5 Ağustos 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

5 Ağustos 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

5.8.9837 . EN Günün programı — istasbiil En emin, en rahat, en seri Ankara- Istanbul Y olculuğu DEPODAN İl semer ÇALINAN PARÇALAR Suçlu, "Ben Paramı Safiye ve arkadaşları Yapılan Liralıklarla Daima Kuyuya ç Türk mustkdei ve. halk si Epeyce İşler Çevirmiş eter. Dyer. e Ajans ve borsa haberleri “8 günün programı 22.30 Plâkl# de dün bir hırsızlık davasma bakıldı. Suçlu, Fener tütün deposu amelesin. lar, opera ve operet parçalsi” Nafia Bakanlığma bağlı Hava yolları Devlet Işletme idaresinin YON. den Abdullahtı.. M emeye mevkuf olarak getirilmişti. Tddin yu idi; yolcu ve posta tayyarelerinin Ankara — Istanbul — Ankara gün- lük seferleri muntazaman deva W.dadır, Deponun muhasebecisi ay sonunda ameleye tevzi © edilecek Hava yollarmın acentaları: A — Ankarada — Bankalar Caddesinde P, 'T. 'T. binasında (Te- yevmiyeleri âyrı ayrı birer zarf içine yerleştirerek masanm üstüne lefan No: 3682) B — Istanbulda — Karaköyde koymuş ve akşam geç vakit odası- No: 40874) nı kilitliyerek evine gitmiştir. Sabah. leyin döndüğü zaman masanm Üstün deki zarfların karma karışık edildiği ve bir kısım zarfların da çaldığını, kapı üstündeki eamm da kirıldiğnı görmüş, ve hemen müdürünü vazi. yetten haberdar etmiştir. Hemen tah kikatâ başlanmış, polis, kırılan ee. mın üstündeki parmak izini almıştır. Hidise yerinde de bir çift beyaz lâs. tik ayakkabı bulunmuştur. Müdüri. Yeni Bir Dolandırıcılık Helvacı Kâğıtlarından | Oğle Neşriyatı : Saat 12.30 Plâkla Türk m 12,50 Havadis, 13,5 Muhtei neşriyatı, 14 SON, Aksam Neşriyatı daşları tarafından Ti ve halk şarkıları 2030 Örne gi 'mdan arapça sö; Müddeiumumilik, dün geç vakit Sait ve Savik adlarını kullanan bir dolandırıcılık suçlusunu tevkif etttirmiştir. İddia edilen do- landırıcılığın şekli yepyenidir ve şimdiye kadar hiç işitilmemiştir. Sonradan müslüman olan Savik, çok iyi giyinmiş ve lüks bir de | çanta edinmiştir. Savik, helvacı kâğıdından birçok tomarlar yap- mış, alt ve üstlerine de birer liralık kâğıt paralar koymuş ve bun- ları çantasına itina ile istif etmiştir. : Günün program özü FNTILER 2 Roma: Senfonik kons P. T.'T. binasında - (Telefon (2339) (4745) | güz: Plâk, 9.30 Be sı: Büyük eğlenceli Paris kısa dalgası reş: Romen halk m lin dalgası: E (415 te mi). sa dalgası: Strasburg'dan Savik — dolandıracağı müesseseye girince bir münasebet düşürerek çan Yedi Sabıkalı is. açmakta para destelerini satı- cıya göstermektedir. Ondan sonra da Bir Kadın pazarlığa girişerek alacağı eşyayı re- fikasma göstermek için oradan ayrıl p Bu Sefer de Hakaretten Mahküm Oldu makta ve çantayı da dükkânda bıra- İkarak güya itimat telkin etmektedir. İşte Saviğin kullandığı yeni dolandı- rıcılık tuzağı bu sahte banknot deste lerinden dokunmuştur. yet fabrikada beyaz lâstik ayakkabı Savik, geçen hafta