21 Mayıs 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

21 Mayıs 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SPOR: Beşiktaş Ve A'sancak Bugün Karşılaşıyorlar Milli küme karşılaşmalarını son müsabakalarından İkisi şehrimizde bugün ve yarın yapılacak, İzmirin Alsancak Klübü Beşiktaş ve Galata- saray takımlarile karşılaşacaktır. İzmirli futbole lar birinci karşılaş Beşiktaşla yapac lardır. Yarın yine| ayni sahada Galatasarayın karşısın- da göreceğimiz. Alsancak oyuncula- rının, şehrimizde yapacağı maçlar,| Galatasarayın son İzmir seyahatinde meydana gelen hâdiseler üzerine bü yük bir ehemmiyet kazanmıştır. Kendi sahalarında yapılan maçla- Tı İstaanbul takımlarının. kazanma | Jarı beklenirse de futbolün ' malüm olan sürprizli neticelerini her zaman göz önünde' tutmak lâzımdır. Kuvvetli bir müdafaaya “dayanan | Pu takımın bilhassa muhacim hattı zayıftır. İçlerinde nisbeten teknik o- yuncular bulunmakla beraber “mu- hacimlerinin: kâle önlerinde fazla çalım hevesi “umumiyetle netice al- malarına mani oluyor. Bu takımın milli küme puvan cet veline göre kü: in sonunda bulun ması yapılan maçlsrda muuhacim!e- rinin fazla çalışmadiklarına bir de- ildir. Bu maçları Futbol Federasyonun dan gelen telgraf üzerine Nuri Bo #ut ve Tarık idare edeceklerdir. İki Alman Takımı Maçı Alman seyyahlatından iki büyük kafileyi şehrimize * getiren General Fon Ştoyberve Milko seyyah vapur- ları Alman sefarethanesine telsizle müracaat ederek İstanbulda bir maç yapmalarına müsaade edilmesini ve bunun için bir stadın temin edilmesi Bi Fica etmişlerdir. Keyfiyeti spor mıntakısına bildi- ren sefaret aldığı müsbet cevabı ke dilerine tebliğ etmiş ve maçın Dü ve stadını tesbi* etmiştir. Bu k fılaşma bugün Beşiktaş — Alsanesk milli küme maçından evvel saat 14,30 da Taksim Stadında yapılacax- tır. Bu Haftaki Gayrifedere Maçları Apoyevmatini. gazetesi tarafından | Bayri federe klüpler arasında tertip edilen kupa maçlarına bu hafta yine | gi) Taksim stadında devam edilecektir. | Eski iki rakip olan Pera ile Kurtuluş! maçı günün en mühim karşılaşması olacaktır. Saat 9 da yapılacak olan bu maçı 10,30 da Arnavutköy - Gala“ 5 taspor karşılaşması takip edecektir. a Bisiklet: İstanbul - Edirne Yarışı Bugün Neticeleniyor Bisiklet Federasyonu tarafındın İstanbul — Edirne arasında gid'p gelme 480 kilometrelik mesafe üse- rinde tertip ediler yarışın ilk netice- sini Ankaralı Eyübün kazandığını haber vermiştik. | Edirnede iki gece istirahat eden müsabıklar bu sabah 6 da şehrimize! mütevecciheh hareket © edeceklerdir. | Topkapıda bu akşam nihayetlenecek | olan müsabakanın galiplerine 'Tak-| sim Stadındaki mül küme maçından | sonra merasimle kazandıkları mü kâfatlar verilecektir. GÜREŞ: Tekirdağlı İleAmerikalı arın Karşılaşıyorlar Beşiktaş Şeref Stadında yarın pro- fesyonel güreşler yapılacaktır. Eyv- velce Tekirdağlı üç pehlivana birden meydan okumuş ve Mülâyim peh van gazetelere yolladığı bir mektur- la bu şekilde bir karşılaşmıya raı ol madığını bildirmişti. Bu vaziyet üze rine Tekirdağlı ile yarın karşılaşs cak Amerikalı Şemnan tek başıma