Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
( SPOR ) Söğüt güreşlerinde başaltı ve büyük ortaya çıkan pehlivanlar (Hayati, ortadaki uzun boyludur) Tekirdağlının Yerini Yeni Yetişenlerden Hangisi Alacak? Bu sene de başpehlivanlığı alan Te- | Alman Şampiyonu Siyah Kaplanı Methediyor Amerikada yapılan dünya ağır sik- let şampiyonluğu maçını seyrettikten sonra Coe Luvizle gelecek sene dövüş mek üzere bir kunturat imzalıyan Al- man boksörü Şimeling memleketine dönmüştür. Gazetecilere verdiği beyanatta müs takbel hasmı için şunları söylemiştir : — Siyah Kaplanın rakibi İngilizi mağlüp etmesi Avrupa gazetelerinin yazdıkları şekilde olrmamıştı;'. Coe Luviz müsabakanın devamınca hâkim dövüşmüştür. Ve hasmını kolaylıkla mağlüp etmiştir. Ingilizin takdir olu- nan tarafı cesareti ve tahammülü- dür. Yoksa maçın hiçbir dakikasında Tommy Farr zenciyi hakkıyla ve teh- likeli surette tehdit edemedi. Bizim maça gelince, Siyah Kaplan- la önümüzdeki Haziran Amerikada bir daha karşılaşacağız. Bu sefer dün ya ağır siklet şampiyonluğunu Avru- paya getireceğimi umuyorum. kirdağlı Hüseyin, kuvvetli ve zorlu bir güreşçi olduğunu en iyi zamanın- || daki Mülâyim önünde de ispat etti. Yeniciliğe hevesli, atılgan ve perva- sız çarpışan bir başpehlivana , malik olduğumuz için sevinebiliriz. Hüseyin serbest güreşte biraz da tekniğe dik- kat eder ve oyun dağarcığını doldu- rursa Âmerikanın ve Avrupanın cid- di tutuşan tehlikeli karşı alnı açık olarak çıkabilir, Sporda, daima daha iyisini istemek ve daima birkaç sene sonrayı düşün- mek hiç zarar getirmez. Esasen spo- run yapısında iyiden daha iyiyi ara- mak vardır. Tekirdağlıdan evvelki başpehliva- nımız Kara Ali de herkese - emniyet veren, göz dolduran bir güreşçi idi. Bereket versin, o çekilir çekilmez Hü- Beyin ayarında biri onun yerini dol - durdu da halkm alâkası gevşemedi, meraklılar ümitsizliğe düşmediler. Bir gün gelecek, Tekirdağlı da geç- kinleşmiye başlıyacaktır. Onun gâli- biyetlerini seyre alışanlar için mut- laka çatacak olan o gün, herhalde a- cıdır. Fakat çaresiz gelecektir. O za- manı düşünerek şimdiden yeni yeti- || gen gençler arasında başpehliyanımı- zı takip edebilecek evsaftakileri kol- lamalıyız. Anadoluda yapılan yağlı güreşler- de Sındırgılı Şerif geçen senenin yıl- dızı olarak Taksim güreşlerinde de parlamıştı. Henüz yirmi bir yaşında olduğu halde doksan kilodan fazla gelen Smdırgılıdan çok şeyler bekli- yorduk. Halbuki bu sene Şerif Ana- dolu güreşlerinde işi aksattığı gibi buraya da gelmedi. Bu sene dikkatimizi çeken yeni bir genç gördük; Yakacıklı Hayati Tak- tim güreşlerinde girdiği sikletin birin ciliğini kurtardı. Kendisi yaşına göre bir parça ağır hareketli olmakla be- raber çok ümit veren haldedir. Ok- kası dolgun, yaşı az, boyu uzun ve en damı yerinde olan Hayatinin başpeh- livanlık güreşlerinden