gibi hükümlere lâyık gördüğü bir hareket hakkında dünkü sayısının bir sütununda ga- yet sakin, uslu bir lisanla şu sözleri yazıyor: v “Yüz elliliklerden birinden ihtisas larını soran arkadaşlar ayıp etmiş- lerdir: Memlekete karşı da, onlara karşı da:.ı, Görülüyor ki, Cumhuriyet gazete- si, ölçülerini tamamile değiştirmiş, yüksekten atmaktan vazgeçmiştir. Bunu kayıt ve işaret ettikten sonra şunu da söyliyelim: Rejimin yüksek bir atifeti olan u- mümi affın mânası ve telâkki tarzı hakkındaki görüşümüz, Cumhuriye? Bâzetesinden çok başkadır. Böyle bir hareket, üzerine perde çekmek için yapılmaz. Bunu bütün dünyanın duyması, mânasını kavra- ması lâzımdır. Bu yüksek ruhun akis lerini memleket içinde yaymak da bir vazifedir. Böyle bir sırada maziyi eşerek af (Lütfen sahifeyi çeviriniz)