çarşıda Mahfa- | giyenleri bulmuştur. Bunların arasm. i zacılar sokağında 12 numaralı dük-İda Abdullah isminde bir çinin Asliye dördüncü ceza mahkemesi, | kânda kuyumcu İshak oğlu Mustafa İde (parmak izi cam üzerindeki! dün Ünzüle isminde yedi sabıkası o- | YA gitmiş, bir çift elmas küpe ile kıy-|parmak izine uyduğu için diğer Jan bir kadın hakkında hapis cezası | metli bir yüzük almıştır. Ertesi gün | leri serbest bırakılmış ve hemen evin yermiş, ve derhal tevkif etmiştir. Ün | Mahmutpaşada Hacı Köçek camii al-|de araştırma yapslmıştır. Memurlar züle, idir edildiğine göre, bir gece|tmâa 29 numaralı dükkânda kumaş-| Abdullahın evinde konsolun gözünde sarhoş olmuş, komiser Rızaya hem | çı Zafiraki oğlu Leonidadan 45 lira- | 499 lira bulmuşlar ve kendisini müd. hakaret etmiş, hem tokat atmış, üs-| lık iki kat elbiselik kumaş, aym 31 deiumumiliğe teslim etmişlerdir. telik te başparmağı ısırmıştır. Ay-İinde Yenicami caddesinde Makalyan | Abdullah ilk ifadesinde şunları rıca Osman İsminde birisini de £ to-| hanı altında 45 numaralı saatçi Yu-| söylemiştir: katlamıştır. Ünzüle kendisini şöyle| van oğlu Vasilden 65 er liralık 2 «l-| — Ben o sabah fabrikaya geldim. müdafaa etmiştir: tın adat dolandırmıştır. Yukarıya çıkıyordum. Camı yerde — Ben âciz hir kadınım, Yedi, se.| Dolahdırdığı ik ve küpeleri A- | buldum. Kırılmasın diye dıvara da. kiz erkeğe nasıl mukavemet edebili- | rapcamiinde Zülkefil oğlu Ahmede, yadım. Onun için üstünde parmak i- rim. Bunların hepsi iftiradır. 2 altın saati de İstiklâl çaddesinde| zim vardır. Evde bulunan para ken- Mahkeme bu müdafaayı kabul et-| saatçi Keğork oğlu Hayike ve iki eTbi | dime aittir. Ben paramı refikamdan medi, komisere hakaret etdi, ği için 2 ay hapis, 50 lira para ceza- sma, komiserin parmağını Isırdığı için 1 ay beş gün hapis, Osmanı dövdüğü Için de 3 gün hapis 25 lira para cezar sma mahküm oluyordu. Mahkeme bu cezaları birleştirdi ve sabıkasını da selik kumaşı da 1'epebaşı Câüdesinüe di kuyuya sayandıri un. Hasan oğlu Hüseyine satmıştır. Dün | Tevkif edilince refikama haber ver- nazarı itibare aldı. Neticede Ünzüle- nin iki ay 27 gün hapiste yatmasına bunlar müddelumumiliğe hırsızlık | dim o da almış konsolun gözüme koy- ve 78 lirada ağır para cezası vermesi Istanbul Belediyesinden :; 10 Ağustos 937 Salı gününden itibaren Karaköy köprüsü ü- zerinde seyrüsefer icabı ve Belediye - zabıtası talimatnamesi ile Belediye tenbihi hükümlerine göre aşağıda yazılı hususat tatbik edilecektir. Sayın Halkın ve bütün vesaiti nakliye sahip- leri ile şoförlerin arabacı ve sürücülerin aşa- ğıdaki maddelere riayet etmeleri ilân olunur. | — Halk köprü üzerinde yaya kaldırımlardan bir taraftan ri diğer tarafa ancak çivi ile işaret edilen saha dahilinden geçe. | YP7E, Karık mon. cektir. na 2: Küçük musiki m 2 — Bütün nakil vasıtaları, bu sahaya geldiği vakit buradan | 2215 Berin ya alla yaya geçen varsa derhal duracak ve yaya gidenler geçtikten musiki, sonra yoluna devam edebilecektir. Bu sebeple nakil vasıtaları bu sahaya gayet ağır gelmelidir. “B,, “4880, 20,10 Peşte: Ori nö, Mozart, Kodaly na: Askeri konse! Orkestra, sarkı, şova: Orkestra, $ i, 23.05 Prag kısa “ noeli musikisi. 