kalraıştır. Şermanun Türkiye eski başpehliyanı Kara Ali ile iki defa berabere kaldığı hatırlardadır. Bu itibarla Hüseyinin ayni Amerikak pehlivan üzerinde alacağı netice me- rakla beklenebilir. ” b» malarını saat 17 de Taksim Stadında Şi) . BE EE EEE EEE EEE EEE ANKARA HÂDİSELERİNİN FİLMİ Dost Yugoslav Harbiye Nazırı General Mariç'in Ankarada | geçirdiği günlere ait intıbaları ve 19 Mayıs jimnastik şenlik lerinde Ankarada yapılan hareketleri aşağıdaki resimlerimiz tesbit etmektedir. m iz General Mariç Harbiye defterini imzalıyor Lak CL NE ÇK TY PK YP TAN — Vatandaşla SUE Ni Prost'un Plânı Kasımpaşada Nalıncı Bayırın- da 64 numarada emekli deniz yarbayı İzzet Aygan söylüyor: İ “M. Prostun uzun tetebbüler- le vücude getirdiği ve alâkadar- | ların ince tetkikinden sonra Şe- | bir Meelisince de kabul edilen plân tatbikatının belki yarım 2- | sırda tamamlanması kabil ola- caktır. Ne de olsa, tatbikine baş- lanan bu plân sayesinde güzel şehrimizin büsbütün bediileşe- ği, mürur ve uburun kolaylaşa- cağı, kazaların azalacağı ve bel- | ki de hiç olmuyacağı umulur. Bundan dolayı İstanbullular el- | bette sevinirler. Lâkin, halkın | memnuniyetini artıracak ve be- lediye, devlet varidatını da azalt mıyacak bir tedbir daha vardır bunun yapıldığını henüz gör- medik. İzah edeyim: Arsa, dükkün, ev, aparlman almak istiyenler çoktur. Bunlardan gayet ucuz satılanlar da vardır. İnşaat he- vesinde olanlar da az değil, Lâkin şu arsa veya bina, ye- ni plâna göre ne oluyor? Yerin- de duruyor mu? Bir kısmı ke- silecek mi? Veya hepsi mi yola kalbedilecek” İşte bunu kimse bil r. Bilmediği ii de bu naşmıyanla iy cek hir yeküna varmış gibidi Bundan vergi, ruhsatname gibi almasiyle resmi ma Halbuki Prost plânı halkın an- lıyabileceği şekilde bir risale ha- linde bastırılsa ve bedel muka- bilinde satılsa, bütün bunların önüne geçilmiş olacaktır.., “ İ OKUYUCU | i i Bir İhracat Tüccarının Dile: İ İstanbul Marpuççular, No. 40 ta tuhaff- yeci M. İlgaz şunları yazıyor: | “Kazanç vergisi hakkındaki 2308 Ne. lu kanunun bazi hükümlerini değiştiren ve 12.6.5937 tarihinde çıkan yeni bir ka. nunla, ecnebi memleketlerle ihraest ve lthalât ticaretle uğraşanların, o 1-1-638 tarihinden ifibaren (beyanname usulüne tabi tutulacağına karar verilmesi Güze - rine, bu gibi tilocarlardan birçoğu, hassa Ka; bi memleketlere ulâkalarını keserek mem bi deniz, Mersin ve İzmirde, eene isket İçinde alp satmağa kı vermiş» erdir. Bu suretle yeni kanunun ihracet inkişafına mâni zamanda bu gibi şler birkaç büyük tüccarın elinde bıra-| kılmakla #htikâra yol açılmıştır. i Yeni kanunun neşrinden maksat, mali yenin gelirini arlırmak ise, ithaklitçiları eyanname me tabi tutmak usuld ye rine gayri safi irat üzerine, eski kanuna nazaran tarh edilmekte olan maktu betleri, bir veya iki misli artırmak da- ha muvafık olurdü. Bu suretle hem ma- liyenin geliri daha sabit ve daha sağ iccarlar, defter tut — lam olur, her de mek külfetinden kurtulmuş olurlardı. Bun dan başka bilânço kontrolüne memur mü- tehassısların da adedi mahdut olduğun - etle hem tüccarların bilân kile tetkik edilemiyecek, hem de verilen bilân dörtte bi Demiryollarının Geliri Artıyor Ankara, 20 (Tan muhabirinden) — Devlet demiryolları umum müdür - lüğünün 1938 bütçesi encümenden çıkmış ve meclis ruznamesine alın- mıştır. İdarenin, gelir membaları et rafında encümenin yaptığı tetkikler çok iyi neticeler vermiştir. 