22 Nisan 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

22 Nisan 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KAMYON KAZASINDA AKLINI KAYBEDEN KIZ Kuruçeşme Depoları İşinde Karar uruçeşmedeki kömür depolarının kaldr rlması o hakkında Asliye Dördüncü Hukuk mahke mesi tarafından verilen ka- rar Temyiz Mahkemesince bozulduğu için yeniden mır hakeme başlamıştır. Tem- yiz Mahkemesi, bu bozmıya sebep olarak ehli vakufun tamamen doktorlardan teş kil edilmiş ve içlerine kö- mürden ve kömürcülükten © Onnik Müdafaasını Yaptı © Zabıt kâtibi Avniye rüşvet verir. ken cürmümeşhut halinde yakalanan komisyoncu Onnik İplikçiyanm mu- hakemesine dün asliye dördüncü ceza mahkemesinde devam edildi. Celse a- gılmea suçlu kendisini gu şekilde mi- dafaa etti: — Ben o giln Avninin evine gitme- dim. Kan tahlil ettirmek Üzere Sultan #hmetten geçiyordum. Avni ile me- 'murlar benim cebime hazırlanan şey- leri zorla sokmak suretile bir cürüm ni ettiler. Müddelumumi değistiği İcin muha- keme biraz talik edildi. İkinci celse- de suçlunun avukatı müdafnaasmı ya- olarak mahkemeye verdi ve bü hâdisede cürüm unsuru bulunmadı. ğını ileri sürerek dedi ki: © — Avni, zabıt kâtihidir. Onun ve- zifesi mesai santile biter. Haricte öne ya bulundurmak salâhivetinde deği dir. Onun icin hariete bövle bir tek- “lif bile vâki olsa rüevet olmaz, Sanre 'Avni bu #ncu tahrik etmistir. Onnik “Avnive ilk teklifi yaptı” zaman dr “Avni derhal bunun hokkmda kanı” amele vantırsa idi buelin orta» bir süc kalmazdı. Bernetini isterim © Mühskeme karar isin ermartesi git pi anhahma tahile aditmletir, anlıyan kimselerin alınma mış olmasını o göstermiştr. Mahkeme, bazmıya uymuş, Ticaret Odasından üç kiş» lik bir ehli vukuf teşkil et- miştir. Yeni ehli vukuf, ma- hallinde tetkikler yapmış ve raporunu hazırlamıştır. Bun lardan ikisi depoların bura- lardan kaldırılmasına lü- zum göstermişlerdir. Mah. keme, altı Mayısta kararını bildirecektir. an /Karısından ... ye. iBir Türlü Ayrılamamış Sutanahmet üçüncü ceza mahke- mesi, dün, bir dövme ve hakaret da- yasini neticelendirdi. Suçlu Kumkapı» da Balipaşa yokuşunda 9 numarada oturan Kastamonulu Karnik isminde bir gençti. Davacısı da Lângada Mu- salla caddesinde 38 numaralı evde o- turan Hermina isminde bir genç ka- dındı. Davacı Hermina ile suçlu kundu - İracı Kamik karı koca imişler. Altm- & hukuk mahkemesi geçimsizlik yü- İ dinden ayrılmalarma karar vermiş - tir, Fakat Karnik eski karısmı çok İ sevdiği Için onu bir gölge gibi takip ediyormuş, Hermina, i geçiniyormuş. Üç gin evvel de Kar- niğin biraderinin evine gitmiştir. Kar nik, Herminanın kardeşinin evine gel- diğini öğrenmiş ve karanlıkta soka. ğın başında beklemiştir. Hermina çi- kınea üstüne hücum etmiş, onu yere yatırmış ve göbeğinin üstüne otur - duktan sonra bağırmış: — Seni öldürmeyip te kimi öldüre- ceğim, Herminanm yanmda bulunan Karniğin eniştesi kadmı bin müşkü- lâtla kurtarmıştır. Dava ve iddia bü: dur. Hâkim, Karniğe 30 gün hapis ce. zası verdi, Davacınm eskiden karısı olmasını hafifletici sebep sayarak bu cezayı 25 güne indirdi. ay- rılmış olmasma rağmen ailesi İle İYİ! oturan Ferhunde, Uran, Şimdi 20 Bin Lira Tazmi- nat İstiyor Dün Asliye dördüncü ceza mahke- mesinde 9 sene evvel geçen bir kam- yonet kazasının doğurduğu 20 bin liralrk bir tazminat davasına devam edilmiştir. Bu davayı icap ettiren hâ- dise şudur: 19 temmuz 920 günü Jorjet ve Fi- pita isminde iki kız kardeş, şöför Mustafa tarafından idare edilen Na- mığın kamyonetine binmişlerdir. Kamyonet yolda devrilmiş, netice. de Jorjetin bacağı kırılmış, Elpita da kaldırıldığı Sen Jorj hastanesinde de- Tirmiştir. Simdi Jorjetle Fipitanm vekilleri, şoför Mustafa ile kamyonet sahibi Namıktan bu kaza sebebile vücut ve akıl ârızalarnm tazminatı