Muhtar. Şah İsmailin Emrini Yazan : Ziya Şakir LI Şahkuluna Anlatmıya Başladı Horasanda çi akkırida, Şah- k havadizler getirmiş- Şahkulu gz diri i bils- ir şekle | gireceğine peemmi Bey, bu düşünce kn Mya gm Aİ Selmi, St çatlatarak bir Vi Acele görüşmek isti- ük bir merak ile, on gerili istemişti. oley KE Bündenberi fasıla- yorgun Şahkulunun bu : Muhaf, > Vermiş , ASAZA etti, Tl Verirken zi iği mektubu Hazretleri, Selerini üye etmişti Bu Kelime, Belmişti » Şahkutuna ga iye Di Mektubu açmayı bile ” Demişti Şah? htap s Me koy. SAĞ elini göğsünün üstü a — Ee Hürmetle bayır eğerek: eye Bizi giy eti, üzerimizde hazır ve » Yeni şabımız.. Şah İz selâm ve'düz Sahe? vermişti, tiği İayee büyük bir sevincin ver b a titremişti. Mektu- İsti, Mek A açarak gözgezdir. dan müre,e? kisa, ve şu satırlar. li K Bayaz ÜEİeE za eğ (Eh; lerin Tt) İn, Öeoh Sap İleti, yan gaİp ve zahir e- iyle; ceddlimiz ın mübarek İsmi. &. Vey sa kmet teşkil et- ie vetin . Day ağ m ba Maha, ve Hünedamımıza o- dan böyüe, et Ve muhualasatin, bun Meal. maya kuvvetle devam et aza hiz umuz. Uhdenize, Mame ler tevdi edilmiştir. Bu Yapi, daş nl olan Muhtar, bu Malimat verecektir. Şah Ismail tar, Sah Ismail tarafın. Bahiky, 9 verilen gifahi talimatı, —Şahp #1 Suretle nakletmişti: i ki üç maksadı var. yp Ptini , Meisi; Ehli beyt m A © #iİ mezhebi ssğiklerini çölhin tesir ve nüfuzu al- ey lak Ikinelsi ; Vİ eşaş pars bölünen şilliği çi di İzerinde toplamaktır.. Yiraya yı, Tatarlarm istilâsında rk, 3VA dağılan gif Türk ve N “İn âşiretlerini, anavatanla- İN da iy asama celbederek bunla MX kay akiyle büyük bir hükü- « Şimdi, Şahımızm va diği bizmet, şudur < v m, Ri tâbi olan aşiretleri kı- * diva tarafa geçirmek. Shy, 2da olan aşiretlere de, a > Sütunu bildirmektir... An- Mai, ni Xi, Şah Hazretleri, Os- Try, , deti ile boş geçinmek ipi, TAD kay, Muht bir m ci 2 Osmanl, Padişahma de ç* hitap ederek bir name Onun için, Şahın en rından biri de, Os. h iş iş m o Hattâ, gayet ihtiyar ve hiye rma ile hiç bir ihtilâf çı k “iy bunlar Kezindedir. Sonra... Bİ bi si ilâveten, Şahımızm Ye: Daye eEİ daha var ki, o da e iy uz olan, (Zülkadiri- Miragi Pah üddevle) »in bir X8i varmış, Bunun ” dillerde destanmış. ia cenabı hüiekn da em > A Sünneti üzere, bu Ve nüşlinide ile iz- buyuruyorlar, Bu hu. Vasıta olmanızı em- en bu hayıriı işe de teşebbüs edeceksiniz. Ve netice. yi de, en tez müjdecilerle, Şah Haz retlerine bildireceksiniz. ahkulu, Muhtarm bu sözleri ni büyük bir dikkatle dinle. mişti. Ve dinledikten sonra ; — Hay, hay. Şah Hazretlerinin emirleri, can ve baş Üstüne, Diye cevap vermişti. O gece, Şah Ismailin bu hususi elçisi şerefine Şahkulumun gatosun da parlak bir eğlence tertip edil- migti, Fakat, tam bu eğlencenin en tat- kı bir zamanımda, atlarından köpük ler saçılan birkaç atlı gelmiş. Hiç ümit edilmiyen acı bir haber getir. miglerdi. Bunların getirdikleri habere na- zaran, birgün evvel Osmanlı kükü- etinin memurları, bir bölük Yeni. çeri ile aşiretin ası basmış- lar.. Orada buldukları aşiret halkı- nı önlerine katmışlar.. Sürüp gö. türmüşlerdi. Ve. götürürlerken de; yolda te- sadüf ettikleri, diğer aşiret adam- larma : — Hiç merak etmeyin. Onları, rahat yere götürüyoruz... Küffar. dan henüz fetbolunan Kurun ve Mudun şehirlerine gidip, oraya yer leşecekler... Şevketlü Hünkürmnuzn fermanı, böyle. Hiç, hem tasa çekmeyin. Sıra, #ize de gelse ye. rek., Demişlerdi Bu hâdise bütün aşiret halkina, büyük bir dehşet ve heyecan ver. mişti, Onun için koşmuşlar; veisle.. ri ve şeyhleri olan Şahkuluna ha, ber getirmişlerdi. Şahkulu, bu variyet karşımda ne yapacağını şaşırmıştı : Osman bizim düş. Anlaşilan, böylelikle dü Tez, etrafa haber yollayın. Eli silâh tu. tan, atına binsin, gelsin. Adımları. mızın ardımdan varalım. Onları Ye niçerilerin ellerinden glalım. Diye bağırmıştı. Fıkst Muhtar, müdahale etmişti: — Beyim!,. Şahımızn Osmanlı Padişahı ile dost geçinmek hususun deki arzusunu unutma., Şiradi seh; silâh ile Yeniçeriler üzerine varır- san, hiç şüphesiz kıtal olacak. Iki taraftan da adamlar kırılacak. Bu. nun ucu da, Şaha dokunacak. Iyisi mi, sabret. Ben, yarın döneceğim, Yine, at çatlatarak giderim. Mese- leyi Şaha arzederim. O, elbet bir ça resine bakar. Demişti. Muhtarm bu sözleri, Şahkulunun hiddetini teskine kâfi gelmişti... Fa kat bu zeki ve tecrübeli Derebeyi; aşiret halkınm bakiyesini kurtar- mak için derhal her tarafa atllar çıkartarak emirler göndermişti... Bu emirlere nazaran; bütün aşiret halkı, çarçabuk hezırlanacaktı. Eli silâh tutanlar, bölük bölük eyrila- caklardı. Ve bunlar, silâhlarınn himayesinde olarak aşiret halkını kısım kistm yola çıkaracaklar. Hu dudun öbür tarafna kaçıracaklardı. derhal vaziyete u hâdise, bütün aşiret hal kına büyük bir heyecan ver mişli. Zaten aşiret halkı, öteden. beri hükümetle iyi geçinememekte idi... Mürtekip memurların, en süf. li rüşvetlere kadar tenezzül eden kadınların zulüm ve seyyiatı, herke si canmdan bıktırmış; bizar etmişti, Birçok defalar; ardı arası gelmi- yen tekliflerden dolayı halk ile bü. kümet memurları arasında çarpış- malar vukua gelmişti. Şimdi bu yeni hidise zuhur e- der etmez, artık aşiret ile hüküm. arasındaki vaziyet büsbütün ger. ginleşmiş.. Şahkulu, bütün adamla. rma ; — Her dakika, harekete hazır olsunlar. Diye, yeniden haberler gönder» mişti. Hükümete gelince; Şahkulu ile Ona tâbi olanların aldığı bu ihtiyat tedbirlerinden şüphelenmişti, Bahu sus; aşiret halkından bir kısmının Azerbaycan hududunu geçtikleri haber alınır alınmaz, derhal hudu- da müfrezeler gönderilmiş.. Hicret, giddetle menedilmişti. (Arkası var) EKONOMİ Şarman j : Buğday 5 / : Para kadar Düşecek # Dün şehrimize 48 vazon buğ-X 4 day, 6 vagon arpa, bir vagon N jJş sevdar dört vagon yapağı, bir & ( vaon tiftik, bir vagon yulaf, iki N 4 vagon kepek ile Doğançaydan iki X 4 vagon kereste gelmiştir. Hubu- V "rr 4 şimdilik bir tebeddül olmamıştır. 4 Fakat, bugün ve yarm yine fazla 4, mal gelirse buğday fiyatlarınm 4 4 4.5 para kadar daha düşeceği kavg 4 vetle tahmin ediliyor. Şehrimiz g X değirmenlerinde stok buğday #- g 4 zalmış olduğu için fiyatlar yük- g 4, selmemiştir. Eskişehirin kuvvet- 4 li arpalarma alıcı vardır. Fakat g 4 Kütahya arpalarma verilen fiyat-f 4 lar gevsektir. Gelen malların ya- ( riya yalan bir miktarı satılmış. Vara Mİİ Amerikanın Ticaret Muvazenesinde Açık Senelerdenberi Amerikanın Ücaret müvazenesi hep Amerikanın lehinde ticarete aramak devam etmişti. Bunun için kayıtlar koymak ve takas hiç hatıra gelmemişti. Bu sene Amerikan ticaret mi nesi açık vermiye başlamıştır. senesinin ilk altı ayında Amerika ha- rıçtan 1,683,701 dolarlık mal almış ve 1,536,380,000 dolarlık rasl ihraç miştir, et Yunanistan Nohut İstiyor Yunanistanm.bu seneki nohut mah sulü az olmuştur, Atina tüccarların- lan bazıları