——— 8-3.933 TAN Gündelik Gazete mmm TAN'ın hedefi: Maberde, fikirde, her veyda temiz, dürüm, samimi olmak, kariin gazetesi o olmıya çalışmaktır. ğe ABONE BEDELİ Türkiye 1400 Kr, 1 Sene 2i00 Kr, M0 > SA 1500 » 400 » S Ay s0 > 180 > İAy 300 » Miletlerarası posta httihadma dahil ol yan memleketler için 30, dır, Abone bedeli peşindir: tirmek 25 kuruştur, Cevap için mektup lara 10 kuruşluk pul Uâvesi lzimder, GUNUN MESELELERİ | Ecnebi İsmihasların Yazılışı Meselesi (Yazan: M. ZEKERİYA)| İsmail Müştak Mayakon ecnebi is- hihasların türkçede ne şekilde yazıl- ması lâzımgeldiği o hakkında ortaya bir mesele attı. Onun tezi şudur: “Ecnebi ismihaslar, sit oldukları milletlerin dilinde yazıldıkları imlâ Şoklile değil, talâffuz olunurken çıkar dıkları sesleri zapteden Türk Ronson Ve vokallerile türkçeye geçirilmeli - Bu tez gazetelerde bazı milnakaşa- lor: davet etti, İsmail Müştak Maya- kon pazar günkü gazetelerde bu id- dialara cevap vererek #ezini mülda- İnn etti ve şu karara vardı. “İngiliz imlâsındaki keldesizlikten biz“ | Yat İngiliz münevverleri sek sık şikâyet edip dururken, #ransızlar orijin mâna ve meğlil Yeri tahamen unutulmuş olduğu halde bir | ündne ve taassup eseri olarak birçok ke-| Minelerde bugün fuzull yer tutan harflerle | dolu imlâlarını düzeltmek yollarını araştı- Tirken, bizim bu imlâları terkedilemez bir Glabiyat esin saymamız ve bu saygı De bir lâtin edebiyat ve medeniyet #lemi he- Yali içinde Türk gençliğini Oboğ - Miya çalışmamız Türk dünyasına, Türk Cümhuriyetine hizmet ve bahusus iimde, ikılda, mantıkta hizmet sayılamaz. * Kenebi ismihasların nasıl yazılma- m lâzımgeldiği meselesi, dilimiz için | İevkâlâde bir ehermiyeti haizdir. Bu | Bakaşa edilmesi faydalı Le Bu maksatla ben de, vaktile ansikle- Pediyi çıkarmak üzere düşündükleri- Müzi burada hatırlatmak istiyorum. Biz, muhtelif sahalarda ihtisas sahibi on arkadaşla hayat ansiklopedisi- Bi çıkarmıya teşebbüs ettiğimiz için, e en çok durduğumuz mesele bu oldu. Uzun münakaşalardan sonra bulduğumuz şekil şu olmuştur Yabancı hasisimler eski ve yeni Yunanca, eski ve yeni litince veya bunların haricindeki dillere ait ola- bilir. Bunlar hakkında şu kaideler) tatbik olunur: 1 — Eski ve yeni Yunanca isimler | türkçeleşmiş şekiller haricinde müm- kün olduğu kadar asıllarına yakın şe- İlerile alınacaktır. Türkçeleşmiş 0- lanlar dilimize girmiş olduğu şekilde tar: Sokrat, Aristo gibi, İnkat diğerleri meseli; Zen, Alkibiz Teodoros şeklinde yazılacaktır, > — Lâtince isimlerin eskileri, ma- Vuf şekiller müstesna, mümkün oldü- kadar asıl imlâsına yakın şekilde caktır, yalnız bunlardan (O) har- (K) şeklinde okunduğu zaman (C) (©) olacaktır. Neron, Cicero, Marks, Lukretins gibi. 3 — Yeni lâtince, yani lâtin harfi m milletlere mensup kelime- Merdo do şekiller bizce maruf olanla, haricinde, esli imlâya riayet edile ne Cervantes, Kristof Kolomp gi . 