Venedikten sonra Orta avrupa Viyana ve Peşte Berl 2S(AA, B. Şuşniz, şunları söyle- eki Dişli, yi — de; lilinin, , Politik ga lafazanı R., Sşriki mesainin bt LE Nazilerin va kalay ALİ hakkımda ik Avvsturu, N yanın dahili işlerine VE demişiz tebbüs eylemediğini — Muh, g mülâkatı bir kere Avusturyı her türlü esası ol, Mezkir. Yanatı, Vatana tesbit *dilmiştir . SP Cephesinin gerçe - . yle genişletmek iç orny olunacaktır. Fa- diği gizi İn ihsas etmek a arenin relsliğini A. : liğini A, N Ni BRA kanuni olan nas 2 aye İğe tevdi etmek mevzuu — Vatanı 'i Şubenin başma an - — ad Mi erler Cephesi reisinin i- Hara Olan birisi getirilebilir iz kabiney #jimi her türlü temer. ça DE erinin teşekkülünü reğ - Mi Veya parti mümessil - t VUStUr Yada Fevaç bula -| aa SİYASET | Mİ siyası ie Avusturya ulünazak, A: Betek Roma a ManYa arasında mii. a 11 temmuz 1938 > ği: telâkki ettiğini ber iki ta, Milletine rafın ila nef'ine olarak! : beklediğini ilâve ey- B, te , İni, Sözleri Avuy bir &, vupe leketin menafiine iç EYA siyaseti taki - tag tir. Bu ise ileri çin Meran *3Zİ bir Mer, | Dokum egeli PE EŞTEYE GÖRE e — Venedikte > B arasında yapılan Yasi mahafilde mev- Nin dl ma. protokolünü Aaa etlerin teşriki mesaisi ta ee anlaşması - Sulhü için ehem. Srtan bir esas olmak. vusturyanın ken. Nİ Şöyle bitirmiş- dahi reğ- ve ta Biye İRİ Avrupa tad, Bitgide Alay e a Hn ma a ken h Ye yy, Almanya pi, reket edecek - Avusturya Maca, Mak; istan, alya, m teşriki mesaisi Tuna la 4 eserin mihveri o- yı * Lig zi ereği Etesi Gekonlorak. A. ai ba ve bilhassa! kek hakam e Yeni bir veçhe| tün Akin, ki Münevralarınm | iğ olduğunu mü. ) — Vnedik'ten avdet et- ryanm siyaset veçhesinde hi tanperverler cephesine iştirak - » İtalyanın eski prensipi; AİT hası i “ephi i Yonalistlerin Avusturyada vatan - cephe veti dahilinde teşriki mesaisi Phenin reisi sıfatiyle yapmış olduğu *|manya, bu beya | Protokolleri, gerek TAN SON HABERLE — <img Nur A daha isbat'et-| anın siyasi is- ekonomik ve arak kalmak- adık kat'iyyen mü -| tasrih ettikten Bükreşte Neler Görüşüldü? Paris, 25 (TAN) — Lehistan Ha- riciye Nazırı M. Bek'in Bükreşte Ro- manya ricaliyeti yapmakta olduğu si yasi görüşmelere çok geniş ebe: yet veriliy: M. Bek, Romanyaya, Milletler Cemiyetinin misakının tadi- Ni mütaleasında bulunmuş, fakat Ro- ri kabul elmemiş ve Ro- antant ve Balkan ön leriyle birlikte Millet misakına sadık olduğu- nu ifade etmiştir. Polonya Hariciye Nazırı, Romanya, Kralı tarafından iki defa kabul edile. rek mühim görüşmeler yapmıştır. Anlaşıldığma göre, Lehistan, bütün komşulariyle ve bu arada Italya ile de tam mânasiyle dost kalmak arzu- sundadır. Bir müddet sonra Kralı da Varşovsyi Ziya: tir. Yukında Lehistan erkânı harb resi de Bükreşe gelerek Romany Lehistan askeri ittifakmı #lâkadar| eden meseleler hakkında görüşecek- tir, Bükreşten gelen kat! haberlere gö. re Bek ve Tataresko görüşmeleri ne. ticesinde iki memleket srasmda fikir | mutabakatı mevcut bulunduğu neti.| cesine varılmıştır. İ M, Bek, Romanya ile : Macaristan manyanm kü gercnsaaaz as. Ankara ilk beynel. ,milel kömür sergi- İsinin © kazandığı İzengin rağbet de - $ vam ediyor. Dün $sergiyi yine çok ol- gun bir kalabalık İsmi hattâ bir aralık tehactim yü- zlinden © serginin gişelerini muvak - katen o kapatmak zarureti hâsıl ol. muştur. Bu re- simlerde Başve « ilimizi bu ilk ser- gimizi o uçtıktan #biraz sonra, “İkt. $snt © Vekilimizle $birlikte o sergiyi tetkik ederken gö- iyor ve Htihar 4 duyuyoruz. am am Beynelmilel Kömür Sergimizde gitmesi temennisini de bildirmiş ve| bu temenni Bükreşte iyi karşılanmı *İtar. Bu arada M. Bek'in, Rusya dostluğun tehlikeli olduğunu söyledi ği de haber veriliyor. Moskova, 25 (A.A.) — Polonya Hariciye Nazırı M. Bek'in Bükreş 2i-| yaretini mevzuu bahseden İzvestiya| gazetesi, diyor ki: İ “Lehistan Hariciye Nazırı, hedefi bitaraflık zevahiri altnda kollektif) emniyet sistemini ve Milletler Cemi-| yetini yıkmak olan beynelmilel fikir- lerin bir nakili olmuştur. Bundan da arasmdaki münasebetlerin düzgün kalmasını siyaseten hazırlamaktır.” Ispanya Harbi Yeni Bir Safhada! eni bir safhaya girmek üze. re bulunan İspanya harbi, nin bugünkü vaziyeti, general Mo. lanın Bilbaoya karşı tanrruz vazi - yetinde © bulunması mukabilinde Cümhuriyet kuvvetlerinin başka kalı Müh tedir y 20 Mazı 33 AA) — İngiltere Ha e Yanında Beya- kşam tayyare g yunan Myamıman za Penta ve yy dün Fransız hava Bazi. Min 1 her salında vaziyete hâkim olduk. larıdır . Ispanya harbi bu safhaya varın. cıya kadar bir çok safhalar geçir- di. Evvelâ âsiler, harbin ilk safha. sında her yerde taarruz ve Cüm - huriyetçiler her yerde müdafaa va- ziyetinde idiler. Bu yüzden âsiler birçok yerleri İşgal etmişler ve bir aralık on za. feri kazanacak gibi görünmüşler - di. Fakat bugün harbin başlamış » sina dokuz aydan fazla hir zaman geçtiği halde vaziyeti değişmiş kö. Tüyoruz. Asiler, taarruz kuvvetle « rini tüketmişler, durgunlaşmışlar, buna mukabil hükümet kuvvetleri- ni korumuş ve her yerde vaziyete hâkim olduğunu göstermeğe başla. mıştır . Hükümetin bu vaziyeti karsı. sında neticenin ne olacağını düsü- ; ş ler, Birine göre, âsilerin müdafaaya geçmeleri neticesinde vaziyet as - kerlik bakımından bir çıkmaza s8. pacaktır, Diğerine göre, hlikümetin büyük bir hareketle âsilerin manevi kuv- vetlerini sarsması ve neticede İS - yan cephesini yıkması (kuvvetle muhtemeldir , ine askeri mütehassıslara göre, Franko, Madritin Ü. zerine yürümekle en büyük hatayı işlemiştir. Franko Madritin üzerine yürümekle ordusunu bu şehrin ki. yılarma bağlamış ve bu şehri elin deki çekiç ufalanmıya başlaymea ya kadar döğmüştür Buna mukabil general Misha mildafaası kuvvetli olan bir şehri müdafan etmenin ve diişmanı bu. rada yıpratmanm kolay olduğunu anlamış ve bn dersten istifade et. maraba YAZAN: ÖMER FRANSADA HALK CEPHESİNE BİR MUHALEFET Paris, 25 (TAN) — Havr gehri ra. dikal sosyalist partisi, bundan sonra halk cephesiyle çalışma beraberliği yapmamıya karar vermiştir, Berlinde "Yunanistan, Atina, 25 (Hususl) — Betlinin ma. gtye faşist mütearızların cezasiş|ruf câddelerihden birine merasimle) kifini bir korsanlık hareketi olarak “Yunanistan, ismi verilmiştir, İ hükümet kıt'aları İlerine devam ediyorlar. Jarama İspanya Harbi Bilbaoyu Alman Tayyareleri Yakıyor ! Londra, 25 (TAN) — İspan- yadan gelen son haberlere göre, ileri hareket - cephesinde birkaç âsi taarruzu durdurulmuştur. Asilerin büyük hava hareketlerine hazırlandık- ları haber veriliyor. Bilbao'da 11 âsi tayyaresi, mitralyoz ateşi altma alınmıştır. Eloryo mmtakasmda muharebe şid tlenmiştir. Asi hücumları geri püs. | ektedir. Madrit, Sorya ve rya cephelerinde değişik bir va- ziyet yoktur. Frankocularm Ele mıntakasmı işgel ettikleri bildirili etlerin Vallakas — Valans yarelerle ateş altına al - dıkları, buraya tonlaren bomba atıl- dığı da haber verilmektedir HÜKÜMET KUVVETLERİ MÜDAFAADA İki tarafım topçusu, mukabil mev- zilere bombardıman etmektedir. Hü kümetçilerin bütün cephelerde şiddet li bir müdafaa plânı tatbik ettikle anlaşılmaktadır. BİLBAODA istakil “Işgi bir nakliye zak yüklü olarak - Bilbaoyn hareket etmiştir. Bilbo üzerinde âsilerin en eli silâhı hava kuvvetleridir. Asiler, Bask cephesinde 60 bombar dıman, 60 harp tayyaresi kullanıyor lar. Bu tayyarelerin hepsi Alman mamulâtıdır ve münhasıran Alman pilotları tarafından idare 6dilmekte- dir. FRANKO BİR ASİ REİSİDİR Moskova, 25 (A.A.) — İzvestiya| gazetesi, İspanyol âsileri tarafından yakalanan ve hapsedilen Sovyet Kom somol ve Smide unın Rusyaya iadesi cak tedbirlere dair B, Litvinofun bir beyanatını neşretmektedir . B. Litvinof, Sovyet Rusyanm Fran koyu bir âsi reisi telâkki ettiğini na bir muharip taraf haklarını tanı madığını ve binaenaleyh ticaret ge - milerini Frankonun tevkife (o hakkı| olmadığını söylemiş ve demiştir ki: -İsızlığını görünce bazan FELE Olağan Şeyler.. Kasabanın sığırtmacı kadıya gel mii — Kağı efendi! Davarları köprü « den geçirirken biribirini süstüler, (boynuzlariyle vurmak mânasına) birisi suya düstü, boğuldu, demiş. Kadı da hiç fütur getirmeden : — Essakaru ovelbakar, köprüyü geçerken birbirini kakar, Bir şey lâ. zım gelmez, eeyahımı vermiş, we etmiş: efendi! #izin idi, O zaman kadı, rafın üzerindeki ka. ra kitaplara el atarken: — Tilke mes'eletün ulırâ, (Öyle Ise 0 başka mesele), der. Çoban da bu Arapçadan bir şey anlamayıp : — Canım !Tilki meselesini ne ka « rıştırırsın? cevabını verir. * Telefon haberlerinden öğreniyoruz ki, İzmirde Galatasıray — Doğan spor maçı idare eden hâkem (Ad. nan) a karşı bir takım seyireller te. cavliz etmek istemişler. Çocuğu sa « hadan polisle çıkarmışlar . Gazetelerin ifadesine bakılırsa spor âleminde bu hâdise çok mühim te . essürler uyandırmış. Doğrusu ben bu teessürlerin samimi oluşundan değil de yerinde olmasmdan şüphe - leniyorum. Çünkü böyle hâdiseler, hele futbol gibi heyecanlı sporlarda şimdiye kadar görülmemiş şeyler de- Zildir. İçimizde hâkemlik etmiş olan herkes böyle muamelelere, hattâ da. ha ağırlarma maruz kalmışlardır. Sahadan polisle çikarılan hâkem yalnız Adnan olmadığı gibi İstanbul sahalarında görülmüş bu çeşi selerin şahidi olduğumuzu kadar zaman geçmiş te dı ten bu hâdiseler yalnız bizim meml kete de has değildir. Onun için bu - nu fevkalâde ve görülmemiş bir da - lület telâkki etmek, llzamundan faz. la telâş münasma gelir. Değil kuru kalabalık, hattâ en münevverimiz b. le bir hâkemin kendi fikrimizce hak» ağırmızdan çıkanı kulağımız işitmiyecek kadar coştuğumuza unutmayalım. Bazar €c. nebi hâkemlerin, kendi mlisabıkları. mız hakkında haklı veya haksız ver. Suya . İdikleri kararları içimizde hangimiz tam bir sportmen tevekkülü ile ka bul etmişizdir? Hangimiz meğlübi yetlerimizin en a7 yüzde ellisini hü kemin fenalığına ,haksızlığına hattâ namussuzluğuna hamletmemişizdir? Hâkemlik ettiğim sıralarda şahsı, İma karsı seyircilerden işittiğim söz. teri unutsam bile futbolcuların piri Bahriyeli Bay Fuadın bir hükemliği sırasında söylenen ağır sözleri hâlâ unutamam , Son hâdisede gazeteler, Adnanm çı dürüst idare ettiğinden de bah- sederek vak'aya sebep onun idare » sizliği olmadığını tebarüz ettirmek İs. ediler . Bu da boşuna bir gayret! Dünya spor terbiyesinde fena hâkeme ha « “... Sovyet Rusya bu gemilerin tev telâkki eder.,, RIZA DOĞRUL Fakat âsiler kendilerine yepyeni bir kuvveti de harekete getirmiş bulunuyor. Bunlar Tervele taarruz etmekle Katalonya orünsuna da bilfiil harekâta iştirak etmek fırsa. tını vermişlerdir. Bununla beraber en çok iş göre- cek hükümet kuvvetinin cenup or. dusu olduğu anlaşılıyor. Cenupta Kordova ordusunun Pennaraya etrafında hâkim olduktan sonra Portekiz hududuna kadar daya - nan yetmiş millik mesafeye de hâ. kim olması neticesinde Âsilere kat'i bir darbe indirmesi ümuluyor. Bununla beraber hükümet tara. fmdan yapılacak taarruzlarım, âsl, ler tarafmdan yapılan taarruzlar gihi bir çıkmaza sapması ihtimali de gözönünden uzak tutulamaz. alnız Frankonun elindeki Faslı askerleri yıpratmış, hancı lejyonları den iyiye kırdırmış ve nizami kuv. vetlerini bir hayli yıkmış olduğu ve Cümhuriyet kuvvetlerine karşı sür'atle tahakkuk edecek bir 28- | fer kazanmak ihtimalini bertaraf etmiş olduğu da göze çarpıyor . Buna mukabli hükümet, vakti boş geçirmemiş, askerlerini ve gö - nüllüleri yetiştirmek için çalışmış ve bunları intizam ve inzibata a. ıştırmıştır. Bilhassa hükümet kuv- vetlerinin o yüksek © manevi - yatı, dost ve düşman muhitlerde en büyük takdir ile karşılanmak tadır Hükümet kuvvetlerinin techizat bakımından, muhasımlarına faik değilse de müsavi oldukları da an laşılmış bulunuyor. ” Asilerin ihtiyat kuvvetleri gün. den güne azaldığı halde hükümetin henüz hiç kullanılma mış olan bü. yük bir kuvveti vardır: O da Ka- tafonya ordusudur. / Bu ordunun hari), girmesi hü - karet edilir veya dövülür diye bir & det yoktur. Hâkşm bir müsebakanmn yapılabilmesi için oyuncudan daha lüzumlu bir unsurdur, Buna kızmak, hakaret etmek, tecavüz etmek, sade- ce sporu anlamamaktan başka bir şey İle tefsir edilemez. Edilemez ani» ma, bu, bizde yepyeni ve İzmire mahsus mevzii bir hâdise değildir. Ve maalesef bizde olduğu kadar, bütün dünyada tesadüf edilen nâhoş hâdiselerdendir . Onun için milli küme maçlarında vukuu hâdiseye ayrı bir haile man. zarası veremez. Maçtan sonra Galatasaraylılarm o. tobüsünü taşlamak ta emsalsiz bir vak'a teşkil etmez. 927 senesinde Bük reste yaptığımız milli maçtan döner. ken bizim bindiğimiz arabayı da taş. lamışlardı. Bunlar, halkın mişeri hiddetinin tezahürleridir. Bu hiddet haklı veya haksız olsun spor mefhu- miyle telif edilemez. Fakat maalesef ekseri spor tezahürlerinde teswlüt edilir. Avrupanm, bu gibi hâdiselere pek ender rastlanan memleketlerin » den biri de İngilteredir . Orada halk sporu, bir muharebe çeşnisinden çıkarıp tatlı heyecan ve. ren bir sıhhat ihtiyacı telâkki ettiği için maçları dişleri ve yumrukları #i- kılı olarak seyrettiği gibi iki taraf ta maçtan sonra birlikte eğlenirler. O. ralarda spor rekabeti insanlık hisle. rinin ve medeni bir ihtiyaç olan dost- kümet lehinde kat ir faikiyet te. min edecektir . (Lütfen sayfayı çeviriniz)