TAN mus.ggı Sİ Ss pPOrFre Milli Küme Maçları Niçin Çapraşık Gidiyor? Tertip Edilen Fikstür ge el Nisbetsizliklerle Doludur | ? Ne Halde? (Yazan: Burhan Felek ) Sofya, 26 (TAN) — Geçen- lerde Yugoslavyada Yugoslav Doğrusu hâlâ sebebini anlıyamadığım bir garabetle milli küme maçları. | 9 Bata futbol takımma, Bulgar nm fikistürü pek hurpani bir şekilde tertip edilmiş olduğunu gün geçtikçe | 4 Levski takımının 8.—1 ye. daha derin bir hayretle görmekteyim, Uzun zaman mesgul olduğum bu | O nilmesi burmda spor mehaflk © fikistür tertibi meselesi, futbol maçları programların en basit hesapla | 9 ni ve Bulgır oka $ i rından biri olduğu içindir ki; sekiz kllibün iştirak ettiği bu kümede çifter Ar gile oyun olmak üzere klip başına düşen 14 oyunun yarısını bi iğ Ç diseye düşürmliştür. Gazete > rare e aralığı eder ya 4 lere göre, Bulgar futbolü âde. 4 ta sukut etmiştir. Bu sebeple j Ni bu sene Balkan kupası maç- / 4 larının yapılamıyacağı Dimi. 2 i riliyor. | 4 Bulgar futbolünün sukut et- 4 tiğini bildiren Kambana ga- 4 #etesi, bunun üzerine Bulga- Ç ristanm komşularmda futbo. lün inkişaf tarzmı uzun uza i dıya anlatıyor. Narararar ar arana arar arar yarısmı da ayni partiyi tekrar suretile mütenazır oynatmak mümkün iken böyle hareket edilmemiştir. | Bu'oyunlar, Nasrettin hödanın ç0- Şer GYM ELLEN m Başpehlivanımız cuklara ceviz dağıtması kabilinden meselâ İzmirin Üçok takımı 13, Istan bukın Beşiktaş ve İzmirin Doğanspor | dl takımları 11 ve oyun oynayıp küme- deki müsâbakalarını bitirmiye birin- cinin bir maçı, diğer ikisinin de üçer mi rı kaldığı yani hemen hemen iş. lerini bitirdikleri halde Galatasaray daha 6 oyun yapmış yani milli küme| maçlarının yarısını bile oynama .i i mıştır. ! a SON ISTIRAP zevkli bir şey yapmış olmıyacaklar - dır, Fikistürün bu şekilde tertip edil- miş olmasından dolayı bazı takımlar Üstüste her hafta oyun oynamıya, hat tâ bazı haftalar seyahat (sebebile gift oyun çıkarmıya mecbur kalmak yüzünden çok hırpalandıkları gibi bazı takımlar da hele bugünkü vazi. yette birkaç hafta maç yapmamak yü sinden formunu kaybetmek tehlike. gine düşecektir. Bu seneki tecrübeden sonra umu - yörum ki, gelecek mevsimin milli kü- me fikistürü hepimizin bildiğimiz nor mal şekilde yapılır, evvelâ her klüp yedişer oynunu oynar, ondan. #onma da ikinci partinin oyunlarına başla - nir. Böylelikle hem klüpler arasındaki vaziyet kolay mütalen edilebilir. Hem de maçlar takımlara daha âdilâne tev zi edilmiş olunr, “iz rası Tenis Maçı Yapılacak stanbul sezonunun - spor haftası içinde milletler arası bir tenis maçı yapılacaktır. Bu maç için Yugoslav ve Rumen tenis federasyonları müs- bet cevap vermişlerdir. Sezon içinde Belgrad ve Bükreş şampiyonları bu- raya gelecek ve Istanbul tenisçilerile mühim bir maç yapacaklardır, Gaziantepte Verdiğimiz haber nihayet hakikat olmuştur. Dinarlmm Karacabey gü - reşlerine Tekirdağıı ile Mülâyim peh- İlivan baskın vermişlerdir. Dinarlının önüne çıkan Tekirdağlı gü- reş istemiş fakat ne Dinarlı ne de Bul garlar Tekirdağlı ile tutuşmak iste memişlerdir. Münakaşa epey ilerlemiş, neticede Mülâyim pehlivanı Dinarlı ile haf- talardanberi güreş hünerleri göste - ren Bulgar Evistati ile çarpışması da Amerikan pefilivanlarile tutuğaca- ğına dair bir teshhüt mektubu vermi- ye mecbur kalmıştır. Ankaradan İstanbuldaki güreşlere gelenler de aldıkları