Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
——— 7.6 0937 HORA L | * ). L ü Li e| No, 70 Yazan: Ziya Şakir Ebâ Müslimin Mektubu HALİFEYE Dehşet Verdi Hakkmdakı gizli tertibattan ü tJılr'îlı.'uı!.'n.iyle gafil olan Ebâ , hareketi yeni Abbasi h&%i aleyhinde bir kıyam ve telâkki ederek derhal Hora-' :;:â& Dulunan askerlerin başma l t Beçmiş.. Ziyat bin Salihe l bir darbe indirmişti. Bu dar Ü ar süratli ve kuvvetli ol. h:l.'t“ ki; âsilerden pek azı kurtu- Zlyat Başlarında kumandan Böğa; ta olduğu halde, otuz bini mü ı..'.m Hicaz ve Yemenli âsi, Ho- hıhn'-&kerlerinin ağır kılıçları ve Terdi, teberleri altında can vermiş Kbâ Müslim, bu mühim zaferi de | :(ğektupls halifeye bildirirken; » ©» Emirülmüminin!... İslâmlar doj Oda dökülen bu kanlardan ıu'" Son derece müteessirim. Fa. g,hdj“lt&!mtmm ve hilâfetinizi h,m:;ıden her tehlikeyi silâhla &ncak âak vazifem olduğu için, Tüm bununla müteselli oluyo- * Bu hizmetimin de nezdiniz- İr edileceğine eminim, Ve ; M emin olduğum için, sizden istirhamda bulunuyorum... Ne beri hacca gitmek istiyo Gaa. Hem, bu dini farizeyi ifa et- %ıîem de giderken Küfeye uğ- için -Mübarek ellerinizi öpmek bam Müsaade buyurmanızı istir- €*diyorum.) demişit. f E“ Müslimin bu mektubu, O &ır Hâlifeye dehşet vermişti. Vei “da Yanmda bülünân biraderi tek | TEhdiCüfer “MUtSUra aöne- ı,_;;vaah!... Ebâ Müslim, mut- Mim bin Salih isyanınım iç- Ü öğrendi. Haç bahanesile Ya geliyor. Bizi mahvedecek. “ıtey:.îk büyük bir korku eseri ni ÜRin Şti. Cafer Mansur da ay- Bu Yata kapılrvermişti. Vaziyet karşısında, uzun u- Müzakereye giriştikten son âyet şu kararı vermişlerdi: imdi Ebâ Müslimin arzusu- Diş detmek; büsbütün şüphe, ve Buna ( “üketi davet etmek olacak. "Brumbm“n hacca gitmesine izin Dura €&li. Hattâ, sureti mahsusada Giği çe davet edilmeli. Buraya gel- İ , bir aralık kuvvetlerin- legj CTit edilerek bir hamlede kel Bu Uvermeli, 'karar üzerine derhal Ebâ | © cevap yazılmış; h:ıî%“zv büyük bir memnuni- İ“tlauhb“l edilmiştir. Ancak, hu- Tasiyi kuvvetsiz bırakmamak için Tak , Thize küçük bir kuvvet ala- .%î';linlı Burada görüştükten ,,m!ıaeea gidersiniz.) Bir < ilde olan bu cevap, emin %'d“m& Ebâ Müslime yollan- Ta, nih e) Hü İlk Şüphe... Em Müslim, bu cevabı okur üiphe Okumaz, kalbine derhal bir tima, SEİP şey!.. Halife, maiye - axa lunacak adamların niçin den ]ğ“—upş istiyor?.. Acaba ben - hi me;d“me bir fenalık geleceği Takip te“!ün_üyor.. Yoksa, beni bir teşahhiy a ki ederek aleyhimde bir De eLmİ girişmek istiyor?.. V Sziyet, cok nâzikti... Halifenin bir W“U“M etse, muhtemel olan Tüne a; ©ye bile bile ve körü kö- tilmış olacaktı. Bu seyahat- de, ;’:Zğeçmj, olsa; Halife nezdin- F Üsşmanları arasında birçok de?, — Y üyandıracaktı. Şu hal- mîğ““alim, birkaç gün düşün- y tiy etmğ:fm' nihayet plânmı ter- — Fidin hazııı hal, sekiz bin süva- di7 ti... Bu sekiz bin süvari, ikiye ayrı- lacaktı. Yarısı (Rey) şehrinde, yarısı da (Nişapur) da kalacaktı. Ve bunlar, gece ve gündüz hareke- te hazır bir halde bulunacaklar; şayet kendisinden bir emir gelirse, yıldırım