BAŞMUHARR IRI ex Emin YALMAN efi: Haberde, fi-) tüst ay, ç 3e9de temiz, dü- karin ea ni olmak, Pzetegi hüma, ke su Sim bu kata, şu veya bu ve aleyhine birta- me tasfiye edilmesine DALİ dü Umumi tarih, bil Yas ve en başta, türk Asırinrea tahrif edilmiş- İş düşmanlığı ve n düşmanlığına ka” aa Miran, yalan bütün hak ve gereflerinden N üe değil, onun derisine ye- Vurmıya cesaret edecek iy tiler. Renkli ve barbar tera, İ, Osmanlı gafleti için Yolu ile, Türk mektep- Kirmiştir, ırmalarmın ve yerüs- İn adım başına hayke Lİ bu haksızlığa is- Ma . Sa m adamları ir Hattâ bu is- ae devrinde Ni m nakledilerek göstermistir. Kay- Kanli in olmadığı için, tarih dn alece Osmanlı hane- Sm Yazmak tizere ö- sin, bir Türk arkeoloji: Ya dığı içi asıl hak suhibinin se- ma pinli "örkarıp a kadar» duyulmamıştır. at midan yabancı İstil va tmm için bazı hayır sa- b iletin 2, değil, fakat bizzat| deha ve kahramanlı- ii geldiği gibi, umumi Ka di diy İi ile konuşmuyan, Türk e niyan, Türk kafası ile Miyen bazı hayır ve har day kurları ile değil, me- Di yerin altında ve Kendini araşlıran, put İur- a eyi yıpratan yeni hi, “lerinin cihadı ile kur- ir tarafı diktadan, karşı- devrine giriyorduk. vü fikirleri yıkmak ne Sabuk olacaktı. Bütün etlerini herhangi bir) € Kurmuş olanlara! ir ettirmek imkânsız Bürtür, ün, lüboratuarım, kütü- ie kelime ile, ilmin hirri- VENZ. Taassubun ayırdığı, Tüy, eri dey, a iş “. va Naa ettiği, akim kıldığı| hir Sü âlemini münhası- kürün ve hür tetkikin AS baş Mz Kani İçin cesaret ve fe- Nr hörkesi tebrik etmek ir bırakılmasını İs- Kn kongresi arkadaş- | | NE sahalarda #e kadar) M * konuşmalar için hazır itecektir. Kongrenin Ma »daki sergi kısmı, u- Me Türklüğün yerini da ii, Aİ İçinde Kemalizm de Sy tiriyar: Bu sergi, Türk LR tinin, büttin tddizların- ep metinlere, kazılara) NE n, Mimiyet verdiğini ve| ak çe, olmak İstediği NE VE Sergi, akıl ve İnsaf SİN vasıtalığı ile, her tar | Tal, enternasyonal Türk münevverliği ile doğru başlıca adım- İ teşkil edecektir. Ata een bütün dairele- Yi aray Sere e verdiği Dol- onun davasını gi üstünde bütün ba Sm ve hassas Falih Rilke ATAY k Şerefleri de ayni istili- | ürklerin ana yurdu maden (ti- k zengindi. Bol bol altın buldular, Türkler altmı mukaddes bir maden saydılar. AL tapkılar. dokudular. Ebu Yahya ilad ve Ahbar - a “Tad, id eserinde ve Makdisf Kitab - ül - t tarih'inde Türk in P kapal sarayı Üstü- Jan altm çadıra taptıkları. lar, Türklerin altını kütlü a daha birçok ana kitap. anır, Türkler yalnız de. kır, gümüş, altın gibi ma- bulmuş ve kullanmış değil. lerdir, Soğuk, sıcak ve başka âfet- lerden korunmak için de daha bir çok madenleri bulanlar dü dedele- rimizdi, Maden kömürünü ilk defa teshin maddesi olarak kullanmış. lardı, Tbni Batuta doğu İllerini ge- zerken (elld, 2 sayfa 295) Hataylı. larm ısınmak ve yerek Pişirmek için maden kömürü kullandıklarını görmüş ve bunu hayretle kaydet. miştir. Türkler karpitin tenvir va. #ıtası olarak kullanılmasını da çok eskiden biliyorlardı, Kırkız Türkle. ri kandil yerine karbit lâmbaları kullanırlardı. AKUT “Mucem-.ği. Büldan,, mda (Cit 5 say. fa 411) Ebu Dülf Miar Ibni Mühel. hil'in şark seyahatini naklederken Kiymak Türklerinin yağmur mıkna tısı dedikleri yağmur taşları oldu. ğunu ve bir vadide bulunan zengin madenlerden parça halinde altın çı kardıklarını ve sellerden #onra yer- den elmas parçaları topladıklarını, Oğuzların beyaz kulunç ve kılıç taş lârı,Dokuz Oğuzların Kankesen taş. arı bulunduğunu anlattıktan son. ra Hırhız Türklerine geçiyor ve on- ların kandil yerine kullandıkları ta şı da şöyle izah ediyor: “Bunlar da- rı ve pirinç ile keçi, geyik ve öküz eti yerler, deve eti yemezler. Bun. ların ibadethaneleri ve yazıları var dır. Çok müdekkik adamlardır. Kandilleri, kendi kendine sönünce- ye kadar üfliyerek söndürmezler. Bunların manzum sözleri vardır. Ibadet ederlerken manzumelerini söylerler. Senenin muhtelif zaman- larında bayram yaparlar. Bayrak. ları yeşildir. Bunlar ibadet ederler- ken yüzlerini cenube çevirirler, Zü- hal ve Zühreyi tazim ve Merih ile tefeül ederler. Bunlarm geceleri lâmba yerine yaktıkları taşları var- dır, Bu taşla aydınlanırlar. Başka- ları bu taşı yapması ve yakma» sinr bilmezler. Bunlar beylerini çok sayarlar. Kırk yaşımı aşmıyanlar çıkabilecek kadar kendilerine yol buldular. ge YAZ an irene ? İbrahim Hakkı Konyalı e Beyin yanında oturamazlar.” ürkler Yeşim ve Yad taşla- Tül Ga hullu sayarlar va 3 gimi siperi #sika olarak kullanırlar. dı. Bu İhanış Osmanlı Türklerile de beraber gelmişti. Bugün Istanbul ve Edirne minarelerinin birçokla- rında yeşim taşının Siperi salka 0- larak kullanıldığını görüyoruz. Top kapı sarayında yeşimden yapılmış birçok kıymetli eşya vardır. Türkler mumya denilen madeni de keşfetmişler ve bunu ismiyle be- raber Mısıra ve bütün Garp mil. letlerine vermişlerdi. e Mısırlılar mumyacılığı Türklerden öğrenmiş- lerdi. Hâlâ Anadoluda ve bilhassa Konya ve Amasyada birçok Selçuk mumyaları vardır. Büyük Türk âlimi Ebü-r-Reyha- ni Biruni Topkapı sarayında üçün- eli Ahmet kütüphanesinde 2047 nu- marada kayıtir ve Sebüktekinlileri den Mevdud adına yazdığı (Kitab - 0) - Cumahir Fil Cevahir) adi; ese- rinde mumya hakkında çok kıymet li malâmat vermiştir, Biruni bu €- serinde bütün madenlerden de €- hemmiyetle bahsetmiştir. Madehle- rin türkçe, rümca, hintçe, farsça, süryanice adlarını bile yazmayı ih- mel etmemek suretiyle geniş tetkik ve bilgisini göstermiştir. Meselâ al- tının rumca hroson, süryanice ze- heba, hintçe soren, türkçe altın, tarsça zer olduğunu, gümüşün de rumca arhosa, süryanice sima, fars ça sim, türkçe gümüş, hintçe dob olduğunu yazmıştır. Kıymetli Türk bilgini kıymetli ve kıymetsiz bütün madenlerin has salarını ve kıymetlerini de uyrıca ve ehetimiyetle kaydetmiştir. ürkler, ateşte kolayca te- mizlendiği için amyanttan gömlek ve mendil yaparlardı. Esa- sen mendili icat eden de dedeleri- mizdi. Avrupalılar yakm zamana kadar burunlarının sümüğünü kol. larma silerlerdi. Amyant gömlek ve mendil kirlenince de ateşte yak- mak suretile temizlerlerdi. Amyan- tan ilk kâşifinin Türkler olduğunu da birçok seyyahlar yazmışlardır. Anayurdun madenleri çok ve cö- mert olduğu için dedelerimiz bilhas s2 altın ve gümüş madenlerini iş letmişlerdi. Bizanslıların para kes- tikleri yerlerin sayısı bir düzüneyi bulamazken, Türklerin para keş- tikleri yerlerin bir listesini yapmak için kocaman bir kitap hazırlamak lâzımdır. Osman oğullarının itilâ devirlerinde madenlerimizin işl mesine çok ehemm rülüyör. Uç seneden ki lete bağlı hazinei evrakta yaptığım tetkiklerde Osmanlı Türklerinin lettikleri sayısız madenlere rastis dım. Bu incelemelerden sonra edin- diğim kanaate göre, bügün dünya piyasalarını tutan altın ve gümliş cevherlerinin yüzde doksanma Türk lerin alınteri ve emeği karışmıştır. Garpliler henüz altını tanımazlar. ken Türkler çadırlarını, bayrak ku- maşlarını altından dokurlar ve taht larını altımdan yaparlardı. Sahibüş. serir denilen Alan Türklerinin taht ları som altındı. Cümhuriyet idare. si dedelerimizin bize milli bir ya. digâr olarak bıraktıkları madenci- liğimizi tekrar diriltmek için büyük ve hümmalı bir faaliyet sarfettiğini görüyoruz. Maden araştırma eng. titüsü yurdun her köşesinde geniş mikyasta araştırmalar yapıyor. Araştırma memurlarının o şimdi Şark vilâyetlerinde olduklarını öğ. reniyoruz, K enâilerini rehberlik edeceği. ni tahmin ettiğim bir vesi. kayı neşretmeyi münasip gördüm. Hazinesi evrakta darphane kısmın- da (2623) numarada kayıtlı olan bu vesikaya göre Şibin Karahisar, Siran ve Gümüşhânenin Kupuz ve Sümüklü köylerinden ve Karahisa- Dünyada Madencilik “Türklerin Gİ Elile Kuruldu T ürklerin madenciliği çok eskidir. Er- genekon menkıbesile başlar. Oğuz- ları Hükümdarı İlhanın oğlu Kayan ile ye- ğeni ve eşleri Tokuz sığındıkları ve üredik- leri dar vatan parçasından çıkmak ve kur- tulmak için demirden bir dağı eriterek ken- dilerine yol açtılar. Dağın geniş bir yerine bir kat, odun, bir kat kömür koydular, yet- miş deriden körük yaptılar. Yüklü bir deve rm Alocra ve Karata köylerinde mühim mikdarda kömür çıkmakta- dır. Vesikada bir batman ham de- mirin beş paraya satıldığı ve Gü- müşhane köylerinden her gün yüz yük taş cevheri ve her yükünden de batman kadar demir istihsal e Karahisardan beher kan tar demirin üç buçuk kuruşa indiri- ği yazılmaktadır. NI Selim Ka- isa- ve Şiran taraflarındaki de- mir madenlerini gezdiği Ve sonra- dan her nedense bu madenlerin iş- Jetilmediği de vesiknda zikredilmek tedir. Vesika 1 muharrem 1220 ta- rihli ve altımda da “Esseyit Mah- mut Tayyar” mührü vardır. Trab- zon valisi Vezir Tayyar Paşa ola- cak. Vesikanın ehemmiyetli parçaları şunlardır: “Karahisar ve Şiran taraflarında demir imal olunduğundan ol hava- lilere sayei bahşi iclâl buyurdukla- rında demir madeni imal buyrula. rek külliyet üzere demir istihsal olunmak Üzere iken bazı esbaba mebni ol zamandanberu terk ve ta- til olunup elbaleti hâzihi tersanei âmireye verilen nizamı müstahsene İâzimesinee donanmayı hümayunun âzsm levazımatından olan işbu de- mir hususuna bir rabıta verilmek ik tiza ettiğinden... Elhaleti hâzihi Ka rahisar kurralarından Alocra ve Karata taraflardan on adet ve Şi- ran kazasında iki adet demir kü- rekleri var ise de demir cevheri Gümüşhane sancağı kurralarmdan Kupuz ve Sümüklü ve sair kurra- larda olup... Yevmiye yüz yüke kadar taş cevher hâsıl olup beher yükünden üçer batmana kadar de- mir hüst olacağı...., ÇE İİ Antepte Halkevi Temsilleri / Antep, (TAN Muhabirinden) — Antep halkevi gösterit kolu son defa “Bay Türkün, adl tarihi eseri oynamış, büyük muvaffakıyet kazan- mıştır. Temsillerde simde, halkevi rada görüyoruz. gösterit iki bine yakın yurttaş bulunmuştur. Yukarıki re- şubesine mensup gençleri başkanları ile bir 2- Kanun karşısmda: Boşanma Başka Ayrılık Başka Kocasını sevmiyen karı: — Artık bıktım, Senden ayrılacağım; karısı. ni sevmiyen koca da: — Tahammi- Tüm kalmadı. Artık ayrılacağım, di. ye kavga arasında bağırırlar. Kul. İlandıkları bu ayrıldık kelimesinin hukuken mânasını çok kere bilmez. ler bile, Zannederler ki, ayrılmak kararı İle aralarında herşey bitecek, Halbuki ayrılmak başka, bosanma başkadır. Türk Kanunu Medenisinin 138 in ci maddesi bakın ne diyor: “Boşan- ma sebeplerinden biri sabit olunca, hâkim, ya boşanmıya, ya ayrılığa hüküm ile mükelleftir. Dava yalnız ayrılığa dair ise bo- şanmıya hükmolunamaz. Dava bo- şanmıya dair olup karı kocanm ba- rışmaları ihtimali bulunduğu takdir- de ayrılığa hükmedilebilir.” Görülüyor ki, boşanma istenildiği halde bile hakim karı kocanm barış- maları ihtimali bulunduğunu görür- se ayrılığa hükmedebilir. Yani karı kocayı tamamen biribirinden uzaklaş tırmaz, Sadece, muvakkat bir müd. det tarafların ayrı kalmasına karar verebilir, Bu müddet zarfında karı ko ca barışırlarsa, mesele de böylece kendiliğinden neticelenmiş ve iki ta- raf ta eskisi gibi müşterek evde bi- ribirlerine karşılıklı vazifelerini yap- mıya devam ederler. Eğer dava sadece ayrılmak tale» binden ibaretse, hâkim hiçbir suret- le boşanma kararı veremez. Fakat herhalde ikame edilen boşanma da- vası ise ve boşanmak İçin de küfl derecede delil gösterilmişse, hâkim ya boşanma veya ayrılık kararı ver- mek meeburiyetindedir. Bazan, ilk asabiyetle karı koca, bir müddet evvel, arzuları ile kur. dukları yuvayı yıkmak isterler. Far kat, zamanla bu hareketlerinin ne ka dar yanlış olduğunu anlayıp pişman olmaları ihtimali de mevcut bulundu undan, kanunumuzda ayrılık kara- rmın dahi verilebilmesi çok müna- siptir. (stanbul Barosunda Avukat), İsmail Kemal ELBİR ÇIT AŞ / Okuyucu 4 | mektubu) arar arar rana Nişantaşındaki Fakir Halk Su İstiyor Nişantaşında oturan bir okuyucu. muz diyor ki: “,- Meşrutiyet mahallesindeki ma dalyon ve ekmek fabrikası sokağın» İda oturuyorum. Nişantaşı süsüz- luktan kurtarılması için Sular idare- sine yaptığımız müracaatlardan hiç bir: netice çıkmadı. Son istidayı 20—1—987'de verdik. Belediye, fas kir halkı susuzluktan kurtarmayı ka rarlaştırdı. Fakat 9 aydanberi bu ka Yar da tatbik sahasma konulmadı, Tekrar belediyemizin nazarı dikkati- ni çekerim.,, . Maçkada Gece Su İhtiyacı Maçkada tramvay caddesinde 0- kuyucularımızdan V. R. yazıyor: “— Tifo ile şiddetli bir surette mü cadele edildiği ve şehrin temizliğine | calışıldığı şu sırada suya çok fazla ihtiyaç vardır, Ortalıkta tifo salgın bir halde değilken belediye, şehrin her tarafına gece gündüz her saatte bol su veriyordu. Halbuki şimdi, bir âydanberi sular idaresi Maçka ve ci- varma gece sant 22,30 dan sonra su vermiyor, Asri tesisatı haiz apart manlarda suyun ne kadar mühim rol oynadığı malümdur. Muhitin su ih. tiyacmın teminine çalışmasını be- lediyemizden bekliyorum., Arapkirde Bir Ev'Yandı Arapkir, (TAN) — Geceyarısı çikan bir yangın, aktar Akife ait bü- yilk bir evi tamamen yakmıştır. Ald- fin oğlu Nuri, pencereden kendini at- mak suretiyle canmı kurtarabilmiş, bütün eşya ve hayvanlar kül olmuş- tur. İstanbul — İzmir — Ankara Telefonları Izmir, (TAN) — İstanbul - Anka. ra » İzmir telefonlarile üç mükâleme- ni nbirden yapılmasını ve seslerin şim diğinden çok net olmasını temin ede- cek makineler buraya gelmiştir. Uç hafta sonra bu şekilde muhavereler temin edilmiş olacaktır,