a 11-9. 987 TAN Sündelik Gazete BAŞMUHARRIRI TAN et Emin YALMAN kirden hedefi: Haberde, fi- üst, her şeyde temiz, dü- taggaimimi olmak, karin —. *i olmıya çalışmaktır. Gün esim) Körsanlk Yapmak in Olmayınca kei Ve Almanya Dİ o yy in, İspanyada faşizmin ga. Moriş emine karar vermiş bulu- İç EN Mussolini, Bantanderin Aci. Oya, dan zaptı esnasında Fran- Ay Föüderdiği tebrik telgrafında iy n etmekten ve âsi muzaffe- Üni pi bir #talyan zaferi telâkki etti. Sesen n çekinmedi. ma ün de Hitler Nüremberg 'en sonra niimayiş yapan söylerken, açıkça: sahasına da geçirdi- asker ve mühimmat . Sonra esrarengiz harp agri Ispanya hükümetine er- Pala lmmat ve saire götüren Va- Meri batırmıya başladılar. Ru Aş |, denizaltı gemilerinin kimlere aday anlaşılmadı. Fakat Akde- iy korsanlığın önüne geçmek da, #Mokrat memleketler tarafm- ned olan teşebbüslere istirak onto, » Konferansa gitmediler ve İ Vazifesini kabul etmediler. Mig er Nyon konferansında Akde- ta gündenberi artık meçhul My Jİ gemilerine tesadüf edilmez iy, Panya hükümetine eşya gö- erler batırıldığı haberleri Hayy pm Karar tatbik edildikten artık Akdenizde asayişi bo- gemilerin dolaamasına imıyacağı anlaşıldı. © ık anlaşılınca Italya. İ Panyaya 100 bin kişilik bir kuv- Sini, rivayeti çıktı. My kadar yapılan yardımlara İtalyanın böyle bir yardım a man uzak olamaz. | k Ye rat ve sulhçü devletler, har- olur korkusiyle yarım ted. tit, Ye komite müzakerelerile ik- ay ikçe, Ispanyaya vaki yardım. Önüne geçmek için ayni şiddet- almadıkça, İspanya me- b eler Mta, faşizm lehine haline mâni tp ayan aaa geçmesi Mal denizde bugünkü statokoyu e devletlerin müesses men bozan bir vaziyet ih- | ig eketir, Salhçii devletler o va- | kı rn kabul etmekten baş- Yapmıyacaklardır. a ki hâdiselerin seyri bu- tedir. lıktan temizlenmesi kâr) fa 392) H.759 yı. TA Geçmiş Günlerde İnanılmıyacak Tuhaflıklar asamın üstünde yazmı- ya çalıştığım tarihi bir kitaba kaynaklık yapan türk. çe, arapça, farsça sekizon cilt duruyor. Eski tarih kitap- larında bir hakikati aramak, kamıştan şeker ve keciboynu- zundan bal süzmekten çok zor- dur. Çünkü hâdiseler tasnif edilmemiştir. Birçok tarih ki. tapları, bilhassa şehnan:ezile- rin ve vakanüvislerin hazırla- dıkları kitaplar, devirlerinin birer gazetesi sayılabilir, gü- nun bütün hâdiseleri sıralan- mıştır. Fakat bu sıralamada hiçhir kaideye uyulmamış, ze- lişigüzel yapılmıştır. Bunun için tarihi bir hâdiseyi tetkik etmek çok zordur. Ben sayfaları çevirirken gelişi güzel rastladığım bazı tuhaf ve ina- nılmıyacak şeyleri topladım. Bun- ların bir kısmını okuyucularıma veriyorum: Şem'adâni Zade Fındıklılr Sü leyman Efendi Müriyyüttevarih inde (matbu say- nın hâdiseleri a- rasmda “Tarihi Hafız o Ubeydul lah,, a dayanarak, bu yıl Bağdatta bir kadınm dağars cık bir kese için- de yarısı erkek, yarısı dişi tam 40 çocuk doğurdu Zunu ve hepsinin de yaşadıklarını ve Halife Mütevekkilin huzuruna çıka- rıldıklarını naklediyor. Mubarek hatun ne velüd imiş? Ki Çelebi Takvim - üt . te- varih'inde H. 740 yılı hâdi. #elerini sıralarken Şam sahillerine gökten âteş yağdığını ve birçok evlerin yanıp kül olduğunu yazı- yor. Yine Şem'adâni Zadede gördüm (sayfa 289) H. 364 yılında Bağ. dada birer batman ağırlığında taş İ yağmıştır. Bundan sonra müthiş bir kıtlık başlamış ve İnsanlar aç kaldıkları için günlerce ölülerinin etlerini yemişlerdir. Bir ekmeğe bir ev satılmıştır. Firat taşmış ve su seviyesi 20 arşm yükselmiştir. 