1938 ge- lirinin 1937 ye nazaran 6.093,150 lira fazla olduğu anlaşılmaktadır. Yöhi demiryolları bütçesi 33.709.400 liradır. Bu miktar 1937 yılı bütçesin den 5,5 milyon lira fazladır. Bunun sebebi, yeni yıl içinde, yeni birta - kım hatlarımızın işlenmiye açılmış olması, diğer bir kısmının da açılaca Zıdır. Bu suretle, bir taraftan perso- İnel miktarının arttırılmasına, diğer taraftan kömür ve sair istihlâk mad delerinin fazlalaştırılmasına ihtiyaç hâsıl olmasıdır. İdarenin, hâlen 15.488 dir. Yeni kadroda bu miktar 16,600 ü personel - adedi, 21.5.93p << EEE EBA BEBE ERE EEE ERA GUY MA A A BEER DA DENET UZUN rofesör Şvolba, çocuklarla ana « babalar arasindaki İ sosyal münasebetlere dair birçok kitaplar yazmış bir adamdır. Pro- fesör bu kitaplarında, reddedil - mesi imkânı olmıyan birçok alâ - metlere nazaran, çocuklarla ana - babalar arasındaki bu münasehet- lerin en tabii insanlık münasebet- leri olduğunu tesbite muvaffak ol- du. Bundan manada muhterem pro- fesör “kadın klübü,, nde, ve çocuk larla ana - babaları biribirlerine yaklaştırmayı şiar edinen ve on beş günde bir çıkan “Aile,, mec - müası klübünde ve daha buna ben zer birçok yerlerde bu mevzia dair müteaddit konferanslar verdi. Bu konferanslar ona büyük bir şöhret temin etti... Bilhassa Veymar sara- yının hademelerinden Adolf King'e istinat ederek analarla babaların mensup oldukları şecereye çocuk- ların da mensup olması lâzımgeldi ğini, bunu red ve cerhetmenin im- kâni olmadığını isbat eder yollu “Aile, mecmuasında yazdığı meş har mke örne Çer bütün arttı, Fakat gel gelelim Şvolbanın bu ilmi şöhreti onun profesörlük mev kline hiç te iyi bir tesir yapmadı. Mektep gençliğinin terbiye edil - mesi işinin bu yarı akıllı adamın eline verilmiş olmasını kötü bir te sadüften başka neye atfedebiliriz?. Profesör güzel havalarda ekil hâs tanesinin bahçesinde dolaşacak yer de idadi kürsüsünü işgale mecbur olmakla taliin kötü bir cilvesine kurban olup gitmişti. Profesör Çek dili dersinde, ana- Jarın - babaların çocuk doğurmak la neslin bakasına yardım ettikle- rini izah ettikçe mektep idareleri onu bir damataşı gibi oradan bura- ya, buradan oraya kaldırıp duru- yorlardı... E vde yapılmak üzere profe - sörün talebelerine verdiği vazifelerin ekserisi tilozofça bir mahiyet taşırlardı. Meselâ: “Ana- Jar - babalar çocuklarının ahlâksız lığına yardım etmeli midirler?” gibi. Profesör bu gibi vazifelerden ötü- rü, memleketin şarkından garbine, garbinden şarkına; şimalinden ce- nubuna cenubundan şimeline bir- çok mecburi seyahatler yapmıştı. Profesör Şvolba nihayet bu de- fa memleketin cenubu garbisinde yeni bir idadiye tayin olundu. Da ha birinci dersinde idadi beşinci sı nıf talebelerine çocuklarla ana - ba balar arasındaki münasebet hakkın da uzun bir konferans verdi. Bu konferansında