«5. vez3 YAZAN ZİYA ŞAKIR — Ne: 5İ Hamzadın Ölümü Şamile Iyi Bir Ders Vermişti eler gösterilen bu husumet ela Gazi Mohammet ve va tuna Tamzat Beyin zamanla - <a olsaydı, ihtimal ki, Şamil dı, İtün başka suretle hareket &- > hızını alamayıp ta kendisi - 1, Tlçın kayalara çarpan şahin - 2 gibi, bütün muhaliflerinin ü - ierihe atılmakta zerre kadar çe nmezdi, Fakat şimdi Şamil, o Şamil de- Bili. Artık şahsiyeti, kendi mali- hiti Ve tasarrufundan çıkmış; illet ve memleketine iritikal ey mişti. Mürit ve Naip ve bütün İanperverlerin arzusile “kabul imamet mevklini, falan ve Yahut filin şahsa veya Avula kı- k tehlikeye sürükliyemezdi. Miz husus Hamzadın ölümü, ona iyi Re ders vermişti. Çünkü Hamzat eğ kâtledilir edilmez, Gazi Mo- haç vetle kendisinin ölüml aki Kurdukları binada, Mil eserleri başgöstermişti. Bdi kendisint de bu ehemmiyet âdiseler karşıfında tehlike - Atarsa, yerini hiç kimse tu- Yacak.. Her şey mahvolacak.. denizinin sahillerinden Tiflis NB t eri pa âdeta *İvana kadar yayılan Çar leri bir anda Dağistanı bas hk, Çarlığın korkunç ve kan- b, alı, yüz binlerce mâsum mel Türkün müjik süngülerile, ak kılıçlarile lime lime olan etlerinin üzerine, siyah ve me- in kanatlarını geriverecekti... ği PU mülâhazalara mebni Şa - Şimdilik teenni ve ihtiyat ile Ye “etmek tüzümuna ehemmi vermişti, F âkat şunu da ilâve etmek lâzımdır ki, Şamilin bu ka özden ibaretti. Bütün bu sü har ikler göstermişti ki; bun - v *İ€ her kahramanın kolay ko- Mey bilceği şeyler değildi, mil avulundaki mahfiller, Şa- tu Bösterdiği bu sükünu, onun Sıradaki aezine atfetmişler; hal gp adamı köyünüzden der. Bin rn. Yoksa gelir, Bağları hiz. zile Tarlalarımızı yaka- a aş ö Ne den Sai ğaçlarınızı, köklerin Bi, Miş a Fltahlara haber gönder- Kaaal Kalabalık bir avuldu. rini, ya Seri ve cesurdu. Tehdit: er siyle Yapabilirler. Hat- İlleri. tse, köyü bile, altüst e- Bi tit e Öyle bir zamanda gel Mami, © sirada Şamil yanındaki ala, vE müritlerini şurala- kalanız Ara göndermişti. Yanında den, ,: 4 en sadık müritlerin be$ kişiden ibaretti. olma henüz tam iman ba yla, Ensalden ge- STİ İYİ bir fırsat addet- Yen. Kay dilerine şarap öçirmi- Ahl in ınlarla dansettirmiyen.. Yen iy, * fazilet namına mütemadi mi Ve sükün istiyen Şa- larından uzaklaştıracak en istifade etmek iste- #hal Şamile müracaat i az teş e br folik a Krater a Barbar Ensaltilerin olaye etmek için kısa bir ne ri bir tarafa git, He. Bi in; ondan sonra, on ML b Ayağın, PU tekli fe gülü, İ Terek; küçüz Bülümsemişti. Parmağını göste- milim buy lal Ax sil, cevabını ahi biz Kay e Sa ya “fi Samilin naiplerinden Akverdil Mohammed doğru ağır ağır yürümiye bi dılar, amil bunu duy Ş de hiddetlendi. den birkaç kişiyi slip diğerlerini de ailesinin muhafazasına bıraka- rak köyün önündeki küçük bir te- peye çıktı, Gelenleri orada bekle- di. Şamil burada beklerken, eski mektep arkadaşlarından bir Aşıl- talı geldi: — Yapma, Şamil... böyle, bir. kaç kişi ile bu kadar adamin önü- pe duru! alığa bak. Bir faciaya sebep olacaksın. Bir- kaç gün, baska hir kâve eidiyer, Dedi, Şamil, hiç teredant etmeden, si lâhımı bu adamın başına çevirdi — Eğer bir tek söz daha söyler. sen, İlk kurşunu kafana sen yer- $in, Diye mukabele etti, Bu adam, Şamilin