Hâdiseler ve Şahıslar: Almanya Şarapçı - İtalya Diplomat Kurt ve Kuzu Avusturya pastası Eski diplomatlardan birisi, Avus. turya için: — İyi bir pastadır amma yedikçe| içinden çöpler, çıkar. Unu iyi elen-| ıryada sakin yetmiş iki millet kastedilmiş olsa gerektir, Bugün ken- di.dar çerçevesi içine sıkışmış olan A- vusturya, o zamanlar Çeklerden, Ma- carlardan tutun da Hırvatlara, Hal. a kadar bir sürü milleti için ne alan ve onlara İstiklâl ve sükün| bahşetniek rüyasile geçinen idealist bir memleketti. Bugünkü Avusturya İse, İster iste- mez bir balık yemi vaziyetine düşmüş tür Talya, orada hâkimiyet tesis et- mek ister, Avusturyalılar istesin iste mesin onlara vâsilik etmiye kalkar. Almanya da yeni icat ettiği irk mese Jesinden tutturarak: Onlar da Cermendir, babalarımı zın içtiği su ayrı gitmezdi, der. Avusturya pastası etrafında yala- ban Nazi ve Faşist kedilerinin son za- | manlarda acayip bir anlaşmaya var dıkları rivayet edilmektedir. Madem ki, ne sen, ne ben bu pas tayı paylaşırsak doymıyacağız ve ma. dem ki, onun benim olmasına sen ve Benin olmasa da ben razı değilim. Şu halde durduğu yerde dursun. Ne gön yanbak, ne de ben... Bu arada pastanın bayatlaması ve- yâ bir gözün ötesinden berisin- den didiklemesi imkânı varsa da iki d şimdilik o tehlikeleri düşünmü- yorlar. . Şanipanyacı diplomat Hitlerin, Ingiliz hükümeti yanmda. ki fevkalâde murahhas Von Ribben- trop, rivayete göre, bütün ziyafetler de şampanya içilmesine taraftardır. Ustelik verdiği ziyafetlerde, ne meş hur Fransız şampanyalarma, ne de Ingiliz viskilerine tahammül edemez. Şampanya muhakkak Alman malı ve Henkel markalı olacaktır, Londra Alman elçiliğinde geçenler- de verilen bir ziyafette, zevkine düş- Kün bir Fransız diplomatı yanında o- turan bir ve Of, demiş. Şampanya diye sunu- lan şu nesneyi içebilmek için, insan| Fransız olmamı rede bizim Ko don Rojlar, Vöv Kliko'lar.. Anladık, ni malı propaganda ediliyor am- ms, bari içilir bir gey olsaydı... andaşa: Arkadaşı, peçetesini, kurnazca ağ- mna örterek cevap vermiş; — Yanlışm var. Ekselins Ribben- trop Alman malımı değil, kaymbaba- «mm malmı reklâm ediyor. Çünkü B. Henlek'in kızile evlidir. Ve ilâve etmiş: — Hitler Nazi fırkasmı ilk kurdu. ğu zamanlarda, fırka; Henkel şam- panyalarının kârından bir hayli çim. lenirdi, . Kurtla kuzu aponyanın Hopey orduları kuman danı, General Katzuki günün birinde Mançukuo hududunda gezinirken,kar gı larnfta yani, Çin arazisinde gezinen Çin askerleri görmüş, yanındaki 26 vattan birisine : Fena halde sinirime dokunuyor, demiş. Yeryüzünde Japon askerinden bir gey görmiye tahammülüm Emredersiniz kumandanım, söy. liyelim askerlerini buralardan çek- ginler. Fakat gençten bir zabit: oo — Aman, demiş biz ne karişınız i toprakları değil mi, ne isterler. parlar? Fakat öteki zabit: ayır! diye bağırmış, Bir Ja » gözlerinin zevki bir Fakat ne bulmalı? Kurtla kuzu hikâyesi: Hani kuzu kurta — Yahu, ben sana bir şey yapma- dım, Demiş te kurt ta: — Sen yapmadın amma, baban ya- pardı. Cevabmı vermemiş mi? İşte bunun gibi, Japonlar, şimen- düfer hattını bekliyen askerleri de Çin hudutları içinde bir manevra ya- parlar, Çinliler ses çıkarmaz, Aman!, Bahane