23,20 V » musikisi (Yeni). ypzig: Eğlenceli musiki V& havaları. OYERALAR, OPERETLE 16,20 Roma kısa da nun “Me Vek NMYrrerrimu Me Wagner'in “Tristan und ÖLÜM HABERLERİ YENLNEŞRİYAK MTA. Dr. Muhlis Maner Ekonomi Bakanlığının maden tet- Öldü iz klein Haseki hüstanesi Dâhiliye Mite. |rumunu verilmiş olen (M€. T.A.) hâseyar Dr, Muhlis Maner müptelâ o). |muasının üçüncü sayısında Türkiyeye operası. duğu (Zatürre ve ihtilâtatı) ndan | Ve dünyaya mit maden hareketleri | opA MUSİKİSİ | rın 12 Ağustos 937 tarihin& şubemize müracaatla: ... Askerlik işleri mal: bilerek almaktan suçlu olarak | muştur. 5 y ii di 9 kurtulamıyarak dün sabah vefat et- |çok etraflı yazılmış makalelerle gös-| © 620 Paris kısa dala yi De karar verdi ve derhaj tevkif etti. getirtilmesi için talik edilmiştir. Ölüm Yedek Subay Okuluna Gönderilecekler Beyoğlu Askerlik şubesini, verilmişlerdir. Suçlu Savik bütün Halbuki şahitler merdivenbaşın « i miştir, Cenazesi bugün saat 12 de Ha | terilmiştir. İçinde zengin grafikler) musikisi okunrteti | (S€ Odun Satarken Daha Kurulamadı Nazilli, (TAN) — Köy birlikleri burada henüz kurulamamıştır. Beş Belediye Ceza İtirazlarma Sulh Mahkemeleri Bakacak Yalnız belediye ceza itirazlara | yaptıklarm, bülbül gibi itiraf etmiş-|dan bu oda kapısinm görünmediğini tir. Savik, birinci sorgu hâkimi tara. | söylemişlerdir. oAbdullahım evvelce |seki hastanesinden kaldırılarak na- vardır. delssohn, Vid fından tevkif edilmiştir. m kayinbiradçri de bu parsla-|mazı Aksarayda Valde camiinde kı. Karacaahmet mezarlığında beledi. ye hesabıma odun kesmekte olan Ah- met, Nuri ve Veysel adir tüç amele —— kendisine ait olduğunu ileri sür. |lındıktan sonra Feriköyündeki aile Nazillide Köy Birliği müştü. Mahkeme kaymbiraderinin | kabristanma defnedilecektir. bu odunları Zeynep adir bir kadına alanmışlardır. yıllık köy kalkınma plânlarının. 837 programı Nazillinin bütün köylerin. de tespit edildiği halde, tetkik ve tasdiki geciktiği için köy faaliyeti geri kalmıştır. bakan Galatada Ikinci sulh ceza mah kemesi, dünden itibaren kaldırılmış. tır. Bundan sonra bu gibi itirazları suçun işlendiği mmtakanm sulh ceza bütçelerin Dudaklarını kımıldattı. Birşey söylemek istiyordu. Hepsi üzerine eğildiler, Erden, yaklaşmalarını me- netti. Gözlerile çekilmelerini söyledi, Biraz açıldılar, Dudaklar biraz daha kımıldandı. Bir fincana biraz su koyarak iki damla ilâç damlattr. Du- daklarının arasına yavaş yavaş döktü, Kalbinin di rabanı gittikçe belli oluyordu. Mânasız bakan göz- leri ağır ağır Erdene döndü. Birşey farketmiyordu. Yahut bir rüya geliyordu. Nabai sıklaşmıştı. Erden zoraki