4 — Yunanca ve lâtince haricinde 8 ve sair milletlere alt isimler asıl Ve talâftuzu gösterecek surette i imlâmızla yazılır: Turgenief, im Gorki, Yang-Se gibi. haya ölüyor ki, mesele basit değil, le mürekkeptir. Uzun münakaşa» 7 mütehammıldir. Ve bu mina kayaya ihtiyaç vardır amma mm Bir Günde Nekadar Et Yeniyor? Balıkesir. (PAN) — Baytar mü! yerlüğu tarafından © yapılan ve şeh. izle kazalarda, belediye teşkilâtı | an nahiyelerde geçen 937 yılında! İmiş olan hayvanları gösteren| etiğe göre, bir günde nüfus! na düşen et miktarı 65 gramdır. liklerin sayısı 124727 dir. | Sanayide Makine ve İnsan ge “Ratio,, fransız- ca “Raison,, kelime- sinden müştak olan rasyonali- zasyon “akıl ve mantık dahi- linde iş görmek,, mefhumuhu ifade eder, (Colbert) © devrindenberi, fabrikacılıkta rasyonel çalış- ma nazariyeleri üzerine iktı- sat ve fen kitaplarında bahis- ler geçmiş ve bu sahada for- müle edilen muhtelif fikir ve nazariyeler bir ilim haline gelmiştir. Harpten evvel Amerikalı Tay- lor, fabrikacılıkta iktisadi çalışma usulünü ortaya atmış, az emekle çok iş görme usullerini takviyö et- miştir. Taylor sisteminden maada Amerika ve Avrupa da bazı mües seselerde ona benzer nazariyelerle yeni teşekküller vücüde getirmiş- tir. Ford otomobil fabrikasında git tikçe tekâmül eden, kendisine mah sus bir sistem “Ford sistemi, tat- bik edilmektedir. Çekoslovakyada Zilin şehrindeki 9,600 ameleli ve yevmiye 60,000 çift ayakkabı imal eden Bata fabrikasında tatbik edil mekte olan Bata sistemi de bu sa- hada kendisine mahsus hususiyet- lere maliktir. 'ord, Taylor sisteminde bil hassa hareketlere kıymet vermiş, Bata ise fabrikasında bü- tün şubeleri müstakil hale sokmuş, onları yekdiğerine karşı mesul fab» rikalar telâkki etmiş ve amelesini “FAİK Fayvoi, Taylor site Yükselimekizdir. mine benziyen muhtelif nazariye- leri fabrikalarda tatbik ve müsbet heticeler elde etmiştir. Hep bu na- zöriyelerin esasi Taylor sistemine istinat ve nihayet bütün teferruatı ihtiva ederek rasyönalizasyon ilmi nin temel taşlarını teşkil etmiştir. Umumi harbin yok ettiği kıymet- leri telâfi etmek ve bozulan ikti- Sadiyatı mümkün olduğu kadar dü- zeltmek yolunda yapılması lâzım gelen işlerin miktar ve nevileri & kadar çoğalmıştı ki bunları asgari zamanda ve en az masrafla bağar- mak için, bu hususta sarfedilecek faaliyetleri ilmi ve fenni sistemle- re bağlamak ve tecrübe mübadele- si suretiyle müşterek meseleleri birlikte halletmek zarureti hâsıl ol- muştu. Ps bu ihtiyaç ile maksada vâml olmak için mevcut prehsipleri genişletmek ve diğer sahalara da teşmil etmek lüzumu- nu harpten sonraki seneler pek mübrem bir hâle getirmiş ve Tas- yonalizasyona daha şümullü bir mâna verilerek tatbikat için sis- tematik bir propaganda başlamış- tar, Rasyonalizasyondan maksat, ima- lât miktarının tezyidi ile maliyetin indirilmesi ve âyni zamanda kali- tenin yükselmesini mümkün kıla- cak teknik ve plânlı o nun temin edebileceği vasıtalardan istifade etmetkedir. Bu gayeye eriş mek için ise ilmi işletme ve iktisadi esaslara dayanarak: 1 — İsraf membalarını ifna et mek, 2 — Mükerrer ve faydasız mani- pülâsyonlardan kaçınmak, 3 — Maliyet flatlarını düşürmek, 4 — Kabiliyetleri ve kaliteleri yükseltmek, $ — İstihsal ile sarfiyatı tevazün ettirmek, 6 — Fazla terakki etmemiş olan işletmeleri tecrübe mübadelesi yo- Ju ile tenvir ve etşvik etmek, 77 — Müteşebbis, tüccar ve müs- tehlikin karşılıklı menfaatlerini tevszün ettirmek, suretile her işte iktisadiliğin ve verimliliğin temini ican etmektedir. | reketle çok iş çıkarmak için şarttır, Bu X günün sanayi Ç faaliyeti