8 Eylül 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

( SPor ) BAŞPEHLİVANLIK GÜREŞLERİ: Dinarlı Mehmet Yine Ortala Dinarlı ile Mülâyimin eskiden yaptıkları güreşte alınmış bir fotoğraf rdcı Görün Bu M danberi ilân için bilhassa mümü onların Türkiye Baş mez Oldu üsabakalara Kendine Güvenen Herkes Girmeli Türkiye Başpehlivanlığı güreşleri bu Cu- martesi başlıyor. Başpehlivanlık müsabakaları nın ayın on bir ve on ikisinde yapılacağı bir ay- edilmiştir. Kendine güvenen her Türk pehlivanı bir aydır hazırlanmaktadır. Bizde serbest güreş yeni başladığı halde, çok rağ- bet görmüştür. Anadolunun birçok düğünlerinde ar- tık yağlı güreş yerine serbest kuru güreşler yapıldı- ğını memnüniyetle haber almaktayız. Bu umumi rağbetin daha artması ve genişlemesi pehlivanlarımız da hisselerine düşen şeyleri yapmalıdırlar. Çünkü serbest güreşin taam- da menfaatlerine ve şereflerine yarar. Eminönü Halkevi her sene Türkiye Başpehlivan- lığı müsabakalarını tertip etmek teşebbüsünü devam ettirmektedir. Pehlivanlarımız da her sene hangi pehlivanın daha üstün olduğunu halka gösterecek şekilde bu güreşlere en iyi id- manlı hallerinde girmeye çalışmalıdırlar ki, mev- cudiyetleri belli olsun. Mücadele sporlarında şampiyonlarm derecelerinin velli olması kadar lâzım olan bir şey yoktur. suretile hayırlı pehlivanlığı müsabakaları dolayısile Su Üstünde Dünya Sürat Rekoru 203 Kilometre! Dünya otomobil sürat rekortmeni Sir Malcolm Campbell birkaç günden beri Majeur gölü üzerinde tecrübele- rini yapmakta olduğu “Mavikuş,, ad- lı motörbotla, bu ayın birinde Socar- no gölünde, dünya motörbot sürat re- korunu kırmıştır. Mavikuş, bir millik bir saha üze- rinde gidip gelme yol almış ve saatte vasati 203 kilometre, 300 metrelik bir hız yapmıştır. Beş senedenberi dünya motörbot sürat rekorunu elin- de tutan Âmerikalı Garwood'un re- koru 203 metre 302 kilometre idi. F'a kat Garwood, 7800 beygir kuvvetinde 4 motörlü, motorbotla bu sırati temin etmişti. Halbuki Campbell'in motörbo tu tek makinelidir ve kuvveti de 2 bin beygirdir. Yugoslavya Romanyayı da Mağlüp Etti Belgrad, (TAN) — Pazar günü Belgratta yapılan Romanya - Yugos- lavya milli takımlar karşılaşması ü- midin fevkinde heyecanlı olmuş ve 1-2 Yugoslav takımı galip gelmiştir. Bu galibiyet kolay olmamış ve Yu- goslav oyuncular, Romenlerin kar- şısında büyük güçlükler çekmiş ve maç çok sert olmuş ve asahi bir ha- va içinde oynanmıştır. Stadı dolduran 15 bin kişi oyuncu- larını çılgınca teşyi etmiştir. Yugos- lav milli takımının gelecek ay içinde Alman milli takımı ile karşılaşmak ih timali vardır Alâkadar federasyon bu iş için Almanlarla muhabereye gi- rişmiştir. Srile nn Eski ve meşhur bir pehlivanımız öldü Namlı Türk pehlivanlarından Kep- sütlü Çakır Ismail pehlivan vefat et- miştir. Çakır Ismail pehlivan, Kurtdereli Mehmet pehlivanla birçok defalar gü- reş tutmuştu. Boyu bir metre seksen beş santimetre gelen merhumun ağır- Hığı 120 kilo idi. Bir kano otomotsilin sürat tecrübesi ahalinin mühim bir merakı halledile- cektir. O merak ta Tekirdağlı Hüse- yinle Mülâyimin bu sıralardaki dere- celeridir. Tekirdağlı geçen senenin başpehlivanıdır. Fakat Mülâyim de bu sene ecnebilerle yapılan temas - larda Tekirdağlıdan daha iyi netice- ler almıştır. Halk iki pehlivanm