Bi 2-4. 937 TAN Gündelik Gazete BAŞMUHARRIRI Emin YALMAN TAN AN'm hedefi; Haberde, fi- » her şeyde temiz, dü- samimi olmak, kariin Bzetesi olmıya çalışmaktır. rüst, Milletlerarası Ticaret za Mümessillerinin Meray tanbrlda bulunuyorlar, Vu en geniş ölçüde alış tay münasebet kurmıya çalışan, Heye ye Ülüsebetlere engel olan her- ing, SAN devamlı bir mücadele ha- bulunan, çok geniş görüşlü bir Mek pe Mümessillerini aramızda gör- Oygüük bir zevktir Matiz enediyoruz ki kıymetli mi- aktaş izin memleketimizde — bul lere ça, aZİYet, takip ettikleri Ideal iz e bir vaziyettir. Türkiye, he- Teyi bap 13 başlıyan bir ikısadi bün- erke, ban karşısında korumak için, kalay tedbirler almıya mecbur bulmaz 1. Fakat imkânı müsait bulur Pine Ilk firsatta setlerden çoğunu Üetierin milletlerarası o münase- Yan yı, Yormale dönmesi ve dünya- hi ç >Umİ hayatında emniyet mili. ilen kurulması hususundaki Misafirlerimiz bugün çok kısa bir *n sonra bizden ayrılıyorlar. normalleştirmek de memleke- hı... dalma kendilerile beraber ka- ağma tm, vam muvaffakıyetlerini sani edeceğine emin olabilirler. Milletlerarası Hava TE in MB Gecenlerde Dületlerarası hava an- na karışmıyan yegâne memle- anneni ün iğ aldığı şekil karşısmda bu n ğe kalmanın — doğra ileri sürmüstük. yiz, Sİ gün tayyare ile memleke-| &elen Milletlerarası Ticaret O-| hikayelerle konuşurken, mem Uyatt, bu hususta aykırı bir va barak, yasımm nekadar fena tesir Mi bir defa daha gördük. LO etimizden birine Ankaraya Ö hava rini sorduk. Türkiye- düny, , <Yriseferine karsı umumi up lerine muhalif kayıtlar Eti, , bundan dolayı Ankaraya Üzere husnsi bir müsade is- til, © “esaret etmediklerini — söyle m erimi diğer biri de yol- Kup, aresinde bulunan radyo ciha-| ie, Mina lenmesinden bahsetmiş- | Va ilet İrimizin mütaleasma © göre) Muti, İayyarenin emniyeti için Meni, ça lâzımdır. Aletin mühürlen- den |, SYareyi bir emniyet o âmilin- m bırakmak demektir, da Ma tayyaresindeki radyonun Yümiyy, Mahzurlar uyandıracağını Nabe Yalnız şurası vardır ki Mvoyu hiç bir memleketi böyle bir Dn tak iy phüirlemiye | kalkışmıyor. ziy, virde diinyaya uymak ve bir dü, biri almak icap ediyorsa “lap, “AYTICA almak en muvafık yol Mmirde Çok Çocuklu Aileler Mey — ty 3 ai Çocuk Esirgeme Kurumu çok , an bayramı mtinasebe. ii yocuklu aileler arasmda bir ağ lice di, ertip etmiştir. b Düze “İİ Jiralık birinci mükâ. ya yp da Çiçek sokağında o- Şocuk babası bahçıvan * 30 liralık ikinel mükâfatı nda Necibefendi soka - Min LI çocuk anası Binnez, | süncü mükâfatı da Mum- Sokağında oturan 1l ço- Şevket kazanmışlardır. TAN NÜFUSUMUZ ÜZERİNDE TETKİKLER SON NÜFUS SAYIMINDAN CIKA O) 0 Teşrinievvel 935 te yapılan umumi nüfus sayımı neticeleri sırasile neş- rolunuyor. İktrsadi ve ii hayat bakımından nüfus ista. tistiklerinin nekadar büyük bir ehemmiyete malik olduk- ları, her rakamından çıkan türlü türlü mânalarla kolayca anlaşılır. Filhakika, bu istatis- tikler üzerinde kemiyet ve keyfiyet bakımlarından yapıla. cak tetkiklerle bir memleketin iktisadi faaliyetinin esasları üzerinde takribi de olsa, her- halde tamamile hakikati ifa- de eden neticelere varmak mümkündür. ) Netice bizde kaza merkezleri şehir addolu- nür ve Anadoludaki kaza merkezle rimizin ekseriyetinin nüfusu bini ve bin beş yüzü geçmez. Böyle olduğu eleri Mukayese lim Ede Fakat böyle bir tetkik esnasında gözönünde tu - tulması icap eden en mühim nokta mükayesedir. Mü kayese imkünmdan mahrum bir istatistik hemen ta- mamen dilsizdir ve böyle bir istatistik üzerinde ya - pılacak tetkiklerden mümkün değildir. vazih neticeler çıkarabilmek Bu itibarla, 935 sayımı, tamamen tek cepheli ka - lan 927 sayımını tamamlayıcı ve iktisadi bilnyemizi tahlil imkânmı hazirlayıcı bir vol oynamakta 921 saymuı neticeleri, evvelâ bir çok mühim noktaları mes küt geçmesi, saniyen de mükayese İmkünmdan mah- rum olması itibarile ehemmiyeti fevkalâde azılmış bir istatistik vücuda getirebiliyordu. 935 sayımı ne- ticeleri Ise, tamamlandığı zaman, herhalde elimizde, her saha üzerinde bize emniyetli bir fikir verebilecek ve her türlü ihtiyacı karşılıyabilecek bir mecmua 0 - lacektır. mumi hatları Üzerinde bize memnuniyet veri- ci neticeler gösteren son sayım semereleri, bazı noktalarda tasavvur ve ümitlerimizden çok baş- ka otezahürlerde göstermiş bulunu - vor, İçlerinden bir tanesini bu yazıya yaptığım bu ave » memleketin -hör türlü faaliyet sahası ile yakmdan alâkadar olan kompilike sebepleri vardır ve bu sebepleri araştırmak her şeyden ev vel çok derin bir ilim ve ihtisas işi dir. Bu yazida ise, çok mühim bir nokta üzerinde tasviri mahiyette bazı mafimat nakletmekle iktifa g. dilecektir: 927 sayımı neticelerinde, nüfu. sun, köylere" ve şehirlere göre in. kısamı Üzerinde yapılacak bir tet. kikten almacak netice şudur: U. mumi nüfusun yüzde 75 İ köyler. de, yüzde 25 i de şehirlerde otu. rurlar. 835 sayım: neticeleri ise, 16 milyon 200 binden ibaret olan nüfusun 12 milyon 400 bininin köy. lerde ve üst tarafının (da gehir. lerde otturduğumu gösteriyor. Bu- nu İfade eden nisbet İse nüfusun yüzde 76,5 unun köylerde oturdu. Zudur. Bu nisbet bize sarahaten göste: riyor kl ,Türkiyede bir şehirleşme hareketi, yani köyden şehre doğ- ru bir cereyan yoktur. Daha uy- gun bir ifade İle şehirlerimizin nü- fusları, biolojik sebeplerin dışında kalan diğer içtimai âmillerle art- mıyor ve binnetice her memleket. te görülen, şehirler nfifusunun sür- atle kabarması keyfiyeti bizde he- müz tahakkuk etmemiş bulunuyor. S ekiz sene evvel nüfusun 56 hirlerde oturan kısmı umu. mi nüfusun yüzde 25 ini teşkil e- derken bugün bu nisbet yüzde 23.5 a dlişmüş bulunuyor. Bundan biri doğru, diğeri yanlıs iki hüküm çıkartılması mümkündür. Şehirler nüfusu, umumi nüfusa (nisbetle artmıyor, Bu doğru olan neticedir. Yoksa aleltlak şehirler nüfusu artmıyor, dersek yanlış bir neti- ceye sapmış oluruz. Çünkü umumi nüfusta görülen tezayüt nisbetin- de şüphesiz şehirlerin de milhim bir mevkii vardır. Ancak, umum! nüfusun tezayüt nisbeti ile şehir. ler büfusunun tezaylit nisbeti a- rasmdâ bir mukayese yaptığımız zaman şehirler nüfusunun tezayüt hareketinin umumi nüfusun tezayüt hareketinden çok aşağıda kaldığı- nı görürüz. Bu demektir ki şehir. YAZAN: Müntekim Hal: lerimiz, umumi nüfus hareketleri. ne ayak üyduranıyor ve nisbet düşüyor. Filhakika, 927 den 985 e kada nüfusumuzun artma nisbeti yi 20 olduğu halde gehirler nüfusu- nun artma nisbeti yüzde 16 dır. Köylerde ise ayni nisbet yüzde 23 e kadar çıkıyor, B urada umumi nüfuş ile şehir nüfusunun artma nisbetleri arasnda çok milhim bir fark gö- rülüyor. Netice olarak bizde, he - nüz, köyden şehre doğru vaki olan bir cereyandan bahsçtmek mev- simsizdir, Yalnız bu noktada, nisbetleri ifade eden orakamların sıhhatleri o mevzuu bahsolabilir. Çünkü rölüvelere tesir eden muk- telif sebepler vardır. Meselâ köy nüfusunun 927 de, 985 teki kadar dakik olarak yazılamamış olması bu arada en kuvvetli bir âmil ola- rak zikredilebilir. Fakat bu nokta da elimizdeki netice Üzerine pek tesir edecek mahiyette & değildir. Çünkü, şehirlerin tezayüt nisbetini gösteren rakam, hakikaten, üzerin- de &hemmiyetle durulacak derece- de düşüktür ve umumi nüfusun tezayüt seyrine nisbetle pek aşa- Eidadır. Bu sebeple, ne suretle 0- lursa ölsün, gehirlerin, nüfusu kendisine doğru çöken birer mer- kez haline gelebildikleri bir haki- kat olarak İfade edilemez. Zaten, çok mühim olan bir başka noktayı daha nazarı itibara | alır- sak mesöle daha mütebariz bir ş€- kil alabilir: Bizdeki köy nüfusu, hakikatte, isatistiklerde gösterilen rakamdan daha fazladır. Çünkü, ne kadar dikkat edilirse (edilsin köyde bütün nüfuzu yazmak im- kânsızdır. İkinci ve daha milhim bir sebep te, hakikatte köy olan bir çok yerlerin istatistiklerimizde şehir olarak gösterilmiş olması dır. Çünkü bizde şehir ve köy tak- | simatı, beynelmilel İstatistiği esas. lara göre değil çidari esaslara gö- elimizdeki İ re yapılmıştır. Ss on beynelmilel istatistik kon- gresinde nüfusu 2000 den az olan yerler köy, fazla olan verler de şehir itibar olunmuştur. Halbuki ii. UL | önlü bilinip llmmmmlnmmmamnm m Sİ Son 935 nüfus yazımını hatırlatan fotoğraflardan biri halde bunlar da istatistiklerde geirler arasmda yer almış- lardır. Demek oluyor ki bizde şe- hir addolunan bir çok yerler haki- katte biner köyden ibarettirler. Bu Arada VAM YA yakdmen 145 llfumda Şitak kazasıile Muş vilâyetinin 282 nüfuslu Mutki ve 223 nüfuslu Genç kazaları misal olarak göste- rilebilir. Bu hal, bizde şehirler nüfusu. Bun, hakikatte elimizdeki nisbetten daha aşağı bir nisbette bulunduğu nu göstermesi itibariyle mühim. . —.)1: Alibey Köyü Eyüp kazasma bağlı Alibey köyü halkının arazi meselesine ait mühim bir gikâyetleri var. Köy halk: namı. na gazetemize yazılan bir mektupta, Silihtarağa vakfı mütevellisinin ka nunen köy şahsiyeti maneviyesine ay rılmış ola n mera Ve araziye el koy- mak istediği bildirilerek deniyor ki: “Dava hazine ile mütevelli arasm- da olmuştur. Halbuki zarar gören köy ve köylüdür ve bu vaziyet kar. şısında köylü ektiği ekinlerden emin olmadığı gibi mahsullinü ekeceği yer. lerden de emin değildir. Çünkü bun- dan altı &y evvel ekilmiş olan ekin tarlaları, hariçten tedarik edilmiş o- lan çift hayvanları ile ve mütevelli namına sürülmeğe başlanmıştır. Halbuki, kanunen köyün malı olan arazi İle mütevelliye sit olan kısmı hiçbir alâkası yoktur, Bir ehli vuku- fun yapacağı tetkikat ta bunu açık- ça meydana çıkaracaktır, Bu arazi, 935 senesi ağustosunda istimlâk edilmiştir. MUH emlik mü- dürlüğü ile mütevelli, tebligat üzeri- ne itirazlarını yapmışlar, kaza idare heyetince tayin edilen mümessiller a- râazinin kiymetini dönümüne 5 lira Mâve suretile artırmışlardır. Neticede vilâyet, bu yer ihtilâflı olduğu İçin a- razinin köy hamma've bu kıymet & zerinden satın alınmasını, parasmın da sahibi çıktığı zaman teslim edil - mek üzere bankalardan birine yatırıl- masını bildirmiştir. Halbuki, bu yer- dir. Esasen teşkilât: esasiye kanu. | numuzun istimlâke müteallik mad- desinin tadili hususunda yapılan meclis müzakereleri esnasında Da- biliye Vekilinin söy diği | sözlerden ki nuyoruz köy Mukaddes Peder Nevyorkta Harlem denen mevki, da anlamış bulu - | Zeheilerin yaşadıkları O mmtakadır. İngilteredeki Slamlar, bunlar otur- nüfusu, umumi nü | dukları mahalleler ve evler yanmda fusun aşağı yu - | saraydır. Siyah derili Amerikan köle karı yüzde 80 ini bulmaktadır. Son olarak verdiğimiz bu İza- hat ta, Türkiyede, bir nüfus temer- küzü hareketinin mevcut olmadığı geklinde vardığımız neticeyi teyit edecek mahiyettedir. Bu vaziyetin, içtima! ve iktısadi hayattaki akis- leri fevkalâde mühimdir. enç memlekelerde, pek müte- nevvi faaliyet sahalarmın mevcut olması ve bunların bilhas- sa pek mütekâsif bir şekilde bu- Junmaları umumiyetle, nüfusu te- merküze doğru sevkeden en belli başlı âmildir. Çünkü bu gibi mem- leketlerde, esasen mevcut olan İş sahalarının faali - yetleri fevkalâde arttığı ve yeni iş unsurlarma ihti - yaç gösterdiği gi -| bi yeniden bir çok iş sahaları açılır ve bu suretle İş - giye gösterilen ta- lep grafiği bir - denbire yükseldi - dinden, bununla mütenasip olmak Üzere işçi ücretle - ri de yükselir ve binnetice, binler - le ve hattâ yüz bin lerce nüfus bu fa- aliyet sahaları et- tafında toplanır. İşleri fevkalâde artan ve yeni iş sahaları açılan yerler şüphe yok ki şehirlerdir. Köylerde böyle bir şeyden bahsedilemez, çünkü, obu- rada mevzuu bahsolan bilhassa bü- yilk inşaat ile smal ve ticari faali. yettir. Hattâ bu bakımdendir ki nüfusu en ziyade toplu halde yaşı- yan memleketler, sanayi ve ticaret te en ileri gitmiş olan memleketler addolunurlar, Çünkü şehir derek, ikttısadi mânasında, ziraatlen gay- Fİ faaliyet sahaları üzerinde | çalı Şah içtima! cüz'i tam demektir. Halkının Dileği mma tapuda kayıtları yoktur. Ve bu yüzden tescil muamelesi de bitirilmiş değildir. Netice olarak, bugün, köylü çok müşkül vaziyette kalmıştır. Bir çok masraflarla meydana getirilmiş olan .Cümhuriyet meydanı harabe haline çevrilmiştir. Bu ihtilâf vaziyetin bir an evvel halledilmesi ve kanunen kö- yün malı olan arazinin muhafazası İ- çin tedbir alınması hususunda alâka- 'darların nazarı dikkatini celbetmeni- zi rica ederiz.,, Gönderilen mektubu aynen yukarı. ya koyduk, Köylüye ait olduğu iddia edilen bu arazinin gene köylünün e- linde kalması hususunda alâkadarla- rın İcap eden tedbirleri algcaklarmı ümit ederiz. e Zam Gören Muallimler “Bir muallim,, imzasile aldığımız mektupta deniliyor ki; “Gördüğü işe mukabil en az para alan muhakkak ki, ilk mektep hoca- larıdır, Onlar bu para ile ve büyük bir kanaatkârlıkla günlerini geçirip giderler, Otomatik terfi şekli de kalk tıktan sonra, alacakları müsbet ra - porlarla 4-5 senede bir terfi ederler. Fakat, ne kadar acıdır ki, uzun didin. me senelerinin eliz'i semerelerini tam görecekleri anda da karşılarına bele- diye bütçesindeki tahsisatsızlık me - selesi çıkıyor. Geçen sene yüz küsür, bu sene de lerin ne hazine, ne de mütevelli na yedi yüz küsur ilk