YN DAT YU AAAT DŞ AĞT ÇUT Ç 6 we - KŞTT DA LA A " 20 YILMN hd KVİMİ ; Büyük Harp'l'en Sonra Dünya Yüzünde Neler Oldu? Tam dört yıl, 1914“- 1918 yılla- Yi içinde- hemen bütün dünyayı ka Bıp kavuran bü- 'yük harp, nihaye te erdiği zaman dünyanınm temel- leri o kadar bo- zuktu ki bundan doğan faciaların “i; ardı. arkası bir * türlü almamadı ve bugünu kadar devam edegeldi. Birçok millet- ler, kanlı girdap- lara sürüklendi. KT ler. Meydana bir * çok haksızlıklar çıktı. Kuvvetli o- lanlar hükümleri- ni yürüttüler hak lıdarı tepelediler. Zayıf olanlar, mukadderata uy- maktan başka — çare bülamadı- lar. Dünyanın haritası tamamiyle değişti. Birtakım yeni nazariyeler zuhur etti ve bu arada birçok taç- lar devrildi, Bütün bu keşmekeşle- rin başlayıpn bitmeleri büyük harp ten sonraki tarihlere tesadüf eder. Şu halde büyük harbin zahiren bit miş olduğunu, hakikatte ise bunun yer yer, bölge bölge devam etmek te bulunduğunu kabul etmek lâ- zım geliyor. Bütün ihtilâl, isyan ve muharebeler, mühtelif tevillerle muhtelif şekiller alarak yandı ve gBöndü. Fakat Garpte bir tanesi sö- nerken, Şarkta bir ikincisi alevlen- 'di. Bu mevzu üzerinde fazla yazı yazmaktansa, 1918 yılından, daha doğrusu büyük harpten sonraki dünya sulhünü takip eden sencler içinde dünyanın nerelerinde neler ol duğunu şuraya takvim şeklinde sı ralıyalım : I — 1918 - 1920 senesi arasm- da Rusyada şiddetli dahili harpler vukubuldu. Yüzbinlerce insan öldü. II — 1919 senesi Türkiyede is tiklâl hareketleri başladı, milli ihti lâl muvaffak oldu, milli hükümet kuruldu. Çinde dahili harp, Afganis tanda kalkınma hareketleri, Maca- ristanda ihtilâl görüldü. IN — 1919 - 1920 senelerinde Baltık etrafında mücadelelere giri- gildi, bu yüzden çok şiddetli çarpış malar oldu. IV — 1919 ve 1924 senelerinde Şarki Almanyanın halka ait arazisi etrafında mücadeleler parladı ve göndü. V — 1919 ve 1924 de Ren ve Ruhr etrafında mücadeleler başgös terdi, VI — 1920 Arnavutlukta ihtilâl hareketleri patlak verdi ve Meksi- kada da bir isyan oldu. VU — 1920 - 1921 Polonya ile Rusya arasında bir muharebe oldu, Fransanın Polonya lehinde müdaha lesile harp kısa sürdü. VII — 1921 de Fasta kabileler isyan ettiler ve İspanya zaferi tesit edildi. IX — 1921 - 1922 Türk - Yunan muharebesi neticelendi, Türk'ler ken di yurtlarında tam bir istiklâle ka vuştular. X — 1922 de Italyada Faşist ih- tilâli oldu, Musolini Roma üzerine yürüyerek iktidar mevkiine geçti. XI — 1922 - 1928 Çinde dahili muharebeler yapıldı, bir hayli kan döküldü. XII — 1923 Fasta müstemlekeci hükümete karşı bir isyan oldu ve Bulgaristanda ihtiyat sübayları ta raf ndan ihtilâl çıkarıldı. XITI — 1924 senesi içinde Fasta kabile isyanları, Arabistanda Veha bi ayaklanması, Rusyada Mançuri muharebeleri görüldü. XIV — 1925 te Fasta Rif kabi- lelerine karşı harp, Bulgaristanda Komünizm hareketleri. Türkiyede Fransada bazan kanlı bir ihtilâlcik manzarası gösteren sayısız grevlerden biri esnasında Paris Şeyh Sait isyanı oldu. XV — 1925 .1927 gsenelerinde Mısırda milli hareketler belirdi. XVI — 1926 da Avusturyada is- yan başgösterdi, Polonyada da as- keri bir isyan çıktı. XVI — 1926 - 1927 senelerinde Suriyede Dürzüler Fransızlara karşı ayaklandılar, Fransızlar muzaffer oldu. Brezilyada kargaşalıklar başgös tredi. * XVI — 1927 senesinde Porte- kizde ihtilâl çıktı, Meksikada da as keri ihtilâl