çıkmıyor, ne yapmalı? — Biz Çin hudutları içinde manev- ra yaparken, Çin askerleri gördük. Çin toprağında Çin askeri!. Bu ne| rezalet?! derler.. Ve gürültü bundan çıkar . . Tebeam değil mi. Hükümdar ruhunu göstermesi İti- barile çok şayanı dikkat olmuş bir | vaka; Hint mihracelerinden birisi Taçgiy me merasimi dolayısile Ingiltereye git tiği zaman, Anglo Sakson dünyasmın yeniliklerini, icatlarmı da görmek is- temiş, Yanımdaki uşaklardan beşini, onunu peşine takmış, Londrada ma. Zaza mağaza dolaşmıya başlamış. Mihrace yeni sayılacak birçok gey görmüş olacak ki, aldıkları; otomo- billerle oteline taşmmış. Yine bir gün bir elbiseci dükkân. na girdiği zaman, kendisine kurşun işlemez bir palto takdim etmişler: — Majeste, bundan kurşun işlemez | denenmiştir. Mavzer bile tesir etmez, demişler. Mihrace bu paltolardan sırtıma uy gun bir tanesini seçmiş, giymiş, ku- maşma bakmış, evirmiş çevirmiş, ha- yır.. Gözü tutmamış. Uşuklarından birini çağırmış” — Giy şu paltoyu da geç karşıma bakalım, Zavallı tebea, paltoyu giymiş, hü- kümdarının karşısına geçmiş ve dük. kâncılar heyret içinde bakarlarken, Mihrace koca elini belindeki altıpat- lara götürmüş, “Ya Settar!, diyip tabancayı çekeceği zaman, mağaza sahibi, adamları hep birden Majeste. nin koluna asılmışlar: — Aman Majeste, ne yapscaksı. nız? Mihrace baştan aşağıya kadar is. tifham kesilmiş ve şaşkın — Paltoyu deneyecektim ayol, de. miş, tebeam değil mi, ne istersem ya. parım, Hazır bulunanlar: Aman Majeste, demişler, onu şa hane ülkenizde yapınız. Burası Lon- dral. Ilim dünyasında Yeni bir Inkılâp Amerikanın Princeton Üniversite- si psikoloji enstitüsü reisi Herbert Langfild son günlerde bilhassa dima- ğın istirahat ânında her saniyede on kere ihtizaz eden dimağ meveelerile alâkadar olmaktadır. Mister Lapgfild Sorbonda toplanan 11 inci beynelmi- lel psikoloji kongresine iştirak et- mek Üzere Parise gelmiştir. Kendisi bu dimağ mevceleri hakkında şu söz- leri söylemitsir: “Hiç bir kimse, bu mevcelerin ne- den ileri geldiğini anlamamış ve ne için vuku bulduğuna akıl erdireme- memiştir, Fakat bu ihtizazlar kayde dilmiş bulunuyor. Gözlerin önünde bir ışık parladığı zaman bu mevceler duraklamaktadır. Bu yeni keşif bir hayli mühimdir ve yepyeni bir teteb- bü sahası açmaktadır.” Bu mütchassısa göre, psikoloji, en süratli adımlarla felsefeden ayrılmak ta ve biyolojiye daha fazla yaklaş- maktadır. Fenni cihazlarm tekâmülü ve fiziğin yardımı sayesinde psiko- loji tam bir fenni esasa dayanmış bu-| niye değer Ve bunun arkasından, Çine bir ül-| timatom göndermek icap etmis. Yal-| nız; bir ültimatoma bir de ikna edici bahane bul lunuyor. Sosyal psikoloji ile çocuk psikolojisi, büyük bir dikkatle teteb- bü olunmaktadır. Kongreye 200 den fazla rapor gel- miştir. yg Giyinme İçin Kaç Para Harcamalı? Dünyanm en şık giyi ma artisti Adolphe Menjou her & yıl giyimi için 3000 Ingiliz lirası N sarfeder. (Bir Ingiliz lirası 630 X| kuruş kadardır), Menjou geçen- X | (lerde giyim masrafının irat ve 4 isinden affedilmesini istem Menjou'nun elbisesine bu (dar para harcetmesinin ( sok elbise yaptırması ve ( esyayı tercih etmesidir. (her kostümünü 33 Ingiliz