son zamanlarda ecnebilere karşı aldıkla- rı neticelere bakarak bu aylar Mülâ- yimin HitseyinAan Aaha iAmanlr afa ğunu zannetmektedirler. Cumartesi ve pazar günkü güreşler bize iki peh- ( livanın biribirlerine karşı vaziyetleri- |ni gösterme itibarile de kıymetlidir. | DINARLI NERELERDE? | Ağır cüsseli her pehlivanın hazır- $ | — landığı bu müsabakalara her fırsat- i ta birinci sınıf pehlivanlarımıza mey- | dan okuyan Dinarlının girip girmiye- iceği henüz malüm değildir. j Yağ güreşinde öğrendikleri birkaç | oyunla bütün pehlivanlar kırata kı- | rata iştirak ettikleri halde, serbest ' | güreş oyunlarını eh fazla bildiğini id- "dia eden Dinarlmın seçmelere girme- i mesi hayli gariptir, | — Geçen sene Tekirdağlıyı müsaba - l kalara çağıran Dinarlı Mehmet, baş- | pehlivanlık müsabakalarından habe- ri olmadığımnı söylüyordu. Bu seneki müsabakalar için öyle bir mazeret İ- leri sürerse kimsenin inanmıyacağını * pek âlâ bilir. Biga, (TAN) — Şehrimizde cu - martesi günü Bigaspor takımı ile Ça- nakkale arasında lig maçı yapılmış- tır ve Bigaspor 3-1 galip gelmiştir. Pazar günü yapılan Bigaspor - Lâp- seki maçını baştanbaşa hâkim oynı- yan Bigalılar 1-10 kazanmışlardır. Ge lecek pazar günü Biga takımı Bayra- miç sporcularile karşılaşacak ve ga- lip gelen takım Çanakkale mıntaka- sı şampiyonu olacaktır. Trakya şampiyonluğuna namzet olan Bivsa İdmanyurdu birinci takımı. GA Bigada Lig Maçları |TOKATTA LİĞ MAÇLARI Tokat (TAN) — Mıntaka lig maç ları, Tokat; Niksar, Zile ve Erbaa spor klüplerinin iştirakile yapıl - mıştır. Neticede Tokatspor birliği bu sene de futbol şampiyonluğunu muhafaza etmiştir. Ayrıca yapılan atletizm müsaba- kalarımda Zile, Erbaa ve Tokat at- letleri temayüz etmişlerdir. TAN &.. D 887 "-f( I şarkılarla fantezilel'l | pikerin sesi: — Burası İstanbul radyosu, muhterem dinleyiciler! Safiye ve arkadaşları tarafından Yanık Ö- mer, “Yanık Ömer, her savaştan bir yara,..” Onun şimdi on dört yaşında bir kızı var. Oturmuş babasının anlat tığı hikâyeleri dinliyor. — “Sonra birden karşıki sırtta düşmanm toplandığını haber aldık ve üzerlerine açtık bir yaylım ate- şi.. Deme gitsin keyfimize. Ne gü- zel günlerdi. Ve tüylü göğsünü açarak yara- larmı birer birer gösteriyor. — “Şu, birinci rütbeden elmaslı Kü4 AMkŞİRÜM. dak yi BALEL NÇÜ Kide zandım. Yanık Ömer, her savaştan bir yar: taşıyor. Yamık Ömer, yiğit Ömer, övünme- den yaşıyor. Kürtuluş savaşmda, tam yirmi sekizini bitiriyordu. Gençliğinin en acar, en kabına sığmıyan, çoşkun günleriydi. s abah, yeni ve taptaze rüz- gârla uyandılar. Matraları- nı, mavzerlerini yerleştirdiler ve ye ni bir savaşa doğru yürüdüler. “Dağ başımı duman almış, gümüş dere durmaz akar. Güneş ufuktan şimdi doğar, yürü- yelim arkadaşlar.” Mangasının başında siperleri a- şarken onun köyüne sapasağlam döneceğini kim tahmin edebilirdi ki “Pembe gül” de hiç durmadan iki gözü iki çeşme ağlamamış ol- | sun, Herkes gibi o da “dönmiyecek, gelmiyecek” diyordu, ağlıyordu. Na sıl ağlamasın ki, mütarekenin acı günlerinde onlar birer halka ile bi- ribirlerine bağlandıktan sonra Ö- Mer, içi memleket ve sevgili aşkiy- le dolu. Adına “Yanık Ömer” dedi- ler. Ömer, öyle atılgan, öyle cesur ve- kahramandı ki “dönmiyecek, gelmiyecek,, diye ağlaşanlara nasıl hak vermemeli. Fakat. “Savaş