Futbol Hakemlerine Niçin Taarruz Ediyorlar ? a al eta okyo olimpiyadının maketi Haysiyetlerini Kıracak Yazılara Nihayet Vermeli B. FELEK Neticesi hoşumuza gitmiyen maçların kaba- hatini hakemlere yüklemek bizde eskidenberi geçer bir akçe idi. Lâkin bundan beş altı sene evvel hakiki sporcular arasında başlıyan bir re- aksiyon üzerine bilhassa futbol hakemliği ni-| zam altına alındı ve hakemlerin gerek oyuncu, İ gerek seyirci, gerekse klüp idarecileri tarafın- Yazan: | dan uluorta tecavüze uğramasının önüne geçil. di, Senelerce evvel bir ecnebi maçı idare eder- ADA İLE FOSCA Almanyanın Tokyo Elçisi Japon Olimpiyat Ko- mitesi Reisi Prens İyeseato Togugawa'ya Ber. lin stadının mücessem plânını gösteriyor 940 Olimpiyadı İçin Şimdiden Pek Mühim > Teklifler Öne Sürü üyor Tokyoda yapılacak olan bu seferki olimpiyadın fevkalâde par- lak ve muntazam olabilmesi için Japon komitesi geçen seneden- beri geceli gündüzlü çalışmaktadır. Japonyanın kıtalardan uzak- lığı yüzünden Tokyo olimpiyadına iştirak etmek istiyen müsabık- lar hakkında kolaylıklar düşünülmektedir. verdiği nacaktır. Alman malümata göre kongre ruz- namesinde bugünkü spor statükosu- nu altüst edecek birtakım teklifler vardır. Kabul edilip edilmiyeceği şim diden kestirilemiyen bu tekliflerin şu üçü en mühimlerdir: 1 — Müsabakalara her milletten yalnız bir tek müsabık almması; Bu teklif Avrupanm küçük milletlerin, Amerikalıların ki Jabalık atlet ordularına karşı ko mak için yapılmış bir tekliftir. Eğer | ” kabul edilirse atlet efektifi zayıf o- Tan memleketlerin hesabına İyi olur. Fakat spor için kayıp olacaktır. ve bilhassa | Avrupa matbuatının i haberlere göre olimpiyat kongresi gelecek sene topla. İ Dünya bekir ampiyonasına Giriyoruz | Bisiklet federasyonu 22 ve 29 2- ve tarihlerinde Dunimarkada ya- cak olan dün; £ şampiyo- ına bisiklet ekibimizin iştirak et tirilm ir. Haberal diğ m bu sine karar ve ıza göre, Feder ken Türkiyede futbolü tesis etmiş olan bahri- yeli Bay Fuad'a ayak takımlarının söyledikleri sözler hâlâ havsalamı tırmalar durur. Bu hareket sayesinde bugün artıl k | bu şekilde tecavüzlere ender tesadi edilmekle beraber manlesef matbu- atta arasıra Türk bakemlerinin iz. zeti nefislerine ve namuslarma tec; a dının önüne geçile- İ kemlerimizin Baş yazılar için tahrip etmektedir. Itiraf etmeliyiz ki: Nasıl sporumuz İve sporculuğumuz fekir ise, matbu- atta spor işlerle uğraşan zümre de bitararlık y 1 için ayi inme muharrirlerin elinde ba bâdiselerinden hab ten ziyade bu hâdiseleri ken: İ menfaatlerinin icaplarma göre gekil lendirmekte, böylece spor neşriyatın- da her yerde görülen normal bir yek- parelik yerine karşılıklı ve müteme- Jai bir çekişmenin heyecanları müğ hade edilmektedir. Bunun bir yeni tezahürü olmak ü- zere dün infial an! vaşıfların- dan olan yalınkat düşüncelerle bazı gazetelerde en iyi hakemlerimizden İ birine ve o arada bellibağlı iki büyük - türk klübünün k | edilmekte ve Fener - Zira birbirine yakın ve bir müllete| kararım verirken müsabıklar için bir! hakemin Güneşi bile bi mensüp bir çok kozların yalnız birisi olimpiyatlara girebilecek, diğerleri! girmiyecektir. Bu girmiyenlerin giren lerden yüksek olmadığını da kimse temin edemiyecektir. 2 — Müsabıkların seyahat masra- fından başka kaybettikleri zaman i- çin tazminat verilmesi, Malümdur ki, olimniyat komitesi bir müsabıkın olimpiyatlar veya bey- nelmilel bir müsabaka içim işinden | uzaklaşması sebebile kaybettiği gün- deliğnin, Ücretinin hulâsa kazancınm tazminini amatörlüğe mugayir gör - düğü için kabul etmez. Lâkin hakikst ve hâdisat bu kara- rın tamamen aksine yürümektedir. Her yerde gizli olarak bu müsabıkla- ra tarminat verilmektedir. Zira biç kimse velev memleket hesabına da ölsa ailesinin ve kendinin spor yü günden aç kalmasına razı olamaz. 3 — Uçüncü teklif olimpiyatlara 8 matörler gibi profesyonellerin iştirak edebilmeleri teklifidir. Bu teklifin kabulü sporu zevki i yapanların ve spor aseletinin tama- meri alevhine olacağı kanaatinde ol- duğum için kongrede ekseriyet kaza- namıyacağndan eminim. Bakalım, hâdisat ne gösterecek?! Ankara Boksörleri İzmire G'decek Ankara boks klübü boksörleri bev- ne. sel İzmir sergisi münasebetile maçlar yapmak üzere İzmir boks klli- bü *arafından İzmire davet edilmiş- lerdir. Bu daveti kabul eden Ankura- h boksörler antrenömanlara başla - r piretarep, İşart ileri sürmüştür. Bu şart şampiyonaya girec ekibine dahli olabilmek için koşucu- ların 100 kilometrelik mesafeyi 2 8x at 33 dakikada katetmeleridir. | Bu derece veya buna yakin bir tice elde edildiği takdirde bisiklet İ kibimiz müsabakaların yollarda antrenöman yapmak Üzere şampiyona mü gün ev cektir. yaptiacağı abakalarından on boş el Danimarkaya hareket ede- Bu maksatla açılacak kampa An- kara, Kocneli, Bursa mmtakularındar Türkiye birinciliklerinde derece alan koşucular alınacaktır. Şarkışlada Atlı Spor Şarkışla, (TAN) — kışlada atlı cirit oyunlarmı ihya ve bu asJ spo- rumuza kuvvetle hiz vermek Üzere ile bir teşekkül İ kurulmuştur. Klüp zaman zaman top- tertip etmektedir. Ayrca klüp ciritçiliğe de ehemmiyet atlı spor klübü adı tü et gezintileri vererek muntazaman yaptırmaktadır. İ Klüp idare heyetine seçim yapıl - mış ve Şemsi Demirkaynak başkan Lığa, Nuri, Niyazi, Mehmet, Bekir İ- dare heyetine intihap edilmişlerdir. Klüblin faaliyetine kaymakam Hik- met Eçenin büyük yardımları dokun- maktadır, k Türk | müsabakalar ileri sürülmektedir. Hs'xamlik bir dikkat ve adalet ME- selesidir. Hakem dikkatsiz daigın olabilir, yorgun olabil noktalara karşı yapıl belki münakaşa zemi lâkin hakemin adalet le bile bir takımı yendirmesi gibi ns- ortadan kAfi derecede kuv- cuğünü iddinları isbat iç vetli delizere malik olmıyanla ilarzda hücum ve iddiaları iftiradan ileri geçemez. Iftiranm sahibine ne| kadar geref verdiği malümdur. Macar Şuvenk Antrenör Oldu Son zamanlarda Ankaragücü takı. mipın antrenörlüğünü yapmakta olan ve evvelce Izmirde Karşıyaka, Jstan- bulda Fenerbahçe klüplerinde çalış” mış olan Macar antrenör Şuvenk bu ıtratınm hitamı üzerine AÂn- | kara, xüibünden ayrılmıştı. İ Maber aldığımıza göre, Futbol fe. derasyonu ken: federasyonun em rinde bulunmak üzere Ankara, Is - İtanbul ve Izmir şehirlerinden bariç gehirlerde dolaşarak antrenörlük yap mak üzere angaje etmiştir. Bulgar Sporu Islah Ediliyor 12 (TAN) Bulgaristana n davet edilen maruf Sofyı spor ıslahatı ağustos sonlarında Sofyaya gelecek- tir, arın ikisi de eyni me' teydiler. Atkadaşlılar, İ .K su ayrı akmazdı, Hem de ti- patıp biribirlerine o benziyorlardı. , İnce, Süşları kestane . Yalnız birisinin gözü koyucaydı. Ötekisininki elâya çali- yordu, ( Alman spor mütehassıs Dr. Kar! Dim ki talebelerle pek az ko- muşurlardı. İki n ba tu. Hiç ki ne mektep per: li, ne tale! iki kızı idüklarınn farkında Öteki gölg kinen ve yançizen birer gölgeydi- ler. Şahsiyetleri o.kadar betirsizdi «e KUDİŞTAT Erda , hee vE, NE ve kin uyandırmamışlardı Ada on dokuzuna basar basmaz Vittorl nati İle evlendi. Ge- rlak yüzlü, tok ir delikanlı ocaman elleri vardı. El çıt kırıldım şeyleri unun yalnız b Bi parmakları, Ada'nın bö lanılır, tuttuğu wp, çatır çutur ın kendi- i gün onu aldırarak 8 , ve kızın , » gibi yle şaklayan bir öpüşle mali gün Como'd Daklayı dan giz oynadığı bu tıla gülerek al da da kocası kadar | ondan geri kalmamaya bütün gay- le uğraşıyordu. Ada'ya kocası “Ye! Gül! Eğlen hâyat işte budur!” diyordu. Kart sinin çok çok yiyip içmesini isö- yordu. Gülüne, güneşine, gölgesi- ne, grupuna heyleyip te baka ks- lıyordu? Bunlar hava crvaydı. Yut , gövdeye atıp atıştırmays baksımdı. Ancak boğazdan gecen, ve kursağa giren hakikatti. Ötesi hep lâftı. Kocasının ağzmı sevinç ballari- le sulandırıp yılıştıran birşey var- #a o da bin liretlik banknotların dört köşeli manzarası İdi. air lar kuru © dan, Kizil buğday partılma, kalın kalın banknot to- marlarmı getirince sevineten etek» leri ziller çalar, koşup Adayı çağı rr. Ve tomarların ağırlığını daha güzel belli etmek için, onları kal dirir kaldırir masanm ilzerine çar- pardr. Ada da elân inceliklerini kay betmemiz parmaklarla tomarları, sanki onlar hayat kitabınm yap- rakları imişler gibi, yavaş yavaş evirir çevirirdi. eareasanasaresaemez Yazan: Adriano Zuccoli Çeviren: iGevat Kabaağaçlı ; ; ie ear Ocası : Ko Hoşuna gidiyor değil mi. Gitmez mi ya! Bunlarla yenile- cek ne ballı ballı, çeşnili çeşnili eyler var'ha! Pek tut! Pek tut, bunlara sıkı yapış, ötesi boştur, derdi. İşte Ada da artık candan gülme- ye alışmıştı. kanlar gelmi bovuna frorlasmıştı DEF DENKLUU A kitap'yaprakları ka- Tıştirmamış Kileri tıka basa doluydu. Yukar- da ise yepyeni möbilyeler, möbilye imalâthanesinin kokularmı deha kaybetmemişlerdi a amaaa Evleneliden- ÖMRE aksettiriyol ev sahipleri de, ik ev Yanılığı Adı t kont kasıklar, devanası mem ler, katmer katmer çeneler verdi, Yüzünü doldurup topar- laklaştırdı. Ona rahatın tadımı du- yurttu. Tembelleştirdi. Öğleye kt lir, ve akış Ituklarda şekerle- kestirirdi. o Çocuklarile ise er meşgul oluyorlardı. n büyilk oğlanın sesi iki ma kamdan öterek çetrefille- i kızi da g& da karlar ya- rdu. Edepsiz hizmelçi kızmın Ivarıp yakaran kız» ğa fırlatıldı. Koca- p te gündüzün olup bi- ni duyunca karısını ahlâki duy- gusu ve kat'i hareketi dola tebrik etti, Gevşeyen sini dinçleştirmek için ona o gece faz- laca yemekler yedirdi. Bir gün bir dükkünda Ada uzun boylu, ince yapılı, bir çelik tel gibi dümdüz ve çevik bir kadına rast geldi, Ada onu tanıdı. Cesaretini adr. “Aldanmadığıma eminim Siz Fosca değil misiniz?” dedi, Ka- din onu baştan aşağıya süzdü. Tu- nımadı. Ada yine : — Ben evvelce Ada Crivelli i- dim, Şimdi Ada Carminatiyim. Ha tırladınız mı? 'nın dudaklarında bir gü- eme belirdi. Arkadaşma eli uzettr : — Şimdi tanıdım. Fakat o ka- dar gürbi ve şahaneleşmiş- siniz ki hatırlıyama- dım. Sizi görmekle memnunum. De- di. — Ben sizi hep hatırlar, düşü- nürdüm, fakat hiç rastgelmemiş- tim, Ben evlendim. Kocamla taş- radayım. Şehre yeni geldik. Böylece bir iki hoşbeşten sonra, toj ve evlerine karşılıklı davetif ten sonra ayrıldılar, Günün birinde Ada, arkadif evine vardı. Sudan sabundef” girdikleri hayattan bahsettilefi risinin duygusu, düşüncesi ve cı ötekisininkine hiç uymuyf Evvelce biribirlerinin kadar benzeşen bu iki kadi rasında uçurumlar, p ta bitirdikten dost ayrıldılar, Ada aşağıda kapısından çıkarken kapıys İ hizmetçi kızının yüzüne baka Evinden kovduğu kızın ta Köl idi, Hemen geri döndü, Foscafi du. Onu bir kenara çekti. — Sana habe suz bir kızdı — Hayır, biz onu a nasl! yoruz. onu gebe haliyle parasız bancı yerde onu sokağa sürü — Başka ne yapabilirdim? işi siz de biliyorsunuz derek Kızı vadetmişler, Ayartmışlar, &ğ ye döndü. Ben kocamla oraği Onu köylü ul ei Orada da sokağa sürüldü. Bİ aldık. Yardım ettik. Çocuğu gurdu. Bunca senedir bizde, Pİ fenalığını görmedik - İnsanım huyu biç deği İnanmayınız. İlk fi gini açığa vurur. Benim gani hatim olsun, onu bir sani) evde alıkoyma. #vet biliyorum lesi de — Senin y Ada ? — Bilip inandığımı san$ mek boynumun borcuduf — İyi amma kızı kovdu! < ki bu inadın ne? na bir iyilik etmek dan! Nam mu tini, evini barkmı bu rumak istiyorum. Ve şu fakir buncaği'g bir lokma ekmekten sem yle beraber sokak ort rakmak istiyorsun. — Haym, hayır sen yin€ diğim saf çocuk olarak HÜ hizmetçi kısmın: idareyi © gun. Çocuk gibi düşünüY” — Galiba beni budals sun Ada! — Hayır amma teerâ etrafındaki hayatı, li yorsun, yaptığına d gat sl hayatı iyi bilirim, sen vw gözlerinde pi sinti yip irkildi: SN — Ben yaşamayı BÜ mesini bilirsin! dedi.