teahhüt mektubu İüzerine kozlarını burada paylaşmak İ üzere süküt etmişler. Bu vaka üzeri- İne Dinarlı reklâm ettiği Bulgarla tu- tuşmuş ve mutat veçhile elli beş da- kika çarpıştıktan sonra Bulgarı mağ- Tüp etmiştir. Halbuki Mülâyim, Dinarlınn ev - velce birer saat çalışarak yenemediği Bulgar Evistatiyi beş dakikada çü - rüğe çıkarmıştır. Ankaradan Dönenler Dinarlıyı Sıkıştırdılar Dinarlı Mehmet pehlivanın birkaç haftadanberi Bulgaristandan getirttiği iki pehlivanla devamlı güreşler yapmakta olduğunu ha- ber vermiştik. O haberi verirken, Ankaradaki başpehlivanlık gü- reşlerine iştirak edenlerin avdette Karacabeye uğrıyarak Dinarlı- yi ve Bulgar pehlivanlarını bastıracaklarını da bildirmiştik. Alman Muhteliti Maçı Kazandı İngiltere profesyonel ligi şampiyo- nu Manehester City, Berlinde ölimpi- yat stadında 70 bin seyirci önünde Almanya muhte'iti İle karşılaşmış ve Almanların çok canlı oyunu karşisin- da 2—3 mağlüp olmuştur. Bu mağlübiyet Ingiliz şampiyonu- nun beş aydanberi kaydettiği ilk mağ Gaziantepte Futbol Maçları Gazlantep, (TAN) — Gazlantep sporcuları 1938 yılında komşu şehir- lerle bazı futbol maçları yapmış ve kazanmışlardır. Halkevi sporcuları 1937 yılı için de heyecanlı bir maç serisi tertibi için çalışmaktadırlar. Tik olarak bu ay içinde Anteplilerle Kilis futbolelilerinin karşılaşması çok muhtemeldir. Resmimiz Kilis - Antep futbolelilerinin geçen maçlarından bir İ | İrfan Bey, çok çalışkan bir ida- re'âmiri idi. Şark vilâyetlerinde bir isyanı bastırmaktan dönerken bir kazaya uğramış; bacakları sakat kaldığı için daha pek genç yaşm- da, dolgun maaşla tekaiit edilmiş- İh, O, bu feliketin maddi zarar ve ışstıraplarina zerre kadar eherami- yet vermemişti. Yalnız, çok acı bir ihtimal karşısında, hayatınm en korkunç ıztırabını hissetmişti. İs- tanbuldaki nişanlısı, onu bu halde görünce, acaba gene eskisi gibi se- vecek.. Hayatını, kendisinin bu a- lil ve sakat hayatına raptedecek miydi? Tedavi edildiği vilâyet hastane. sinden çıkâcağma yakm, İstanbula uzun bir mektup yazmış. Son va- giyetini. bütün çıplak'ığiyle nişan- lısına bildirmişti. Ve bu mektubun sonunda da: (Koltuk değneklerine asıla asıla sürüklenen bir vücudün göze çarp- yaası bile insanı muztarip eder, U- tarihi, başlamadan bitsin.) Demişti... Fakat bu mektuba kı- sa bir zamanda pek kısa bir ce vap gelmişti: Verdiğim söz, ebedidir. Ne, bah- settiğniz yaş farkı, ve ne de, şeref- li bir vazife uğurunda ârız olan bu sakatlık, beni sözlimden döndüre- mez. Hayatımızm tarihi devam et- melidir, ve en tabil şekilde bitme Hidir.) i rfan Bey; bu mektubu al - dığı zaman, çok sevinmişti. Bu kadar temiz ve dürüst bir ce- rı; yavrusunun tatl: cıvıltıları ara“ sında, mesut olmiya uğraşıyordu. Fakat günler, aylar ve seneler geç- tikçe, gözlerindeki durgunluk her an biraz daha artıyordu. Dudakla- rındaki tebessüm, her gün biraz daha azalıyordu. Nihal; uzun seneleri, sonsuz bir tevekkül, ve acı bir tahammülle geçirmeğe uğraştı. Fakat, bir giin geldi ki; artık saçları tsmamile kırlaşan bu alil adamın karşısında geçirdiği renksiz ve cazibesiz ha - yat, onu tatmin etmemeye başladı. İrfan Bey, Nihalin hiç bir hare- ketini gözden kaçırmıyordu. Bir çok zaman, acı acı düşünüyor; — Bu hayat, böyle devam ede - miyecek. Diye, derin derin içini çekiyor. du... Evet; bu hayat, böyle devam edemezdi. Hayattan pek çok şey - ler istemeye hakkı olan bü genç kadın: hiç şüphesiz ki, bu İnziva ve itikâfa tahammül edemiyecek- ti, En çok korktuğu o ac! ibtimal, e nihayet, bu korkunç ih - timal; günün birinde tahak- kuk etmişti. Bu muztarip ve mu- kassi hayata tahammül edemiyen genç kadın, bir sabah ortadan kay- boluvermişti. Onun kevbolduğu gün de, kazanm doktorlarmdan Cemil Beyin, ansızm Istanbila git. tiği işitilmişti. İrfan Bey, acı acı gülmüş. De- rin derin içini çekmişti... Doktor Cemil, kuvvetli bir gençti. Halbu- ki kendisi, Koltuk değneklerine asr- la asila sürüklenen bir et külce - sinden ibaretti. Bir İnsan sürük- | Mil? küme müsabakalarmda oy “| i madıkları ve oynıyacakları oyunların | Cim Zandos âdedine nazaran sekiz klübün şu Jiste- İ i sine bir bakalım: G ittikçe artan yağmurun ve y mağl9? yet ol betti, Fazil Oynadığı Oynayacağı | M ISIK da karanlığın içinde, ayakları Yazan: olau, iliak, galip mi Uçok 3 1 i nın sürüklenişile yürüyordu. Ne - an: ; Diyebildi. is Doğanspor un 3 X reye, kime gidiyordu?.. Gözleri, bi . , y , bir yralami” mail 11 3 Gali Dp geldi Onu; kendisi de bilmiyordu. O Refia Enver ; yordu. Sami td r çlerbirliği 10 4 simdi yalnız; senelerdenberi ka . o (srereseseaneemanamena? llanan bi xi ın bir pencere kapağı gı” Ve 10 * Atina, 26 (Hususi) — Gm Londos, | Hamadığı bir saadetle yaşadığı e- (kuvvetli sevmeye gayret etmişti, (o diyordu. Bu sez, ie ml çe > - Jakenderiyede İngiliz şazıplyaku E$n ee e İM da ona ae gel — linm mütemadi İniltisine G i v , ev, tamamile bomboş- O memişti. Yalnız, sessizlikten biraz (du. Daha fazla dayanamadı. Arf Galatasaray 6 7 teli çe in bir güreşten sonra yenmiş- tu. Günlerdenberi, bu zalim boş- müşteki id i, Fakat bir sene sonra, (oObu hayata alışacaktı, Koltuk Bu nisbeteleliğin sebebi'ne olürsa tir, 65 dakika devam eden bu güreş | Juğa ve bu acı aldanışa, bir türlü (Kızları (Nevi) dünyaya geldii Ve © neklerine dayandı. Güçlükle 8 olsun oyunları geçe kalmış klüpler, esnasmda Londosun iki defa yenil - Ma i e onun si sakin çiftliğin ha. (o kalktı. Bu alli ve yarı meflüç Ni kilin, mek tehlikesi geçirdiği Iskenderiye - gilikle evin kapısına geldi. Fa. o yatma bir değişiklik verdi. Artır O cüdünü, yavaş yavaş kapmın hele diğer şehirlerde maç yapma! Dinârlnm' harşilna dikilenlere oi yi o gi 1 İY8 *| kat birdenbire, içeri giremedi. Ora- O Nevinin cılız sesi; bu derin mabet —oranlık Boyllğılan öö si ! çin imtihan aylarmda seyahate ai den Tekirdağlı Hüseyi mektedir. ya, kapının yanındaki bahçe iskem- £ sükünu içinde, kalplere ümit vete- © ye başladı. İÜ cak takımlar bu gecikmeden zarardi- ii z w otürdü. Hareketlerinde zap. ( Selli bahşeden ilâhi bir &henk te . 2“ tödilömiyen ? di A e ema ir eme rini KARACGABEYDEKİ GÜREŞ PANDOMİMASI- :| iZerapm gürel çerçi dram İN ERİR aye etiğe. NE YESİN ARA Zana yun oynamıya mecbur olanlar da pei yordu? 4 du. Kocasınm sıcak veasi! bakışla.” çük hanımdah; İrfan Bey, emektar köhyasi E” rim Ağanm uzattığı talgrafı #6 İstanbuldan, kız kardeşinden yordu. Her kelimeyi, tekrar ve 9” vaş okudu: ğ (Nevin'i bu sabah vapura Dİ dirdim, Hürmetler...) a irfan Beyin dudaklarımda, bir tebesslim belirdi. Biraz Öl bekliyen kâhyaya (o başmı çe Heyecandan titriyen bir sesle: d — Küçük hanım, yarın saba” vapurla geliyor. Dadıya, haber — Dedi, Bu konuşan ve gülen adsm, ge” ki senelerce iztırap çeken ” değildi. Vâkıa omuzları biras ö* ha çökmüş; yüzünün hatlari; irs$ daha derinleşmişti. Fakat deki o ümitsizlik gölgesi, bire kayboluvermişti. Nevin, beş senedenberi İstanbu” da, Dam Dösyonda okuyan Bunda en büyük âmil, oradaki kardeşi olmuştu. Zaten kendisi Festivalde Milletlera- aa Öp Esi yu ele lübiyettir. zun seneler, bu ıztıraba tahammül © artık tahakkuk etmek istidadı gös. © de bütün emeli, kızma İyi bir olun iğer Bulgarla tutuşm. edemiyeceğini söylersen, sana asla (| termişti. i yazl | hakkını kazanabilmek fzere İstanbul- em: İste, sil vermek.. Onu hayatın cenmem. rsen, hayatımızın görüşlerinden, tehlikeli temaytl! rinden uzak olarak yetiştirmek” Onun için, bu istikbal zile senelerce burada yalnızlığa wi mil etmişti... İşte şimdi, N dönüyordu. Ve o da artık, yaln ğın dayanılmaz azabından kurt” Tuyordu. t başlamıştı. Her tara bümmalı bir hazırlık vardı» Üy yar ve şişman vücudünü gölü taşıyan (Şayeste dadı) bir #5” a topu gibi oradan oraya yu e yor.. O kadar sevdiği küçük e mmın odasmdeki noksanlsri Ç iftlikte birdenbire bir 15” ket Bulgar beş dakikada yere yuvarla- |. vap veren nişanlısı ile İstanbulda £ Jenişi. Bu İşkence manzarası kar. Stadyum amca, bir bahane bulmak istemiş ve | Üba Göstermektedir. evlenerek birçok dedikoduya mey- £ #ısmda, kaç gün. kac ay, kaç sene (e uğraşıyordu. “ Gaziantep (TAN) — Gaziantepte | karnının ağrıdığını iddia etmiştir. Bu dan vermemek için, Bandırma ci « Oo tahammül edilebilirdi?. İrfan Bey o geceyi tamamiyi 'Mizip ilçesine giden yol Üzerinde bir spor sahası vardır. Bu sahanın yeni- iddiadan sonra Mülâyim kani olma - mış, minderden inmek istememiş hak- kıni o fırsattan bilistifade orada a- den iyi bir şekilde tesviye-ve tamirine çalışılması kararlaştırılmıştır. Iki spor sahasını, yazlık ve kışlık idman harekât yerlerini, yüzme havuzlarını ihtiva edecektir. Gelecek yıllar için de iş başarılırsa Antep cenup ve şar- lacağını bildirmiştir, Vaziyeti gö - rer Bulgar, susmıya mecbur kalarak minderi mağlüben terkeylemiştir. İşte yapacağını yapan pehlivanları- mız şimdi Istanbula gelmişler ve A- km en modern gahasma kavuşmuş o- İmerikalı ile güreşmek zere hazırlan- Jacaktır. mıya başlamışlardır, T. S.K. Istanbul bölgesi voleybol Ajanlığından: 29, 5, 1987 cumartesi günü Alem- dar caddesindeki (Y. b. C. A.) salo- nunda voleybol müsabakaları: Hilâl — Anadolu saat 15 te hakem İHüseyin Tara, Hilâl — Eyüp saat 15,30 da hakem Hüseyin Tara, Gala- tasaray — Istanbulspor 16 da hakem Mekin, varındaki çiftliğine çekilmişti. Ni. şanlısı ile, bütün aile efradmt ora- ya davet etmişti. Sessizce bir dü- ğün yapılmıştı. Zinde ve terlitaze bir hayat, yarı meflâç ve muattal bir hayata bağlanmıştı. * Nihal, çok büyüklük göstermişti. İrfan Beyin gururunu rencide et- memek İçin onu eskisinden daha Hiç şüphesiz ki, Nihal; düşkün bir kadın değildi. Kendisini hura- da bir külçe et ve kemik halinde bırakıp giderken kimbilir 0. ne ka- dar ıztırap çekmişti... Simdi. ne yararaktı”. Onu affedebilecek miydi. Bu suale, doğrudan doğ- ruya cevap veremedi: ,— Hayat. Yaşamak lâzım. Ha- yüta gitmek lâzım, Hayat, niha - kusuz geçirmişti. Gözleri mi ra kadar saatin yelkovaniyle * e” riklenmişti.. Ertesi sabah ye giden çiftlik arabasi, SE 44 dadmm çığlıkları arasmda Xi da durmuştu.. Baba ile kızın “e birine sarılması, çok hazin Ci tu. Ve.. sanki o anda çiftliğ” ümit güneşi Göğe e)