lirasi- X | (na her gömleğini 4 Mgiliz lirası- na, İç pantalonunu 1,5, boyunba- & ( Emi 15, her ayakkabısını 8, her $ Şeldivenini 1,5, şapkasmı 4 Ingiliz & glirasma yaptırır veya alır. CAL sebe Adolphe Menjou henüz giyinmemiş vaziyette . : Kay Francis Fakat Hollywood'un en meşhur gi. | malarmdan olan sevimli Kay Fran cis'e göre her insan senede 2000 İn- giliz lirası sarfederek pekâlâ giyine- bilir. Bu paranm üçte birile 80 çift ayakkabı, 150 çift çorap, 25 şapka alınacak, gerisile kürk te dahil olmak üzere diğer ihtiyaçlar temin oluna. caktır. Muğla Köylerinde Kalkınma İşleri Müğla, 7 (A.A.) — Köylerde kal- kınma işi hararetli bir surette devam ediyor. Şimdiye kadar bütün köylerde sağ- jik kursu âlı yapılmış açılan sağ İlk kurslarından 191 kişi yetiştirilmiş İtir. 78 köyde örnek tarlaları, meyva bahçeleri yapılmış ve 30 hektarlık muhtelif cins mahsul ekilmiştir. Trakya Göçmenleri Sonsuz Sevinç İçinde Çalışıyorlar akyanm zümrüt bahçeleri- ni, ekinleri sararmış olgun tarlalarmı görmek için Istanbul- dan bir gün otomobile binmek ve Çorluya kadar gitmek kâfidir. Şe rit gibi uzanan asfalt yol üzerinde otomobil uçarken göreceğiniz manzara şudur: Yer yer göçmen köylerinin göz alan duruşları, tarlalarda hasat, karpuz, kavun bahçelerinde çapa» lama faaliyeti, Istanbul - Edirne yolunun hemen birçok yerlerindeki inşaat ve tamir çalışmaları... Yüzü gülen göçmenleri orada gö receksiniz. Çünkü her biri ev sahi- bidir. Her biri topraklandırılmış- tır. Kazanan rençber oradadır. Çün kü, mahsul bol, iş çok, emeğe mu- kabil verilen para iyidir. Mütevazi yor, ektiğini — biçiyorykazanıyor. Neselidir, Bevinç icindedir. Rahnt- tar. , Trakyada gezerken göçmenlerin nümüne köylerini, yeşil bir örtü. ye bürünmüş toprak üzerinde sıra sıra uzanan modern göçmen evle- rini görüp te iftihar duymamak ka bil değildir. Az zaman içinde en bü yük refaha kavuşan Türk göçmeni, nekadar sevinde, nekadar gülse yeridir . orluya doğru gi: üstünde başına güneş geç- memesi için mendil sarmış, döğen üzerinde at koşturan ihtiyar göç- men 80 yaşında Halille konuştum. Diyordu ki: «.— Sevinmemek kabil mi oğul?. Bu ne büyük kuvvettir ki, vatanım da kendi toprağımda, kendi alnı - mun terile, kendim için ekiyor, bi. giyor, kazanıyorum. ( Ihtiyarım çok.. Fakat, bu sevincin beni daha çok yaşatacağma eminim.,, Dört çocuğu olduğunu söyliyen ihtiyara niçin onları çalıştırmadı. ğını, niçin kendisinin evde dinlen- mediğini sordum. Dedi ki: “. - Gözümü döğende açtım, bel- ki yine döğende öleceğim. Döğenin Üzerinde bir saat dönmek kadar dünyada zevkli ne vardır? Ben ha- sat zamanı, bir gün tarlaya gelme sem, hasta olurum.,, Parlıyan, kuvvetsiz gözlerini bir an süzdü, Bu seneki mahsul vazi- yetini sordum. Kendisine has bir güzellikle cevap verdi: “ Bu sene, dedi, çok almadık, Her sene bire dokuz, on, hattâ, on üç, on dört alırdık. Fakat biçmiye başlamadan evvel, iki haziran sa- bahı, duman (sis) oldu. Ekin bo- zuldu. Eh... Bu sene bir parçacık ta yağmursuz kaldık, Galiba ekin- den ancak bire altı, yedi alabilece- giz amme, buna da şükü amanların üzerinde durma- dan dönen döğeni durdurt- tu, Hayvanı okşadı. Saman yığın- larile ayrılmış harman