biter Yanık Omer Köye döner Köylü bütün bayram eder.” aferin ilk günleri. Pencere- lerden bayraklar - sallanı- yor. Askerlik şubesinin önünde tez kereler dağıtılıyor. — Rap rap rap! — Mangalarla sağa çark! — Yerinde rahat! Ömeri kucaklıyorlar. Elbisesınin tozlarını kokluyorlar. Terli alnm- dan öpüyorlar. Ömer, bu çoşkun is tikbalin gururile gülümsüyor. Yanık Ömer mutlulanır Nişanlısı kutlulanır. Dört nala nişanlısınm köyüne doğru yollanıyor. Yanık Ömer, te- pesinde sanki zaferini takdis için- miş gibi parıldıyan öğle güneşinin altında biraz daha yanıyor ve has- YANIK ÖMER Yazan : Yd a Ç $ : Yeni İcatlardan Ka retin hızı ile atmı mahmuzluyor. Nişanlısımınm köylüsü, en önde Pem begül, Yanık Ömeri karşılıyorlar, Heyyy.. Yanık Ömer, attan iner Pembe güle bağlar kemer Köylülere gider haber.. düğüne, düğüne,, Ve Pembegül o gün Elime kı'gma.kıır - Belinde altın kemer Böyle alana gider. Heyyy allanır pullanır, Yanık Ömerin köyüne Düğün alayı yollanır. | Yedi gün, yedi gece düğünN. çit lar ermiş muradmna biz... Biz de lin hikâyesini dinliyelim: Onun şimdi on dört yaşında kızı var. Babasının anlattıği hikây' leri dinler. v — Birden karşıki sırtta düğü nın toplandığını haber aldık. d lerine açtık yaylım ateşi. Hîiışî“u günler... O zaman ananla idik. — İzmire girerlerken sen de mıydın baba?. İ — Yanık Ömer, içinin atesif? ge denizinin suları ile söndürdu—? '“Mektep kızları başlarına , ütülü kordelelerini hağlamışli” Sıra olmuşlar. Şarkı söyliye iyorlar: çiyor! S“'::" “On yılda on beş milyon rattık her yağ AAA AÖ d // Avrupada ve Amerikada ağaçları kesmek için balta kullanmak usulü yavaş yavaş terkediliyor. Balta yeri- ne, şu resimde gördüğünüz testereler icat edilmiştir. Çocuğu Dövdü Diye Öldürmüşler İzmit;, (TAN) — Suadiye köyünde çocuk kavgası yüzünden bir cinayet işlenmiştir. Köyden Mustafa Çavuşun karısı Sultan, Ahmedin çocuğu “bah çeden meyve çalıyor” diye dövmüş, çocuğun babası Ahmet ile kardeşi Hüseyin buna muğber olmuşlar, ka- dinı bıçakla yaralıyarak - öldürmüş- _./ Çocukları Yaralıyan Domuzlar — Kandıra, (TAN) — Yusufc"l gö nı köylülerinden biri, mlğîr"mr yV giren büyük bir domuzu öldür m;“r, temiş, lâkin yaralanan hayVân gif bir domuzla beraber Balcili har yi larma kadar gitmiştir. Orada yi makta olan on dörder yaşları? Awı suf oğlu Ömerle Ferhat oğlu "g muhtelif yerlerinden yaral ağudl’ Bunlardan birinin yarası Çf’k zöndf İkisi de İzmit h-:ı.s';aharıesl!'l;z bil rilmişlerdir. Öldürülen dom ni, kuduz olup olmadığı E-Plaş giki üzere muayene edilmektedir. kıâ'f met tâbip vekili Mustafa Selç_fıl gürü muza en çok yaklaşıp onu * M köylünün de müşahede altına sını istemiştir. ——— İlis Köyünde Köylüler Arasındi İnebolu, (TAN) — Hallfefnkkö;f ler kölu azası bu hafta İlis! ile gitmişler, Kurulu pazar hB/Sebırm, balık olan köyde halkın arzülâ7” n lemişlerdir. Doktor parasız vat” Si lerde bulunmuş, ziraat mem çaft ve bahçelerde tetkikler yag"“ oğw": Halkevi Başkanı Adil Tığ! di'*““ tatürkün “köylü, milletin ef 'ie, vecizesini köylülere izah et v Köylüye Atatürkün bü_stü edü" sandık ecza ve kinin hediy* Merzifonda İki Çocuk Y;r'::" Merzifon, (TAN) — Haç;gyfj mahallesindeki elektrik dık“ Ul;, den biri devrilmiş, oynam? ” ı iki çocuk altında kalarak BiT S lerdir. ğeri hafif surette yaralanm!?