ras | yonalizasyona çok ehemmiyet & olmuştur) riyasetinde toplanarak veriyor. Bu mlnasebetle bura- X istihsal kıymetleri 600,000,000 do- ya, devlet elile kurulmuş fabri- Y lara baliğ olan altı muhtelif istih- Sal şubesini tetkik ve bunların aşar N rikasının cepheden bir resmini g (ğıda gösterildiği veçhile vasati 7 4 kalarımızdan Turhal şeker fab. V 49 nisbetinde rasyonalizasyon ha- ricinde çalıştıklarını tespit etmiş- lerdir. Y koyuyoruz. ; Üursserrresani asyonalizasyon, Hberailer ka- Ayakkâbı sosayii KW 41 dar sosyalistleri de memnun MERMİ çengi “9 elmektedir. Çünkü sâyin tanzimi dei ikiyi 33 bir taraftan maliyet ve satış fiatle- Matbaacılık sanayli ,, 58 rini indirmekte, diğer taraftan işçi Hahe ölbuedilik e ücretini yükseltmektedir. Yani ka- bal ee <> “eg pitalist kadar işçinin de kazancını yükseltmektedir. Rasyonalizasyon z Vasati w 49 ile iftihar eden Amerika mütehas- sıslarından Austil ve Lloyd ücretin yüksekliğinin maliyet fiatı üzerin- deki tesirini şu suretle izah etmek- tedirler; “Avrupadaki kanaate rağmen yüksek işçilik behemehal maliyet fiatını yükseltmez. Rasyonalizas. yon, işçiliği yükselmekle beraber maliyet fiatın indirmekte ve mü- tekabil menfaatlar temin etmekte- dir, Ekseriya yüksek işçilik fabri- kanın intizamını da temin eder.,, Rasyonalizasyon yalnız sınai mü- esseselere münhasır olmayıp sâyin muhtelif sahalarına sanat, ziraat, inşaat, banka, ve büro teşkilâtına, velhasıl sâyin her sahasina girmel m Ita bin dolarlık bir istihsalde “b 40 zayiatın azameti sara- haten göze çarpmakta ve bu ilmin ihmalinin ne dereceye kadar va- him olacağını pek bariz bir surette göstermektedir. İşbu tetkikte isra- İatı mucip cihetlerin aşağıdaki bu- susattan İleri geldiği anlaşılmış tar: a — Fena malzeme, fena maki- ne, fena tesisat kullanılması neti- cesi imalâtta husule gelen bötset, b — İdâre bozukluğu yüzünden istihsalde ittıratsızlık, e — İstihsalin tenakusu, d — İşçi sıhhatinin muhtel ol- ması neticesi istihsalde zayiat. Bina, 6.0 işletme İdaresi, e 25'den daha az bir kısmı için ise işçiler mesul va- ziyette olup mütebaki kısım da di- ğer suretlerle hasıl olmuştur. 9 — Büyük bir nişaat mahal linde iskelelerin ıslaha, mal asyonalizasyonun tatbikatta. ki faydaları hakkında bir- kaç misal: Rasyonalizasyonun müs pet faydaları hakkında rakamla- ra müstenit bir fikir edinmiş olmak için bu İlmih bir cüz'ü olan Taylor sistemi sayesinde Avrupa ve Ame- rikanin bazı fabrikalarında elde e- dilen neticeleri zikretmek kâfidir: 1 — 1921 senesinde Amerikada Siragüs şehrinde 17 teknisiyenden mürekkep komite Herbert Hoover zemenin usulü dairesinde istif edil mesi ve buna mümasil tedbirlerle bir saatte görülen iş miktarı üç misline çıkarılmıştır. 3 — Bilya imal eden bir fabri- kanın kontrol kısmında yapılan ras yonel bir organizasyonla 120 ka (bilâhara Amerika Cümhurreisi dın amelenin gördüğü işi 35 kadına YENİ HAVA ARMADALARI İngilterenin hava kuvvetlerini tekemmül ettirmek için sarfolunan me- #ni süratle ilerlemekte ve bu işle alâkadar bütün fabrikalar harıl harıl çalışmaktadır. 1935 tenberi Ingiliz hava kuvvetleri 52 tayyare kolun- dan 123 tayyare koluna yükselmiştir. 