40 gün, 40 gece süren bir zelzele- lini Berlinde Başvekili bu hafta Berline ve ayaga iki hedefi vardır: Biri e Alman *— Japon ittifakma diğeri Orta Avrupa devlet- Maryam Almanya ile müştere- bu arada Ispanyada faşizmin esini temin için alınması lâ- May tedbirler de konuşulacaktır. Yi 4 İle Almanya arasındaki si- dünasebetler günden güne itti- Bin ürü gitmektedir. Almanya, u- yet Ingiltere ile anlaşmak », belki bu ittifaka yanaşmadı. Hal “y daga 2le bir ittifaktan korkar Mek gEiltereyi anlaşmıya sürükle- . Fakat hâdiseler Ingiltere- b ve *iyade Fransaya yaklaştırdı. ile Almanya da artık e Ye arti Çünkü ingiliz silâhlan. iy tamamlanmak üzeredir. ik ryılarına çıkacak dev gibi karşısında faşist devletler , Vaziyetlerini tayine mecbur. akımlardan Mussolininin Ber- fevkalâde mtihimdir ve “rupada yeni bir siyasi ha- aslanzıcı olacaktır. den denizin sathi 80 arşm inmiş ve suyun altmdan birçok dağlar ve a- dalar ortaya çıkmıştır. Şem'adâni Zade, Kâtip Çelebinin 227 senesi vakalarını gerhederken çok sarhoş, fakat iyi huylu ve çok kuvvetli olani Halife Mutasim hak- kında şunları anlatır: Parmakları arasmda altın bir sikkeyi sıkarak yazısını kaybe. derdi, bin rrtl ağırlığındaki birge- yi bir eliyle kaldırırdı. Bu halife- nin lâkaplarından biriside (Se. kiz — Semaniye) idi. Çünkü Ab- basi Halifelerin sekizincisi idi, se- kiz kale yaptırdı, sekil yıl, sekiz ay, sekiz gün hilâfet sürdü, sekiz oğlu, sekiz kızı oldu. Bağdatta zs- manmda birer batman ağırlığında dolu yağarak insanları, hayvanları kırdı. H icretin 244 yılında Ahlatta gökten müthiş sayhalar İşi- tildi, birçok halk öldü. H. 600 yılın- da Yemene gökten beyaz kül yağ- miş ve gehir kalın bir kül tabakası altında kalmıştır. H. 247 yılmda de Yemende bir dağ yürümüş ve yerini değiştirmiştir Mağ rip diyarında 13 kasaba yere bat- mıştır. Bağdatta İmam Ahmet Bin pe YAZAN KIRK COCUK DOĞURAN BİR KADIN ! ee A İbrahim Hakkı Konyalı Urramanananamma mam Hanbel'in cenaze namazında sekiz yüz bin kişi bulunmustur. Ibni Taktaka Arapça (Kitab-ül- Fahri) sinde son Emevi Halifesi Eşek Mervan'ın ölümünü Anlatır. ken der ki: “Buna #avaşlardaki Ssabrından dolayı “Eşek Mervan, derlerdi. Mervan Küfede baş kaldıran Ab- dullah Bin Alinin askerine yenildik- ten sonra Mısıra kaçmıştı. Abdul- lahın askeri kendisini adım adım takip ediyordu. Mervan Sar köyle- rinden Bosir'de bir harp kabul etti. Müsademenin şiddetinden ve sıkın- tıdan Mervanın sarası tutmuş ve yere düşmüştü. Küfelilerden bir asker yanina sokuldu. Bir hançer darbesiyle Mervanın kafasını göv- desinden ayırdı. Kesik başı şöyle elinde hırpaladıktan sonra dışarıya çıkan dilini kökünden kesip attı. Orada bulunan bir kedi