Çıkan Havagazi Çok İşe Peta sondajlarında her su Pre basması , kuşu ağzının bir a küçülmesini, daha, az riya. a indirilmesini icap et- börg k iin daha ince “b amıyor. Çünkü, en in tar, Mİİ ve makkap 8 pusluk- Ni dara İlk haftasmda kuyudan z tabakat nümuneleri klor Mamele edilince esmer Üz tibatı bırakmış, sondajm Rt « petrolcular için çok ü- tünü ay, nüştür, tetkik ve arama ensti. Mirage ktörü B. Cevat Taşman, Plan p, mevcudiyetine işaret sa- Can a lde karşısında Ankara Pik tek Pİ gelmiş ve 11 gün kala- ty, em tetkiklerde bulunmuş- tetiçi bor : denilen bu teressübat da 5 Silmiş, suyu bastırmak için © Püsluk borularla Bondaja 1 muştur. tk, san sübahı işe başlıyan mü- Yaa mil 1110 uncu syakta key der Kalker tabakasmı açar - Katy hip bir havagazi feveran: Mi. “da kalmışlardır. Çok kis My landa sürekli şekilde püs- ekte olan hava gazi, emniyet arile zapledilmiş ve kuyunun dan doğruca motör dairesi nn altma gönderilmiştir. Mer ayakta kükürtlü gaz fış UL 10 mayısta 1581, 20 mayıs- 2 4422 Mayısta 1658, nihayet İh, Yısta da 1675 inci ayaklara Veigh O gün akşem kuyuda kuv- Meak su görülmüştür. m 6öh” çikartlan 'nümune wwetli bir yağ kokusu veri. İ iş Bilhassa asfaltla karışık yağ- a, Ktrolün çok kuvvetli, müspet idir, ia, Makkak ki, Ee Ancak, gimdi a Mi © Sey sudur: Havzadaki pet- İ mecra bularak akıp gidi İş, “4” Kuyudaki petrolün mik- Mr ve masraflı sondaj faali- yg, in devamma müsait bir de- midir? Yep (emiste petrol çıkarsa mımta. iy, hin birçok yerlerinde son ayy Placaktır. Kuyudan çikan hay, zihin kullanılmıya başla » Ayık kömür sarfiyatını en 8- Air hesapla 3000 lira kadar a- R; Sir. Yakında kampın diğer “iş, Stvislerinde de kullanılacak bavagazi için hususi tesisat maktadır, We ta iken, havagazinin yap- Mig, Bördüm, Petrolün kokusu: Uşak Köyle Yarıyor #... “eee, | Yazan: Lâtif Erenel ; e Kuyudan gaz fışkırıyor.. mütehassıs Fasıl'dan sordum. Ba- nâ şunları söyledi : “ — Bugünkü vaziyet hakkında kati bir şey söylenemez, Çalıştığı- mız saha bakirdir, işlenmemiştir. Fakat, uzun seneler sondaj işlerin- deki tecrübelerime ve tecrübelerin bana verdiği kanaatlere göre, Her mis sondajlarını çek ümit verici bu Tuyorum, Şimdiye kadar çok Ümit- bahş ve müspet delillerle karşılaş- tik. Böyle olmakla beraber beniz satılacak bir şeyimiz yek, Enstitü direktörümüz B. Cevat Taşman, muhakkak ki, çok müsa- it bir Bazen - Havza bulmaya mu- vaffek olmuştur. Kendisinin bu yol daki çalışmaları, Türk petrolcülü- ğü tarihinde yer tutacaktır.,, Misler Ras nasıl çalıştıklarmı 1 göyle anlattı: “ — Bizi sormayın, dedi, bu, bi- zim işimiz... Ancak, Türkiye Hükü metinin petrol işine verdiği büyük ehemmiyeti, giriştiği büyük feda- kârlıkları burada söylemek mec- buriyetindeyim. Eminim ki, Türki- ye, bu çalışma ve fedakârliklarmın €n canlı mükâfatını pek yakıda görecektir. akir bir memlekette petrol aramak ve bulmak, hayli müşküldür. Bu mesai, evvelâ, iki N dum, Vaziyeti merakla baş (mühim haslet ister: ind rınde > sap Tetkikler Köylüler, Halkevi önünde (TAN) Pidesi Yeni bir programla çalış- da mştar. Köycülük şubesi hey tör ve muallimlerin iştira- Mi, Dafta köylere gidip halkı i Map yapmakta, parasiz hastalara ğe arm temin etmektedir. SE Şübeleride çalışmaları Halkevimizin | nm faydalı neticelerini arttırmak yo Vundadır. İlçemiz C. H. Partisini ve Halkevi- ni teftişe gelen Manisa mebusu Kâ- zam Nami Duru, Halkevinde devleti- mizin ve C. H. Partisinin ana pren- siplerinden olan “altı oku” izah &- den bir konferans vermiştir. 1 — Maddi fedakârlık 2 — Azim, sebat ve tahammül, Hükümetiniz, bunlarız ikisine de fazlasile katlanmıştır, katlanıyor. Biz de bunu yakından görüyor ve biliyoruz, Türkiyede petrol, iktisa- di hayat için yeni bir başlangıç o- Jacaktır. 'Türk madenciliği tarihi- ne geçecek olan bu güzel eseri gö- rünce biz de büyük bir şeref duya- cağız. Takdir edersiniz ki, dağlık sarp bir mmtakada sondaj yap- ve mak, vesaitsizlik yüzünden zordur. | 3,5 sene önce Türkiyeye geldiğim zaman, samimi olarak söylilyeyim ki, Bisan bilmediğim için burası pek hoşuma gitmemişti. * Fakat şimdi Türklerin arasında onlarm âdetle- rine alıştım. Türkçeyi biraz öğren dim ve Türkiyeyi çok sevmiye baş ladım, Türkiyede çalışmakla büyük bir haz duyuyorum. Grup direktörü B, Cevat Taşme- nr buraya gelmeden evvel tanırım. Uzun seneler şimal ve cenubi Ame rikadaki petrol sondajlarmda ken disile arkadaş oldum. Aramızdaki dostluk ve yakınlık, Türkiyede ça uşırken bana yabancı bir memle- kette çalışıyorum hissini verdirme- miştir, Çok temenni ediyorum ki, kısa bir zamanda petrolü fışkırtalım. Fışkıran petrol, Türkiyeye yeni bir endüstri yolu açacaktır. # ktısat Vekâleti komiseri je- | I olog Ahmet te sondaj işleri Üzerinde şunları söyledi: ermis havzasınm jeolojik ü ilk defa olarak müşa- hede eden B, Cevat Taşman olmuş tur, B, Cevat Taşman, 3 söne ka- dar evvel, bu havalide tayyare İle jeolojik bir istikşaf tetkikinde bu- Yunmuş, Hermis üntiklinalinin pet- rol için ümitbalış neticeler verebi- leceğine işaret etmiştir. Bunun üze rinebu havaliye geçen sene Amtri. kalr jeologlardan mürekkep bir he. yet gönderilmiş, bu heyet te uzun u zadıya tetkikler yapmıştır, Inceleme ler sonunda, heyet, Havzada son- daj yapılması yolundaki fikirlere ittifakla iştirak etmiştir. 'B. Taşman, aldığı raporlar üze- rine bu araziye tekrar gelmiş, biz zat jevlojik tetkikler yaparak son- daja karar vermiştir. Görüyorsunuz ki, arazi çok dağ lik ve ârızalıdır. Çok ağır ve nak- liyesi çok külfetli olan sondaj alât ve malzemesini bu noktaya nakle- debilmek için yollar açılmış, vesait taraktor ve cer arabalarile kısa bir zamanda nakledilmiştir. Teşriniev vel ve teşrinisanide devam eden bu nskliyattan sonra Sondaj hazırlık» ları bitirilmiştir. Gercüş ve Midyat havalisinde petrol mevcuduna işaret eden jeo- lojik teşekkülât, cami kubbesini andıran bir kuruluştur. Şimdi üze- rinde çalıştığımız Hermis haavza- sından başka, bu civarda ve köyün şark ve garp cihetlerinde iki, üç havza daha vardır. Bu havzalar civarında tespit edi- len âsfalt tabakaları, sızmtı halin- de bulunan ham petrol ve fosil- ler, Midyat havalisinde petrol mev cudiyetine dair olan ümit ve ihti- malleri kuvvetlendirmektedir. He- le, son iki ay içinde Hermis arama larında rastladığımız Oiltest ve havagazi, bu ümitlerimizi artırmış tır, Herhalde, gelecek günleri ina- mışla beklemek yanlış bir şey ol maz, kanaatindeyim.,, Izmir körfezi Için bir vapur Ankara, 24 (Tan muhabirinden) — İzmir körfez işletmesi hessbma Lon- jdradan bir feribot almıya giden he- yet, raporunu göndermiştir, Rapora göre fen heyeti, körfez seyrüzeferine muvafık bir vapuru beğenmiştir. İn. giliz firması, bu gemi için 18,500 Sterlin istemiştir. Makine aksamı da görüldükten sonra vapur satın alma- cak ve Cümhuriyet bayramından ov. vel gümrük muameleleri bitirilerek İzmir - Karşıyaka seferlerine tahsis edilecektir. A iyi ACABA > | NE ZAMAN ÖLECEK? Meşhur Italyan edibi Gabrlele N dAnnunzio, uzun senelerdenberi # N Garde gölü sahillerinde etrafı ? W duvarlarla çevrili bir evde bü- X tin dünyadan çekilmiş bir hal- Ö © de yaşamaktadır. Ü Danmunzic, bundan alttayev- 9 vel, öleceğini hissettiğini büyük ( ( gürültülerle. ilân etmiş, ölüsü | nün toprağa gömülmemesini ve p| İ keskin bir hâmız içinde erime- Ç Ü ğe bırakılmasını istemiş, fakat edibin bu kehaneti çıkmamıştı. # Dannunzio son günlerde, İtal # g yan fütürist mektebinin mües- Ş ( sisi arkadaşı Marinetti'ye bir g mektup yazarak birkaç güne f kadar ölceğini şu cümlelerle 4 bildirmiştir: (“Allaha ısmarladık, Artık be ni ölümümden üç saat sonra gö- rebileceksin. Ve ancök o zaman Ş benim hakiki yüzümü görmüş D'Annunzio İhtiyar Dünyanın En İhtiyar Canlısı Amerikanm Kelfornıya sahinerin de şu resmini gördüğünüz kaplum- bağa görülmüş ve yakalanmıştır. Ri- vayete göre, bu kaplumbağa tamam 542 senelik upuzun bir ömre malik- miş. Sırtındaki imzalar bu rakam| doğruluğunu ispat ediyormuş. Arapkirde Değişmeler Arapkir (DAN) — İlçebay Celâl Sümer, Serik İlçebaylığına, Malmü- dürü Hasip, Beyşehir Malmüdürlü güne; Hususi muhasebe memuru Ayüh, Hekimhan hususi muhasebe memurluğuna tayin edilip gitmişler dir. Malmüdürlüğüne tayin edilen Ma- raş varidat memurlarından Adil ve hususi muhasebe memurluğuna ta- yin olunan Kemaliye H. M. memuru MACERALAR PEŞİNDE: Amelia Earhart Faciasının Meçhul Kalan Tarafları 'Kadm tayyareciler arasında unu- tulmaz bir şöhret kazanan Amelia Earhart'm kayboluşundaki sırlar hâ- lâ çözülemedi, Belki de hiç çözülmi- yecek. Fakat bu fucianm en bellibaş- lı sebeplerinden biri, kadınların tay- yare kullanmakta fevkalâde hüner ve kabiliyet göstermelerine rağmen, * son derece tehlikeli hatalar yapmala- rıdır, 1927 de Prenses Lovenstein, Atlas Okyanusunu tek başma geç- g | mek istemiş, ve Okyanusun suları &- çinde kaybolmuştu, O günden bu gü- ne kadar kadın tayyareciler hep ölüm ile babaşa yürümüş bulunuyorlar. Amelia FHarhart'ın da son macera» sma başlarken bu çeşit tehlikeli ha- talardan kendilerini koruyamadığı an Jaşılmıştır. Amelia, Atlas Okyanusunu tek ba- şma geçmiye muvaffak olan ilk ka- dındı. Kendisi daha sonra Honolulu'- dan Kaliforniyaya uçtu, Bu iki sefer ona “Kadın Lindberg., unvanmi ka- zandırmıştı. Çünkü Amelia, hakika- ten o Okyanus kartalmın tıpkısı idi ve bir erkek tarafından kazamlabile- cek her muvaffakıyeti kazanıyordu. Sonra, bu kadın, cesaret bakımından bir erkekten farksızdı. Ve bir erkek kadar soğukkanlı idi, Bu kadın, Ok- yanuslara, çöllere, insan girmedik or- manlara, müthiş buz kütlelerine gale- be çalmış, fakat tam erkekliğini gös- tereceği dakikada kadınlık zâfins mağlüp olmuş ve telsizle verdiği son telgrafta “Toprak görmüyorum, Ya- tım sastlik benzinim var.. diyebil- mişti. Halbuki bu anlı şanir tayyare- ciden daha çok başka şeyler beklenir. di, Buna mâni olan en mühim âmil, tayyaresini, en son keşifler ve ihtira- larla techiz etmemesi idi, Sonra Ame- Yia'nım rsğyo hakkındai bilgisi çok eksikti. Bu yüzden nerede bulunduğu | hakkında malümat ve işaret. veremi. yör, hattâ bu malümat ve işareti ver- mek ihtiyacını hissetmiyordu. Bu yüzden, son seferi başladıktan bitin- ciye kadar kendisinden ancak yedi se kiz işaret almabilmişti, Bununla be. raber Amelia, kadın tayyarecilerin en bilgilisi idi ve kendisi 1918 den başlı- yarak harikalar yapmıya özenmişti. Amelia, son devriâlem seferin çık | madan evvel birçok dostlarma bu £0- ferden hoşlanmadığını söylemiş ve bu sefere sevmiyerek çıktığını anlat- | mıştı. Bu sözler, onun namına bir his- sikablelvuku sayılmaktadır. Kudmlarm erkek gibi uçmaları, an laşılan hiçbir zaman mümkün olmr yacaktır. aa a İ Garip şeyle: Birkaç Kere Ölür Dirilmiş Geçenlerde Amerikada o Kemperli şehrinde Romen namımda biri ölmüş- tir. Fakat bu ölüme re köy halkı, ne de doktorlar inanmamışlardır. Çün - kü, Romen şimdiye kadar iki defa ö- lüp dirilmişti, Romen, bundan 12 sene evvel bir sabah ölü olarak bulundu. Gömülme hazırlıkları yapıldı. Bir aralık, ölmüş adam, derin bir uykudan uyanıyor « muş gibi dirildi. Romen, ikinci defa da 48 yaşmda iken ölmüştü. Yine 48 saatlik bir uy- kudan sonra öldüğüne hükmedilen Romen, birdenbire canlanıverdi, Şimdiye kadar hiç hastalanmamış olan Romenin son ölümü şüphe ile karşılandı. Fakat, yapılan sıkı mua- yeneler, zavallı Romenin artık külçe haline geldiğini göstermişti, . İngilterede İskoçyanm küçük bir kasabasmda halk şekerli sirke içer lermiş. Bilhassa yemekten sonra kahve yerine şekerli sirke içmek senelerdenberi moda imiş. . Son zamanlarda dünya yüzünde sakallı kadınlar çoğalmaktadır. Yal nız Amerikada her sene yirmi ka- dar kadınım sakalı çıkmaktadır. Anlaşılan bu gidişle bütün kadın. lar yavaş yavaş sakallanacaklar- dır. gelip vazifelerine başlamışlardır. Geçende tayyaresiyle kaybolan AMELİA EARHART | Tımarhane Binasını Yakmışlar Strazburgda Deliler # İsyan Etiler Londra gazetelerinin yazdığna£ göre, Strazburg akliye hastanesin- deki deliler isyan etmişler, ve ti marhane binasını yakmışlardır, Hâdise şöyle olmuştur: Timarhanenin avlusunda toplas nan yüz kadar deli, ansızın nâra- Jar atarak muhafızlara hücum et- mişler, aralarmda epeyce süren bir boğuşma olmuştur. Neticede muhafızlardan birisi ölmüş, beşi ağır surette yaralanmıştır. i Deliler, başıboş kalmca, binanm içine dağılmışlar, ellerine ne geçir dilerse kırıp döktükten sonra ti- marhaneyi ateşe vermişlerdir. Bu manzara, çok acıklı olmuştur. Des liler, yanan binanm etrafında çev- relenmişler, sevinçten hora tepö- rek bağırmıya, sıçrayıp oynamıya başlamişlardır. Bunlardan birkaği- nın alevli odunları ellerine alarak timarhane avlusundan dışarı fırlas maları halkı dehşet ve heyecana düşürmüştür. Hâdise yerine zabıta ve İtfaiye kuvvetleri oyetişinciye kadar deliler timarhanenin avlu di- varını da yıkmışlar ve etrafa dağıl mışlardır. Burada zabıta kuvvetle- Ti İle aralarında müthiş bir çarpığ- ma daha olmuşlur. Timarhane kaç kınları, içerden çıkardıkları eşyas ları önlerine yığarak barikatlar yapmışlar, itfaiye ve polis kuvvet- lerine kızgm demirler, tuğlalar, alevli odunlar fırlatmışlardır. Bu çarpışma İki saat kadar sürmüş- tür. Neticede 12 ve birkâç po- Tis yaralanmıştır. Hâdisenin bun- dan sonraki safhası daha fecidir. Yakalanacaklarını anlıyan delis lerden birçoğu cunlarmı kurtar» mak için kendilerini ateşe olmış- lar ve alevler içinde kalarak yan- iğ | Bütün bu kargaşalık, ancak ge- ce yarıma doğru düzelebilmiştir. Yapılan araştırmalar sonunda 6 delinin şehre kaçmıya muvaffak ol dukları anlaşılmıştır. Strazburg radyosu ile halka bu delilerden sas .kmmaları ve tedbirli davranmaları bildirilmiştir. Bu ihtar, sehirlileri büsbütün heyecana düşürmüş ve âdeta bir panik obaşgöstermiştir. Bunları gizlendikleri ve dolaştı rı yerlerden toplamak ta mühim bir mesele olmuştur. Bu kanlı iş cıkan kaç a itfaiye ktş- lalarmu sevkedilmizler, avri evet hücrelere konularak çok siki bir. muhafaza altına alınmıslardır.