evvel Söğü*te yapılan yağ güreşlerinde Babaeskili Ibrahimle berabere kaldığını haber a. lıyoruz. Babaeskili çelik gibi kollariyle ne kıratta bir güreşçi olduğunu Taksim de kendinden yirmi kilo fazla gelen 'Arifi pes ettirmekle göstermiş tecrü- beli bir pehlivandır. Onunla yağ gü- reşinde berabere kalmak kolay değil- dir. Ismi geçmiş iken, Babaeskili hak - kındaki düşüncelerimi de ilâve ede -| * yim. Babaeskili Ibrahimi çok takdir etmekle beraber ilerde Tekirdağlının yerini dolduracak çapta ve yaşta gör müyorum, Vücudu Türkiye başpehli- vanlığınmı dolduracak kadar ağırlaşır- sa yağlanır ve göbek salıverir. Böyle- ce süratinden kaybeder. Yaşı da epe- yi ilerlemiştir. Bu itibarla istikbalin başpehlivan- lığı için; bakılmak ve karnı doyurul- mak şartiyle Hayati, Şerif ve Şerifi Bandırmada iki kere yendiği söylenen genç pehlivanı düşünmek lâzımdır. Bir meraklı çıksa da, şu üçünden şampiyonlarıma || | — Balkan Güreş — | | Maçları Başlıyor — I Beşinci Balkan güreş şampiyo- | nası bugün İzmirde Alsancak | stadında başlıyacaktır. Berlin O0- limpiyatları dolayısiyle yalnız ge- çen sene yapılamıyan bu müsa- | bakalar şimdiye kadar dört defa | olmak üzere Istanbulda yapıl- mıştı. | | - Bu seneki müsabakalara Bul- || gar ve Romen güreşçileri muhte- lif sebepler ileri -sürerek iştirak etmediklerinden müsabakalar Yunan, Yugoslav ve Türk güreş- çileri arasında yapılacaktır. |— Müsabakalara girecek güreşçi- | lerimiz şunlardır. 56 kilo Kenan, 61 kilo Yaşar, || 66 kilo Yusuf Aslan, 72 kilo, Ad- | nan, 779 kilo Mersinli Ahmet, 87 /| kilo büyük Mustafa, ağır siklet | || Çoban Mehmet.... Dankolof Ile Pereyra Güreşiyor Sofya, 16 (TAN) — Geçen sene Pariste Portekiz güreş şampiyonu Pereyraya yenilen Bulgar pehlivanı Dankolof, elinden kaçırdığı Avrupa güreş şampiyonluğunu geri almak için tekrar Pereyra ile Sofyada ayın 19 unda güreşecektir. ŞA ü Alman Boksörü Galip Alman hafif siklet boks şampiyonu Eder, Italya şampiyonu Suratti'yi on iki ravuntluk bir maçta sayı hesabiy le yenmiştir. S » A l Ereğli - Kozlu Karşılaşması Ereğli — Kozlu takımları arasın- da yapılan futbol karşılaşmasında E- reğli takımı sıfıra karşı dört sayı ile galip gelmiştir. —— İzmitte Stadyom Izmit, (Hususi) — Mıntaka spor başkanlığını üzerine alan valimiz ge- çen hafta İzmitte iki gün devam eden spor bayramınm yapılmasında baş- lıca âmil olmuşlardı. Haber aldığımı- za göre, yakında İzmitin güzel bir stadyomu olacaktır. Bunun için pro- jeler hazırlanmaktadır. en gözüne kestirdiğini bir sene kadar besleyip mütemadi serbest güreş o- yunları talim ettirseydi!... Eşref Şefik Romanya Şampiyonu İstanbulda Tenisçi Suatle hususi maçlar yapan Romanyalı Yunanistan tenis şampiyonu ile bir intikam maçı oynamak üzere memle- ketinden çıkan Romanya tenis şam- piyonu bir haftadanberi Istanbulda- dır, Kendisi Yunanistan