N . Şah İsmail, Yazan : Ziya Şakir İkinci Bayazıda Baba, Diye Hitap Ediyordu Tek, hüka iğ iş Demet ile Şahkulu ara. “İder g, ., PİT Cidal açılmıştı. Bu dünta gp ez İki tarafı, kanlı hd Kut, 9gru sürüklemiye başla» ike Yine at çatlatarak Püeg Şah rize avdet etmişti. Doğ- ME: eğ mailin huzuruna çıka- Ve dier üklerini ve işittiklerini bi Bil pe, Bakleylemişti. Şah Is. Dük bir tiyarm anlattıklarını, bil- Üyeç a kkatle dinlemişti. Bu va- Müğiş yada bir hayli canı sıkıl öekeş,, Per, itidal ve sükünetle Sah e karar vermişti. Bey, MAİ, O sirada böyle bir ka ie zarureti karşısında idi. ve YUK zaferlerle artık haş- Ağ üzametin son haddine gel, İn ye Osmanlı ordusuna mey- uyacak vaziyette değildi. Mim 55. komşusu olan Özbekler rg, arr Şiban Han, Şah İsmaili a pir bir düşman addetti- mara daima hazır bu- akt Mi cum etmiye fırsat kol zy Şuraya buraya saklanan Me ha lalu prensleri de birer ve stermişlerdi. Hattâ bun Her, ge zıları, ufak tefek allende- 4, , Bİrİşmişlerdi. enayi bir zamanda; ihtiyar - Üy, * Pükümdarı Ikinci Beyazıt add meyi en Akılâne bir ça- iyi ©n Şah Ismail, Istanbula tep bii mürekkep bir küçük se Kekaç a Böndermişti. Bu heyet, | Vezir yı, Zemberlitaş civarmda- anımda misafir kaldıktan WE hükümdarın huzu- iğler.. Şah Tamai- 'azınne bir lisanla ya- “$ Olan ik iylergi” bir mektubunu takdim v © dha De htiy, f# w ka ak Mütey, İsmail bu mektubunda da i Beyazida kargı (baba) diye le istiyordu. N Tatağ hükilmdar, bu sırada ev- Mek 4, e Saltanat ihtirasile giriş- ola sikleri mücadelelerle dil- Bi iç SU için böyle şeylerle meş- Saç “ik vaziyette değildi. Onun m silin toektubunu, Sad- ç > havale etmekle iktifa eyle- rm Hersek Ahmet Paşa, Büy edt etmeden bu mektuba — ig: Üç Olamaz... Çünkü; bu aşiretler, “iyi, Yakm zamandanberi Ana- Kay,» Yerleştikleri için, artık bu - Ky olmuşlardır. Bunların it, “Tie müsaade edersek, hem ai Küybederiz. Hem de, devletin Aş, “M1 azaltmıya sebebiyet ve- niye, Şah İsmailin adamları- İk, aze ve ricalarma, ebemmiyet emişti, Ah Ismailin adamları, aldık- k İki bu cevaptan müteessir o Bagdat etmişlerdi. Fakat Azer iş A avdet etmeleri lâzemgelir- Yollarını değiştirmişler. Doğ- İn Yseriye gitmişler. Orada kA, » evvelce haber gönderdik yi Sahkunu Beyin, kendilerine i- ay, esini beklemişlerdi. ğ gel Bey, gelmişti. Heyetin ğı Ulda uğradığı muvaffakıyet- i. renince, son derecede bir bissetmişti: Yapalım ?.. Şah, sağ olsun.. Ee İda, nasıl olsa başımızın Ça “ariyiakarız. Şimdi, şahım işini it, h . Koy İsmail, bu heyete iki vazife «pisti. Biri, İstanbula gide- aş anlı hükümdarma gönder « 3, Uğu mektubu takdim etmek gyezite ifa edilmişti, Mİ era, ikinci vazifeye gel- Ha Heyet; Şahkulu Beyle bir- Na © tarihte, Harputta otu- si kadir hâkimi Alâüddevleyi *« Hilanti cemali, dillere des tan olan Nesli Han ismindeki keri- mei pakizesini, Allahm emri, ve Eh- U beytin sünneti ile Şah İsmalle- zevceliğe