gülümsiyerek : — Birşeyin kalmadı Güner, şimdi geçer. k “ Hasta bulanık bir gözle Erdene baktı. Kaşlarmı çatmasından, alnını buruşturarak gözlerini tavana dikmesinden hâtırasını toplamak istediği belli olu- yordu. Erden kızı fikren daha fazla yormamak için biraz daha hızlı tekrar etti: — Küçük bir baygınlık, merak edilecek birşey de- Gil, fakat rahat etmelisin, Sana şimdi bir ilâç vere- ceğim, İçine sıkmtı geldiği vakit bir kaşık içersin. Genç kız bu sözlerin kulağına akseden âhengi için- de gittikçe kendisine geliyordu. Bir aralık etrafmda kileri tanıdığını gösterir kısa ve yorgun hareketlerde bulundu. Uzun bir kâbustan uyanmışlara mahsus bir eziklik ve yorgunlukla nefes alıyor ve şakakla- rında ufak ter damlaları peyda oluyordu. Azıcık 80- luna dönerek, henüz parmakları hafif hafif titri- sma doğru kımıldattı, Birşey söylemek istiyordu, Anası derhal eğilerek kızmın elini tuttu ve yüzünü, solgun dudaklarma yaklaştırdı. Güner kesik, zayıf bir sesle anasınm kulağına; — Aman gitsin! deği. Söyle yanımdan gitsin! ” Delikanlı bunu duymuştu, Günerin onu istemediği Için değil, belki bir endişe yüzünden uzaklaştırdığı- na kani, gülümsiyere — Sen rahat et Güner, dedi. Ben giderim. Sonra başını biraz yana çevirerek sedirde oturup düşünen Hacıyı yangözle süzüp ilâve etti; — Fakat icap ederse yıne genrım, sen merak et- me Genç kızm titriyen parmakları takallâs etti, git tikçe şiddetlenen bir titreme ile sarsıldı, yüzünü der. hâl iki avucu içine ülarak yastığa kapandı. Anası heyecanla Erdene döndü: — Amân 'oğul! Birşeyler oluyor ? — Merak etme teyze büyle olur. Şimdi... Sözünlü bitirmiye kalmadı, Güner hüngür hün- gür, hiçkira hıçkıra ağlamıya başladı. Anası, teyze- si, hattâ sedirde somurtan babası telâşa düştüler. Fakat Erden bir el işaretiyle hastanm yanına sokul. maktan menetti, Ve alçak bir sesle: — Bırakmız, dedi, Siz bilmezsiniz. Bu ağlamak da- ha iyidir. İstediği kadar ağlasın. Bu suretle hepsi geçer. Yalnız ince birşey örtünüz. Herkes dışarı çık- malı. Kız yalnız kalsın. Güneri ağlar bir halde bırakmıya mecbur oldular, Abretlik ayak ucuna diz çöküp iki ellerile ince bat- taniyenin altındaki küçük hanımınm küçücük ayak- larma sarılarak yüzünü üzerine koydu. Erden dı. şarıya çıkınca : — Bu ağlamadan sonra, belki uykusu gelir, Bıra- kmiz uyusun. Sinirleri rahat eder. Istâdiği zaman u- yansın. Fakat dikkat edin. Bu hal bir daha olmasın!, Eniştesine dik dik bakarak ilâve etti; — Bir daha olursa... tanesinden kaldırılarak Teşvikiye ca- mil şerifinde namuzı kılındıktan son- ra Feriköy mezarlığına defnedilecek. Şehir Meclisi azasından doktor Ih- san Arif Özgenin kayınbabası B. Lütfi Kuds vefat etmiştir. Cenazesi bugiln saat on bir buçukta Ezfal has. Sözünü bitirmedi. Anası merakla, aclıkanlının 0- “nuzlarından tuttu: — (Bir daha olursa) mı?, — Dedim ya. Olmamasma çalışmız! Bu müphem sözler mühim bir tesir yaptı. Söylen- mek istenmiyen tehlikeyi anası babası anlamışlardır. Ikisi de biribirine bakıştılar, kirpikleri titriyor heyecanları uzaktan bile farkediliyordu. Erden bir posyon kordiyal tertip ederek verdi. t — Saatte hir, yarım kaşık içsin. Şayet uyursa ver meyin. Şimdilik merak edilecek birşey yok, Ben gi- diyordum. (Ifadesine kati ve cüretli bir eda vererek) akşama tekrar geleceğim. Hacı ezik, kudretsiz ve düşünemez bir halde idi. Karısı ses çıkarmadı. Hâfız Hanım bu süküttan Ha- cmın zımni muvafakatini sezerek cesaretlendi: — Birşey olursa sana haber ederiz. Erden ayni sada ile cevap verdi: — Olsun olmasın, akşama bir defa daha uğrıya- cağım. Ağır ağır merdivenleri inmiye başladı. Alnında damla damla terler birikmişti. Mendilini çıkarmak için elini cebine götürdü, eli boga gitti. Şöyle kendi- sine baktı, o zaman ceketinin üzerinde olmadığmı gördü. Şakaklarına yapışan uzun saçlarını geriye atarken, başında da fesinin bulunmadığını farketti. Bir an durup düşündü. Kendi kendine acı her gülüm- sedi. Bu kıyafetle geldiğini ve nasıl geldiğini bil. Beyoğlu Askerlik şubesinden: Muvazzaf hesap ve muamele me- muru yetişmek Üzere Istanbul dızda yüksek levazımi okulu emrinde açılacak okula girmeğe yedek subaylardan 32 memiş ve lâzım olan şartları h 937 senesine kadar tahsil€ 5 edip Liseyi bitirerek Yed? olmak hakkımı kazanan vE r ha yüksek mekteplerde okumağ vam arzusunda bulunmaya” dek 7 son yoklamaları yapılarak X ade bay okuluna gönderilecekler" cele şubemize müracaatlar” ” # mediği halde, şimdi avdete #olıyordu. Yavaş teki ahretliğe seslendi. Kız, yemek odasında” eyl — Çobuk koş bizim eve! Benim ceketimle “e versinler. Eğer misafirler orada ise göyle, b*” katm oradayım, gelsinler. Çabuk ol. Küçük kız koşa koşa giderken odalardan wi oturdu." Aşağıdaki muırutıyı işiten teys©i Sey ık duran kapıdan Erdeni gördü. Erden elif? ret ederek çağırdı: — Ne oldu Allah aşkına tey?e7? Kadın ezilip büzülerek : ş — Aman oğul, dedi. Bana sorma, ben bir$ liyemem, — Niçin ? — Bu işe karışamüm da. — Nasıl karışamazsın ? ; — Aman oğlum! Gözünü seveyim sorm&” ni göndereyim o söylesin. pl Kadın telâşla dışarıya çıktı. Merdiven Pam ğin: tırmanarak bemşiresini çağırdı. Hâfız ça agağı inince, odayı işaret etti, Erden, cile” dani lonunun cebinde, renksiz ve yorgun anasına i ei — Ne oldu ? Kadın bir iki yutkunduktan ve burada çıkarmıyacağına teminat aldıktan sonrs S* if anlattı. Artık bütün yollar kapanmıştı. Ev a şerri, bir ailenin mevkiini, haysiyetini, hattâ yeli Sunu bile sarsacak kadar kuvvetli çıkmışiz şimdi, yalnız ve yalnız Hacının dudakla”, ; pe gümleniyordu. Eğer o çözerse hallolacaktı. de?. Aksi halde yapılacak şeyi, ana oğul z halde değildiler. Ikisinin de zihinleri kar” sinirleri gergindi, Hâfız Hanım : — Bunu sonra da düşünürüz bir çık dışarıya, azıcık hava al birsz &© mize geliri e gelirin. çarka 9 Yık istekli olan yaşmı bitir. y 1, düşüne

Bu sayıdan diğer sayfalar: