22 Nisan 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

22 Nisan 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

7 MİR YALMAN #eyde temiz, Teleran, Taşist Meydana et darbesi 1E Tone. eler oleyor? le Me çi f ediyor: e yili F j ŞE, 7 ZİFE ii iie İ / j şal TM Ti Gil / dl 2: H FI # #3 Yİ Z Ji HH gi 4 | if ? F 7 Hi ii j ii ; ; iz #ir* ; / ; 7 j Lif, 7 ; # gs fi / ; i Des; & Big yoruz, efi: Haberde, fi-| bilki o Danyada yeniden bir! hazırlığının bahsettiler, edip ide bir nükseden bu İngiliz mecmuası " Hi hil i iğ : iş i : £ / 7 7 ii ; hiti rı Tilikeke ne k hem bir Ras . tecavtizi etifakı © Rüsya, Roman. İkaristan arasmda dİE riyat Ata tay Beliyop, *€ hakkındaki taki, Memleketteki Bunun | » bu neşriyatı TAN ya | İ Akı? jean yaşint ” sene ile ölçmek hiç doğru” de- gildir. Çünkü insanlar içinde yirmi beşinde ihtiyarlıyanlar, sekseninde genç olanlar çoktur. Asıl mühim olan, âzanm zi deliği ve her şeyden fazla nirlerin ve dimağın gençliği Vücudun ne derece Yıpranı ğını ölçmek çok kolay olduğu gibi, kafanm dane derece yıp- | randığını ölçmek güç değildir. Vücudun yıpranması: yüzünden dimağ da yıpranabilir. Fakat dimağ henüz bir Sir âlemidir ve bu sırların çoğu henüz anla. şılamamıştır. İbtiyarlık, insanlık tarihinde he, nüz yeni bir meseledir. 50.000 yı önce İnsanlar arasında en nadir o, lan kimseler, ihtiyarlardı. O zaman insanlarm gençliği ve yaşlılığı ba- caklarm gücüne bağlı idi. Çünkü insanm hayatı ayak üzerinde geçi. yor ve mütemadiyen dolaşıyordu. İnsanm en çabuk ihtiyarlıyan üz- vu, bacakları idi. Bacaklarmın güç ten dllşmesi üzerine ya bir ağaca tırmanarak açlıktan ölünciye ka, dar“inler, yahut ötede beride sürü. nür ve bir vahşi hayvan tarafın. İ dan avlanırdı, vasıtaların. maz birleşmiye ve bir yurt sahibi ulmıya başla- dıktan sonra fazla yâşamıya im. kân buldular, Tarih devri ile ihti. yarlamak ve yaşlandıktan Sonra ölmek âdeti eni konu teessüs etti. İ Tevratın anlattığı devirlerde yaşlı. ların tecrübe ve aklından istifade etmenin İyi bir şey olduğu anlaşıl- muştı. Tevrat devrinin en büyük lideri sayılan Musa Peygamber, ö. lümü sırasında yüz yaşma varmış- ti. Sinada Evamiri Aşreyi telâkki ettiği sırada sekseni geçmişti. Bu- gün otorite mevkilerine memur 86- çilirken en az düşünülen şey ba- caklarm kuvvetidir. Halbuki eski- den her şey bacak kuvvetine bağlı ————— yapanların çıkardıkları eserleri du. yurmasın; bilmemelerindedir. Meselâ bu defa Belgratta açılan Türk sergisinde memleket neşriyatı teshir edilmistir. Bu sergide halen çıkmakta olan 30 dan fazla tıp mec- muası gösterilmiştir. Yalnız tıbba ait 30 dan farla mecmun bulunması, her halde mühim bir hâdisedir, Fakat bu- nu bilen memlekette kaç kişi vardır? sanların Hakiki Yaşlarını Bilmek İçin Yollar Vardır . BEYNİMİZ NE ZAMAN YIPRANMIYA BAŞLAR? la. “Bugün de ihtiyarlık, bacakıg rm dermandan kösilmesiyle başla- makta ve vücudun diğer kısımla. rma sirayet etmektedir. Ttiyarlıkla beraber gözler de fersizleşir, fakat gözlükler bunu telâfi ediyor, Kulağın ağırlaşması daha mühim bir hüdisedir. Fakat onu da bir takım yardımcı &letler- le telâfiye imkân & vardır. Kalbin bozulması, bir ihtiyarı mezara yak» Jaştırabilir, fakat ihtiyar kalbi du. runcıya kadar sanat veya mesleği» nip lideri olmakta devam eder. sıl mesele ihtiyarlığın dima- ğa hulül ederek beyne mis sellât olmasındadır. Bu hâdise, ya. şa bakmıyor. İhtiyarlığın dimağa musallât olup olmadığını anlamak kolay değildir. Saçların kırlaşma- 8:, dökülmesi, sesin zayıflaması bu nu İspata kâfi gelmez. Baz: ibti- yarlârin şen, şatır görünmeleri on- larm genç olduklarına, genç kal, dıklarma delil olarak ileri sürülür. Halbuki bir ihtiyarm genç bir mek tepli gibi giyinmesi, ve bir takım hoppalıklar yapmak, gençlik alâ- meti değil, ikinci defa çocuklaşma alâmetidir. Doktor Biverley adlı bir Ameri- kalı müdekkik bu “ikinci çocuklaş- ma,, hastalığının bir hâdisesini şu şekilde anlatıyor: 61 yaşımda bir kadın zeveinin ölümünden sonra, kızları gibi giyinmiye, kızları ya. şında çocuklarla gezmiye, onlarm ker yaptıklarını maymun gibi kop- ya etmiye başlamış, ihtiyar kadın Gitgide azıtmış, kısa eteklerle ge“ xip bir hayli sıçradıktan sonra ku- cağına bebekler alıp ninniler söy. lemiye başlamış, ve nihayet bir ti mârhaneye verilmişti. Fakat has- talk mütemadiyen ilerliyor ve İ tiyar kadın ber ay bir yaş küçü. lüyordu. Çok geçmeden 61 lik kâ- din, &meklemiye ve “Mama!,, de- miye başladı ve günün birinde he- nüz doğmamış bir çocuk yaşmda öldü. İkinci çocuklaşma hâdisele. Tİ bazan bu derecelere varır. i htiyarlıkta kulakların ağır- laştığı muhakkaktır. Söy- lenen her şeyi işiten ihtiyarlar, İn- ce bir takım sesleri kaybederler, Bu da âsabi cihazlarınm âcze doğru gittiğini ifade eder, İhtiyarlığın diğer bir alâmeti de zaikanın zâfıdır. Hakiki yaşı gös. Dünyanın ihtiyar. liklarile meşhur si- malarından birkae Se: Solda meşhur Ford, yetmiş ya- şında olduğu hal de hâlâ dinçliğin muhafaza ediyor. Ortada bizim merhum 150 lik Zaro, sağda seksenine basmış o. lan meşhur İngiliz edibi Bernar Şov. Altta da bir hayli yaslar. mış olduğu halde dinçliğini hâlâ kaybetmiyen Hindistanın büyük $airi Tagor. termiye yardım eden bir âmil de, derinin vaziyetidir. Bir deri par. şası mikroskobun altına kondu mu hakiki yaşı ifşa eder, Kemiklerin likleri de ayni maksada hizmet ve kan hastalıklarınm teşhisine de yardım etmiştir. Daha geçenlerde İowa ilniversi- tesi profesörlerinden Travis her in. san& alt olan dimağ mevcelerinin diğerinden farklı olduğunu keşfet. miş ve dimağ mevcelerinin par. mak izleri gibi insanları teşhiste kullanılacağını göstermiştir. ODi- mağ mevcelerinin tetkiki neticesin de dimağdaki sinirlerden hangi- sinin ihtiyarlık neticesinde bozul. duğunu veya faaliyetten düştüğü- nü anlamak mümkün olacaktır. Bir müddet mukaddem Amer kanm Bell telefon müesseselerinin başında bulunan Mister Vali, ka- fasının elâstikiyetini zayi ettiğini, bu yüzden idaresi altındaki genç. lerden istifade edemediğini söyli- yerek istifa etmiş, fakat © Eehçlerin yaptıkları zarar « ları bertaraf etmek için vazife ba. şınâ yeniden davet olunmuş, mü- esseseleri canlandırmış, yeni vası- telar icat ederek büyük muvaffa- kıyetler kazanmış ve telefonculu. ğun babası sayılmıştı, ister Vall çekilmeden evvel, kafasmın mevcelerini ölç- türmüş olsaydı, belki de maiyetin - deki gençlerin hepsinden de genç olduğunu görür, ve çekilmiye lü. zum görmezdi. Hakiki yaşı anla- mak için bir Japon âlimi de bir u- sul bulmuştur. Tokyo tp fakültesi müderrislerinden Profesör Sato'ya göre, kanm mayi, yani serom kıs - ç i İlim ve Fen. Sahasında : TT gr iyarlıkta Adeta su gibi akar ve lüzücetini kaybeder. Fakat gençlik devrinde âdeta şurup gibi, âlr. Fakat bu usul de, henüz icabı derecesinde tekemmül etmemiştir. Tarihin delâiline göre yaş, insa. nm dimaği kabiliyeti bakımından güvenilebilecek bir esas değildir. Meselâ Yunan hekimi Diogenes, beşeriyetin en büyük zekâlarından biri idi. Ve hayatınmenson gü- | nünde de zekâsının bütün inceliği. ni muhafaza ediyordu. Halbuki 9 yaşında ölmüştür. Yunan filezofu Pythagoras 82 yaşmda ölmüş ve sonuna kâdar ders vermiştir, Hip, porsat trbbm babasıdır. Seksen beş yaşında ölmüş ve seksen yaşma kadar çalışmıştır. Elektrik ve mik» natısın kâşifi olan ve güneşin bir küsufu sayılan Theles doksan dört yaşına kadar faaliyetine devam et- miş ve çalışa çalışa ölmüştü. Roma devlet adamı Cato'nun 8ön çocuğu seksen yaşma vardığı zaman doğ- muştur, Son zamanlarda terbiyel bedeniyeci William Muldoon 88 yaşmda ölmüş ve sonuna kadar beden! ve fikri kuvvetlerini muha., faza etmişti. akın bir zaman mukaddem 93 yaşında ölen milyoner İ. Emoy Andrus, bütün gün çalışır ve bütün işlerini görürdü. Yaşlı. lık Sara Bernarı işinden ve mesle- ğinden alıkoymadı. Bilâkis bu ka- dın, 18 yaşında ölmeden bir yıl ön. ce bir erkek rolünü azami muvaf- fak;yetle yapmıştı. Giadston 86 yaşmda iken İngil- terenin başvekilliğine üçüncü defa geldiği zaman, ilk defa bu mska- mi işgal ettiği zamandan farksız sayılacak derecede zekâsını muha. faza ediyordu. Mareşal Fon Hindenburg, bi- yük harp sırasında, yeni usulü kav rıyamıyacak derecede yaşlı sayıl- mıştı. Fakat Rusların! taarruzun- dan kurtulmak için 7 ran Mareşalin dehası dan olunmuş, daha SO. A 5s mz GUNU IKRAŞI Fransız Faşizminin Mağlübiyeti Fransada faşizmi Ateşhaçlılar tem. sil eder, Bayraktarları, eski bir ko- lonel, Kont dö Larok ile Dürlo ismin. de bir opportünisttir, Faşizm, her memlekette sırtıma renkli bir gömlek, göğsüne mürteci bir haç, ve kanlı bir isim takarak ortaya çıkar. Fransız faşizminin gömleği mavidir, haçı 8- teştendir, adı bu ateşli haçtan alm- muştır. Faşizmin gömleği ne renk o- lursa olsun, miğferi ister demirden, ister çelikten olsun, umum faşistlerin birleştiği bir nokta var: Demokrasi hükümetlerini yıkıp, ihtilâl ile faşist diktatörlüğünü karmak. . | Fransız faşizmi, geniş halk kütle. lerine dayanmaz, Arkasma topladığı 10 bin kişilik taraftarları, kralerlar, bugün mevkilerini kaybetmiş eski muharipler, ordudan kovulmuş zabit. Jer, serseri amele, ve cahil gençlerden Rmürekkeptir. Fransız fasizmini temsil eden gruplar, Aksiyon Fransez gibi kralcı mürteciler, Vatanperver Genç. ler Birliği, ismindeki tufeyli zengin çocukları, Fransa tesanüdü, vergileri ödiyenler birliği gihi bulak suda post kapmak Istiyenlerdir. Milliyet ve vatanperverlik maskesi altmda orta. i ya çıkan bu ziimreler, elektrik sirke. ti trlistünün, büyük rtriyat fabrikatö-. ri Kotinin, senehi fasist devletlerinin parası, ve silâhile müsehherdir. . Fransada 1937 denberi gizli gizli hazırlanan faşizm 1934 te Konkordiya meydanındaki ihtilâl ile kendini dışa. rı verdi. Kont dö Larok kumandası altında harekete geçen faşist ordula- rı, 6 şubatta Fransız Parlâmentosu. nu sardılar, sokaklarda barikatlar kurdular, bir çok devlet milessesele. rini tahrip ettiler, gazete satış yer. lerini, motörlü otobilsleri yaktılar, gaz borularmı kestiler, Polis ve asker üzerine, silâhsız halk üzerine ateş açtılar. Bu ihtilâlde yüzlerce polis, asker, giinahsız halk öldü. . O zaman hükümet bu ihtilâl mi. sebbiplerini mahkemeye verdi. Ateş. haçlılar Fırkasını lâğvetti. Faşizm kanlı mağlübiyetinin İntikamını al mak için bu defa Fransız Sosyal Fır. kası ismi altında tekrar ortaya çıktı, Gizli ihtilâl teşkilâtları faaliyete geç. ti. Faşist nümayişleri, gizli içtimalar, ikide bir kanl çarpışmalar, büyük Fransız ihtilâline sahne olan sokakla- rm, günlerin hâdiselerinden oldu. Hü- kümet faşistlerin gizli cepanelerini keşfetti, ecnebi devletlerle olan gizli Ihtilâl muhaberelerini elde etti, Kont dö Larok ve hempalarını mahkemeye sevketti, . Çok geniş bir hürriyet ve demokra- siye dayanan Fransız devleti, bütün bu hâdiseler karşısmda mahkeme ka» rarı almadan hiçbir harekete geçme- di. Son gelen gazeteler, mahkemenin faşist cemiyetlerini lâğva karar ver. diğini bildiriyor. Bu Fransada faşiz- min ikinci mağlübiyetidir. Bundan 2- Imacak ders, geniş halk kütlelerine dayanan, ihtilâl için lâzrm “olan $6- ralt hazırlanmadan yapılan her İnkı- lâbım, her ihtilâlin muvaffak olamıya- cağıdır. Fransada faşizm halka da. yanmadığı, faşizmi yaşatac-”: se-ziğ mevcut olmadığı için iflâs etmistir. ADSIZ YAZICI Mahküm Olan Kaçakçılar Bilecik (TAN) — Asliye ceza mah kemesinde İki kaçakçılık ve bir hırs sızlık davasına bakılmıştır. Osmanelinde satmak üzere kaçak tütün getiren Günüviran köyünden Ali para cezası ile altı ay hapse mah küm edilmiştir. Bir kömür kaçakçısı da 3991 Vira 8T kuruş ağır para cezasına mahküm edilmiştir. 3 Çingene, hırsızlık yaparlarken cürmü meşhut halinde yakalanmış» lar ve mahküm edilmişlerdir. nl adam 78 ine vardığı zaman in. zivadan mahrum edilerek devlet başma getirilmiş ve devletine hiz. İ met etmisti

Bu sayıdan diğer sayfalar: