EE DENİZCİLERL BASBASA Lİ. gn E mekli deniz binbaşısı Aziz mt, bana, Selânik 1. demirli o “Fethibülent, ze m, iallnmda süvari olarak bulundu. E ahlattr, it acıklı bir hatırası- — Trablus harbi koptuğu sıra- Bi ben zırhlı Pethibülentte idim. Mz Makedonya sahillerinde da Parman vazifesi yapmak İ- İğe gönderilmişti. Fakst, *eri, yıllardanberi tamir gör €ski teknenin yerinden lu ıldandığı yoktu. liye ha Osmanlı hükümetine "TP açtığını. Vali Nazım Pa » DİP daveti neticesinde öğren ali, bir sabah beni yanma ça Vaziyeti anlattıktan son - # 5 MN nani bir tedbir almak icap et- ğini Sordu, > Xi Kimata göre hareket edeceği- #öyledim ve hemen, Bahriye Na Hasan Hüsnü Paşaya: Üyeyi bek Mea. e PL telgraf nike Nazır » rm. İli saat sn . ll 5 dim, Ba iv m, Bacanm ancak yarısı, suyun Bade apn dışında! Su kesiminden sşağıda iki Mesa, et © kalanı küpeşte üzerinde iki kişi, a- ekliğim. bildi yakta, çırpıyorlar. Hemen bana yordu. bir ip sallandırdılar. Tutunup yu- ağn mevki, Karaburun N a sıl karı çıktım. Fakat, burada da, su we Bötürdüm. Birkaç gün #on- ee iş balıkçı ka - Bekara İkinci bir ve vk 93 yığı bize doğru yaklaşmasın mı?, toplarını ve topçu - Hemen seslendik; bizi kayıklarma iy arbarun müstahkem mev Batmıştı 9 tülar, Derhal, başa koştuk. İki o nie m, Şarkçı zabiti. hemen de boğulmak Mücyge E: Selâniğin denizden bir üzere idiler. On- â,, * Uğramasından korkuluyor lart da kurtarıp Yazan: kayığa yerleştir. öy NEN Selâhaddin Güngö dik, o Rıhtima © Selâniğe taarruz etmedi. Selâhaddin gör ne halde çik- tığmızartık 3 senesi tegrininde Balkan ne siz sorun, Filikaya girersem. onları da teh harbi i patlak verince, İESİ, gaye düşürecektim. Vaz geçtim, Sağım ei ile pal bir, vaziyet ala tekrar Bahri sırtımdan ceketimi, belimden silâ- ort alriye Nemmretin |, ayağımdan fotinlerimi çk YAP olarak . rip attım: Sularla pençeleşe pençe» aj Hire Mİ. ese iertiyordumiz yle de giddeti tn, an, Selâniğe girecek olur bir soğuk vardı ki; ciğerime geçi- Ya gey batır ve ricat eden ordu £ YOrİN Ütihak eti Yaka etm Yali hş emri yerine getirmiye BİN müş zadık. Çünkü, Selâni - eşin afaasndan henliz ümitler Vel day ti. Düşman, bizden ev - randı. Bakmız. nasl: Velyeya e, elbisem sırtımda ve ri Pain, —» Delimde olduğu halde ge di Büy unda yatıyordum. İkin ima İsmail kaptan telâşla ya» Beldi; hemen yerimden fırla- dm i âm by sırada, geminin baş tarafından acı bir feryat T kulağıma geldi. Orada belli ki, yar dıma muhtaç arkadaşlar vardı. Yüze yüze gemiye doğru İlerle - in Yar? diye sordum. kaptan şu haberi verdi: — Başı emliye Işıksız bir istimbot ya Ya yal İstimbot ?.. diye sormi - Yedik, İm kalmadan; bir torpil tu, May a pek müthiş olmuş enleri tçer dörder atlı- &rai, , Yükarı çıktım; ilk verdiğim — mari Silâh başma! diye hay oldu, akat, ben hangi askeri, han AL #ilâhr almak üzere vazi- iki Şağırıyordum. Koca zır de ip, , Pöbetçiden başka, kimse Bine Yoktu. Zaten bunu düşü- kadar, iki lanan aks Ye erteden tekrar, aşağı indim e Mk? kler np kğ Garip Kıyafetli ış b tıyordu. | ar, zi Her taraf su için | Bir Afrika Ri ildiğim için itidali- Gon.i Bpap alaz ettim. Sular içinden | Hükümdarı day, <X Etminin merdivenini bul- K Ut, Güverteye çıktığım zaman, | Londra, düinyanın dört bucağından Cünhg nizin tstünde sayılrdım; | gelen davetlilerle vaz gg Su seyi; ba gilnli yapılacak taç şt DM MA Ağimke Afrikanın yarı medeni mem- İeketlerinin kralları ve reisleri bile “aradaki resimde Cenubt Afrika: nm Baroçeland denilen memleketinin İkralı Yeta'yı görüyorsunuz. Bu dev.| let reisi Londraya ayak bastığı 2a- man, üstünde renkli camlarla süsler ber tarafta sönmüş. |miş çok garip bir elbize vardı. İngiliz 0 Kii bir #ilikanm avara et- düm, gemi zabitleri, ef.” Vakit, anm İçine dolmuşlardı. Bilder; üne geçiyordu. O Bey Vardar rüzgârı çık - * By, e2kule istiakmetine bak de? , CİN şehir karanlıklar içine Baylar A; (7 ne de ben anlatayım. imân dairesindeki arkadaş- lah: yaküstü kısaca anlattık. Tabii çi- rilçıplaktık. Liman deiresinden bi rer iğreti pantalon, ceket bulup getirdiler. Evlerimize döndük. Ertesi 'sabah, vali Nazım Paşa çağırmış. Gittim. Ons da, hâdise- yi olduğu gibi anlattım. Biz. vali ile konuşurken, düşman da Vardarı geçiyormuş meğerse. Vali; telâş içinde idi: — Ne yapacaksın? Dedi. Batan Fethibülendden başk, emrim altımda Fuat vapuru ile Üç römorkör vardı. — Her üç tekneyi de yakacağın Paşam., Dedim. Veli razı olmadı: — Sakın ha. Batırma! Belki bir kolayını bulur, kurtarırız.. dedi. Ecnebi konsolosları valinin 98 #smda toplanmışlardı. Onlar da mü dahale ettiler. İçlerinden Fransiz konsolosu olduğunu sonradan ÖĞ rendiğim bir zat, bilhassa teminat verdi: — Vapurları batırmanıza hacet görmüyorum. Çünkü, ben onları si | ze, sağlam olarak iade ettirece - gim! Dedi. — Aldığım emir, kat'idir.. Ceva 'bmi verdim. Fo konsolosu, gemileri. Osmani Itmanlarından bi- rine sağlam olarak sevkettirece- ğine, ve beni mesuliyetten kurta” vacağma dair, namusu Üzerine SÖZ verdi. Valinin de ısrarı üzerine, gemile Ti yakmaktan vaz geçtim. Konsolos ta, gerçekten sözünde durdu, Gemilerimizi. düşmana t89 lim etmedi, Harbin sonlarma doğ Tu, Fransız filosunt mensup Brisk isminde bir zırhir, Fuat varumuz- a üç römörkörü, peşine takıp Cs nakkaleye getirdi. Zeytin o Mahsulü bahçecinden bile ışık | cocukları, bu hükümdar garip kiya-| Bergama, (TAN) — Zeytindağ ka Niyeti, fetini görünce peşine düşmüşler, bu.|mununda 935 yılında kâmilen donan ku, Yetim Tilikaya atlamaktı. Fa. İnun üzerine Kral Yeta arkasındaki | ve 936 da hiç mahsul vermiyen 2€Y- Yan Sandal, bir damla su - İmili elbisesini çıkarmış, ilk defa ©-| tin ağaçların bu sene iyi vaziyette ala aşacağı bir bardak su gibi |larak resimde gördüğünüz gibi, bizim | olduğu, mahsulün de bereketli bulun- kreafetimiza bürünmüştür. duğu anlaşılmıştır , 1 ANLATIYOR Uçurtma İle Kaydırak Oyununu Çok Severdim # stanbul belediyesinin nükte « dan ve mekregü ve hoşsoh. bet avukatı B. Ramiyi tanımıyan, hiç olmazsa nükteli sözlerinden bir kaçı. nı işitmiyen, sanırız ki yoktur. “Ka « ragöz,, âşığı olan, “Karagöz, ün ta - rihini hayaj perdesindeki oyunu ka - dar iyi bilen avukat B. Rami çocuk. tuk hayatını şöyle anlatıyor: — Lâleli civarında bir Kızıltaş mahallesi vardı. Ben bu mahalle- de dünyaya gelmişim. İsterseniz doğum tarihimi de söyliyeyim: 306... Pek küçük yaşta iken beni Koskadaki mahalle mektebine ver diler. Nasıl mektebe başladım, o- nu da anlatmalıyım: Alaym bir ucu, bizim kapımın önünde, bir u. ciler; yollara dizili... Mektepli kız cu tâ... Beyazıtta. İki sıralı ilâhi. lar, Hâhiyi bitirir, mektepli er - kekler başlar. Alayin en önünde, müubassir yürüyor. Başımda bir ko ca rahle.. Rahlenin üzerinde atlaş minder... Ben, ilâhicilerin arkasından ge- Jen açık bir fayton arabasma ku rulmuşum. B. Rami Başımda sırmalı fes.. Fesin 7z€-. ri, elmaslarla süslü.. Göğsümde ko caman lâhur şalı... Boynumda tel- Hi cüz kesesi... İçinde durak yerleri ne, gül kokulu balmumuları yapış- tırılmış yaldizlı elifbam var. lay. böylece, Şehzadebaşmı dolaştıktan sonra mekte- YENİ, BAHA MÜSABAKAMIZ e > Resim No. 15 EZ Bu resim şu on türküden hangisine aittir? 