tehditlerinin ne demek olduğunu iyi bilenler. dendi... Bu tok sözleri işitir işit mez, koşa koşa tepâden indi. Ağır ağır ilerliyen Ensallilerin önüne giderek onlara Şamilin vaziyetini nakletti, — Evet. belki Şamili öldürmi- ye muvaffak olursunuz. Fakat hiç olmazsa siz de, içinizden kırk elli kişi feda edeceksiniz. Eğer bunu gözünüze alabiliyorsanız, geliniz. Dedi. Ensalliler, bir araya toplandi- Jar. Hararetli bir müzakereye ko- yuldular. Şamil ile çarpışmıya kı- yışamıyarak çekilmiye mecbur ol- dular. Bu hâdisenin üzerinden birkaç gün geçmeden, yine Şamil aley- hinde bir fesat başgösterdi. Bir- kaç köyün kadısı birleşmişler; hal kı tekrar Şamil ile müritlerin a- leyhine isyana teşvik etmişlerdi. Vaziyet, birdenbire ehemmiyet Wi bir devreye girmişti. Ve Şamil, artık bir hareket göstermek mee- buriyetini hissetmişli. Bu aralık, vazifeye giden müritlerden bâzı- ları gelmişti. Şamilin maiyetinde, yüz kişi kadar birikmişti. Işte Şamil bu küçük kuvvetle ar- tık cebri ıslahata girişmiş.. burada tafsilâtına lüzum görmediğimiz birçok mücadelelerden sonra niha yet, bütün o muhaliflerine cebren baş eğdirmişti. Gariptir ki, kendisine en çok husumet gösteren (Unsukul — Un sal) avulunun halkı bile şimdi Şa- milin en sadık taraftarı, ve yur- dun en ateşli müdefii kesilmişler- u. Ve nihayet öyle bir gün gelmiş- ti ki: El altından halkı Şamilin aley hine tahrik eden (Aşılta) kadısı. dahi, artık hakikati kabul ederek, bir Cuma günü camide ayağa kalk miş: | İ | , İmamlığı — Ey öhalit dar Şamil sözlerden & Ben, şimdiye ka- öleyhinde söylediğim ârilen rücu ediyorum. Haklı, odur. Haksız, benim... İşte, Allahın ve hepinizin o huzurunda itiraf ediyorum ki; Cenabı Hak ili, riyaset ve hâkim ştır.. Ben, şu itibaren, kadılıktan istifa ediyo- Şamilin müritleri arasına gi riyorum Demisti BÜYÜK HÂDİSELER CANLANIYOR Ş #mil, muhitte bu ıslak eri teşkilâtı da ihmal etme: Ancak şu var ki; esi, o esmad. büyük bir teşki. $. Yalnız mürekkep olmak, ve altinda bulunmak ü- une kıtası teşkil et eylemişti. umumi ıslahata gek il; işe ehemmiyet ver. parker, ask dalma silâh zere bir » mekle İktif, temiş; bellibaşlı reisleri, 4 davet etmisti, 1880 senesi başlarında yapılan bu büyük içtimada, başlıca şu me- sele müzakere edilmişti: — Umumi ıslahat, nerede yapıl ıdır?.. Dağıstanda mı,. Yoksa, Çeçenistanda mı?.. Muhakkak olan birşey" vahsi Çarlık kuvvetleriyle temasta “bus lunan muhitler, «vatanperverlik hislerinden ayrılarak, Hürriyet ve istiklâl mücadelesine ehemmiyet vermemektalardi (Devamı var) EKONOMİ İTHALAT : i Pamuk Ipliği Buhranı OÖnleniyor Bazı ham maddelerin son çıkan karşılıklı ithalât kararnamesine göre tukasla İthali başlayalıberi takas primleri yükselmiş ve tüccar zorluk- lara uğramıştır. Bu yüzden piyasala- rımızda bilhassa pamuk ipliği azal- mış olduğundan narh fiyatlarına gö- re iplik bulunamamıştır. Piyasadaki iplik buhranı üzerine alâkadar tica- ret ve sanayi birliği İktisat Vekâle- tine müracaat ederek vaziyeti anlat- İ mışlardır. Vekâlet bu müracaatı &- İhemmiyetle tetkik etmiş ve yeni bir İ karar vermiştir. Bu karara göre 7 Ni İsan 1938 den evvel gümrüklerimize İ gelmiş olup ta henüz çekilememiş o- lanlarla ayni tarihten evvel yola çı- karılmış veya ayni