Mervanın dilini yedi. Kesik baş sonra Küfede bulunan Seffah'a gönderildi, Sef fah kendisine takdim edilen bu he- diyenin önünde secdeye vardı, ba- şını kaldırdıktan sonra: — Ey Mervan!.. Çok şükür Tan- rım beni sana Üstün yaptı, seni yendim, öcüm yanında kalmadı, dedi, ine (Kitab-ül-Fahri) de oku- dum. (sayfa 110): Emevi Ha- Wfelerin beşincisi Abdülmelik Bin Mervan tanınmış fakihlerdendi. Hergiin mescitte Kur'an okumakla meğgul olduğu için ona (Mesçit Güvercini) demişlerdi. Babası ölüp te hilâfet sırası kendisine gediği tebşir edilince hemen elindeki Kur'anı yere attı: İşte seninle alâkam bu ane ka- dardı, Bu; biribirimizden ebediyen ayrılış anıdır. Dedi, Abdülmelik bir gün Said Bin Mü- seyyeb'e: — Yahu! Ben ne işlediğim ha- yırdan sevinç, ne yaptığım fenalık- tan teessür hissetmez oldum. De- mişti, Seld Halifenin bu sözünü şöyle karşıladı: — Sendeki kalb ölümü, çok tekâ mül etti de ondan. Bu fakih Halife manemıklarla Kâbeyi de yıktırmıştı. bbasi Halifelerden Emin sar- hoş ve gefih bir hükümdar. dı. Bütün vaktini oyunla, zevkle geçirirdi. Bir gün Veziriâzamı Fazl İbni Rebi' ile kazanan diğerinin yüzüğünü almak Üzere tavla oyna- muştı. Ibni Takta bu oyunun neti- cesini şöyle anlatır. (Sayfa 41): Yüzüklerden birisi hilâfet diğe - zi de vezaret hatemi idi. Oyunu Emin kazanmıştı. Vezirinin yüzü- günü aldı. Ve yavaşça bir hakkâke göndererek mühürdeki (Fazl Ibni Rebi') in altına Arapça çok çirkin ve müstehcen bir mâna ifade eden (Yenkehu) kelimesini (Okazdırdı, dasmlikiüzüi ti. Hâdisenin Üstünden uzun bir za- man geçti. Vezirlâzam bu mührü vezareti boyuna kullandı. Bir gün Füzl Halifenin huzuruna gir- mişti, Emin kendisinden mühürtin- de ne yazılı olduğunu sormuştur. Fazl: — Ne yazılı olacak ismimle ba- bam ismi... Emin Fazl'dan yüzüğü almış ve altındaki çirkin kelimeyi göster miş: — Ya şune Vezir teessüründan kendisini tu- tamamış ve ihtiyarsız şu cümleler ağzımdan dökülmüştür: — Lâhavle velâ kuvvete illâ bil- lâh... Müthiş bir sukut ve izmihlâl Mahvu inkıraz buna derler. Vezi- riniz olayım. Bu kadar zamandan- beri devlet adına yazılan resmi © mirleri bu şekle giren hürle mühürliyeyim. Işte bu; dev- letin zevalini, izmihlâlini gösterir. mü - | 5 erz —— FIKRA Korular Geçenlerde Boğaziçine davetli idim, Içinde olduğumuz binanm arkasında eşsiz korulardan biri var: — Biliyor musunuz, bu koruyu par- çalayıp satmak üzeredirler? — Imkânı yok. Bu korular olmaksı xn Boğaziçi yoktur: Kavaklar ötesi- nin ağaçsızlığına bakınız! | — Ben size haber veriyorum: sata- caklar! Ben de gizlemek istemiyorum: bu koru, şimdiki Mısır elçiliği binasınm arkasında olandır. Ba korular Boğaziçi manzarasının malıdırlar: o halde; ya devletin, bele- diyenin olmalıdır. Yahut vergiden affolunmahdır! Dedesinden bir koru intikal eden ahbaplarımdan birinin, Boğaziçi manzarasını müdafaa etmek için 3000 lira vergi verdiğini biliyo- rum, Yalnız o kadar değil: her kim ba memlekette evi İle onun bahçesi adde- dilecek muayyen bir miktar (meselâ 2 dönüm) dışında ne kadar meyvasız ağaçlar korusu yaparsa, bu kısım için vergi vermek kaydından affolunmalı- dır. Bunun faydası, bügün boş gördü- günüz birçok dağlar, sıtlar, ovaların uğaçlanması; zararı ise alınmamakta İolan şeyin alınmamasından ibaret. tir, — FATAY Köylüden Para Toplıyan Komisyon Reisi Kizilcahamam, (TAN) — 2 numax rah tahriri arazi komisyonu reisi is ken harcırah ve masraf namile gayri kanuni bir surette köylüden sekiz yüz küsur lira para aldığından dolayı iş“ ten el çektirilen Enver hakkındaki i dari tahkikat bitmiş, evrakı müddeis umumiliğe verilmiştir. Para toplanması işinden bazı köy muhtarlarının da parmağı bulunduğu anlaşıldığından bunler hakkında da tehkikat yapılmaktadır. —e Söğüt Köylerinde Yeni Bir Köprü Söğüt, (TAN) — Esri - Ekçesu köy leri arasında ve Sakarya nehri üze rinde, Kalyacı Bay Azizin yardımla» rile bir köprü yapılmıştır. Bu sayede köylüler tarlalarına gile derken uğradıkları mi;külâttan, Ese kişehre gitmek veya buraya gelmek İlçin dört saatik fuzuli biir mesafe katetmek derdinden kurtulmuşlar « dır. mede Konyada Kaç Radyo Var? | Konya, (TAN) — Burada çalışan 176 radyo makinesi bulunduğu anla» sılmıştır... Dünya muharrirlerinden teretimeler serisi : 14 ALEXANDRE DUMAS FİLS La Dam 0 Kamelya Artık ne sen, ne de ben mevki sa- Yâbi olamayız. Filhakika bir müddet sonra ha- life Emin haledilmiş feci bir şekil. de öldürülmüştür. OKUYUCU MEKTUPLARI MUSTAFA NiHAT Fiatı: 50 Kuruş Remzi Kitabevi Fuarda Manisa Mahsulleri Tüccar B. V. 'T. gönderdiği mektup , sun, onu güzel teşhir etmek te bir ma , name aldım. Evvelâ eski radyolar ta diyor ki: “— Izmirde açılan Enternasyonal | Fuar Egeliler için şüphesiz doyulmaz | bir zevk ve iftihar kaynağı oldu. Egenin ekseri vilâyetleri Fuarda bi rer pavyon yaparak vilâyetlerinde çıkan meyve ve sair eşyayi teşhir et- tiler. Bu meyanda bizim Manisa vilâ- yeti dö epey para sarfile kendine mü | nasip bir pavyon yaptı. Güzel ve ne- fis tütünü, üzümü, ile Manisaya bâs olan meşhur ipekli ve sade bezlerini teşhir etti. Nedense bu güzel mallar pavyona iyi bir şekilde konulmamiış- rır. Bir mal, ne kadar güzel olursa ol. | harettir. Masaların üzerine kutu kutu üzüm leri koymak kolay bir şey. Fakat süse & ambalâjlar halinde konsaydı şüp hesiz iyi ve gösterişli olurdu. Tpekli © çüzel bezler de çok basit süslenmiş. Bay Vali Lütfinin nazarı dikkatini! celbederim." . ozuk Radyolar İ Zonguldak okuyucularımızdan M Çevik şunları yazıyor: “.- Evimdeki işleyen radyo için bir, ilk model radyolardan olan eski ve bozuk radyom için de bir ruhsat- çin bir ücret alınmıyacağı söylendiği halde, sonradan yeni emir geldiğini söyliyerek posta idaresi eski ve bo- zuk radyolardan da abone ücreti İs- İ tedi. Işliyen radyom için abone Üç reti verdiğim halde işlemez bir halde bulunan bir radyo için ikinci bir abo- aklıra ezmedi. Bü Bunu tahrıin eği | ne tcreti alması işte bir yanlışlık ol yorum. Posta idaresinin bu gibi rad İ yolar için yapacağı şey, bu radyoları | mühürlemek olabilir. Bu bozuk rad- yolardan ayrıca işliyen radyolar gibi abone ücreti almak benim gibi birçok *ski radyo sahiplerinin zararmı mus p olacaktır."