yerinin ö- bür ucunda çalışan bir Tencbere seslendi: “— Nasıl işler... Dedi, kolayla” dın mi baris, Oradan bir cevap geldi: “— Oluyor ağa oluyor.. Akşama kalmaz sanırım.,, Çorluda ticaretin en büyüğü Si- > Çorlulu Kemalin endişesi, serik harmanını * akşarna kadar bitirmektir 4 , rek denilen yaz Keteni yüzünden,o- Tuyor. Arpa büyüklüğünde, parlak, koyu kahverenkli Sireklerin savru- luşunu görmeyin. Ince samanlar havalandıkça gözleriniz, şakuli isti- kamette, çiftçinin önüne düşen bu güzel mahsule takılıyor . Çorluda Sirekten yağ çıkardık- larmı söylediler. Bilhassa çiftçi- nin yüzünü güldüren bu zirastin Çorlu ve havalisinde çok verimli ol- duğunu ilâve ettiler . Ihtiyar Halille, hasat çalışmaları na İştirak eden Kemal: “ — Sirek diyip geçmemeli, dedi- ler, bizim yüzümüzü güldüren bu. dur. Bu sene Çorlu ve havalisinde 8,25 - 9,25, Tekirdağında 10 kuru- şa kadar satılıyor. Her sene bire yirmi alırdık amma, bu sene an- cak bire on beş alabildik.,, Huzur içinde çalışan göçmenleri işlerinden daha fazla alakoymayı haksızlık sandım. Ayrılırken: “.- Yine gel, dediler, harmanı kaldıralım. O zaman daha iyi, bol bol görüşürüz. Olmaz mı?,, orlu, çok himmet bekliyen bir kasaba... Bir telgraf çek mek için postaneye gidiyordum. Binanın tam karşısındaki çeşme başımda elinde tenekelerle su bek. leşen halkın biribirini ineittiklerini gördüm. Çorlunun temin edilecek birinci isteği, sudur. Memlekette su yoktur. Sonra çarşısna girerken, hükü- met binasmın önünde yolunuzu Şa şırır, kolordu binasını bulayım derken belediyenin arkasma çıksr #ınız, Çorluda yol çok, fakat, o nis- bette de karışık... Kasabada yol faaliyeti nazarı dikkati çekiyor. Kalabalık yol ame lesi, sabahtan akşama kadar çalı- şıyor, iltisak caddelerini tamam. lıyorlar, Böyle olmakla berâber, Çorlunun kışın çamurdan, yazın tozdan rahatsız olmadığına hükmet meyiniz. Kasaba, yaz veya kış ça- murdan, yahut tozdan rahatsızdır. Öyle ki, bir yabancı yolcu, kasaba- nın sokaklarında otomobilini faz. la sürdürmez. Toz halirssiğ çin bir kaplumbağa emekli! vi gitmiye razi olur, Bu kadar" & topraklı yolun kenarındaki Ey rında ekmeğin nasıl açıkta yi ğmada o şaşmaym, Kiri dillere sarılmış çavdarlı köY © lerini vitrine konulmuş gibi gâh kenarlarında bulursan hayret etmeyin. Çünkü, ki günlerde de âdet gibidir. bakım, arkadaşmız OB. bize rehber olmasaydı aç KÜ gf tık Çorlu gibi yerde... Lok8” yezii birisinde ekmek, diğerinde * yoktu... Ekmeksiz Lokanta ge meğile yemeksiz lokantanın kapi Zini bir yerde toplamak ta wi madı, Fakat ekmeksiz loks” patronu, işin kolayını ml Jükle bulunan yarı pişmiş © karın doyurabildik. 4 Maamafih, Çorlu, Trakya gi şirin kasabalarından biri gi namzettir, Bugün, bir kolord” kezidir. Her gün biraz daha Y” ğe doğru koşmaktadır. Unu if kasabanın hakiki ihtiyaçls” gün evvel temin edilir de, lar da en modern bir yurt e de yaşamak imkânlarını bulu! £ & Banliyö Ucuzluğu 4 İyi Netice V gi Sirkeci . Florya banliyö treni ücret tarifelerinde yapılan iyi neticeler vermiş, hâsılat? Syf 10 - 17 nisbetinde arttığı anl tır. çel İ Bundan sonra Floryadan >”. saat yarımda da bir tren kal tır, Bu karar, önümüzdeki w gününden İtibaren tatbik edil