süratile bu emrin icrası- na koşacaklardı. Ebâ Müslim; bunlardan başka, ayrıca bin süvari seçmişti. Bu se- çilen süvariler, Horasan alayları - nın en cesur, en tecrübeli, en sadık efradından mürekkepti... Ebâ Müs lim, bu bin süvariyi maiyetine ala- rak Küfeye hareket etmişti. HöLŞ glre d veğiltit.. Gülmahir. Casuüslar vasıtasile, Ebâ Müslimin hareketlerini dikkatle ta kip etmektelerdi. İlk sekiz bin sü- varinin hazırlanmasından son de - recede telâş etmişlerdi. Fakat, Ebâ Müslimin bunları orada bıirakarak yanmda yalnız bin süvari tlduğu halde hareket ettiğini haber alır al maz, sevinmişler; yeniden tertiba- ta girişmişlerdi. Küfede, Ebâ Müslime muhteşem bir istikbal merasimi icra edilmiş- ti... Halife, başta biraderi ve veli- ahti Cafer ile bütün saltanat hâne danmı, ve hükümet erkânmı, üç konaklık mesafeye kadar istikbale göndermişti. Ebâ Müslim; bu tantanalı mera- simi görünce; Halifeden şüphelen- diği için kalbinde —bir nedamet hissetmişti. Bilhassa Küfeye geldi ği zaman, yapılan tezahürat karşı- sında, artık kalbindeki bütün ŞÜp- he ve vesveseler silinmişti. Halife, (Veziri âli Resul) ünva- nmı taşıyan Ebâ Müslimi, çok muh teşem merasimle huzuruna kabul etmiş... Elini öptürdükten sonra; oturduğu sedirde sol tarafına geçir mişti. Sağ yanmda da veliahdi ve biraderi Cafer Mansur bulunmakta idi. Ebâ Müslimin Küfeye gelmesi, ayni zamanda halka da. büyük bir neşe ve heyecan vermişti. Binler- ce halk, davullar, defler, kudüm ler, dümbelekler çalarak; seslerle tekbirler alarak sarayaâ gelmişler.. Hatipler ve şairler, Sa- atlerce süren nutuklar ve şiirlerle Ebâ Müslim hakkımda methiyeler söylemişlerdi. Ebâ Müslim, — bütün bunlar- dan büyük bir neşe ve memnuni- yet hissetmişti. Fakat ayni zaman da; Halife ile Veliahdinbhl;;îeth:e endişe duyguları da büsbü ğ rekete gelmişti... Tabiidir ki, hal- km bu derece muhabbet ve hür- metine mazhar olan bir adama su- ikastte bulunmak şöyle dursun, ©- na eğri bir gözle bakmak bile, çok vahim hâdiselere sebebiyet verebi- lirdi. Onun için Ebâ Müslim aley- hinde düşünce besliyenler, dişlerini gıcırdata gıcırdata, süküt etmek mecburiyetini hisseylemişlerdi. Sarayda; ziyafetler, eğlenceler biribirini takip etmişti. Pehlivan - lar güreştirilmiş; harp oyunları tertip edilmişti. Ebâ Müslimin ma- iyetinde bulunan süvarilerin gös - terdikleri maharet, herkese hayret vermişti. Böylece on gün kadar geçtikten sonra; artık Ebâ Müslim (Mekke) ye hareket için izin istemiş.. (Emi' rülhaç) (1) lik memuriyetinin ken disine verilmesini halifeden istir . ham eylemişti. Fakat Halife; — Vah, vah.. Biraderim (Ca - fer de Hacca gi- decek. Bu vazife. yidaha evvel o benden istemişti, Ben de kendisine vermiştim. Şimdi geri almak nasıl olur? Diye cevap ver mişti. Caferin, kendisi ile beraber hacca gitmesine hiç bir mâna vermemiş. ti. Sonra.. Ne olursa olsun; Halife- den istirham ettiği birşeyin bu şe- kilde reddedilmesi, ona pek garip gelmişti. Daha sonra.. Kendisinin bin süvarisine mukabil, veliahdin beş bine yakın atlı; ve onun iki misli raddesinde hacı ile harekete hazırlanması da, Ebâ Müslimi u- yanık bulunmıya sevketmişti. rtık; kuvvetlenen şüphelere ' rağmen, Ebâ Müslim zerre kadar telâş göstermemişti. Yalnız maiyetindekilere; daima dikkatli, kabele edecek iyette hazır bulunmaları için emir vermişti. Ayni zamanda halifeye de: Ertma l ağk. Fij ve güneş * 'Artık plâj mevsimine girA ik. Tatil günleri plâjlara taş e Ba mü rE .: ğle buraya birkaç faydal;— tavsiye notu yazıyoruz: & ğ 1 — Vücudünüzü günek şin kızgın ışığı altında fazA SIa yakmayınız. : ; 2 — Sudan çıkıp ıılabs vücudünüzü hem — güneş, hem de rüzgâra karşı tut-' mayınız. 3 — Plâjda — vücudünü- zü yakarken yağlı kremler- den fazla miktarda kulla'::ğ V/ / a 4 — Deniz insanı çabı acıktırır. Buna aldanıp mi-? denizi fazla doldurmayınız. DA VA YA a a ü A İ e G CT aağ DK MAT Sinirlilere Sinirli mizaç, pek uzun bir fasıl- dır. Bu fasıl, öteki mizaçlar gibi bir defada hülâsa edilemez. Bir ke- re sinirlilerin hasta olanlarını, hâs ta olmıyanlarını ayırmak lâzımdır. Hasta olanlarınm da birçoğu, has- ta olmıyanlar gibi, aramızda dola- şırlar. Fakat hekim gözüyle, onla. Ta sadece sinirli, sağlam mizaçta bir adam demek mümkün değildir. Araya hastalık sözü karışınca - he le sinir hastalığı olunca - onun tür- lü türlü çeşitleri olduğunu tahmin edersiniz, Hasta denilemiyecek sinirliler 'de - biribirlerine büsbütün benzemezler. Onların arasında da iki türlü sınıf ayırmak zaruridir. Kimisinin sinir :crlsev;ekoıu.xımnmııeıh" ler daima gergindir. İki türlüsüne de sinirli demek caizdir, çünkü sİ- nirlerin aksi ameli şiddetli olur; fa> kat bu şiddetin sebebi iki türlüle- yanaklarının nelerinin sivri olduğu gözünüze çar par. - Zaten bütün vücutlerinin işleme- si de yüzlerinin ifadesine uygundur. Teneffüsleri zayıf, yürekleri zayıf, sesleri kısa, hareketleri küçük olur. Göz gibi, insanm ruhunun bir pen- ceresi demek olan, elleri de soğuk cansızdır. Bu alâmetlerin hepsi, sinirlerin gevşekliğini ,yorgunluğunu göste - rir. Bu türlü sinirlilerde, herkeste bulunan ihtiyat sinir kuvveti pek azalmıştır. Ondan sarfedilen her Gelince... parçanm yerine konulması üzun za mana bağlıdır. Bundan dolayı, o türlü sinirliler çok uyumıya müh - taç olur. Zaten kendi hallerine ka- Imca öyle de yaparlar, Onların karakterleri de sinirleri.. nin gevşekliğini gösterir. Tabiatleri Sağlık İçin, — Güzellik İçin — Beden Hareketleri ; Kadınların vücut güzelliğile uğraşan mütehassıs doktorların yeni yeni kaideler tatbik etmiye başladıklarını görüyoruz. Bir İn« giliz doktoru, vücudün muhtelif uzuvları için yepyeni sistemler üzerinde ehemmiyetle durmaktadır. Doktorun bu yeni sistem- — lerde ehemmiyet verdiği nokta, kadın vücudüne güzellik temin —— etmiye çalışırken, bu iş için tatbik edilen hareketlerin ayni za- — manda sıhhi de olmasıdır. Çok kolay olan bu hareketler vücudün hem sıhhatini takviye ediyor, hem de güzellik temin ediyor. Şim- — di bu hareketlerden bilhassa bacakların düzgünlüğüne ait olanını size tarif edeyim. Bu tarifleri okurken yukarıki resimlere de ba- karak kendi kendinize nasıl tatbik edebileceğinizi kolayca kestirirsiniz. : 1 — Sirtüstü yatmız. Kollarınızı uzatınız ve dizlerinizi bükünüz. Sonra — sağ bacağınızı kaldırımız ve yukarıya doğru uzatmız, sonra indiriniz. Sol — baçağınızı da ayni şekilde kaldırıp in diriniz ve bu hareketi yirmi kera — tekrar ediniz. Bu hareketleri sabah akşam tekrar etmek son derece faye E dalıdır. Ayni hareketi iki bacakla da yapmak mümkündür. Üş 2 — Ayakta durunuz. Sonra sol topuğunuzu kaldırmız ve parmak — uclarmızı basınız. Sol topuğunuzu yavaş yavaş indirdikten sonra ayni has — reketi sol ayağmızla tekrar ediniz. Bu hareketi yirmi kere yapınız h 3 — Sirtüstü yatmız ve kollarmızı uzatmız. Sol bacağınızı mümkün — mertebe kaldırdıktan sonra yavaş yavaş indiriniz ve topuğunuz yere tee — mas eder etmez sağ bacağınızı ayni şekilde kaldırıp indiriniz. Bu hareketi her bacakla onar kere yapmanız lâzımdır. * 4 — Sağ yanınıza yatmız. Boynunuzun adalelerini fazla yormamak için — başmızın altma bir yastık koyunuz. Sol elinizi yere dayayarak müvazeW. — nenizi temin ediniz sonra sağ ayağınızı mümkün olduğu kadar uzatınız ve geri çeviriniz. Ayni hareketi sol bacağmızı tekrar ediniz. Bu hareketi y de yirmi kere tekrarlamak lâzımdır. Bütün hareketler vücudun ve bile — hassa bacakların güzelleşmesine yardım eder. " Not— Bacakları şu şekilde masaj ediniz: Parmaklarmız bacağınıza taz. — yik et li ve yavaş yavaş hareket etmelidir. Aşık kemiğinin etrafında — LA k daima mahzun, kederlidir. Az söy- lerler... Havadan nem kaparlar, çe- kingen, korkak olurlar, Her şeyin fena taraflarıma bakarlar. Dünyayi kara görürler. Başkalarına emni - yetleri olmadığı gibi kendilerine de itimatları yoktur. Daima mahcup ve insandan kaçar olduklarından yalnızlığı severler ve yalnız kaldık- ça da daima kederli şeyler düşü - nürler. Vesvese, şüphe onların tabii halleridir. Duyguları geç, fakat şiddetli o- lur. Ancak bu şiddet meydana çık- maz, Sadece onların teessürlerini arttırır. Dışardan görünce, onları sakin, vurdum duymaz, Halbuki o zavallı ne kadar ıstırap “geker! Faaliyetleri azdır. Hareketi pek sevmezler. Fakat bir kere işe baş- laymca, iradeleri kuvvetlidir. Ya- vaş yavaş işlerine devam ederler. Büyük işler görmüş ilim adamları. nm, derin fikirler brrakmış filozof- ların birçoğu bu mizaçta olan sinir- Böylelerinin her türlü rahatsız - lıkları sinirlerin zayıflığından gelir. Onun için rahatsızlığı teskin eden, fakat sinirleri daha zayıf düşüren ilâçlar onlara sonradan zarar verir ler. Bilâkis sinirleri kuvvetlendir- mek lâzımdır. Pek zayıf olmryanla- ra deniz kenarı havası, pek zayıf o- lanlara yüksek yerlerin havası, el vdl2 AM . ghç g e 4 yuvarlaklar yaparak masaj yapmız. Çember Oyunu Merakı Çember oyunu Avrupada kadınlar arasında salgım halindedir. Birçok — şehirlerde kadınlar arasında yeni yapılan bir çember oyunu müsaba » kasında genç bir çifti, belki de hayretle, seyrediyoruz. Kadınların bu çem- ber oyununa, vücutlerine güzellik kazandırmak için merak saldırmış ol- — duklarını da ilâveye lüzum yoktür sanırız. 4 “ MEİlAMü Kü aZ K S Far