çocukların ana - ba balarına hürmet etmiye mecbür ol duklarını söylemekle beraber on- ların zayif taraflarını da öğrenme- leri icap ettiğini uzun uzadıya an- bulacaktır, Jattı.. Nihayet yeni talebelerine ev de yapılmak üzere bir de vazife ver ve ÇOCUKLAR Çeviren: B. Tol HIKAYE AOEUAAAAAAAE AAA AAAA YAMAN LAAAA . LEE NDASA ERAT di.. Vazifenin serlevhası oldukça parlaktı ve şöyle idi “Çocuklar ebeveyinlerinin fena hareketlerinden ötürü büyük bir vicdan azabı duysalar “bile onlara müteşekkir olmalıdırlar.” Profesör, talebelerinin bu” tezi hazırlıyabilmeleri için şu esasları gözönünde bulundurmalarını tav- siye etti 1) Anamla babamın edepsizlik - lerini, ahlâksızlıklarını, kusurları- nı, iğrençliklerini sayaağım. 2) Anamla babam yukarida say- dığım kusurlarını benden saklıyor lar mi? 3) Biz atin «babalarımızın bu nok sanlarını efkârı umumiyeden niçin saklâmıya mecburuz? 4) Biz ana - babalarımızın bu kö tü huylarını niçin taklit etmeme- liyiz? 5) Anamla babam kavga ediyor Jar mı?. 6 — Alle arasındaki kavgalarda neden makul ve ihtiyatlı olmıya mecburuz? Dp fesörŞvolba bü altı mad. doyi Yazma msn sonra ta Iebelerine dönerek ahenktar sesle: — Sevgili talebelerim, dedi, ven evde yapılmak Üzere verdiğim v&- #ifelerde yepyeni bir pedagojik u- güsel panme. Bam çanaklariğ a. beveyinlerini biribirlerine yaklaş» tırmıya çaliştyorüm: Eski usullere göre talebeler vazifelerini yapar - larken ana-babaların onlara yar - dım etmeleri katiyen muvafık gö- rülmezdi. Halbuki ben tamamen bunun sksine olarak ana - babale- rın, çocuklarının yaptıkları vazi - felere yardım etmeleri Tâzımgelece Bi kanaatindeyim.. Esasen yakında ana - babalatınızın da iştirakile ge niş bir #oplarttı yapmak niyetin - deyim. Bu toplantıda aile bağları- nın kuvvetlenmesi için ana - ba - babaların çocuklarına vazifelerin- de ve derslerinde yapmıya mecbur oldukları yardımlardan da mufas- selen bahsedeceğim. İdadinin beşinei sınıf talebeleri içinde beş senedenberi öğretmen - lerine karşı kahramanca mücadele eden cesur talebeler yok değildi. Fakat bunlar bile, Şvolbanın bey - Bir suratını andıran uzun ye zayif çehresinden, acayip bir ışıkla ya- nan gözlerinden korkmuşlardı.. Paydos zili çalıp ta profesör dı- şarı çıkınca bütün talebeler ittifak la, yeni öğretmenlerinin kaçık ol - duğuna, kendisinden sakınmak icap edeceğine ittifakla karar verdiler. Verilen mevzua gelince, bunu da ana - babalarina katiyen gösterme. mek icap edeceğini düşündüler ve böylece karar verdiler. (Sonu var) bir ei I BALIKPSİRDE: Bir Kamyon Kazasında Ölen ve Yaralananlar Balıkesir, (TAN) — Şoför Hüseyi- nin idaresindeki 34 numaralı kam- yon, iki bin kilo hububat yükü ve on yolcu ile İvrindiden geceleyin buraya gelirken bir kaza olmuştur. Bir yokuş inilirken İâstiklerden biri patlamış, kamyon 30 metre kadar yo kuşu son süratle indikten sonra, bir takla atarak devrilmiştir. İvrindinin Islâm mahallesinden Mehmet oğlu Abdullah, kamyonun altında kalmış ve ölmüştür. Diğer yoleular hafif su rette yaralanmışlardır. Şoförün sar- hoş olduğu tesbit edilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: