NEVROZIN Kaşelerinin tesirini öğrenenler romatizma ve adele ağrılarını unuturlar İZİLEDE Yeni Belediye Reisi Iyi İsler Gördü 'TAN) — Kâzım diye reis vekili olduktan soru aha e canlılık Amiştır. Ekmekler ettiril « n etiket usulü konul 1 Panayırları Açılıyor Biga, (TAN) — Biga ve civarın- daki ilkbahar panayırları kurulma - ğa başlandı. Şehrin bir çok esnafı pa nâyırlara döküldü. Birinci panayır bu ayın yirmi birinde yeni teşkil olu- nan Yenice kaza me: Bunu Ayvacık, Balya, Çanpazar - köy, Biga ve Gönen panayırları ta- kip edecektir. Geçen sene hayvan has talığı dolayısile kurulamıyan bu pa- nayırların bu sene çok kalabalık o- Jacağı tahmin edilmektedir. Pana- Yak ıslak boyattırilmıştır. Evlerin de bo; ması ve badanalanması sihaz edilmiştir. Atı ihtiya eden park gü: dir, iz işlerine ehemmiyet ve: Nezle kırıklık, romatizma Zile muallimleri mesleki bir toplantı yapmıştır. Yukarıdaki resimde | yırlarda kurulacak kır kahveleri için meşe dalları kesmek orman idare - | Zile muallimleri bu toplantı sonunda bir arada görülüyor. since yasak edilmiştir. smmm Spor Bayramı İyi Geçti ADANADA: Biga, (TAN) — Burada spor bay- isesini | ramı bu yıl daha neşeli geçti, Orta- Kız Lisesini okulun gürbüz gençlerile ilkokulla- HT r rın küçük yavruları tarafından yapı- Bitirenle! | lan çok muntazam bir resmi geçit ve | Adana, (TAN) — Şehrimiz kız Ii. sesinde mezuniyet imtihanları bit - miş, 45 talebeden 18 i mezun olmuş, diğer beden hareketleri ve muhtelif oyun müsabakaları, binlerce halk ta rafından zevkle, takdirle seyredildi. | 27 si sözlü imtihana kalmıştır. Mezun | ve daha heyecanlı olsrak kutlanmış - Idığı Istiklal | olanların numara ve isimleri şunlar» | tır, "Törene bütün okullar sporcular, — memurlar ve büyük bir halk kütle- 55 Neriman Aktaş, 61 Feride Sel-| gi iştirik etmiştir. Ortaokul talebe - kiye büreketleri ,BAFRADA: ders yılı içinde Spor Bayramı kir talebe giydi- İrilmiş, bunun için himaye heyetleri İyi Geçti terafından 85 lira 93 kuruş serfe - Bafra, (TAN) — 19 Mayıs günü: | dilmiştir. Bu sususta maarif memuru nün on dokuzunı ldönümü kasa- | Necati Gökselin gayreti görülmüştür. bamızda geçen yıllardan daha canlı ve emsali hastalıklara karşı bilhassa müessirdir. Terkibi ve tesirindeki sür'at itibarile emsalsiz olan NEVROZİN'in 10 tanelik ambalâjlarını tercih ediniz. Geceleri tutacak olan ağrılara karşı ihtiyatlı bulunmuş olursunuz. HENDEKTE: an ça — n merasim, müsa- bakalarda birinci gelenlere mükâfat dağıtmakla bitti. Sonunda genç spor | çuk, 64 Süreyy- Bölgen, 74 Mi cular tarafından heyecanlı Tuğtan, 84 Muazzez Doğruma yapıldı. e İ Nimet Oymak, 112 Emine Seğmen, Ra Biga halkevi spor takımı ile Ka-|119 Zülâm, 122 Ulv ty rabiga gençleri arasında, geçe: 151 Nezihe Uzel, 173 Münire Çştak, zar günü Çınarlık futbol sahssında | 180 Muallâ Vardar, 181 Ne Bigalılar bire karşı |Zer, 201 Hikmet Çerik, 428 Meli | rına galip geldiler Etgü, 542 Cemile Suna, 207 Melâhat| (TAN) — Burada Arsava, 365 Meserret Doğata. canavar r —— — , e devam edil -|. e kadar 1500 ul: z İZMİTTE: 700 karga öldürülmüştür. Ankaraya Canlı Balık muvaffakiy * Biga, (TAN) — Açık olan Biga| k ip Gönderilecek Mile) maliye tahsilât memurluğuna Ayva- — — cık kaymakam vekili Enver Çağlıyan | Izmit, (TAN) — Körfezimizde tu- Me ği akt Sn tulan bulıkların. Ankaraya canlı ola- BAFRADA SPOR R ÇALIŞMALARI : de bestekâr Ahmet Yekta Madran | vafemmili içime esine tayin edilmiş ve gelip her ikisi'de va- tir, Bunların. is mal ni, ba- Tökirdağı Ziraat ısı Kemal Bayrak - Bankası yakasi Ismail Aslan ile Biga muhasibi Ibrahim Ilkerin de be- cayişleri yapılmıştır. Biga tahsil me muru Eşref Yücelen de Bursaya ta- Gençlerin Çalışması Az Görülüyor Hendek, (TAN) — Ge başka arı Kâmil Cerrahoğ! r yurdu ye sinin yaptığı jimnastik İcabında günde 3 kaşe alınabilir. İsmine dikkat. Taklidlerinden sakınınız ve Nevrozin yerine başka marka verirlerse şiddetle reddediniz. bir maç i i şe çok takdir kazanmıştır. Iki spor klü- z arasında bir kardeşlik m çı yapılmış ve geçen yılın bölge fu La neisi olan Bafraspor klübüne | dır, i-İ Kasabamızın tabii güzellikleri ve mesireleri bol olduğu halde işsiz gençlerin bundan İstifade etmiyerek vakitlerini kahvelerde, mahalle ara- larında geçirmeleri elbette doğru değildir, Hendekte spora ait bir ha- reket görülmesi de teessür uyundı- ran bir vaziyettir. ge şildi törenle verilmiştir. H. 19 Mayısın Türk hakkında tarihindeki Bia, ye manası hoparlö - İstanbul Jandarma Satınalma Komisyonundan: Miktarı Cinsi Tahmin metre Bedeli Lira Kr. le neşi t Gece si - yap ır, İlk Teminat Lira Kr. nemada ortaokul talebesi tarafından etle bir müsamere veril- 1000 Çamağirlık ve astarlık bez 2800.00 210.00 1 — Cinsi, miktarı, tahmin bedeli ve ilk teminatı yukarda yazılı 7.000 metre çamaşırlık ve astarlık bez komisyonumuğda mevcut ovsafıra göre 3 — Şartname ve evsafı her gün adı göçen komisyonda görülebilir. 4 — İsteklilerin belli gün ve saatte 2490 sayılı kanunda yazılı evrak ve İlk teminat mektuplarile komisyona gelmeleri. (3071) jj m ————ş—ş— —— çı öğretecektir. —ğemn KÜTAHYADA; Güreş Müsabakaları Yapılıyor Kütahya, (TAN) Şehrimiz Kı- zılay şubesinin teşeb le 29 ma- yıs günü büyük güreş ! abakaları tertip edilmiştir. Şimdiden Dinarlı Mehmet, Mülâyim, agöz Ahmet, Dimitri, Bulgar Tiro ile bir çok genç nlar buraya gelmişlerdir. mal pehlivanın bugün geli şılmıştır. Bu vesile ile Kütahyanın ehemmiyetli bir spor hareketine sah ne olacağı anlaşılmaktadır. Antalya Orman Başmühendisliğinden : 1 — Antalyanın Alanya kazasının Söğüt ormanından bir sene müddetle satılığa çıkarılan 4224 metre mikâp çam eşçarı 15 gün müddetle ve ka- palı zarf usulile arttırmaya çıkarılmıştır. 2 — Arttırma 4-6-1938 tarıhine müsadif Cumartesi günü saat 11 de An- talya Orman İdaresinde yapacaktır. 3 — Beher gayri mamül metre mikâp muhammen bedeli 490 kuruştur. 4 — Muvakkat teminat 1552 lirs 32 kuruştur. tış orman kanununun muvakkat 6 ıncı maddesine göre memleket ihtiyacı için yapılacaktır. 6 — Şartname ve mukavelenameyi görmek isteyenlerin Antalya Or- man Başmühendis Muavinliğine ve Ankara Orman Umum Müdürlüğüne müracaat etmeleri ilân olunur. (3093) SİLİFKEDE : Zeytinler Islah Ediliyor Silifke, (TAN) — Büyük bir kıs- mı bakımsız olan zeytinlerimizin ıs - lahı için halkta bir heves ve gayret görülmektedir. Ziraat memurluğu, Ayvalıktan cins zeytin aşıları getirtmiş ve 20y tin mıntakalarındaki köylere dağıt- mıştır. 19 Mayıs Bayramı münasebetiyle Bafrasporlular yaptıkları bir macta bölge şampiyonu olmuşlar ve bölge şildini almışlardır. Bu resimde Baf- İ ralı sporcular görülüyor. Onlar hemen de bu kelimelerle cevap verdiler: — Donjuan de Alvary, Janes Cortadillo de la sa Pascul Vikontu. Biz artık gidiyorduk ki, arkamızdan Leona seslen- di. Leonun askeri kabiliyetine büyük bir itimadı yardı, Ciddi bir tavırla Leona sordu: — Siz askeri hangi orduda yaptınız? Leon, bir çocuk samimiyetile güldü. — İkinci orduda efendim. Bu en ehemmiyetsiz bir ordu hayale uğradı Ayrıldıktan sonra Leon: Mena, sukutu — Eğer âskeri hizmetimi höcrelerde yaptığımı bir bilse. fı cephe hatlarını teftişle geçirdik. Piştar bö- ateş etmemek üzere demiryoluna “hiç kim- senin toprağı,, denen yere yerleştirdik. Bizimle bera- ber i minde mükemmel bir subaydı ki, gimdi subay da gelmişti. Bunlardan biri Gallan ölmüştür. ğını duyduk. Kurşunların geldiği tarafa süratle dön- dük. Kurşunlar başımızın üstünden geçiyordu. Tü- fekleri kastederek: — Alçaklar... Işte oradasınız, dedi. Makineli tüfeklerin, istasyonla kasaba arasındaki yolda patladığını hesapladık. Ayrı ayrı yürüyor, fısıldıyarak konuşuyorduk. Düşman her yerde, sağımızda, önümüzde, iki üç metre uzakta bulünabilirdi. Güneş gözlükleri, ge- ezleri gölgeyi, gündüz gibi yakın gösterir. Gözlük- lerimizi £ aktık O taraflara doğru yürümek tehlike- liydi. Fakat bir hücuma uğrarsak, iki tarafımızda da sığınacak oyuklar vardı. Düşmanın buralarda tountazam siperleri yoktu. Fakat yakın bir yerde, re görülmüs mitralyözleri, veya istikşaf askerleri bulunabilirdi, bununla beraber bizi on metre yak- laşmadıkça görmelerine imkân yoktu. Buraların 9 kadar iyi biliyorduk ki, demiryolunun taburlar için bir teksif merkezi olacağına memnun oluyorduk. Demiryolu hattı kasabadaki bataryaların himayesi altında idi, Hücum için tam hareket noktasını ta - yin edeceğimiz yerin, düşmanın hafif bataryaları- Yün hücumundan hiç olmazsa bir buçuk mil mesafe- de boş bir toprak fasılası olması lâzımdı. Bütün bu işler şafak sökmezden evvel bitmeliydi. Biz işimizi bitirinceye kadar hiç bir şey olmadı. Fakut dönerken, mevkiimizi haritada tayin etmek için bir cep haritası çıkardık, buna bakıyorduk, bu dakikada bir makineli tüfeğin altı yedi defa patladı- m v Endülüs milisleri taburunun yüzbaşısı Mohino: — Bu makineli tüfeği benim adamlarım patlaf- miş olabil dedi, Geriye döndük, zeytin ormanlığına girdik. Meh- taplı gecelerde zeytin ormanlarında gezmek insana âdeta dini bir his verir. Sükütun içinde, gecenin kü- çük gürültüler! duyuluyordu. Zeytinler tıpkı kökleri gibi siyahtı. Yeşil dalları, biribirinden küçük fası- lalarla ayrılan yeşil ağaçlar, muntazam Sıralar teş- kü ediyordu. Üzerinde çöp, dökülmüş yaprak bulun- miyan toprak o kadar sertti ki, taş üzerinde yürüyor gibiydik. Sanki bir evin içinde idik, seslerimiz boş bir evde aksediyordu. Bazan kuyular gibi derin, eğ- rilmiş, bozulmuş yollar vardı ki bizim için bir kur- tuluş vasılas: oluyordu. Karanlıkta ayaklarımız bu taşlara çarparak kırılacak gibi oluyordu. Bu sebep- le çarpik çurpuk dâhi olsa yumuşak toprağı arıyor- duk. Nihayet mevkilerimize döndük. Nöbetçilerden bi- rini, düşman mevzilerinden bir çeyrek mil mesafe- de, uykuda bulduk. Leon onu tekmesile dürttü, fa- kat o bacağını uzattı, memnun olmuş gibi öteki ya- nina döndü. Leon onu korkutmağa çalıştı. Rovelve- s0 — rini kulağının içine dayadı, sonra havaya ateş etti. Düşmanın cevap vermesi ihtimaline karşı siperin ar- kasına saklandık. Bir kaç tüfek kurşunile bize ce- vap verdiler. Nöbetçi kalktı, kulaklarını oğuşturdu, bizi orada görünce gözlerini faltaşı gibi açtı. Bizden korktuğu kadar tüfeklerden korkmamıştı Leon: — Uyuyorsun ha?.. dedi. — Subayım... Her insan bir dakika olsun iradesi- ni kaybedebilir. diye kadar siperlerde uyuyan yalnız Ga- a yemin etti. Nöbetçi düşmanın bir buçuk mil ötesinde uyumanın tehlikesini anlat- mağa çalıştı, Bunu müteakip Yanından ayrıldık. Fodülüs Jisuniyle söylendiğini işitiyorduk: — Bize korku vereceklerine, ekmek derli, Hepimiz sözünde haklı olduğunu kabul ettik. Kah- kahalarımızı zaptetmeğe çalışmak ilerledik. Yarım mil aşağıda, demiryoluna yakın bir yerde sesler duy- duk. Dinlemek üzere durduk. Nöbetçilerimizden bi- risi, olduğu yerden, hiç şüphesiz düşman eskerleri- ne sesleniyordu; — Arkadaşlar... Sürünerek biraz daha yaklaştık ve dinledik. Hiç kimse cevap vermedi. Biraz öteden başka bir ses duyuldu. Bizim nöbetçi sordu: — Siz kimsiniz? verseler. — Neden? — Ananızın barsaklarını yere dökmek için.” Buna makineli tüfeklerile cevap verdiler. Her bölüğür. subayını yerinde bulduk. Hepsine ertesi gün için emirler verdik. Hepsi bu emirleri bü» yük bir nikbinlik ve yüksek bir ruhla kabul ettiler. Hepsinin kendine güre ilâve edecek zekicesine fikir- deri vardı. Düşmanın bütün müdafaasını bir noktaya teksif ettiğini öğrenmek bizim için çok enteressandı. Düş- manın bütün müdafaa hattı Olias ve kısmen zeytin ormanlarına karşı idi. Diğer taraflarda yalnız is- tikşaf kuvvetleri ve dağınık bölükler vardı. Zeytin ormanlığının nihayetinde bir kaç siperleri vardı. Mütebak! kuvvetleri, makineli taburlar, motokar- lar, ve süvariler idi, bunlar da kasaba ile civarda toplanmışlardı. Işimizin ilk kısmı bittiği zaman sabahın sast ü- çüydü. Tekrar sipere döndük. Bir topçu kuman- dani ve batarya kumandanı bizi bekliyorlardı. Leon Vaziyeti bildirdi. Bunlardan birine topları nereye leştireceğini, ötekine de hücumun başlıyacağı ye- re makineli tüfekleri, mitralyözleri yerleştirmesini söyledi. Gelen kumandanlar mevkii -bilmedikleri için ben de beraber gittim, hareket noktasını gös- terim. Topçu kumandanı mesleki bir askerdi, ga- yet ciddi ve emin bir tavrı vardı. O bizim yanımız- da, üçüncü sınıf bir tiyatroda şarkı söylemesi iste- nen bir opera yıldızına benziyordu. Fakat gurur ve azamet zamanı olmadığını, heyecanı kaybetmemek lâzım olduğunu anlıyacak kadar varışlı bir adamdı, Batarya ikinci kumandanı elli yaşlarında, zeki bakışlı, çok sadık olduğu anlaşılan bir adamdı. Bi- ze mükemme! fikirler verdi. (Devamı var)