istiyecekti, Heyet bir gün Kayseride kaldık- tan sonra, Şahkulu da beraber oldu ğu höâlde Harputa gelmişlerdi. Zülkadir hâkimi Alâüddevle, he. yeti izzet ve ikram İle kabul ederek sarayına misafir etmişti, Bir müddet şuradan buradan gö- rüşüldükten sonra, nihayet söz mak sada gelmişti. Alâüddevlenin eski dostu olan Şahkulu ? — E. Beyim!.. Biz, hayırlı bir a- lış verige geldik. Senden bir isteği- miz var.. Herhalde, onu bi melisin, Demişti, Aşiret usul ve kaidelerine göre böyle bir söze karşı Zülkadir hâki, minin bu eski dostuna vereceği ce- vabım : — Başüstüne.. Her ne arzu edi- yorsanız, foda olsun. Demekten ibaret olması lâzımge- lirdi., Fakat Alâüddevle bu sözle- Ti işitir işitmez derhal kaşlarını çat miş.. Mânalı bir tavırla : — Hayır ola... Eğer elimizde o- lan birşey ise, kolayına bakarız. Diye cevap vermişti. Şahkulu Bey, biraz soğukça ka- çan bu cevap karşısında sarılmak. — Ne olmuş, Selim Sultana?. — Ne zamandanberi, araya a- damlar koydu. Kızı istedi. Ben de ona vadettim. — Olabilira... Bir kızı yüz kişi is ter, Bir kişiye kismet olur... Selim Sultan ne gibi şartlarla kızı istedi ise; biz onun iki mislini kabul et. miye hazırız... Başka”. — Canım, beni söyletme artık, — Söyle.. Söyle... Herseyi bile- lim. — Birader!,. Size, açık söyliye- yim... Ben, Kızılbaşa kız vermem. Eğer o anda, ortaya bir yıldırım düşseydi, bu kadar müthiş bir tesir husule getirmezdi. ahkulu ile, Şah Ismailin &- damları; âdeta, kendilerini kaybetmişlerdi. Bu sözün verdiği dehşet ve hayretle sersemlemişler- di. Birkaç dakika süren tehditkâr bir süküttan sonra, Şahkulu kaşları nı çatarak, sözüne devam etmişti: — Kızılbaşa kız vermez misin ?.. — Evet. — Fakat, sen. Ve senin aba ec dadın.. Erdebil tekkesinin müritle- rinden değil miydi? (Arkası var) la beraber, işi pişkiniliğe vurarak ko — nuşmasına devam etmişti. — Şunu da ilâve edeyim ki; bu arzumuz kendi şahsımızdan ziyade, Şah Ismail Hazretlerine sittir.. Bi. Hirim, Sizin de, bütün ecdadmız gi. bi kendisine ve Şeyh Safevi hâneda nima hürmetiniz vardır. Şimdi biz, bu eski münasebeti daha kuvvetlen dirmek.. Ve Şah Hazretlerini size damat 'etmek istiyoruz. Demişti, Zülkadir hâkimi Alâüddevle, sa- kalını eline alarak kısa bir düşünce . Ve sonra, şu kısa cevabı Bu bir tek kelime, Şahkulu ile, Şah Ismallin adamlarını hayretlere gürketmişti. — Olamaz mı? — Evet., Olamaz... — Niçin? — Bilmem ki, nasıl anlatayım?. Birçok sebepler var. ahkulunun hayreti, gittikçe artmakta ay evvel, Safavi hânedanma karşı derin bir minnet ve merbutiyet bes liyen Zülkadir hâkiminin şimdi gösterdiği şu barid ve müstağni müsmeleye, hiç bir mâna vereme- mekte idi... Eski dostunun yüzüne dik dik bakarak, suallerine devam etmişti: — Allah, Allah... Birçok sebepler ha. Canım!, Şalı İsmail gibi, genç Kahraman, dilber, zengin bir hü- kümdara kızmı vermemek İçin Be gibi sebepler olabilir? Bari söyle de, şunları biz de öğrenelim! — Canım.. Ne lüzumü, var?.. — Hele, hele... — Meselâ. Bu sebeplerden biri... — Evet. » — Trabzon valisi, şehzade Selim Sultan... / EKONO:MI İİ Günlü Piyasa Bu senenin yeni mahsul mer- j cimek ve nohudu piyasaya gel miş, nohudun kilosu 6,02 ku - | ruştan ve mercimeğin 6,80 ku - Ç ruştan satılmıştır. Susamm ki losu 16,23 kuruştan müşteri bul- muştur. Borsa satışlarına göre Afyonun ince mal olarak kilosu 570 kuruştur. Yerli pamuk 4? © ve iç fındık 42,20 kuruştan sa- | tılmıştır. arar arar . > o Trakyanın yeni mahsul keten tohumu ile kuşyemleri piyasa- muza gelmiş ve iyi fiyatla satal- A mıştır. Dahili sarfiyat ve bil - a hassa yağ çıkarılmak üzere ke- ğ ten tohumlarının kilosu on bu- Ş 9 çuk kuruştan ve kuşyemleri ise 8,30 kuruştan satılmıştır. | ARM e Amerika Borsalarında Son Bir Haftalık Fiyat Temevvüçleri Amerikanın zahire ve sanayi mad- delerine ait borsa temevvüçleri bütün dünya borsalarını yakından alâkadar etmektedir. 1936 senesi ağustosunun beşinci gününe ait borsa fiyatları ile bu senenin temmuz ve ağustos ayla- rmın fiyatlarmı mukayeseli olarak veriyoruz: Buğday (buşel) 5 ağustos 1986 da 113 1/4, 7 temmuz 987 de 123, 28 temmuz 937 de 124, 4 ağustos 937 de 113 1/2, mısır 5 ağustos 936 da 106 5/8, 7 temmuz 937 de 125 1/2 28 temmuz 937 de 100 3/8, 4 ağus- tos 037 de 97, arpa 5 ağustos 036 da 42 3/4, T temmuz 937 de 43 5/8, 28 temmuz 937 de 31, 4 ağustos 937 de 28 1/8, pamuk 5 ağustos 936da 12,59, 7 temmuz 937 de 1262, 28 temmuz 937 de 11,44, 4 ağustos 937 de 11,24, lâstik 5 ağustos 936 da 16, T temmuz 987 de 19, 28 temmuz 937 de 18 1/8, 4 ağustos 937 de 18 3/8,| petrol 5 ağustos 936 da 104, 7 tem-| muz 937 de 116, 28 temmuz 987 de 116, 4 ağustos 937 de 116, bakır 5 n- Zustos 936 da 9,27, 7 temmuz 937 de 14,15, 28 temmuz 937 de 14,07, 4 a- ğustos 937 de 14,20. Bir Bayan Hastalığı Vücndün ötesinde berisinde, ba- zı yerlerde, etle deri arasında pey- da olan sertlikleri, şişkinlikleri söylemek istiyorum. Adına Sellülit denilen bu hastalık erkeklerde de bulunur, fakat en çoğu (yüzde sek senden, doksan dörde kadar) ka- dmlardadır. Sertleşen yerde ilkin, derinden gelen bir ağrı hastalığın başladığı- ei haber verir, Bazılarımda, orada bir çıban varmış gibi, şiddetle astı Tap verir, Insan kendisini uvdur- mak, mütemadiyen uvdurmak is - | ter. Böyle ağrılara tutulan anneler den kimisi çocuklarını arkalarmın üstüne, dizlerinin üstüne oturtur- lar. Bu tazyik iptida ağrıyı arttı e Fakat yavaş yavaş sakinleşti- Ağrıyan yerin derisi iki parmak arasmida biraz kaldırılarak sıkaşti- rıldıği vakit derinin arasma su yir- MİŞ £ibi biraz şişmiş ve sertlesmiş olduğu ve iki parmağın “ arasında “kırt kırt” diye ses çıkardığı, hem de etle deri arasında küçtk küçük düğme gibi sertliklerin tesbih tane- ri şe sıralanmış oldukları hisse- Böyle sertleşmeler, şişkinlikler bayanlardan bazılarınm bacakların da olur, siyatik ağrıları kadar ra hatsız eder. Kimisinin belinde olur, böbreklerde kum suncıları varımı gibi ıstırap verir. Kimisinin de göğ sündedir, ağrının şiddeti teneffüse dokunur, yahut göğüste anjin has- talığını hatırlatır. Şişkinlik ve sertlik vücudün ne- resinde olursa olsun sabahları baş ağrısı eksik olmaz. Enseden baş- hyan şiddetli ağrı insanın başını ©- ziyormuş gibi olur, yanaklara, göz lerin üstüne şaltına, çene kemiğine yayıdır. Bayanları birçoğunda bu sellü- | lit hastalığı kalçalarda olur. O za- man yalnız yürümenin, hareket et menin değil, oturmanın bile ne ka- dar zahmet vereceğini tahmin eder siniz, Bu hastalık yakın zamanlara ge- Hnciye kadar bir nevi romatizma sanılır ve tedavisi ona göre yapılır yahut, romatizmalarm çoğu gibi, kökünden iyi edilemezdi. Romatiz- madan ayrı ve dahili guddelerin bo zukluğundan ileri gelen bir hormon hastalığıdır. Onun için en ziyade ba, yanlarda ve bilhassa kadımlığın son baharıma erişmiş, muayyen günler | den kesilmiş yahut kesilmek üzere | bulunan bayanlarda olur, Tedavisi dahili guddelerin - he- kim tarafmdan - tetkik edilerek on ların eksiğini tamamlamakla olur. O vakte kudar ağrıyan, sertle- şen yerleri uydurmak hayilce ra- hatlık verir, Bu hastalık romatiz- ma olmamakla beraber ona ve gut hastalığına yakm olduğundan Ya- lova kaplıcaları buna da fayda ve- rir. rar ar arar Trakyada fabrikası Bu iş için temaslar İ tiyacını temin etmek için İstanbu. da temaslar yapılmaktadır. Zahire Borsasında Dünkü Satışlar Dün şehrimize yirmi bir buğday, dört vagon arpa, bir çavdar, bir vagon yapağı ile bir va- gon kepek gelmiştir. Gelen buğday - larm on dört vagonu Polatlmm eks- tra ekstra mallarıdır. Bu malların ancak 5—6 vagonu satılabilmiştir. İEkstra ekstra mal alan | tüccarlar farla mal geldiği için nazlı davran- mışlardır. Diğer yedi vagon sıra mal ları da iştahlı satılmamıştır. Ekstra ekstralara 6,37—8,38 kuruş fiyat ve- rilmiştir, Bir iki vagon ise 1—2 çav- darlı olarak 7—7,05 kuruştan satıl mıştır. Yumuşak buğdaylar çavdar nispetine göre 5,16—6,20 kuruş, sert- ler 530—6 kuruştur. Urfadan gelen İki vagon 5,23 kuruş fiyat bulmuş - tur. Lüleburgazdan bir vagon kızıl ca buğday gelmiş 12 —13 çavdarlı o- lan bu malların kilosu altı kuruştan ve-ilmiştir. Yeli sarfiyat için çavda- tin kilosu 4,25 kuruştan, malın ağır- Uğma göre de arpanın kilosu 4,15— 4.25 kuruşlar satılmıştır. Tiftik ve Yapağı Dün piyasada Ankara malı 9382 kilo tiftik kilosu 122 kuruştan, A - dapazar malı 25000 kilo keçi kılı 52 —54 kuruştan, karaman malı 1200 İkilo yapağı 55 kuruştan, Samsun ma lı 2988 kilo 55,20 kuruştan satılmış - tir. Trakya malı yapağıların altmiş kuruştan müşterisi vardır. vagon Sanayi Birliğinin Büroşürleri Sanayi Birliğinin onuncu yıldönü - mii münasebetile birlik ilk defa ola- rak yerli kâğıt ve kapak kullanarak bir broşür neşretmiştir. Broşürde İ Osmanlı imparatorluğu zamanında sanaylimizin vaziyeti ve ekonomik durum hakkında esaslı bir tetkik ya- İpilmakta ve Cümhuri devrindeki inkişefin âmilleri tesrih edilmekte - dir. ( N (BORSA | İ 10 Ağustos SALI PARALAR 61— | 127.50 100,— | 115,— Sterlin Dolar İ Fransız Bir. Liret | Belçika frangı 80.