y SAC 9.6. TAN Gündelik Gazete BAŞMUHARRIRI Ahmet Emin YALMAN kağ m hedefi: Haberde, fi- Tün her şeyde va dü- » samimi olmak, Hzetesi olmıya çalışmaktır. GUNUN MESELELERİ Y | a Vatanperverlik ya lan sevgisi gövenlik derecesine Yi #aman kiymetini kaybeder. sevgi le şövenliği biribirine , en ufak bir tenkidi, bir Aa Mene haline koyup İsyan ©- Ru müsamahasızlık bize eski bıraktığı kötü mirastır, mülfrit tenkide değil, münaka- hattâ mütaleaya bile tahammtil ; düşünmiye bile cevaz ver. akal gr fikri ataleti doğu- sahada olursa olsun, ifrat tecellisine göz yumma- Bir Ya dal Üniversitesi, Üniversite hü yu gündenberi Maarif Vekâletini niversite muhitini alâkadar eden bir mesele vardır; Liselerde talebe üniversitede ders ta- KP edecek derecede kuvvetli değildir. sebeplerini araştırmıya lüzum Ye yoruz. Fakat bu bir. vâkmdm, Yüksayı Maarif Vekâleti de ka- va gnstir. Nitekim bir müddet ev- lerini sormuştur. Mütalen- Be ofesörleri de vardır. hay, Profesdrerdan biri geçen gün Yaya hasbihal esnasmda liseden yin İnlebenin, zekâ ve kabiliyetçe İnkat malümat bakımından geri iş ğunu söylemiş ve bu sözleri de in evvel gazetemizde çıkmıştı. m fakilitesinden birkaç talebe e6- profesörün bu fikrini milli İzzes aa kıran bir mütalen telâkki e- i ka eeselir olmuş. Bize de tecs- il İfade edeki bir yazı gönder. in bü any by mii yetiştirmek vazifesini tüze ün bir ecnebi profesör, memle- tahsil müesseseleri hakkında e- İĞ kanaati söyliyemez mi? Söy- Sp mi? Söylerse bunu sultef- Mp teessür duymak doğru olur ia ecnebi profesörleri mü. e ve mütalealarımı söylemiye #tmek gerektir. Çünkü onların Ye düştnüşleri o husustaki nok a tamamlamamıza yardm Medin ye #likât kolay şeydir, fakat eyi dr. Samimi mütales ve tenkit- Ni tn ig faydası vardır. â, , fiterenin Bernard Shaw İsmin. tur bir edibi vardır. Bu adam, z dır, fakat İngiliz edebiyata *serler vermiştir. Bir gün v gazetecisi Bernard Shaw'a inilir nb ünğimn Silimi atipi vg — Sadece iğreniyorum, diye cevap Vaha cevabı verdiğinden dolayı İn. Yiyen sg Bernard Shaw'ı ne linç Sar ne de ona karşı hür. bir katra kaybetmiştir. Bu derece müsamaha belki de, bi- nn ie bir ecnebi profesöre kızmak İğer istikamette bir ifrattır. Aça yanlış anlamıya. i mütalea ve tenkitlerden Kin Temiz (vatanperver. Mp garir da müsamaha edebil vi Söğüş Civarındaki Hastalıklar ait, (TAN) — İnhisar mahiye- Bige merbut Akköyde çıkan leke- MA ve tifo hastalıklarının önü ai « On beş gün içinde bu has- tu, ze müstevli olmaktan çıkarı. h me işiyle, güciyle meşgul olmı- İn amıştır. yg lâyet Sihhiye Müdürü ve kaza Map et tabibi, hastalık yerlerinden ç Ödleri basına avdet etmislerdir. Kırşehir valisi B. Mitat Say lam, daha evvel mülkiye mifet- tişliğinde bulunmuş, bu vazife dolayısile memleket içinde bir çok tetkikler yapmış, bilhassa köy ve köylü mevzuları üzerin- de çok durmuştur. B. Mitat Say. lam bu tetkiklerinin neticesini bir broşür halinde neşretmiştir. Bu küçük kitabın baş tarafma kendi düşüncelerine göre tanzim ettiği bir “köy kanunu,, koymaş, sonra da kendi köy kanunanun esbabı mucibe lâyıhasnı yaz. mıştır. Şimdi biz buraya BR. Say- amın köy kanununu, bütün mad delerile aynen koyuyoruz. Bunu okuduktan sonra yine bu sarfa- da esbabı mucibe lâyıhasınm esaslarinı okuyacaksınız. İşte o- nun köy kanunu: 1 — Türkiye en aşağı ilç bin ibarettir. ri denir, Ve bunlar belediye kanununa bağlıdır. 3 — Bugünkü köyler üç bin nüfusu buluncıya kadar idarede birleştirilir. Ve idarede birleşen köylerin en iyisi ve inkişafa mü- sait olanı merkez İttihaz olunur. Tİ BANA GÖRE KÖY KANUNU 4 — Birleşen köyler merkez ittihaz olunan köyün adı İle anı- hır, Kendi adları, sonuna “çift damları,, kelimeleri konularak kullanılabilir, Kayabaşı köyü, Kayabaşı Helvacı damları gibi, 5 — Umumi ve miişterek iş- ler masrafma birleşen köyler * halkı tamamen iştirak eder. 6 — Her türlü tesisat ancak merkez olan köyde yapılır. Dam lardâ tesis vücude getirilemez. 7 — Damları harap olan köy. Tüler, merkez olan köyde ev yap- madıkça damlarını yeniliyemez- ler, $ — Merkez köyünde ev yapa caklara kalkınma parasından yardımlar yapılır. 9 — Her köyde vali tarafın. dan mansup bir köy müdürü ile en az İlç öğretmen ve köyden ye tiştirilmiş köy ödevlerini yapa- cak işyarlar bulunur, 10 — Her köyün en 07 iki jan. darma İle köy biitçesinden para. sı verilen üç bekçiden ibaret bir karakolu bulunur. KÖY PARASI 11 — Köy parası Iki türlüdür, Onlar da: 1 — Kalkınma, NM — Daimi masraflar karşı. lıklarıdır. 17 — Kalkınma zirai mahsul. lerden yüzde beşi geçmemek ü- zere aynen veya nakden alınır. 13 — Kalkınma parası köy- deki tesislere ve irat getirici iş- lere sarfolunur, nede ancak üç sene almabilir. Ku raklık ve verimsiz yıllarda kal - kınma almamaz. 15 — Daimi masraflar İçin vergiler tarh ve tahsil olunur. we iratları alınır. Salma yasak- çe — Kallunma parasmın mik tarı nasıl kullanılacağı vali tara. fından tayin olunur. 17 — Daimi bütçeler valilerin vereceği emre göre tanzim ve kaza kaymakamları tarafından tasdik olunur. 18 — Her vekâlet köyden iste diği tesis ve teşkilleri gösterir bir cetvel verir, Vali bunlardan hangisinin yerine getirleceğini takdir ve köye tebliğ eder, 19 — Her hangi tesis ve İeş- kilin karşılığı temin edilmeden vücude getirilmesi ve alâkadar vekâletin izni alınmadan mevcut herhangi tesis ve teşkilin kaldı. rılması yasaktır. 20 — Nahiyeler mülgadır.Her köy doğrudan doğruya kazaya bağlıdır. Köyler köy müfettiş - leri tarafından daimi muraka- beye tâbi tutulur, 40000 KÖY YERİNE erşeyden (o evvel kaydetmeliyim ki Me köy kanunum bütün teferruatı havi değildir. Ancak değişme- si lâzım gelen en mühim esas- ları ihtiva etmektedir. Diğer ——idal lar dahilinde ilâve edilebilir, Birinci maddede köyü üç bin nüfustan aşağı olmamak üzere ka bul ettik. Çünkü köy kendi ken- dine kalkmacak ve kendisini yas şatacektır, Medeni bir milletin kö- yüne lâyık tesis ve teşkiller bulu- nacak ve bunlar idare edilecektir. Şu halde lâzım olan parayı ödeye- cek mükellefe ihtiyacımız var de- mektir. Üç bin nüfus bizde 500 ev yani gileyi teşkil ettiğine göre mü kellef 500 kişi demektir, Türkiyede 12,000,000 köylü var dır. Şu halde bunlar 4000 köyde toplanacaktır. Her köye iki Jandar ma verir ve bunlara bugünkü köy bekçilerinden tefrik edersek 8000 jandarma ile emniyet işini bugün künden daha iyi halletmiş bulu- nuruz. Yurdumuzda dört yüz ka- dar kaza vardır. Şu halde bir kây- makama aşağı yukarı on köy düş- mekte ve köylerin her diy bir def& kaymakam tarafından kontrolü k& bil bulunmaktadır. Bir Valiye de 60 köy düşüyor. Onun da senede bir defa teftişine imkân bulunabile- cektir, Kültür işlerini ik tedrisat mü- fettişleri ve kültür direktörü da- ha sık ve daha devamlı gözden g girebilecektir. Köylere bir mual - tim değil, üç öğretmen verileceği" ne göre, muallimler müteessir de- ĞU, köye müessir olacaklardır. ie bm sena, za hekimi ayda ki defa köyleri gezebilecektir. Her köyden yetiştirilecek hasta bakıcı doktora, geldiğinde ve gıyabında yardımcı olacaktır. Her köyün da» mızlık hayvanları bulunacak ve hayvan sağlık işleri köylü işyar- larca takip edilecektir. Her köyde nlimune fidanlıklar, ormanlar tesi» sine yeni ziraat usullerine imkân bulunacak ve bunlar muhafaza €- dilecektir. Köyleri hâkim uğrağı dn yapmak mümkün olacaktır. As- kerin celp ve sevki bir snd8 köy telefonu ile halledilecektir. Tahsildar köyde oturacak, köy- 1 hesabını her an arayabilecektir. Halk odası; radyosu, toplantıları ve kütüphanesi Ile ilerleyiş hamle- leri yaratacaktır. Bugün mevcut 41035 köyde bun ları yapmak kabil mt? Beheri yüz” 4000 KOY KURMALI paran nerm mmm . liraya bir radyo almak istesek 41085 köy için 4,103,500 lira ister, halbuki dört bin köy için 400,000 lira İsteyecektir. Ya 41035 köyde tesislere kalkarsak herhalde adi konmamış rakamlara dayanırız. 41035 köye yol ile 4000 köye yol aramdaki farkı düştinmek kâfi » dir. Tasarrufa da bir misâl: 25 - 30 bin Jandarma yerine 8000... je madde köylerden ka - saba ve şehirleri ayırt et mektedir. İşaret veçhile bunlarm kaza ve vilâyet merkezi oluşları kendilerini ayrı ahkâma tabi kıl mıştır. Şüphe yok ki bu bir zaru- rettir. Üçüncü ve dördüneli msğ- delere göre merkez köylerinin sy» riması ilk iş olacaktır. Şu halde Türkiye sıhhi, zirai ve sair sebep- lerle diğerlerine rüçhani olan ve yakımlarmda üçbin nüfusu toplya bilecek olan 4000 merkeze ayrıla- çak demektir. Bu dört bin merkez KIRŞEHİR VALİSİ PP İİ si Yazan: Mitat Saylam | i / dört bin köyün adını taşıyrcaktır. Diğer köylerin adları merkez kö » yü ile kendi adları sonuna “çift damları” sözlerinin ilâvesile adla- nacaklardır. Kütüklerdeki kayıtla- rm selâmeti için bu bir zarurettir. Köylerin köy ve çift damları adı 6 anılmalarının “bir neticesi de; beşinci ve altıncı maddede yazıldı ğı üzere, tesis ve teşkillerin köyde vücüde getirilecek damlarda kurul mamasıdır. Yani damlarda oturan lar masrafa iştirak edecek ve fa- kat müesseselerden istifade için merkez köylne gitmeğe mecbur 0- lacaklardır. Karakolu, mektebi, sıhhat, baytar ve ziraat tesisleri ve hattâ hâkim uğrağı ve bir de pazarı olân merkez köyü bu imti- yazılarile dam sakinlerini kendi cez bedecektir, urada şu noktayı da belirt- mek isterim ki şehirlere a- kışm çoğalması Türkiye için daha, birçok seneler zararlıdır. Böyle bir | akışı durdurabilmek kabil değilse de ağırlaştırmak için köylerin bir insan için tahammül edilebilir bir hale gelmesi lazımdır. İşte vücude gelecek bu 4000 merkez, şehirle Du günkü köy arasında bir merhale teşkil edecektir. Bününüin beraber bugün bu 4000 merkez İçin çalışır. Ken ve onlarm İnkişafını ve yeni tedbirlerle merkezlerde nüfus ke- safetini teminden sonra geriye ka- lanlar için yapacak diğer tedbirler de bulabiliriz. Görülüyor ki hepsi ile başa çıkmağa maddi ve mane Yİ imkân yok! Bu 4000 merkezi kurmakla merkezler etrafında top lanscak köylerin de adını duyduk ları veya duymadıkları tesis ve teş killerin yakınlarma gelmesinden €- decekleri istifade de az ehemmi- yetli değildir. Bu davada esas bu olur, Ve beşi onu bugln biri için- se yarın diğeri için çalışır. Yeter ki bir dayanış yeri ve doğru gidiş yolu bulunsun. Ve her geçen gün faydalar versin! Yedinci madde ile toplanma için bir mecburiyet koymuş Oluyoruz. Bugünkü köylere hiç dokunmıya- cağız. Yalnız buralardaki damları yıkılanlar merkez köyünde ev yap madıkça damlarını yenilemiyecek- lerdir, okuzuncu madde ile, hususi D ve İçtimai hayatınm her noktası İle alâkalanmak mecburi- yetinde bulunduğumuz köye cahil, mütegallip ve küstah bir muhtar yerine en aşağı orta mektep me- zunu mansup bir müdür ve tek muallim yerine üç öğretmen ve yi- ne vazifedar diğer işyarları koy- muş oluyoruz. Köydeki müstakbel vazifeleri - miz ikiye ayrılmaktadır. Birisi kalkmma, diğeri daimi vazifedir. Kalkınmanın başında toplanma ve bundan Sonra tesis ve teşkiller ge“ lir, Tesis ve teşkillerden sonrada bunları idare kalır, Şu halde: Gelirleri de bu esas üzerinden ayırmak gerektitr. Toplanma ile te- #is ve teşkillerin vücude getirilmesi muvakkat ve ağıren bir masrafı is- tlzam ederler. Şu halde bunu bir fe dakârlık şeklinde kabul etmeliyiz. Onun içindir ki mahsulâtın yüzde beşini bu işe hasrettik. Daimi masraflar için de senelik Bütçe yapılacağı derceğilmiştir. Fa kat salma gibi gelir matrahı olmi- yan iptida! vergi mennolunmuştur. İşte 11,12,13,14,15, İnci maddele- rin konulması sebepleri. Ürüyüş ve yaşayış ve yara- tuş şekillerini tayin ve ta Sinema Dünyasında: Yıldız. Müthiş Birer Vergi Kaçakçısıdır Son günlerde Amerikada vergi ka çakçılığı artmaktadır. Vergi kaçak- çıları arasında en azilıları, çok kaza nan smıflara mensuptur ve bunların başımda da artistler gelmektedir. O kadar ki, Cümhurreisi B. Roo - #evelt nihayet, sinema artistleri sen dikasına uzun bir mektup göndere « rek aleyhlerinde takibat yaptıraca - ğı, çünkü vergi kaçakçılığında pek ileri gittiklerini artistlere ihtar et « mek mecburiyetinde kalmıştır. Artistler, bir hayli para sarfede » rek, kazançlarmı ve hesaplarını hi- leli bir şekilde gösterebilecek bir mu hasip ordusu çalıştırmaktadırlar. Son zamanlarda vergiden kaçma « İnn en belli başlı yolu olarak, hüsü- si sermaye ile yapılan işlerde hükü- mete zarar göstermek olmustur. Bu nün için de en iyi çarenin beygir çift liği açmak olduğu keşfedilince, bü « tin artistleri, birdenbire bir beygir merakı sarıvermiştir. En meşhur beygir meraklıları ara sında, Klark Gable, Barbara Stan » wyek, Wallace Berry ve meşhur ko- mik Edâie Cantor gelmektedir. Bu artistler o kadar ileriye varmıştır - lar ki, defterlerine bakılınca, hiçbi- tinin para kazanmadığı, sinemadaki bütün kazancmı beygirlere yatırdığı görülmektedir. Kendilerine, bu ka « dar zararlı olan beygir işile neye uğ raştıkları sorulunca: “Ah, diye ce- vap vermektedirler, merak işte, na yaparsmız?,, “Merak amma iflâs etmişsiniz. “Ehemmiyeti yok canım, bir film İoynar yine kazanırım. Tabii bu söze de verilecek bir ce- vap bulunamaz. Fakat arada hükü- metin vergileri güme gitmektedir. Roosevelt'in mektubu üzerine Ka» liforniyada beygir fiyatınm çok u » cuzladığı, herkesin yavaş yavaş bey girleri elinden çıkarmak istediği ya alıyor, Eddie Cantor ise, daha şimdiden beygirciliği bırakmış, antikacı dük- kânı açmıştır. Orada da zarar edeoe ğini, daha şimdiden söyliyebiliriz. Adana Patlıcanları Bollaştı Adananm yaz mahsulü olarak yetiş tirilmiş patlıcanları iki gündenberi piyasamıza dökülmiye başlamıştır. ki boy olarak getirilmekte olan patlı- canlarm ttoptan tanesi 5 - 6 kuruş tan ve perakende olarak 7 - 8 kuruş” tan satılmaktadır. İzmir mıntakası- nm patlıcanları Adana cinsinden das ha gevrek ve daha lezzetli olduğun- dan Adana mahsulü bir hafta sonra Izmir mabsulünün rekabeti karşısın- da kalacaktır. Hayvan Borsasında Son iki gün içinde hayvan borsa- İsmda 392 karaman, 934 dağlıç, 49 ki. vircik, 4435 kuzu, 18 oğlak, 116 ö- külz, 3 inek, 15 dana, 28 manda, 31 malak satılmıştır. kip etmek ve bunlari bir progras ma bağlamak için de kalkınma pa- rasmm sarfmda ve senelik bütge- lerin tanziminde valinin direktifi. nİ ve tasvibini temel ittihaz edin- dik, çünkü bu işler ne hâdise ile yakından alâkalı ve müteessir, ne de vaziyeti göremiyen mercilerin balledeceği bir iştir. Bütçe yapmağı valinin direktif ve tasdikma terkederken herhangi keyfi hareketlere meydan vermo- mek için her vekâletin köylerde vücude getirilecek tesis ve teşkil lerin bir listesini hazımlıyarak va» liye göndermelerini ve valinin de ancak bu listelere göre tesis ve teş killerini kurmasını şart kıldık. Köylere devletin her şubesinin di. leklerine cevap verecek ve her ta» raftan azami ve bilhassa müsavi hürmete mazhar olacak bir şekil vermek mecburiyetindeyiz. Düşü nelim ki köyde hiç bir vekâletin adamı yok'.. On üç milyon kendi haline bırakılmıştır.