1937 de Ingilitere için 300 askeri tayyare yapılmış, bundan başka Finlândiya, Yugoslavya ve Türkiye ta- rafından sipariş olunan bombardıman tayyareleri de yine Ingiliz fabri- kalarında yapılmıştır. gördürmek ve bir kadının haftada 8 — 9 lira olan kazancını 14 — 18 liraya yükseltmek, istihsalden kay betmemek şartile mesai saatini 10,5 tan 8.5 a nidirmek ve iskarta bilya lar adedini 96 58 nisbetinde azalt- mak kabil olmuştur. 4 — Bazı mensucat fabrikaların- da Taylor sisteminin tatbiki netice sinde: Bir amelenin gördüğü iş miktarı pıişin cinsine göre $e 50 — 300 miktarında tezyit, tediye edilen a- mele yevmiyesi eiiktarını vasat! 0- larak 96 45 tenkis ve fakat bir ame lenin vasati kazancını 9e 30 mikta- rında tezyit etmek kabil olmuştur. $ — Ahşap çubuktan yuvarlak parçalar torna ederek seri imalâtı yapan bir müessesede beher amele günde azami 130 — 150 metre çu- buk işlerdi. Yapılan etütler messi saatinin ancak dörtte birinin pro- diktif olarak sarfedildiğini, dörtte üçünün ise âletlerin bilenmesi. ka- yış tamiri, makinelerdeki aksaklık- lar, ham madde tedarikinde sarfe- dilen zamanlar olarak kaybolduğu- nu göstermiştir. Alınan rasyonel tedbirle amele kapasitesi ilk ham- lede günde 300 metreye ve tesisat- ta yapılan bazı tebeddüllerle bir müdd 6 sonra 550 metreye çıkarıl 6 — Muhtelif büyük Tin rasyonalizasyon tedbirleri saye- sinde miktarı milyonlara baliğ o- lan tasarruflarından büyük bir se- vinç ve heyecania bahsedildiğine dünya literatüründe şahit olmakta» yız. emleketimizde rasyonalizas- yon ihtiyacı: İlmü fennin, sına ve iktisadi tecrübe ve bil gniin pek yüksek bir seviyeye varmış olduğu Avrupa memleket- lerinde duyulan rasyonalizasyon ihtiyacının memleketimizde daha şiddetle hissedilmekte olduğuna şüphe edilemez. a Yüksek bilgi ve geniş tecrübeye istinst eden rasyonalizasyon pren- kısa bir mazisi olan memleketimiz- de bugüne kadar ancak müstesna işletmelerde ve kısmen tatbik edil- miş olduğu gayet tabiidir. Muhte- Wif fırsatlarla birçok fabrikalarımız da yapılan tetkikat sarahaten şu ha kikatleri göstermişitr: 1 — Fabrikalarımızin birçoğu- nun kurulma yerleri tesadüfidir. 2 — Tesisatın şekil ve evsafının maliyet fiatlarına icra edeceği te- sir evvelden hesapj edilmemiş ve muhtelif kuruluşlar arasında mu- kayese yapılmamıştır. 3 — İşletme ilmi değildir. İsraf membaları tetkik edilmemiştir. A- meleyi yormadan fazla randıman almak ciheti düşünülmemiştir. — Teşkilât pek iptidaldir. Sınai muhasebe, mukayese Mi istatistik, alım ve satım da kolay lık gibi meselelerin, ilkten masraf. h olsa dahi, sonu faydalı olacağına kani olanlar pek azdır. 5 — Satış flatlarını ve kaliteyi maliyet hesabı değil, mevcut hi- mayeler ve şuursuz rekabetler tes- bit etmektedir. Mahdut adetteki beş onu müs- tesna, bu şerait dahilinde çalışan ekseri fabrikalarımızın rasyonelleş- miş, yani İyi ve ucuz imal çıkarmı. ya muvaffak olmuş olan Avrupa ve Amerika sanayiinene bugün ve ne GÖRÜŞL Acaba Negüs ç 1.13 Ne Karar Verecek? Yazan: SABİHA ZEKERİYA Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde bir Habeş imparatorluğu var. dı. Yeşil hurma ağaçlarının gölgesin- de çadır kuran hedevilerin, büy şehirler kuran medenilerin, siyah ka- vırcık saçlı, sütlü kahverengi ciltli haşmetli imparatoru bu ülkede salta- nat sürerdi. Cetleri Hazreti