tarihten evvel İkonşmentosu alınmış veyahut yedi | Nisan 1938 den evvel menşe şaha detnamesi tanzim edilmiş bulunan| pamuk ipliklerinin eski kararmame| hükümleri dairesinde bir defaya| mahsus olmak üzere gümrüklerden| çıkarılması kabul edilmiştir. Bu va-| ziyet karşısında piyasamıza gümrük- lerde bulunan iplikler çıkarılacak ve iplik buhranı ortadan kalkacaktır. Bu müsaadeden sonra yeniden sipa- riş edilmiş olup memleketimize ge- tirilecek iplikler de, yeni hükümler | dairesinde ithal edilmiş olacaktır. İk Jtısat Vekâletinin bu kararı piyasa- mızda İyi bir tesir bırakmış ve alâ. kadarları memnun etmiştir. ALMANYADA : Kuru Meyvalarımızı Almak İstiyorlar Almanya ticaret müesseeselerin. den birçokları Türk mallarından ku ru üzüm, kuru incir, fındık, Antep Yalarla; her nevi zahire ve hububat satın elmak istediklerini Berlin Tica ret odamıza bildirmişlerdir. Bazı fir. ınalar da Türkiyeye mal ithal etmek için kauçuk eşya üzerine vekil ara- maktadır. LOKMA Yel ii di e Si N EKİMİN ERİ ii HASTALARA MAKARNA Makarnanın aslı hamursuz ek- mek olsa gerektir. Ondan dolayı olacak ki, bizde birçok kimseler makarnayı sevmezler ve makar » nanın en yüksek yemeği sayılan gratenlisine hile rağbet etmezler, Halbuki şehriye de ayni hamur - dan, yani hamursuz undan yapılır. Onu herkes sever, et suyuna şeh- riye çorbası dalma makbule ge - çer, İlk makarna hamursuz ekmek - ten icat edilmiş olsa da, o vakit « tenberi © tuz ve yumurta gir - miş ve makarna fabrikalarının © kadar çok marifetlerini görmüş ol duğundan şimdi pek besleyici ve pek lezzetli bir gıda haline girmiş tir. Makarna yumurtasız olduğu va- kit bile vüz gramının icinde - tabi vasati olarak - 12.5 gram kadar al- .bomin ve 74.5 gramdan fazla şeker olacak maddeleri bulunduğundan, yağı pek az, ancak 0,7X nispetinde olmakla beraber insana 349 kalori, bir gramdan biraz fazla tuzile de lezzet verir. Bunlar, sade suya pis» mis yüz gram makarnanın vetece- ği kuvvet. Yağla pisirilip te üze - rine kıyma yahut peynir ve yoğurt konulduğu v rin sayısı tabii pek yükselir. Halbuki makarnanın iyisi dalma yumurtayla yapıldığından makar- nanm vereceği kuvvet - hamuru - nun içine kırılmış yumurtaların sa yısına göre » çok defa daha fazla olur. Makarna hasta olmadan, kendi « lerini iyi ve pek te pahalı olmıya- rak beslemek istiyenlerin rağbet etmeleri lâzım bir yemek olduğu hastalar için de pek değerli Hastaların bazılarına başka hiçhir yemeğe İzin verilmediği halde yal nız makarna yemesi tavsiye edilir. Hele barsak hastalıklarında, sinir- lilerin ve pek zayif, kansız kimse- lerdeki antero - kalit hastalığında makarna yedirirler. barsak vere - minde bile makarna hastalığa do- kunmadan hastayı besler... Kandı üre fazlalaştığı vakit makarnanın dokunması için bir sebep yoktur. Et yemeklerinden zarar gören ro- matizmalılar da makarnayla ken- dilerini pek iyi besliyebilirler. Hastanın midesi ve barsakları pek zayf olduğu vakit, yumurtasız fıstığı, ceviz, badem gibi kuru mey-| İ GÜNLÜK |! PIYASA Ziraat Bankasının buğdaylarından 248 bin kiloluk yumuşak ve Samsun mınlakası 15-25 çavdarlı buğdayı çav dar nisbetine göre 8,22,5-5,34 kur tan satılmışlır. Sert buğday üzerine olmarmişlır. Polatlı aru tüccara alt 1-2 çavdar bin kiloluk bir parti 6,17,5-623 ku ruştan verilmiştir. * Samsun mıntakasının srpalarından yüz bin kiloluk bir parti fob Sam - sin 401,5 kuruştan, İhsaniye arpa» Yarından 30 bin kiloluk ikinet ti kilosu 4.16 kuruştan satlnuştar. * Antalyanın susamlarından çu olarak ofuz bin kiloluk bir parti ki. Trakya mınta - kaşının kuşyemlerinden çuvallı ola. *kirdağı teslimi 58 bin kilo 04 kuruştan ihracat için sa - takmıştır, * ada tiftik ve yapak iş olmuştur. Oğ - Dünkü pi üzerine yine lak yapakları kiloru 120 ku; Sivas yapakları S6 kuruştan, Ç kale yapskları 64 ten, Anadolunun güz yünleri de kilosu 65 kuruştan satılmıştır. ; :; ; ; ; Ve İananaananean00a aaa AAA eee ........ SANAYİ : Mim Alacağı Ham Maddeler 1927 senesinde neşrolunan ve on beş sene müddetle tatbik edilmesine başlanılan teşviki sanayi kanununun hükümlerine göre; her beş senede bir yerli sanayiimizin ihtiyacı olan ham maddelerin gümrük resminden mua- fiyetle ithali kabul edilmiştir. Birin- ci beş senelik müddet için yüzde yüz muafiyet verilmiş ve 156 kalem ham madde 1932 senesine kadar resimiSiz olarak ithal edilmiştir. İkinci beş se- nelik programda ise, bu muafiyet 6- tuz kalem ham müddeye tahsis olun muş ve yüzde elli misbötiide gümrük muafiyeti ile ithal olunmuştur. Bu devrenin müddeti de bu haziranda ni İhayet bulacağından İktisat Vekâle- tince yeni baş senelik devre için bir muafiyet listesi hazırlanmaktadır. Bu listenin fiyet nisbeti daha ge niş olacak, hükümlerde de geniş #e- lâhiyetler makta olan esaslarda yeni kurulan sa nayi ile beş senelik devre içinde ku- rulacak sanayiin de mamullerinin lü zumu kadar himayesi cihetine gidi- lecektr. Bu suretle 1937 senesinde in kişafa başlıyan sanaylin devamlı bir şekilde inkişafına yardım edilmiş o- lacaktır. 7 | BORSA | 4-5-938 ÇEKLER Acılış Paris 283925 olarak yapılmış makarnayı sade su da haşlatırlar (yüz gram makarna, on gram tuzlanmış bir litre su için de yarım saat kadar kaynar, sonra suyu süzülür) ve hasta; dirirler. Yiyeci sebze suyu dökülürse o da Hastanın midesi biraz kuvvetlenince sade suya haşlan - mış makarnayı yiyeceği vakit üze rine biraz ciğ tereyağı konulur, ve meğin sıcaklığile tereyağı erir. E- rimiş tereyağı konulursa daha güç hazmolunur. Midesi kuvvetlendikçe, makar - na piştikten sonra tzerine et suyu yahut et usaresi dökülür. Yavaş yavaş havuç ezmesi, mercimek ez- mesi, hattâ daha sonraları pek az domates salçası da koymak müm - kündür, Et için bir mahzur bulunmadığı halde, makarnanın her türlüsü, kıyma da ilâve olunur. Et yivemi yecek hasta olunca - hekimin izin vereceği dereceye göre - taze peynir, kaşer peyniri konulur, Ma karnanın sade suya pişmiş, üzeri. ne et suyu, peynir, ezme konmuş hangi türlüsü olursa olsun yoğurt hepsine lezzet verir ve o da ayrıca besler. Yoğurt yiyemiyecek hasta da pek az bulunur. Makarnayı yalnız şekerli hasta - lar yiyemezler, Öteki hastalara ye- direbilmek için de makarnanın iyi- sini bulmak ve iyi pişirmesini bil. mek Tözumdir. NewYork Milâno Brüksel Atina Cenevre Sotya Amsterdam Prag Mpârid Berlin Varşova Budapeşte Bükreş Belgrod Yokohama Stokholm Londra Moskova 23.8375 PARALAR 0.10548 15.0075 Amı9 86.7469 3.4560 684920 14216 a2mamı 12.6904 19706 41950 3.0680 106.19 150875 | 4.7119 İ 861460 | 44500 034920 14318 227478 12.0904 19706 4.1050 3.0830 106,19 24.5333 2r25 bulunacaktır. Hazırlan» | RUMANYADA: Milli Ekonomi Nezareti Kuruldu Rumanyada Ticaret ve sanayi ne- zaretinin yerine Mill Ekonomi Ne- zareti teşkil olunmuştur, Yeni Nezaret Ticaret ve Sanayi Ne zaretinin bütün şubelerini ihtiva et- mekle beraber şimdiye kadar Zira - al Nezaretine bağlı kooperasyonlar teşkilâtını, buğdayı kıymetlendirme Merkez Ofisi Sıhhat Nezaretine bağ lı istatistik enstitüsünü de kadrosu içine almaktadır. Yeni teşkil olunan bu nezaretin başlıca vazifeleri aşa- ğıda hulâsa edilmiştir. 1 — Ziraat sahaları ile ekonomi de henüz kıymetlendirilmemiş olan branşlar müstesna yeni istihsal şu- belerinin teşekkülâtını yapmak, 2 — Istihsal şubelerini halz olduk ları imkânlar dahilinde inkişaf et- tirmek. 3 — Mili ekonomi ve memleketin nefli bakımından bütün istihsal şu - beleri arasında birlik ve ahenk te - sis etmek. | ları en iyi icek bir hale getirmek, tevzi ve kıy metlendirme işlerini teşkilâtlandır - mak, 5 — Banka ve kredi işlerinin in - kişafına müessir olmak. 6 — Iktısadi — zirsi faaliyetler ariç — mevzularda kanunlar yap- mak, 7 — Konjonkturel vesaik ve İsta tiktikleri hazırlamak. Ticaret Rejimi Üzerinde Değişiklik Rumanya dış ticaret rejiminde ba zi değişiklikler yapılmıştır. Bu ta- dilâta göre 22 teşrinisani 1932 den Bugüne kadar gümrük tarifesinin her türlü pozisyonlarında dış tica - ret rejimini (tahdidatı) ilga eden is- tisnalar kaldırılmıştır. İthal olunacak emtendan her mem lekete tefrik edilecek miktarlar üç ayda bir geçen üç aylık müddet es- nasında o memleketten Rumanyaya yapılan ihracatla mütenasip olarak Sanayi aret (Milli Iktisat) Ne- areti tarafından hesap edilecektir. Bunun için de umumi vaziyet ve halkın ihtiyacı ile mezkür memle - ketlerle mevcut ve meri anlaşmalar nazarı İtibare alımacak ve keza o memleketle kliringli emten hesapla- İr bakayasının vaziyeti Rumanya Mili Bankası tarafından bildirilen bakaya gözönünde bulundurulacak- jtır. Bu suretle her memleket için he- sap edilecek kontenjan miktarları bilhassa Nazırlar Meelilinin 22 teş - rinisani 932 tarihli tebliğinin birinei maddesile muhtelif iradeler, karar - nameler ve Nazirlar Meclisi mukar- reratı ile TI teşrin 1932 den sonra meri ithalât rejimine tâbi tutulmuş bulunan bilümum maddeler için ve - rilmiş ithalât lisansları esası üzerine sanayi ve ticaret nezareti dış ticare. ti teşkilâtlandırma müdüriyeti vası- tasile memleketlere göre ithalâtçı - lar arasında taksim edilecektir, VERGİLER : ve Muamele Vergisine Tâbi Olacaklar Muamele vergisinin tatbikatı icabı olarak büyük sanayiden alınmakta o lan bu resim fabrikatörleri mütead- dit vesilelerle şikâyete mecbur bı- rakmıştır. Büyük sanayiciler, küçük lerden musmele vergisi alınmaması dan dolayı geniş bir rekabet ile kar. Şılaştıklarını ve zarar gördükleri, id dia etmişlerdir. Bu şik eri. Be yapılan tetkikatta küçülmüş olan sanat şubelerinin de mali seneden j- tibaren muamele vergisine tâbi tutul maları cihetine gidilecektir, Ondülâsyon Makinesi Berber Hasan Aksu tarafından ye. bi sistem bir ondülâsyon makinesi ik tira edilmiştir. Hasan Aksu alâkadar makamlara müracaat ederek yeni ih tiramın tescilini yaptırmış ve bir ih.