Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
TTT Y TAN ( SPOR ) Meşhur Davis Kupası Nihayet Amerikaya Geçti Amerikalılar senelerdenberi kovaladıkları Davis kupasını ni- hayet elde ettiler. Bundan dokuz sene evvel Fransız milli takımı tarafından Amerikadan alınıp Avrupaya getirilen meşhur.cihan tenis şampiyonluğu kupası 1933 #enesindenberi İngilterede bulu- nuyordu. Çünkü; Amerikalıları dokuz sene evvel mağlüp edip kupayı onların elinden alıp Avrupaya getiren Fransızları İngiliz- ler 1933 te yenmişler ve kupayı İngiltereye geçirmişlerdi. Bugün ayni kupa Amerikalılara tekrar geçmiş bulunuyor. Kupanın İAmerika topraklarından tekrar Av- rupaya geçmesi pek güçleşmiştir. Zira Amerikalıların bu sene kupayı kurtaran takımları pek gençtir. On- ların ihtiyarlamalarından - ümitvar olmak müşküldür. Avrupada ise, gö- ze görünür tenis yıldızları içinde ile- ride daha ziyade parlıyacak gibi ye- ni yetişenler çok değildir.. Şu halde küpa Avrupaya uzun bir adieu! çe- kerek uzaklaşacaktır. Davis kupası final maçlarını kar- şılıklı oynryan İngiliz — Amerikan ta kımlarının son iki karşılaşmasında Amerikalılar iki galibiyet elde ede- rek bire karşı dört galibiyetle kupa- yı kazanmışlardır. Son maçlar tekler arasında olmuş- tur. Amerikalıların Parker'i, Ingilizle- rin Austin'i ile karşılaşmış ve İngi- lizlerin kazanacağı tahmin olunan bu maçı Amerikalı Parker şu netice- lerle elde etmiştir: “6—3” “6—2” “T—b”, İkinci oyunu, Amerikan takımmın en mücadeleci eleman olan Budge ile Ingilizlerin genç oyuncusu Hare oy- namışlardır. Budge, malüm olduğu üzere Davis kupasını Amerikalılara kazandıran başlıca oyuncudur. Bu ka dar çetin bir oyuncu önünde İngiliz- lerin genç tenisçisi Hare birinci sette harikulâde bir oyun çıkarmış ve her- kesi şaşırtan müdahalelerile Ameri- kalıya bu seti ancak 15—13 kaybet- miştir. Genç İngiliz yaptığı fevkalbeşer gayretten gorgun düşmüş ve ikinci, üçüncü setleri “6—İ1” “6—2” kay- betmiştir. Bu son oyundan sonra “dünya bi- rinciliğinin alâmeti olan meşhur ku- pa İngiliz tenis federasyonu tarafın- dan Amerikan heyetine merasimle verilmiştir. // // AA AA AAA / A / Adil Giray Mıntaka Reisi aa /a AA / Senelerdenberi spor için uğraşmış ve birçok kimselerin - takdirini, mu- habbetini kazanmış olan Bay Adil Gi rayın münhal olan Istanbul mınta- kası reisliğine intihap edildiğini ha- ber aldık. Bu değerli sporcuya yeni vazifesinde muvaffakıyetler dileriz. Bay Adil Giray Güneş klübündeki idare heyeti azalığı ile futbol komi- tesinden ve atletizm kaptanlığından istifa etmiştir. ; ee M vi aü — —!' 'Amerikan takımının kupâyı kur- genç tenisçi Budge, sağda ar daşı Mako ile beraber 5 A Ai p MİLLİ TAKIM GİDİYOR Yugoslav milli takımı ile 1 ve 2 ağustos tarihlerinde iki mü- sabaka yapacak olan milli fut- bol takımımız ?!8 kişilik bir kad- — ro ile bu akşam saat 22 de Sir- * keciden Belgrada müteveccihen hareket edecektir. Giden futbolcular şunlardır: Fikret, Hüsamettin, Yaşar, M. Reşat, Niyazi (Fenerbahçe), Ci- hat, Faruk, Rıza, Rasih, Rebii * (Güneş), Hüsnü (Beşiktaş), Se- lim, Niyazi, Hasan (Ankara), Adnan, Sait (İzmir). Kafileye Futbol Federasyonu Başkanı Sedat Rıza riyaset e- decek ve Fenerbahçe antrenörü Elyot takımımn antrenörü olarak kendisine refakat edecektir, / /a /a /a /O OA A AA AAA AAA AA L A A D AAA AAA AAA AAA AAA AA g Vilâyetlerde Yeni Stadyomlar Memlekette spor çalışmalarma is- tikamet vermek için hazırlanan prog |ram dahilinde çalışılmaktadır. Öğren diğimize göre, Edirne, Konya, Kas- tamonu, Kütahya ile diğer vilâyet- lerde inşasıma başlanılar stadyom- ların inşa masraflarma ait tahsisat- ları da verilmiştir. Stadyomlar inşa | i J 1 K İ tarmasına yegâne sebep olan aildikten sonra 26 vilâyetimizdeki -| spor çalışmaları yoluna girmiş ola- caktır. Aydında emı- Toplantının mevzuu yeni bir spor klübü tesis etmekti. Birçok müzake- relerden sonra (Yüksel) spor ismile yeni bir klüp açılmasımna karar ve- rildi. Yeni klübün rengi göksiyah 0- lacak ve futbol, voleybol, basketbol, belerile meşgul olunacaktır. Son günlerde futbolde büyük bir yeni teşkil edilen klüp Aydınımn spor işlerinde daha fazla ilerlemesini te- min edecektir, AFYONDA Afyon, (TAN) Afyon lig maçlarma A ve B kümesi olmak üzere klüpler ikiye ayrılarak bu haftadan itibaren başlandı. Kocatepe ile Afyonspor ha- kem Doğanın — idaresinde ilk maçı yaptılar. Çok sert ve kırıcı bir oyun- * dan sonra Kocatepe mağlüp oldu. —Birçok hâdiseler olan maçin ilk devresini Afyonspor, santrforları Sa- lâhattinin yaptığı üç göolle 3—1 ga- lip bitirdi. İkinci devrede her iki ta- raf birer gol yaptığından maçı Af- yonspor 4—2 kazandı. Sandıklı klü- bü de Dinarla karşilaştı. Ve müsavi bir oyundan sonra iki ikiye berabe- re kaldılar, Çankırıda Klüp Toplantıları Çankırı, (TAN) — Geçen yıl şeh- rimizde ikinci bir spor klübü olarak teşekkül etmiş olan Bozkurt klübü yillik kongresini halkevinde yaptı. Valimizin bulunduğu bu kongrede bir yıllık faaliyet raporundan sonra yapılan yeni intihabatta doktor Ra- sim Âli, sulh hâkimi Ismet, avukat İhsan, Halit Şehirli, Celâl, Necdet, Cevat idare heyetine seçilmişlerdir. Klübün fahri reisliğini belediye rei- si Omer Atasoy kabul etmiştir. Klübün içtimai komitesine Fethi, Müzehher, Nüzhet, Hasan ve İhsan seçilmişlerdir. atletizm, atıcılık, binicilik, tenis, Şu- İ varlık gösteren Aydınspor klübü ile ! Yeni Bir Klüp Kuruldu deh, (TAN) — Aydın sporcuları Halkevinde bir toplantı yaptılar. Spör*mmitakasile Halkevi spor şubesinin ihzar ettiği bu toplantıda İlbay ve Parti Başkanı bulundu. Meşhur tenisçi ve yüzücü Lady Cardigan Bir Spor Yıldızı Esrarengiz Şekilde öldü Birkaç gün önce Ingiltere kibar cemiyetlerinin ve spor aleminin en parlak yıldızlarından biri olan genç ve güzel bir kadın ansızın ölüverdi. Polisin esrarengiz addettiği bu ölüm vakası, Londranm en kibar otellerin- den birinde oldu. Otelin arka tarafındaki dar so - kakta oynıyan üç çocuk, binadan so- kağa doğru altın yaldızlı bir elbise giyinmiş bir kadının düştüğünü gör- düler. Yanına koştukları zaman kor- kularından dona' kaldılar. Bu kadın, gayet genç ve güzeldi, ölmüştü. Fa- kat hiçbir yerinde ufacık bir kan le- kesi yoktu. Derhal vakadan haberdar edilen İSTİKLÂL SAVAŞINDAN ÜĞÜN! lay kumandanı o gece alaya bir eğlence tertip ettirdi. Taburlar gece yapılacak eğlence için biribirlerile müsabaka ederce- sine çalışıyorlar. Kütahyadaki grup muzikasından parçalar getirtilmiş. Saz, bağlama, davul, zurna, zaten var,. Muhat köyünün üst başmdaki düz lüğe, çıralı çam kütükleri yakıldı. Askerler karavanadan sonra, oy- lum, oylum, öbek, öbek toplandı- lar, Ortası boş bir murabba yaptı- lar. Bir tarafa serilen hasırlara da zabitler bağdaş kurdu. Çamlıkların arasında köy cocukları töw kadmm. ları saklanmış, eğlence seyredecek- ler! Gece ılık, hava katranlı, ay doğ- muş. 337 Temmuzunun bir yaz ge- cesi! Çam kütüklerine ateş verildi. Kütüklerden yalpalanarak yükse- len kızıllıklar, renkleri renklere ka rıştırıyor, dumanlar ay ışığında gümüşlenerek rüzgârla şakalaşı- ! yor, Oyunlara bir dekor içinde haş- landı. İlkönce Izmirliler Zeybek oy nadı. Bunun arkasından Kastamo- nulular kalktılar. Bağlamaların ses lerine kaşıklarla tempo tuttular, kıvrandılar, oynadılar, terlediler, yoruldu ve oturdular. Etraftan : — Sinsin! Sinsin!! Sesleri duyuldu. Bu bir oyundu. Endamlı delikanlıların sağdan, sol dan getirdikleri çıralı ağaç dalları meydanın ortasına yıkıldı, B ir şeytan külâhı gibi sivrilen ateşi çevrelediler. Sazın â- AAA AM AR, A, YAZAN:: Ş ğ Sezai Attilâ VAA di hengine uyarak dönmiye koyuldu- lar. Çizgisiz esmer çehreleri bazan gölgeleniyor, bazan da ateşin kızil- lığında bronz rengi alıyordu. Bu o- yun bir çağ sürdü. Sonra birden- bire yüzlerini ateşe döndüler. Şimdi teker teker bu cehennem kırıntısı- nın arasından geçecek, onu hiçe saydıklarını göstereceklerdi. Evve- lâ baştaki atladı. Baştaki alayın S ğr ada alevler arasında, siyah somakiden yapılmış bir kahraman heykeli gibi heybetlendi ve geçti. Bunu ötekiler takip etti. Bir daha geçtiler.. Bir daha; nihayet ateş, ayaklarının al- tında eridi, söndü, kül oldu. Ayni kabadayı dönüşlerle birkaç kere de külün etrafında oynadılar oturdu- lar. Oyunlar daha bitmemişti. Fakat sarı bir boru ormanları çınlatarak: — Paydos! çaldı. Nalbant Tahir titrer gibi oldu. Boru ormanları çınlatarak : — Hazır ol! çaldı. Sessizce dağıldılar. Herkes yerli yerine gitti. Sessizce toplandılar. Alay ertesi gün harekete hazır bu lunmak emrini almıştı. Düşman ha rekâta başlamıştı. layın köyden ayrılacağı du- yulur duyulmaz, bir curcu nadır koptu. Köyden birkaç ihtiyar kadın birkaç ihtiyar erkekle bir genç kız, alay kumandanı İbrahim Beyin çadırma geldi. İhtiyarlardan bir tanesi. — Aman Beyefendi! dedi. Dama dımız.., AUT UKÇ Sr eat polis, oteldekilerin keyfini bozmamak için kimse farkıma varmadan, yavaş- ça binaya girerek genç kadınm, pen- ceresinden sokağa düşmüş olduğu o- dayı kordon içine aldı. Tahkikat ne- ticesinde bu bayanın henüz 33 yaşın- da bulunan ve meşhur bir yüzücü ve tenisçi olan Lady Cardigan olduğu anlaşıldı. Ölümün nasıl olduğu mühim görü- nüyordu. Genç bayan, ölümünden ev- vel uzun güneş banyoları almış ve bu yüzden başdönmeleri geçirmişti; Acaba, pencereden düşmesine sebep bir başdönmesi mi olmuştu? Başka bir şeyden şüphe edilemiyor du, Zira Lady Cardigan, daha Oks- ford üniversitesinde okurken 19 ya- şında iken, şimdiki kocası Marki dö Cardigan'la sevişmiş ve gizlice ev- lenmişti. Karı kocanın pürüzsüz ve mesut bir hayat geçirdiklerini her- kes bildiğine göre, ölümün ailevi se- bepleri de olmamak lâzımdır. Fakat, başdönmesi de hayli garip bir sebep olarak göründüğü için şim- di polis, sıkı, fakat ketum bir tahki- kata girişmiş bulunuyor. Alay kumandanı şaşaladı: — Hangi damadınız? diyerek ih tiyarm sözünü kesti. — Sizin askerlerden birisi!. — Bizim bu köyden almmış as- kerimiz yoktur baba. Bütün alay taşra mürettebatıdır. — Biliriz onu beyim! Haniya... Şey... Yeni damat oldu da. e W — Yaaaa beyim! Allah razı ol- sun senden! Damat, bugün bize gel di. Alay kumandanı bu akşam bi- zim kına gecemizi yaptıracak de- diydi. Güzel de oldu doğrusu kına gecesi!.. İllâ ve lâkin.. — Dur bakalım ihtiyar dur! Kim bu damat, nasıl? ne zaman. — Alayın nalbandı Tahir! — Allah Allah?., — ! Postalar koştu. Biraz sonra nal- bandı getirdiler. Dik yapılı, yalçın endamlı delikanlı, sütü dökmüş ke- di gibi duruyordu. Alay kumanda- nı tok bir sesle: — Senin burada ailen var mı? dedi. — Var beyim. — Kaç senedir evlisin? K — Daha taze., Beş on yor. . g — Kimden izin aldın da * din?.. la gonuştum. Onun EOY““ aktı. Benim goynüm ona îk Bi dıh anasına babasına. KÖY kıydılar. Haniya cahillik iŞİ” (d — Kimseden izin almadıl V’ vf 1 öze bir ihtiyar karıst y S — Namus meselesi diye bahatlerini hafifletti, Alay F . yi danı bu acaip cephe düğüP yüğü sıfatiyle ne yapacâ, mıştı. İhtiyarlar yalvardı. KBM Pu vardı, Bu sahnede en he)’îîkd gi lü nalbantla teze karısf mıştı. Biribirlerini süzü; o;'il”d“l — Dur bakalım Allah F ardi der gibi hareketler yapıW?', — Ola- Alay kumandanı düşunmfkm et caklar olmuştu. Bir call M — Peki dedi.'ne isti benden? der ! — Nalbanda on gün g407 4 ş! — Ağaçtan adam aradlg” sırada?.. Buna imkân yok: ayi' Kız atıldı, alay kumandat? laştı: Yay — Atam ol! dedi. Belt götür onunla! Ş Sevginin yarattığı feri_ıg“ glw'u Türk kızma başka bir Ala3 başka bir mâna vermişti. mandanı burkuldu. Onun u:l ları vardı. Fakat bütün P tti evvel gelen endişe memlekt d,v — Olamaz! dedi. Sen P' lırsın. Savaş biter bitmeZ e | nu sana gönderirim. ğ Kızcağız boynunu püktü. “,4’ sola bakındı. Nalbandı uzt;';nc.,r süzdü. Gözlerinde yaşlar landı. Yutkundu: t!wı, — Tanrı yolunuzu açık € di ve çekildi, d, Nalbandı o gece evine gon# Ü ler. Ertesi gün erkenden f*ı“_ tihak etti. Yürüyüşe ge€ VA olda alay kumandan! o:d Y — Sakm dedi aklın? ta kaçayım deme, kendine d sin evine barkma da!.. Nalbant sırtındaki çant_aı'ğ:an rek omuzlarına yerleştirdi j ra, iki eliyle çantanın kî“l’:I asıldı. Yüzünden terler & Başını doğrulttu: — Sevdikleri olanlı di, alay temelli boşalır. tüğümüzü biliyorum. Oray! madığdan sonra haniyâ k lik düzenlük te olmaz. Bu saf ifade alay k heyecana düşürdü. Bir: medi artık. baş"f'. layım - Nasuhçalda » ist, A muharebeleri Izm? * yurd' line kadar sürdü. Nalbandlka 653): obası yandı. Ölüm onun ar ğılı"'ı rından ve büyüklerinden çoi , götürdü. ! dll*î":)lbant üç defa yaraıa’;ğ:ıbı' ralarının üçü de kapandı dın. W Tahir, şimdi Muhat KÖYÜTün ;, zamanlar arkadaşlarınım edef " nadıkları meydanı tâvV' 3 rur. Karısına ve ya cü alaydan hikâyeler & & " (d ar k“çst # Nere3 yi ö'| gf uma"îğyıf sey nlatif v