mektep hocası ter. leri, bu pis sokaklarda, bu harap ev- lerde, ahırlara tıka basa doldurulmuş hayvan sürüleri gibi, tavuklar, ve ho- rozlarla beraber yatarlar. Işık, sıh- hat, hayat, içtimai hak ve hürriyet, vatandaşlık ve insanlık hakkı o Har. leme girmez. Eğer mümkün olsa, gü- meşin bile buraya girmesini men için kanun çıkaracaklar, . Esaretin en acısını, kiçliltülmüş bir insanlığın manevi azabını için için, derin derin yaşıyan Amerikalı zenci ,bütün insanlık haklarına sahip beyaz derililere, efendilerine, kin ve İstırapla bakarlar. Gözyaşlarınm kat- relerinde esaretin acısı billâr gibi pı- rıldar. Amerikayı medeniyet ve tek- niğin en yüksek zirvesine çıkaran trüst medeniyeti, Afrikadan ordular. Iw getirdikleri bu esirlerin omuzları üstünde yükselmiş, ve göğe başvuran “Sky Serappers,, ler, “yüz katlı apar- tımanlar bu esirler yığınını altnda bir silindir gibi ezmiştir. *. Zenciler, bir kan, renk ve esaret bağıyla biribirlerine sımsıkı bağlıdır. lar. Kurtuluşu getirecek ilderi, bir mesih gibi beklerler. Gazetelerde gelen son havadisler, Harlem'de polisle halk arasmda bir vergi verme meselesinde çıkan mlica- delede önayak olan mukaddes pede. rin sıkı sıkı aranmakta olduğunu ha» ber verdiler. Mukaddes peder, zenci. ler için bir ruhani relsten ziyade bir kurtarıcıdır. Kurtarıcılarmı omuzdan omuza, gizli kapılardan, dış şehirlere kaçıran zavallı esirlerin mukaddes pederleri nihayet Nevyork zabıtası. nm eline düsmüş. Bütün dünyaya hürriyet ve demokrasi getirdiğini id- dia eden bir medeniyetin, daha kendi kucağında yaşıyan bir avuç insanı e saret altında yaşatması, ne feci bir hürriyet ve demokrasi komedyasıdır, ADSIZ YAZICI —— Biga Yolunda i 20 Köprü Biga, (TAN) — Çanakkale umumi meclisinin verdiği kararlara göre, 938 yılı kültür kadrosuna Biga için yedi öğretmen ilâve edilmiş, Biga — Karabiga yolu üzerindeki (o yirmiyi mütecaviz ahşap köprünün yerine be tonarme birer köprü yaptırılmak için bütçeye 10.000 lira tahsisat kon« muş, Çanpazar köy yolunun köprü. leri için de 18.000 lira ayrılmıştır. Karabiga yolunun tamiri için 500 lira tahsisat ayrılmış, 15,000 iira da mütemadi tamirat için konmuştur. | Biga Sefkat Yurduna yardım faslın» dan 575, sporculara 200, kütüphane- ye 150 ve musiki birliğine de 100 lira verilecektir. Yine bu yıl içinde, konan 200 lira tahsisatla Biga Sefat istasyonu du- varları yaptırılacaktır. Her sene a - ğustosun 12 sinde açılıp 19 unda ka - panmak üzere Dimetoka nahiye mer kezinde bir de panayır küşadına mü- sasde olunmuştur. Yenişehirde Gençlik Hareketleri Yenişehir, (TAN) — Belediyenin yardımiyle bir müsamere salonu vü- cuda getirilmiştir. Çalışkan gençle- rimiz temsillerini bu salonda ver. mektedirler. Bursa Velisi Şefik Soyer, Yenişe- hir Gençlerbirliğine 25 lira teberrii —— mn fi etti. Bunların istihkakları birinci. lerin 938 eylülünden, Ikincilerin de 937 eylülünden başlar. Fakat işitiyo- ruz ki, terfi eden bu hocaların “Gü. zeşte,,lerinin verilmesine, hattâ ma- aşlarımı zamlarile beraber almalarma uzun bir müddet için imkân yokmuş, bu alacakların da, dört beş senedir mütemadiyen,"senei atiyeye, devredi- le edile nihayet unutturulan “bir se- nelik mesken bedelleri,, istihkakları- nn yanma gitmesinden endişeye hak- kımız yok mu?,,