Ticaret odamiza müra- cast ederek Türkiyeden ve bilhassa Çanakkale ve Biga cinslerinden nohut satın almak istediklerini bildir mekteğirler. LOKMA N. HEK ÖĞÜTLE R Sirke Ne İşe Yarar? Herşeyden önce, salata yapmak için kullandığımız tatsız sebzelere lezzet vermiye, Salataya limon Sık- mak daha kibar sayılsa bile, doğ- rusu, limon sirkenin yerini İylee tutamaz... Sirke halis olursa iştahı artırır, et yemeklerinin hazmedil- mesini kolaylaştırır, Fakat halis olmaz, yahut fazla kaçırılırsa. mi denk ekşiliğini artıracağından haz- mm bozulmasıma sebep olur. Bir sirkenin halis olduğu hiç a. cımltırak olmadan sadece ekşi ol- masiyle, renginin berraklığı ile, diş etlerini rahatsız etmemesile, boğa- 4 yakmamasile belli olar. Böyle ol- mayınca, başka bir ekşi maddeyle Yapılmış, yalancı sirke demektir... Sirkenin faydası yalnız böyle sa- latalara lezzet vermek yahut pat- Mican kızartması yerken yoğurt bu- lanmadığı vakit vonun yerini tut- mak değildir. Sirkenin ilâç olduğu yerler de vardır. Vaktiyle, bayanlar için sinirli ci- mak pek yayılmış bir moda ve ara- da sirada hayılivermek bir âdet iken sirke onları ayıtmıya çok ya- rardı. Bayan, kendi tabiriyle, “şark,, diye minder üzerine veya halı üzerine düşlnce onun bu ma- rifetini görenler hemen kilere ko- şarak sirke şişesini getirirler ve bayılmış bayan onu koklaymea, ağ- lıyarak yahut gülerek, ayılırdı. O türlü sinirden bayılma modası ar. tık gittikçe azalmakta olmakla be- raber, başka bir sebepten, bilhassa sıcaktan bayılmak hervaklt müm- kündür. Sirke bayılmıya karşı yi- ne İşe yarar, Bayılan kimse bir ye- re yatırılıp ta sirke şişesi —abil ağzı açık olarak— burnuna tutu- Tarsa hemen ayılır, Bayılmâk kalb hastalığından ile- ri geldiği vakit sirkenin, şüphesiz, faydası olamaz. Bununla beraber hekim yetişip te lizm gelen ilâer yapmcıya kadar bayılan kimseye sirke koklatmaktan bir zarar gele. mez. Kokulu sirkenin tuvalette de işe | yaradığını bilirsiniz. Hele yaz mev- | siminde koltuk altlarmdan, yahut ayaklarından pek fazla terliyerek yakınlarında bulunanları o kaçıra. | cak kadar koku çıkaranlar kokulu sirkeden çok istifade ederler, Çok terliyen ve fena koku çıkaran yer Üzerine hergün —hattâ günde bir iki defa— kokulu sirkeden uğuş- turularak sürülürse terleme aza ır, fena koku da kaybolur. Şimdi mevsimi değilse de, kışa kadar belki hatırınızda kalır diye söyliyeceğim: Soğuktan İnsanm burnu, parmakları çatladığı vakit sirke o çatlakların kapanmasına da iyi gelir, Ancak çatlaklar pek derin olmamak ve üzerinde kabar- cıklar bulunmamak şarttır. O za- man «irke çok yakar ve hiç te iyi gelmez, Y tır. /| & EylüldeTatbikEdilecek Jj Eşi kkğleci Ziraat Mektepleri Muallimleri Ankara Köylerinde Tetkikler Yapıyorlar Ziraat teşkilât kadrosunun Eylülden itibaren tatbik edileceği 4 bat piyasası Cuma ve Cumartesi X | haber verilmektedir. Ziraat Vekâleti, mevcut ziraat mektepleri- 4 günlerinin aynidir. Fiyatlarda W| nin muallimlerini Ankaraya getirtmişir. Vekâlet, her muallime Ziraat Enstitüsünden mezun üç 2 iraatçi vermiş, onları Ankara, Eskişehir, Çankırı vilâyetlerinin on dokuz kazasına göndermiştir. Bu on dokuz zirsatçi grupu, gittik leri kazaların en uzak köylerine kalar gezerek zi bakımdan tetkikler yap Neticede kendi mütal gelecek se yetlerinde de karar verecektir, Borsadaki iMuameleler Dün borsamızda Türk borcu üze- rinde az muamele olmuştur. Sabah 14,70 liradan