patladı. XIX — 1928 senesinde Arahis- tanda Vehabi muharebeleri oldu. XX — 1928 - 1929 Afganistanda ihtilâl çıktı. XXI — 1929 senesinde İspanya- da askeri isyan, Meltsikada ihtilâi, Çinde, Çin ve Japon orduları ara- sında muharebeler oldu. Filistinde de Arap İSsyanı patladı. XXI — 1929- 1930 Trablus n Vat katasda Srnürlüne v deği Garpte Italyanlarla Sünusiler ara- sında muharebeler oldu; ayni za- manda Hindistanda birçok kargaşa lıklar çıktı ve hayli kan döküldü. XXI — 1930 senesi, bu husus ta en velüt sene olmuştur. Bu sene zarfında İspanyada kargaşalıklar, Peru'da ihtilâl, Bolivia'da ihtilâl, Çinde dahili harp, Finlandiyada Lap po ayaklanması, Türkiyede Ağrıda ğı harekâtı, Çin- de Kızılordu ile muharebeler ol- du. XXIV — 1931 senesi içinde İs- panyada ihtilâl, Flipinde kargaşa- lıklar, Portekizde s—erş kargaşalıklar, Hindistanda keza kargaşalıklar ol - du. XXV — 1931. 1933 seneleri zar fında Mançuride Çinlilerin Japon- larla muharebesi, Almanyada kar- gaşalıklür göründü. XXVI — 1933 de Almanyada Nasyonal Sosyalizm - ihtilâli oldu. Avusturyada kargaşalıklar, Tunus- ta isyan çıktı. XXV — 1934 Bolivia ile Para- guay hükümetleri muharebeye tu- tuştular. Ispanyada Katalonlar is- yan etti, Avusturyada kargaşalık- lar oldu. XXVIH — 1935 Yunanistanda ih tilâl, Fransada, Cemahiri Müttehi- dede ve Irlandada kargaşalıklar, Habeşistanda ise İtalya Habeş har bi patlak verdi. XXIX — 1938 Filistinde Arap is yanı, Rusyada kargaşalıklar, İspan - yada dahili harp, Fransa ve Ingil- terede kargaşalıklar. Çinde yine Japonlarla Çinliler a- rasında muharebeler görüldü. 1931 senesinin bilânçosu ise henüz elde olduğundan nelerin patlak vereceği ni icmal etmek imkânsızdır. s. A. K. Windsor Dükası Müdafaa Ediliyor Eski İngiltere Kralı Sekizinci Edward aleyhinde yapılan dedi- kodular, son günlerde İngilterenin içinde de mukavemet görmiye başlamıştır. Londra gazetelerinin neşriyatına göre, birkaç gün önce Lord Provost Wart bu dedikodularla meşgul olmuş ve bun- lardan birinin şundan ibaret oldugunu anlntmıştır. Güya Sekizinci Edvard, Aberdeen- de açılacak bir müessesenin küşat res mini yapacağı halde o gün Madam Simpsonu karşılamak için bu vazifeyi ihmal etmiş ve yerine, bugün mcı Corç namiyle anılan kardeşini #gön- dermiş. Sekizinci Edvardın bu hareketi İn- giltere içinde olduğu gibi, İngiltere dışımda da bir çok dedikodulara yol açmıştır. — Ingiliz muharrirlerinden Geoffrey Dennis Sekizinci Edvard hakkında yazdığı bir eserde büu hâ- diseye mühim bir mevki ayırmıştı. Lord Provost bu hâdise hakkında diyor ki: “Müessesenin küşadından aylarca mukaddem Kral ile temas ettim. Kral Edvard, matem içinde olmak dolayı- sile küşat resminde hazır bulunamıya cağını söylemiş, bilhassa daha baş- ka küşatlarda bulunmak için vuku bulan davetleri reddettiği için bu da- veti de ayni şekilde karşılamıya mec bur olmuştu. Fakat Sekizinci Edvard müessesemizin son derece alâkadar ol duğu için küşat resminde biraderi- nin hazır bulunmasını muvafık gör- müş ve program da bu şekilde teshit Windsor Dükası ve Düşes berabe: edilmişti. Bundan da yapılan dediko- Düşes te kazayı bir sarsıntı ile ge- dunun mânasızlığı tezahür eder. Sabık Sekizinci Edvard ve lâhik Dük Vindsor Salzburgdadır. girmişlerdir. Sadmenin tesirini anlamak için Ve ge- | otomobilin duraklaması üzerine halk çen cuma günü bir otomobil çarpış- |toplanmış ve Dük ile Oüşesi tanıyarak mâasına uğramış, fakat kendisi de, | hararetle alkışlamışlardır. isyan, Holandada | TAN DALGICIN PARÇALARI otördeki kılavuz kaptan de- nizin dibindeki dalgıça, kı- lavuz ipini sarsa sarsa işaret edi- M yordu. “Tehlikedesin! Elli kulaç. tasın! Çık! — Çık! Elli, ikidesin! şimdi. Ne yapıyorsun? Elli beşte- sin! Elli alti!...,, Dalgıç “Hava ver! Hava ver!,, diye cevap verdi. Skafandar ma- kinesini çevirerek dalgıca hava gönderenler, tekerleği alabildiğine döndürüvorlardı. Kılavuz kaptan öfkeli öfkeli “yahu delirdi mi bu adam! Kum saati bitti. Hem dipte çok geciki- yor. Hem de bu kadar derine git- ti,, diye söylenerek kılavuz ipine asıldı. Fakat birden gözleri fal taşları gibi açıldı. Yerinden fırla- dı. “Yahu ip boşta! Herif boğulu- yor, aman arkadaşlar hava! Ha. va! Hava veriniz,, diye - nayxgırai. Güvertede beklemekte olan ve dal- miş bulunan kardeşinden sonra dalacak olan Mehmedin benzi attı. Marmaris — Bodrum kıyıları Kürelarzın en cesur en usta dal. gıçlarını doğurur. Kiklad ve Spo- rad adaları Rum sünger Arma. teurleri her sene Bodruma gelip ilk önce dalgıç Ahmede başvuürur- lar, yalvarırlardı. Ona bol bol pa. ralar teklif ederlerdi. On seneden. beri Suriye, Mısır, Kızıldeniz Ta- rablüs, İtalya ve Yunanistan de- nizlerine dalmıştı. Fakat Egeli idi; asıl Egeye tutkundu. Başka yerde ayda iki yüz liraya dalacağma, E. geden alacağı elli lirayı tercih e. derdi. Bir çeyrek saat evvel Skafan- dar elbisesi giymiş miğferi başma takmış, ve Mersincik açık- larındaki üç yüz kulaçtan otuz ku- laca kalkan bir sığın tepesine in- mişti. Bu devâsa alâmet, yemyeşil bir ay ışığında rüya gören koca. man bir şehre benziyordu. Hem Ulu, hem korkunç, ve korkunç bir surette güzeldi. Sanki büyük dev. ler, dağları asırları kat kat biri- birinin üzerine yığmışlar, Abide üzerine âbide, zindan üzerine zin- dan oturta oturta denizin dibinde bin bir çeşit hayvana mesken olan, dört yüz metre yüksekliğinde bir Babil kulesi yaratmışlardı. Bu sı- ğın üzerinde tuhaf tuhaf deniz ot- ları ve yaprakları yelpazeler gibir açılıp kapanıyorlardı. — Fidanlar vardı. Bunlar beşer altışar metre. lik şamdanlardı. Uçlarında kan. diller yerine yeşil gözler kırpışıp işaretleşiyorlardı. Bir renk bayı- lıp sönerken başka bir renk ayı- lıp yanıyordu. Ben—ak koyu yeşilin içinden minimini mavi fenerler gi- bi balık yumurtaları süküt içinde duyulan kulak çınlayışları gibi dalgicin gözleri önünden geçiyor- lardi. Karanlık mağaralardan da- na gözlü Vlahoslar Orfoslar baş. larmı çıkarmış, bakiyorlardı. Ka- labalık bir Skaros alayı geçti. Bünlarım her biri en renkli kuşlar- dan daha renkli idi. Dalgıcınm ö- nünde bir renk kasırgası kopardı- lar. Onların ardından bir deniz Yazan: 2 Halikarnas Balıkçısı M'»MW memesi pırıldıyarak bir çilelik gibi dolana dolana kayıverdi. Sanki karanlık derinliklerin gördüğü bir rüya idi. Uyuyan enginin gülüm. seyişi idi. Bu güzelliklerde başka bir âle. min füsunu vardı. Renkten renge - kayıtcı, yüzücü, geçici, değişici, sa- rıcı, sürükleyici bir hal vardı. Dal giç şaşıyordu. Acaba gördüm mü, yoksa bana mı öyle geldi. diyordu. Enginde ona yalvaran, onu çağı- ran, şimdi koyu ve yemyeşil şimdi moraran hir gev verAygam acı nıp, önu çekmek istiyen öpmek is- tiyen bir güzellik vardı. dım adım daha daha derin- liyordu. Ona kollarını açan muammanın koynuna giriyordu. Ürktü! Irkildi. Bir adım geriledi, Fakat korkudan gelen cazibeyle, iki adım ilerledi. Özlüyor, kanık- sıyordu. İçinde bir üzgü vardı. Gönlü derine akıyordu. Tüyleri ürperdi. Başı dönüyordu. Fakat onu çağıran kılavuz ipini artık is- temiyordu. Belinden çözüp boşla- dı. Daha derine, git gide alaca ka- ranlıklara gömülüyordu. Artık gayrimümkünü kucakla- yordu. Elleri göğsüne boş dönse bile, onları yine uzatıyordu. Kor. kuyor, korktukça seviyor, sevdik. çe kendinden geçip derinliyordu. Içinde gizli bir nostalji bir hasret, bir arayışı doyurmak istiyordu. Zindan gibi sular içine 96!” gitti. Skafandar motöründekiler, W' caman bir tulumun deniz fırlayıp çıktığını gördüler. Iğ%: vuz kaptan “Eyvah!,, diye bed' nüyordu. Otuz senelik tecrü pit denizin dibinde nelerin olup tiğini ona bildirmişti. Dalgi€ l men acele içeri çektiler. Ahmet ?;ö' boğulmuştu, hem de şışmış ( desini elbiseden sıyırdılar. FBİ' şişen başı miğferin içinden bir tü ef lü çıkmıyordu, Boynunu ke$ estil Başını, kafatasını patçnlfyw kısım kısım çxkarabıldıler attılar. kafandarın sermayes”îw min etmiş olan aı'ılıı u. çabuk olımım d.lye tep HLA saat başma Iu'a.larca zıyam aB' İnsan neye göz dikerse, an! “k 50' görür, bu da ancak kazancım! M rebiliyordu. Dalgıca hava gö' gv$ hava borusunun patlamış Ve eg kaçırmış olduğu anlaşıldı. otomobil lâstiği eskisiyle, V" raz da solüsyonla bir yama lar. Dalıp sünger çtkarmak 9”1’ Ahmedin kardeşi Mehm Kardeşinden kalan kanlı mığf'?: başına geçirdiler. Parayı verel ö mateur işaret düde çaldı. Oğlan daldı. Aşağıyaâ p'" ken kardeşinin kafa parçalnfı bi be pembe renkler salamk. ve gis sağa ve bir sola kayarak, F ne refakat ediyorlardı. Güve’“d. sıra bekliyen dalgıçlar, İf :81’ karabatak gibi dizgiye d y dıdıliyorlardı. Geçim disi, bu. / Galatasaray Günü İçin Yunan Güreşçiler! Bugün Buraya Geliyor Galatasarayın 33 üncü yıldönümü münasebetile İstanbula davet edilen Yunan güreşçileri altı kişilik bir ta- kım halinde bugün güreş federasyo- nundan Vekusis'in riyaseti altıfıda şehrimize gelecektir. Yunan güreş takımında 56 kiloda Biris, 61 kiloda Sallis, 66 kiloda Mik- ropolos. 72 kiloda Marku, 79 kiloda Kompoflis, ağır siklette Çardıs bu- lunmaktadır. Yunan güreşçilerile 31 temmuz cu martesi günü karşılaşacak ekip şu şe kilde tespit edilmiştir. 56 kilo: Biris — Kenan (Galata- saray) 61 kilo: Sallis — Basri (Ka- &rmrasa|) 66 kilo: Mikropolos — Fa- ik (Galatasaray) 72 kilo; Marku — Kandemir (Kasımpaşa) 79 kilo: Kom poflis — Rızik (Kasımpaşsa) Ağır siklet: Çardis — Çoban Mehmet (Ga latasaray) İsveç ve Finlândiya müsabakala- rındanberi hiçbir ciddi karşılaşma yapmıyan güreşçilerimizin bir ay sonra vapılacak Balkan müsabakala- rından evvel en kuvvetli ek1P oıana!' nan güreşçilerile yapacaklari o)'dr baka takımımızm son şeklini m na koyacağından Türk takımın!” d’ günkü kudretini meydana çık: mahiyettedir, Macar Yiiziicü'er' Geliyor Su sporları federasyonu d,v" dan Macaristandan sehrt edilen Macar yüzücüleri 20 Agugt y Cuma günü şehrimize gelecP fucnlf Cumartesi 22 Pazar günü Y1 rimizle Moda yüzme hBV“m;:by” lama, sutopu, ve yüzme MÜ rı yapacaktır. yılt Macar vüzücülerine C'îîe çe? Türk ekipini hazırlamak ÜZ MT g) ızf’ 9 rasyon klüplere bir tamim e rek vüzücülerin yapılacak * sec M"! sabakalarına gelmesini ist ç ) Seçme müsabakaları bugün n!” ğustos tarihlerinde Moda | vuzunda yapılacaktır. Si a|