29 Temmuz 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No. 18 Yazan : Ziya Şakir Rüstem Sultanın Düşmanları Bir Entrika Çevirmişlerdi mîş)’h Haydarın muharip müritle- derheanı sSağ kalan tecrübeli adamlar, bi bu gönüllü kuvveti tanzim İ işler, bir ordu vücude getirmiş erdi. Ve Erdebil tekkesinin genç Seyhi Yar Ali Sultanı da, ordunun Ma geçirmişlerdi. İi -l*lemşa.h Bânü, oğlunu kendi e- Yle hazırlamıştı. Başmma, babası- Tn kızıl tacını giydirmiş; İma: n €r Sadıkım olduğu rivayet edi- © bir kılıer da yine kendi eliyle o- Dün boynuna takmıştı. Lıu;h'un Hasan Sultanm asil ruhlu Yüksek ve merdane bir vazife ü Isında, evlâdma olan düşkün- Bünü birdenbire unutuvermişti. “Ocasının bir harp meydanında, | “Smuı kılıçları altında liyme liy- olarak can vermesini unutma- rağmen, oğlunu da ayni yo Sevketmekte zerre kadar tered- düt etmemişti. dışeyh Haydarımn feci âkırbetinden ha hâlâ dilhün olanlar, onu bu krinden vazgeçirmek istemişlerdi. akat, damarlarında Uzun Hasa- E;ınert kanını taşıyan bu cesur — Hayır!.. Oğlum, gitmelidir. leem Sultana karşı; şükran bor- Cünu, bizzat ödemelidir.. Eğer Rüs 4 Mirza, oğlumu affetmeseydi, Zindan köşelerinde çürüyüp gide Onun sayesinde yeniden ha- îat buldu. Bu hayatta yalnız oğlu- h“n değil; Rüstem Sultanın da hak 'dn."ırdu- Hak ise, yerini bulmalı- Diye Cevap vermişti. * * * hiıîu Ali Sultanım ordusu, mü- bir zafer kazanmıştı. Erdebil inin müritleri: » — Ya, Haydar!... Ye aşkı şevk ile savurdukları çlır ve teberlerle, Bay Sun- Bur Mirzanın ordusunu çil yavrusu Sibi dağıtmışlardı. hRüstem Sultan, çok büyük bir hhke atlatmıştı. Bu müşkül va- heyetîe kendisine bu kadar merda- nvîı âlicenabane yardımda bulü- emşah Bânüya minnettar kal Ruştı, ç « Yar Ali Sultanı aylarca sarayın S Misafir etmişti. Gerek kendisi Ve gerek müritlerine, birçok kıy hediyeler vermişti. Uzunca N bu misafirlikten sonra, izzet & kl'aıı:ı ile, Erdebile göndermiş. radan çok geçmeden, Rüs- tem Sultanın düşmanları ne bir entrika çevirmişlerdi. u"'enl Sultan ile Erdebil tekkesi ;;“md&kı münasebeti bozarak, o- Tüm büyük bir istinatgâhtan mah- etemek için: — Kızılbaşlar, gizlice hazırlanı- ılrl" Yakında Karabağı basacak %Rünhem Sultanı öldürerek, ye- Yar Ali Sultanı çıkaracaklar. q_' 'ye, propagandaya girişmişler- Âyni zamanda Rüstem Sultana Propagandayı teyit edecek heı—ıe,. göndermişlerdi. xunü“em Sultan, birdenbire kor- © bir evhama kapılmıştı. Böyle h“lt baskma uğramamak iğin, der- €vkalâde tedbirler almıştı. Aziyet, bundan ibaret kalsaydı, %y değildi. hl'lu; kat taç ve tahtına sımsıkı sa- olan Rüstem Sultanm kalbi- u._m;:lk bir hırs ve rekabet ateşi ti. Müritlerinin adedi, milyon b“hğ olan ve istediği anda ko ""lln Ordu çıkaran Erbebil tekke- " kendisine en tehlikeli bir ra- V Dol"i'l!.'lımı kanaat getirmişti. "rtlk U kanaat hâsıl olur olmaz da, kajg, PU tehlikeyi bir anda ortadan Yya karar vermişti. kmmri”ıl hafif süvarilerden bir a- '—İn Üvveti hazırlatmıştı. Bu kuv başına, (Hüseyin Mirza) is- tenp, Pir kumandan geçirerek, en Hı Ve kestirme yollardan, Erde- %“İmn üzerine yollamıştı. keş ç, Yin Mirza, mahirane hare- *tmisti. Büvük bir süratle Erde- SÜReilee Ka ıi ı7 bili basarak tekkeyi her taraftan çevirmişti. - Bu baskın o kadar âni olmuştu ki Alemşah Bânü, ancak Şah İsma- ili bin müşkülât ile kaçırabilmişti. Genç ve cesur Yar Ali Sulian, tek kede bulunan birkaç yüz müridi ile son nefesine kadar kendini müda- faa ettikten sonra nihayet ele geç- miş.. Bizzat Hüseyin Mirzanın kılı- İ cı altında can vermişti. Şahismail afevi Hânedanından, artık — yalnız Şah İsmail kalmıştı. (Alemşah Bânü, bu fedakâr kadım, pek çok kahramanlara gıpta hisleri verecek bir metanet ve cesaretle hareket ederek, o tarihte henüz altı buçuük yaşında bulunan oğlunu, bir müddet şurada burada saklanmış. Ondan sonra da, (Ceylg.n) a ka- çırmıştı. Ve, bu kaçırış esnasında izini bü yük bir maharetle saklamıya çalış mıştı, Hüseyin Mirza tarafından her ta rafa çıkarılan takip kolları, her ta rafta şiddetli tarama hareketleri yapmışlarsa da firarileri ele geçir miye muvaffak olamamışlardı. Fakat, Saltanat makamında bu lunan Rüstem Bey; artık tamamiy- le-rakip addettiği Safavi ailesini, tamamiyle ortadan kaldırmıya.. ve bu aileden tek fert bırakmamaya karar vermişti. Buna binaen, Hü- seyin Mirzaya üst üste haberıer gön dererek, Safavi hânedanının son rüknü olan Şah İsmailin beheme- hal ele geçirilerek katledilmesini istemişti. Ve hattâ, Hüseyin Mir- zayı, bu hususta ihmal ve gevşek- lik göstermekle itham ederek, ö- lümle tehdit etmişti. Belki de, bu tehdidini ika edecekti. Lâkin talih, artık kücük Şah Is- mailin yüzüne gülümsemişti: Anne si, Alemşah Bânünun metanet ve maharetle hareketi sayesinde, tehli kenin mühim bir kısmını geçirmiş.. Geylân hâkimi, Şerif Hasan Hanm sarayında, herkesin nazarlarından uzak bir daireye yerleştirilmişti. Geylân hâkimi Şerif Hasan Han, Akkoyunlu hükümeti ile mücadele- ye girişecek bir vaziyette değildi, Böyle olmakla beraber, Şah İsmaili bu suretle himaye etmesi, ve ona sarayında yer vermesi, hiç şüphesiz ki, büyük bir cesareti. Ve Şerif Hasan Hanın böyle bir tehlikeye girmesi, cidden fedakârlık addedile bilirdi. Acaba, bu küçük hükümdar, bu fedakârlığı niçin ihtiyar etmişti?.. Tabildir ki, bu, sebepsiz değildi. Zamanın siyasetini azçok kavra- mış olan bu zeki adam; saltanat hırsı dolayısile her gün biribirile mücadele eden Akkoyunlu prensle- rinin; günün birinde bu hükümeti batıracaklarmı tahmin etmişti. İşe o zaman, Şah İsmaili elinde bir si- lâh gibi kullanacak.. Erdebil tekke sinin milyonlara baliğ olan müritle tine davanacak.. Akkoyunlu prens- eli ae ilerlkke.. lerini birer birer tepeliyerek, bü- yük bir hükümdar oluverecekti. i şte; Şerif Hasan Han, böyle- ce düşünerek Şah İsmaili gizli bir hazine gibi saklamıya ça- lışırken, mühim bir hâdise zuhür et mişti. Hükümdar Rüstem Bey; ilkba - harı geçirmek için Dıyarbekıre git- mişti. Kendisini bekliyen büyük bir felâketten haberdar değildi. Halbuki, onun Diyarbekire gidece- ğini haber alan, amca zadesi, - U- ğurlu Ahmet Sultanın oğlu - Ah- met Mirza, orada gizli bir teşkilât vücude getirmişti. Büyük bir kıs- mı, Mardin ve Midyatlılardan mü- rekkep polmak üzere üç yüz kadar» fedai elde etmişti. Vebunlarr'mnuh- telif şekillerde, sarayın etrafına yerleştirmişti. (Arkası var) EKONOMİ İhraç Malları Değer Fiatla Satılacak Izmir, (Tan muhabirinden) — Mü him istihsal maddelerimizin dış ül- kelere ihraç mevsimi yaklaşmıştır. Bunların değer fiyatlarla dış ülkele- re satılması, büyük müstahsil kütle- lerimizin refah ve maişet imkânları- nı alâkadar etmesi itibarile hayati bir ehemmiyeti haizdir. Türkofis, ihracat mevsimine gir- meğe hazırlandığımız şu — sıralarda 3018 numaralı kanunun bazı hüküm- leri üzerine ihracat tacirlerimizin na- zarı dikkatlerini celbetmeği faydalı görmüş ve şehrimizdeki Türk ve ec- nebi bütün ihracat tacirlerine birer mektup göndererek bir kere daha nazarı dikkatlerini çelmiştir. Bu kanunun li inci maddesinde yazılı olan hükümler ihracat malla- irımızın iç ve dış pazarlardaki sürü- I_munun sıkı bir şekilde bozulmaması- jnı âmir bulunmaktadır. | Bu madde göyledir: * “Makul bir sebep olmaksızın ihraç mallarının kıymetlerini iç ve dış pa- zarlarda düşürmek suretile normal piyasa fiyatlarına tesir yapanlar 1705 numaralı kanunun 6 ve 7 nci maddelerine göre cezalandırılırlar. Bu maddelerin tatbikini icap ettiren şartlarım mevcut olduğuna ©o yerin en büyük mülkiye âmirinin veya tev- kil edeceği idare şubeleri âmirlerin- den bir zatın reisliği altında, İktısat Vekâletinin memur edeceği bir zat ile Ticaret Odaları ve bulunmıyan yerlerde belediye daimi encümenle- rince kendi azaları arasından seçile- cek bir zattan mürekkep heyet tara- fmdan karar verilir. Bu karar üze- rine Cümhuriyet müddeiumumiliğin- ce takibat yapılır. 1705 numaralı ka- nunun bazı maddelerindeki sarahate göre de devletin nizam ve kararları hilâfına hareket ederek piyasalarda ahenksizliğe sebep olanlar 5000 lira para cezasma çarptırılır ve tekerrü- ründe para cezası iki misline çıkarı- lir ve 3 seneye kadar hapis cezasile tecziye olunur..,, öĞÜTLERİ Ya, Arı Ahm!t,dîyelmzıedenbiroku k 1 ha .ımı karşı tedbirleri soran Bay Mehmede verdiğim cevabı, galiba, kıskanmış, o da arı sokmasına kar- şı yapılacak şeyleri soruyor. Bay Mehmet gibi, Bay Ahmedin de hakkı var. Hele üzüm ıııevshniıı de arı sok yılan sok daha ziyade işitilir. Bağlara yakm oturan daha başka okuyucularımız da bunu merak edebilirler. Hepsine haber vereyim ki arı sokmasından telâş etmiye hiç lü- zum yoktur. Bunun tehlikeli olması pek nadirdir. Arıyı hiç sevmedikle- ri için arı sokmasının istatistikleri- ni yapan bârçok aradıkl: rı halde pek az tehlikeli neticeler bulabilmişlerdir. Buna karşılık olarak arı pek es ki zamanlardanberi ilâç olarak kul lamılmıştır. Bir vakit, arının kendi- sini havanda dövüp, tozunu dökül- müş saçları çıkarmak, yahut idrarı arttırmak için içerlerdi. Sonradan arının sokması romatizmaya karşı deva oldu. Geçenlerde bir yazımda arı sokmasile, yahut arımm zehirile romatizma tedavisini anlatmıştım. Deri veremini de arı zehirile tedavi edenler bile vardır. Onun için arı soktuğu vakit, soktuğu yer pek çok acısa da arı sokmasının bir ilâç ol duğunu hatıra getirerek teselli bu- labilirsiniz. Bununla beraber arı sokması ho- şa gidecek birşey değildir. Armımn soktuğu yer, fena halde acır, insa nı yakar, etrafmı kızartır, kaşıntı verir, Birkaç arı birden sokarsa - meselâ arı kovanma fazla yaklaşan gçocuklarda - çiban olabilir. Bazan Sokarsa ? arı insanım göz kapağını sokar. O vakit acısı pek ziyade olduğu gibi göz kapağı şişer, bundan başka bü tün vücude dermansızlık gelir. En tehlikelisi, arınm ağzın içeri sini sokmasıdır. Bu da insan bir ye miş yediği zaman, içerisinde arı bu lunduğu vakit olur. Dil ve boğaz bir denbire şişer ve insan boğulabilir. Onun için yemiş yerken ağıza sok madan evvel içerisine bakmak her vakit ihtiyatlı bir harekettir. Ağı zın içerisini arı soktuğu vakit yapı- lacak en İyi şey bir bardak suya biraz tuz, biraz da sirke karıştıra- rak onunla gargara etmek ve he- men hekime haber gönd kti Başka taraflardan birini arı sok tuğu zaman birinci şart kaşımamak tır. Ondan sonra da yine tuzlu su, sirke, yahut kolonya, birkaç dam- la amonyak acıyı dindirir. Bağlara yakın ve arı sokmasına çok ihtimal bulunan bir yerde oturanlar bunları daima hazır bulundurmalıdır. A- monyak 15 gram, kollodyom 5 ğram ve asit salisilik 50 santig- ram nisbetinde bir mahlülü hazır bulundurmak daha iyidir. Armın sokmasından korunmak ta mümkündür. Arı ceviz yaprağı- onların suyunu sürünürseniz sizden kaçar. Vâkıa bunların kokusu in- l da h git Fakat kokusu da arıyı kaçırır, Şu halde bağlara, arı kovanlarma yakın otu rursanız, açık yerlerinizden - hele yüzünüzden - menekşe esansı ko- kusunu eksik etmezseniz arı ısır- masından korkmayabilirsiniz. Sanayi Teşkilât Kanunu İktısat Vekâletince hazır- lanmış olan Yeni Sanayi & Teşkilât Kanununa nazaran $ memleketin her tarafında mevcut sınai tqekkullerm bir federasyon haline geti- rilmesi tekarrür etmiştir. Ka- Ç Tun Büyük Millet Meclisin- den çıktıktan sonra bütün 4 ğ sanayi müesseseleri ayrı ay- E ( â rt meslek ve sanat birlikleri RAltad, | bI. ıı"'. Federasyon İktisat Veköleti. nin sanayi programına göre, faaliyete geçecektir. Vekâ- let federasyona dahil bütün bırlıklere azami müzahereti goıterecektır. ları birkaç sene önceye nazaran bir hayli ucuzdur. Verilen malümata gö re, devlet demiryollarının yeni mey- va ve sebze tarifesi bu ucuzluğun baş lıca âmilleri arasındadır. Ankarada toptan ve perakende meyva fiyatları azami ve asgari olarak şöyledir: 4 Yapağı Satışları İstekli * Piyasamızdan yapağı talepleri ek- tarda Yunanistan alıcı olmuşlardır. Suriye ve Sovyet hudutlarındaki mım takalarda piyasa daha hararetli ola- rak devam etmektedir. Yerli fabri- kalarımızın alâkaları gittikçe artma- ğa başlamıştır. Son on gün içinde A- nadolu cinsinden bin balya, Trakya- nın kıvırcık cinsinden 600 balya sa- tılmıştır. Anadolu mallarının kilosu 55 kuruştan, Trakya malları da 63— 66 kuruş arasında satılmıştır. Yapa- ğı piyasaları istekli olarak devam etmektedir. Yeni Mahsul Yulaflar Mersinin yeni mahsul yulafları ey- lül teslimi ve 9, 5 analizli ve ©» 5 kaplıcalı olarak 130 — ton satılmış, kilosu 4,05 kuruştan verilmiştir. İs- tanbul teslimi dökme olarak hazır mallar 4,30 kuruştur. Yeni burçak mahsulü Çanakkale malı olarak 250 ton için kilosu 4,5 kuruştan müşteri bulmuştur. Kuzu Hırsızlığı Küçükçekmecede gümrük muhafa- za memuru Faiğin kuzusunu çalan Ahmet oğlu Hüseyin dün yakalana- rak müddeiumumiliğe getirilmiştir. sik değildir. Fransa, Suriye ve az mik Ankarada Sebze ve Meyva Ucuz Ankarada sebze ve meyva fiyat. j Elma toptan 5—İ5, perakende 12, 5 —İT7,5, armut toptan 7,5—20, pera-' kende 15—25, kavun toptan 5—7,5,_ perakende 10—12,5, karpuz toptan 4—5, perakende 5—7,5, üzüm toptan 10—12,5, perakende 15—25, çekir. deksiz toptan 8—10, perakende 15— | 20, kayısı toptan 12,5—25, peraken- de 15—>2B5, şeftali toptan 10—İ5, pe-iş rakende 15—20, taze incir toptan 12,5—15, perakende 15—20, taze fm-! dık toptan 10—14, perakende 15—20, salatalık toptan (tanesi) 1,5—3, pe- rakende (tanesi) 4—5, limon topi (tanesi) 3—3,5, perakende (tane: 5 kuruşa satılmaktadır. Sebze fiyatları ise toptan ve pel kende azami ve asgari olarak şöyle- dir: Patlıcan toptan 5—8, perakende 10 ; — 12,5, domates toptan 8—İ0, pera- — kende 15—20, biber (dolmalık) top tan 8—İ10, perakende 12,5—15, bam- ya toptan 15—25, perakende 30—35, kabak toptan 2—4, perakende â—5, — taze fasulye töptan 14—15, peraken— de 17,5—20 kuruştur, Yalnız, fasulye bu sene, henüz kâp fi miktarda gelmediği için geçen se< ne toptan 6 kuruşa satılmış oldu halde bu sene 10—İ5 kurüş arasında satılmaktadır. Salatalık ve limon da geçen seneye nazaran pahalı yıye— cekler arasındadır. Ünitür Gene Duşl Dün borsada Türk borcu uzerinc' hararetli muameleler olmuştur. 15,15 h liradan açılan Ünitürk 15,05 liraya kadar düşerek kapanmıştır. Sıvas Erzurum üzerine muamele olmamış Ergani hisseleri 95 liradan satılmış- tır. Merkez Bankası hisseleri 87,5 li radır. Anadolu tahvilleri ve mümes- sillerinde tebeddül yoktur. Aslan Çi- mentosu 13 liradır. Merkez Bankası bir isterline 630 kuruş fiyat tespit el'.- 4 miştir, Çanakkale Baklası j Yeni mahsul Çanakkale kuru bak« — lası 9, 4 analizli olarak ihracat için 4,27,5 kuruştan 50 ton satılmıştır. — Bu mallar Bandırma vapur - teslimi olarak verilmiştir. $ 28 Temmuz ÇARŞAMBA PARALAR Sterlin 626,— — 631,— Dolar 123,— — 126,— Fransız Fr. 9ö— — 100,— Liret ü— 115 — Belçika frangı 80,— Sâ,— Drahmi 18,50 23,— İsviçre Fr. 5ST0.— — 580,— Leva 20,— bi BB Florin 65,— Gğ,— Kron Çek T5ö— (. GS Şilin Avusturya21,— 28 Mark 28,— — 3l,— Zloti 20— ” aa Pengo 2l— 25 —— Ley 12)— — 14— Dinar 48,— 5— Kron İsveç 30,— 32,— Altın 1046,— 1047,— Banknot 256,— — 257,— ÇEKLER Londra 630)— — 630,— New-York 0,7905 — 0,7890 Paris -21,09 21,09 Milâno 15,0236 15,0236 Brüksel 4,6960 — 4,6960 Atina 86,7460 86,7460 Cenevre 3,4412 — 3,4412 Sofya 63,4920 — 63,4920 Amsterdam — 1,4316 — 1,4316 Prag 22,6380 22,6380 Viyana 4,1762 — 4,1762 Madrid 13,65 13,65 Berlin 1,9646 — 1,9646 Varşova 441744 — 4,1744 Budapeşte 3,9920 — 3,9920 Bükreş 106,6666 106,6666 * Belgrad 34,2857 34,2857 Yokohama — 2,7268 2,7268 Moskova 20,40 20,40 Stokholm 3,0987 — 3,0987 ». ZAHİRE £ BORSASI 28-7-937 FIYATLAR Cinsi Aşağı Yukarı KB P. KP Buğday yumuşak 6115 — 6,28 | » sert 5,25 n İ Kızılca 6,2214 Arpa dökme 4,1214 Çavdar 4,231 Mısır beyaz 4,221, Kuşyemi 9, 9 Yapak Trakya 66,— » — Anadol 53,— Tiftik oğlak 135,— Tiftik mal 122,— Keçi kılı kırkımi 50,— GE N Buğday 271 n Tiftik 4915 Ton — Bulgur 48 Ton” Arpa 25 Ton Un 73 Ton ü Yapak Yulaf Susam Pamuk yağı Kaş; ar 4 DIŞ FIYATLAR Buğday Liverpul 6,58 » — Şikago 5,70 » — Vinipek 6,d1 Arpa Anvers , 5l1 Mısır Londra 3,83 Keten T. Londra 8,29 Fmdık G. Hamburg 94,69 Fndık L. Hamburg 60

Bu sayıdan diğer sayfalar: