(sPOR ) Kaleci Nüzhet, Gençlere Sıfır Numara Veriyor!.. Diyor ki: Şimdiki Gençler! Eski Devrin Rekorlarını Bile Elde Edemiyorlar Kaleci Nüzhet; Türk futbolünün hudutlarımız içindeki en çetin çarpışmalarında Galatasaray kalesini beklemiş, tekaüde çes| bakmış eski futbolcülerimizden-| dir. Nüzhetin zamanındaki futbol aşkı ve heyecanı o derecede | idi ki, şimdi araba ile bir saatte aşılan kildikten sonra genç takımlara yaya yürüyerek ekzersizlere g: Bugün, olduğu kadar futboleü ve olduğu kadar bir Türk futbolü mev- cutsa Nüzhet gibi çilekeş bir neslin sabrı metanetinden doğmuştur. Bu itibarla futbol oyununun her - kesten çok zahmetini çekmiş olan es ki futbolelilerimizin dikkati celbeden lerinden Nüzheti gençlik şırmgası an ketimiz hakkında dinlemek herhalde çok faydalıdır. “.- Bakiye rağbet olsa idi bitpaza- rma nur yağardı. Eskilerle yenileri hiçbir cephede kıyas edemem. Bizim zamanımızda aşk vardı. Aşk... Spor aşkı... Neden bahsediyorsunuz kar « 'deşim. Eski rekorlar meydanda, bu- gün hangi babayiğit çıkıp ta bu dere çeleri değiştiriyor? Hangi atletimiz eskiden elde edilen rekorlara yeni bir derece ilâve edebiliyor? Geçelim fut- bole... Bugün Zekinin, Bekirin, Nihadm yerleri dolmuş mudur? Düşünün bir kere.. Bunlar eski kudretlerile her - hangi bir takımda yer alsalardı; şim diki Voronof aşısma lâyik gençler korkarım ki. üçüncü takımları bile teşkil edemezlerdi. Bu oyuncuların orada bile tutunacaklarından şüphe- Eyim. Eaki takımlardaki kuvvet enerji - Ben doğardı. Maçlardan çıktığımız za man bu enerjiyi son katresine kadar nasi sarfettiğimizcoyuncularm vazi- yetinden gayet kolay anlaşılırdı. Şim di nerede bunlar... Hepsi birer hayal oldu...., B. Nasuhi İstifasını Geri Aldı Futbol federasyonundan evvelce İs Ufa eden ikinci başkan Nasuhi Bay. dar istifanmı geri almış ve tekrâr va gifesine başlamıştır. | Giresun - Trabzon Maçı Trabzon, (PAN) — Giresönun Ye- giltepe futbol takımı buraya geimiş ve İdmanocağı takımı ile iki maç yap mıştır. Birinci maçı 4 - 3 sayı ile Trab zonlular, ikinci maçı 3 - 1 sayı ile yi- Be Trabzonlular kazanmışlardır. Hava Rekorları Geçenlerde üç motörlü bir deniz tayyaresiyle enternasyonal bir irtifa rekoru tesis etmiş olan İtalyan aske- Tİ tayyarecilerinden Morlo İtoppanl, Z. 308 tipinde bir tayyare ile yaptığı tecrübe uçuşlarmda yeni bir muvaf fakıyet kazanmıştır. Bu defaki tecriibelerinde 5000 kilo luk yükle iki tane enternasyonal re - kor tesis etmiye muvaffak olmuştur. İtoppani 1000 kilometrelik bir mesa feyi saatte vasati olarak 251,088 ki lometre Üzerinden katetmiştir. 2000 kilometre Üzerinden yaptığı tecrübe de bu mesafeyi vasati olarak saatte 248.412 kilometre katetmek suretiy- Te de yeni bir rekor meydana getir - miştir. Bisiklet Yarışı Frankfurt, (A.A) — Frankfurt civarında 235 kilometrelik bir'mesa- fe üzerinde profesyonel bisikletçiler proamda yapilan müsabakada, Roth, & saat 58 dakika, 12/2 saniyede bi - rinci, Hodey 6 saat 58 dakika 15 sa- hiyede İkinci gelmiştir. Amatörler arasında ayni mesafe Ü- gerinde yapılan yarışta 7 saat 22 da- kira 30 saniyede Sehenk birinci, 7| enat 32 dakika 50 saniyede Sehmldt Bdnci gelmiştir. yolları sabah şafakla | Ağar Sabık kaleci Nüzhet, şimdiden meşin topun ardından koşan oğlu Çetin'le | po İstanbul i Atletizm Bayramı Istanbul Atletizm Bayramı Tertip Heyetinden: 1929 senesindenberi her se- ne yapılmakta olan İstanbul | | atletizm bayramı bu sene 30 mayısta yapılacaktır. Müsabakalara girecek at - letler için seçmeler 16 mayıs pazar günü sabahı Bebekte kollej sahasında yapılacaktır Müsabaka programı şudur: 100, 200, 400, 800, 1000 3000 metre düz koşular, 110 metre mânialı koşu ve 1500 metre yürüyüş, Yüksek, uzun, üç adım ve sırıkla atlama, Disk, cirit, gülle atma, Bayrak yarısı. Bayanlar arasında: 100 met re ve 300 metre koşu bayrak yarışı, Bir atlet yalnız iki müsa- bakaya iştirak edebilir, Müsabakalara kayıt mid- deti son günlü 12 mayıs çar - şamba akşamıdır. VOLEYBOL T. 5. K, İstanbul Bölgesi Voleybol ndan: 8-5.1937 cumartesi günü Alemdar) caddesindeki (YMCA) salonunda ya | pılacak Völeybol”mtisabakalâri. Eyop yaramı Spor RAİL Yere? Jihami Polat 7 Hilâl - Gilatasârüy saat 15,30 ha- kem İlhami Polat Futbol Federasyo- nu Reisile Konuştuk İzmire milli küme maçlarını tetkike giden Futbol Federasyonu Reisi B. Sedat Rıza dün sabah şehrimize gelmiş ve akşamleyin de Ankaraya gitmişti İstanbulda bir günlük tevakkufundan istifade ederek kendisile görüşen bir muharririmize Federasyon Reisi son İzmir hâdiseleri etrafında» şu izahatı vermiştir: “— Dünkü sabah gazetelerinin bi- risinde İzmir muhabirine atfen aley himde çıkan yazıyı okudum. Her ta rafta büyük bir alâka gören ve hâ- sılat bakımından memnun edici neti celer veren milli küme maçlarında İzmirin hâsılat azlığı karşısında bu işi tetkik için İzmire gittim. İzmir mmtakası reisi Doktor Hü- seyin Hulki gibi dürüstlük ve fazile- tile tanmmış kıymetli bir sporcuyu böyle işlere alet etmeyi ve bütün mm taka heyetini itimatsızlık şüphesi al- tna sokmayı Hizumsuz bir gayret- keşlik sayarım, Ortada hiç böyle bir mesele yok - tur. Yalnız maçlar için verilen dave- tiye yekünunun 600 gibi büyük bir rakam olmasını doğru bulmıyarak bunu mümkün mertebe azalttım. Son ra İzmir gazetelerinin kendilerine ve rilen 10 davetiyeyi beşe indirmekli ğim Üzerine boykot yaptıklarını ha- ber aldım. Halbuki bugün en mühim maçlara İ sahne olan ve en fazla okuyucuya malik bulunan İstanbul gazetelerine dört davetiyeden fazla verilmiyor. İzmir gazetelerinin bu hareketini çok tuhaf karşıladım. Spor sevgisi, spor yazısı maçlara fazla davetiye almakla yazılıyorsa böyle yazı hiç ya ılmasn daha iyi... Bir maç yazısı 10 muhtelif kimseye yazdır! Nitekim bütün bu tedbirler saye -| sinde Ankaragücü “maçları Güneş maçlarındaki seyircinin yarısı kadar Yunan Milli Takımı İle ; Karşılaşıyoruz Yunan futbol federasyonunun va- ki müracaatı üzerine Türkiye, Yu - nan milli takımların haziran ay! liçinde bi biri temsili olmak - İzere iki maç yapması kabul edilmiş- ir. Mali şertlar üzerinde tam bir an- laşma hâsıl olmuş ve maçların tarih leri tesbit edilmiştir Müsabaka tarihleri milli küme maç Inrma tesadlf ettiğinden o tarihlerde maçı olan Güneş, Galatasaray takım | İlarınm milli küme maçları tehir edil miyecek ve bu klüplerden milli ta - kıma girecek oyunculardan hariç bir milli takım yapılacaktır. Milli maç 13 haziranda Ankarada olacak ve 16 haziranda, İstanbulda İAtinâ - İstanbul temsili müsabakası yapılacaktır. seyirci olduğu halde 200 lira bir faz la gelir yaptı. Doğanspor « Gençler birliği ihtilâ fma gelince sabıkta olduğu gibi ma- sabaşı siyasetine hiç tahammül ede - mem. Bence Doğanspor kazanmış - tr. Sahadaki galibin, masa başında mağlübiyetini kabul etmek gülünç olur... —3— — Bu mümklin mü, dedi, harp- te oğlunu kaybeden bir Fransız ka- dımı, düşman askerleri memleketi istilâ edip kendi evine geldikleri 22. man bunlardan bir kaçını ahıra ka- pamış ve ahırı tutuşturmuş. Bu Fransız kadını bunu yapabilir mi? — Tabit yapabilir... — Demek ki, size göre bir hiz » metçi, düşman âskerlerini şarap mahzenine sokup onları orada ka- pâyabilir.. Ve bir delikten, onlar fa- reler gibi boğuluncıya kadar içeri- ye su akrtabilir. Öyle mi? — Harp merhamet nedir bilmez. —— Fâkât'münakkitler - diyorlar ki... Ru olmazmış. Onların kanaati. ne göre bu gayrı tabii lbia., Hiçbir zati lamazmta. Hatti bövle bir seyin vukuu kabul edilse bile bu bir sanat mevzuu yapılamazmış.. İşte ben size, böyle hikâyelerimin yazdı olduğu bir kitabı bunun için getirdim. Siz askersiniz! Ben sizin de bu hikâyelerimi okumanızı İsti. yorum. B u konuşmamızdan Sonra ba» na Kontes Sevliden * aldığı bir mektubu gösterdi. Kontes bu mektubunda davetini Vine tehir e- diyor, fakat muharriri “başbaşa bir saat geçirmek üzere,, bir başka ak- şam davet ediyordu. Mektup gu su- retle bitiyordu: — Fakat münçkkitler diyorlar Sizin hizünlü ve derin gözlerinize bir defa daha doya doya bakmıya o kadar susadım ki. Sizin sözleri- nizi dinlerken hiç olmazsa bir an için, içinde bulunduğum derin yal- nızlığı unutuyorum, oSevgilerim. Dostunuz Kontes Seyfi, , — Bu onun yaztsı değil, dedim. Bu da size kurulmuş bir tüzaktır. Ben huna eminim. Ben Kontesi ta- nırım. Bu mektupları oda hizmet- çisine yazdırıyor, Siz geldiğiniz za- man karşınıza kendi yerine bir hiz- mete (oçikaracak, o kendisi de arkadaşlarile beraber bir pa ravananın arkaşma saklarıscak.. Ve o anda heler yaptığmızı gözetliye- cek.. Tekrar ediyorum, bu bir tu- zaktan başka bir şey değildir. öylediklerime bir türlü inanmak istemedi, Bunların olabi- leceğine bir türlü aklı yatmadı. Hattâ, benim kendisini kıskandiği- mi, bunun için Kontesle görüşme - lerine mâni olmak istediğimi ima etti, derken bana şunları söy- ledi: — Ben budala 'bile olsam, yine namuslu bir budalayım. Siz bunu sonra görürsünüz! Birkaç gün sonra tekrar bana geldi. Tik sözü şu oldu: Siz haklı imişsin!z! Davet ha- kikaten bir tuzakmıs. Fakat ne kur nazes tertin edilmiş,. Birdenbire i- şaret verildi... Nevsa,. Çok feci ve müthiş bir sev olim, Bunu neden yantılar? Neden Niçin ben oraya gittim, niçin? Yazan: Manuel Komrov Kibar salonlarının işsiz, güçsüz insanları en orijinal muharrirler - den birile işte böyle alay ediyor- lardı. Kendi kendime düşündüm: “Bu insanlar bu huylarmdan hiç vazgeçm Muharriri elinden tuttum — Siz artık onları ebediyen unu tunaz, dedim. Bunlar işte böyle mah Yiklardır. Onlarla sizin aranızda miişterek hiçbir şey yok. Onların âlemi ile sizin âleminiz ayrı. Onlar size gülüyorlar. Çünkü. Çünkü wiyarlas ti ven anlamıyorlar ki... Gözleri yaşarmıştı.. Beni kucak. Tadı: — Siz benim arkadaşımamız, de- di, benim iyi arkadaşım. Sizin na- sihatlerinizi! tutacağım. (Onlara karşı nasıl hareket edeyim, ban& bir akıl öğretiniz! f- ekrar ettim: Artık onları unutumuz! Kendi