maçına daha hazırlıklı gitmek üzere burada bizim tenisçilerden Suatle hususi maçlar yapmıştır. Romanyalı tenisci kendini seyreden meraklıların büyük takdirlerini kaza- nacak şekilde mahirane oynamakta- dır. Suatle yaptığı hususi maçlarda Ro- manyalının çok küvvetli olduğu gö- rülmüştür. SA S0 lll CSR ' * Doğu Muhteliti Yarın İlk Maçını Yapıyor Erzurum, Trabzon ve havalisi fut- bolcularından teşkil edilen ve Anado- luda muvaffakıyetli bir turne yapan Doğu muhteliti yarın ilk karşılaşma- sını Beşiktâş klübü ile Taksim stadım- da yapacaktır. Ikinci maç Pazar günü Galatasaray takımı ile olacaktır. kir XZ ON A Avrupa Futbolü Lehistan ve Danimarka milli futbol takımları arasında yapılan maçta 3/1 Lehistan galip gelmiştir. Budapeştede turnua esnasında çı- kan münasebetsiz hâdiseler yüzünden talik edilmiş olan final maçlarından il ki Ferencvaroş ile Lazio Italyan taktı- mı arasında yapılmıştır. Ferencvaroş 4/2 galip gelmiştir. * ki kız kardeştiler. Birinin adı Valo — Vila, ö- bürkününki Ayere - Kende.. Valo — Vila katiyen sokağa çık- madığı için, yüzünü hiç kimse gör- müş değildi. Ayere ise birçok saatlerini balkon da geçirirdi. Parmaklığa yaslanır, ve akşamın serinliği içinde deniz- den gelen tatlı meltemi vücudüne doldururdu. Bir akşam üstü yoldan bir atlı geçiyordu. Balkonun altında dura- rak Ayereye: — Bir damla su vermez misiniz bana? Genç kızın altından bir bardağı vardı. Onu doldurup aşağı indi ve atlıya uzattı. Atlı bu bardağı görünce kendini tutamıyarak haykırdı: — Oh!. Ne güzel bardak! Ömrüm de bunun kadar güzel hıç bir varlık görmedim. Ayere cevap verdi: — Benim kız kardeşim bu bar- daktan çok daha güzel!. Bunun üzerineatlı: — Ne olur, bana onu göster! di- ye yalvardı. — Eğer onunla evlenirsen göre- bilirsin kardeşim! Valo - Vila, kapalı pancurların ar- kasında oturuyordu. Âyere ona ses lendi: ğ — Valo, seni biri görmek istiyor. Valo sordu: — Kim o, Ayere? — Bir atlı.. — Ayere, o atlıya benim çirkin olduğumu söyle!. O atlıya biçimsiz olduğumu söyle!.. O atlıya uyuz ol- duğumu, verem olduğumu söyle A- yere Kende! Bu sözleri işiten atlı hemen atını mahmuzlıyarak uzaklaştı. B irakşam Ayere yine balkon daydı.. Arka arkaya üç yol cu geçti.. Fakat bunlar susamış de gillerdi, İStesi akşam yine üç atlı geçti. Fakat bunlar susuzdular. Ayere, al- tım bardağiyle her birine ayrı ayrı su verdi.. Her üçü de bardağı gö- rünce ömürlerinde bu kadar güzel birşey görmediklerini haykırdılar. Ayere her üçüne ayrı ayrı: — Benim kız kardeşim bu altın bardaktan çok daha güzeldir! dedi. Bu söz üzerine hepsi Valo . Vila- yı görmek istediler. Fakat Valo pancurların ardından yine ayni nakaratı tekrarlayınca üç yolcu tiksinerek uzaklaştılar. ir akşam üstü yoldan âhu gi bi bir delikanlı geçiyordu. Ayere balkondan denizden gelen tat lı meltemi varlığına doldurmakla meşguldü. Delikanlı yaklaştı ve: — Altm bardağınla bana bir yu- dum su ver, Ayere! dedi. Ayere bardağı doldurup yolcuya uzattı. — Bu ne kadar güzel şey Ayere! umrümde bu kadar güzel şey gör- medim.. — Benıim kız kardeşim ondan cok daha güzel.. Onu daha hiç kimse görmemişitr. LO Bir Küba Hikâyesi ÇEVİREN: Faik Bercemen — Ne olur Ayere Kende, bana onu göster!.. — Gözlerin tatlı tatlı bakıyor. Onu sana gösteririm amma evlen- mek şartile kardeşim. Biraz bekle, Ayere, kız kardeşine seslendi: — Seni birisi görmek istiyor Va lo - Vila! Valo hüzünlü bir öcole panoaresi- nin arkasından cevap verdi: — Ona çirkin olduğumu söyle!. Delikanlı Valonun sözlerini duy- du ve: - VİLA — Pekâlâ onunla evleneceğim! dedi. Bunun üzerine Ayere: F — Öyleyse kardeşime inci getif” diye cevap verdi. | elikanlı sahile koştu. Sulâf kulağına sanki şunu tısili yordu: Valo - Vila!.. Derinliğe daldı, kayboldu ve $0f ra ay ışığının altında tekrar gö ” ründü. Ayere bütün gece uyumamı$: 0' nu beklemişti. Delikanlı şafak $ö” kerken geldi.. Avuçları inci dol du. Ayere ona-kapıyı açarak * t — İste kız kardesimin odası, gİr diye fısıldadı.. ——— , Delikanlı odaya girdi.. Ay 198f nın yordamile, odasındaki sedir€ ie zanmış olan adanın en güzel KIZ” nın yüzünü gördü, _/ | Artvinde zafer eğlenceleri l Artvin (TAN) — Zafer bayramı burada çok güzel bir şekilde küt- lanmıştır. Hem zaferin mânasını bvu- tün şümulile tebarüz ettirmek, hem de Çoruhun milli varlık, milli dil, milli edebiyat bakımlarından tetkiki- ne imkân vermek üzere en uzak ka- za, nahiye ve köylerden çalgıcılar, tür kücüler, oyuncular, saz şairleri ve yüz lerce köylü davet edilmiştir. Mikrofon ve hoparlör tertibatile 22 Ağustostan itibaren Halkevinden neş riyata başlanılarak, büyük zafere ka- dar geçen muahedeler anlatılmış, bir hafta üst üste verilen konferanslar- la da 30 Ağustosun ehemmiyeti izah edilmiştir. 30 Ağustös günü, zafer şenliklerin den ve geçit resminden sonra, vali R fik Koralın nutkile yeni Halkevinin temeli atılmıştır. Daha sonra yeni ya pılan Güzel park ta açılmıştır. SenliklerdeBinlerce Köylü de Bulundu — BT Y - ee Vali Refik Kor, yeni yapılan parkı açarken İm Saat 14 te Belediye bahçesind? '!’f; livan güreşlerile eğlencelere pbaşlat” mış, horon denilen milli Çoruh ©| gel larile karşılıklı iki grup tarafn' irticalen söylenilen ve kovalamnı“w nilen türküler; davul, zurnâa, tudı; nağmeleri arasında saat 19 & K sürmüştür. çedü Saat 19 da Belediye bahees yi pehlivanlar ve sairler şerefine 1-"0l ve şilik bir ziyafet verilmiş, MU".gu j Arhavi şairlerile Viçe şairleri ”ı“f' sındaki hasbihal pek neşeli olmus Geceleyin Halkevinde bir müsur verilmiş, kövlü şairler destan e" muşlar, Adem Şentürk ismn' İ git saz şairi Kubuzla parçalar ee nihayet gençler “Çoban” 1 temsil ğ | mişlerdir. Gece fener alayları yapılmıs, celer 1,5 ta bitmiştir .