— Drahmi İ Isviçre Fr, İ Leva Florin Kron Çek — Şilin Avusturya2ı — Mark Zloti Pengo Tey Dinar Kron İsveç Alm Banknot ÇEKLER Londra New-York Paris Milâno Brüksel Atina Cenevre Sofya Amsterdam Prag Viyana Madrid Berlin Varşova Budapeşte Bükreş Belgrad Yokohama 7 Moskova, 20,435 Stokholm 3,0738 631,— 0,7901 21,05 15,0158 4,6937 86,6085 Bak 63,3914 1,4835 226625 4,1799 137084 1.9640 | 4,1700 4790 | 4— 4— 106,4975 106,4975 13,704 | 1.0640 2.1225 20,435 3,0738 da bir un kurulacak şehrimizde yapılıyor TTrakyadaki un değirmenlerinin ihtiyaca kâfi gelmediği anlaşıl- mıştır. Yirmi sene evvel Lüleburgazda kurulmuş olan son sistem değirmen bugün tamamen yıkılmış vaziyettedir. Trakyanın un ih- İdan un tedarik edilmektedir. Bu mühim ihtiyaca çare olarak Trakyanın merkezi bir yerinde büyük bir un fabrikasının kurulması düşünülmektedir. Haber aldığımıza göre, bu iş için Edirne ile İstanbulun alâkadar makamları arasm” . Sterlinde Yükseliş Bir Kaç Puvan Artma Görüldü Son günlerde Ingiliz Hrast üzerine de birkaç puvan yükseliş görülmüş « tür. Bu yükselişin sebebi Ingiliz Mira“ sının fazla mikdarda aranmış olmas sına atfediliyor. Dün Merkez Banka mız bir isterlini 631 kuruş Olarak tespit etmiştir. Dün borsamızda geçen muamele « ler hararetli olmamıştır, Ünitürk sa» bah 14,70 liradan açılarak 14,80 )- raya kadar yükselmiş ve akşam 14,90 lirada kapanmıştır. Anadolu * tahvil ve mümessilleri ile Ergani, Sivas — Erzurum tahvilleri Üzerinde hiç mü- amele olmamıştır. Yalnız Aslan çi- mentosu 13,10 lira olarak açılmış ve akşam 13 lirada kapanmıştır, Yerli Mallar Sergisinde Japon sefiri dün Yerli Mallar sere gisini gezmiştir. Sefir, kauçuk ma. mulâtını, kendir sanayfi ile Karamlr. sel mamulâtını ayrı ayrı tetkik ede- rek takdir etmitşir. Gümrük ve İn « hisarlar müsteşarı Âdil ve Orgeneral Fahrettin de sergiyi gezmişlerdir. İngiltereye Yapılacak Karpuz İhracatı İhracat meyvalarımız (arasında karpuzlarımızın İngilterede kazandı. ğı rağbet Üzerine ihracat tüccarları. mızdan biri karpuz çeşitleri üzerin - de tetkiklere başlamıştır, Bu tetkik» lerin neticesine göre Tekirdağ kar « puzlarımın ihracat İçin müsait bu « lunduğu anlaşılmıştır. ZAHİRE BORSASI 10-68-1937 FIYAILAR Aşağı K.E, Buğday yumuşak ” sert | Arpa çuvalı w Anadol | Keten tohumu | Kuşyemi Tiftik mal Keçi klz Yapak Anadol n Trakya GELEN Cinsi Buğday Arpa Çavdar Yapak Afyon Keten tohumu Fasulye Bakla M4 Nohut 7 Pamukyağı 4214 Ton DIŞ FIYATLAK Buğday Liverpul » Şikago m. Vinipek Arpa Anvers Mısır Londra Keten T. Londra Fındık G. Hambürg Fındık L. Hamburg 525 115 15 1s