Süley- mana dayanan bu şehinşah, Hazreti Süleymanın mührile fermanlar im- za ederdi. Günlerin üstünden aylar, ayların üstünden yıllar geçti, Akde- niz kıyılarından kopan bir tayfun, cenup iklimlerinde esön bir kasırga ile elele verdi, Afrika sahillerine ça- tılan çadırları, umran görmüş belde leri kastı kavurdu, hanlar, hamam - lar, âbideler, medreseler yerle yek- «sn oldu, Hazreti Süleyman tahtın- 'da fermanlar imza eden şehinşahın taç ve tahtı devrildi. Zavallı siyahiler padişahı Kenan iline sığınmış, sabık bir tacidar oldu. Gel zaman, git zaman, arzı mukad. desle, Londra şehri şehiri arasında mekik dokuyan sabık imparator, ge- geleri rüyalarında devrilen taç ve tahtının elmas ve yakut parıltıları- nı, huzurunda secde eden siyah küle- lerini görüp avunuurken, tali güneşi bütün ışıltılarile bir daha yüzüne güldü, kendisine haber verdiler: — İmparator olacaksın. Taç ve tah- tını başına geçirenler, kölelerinin m kavemeti karşısında nalân ve perişan kaldılar, Eline zümrüt ve yakut iş lenmiş kılıcını verelim, başına, ceviz büyüklüğünde elmaslarla örülmüş ta- ını takalım, sana ayırdığımız toprak- Tar üstünde tahtını kur, bu asi köleler ri yola getir, ve bize boyun eğdir. Bir zamanlar azametli bir kühey 3 lânın sırtında, yalın kılıç, Afrikanın bir ucundan bir ucuna ateş emri ve ren, kölelerini düşman sınırlarında, ye hit, ya gazi vâdile kırdıran hüs kü...dara yapılan bu teklif, tallin, ta- rihin taç ve tahtlarla ne acip bir istihzasıdır!. Negüs, dün canını vero- ceğini söylediği topraklar üstünde, bugün canını verenlerin başına bi? ajan, tahtına, ülkesini hükünidar buy ruğile düşmanlarına satan bir sultan gibi oturacak mı?.. Bilmiyoruz. Fakat kuru bir taht için, bakır çak miş bir taç için düşmanlarına alet o- lan halifeleri, sultanları çok biliriz Bunun içindir ki, Allahın gölgesi, peygamberin halifesi, şehinşahların padişahı, aklımıza gelince, şaha kalk- mış hirs, zarh kuşanmış hiyanet, düş- man buhurdanında yanmış vicdan, beraber geliyor. Tarihin, bugünkü, yarınki kıvırcık saçlı zenci neslinin önünde Negüs ne karar verecek? Henüz bilmiyoruz. BURSADA ; AtatürkCaddesi, Bu © Sene Uzatıyor Bursa, (Tan muhabirinden) — Atas türk caddesinin Çekirgeye kadar u- zatılması Bursanın imar plânı arasın- dadır. Bu geniş caddenin mühim bir kısmı daha evvel açılmış, yalnız Altı parmakta istimlâk edilemiyen bir ki- sım evler kalmıştır. Dafmi Encümen, bu praçanın da istimlik edilmesine karar vermiştir. Çoğu oturmıya elve- rişli olmıyan bu evler yıkıldıktan son ra, şehirden Çekirgeye kadar uzanan tek bir yol açılacak ve Bürsanın en modern caddesi olacaktır. Sanayiciler toplantısında | | Bursa, (TAN) — Bursa sanayicile- rini ötedenberi alâkadar eden bir me- sele yeniden mevzuubahis olmuş ve sanayi birliğinde münakaşalara yol açmıştır. Bu, memlekete yeniden do kuma makinesi girip girmemesi mese lesidir. Hükümet, yeniden makine ge tirilmesi kararını vermiş, sanayi bir- liği idare heyeti bu isabetli hareketi takdirle karşılamışlardır. Birlik başkanı Faik vazifesinden çe kadar yerine muvakkaten Yasa! 'ge- kilmiştir. Mayısta yapılacak seçime tirilmiştir, — A en mühimmi en tabii ve mantıklı olam fabrikaların rasyonalize edil. mesi yolunda yapılacak fodakârlik- lardır A AN m