açılan Ünitürk 14,80 li raya kadar yükselmiş ve öğleden son ra 14,65 lirada kapanmıştır. Milli tah villerimizle Anadolu tahvilleri ayni fiyat üzerinde kalmış ve hiçbir mua- | mele olmam n © çimenti bir İngiliz irasma 630 kuruş tespit et- miştir, | tatbikin, Gümrük Ambarlarında | Bekliyen Mallar Satılıyor Eskidenber ük veya antrepolarma girmiş olup tt an- anbarl; barlarda iki ve antrepolarda dört se- nedenberi bekliyen eşyalar, bu mild- det zarfmda sahibi tarafından müra- caat edilmemişse sahipsiz sayılarak satılacaktır. Bu gibi mallar, konten- mucibince satılacaktır, jana tabi olsalar da yeni kararname | | Sterlin i Dolar Fransız Fr, | Liret İsviçre Fr. Leva i Florin İ Kron Çek T5— Şilin Avusturya21,— Mark Zloti Pcngo Ley Dinar Eron İsveç Altm , Banknot 4,7035 s6, Viyana | Madrid Berlin | Varşova Budapeşte i Bükreş 20,40 3,0787 N. (Bası 6 mesda) ani lâkırdı Jâkırdıyı acar derler bayım. Kaynanam da üçüzmüş ha! Galiba ©” dokuz kardeş mi ne imişler. İkisi Tesalya muharebesinde şehit düşmüş, biri- sinin kocası Trablus Garpte kapı kalmış ta kadın kahrından çıldır. mış, kendini kuyuya atmış. Uçü bü yük kolerada ölmüş. Bir tenes E* anmış, Balkan rak etmiş, bir daha dönmi kadın da umumi harpte Ist açlıktan ölmüş. Otekiler mi ne kalıyor, onlar ece müşler, Bu kadar kardeşten bir kay nanam, bir de en küçükleri kalmış lar. O da Sakaryada - hit düş, müş... Beni affedersiniz, sözümün kısa- &, ben malın gözüne çatmışım. Ta- bii böyle bir kadınım bana hediye umurcakları beslemek için bin bir kalıba girmiye mecbur kal- dım. Dokumacılıktan çıkarılınca re yapacaktım... Insanın yüzüne tan Mesleğinin, zanaatinin ehli bir işçi idim. “Benim işimin haysiyeti var. Ya motörcülük yaparım. Ya yapa- mazsam hepiniz açlıktan geberi diyecektim. Bayım burası İstanbu burada kimse kimseye bedava bir lokma ekmek değil, tifolu bir Kırk çeşme suyu bile vermez. Artık ta- bil ber işi yaptım. Becerikli ada- mim, Elim işe yatkındır. Apartı man inşaatında çok çalıştım. Söba- lık yaptım. Kaynakçılık yaptım. Hattâ bir ara kauçukta bile çalış- (Hikâyeden Mabaat) Mütehassıs Amele tım. Her sabah kalkmca yapehile. eğim herhangi bir işi yapıp v güs nün ekmeğini kazanmıya gayret et tim, Şimdi ilk ikizlerden kız on iki- sine geldi. Bu sene mektebin üçün cü sınıfından aldık. Kordela dik. Oğlan pazarlarda küfecil diyor, Onun küçükleri var. Biri kun duracı yanında, biri de konakta gö dir getire ikisi de bu kış soğuktan öldüler.. Ah bayım, en sonuncularimız Iha em rikteler. Anaları bekâr çamaşı kıyor da ekmek teminine çal Işte ben karımın, çoluğunsun. çocu Zumun sırtından yaşıyorum. Ben iş zim Tam üç buçul sdir des vamlı bir iş bulamı yecilik te yapar ö rim. Ben sebalsızlıktan me: de kalmamazlık etmedim. Becerik. tizliklen de deği Bu ara telefon zi hi otomobili gibi acı acı çalıyar, Ve demindenberi sakin bir vazi. yette durduğu için söz dinliyor zan nm veren Bay müdür detile daldığı uykusun'lan sıçrıya- rak uyanıyor, Karşısında yine syni &damı görür görmez daha telefona elmi uzatmadan evvel şiddetle ve hiddetle bağırıyor: “— Hâlâ burada mıs: yok, dedik be oğlum! Ni: sun? Anlamıyorum. Çık gi Söz anlamıyor musun? Git diy Tum sanal. .” Ses o kadar gür ve öyle yüksek ki, uzun boylu zayıf adam boyun- ca sıçrıyor ve korkusundan. bir ke me daha ilâve etmiye cesaret ede- meden arkasını dönüyor, âdete ko- gârak kapıdan çıkıyor. - BITTI — ana İŞ bekliyor.