işlerinizle mesgul olunuz. Onlarla olan her türlü minasebe- tinizi kesiniz! — Evet, evet dediğiniz gibi ha- reket edeceğim.. Odadan çıktı, fakat tekrar geri döndü. — Ben size bir şey sormak is. tiyorum, dedi, siz ne dersiniz: Şa- yet ruhlar hakikaten, denildiği gi- bi, “gayri mer'i, iseler, insanı mağ lâp etmek için onlarda fiziki bir kuvvet var mıdır?.. Onlar gecele- yin duman gibi deliklerin arasm. dan mı oğaya girerek kurbanları- na eziyet ederler?. Siz ne düğü nüyorsunuz?.. Yeni bir hikâyem i- çin bubu sarih olarak bilmem lâ- zım. Ben öyle zannediyorum ki bu daha ziyade rüyada oluyor.. Ney. se, bu gibi şeyleri doktorlara sor- mali. Allaha ısmarladık. Siz hakikaten haklı imişsiniz!.. O bir tuzakmış. Ne feci hir andı o. Bu adamcağızm nasıl bir ruhi halet içinde bulunduğuna, nasıl 0- luyor da kimse dikkat etmiyor?. Bu adamın dimağma ariz olan bu hastalığa bakıp ta nası) gülüne- bilir?. Müvszenesini kaybetmiş bu büyük: insanm bu haline bakıp ta nasıl zevkalmabilir?. Bunun dostları yok muydu? Kör müydüler? Yok- sa bir muharririn. bir mütefekki- rin “enteresan,, olabilmesi İçin muhakkak ruhi müvazenesini kay- betmesi lâzımdır? Bir hafta müddetle onu hiç gör- medim. Fakat günün birinde yine geldi. Sessizce koltuğa oturdu. Sıhhati- ni sordum. Kendisini daha iyi his. opassan bunları söyledikten sonra odadan çıktı. Git İngilizceden çeviren: settiğini söyledi. Doktor ons 9 yahat tavsiye ediyormuş. Bir kadar bende aturdu. Bütün otu” duğu milddetdb bir kelime bile #ÖY lemedi. gitti. İki gün sonra ondan bir mektu? aldım. Lokantalardan birinde def” larma bir veda ziy eriyormu Beni'de çağırıyor. Tayin ettiği #* yafet gününün arifesinde bans Uö” radı. Misafirleri karşılamak işi?” de ona yardım etmek üzere diğe” lerinden daha erken gelmemi" 1 ca etti. Muayyen saatte oraya“, tım, Hususi dir #alonda yirmi # şilik bir masa hazırlanmıştı. sw de, gümlüşten bir kap içinde bü” bir balık gördüm. Balığın, sıcak” ğın muhafaza etmesi İçin kabı altına İki tane ispirto lâmbası kom Arkadaşım kırmızı AV 4 giymişti. Erken gelşi” den çok sevindi trafıma bakındığım 74089 her tabağın yanmdâ 5 safirlerin isimlerini taşıyan husU si kartlar gördüm. Benim yeri” ev sahibinin sağında, tam yani şında idi. Benim sağımda da V zin kartr görünüyordu. , mıbaşmda annesinin ismi vEFİ Tam ev sahibinin akrşısma raf” ir yan yörde Kontes Sevilin ve Rus kontuhun kartları göze 6 yordu Diğer kartlardaki isim mıyordum. Sordum — Bunların hepsi gelece — Evet, hepsi davetimi ettiler, — Görürü leri tas” dedi, gi” — Daha vakit var, ik br ler. Onlar için küçük bir nutu zırladım. Tam bir saat bekledik. F'al len giden olmadı. Arkadaş eg temadiyen saatine bakıyordu. tp ona Afrika hayatımdan VW! arlatıyordum. Nihayet garsonü gırdı. Kendi peçetesini açarak” ik — Yemek dağıtmıya başlıy* lirsiniz, biz hazırız, deği. kat E© mi o ostumun tabağı yanmi? 5 anahtar durduğunü iğ” kettim, Dostum, ikide bir bakıyordu. Nihayet çörbal*” bitirdik. — Şimdi balığı dedi. w Garson tabağıma bir par“” &« lik koydu. Dostumun tabağı" yol koymak istedi. Fakat dostu” oldu: de Hayır, dedi, evvelâ mis” gale” ge ie verebilirsi” re. Garson etrefma bakmd. da bizden başka kimse yoktU kat dostum tekrar etti: Evvelâ misafirlerim ra da bana... e, er * ) (Arkasi e