4 — Adalar sahilinde bekliyorum Yarim seni serlan istiyorum 9 — Bülbül olsam kona da bilsem dallara Akar da çeşmim yaşı benzer sellere 14 — Dama çıkmış bir güzel Damın etrafın gezer. 18 — Entarisi ala benziyor Şeftalisi bala benziyor 19 — Evlerimin önlü mersin Mevlüm da seni bana versin 22 — Eminem eminem bhopla da gel Şalvarmı topla da gel 31 — Kaynana kayna Kalk gelin oyna 39 — Pencereden kar geliyor Arkama baktım yar geliyor 45 — Sürü sürü sürmeli kızlar Göğsü du çapraz düğmeli kız- lar rl Da 4Bahar Müsabakası İKUPONU:18 Bu kuponları kesip ağa saklayıniz j Yazması boynuma ö , perken ününün 35 — Merdivenden tıkır mıkır iner ken bin yolunu tuttu. İlâhiler bittik - çe mektep çocukları, hep bir ağız- dan Âmin diye bağırışıyorlardı. Ni- hayet mektebe girdik. İlâhi oku « yanlara ikişer kuruş, âmincilere kırkar para! Çocuklara mektep- te bir de mevlüt okuttular. Kırmı zı, yeşil kâğıtlarda şekerler dağı- tıldı. Komik Naşit yok mu? Hani meş hur san'atkâr.. Mektebe başladı « ğrm gün. o da bizim ilâhiciler ara- sında idi, Nihayet, uzatmıyalım, ihtiyar hocam Ahmet Efendinin minderi önünde diz çöktük. Evvelâ euzu, arkadan besmele... il Benim sübyan mektebine baş « lamam işte böyle oldu. Üç sene, bu Ahmet efendinin mektebinde okuduktan sonra, şim di yerinde Pertevniyal lisesinin bu lunduğu Valde mektebine girdim. O mektepte geçirdiğim günle - rin tadını hiç unutamam, Her Rs mazanın 27 nci günü, bize sahsn- kur dedikleri ağzı kurdelâ ile bağlı kapların İçinde yedişer buçuk me eidiye dağrtırlardı. Bu para, bay « ramirk elbise paramızdı p htiyacım yoktu amma, bay I ram üstü bu yedi buçuk mecidiye; benim pek hoşuma gi. derdi. | — Nerede. nasıl sünnet oldu- nuz? N — Koskadaki büyük konağımız- da.. Benimle birlikte, dört fakir çocuğu daha sünnet etmişlerdi. 4 — Sünnet hediyesi olarak ne a) dmız? — Neler almadım ki... Beşikler, saatler.. Arabalar... Bunlar srasm da, bir güzel-Midilli bile vardı. Bu Midilli ile. mektebe gidip getirdim. 1 | i Benim bütün çocukluğum, Lâleli camii avlusunda geçmiştir. B uavluda, büyük bir çitlembik a ğacı vardı, İkide bir ağaca çıkar, çitlembik toplardım. J — Sevdiğiniz oyunlar" i — En başta uçurtma! Uçurt ma uçurmasını pek severdim, hâ- 1â da severim ya... Sevdiğim oyun« © lardan biri de kaydıraktı. — En neşeli gününüz? — Hatırlamıyorum. Çünkü; ç0- cukluğumun hemen bütün günle *, | ri neşeli geçerdi. d i E n kederli gününüz? — Babamın öldüğü gün. Bir de Mahmudiyedeki mahalle mektebinde, baş muallim Tevfik hocadan, kulak tozuma şiddetli bir tokat yediğim gün... Bir günüm daha var: Aksaray yangi- nından evimizin yandığı günl, O zamanlar Sarıyerde otururduk. AK sarayda yangın var, dediler. Erte si sabah, İstabula inip te mahalle. mizin baştan başa kül yığını hali. ne geldiğini görünce, müthiş bir teesslire kapılmıştım. Evin anahtarı da cebimde idi! Kapısız ve evsiz kalan bu zavallı anahtarı, küller üzerine fırlatıp hüngür hüngür ağlamıya başlamış Kızılay Merkez İdare Heyeti Seçildi... Ankara, 9 (TAN Muhabirinden) — Kızılay umumi merkezi bugün top- landı. İdare heyeti seçimini yapi. Sıhhiye Vekili Doktor B. Refik Say « dam birinci reisliğe, Maarif Vekifi Saffet Arıkanla meclis ikinci reisi B. Hasan Saka ikinci relsliklere, dok - tor B, Asım Genel sekreterliğe inti - hap edildi. 937 — 938 bütçesinin tat» ii için yeni heyete salâhiyet veril.