olarak 20 bin lira istiyorlar. Mahkeme, azadan Rahimey! nain seçmiştir. Rahime de, dün Tabibisdil Enver Karanı ve iki tarafın vekillerini davet ederek bir rapor hazırlanmasını kararlaştırmış- tır. Bu raporda, kızlar 20 ile 25 vaş larmda oldukları gözönünde tutula- rak vasati ömre göre deli olan ve ma- İl kalan kızlara verilecek hakiki taz- minat miktarı tesbit edilecektir. Dayakten Çocuğunu Düşürmüş! Galatada Karabaş mahallesinde De 35 numaralı evde Zekiye ve Hayriyenin haksretine uğradığı ve dayak yediği için 8 aylık çocuğunu düşürmüştür. Müddelumumilik, tah- kikata el koymuş ve Tabibiadil Enver Karan da Ferhundeyi kaldırıldığı has- tanede muayene etmiştir. gz. Eüyük Rus ihtilâ'inin En Muazzam Filmi Meşhur Petrograd müdafaasr, bini erce kazaktan mürekkep Yudeniç arekât, binlerce esirin denizde boğd Robert Taşlor'un En güzel filmi TAŞRA KIZI Ayrıca lâyemut aşk filmi SEVEN KADIN JOHN BOLES ve | ANN HARDİNG İ TEŞEKKÜR Sevgili babamız eski Fatih Müder- rislerinden Heybeliada İmamı Mühld. din Arhonun 20 Nisan 937 alı günkü tedfin merasiminde hazır bulunanlara ve bizi taziyet edenlere ayrı ayrı şük- ranlarımızı bildirmeğe teessürümüz mani olduğu cihetle candan teşekktir. lerimizin ibliğma muhterem gazete nizi tavsit eyleriz. Eşi: Cemile, Çöcukları: Bürhanet. tin, Vesamet, Mediha, Zühtü, Melâ - hat Torunları: Turhan, Cengiz, Hayri Teşekkür Allahm gufran ve rahmetine terk ve tevdi ettiğimiz eşim Mazlum Mo- ranin gerek cenaze merasiminde biz zat hazır bulunmak ve gerek telgraf ive mektupla taziye eylemek suretile kederimize samimi iştirik gösteren ve sızlayan kalbimize teselli vermek lütfunda bulunan bütün dostlarımıza ayri âyrı teşekkürlerimizi takdime teessiirümüz dolayısile imkân bula - madık, Bu vazife borcumuzu muhte - rem gazeteniz vasıtasile ifaya müsa- râat ediyoruz, Aile namma RE Bugünkü program İstanbul: Öğle neşriyatı : 12,50 Plâkla Türk masikisi 12,50 Hava» dis 13,05 Muhtelif plâk neşriyatı 14 Son. / Akşam neşriyatı : 18,3 Plâkla dans musikisi 19 Çocuk Esir geme Kurumu namma konferans Doktor İhsan Hilmi tarafmdan 19,30 Konferans Dr İbrahim Zati (Mektep hefz: sıhhası) 20 Sa. di ve arkadaşlari tarafından Türk masikini ve halk şarkıları. 2030 Ömer Rıza tarafın dan arapça söylev, 20,45 Safiye ve arka daşları tarafmdan Türk musikisi ve halk sarkıları Saat ayarı 21.15 Orkestra 22,15 Ajans ve borsa haberleri ve ertesi günün programı 22,30 plâkla solelar, Opera ve o» peret parçaları 23 Son. Hafif konserler : 21.15 Bükreş Athenea salonundan filbar- monik takım. 16,15 Varşova Karışık plâk konseri 18 Bükreş Eğlenceli musiki (Küçük orkestra) 1845 Moskova Karışık konser. 19.30 Buda peşte Orz konseri, 20,05 Roimen uzun dal. gası Romen musikisi plâkları. 20,30 Viyana Koro konseri, 20.40 Varşova Askeri bando 21,10 Breslav Saarbrücken ve Breslav stüğ yolarmdan müşterek konser. 22 Varşova Leh musikisi (Koro, orkestra) 22,50 Var sova Meraklıların beğendikleri plâklardan 23,05 Budapeşte Porta idaresi bandosu 24.05 Post Parityen Fransiz musikisi, 23.30 Vöe- sova Küçlük radyo orkestrası 23.30 Berlin, gece musikisi, Operalar, operetler : 22 Roma Donizettinin “Lucia Lamsmer « more, operası. Oda musikisi; 18.15 Varşova Lehlilerin eserlerinden oda musikisi 20.05 Bükreş Dört (lut ile Konser (Mozart, Haydn, Giuck vs.) 21.49 Budapeş te oda korosu. Resitaller: Piyano resitali, 20.15 Berlin 0,35 Bükreş yarkıları. 20.45 Zehra Moran | 71.10 Hamburg 2415 Roma, Milâino . HALKEVLERİNDE Şehremini Halkevinde Şehremini Halkevinden: Evi yapılacak koro ve ağız armo! nı çalmak Üzere kayıt devam er tedir, 14 yaşından itibaren herk8$ lebilir, vi ye . Şehremini Halkevinden: yeni teşkil edilen bandosu için gehçlerin muayeneleri Gurebs nesinde yapılmak Üzere biran müracaatları ilân olunur. . Şehremini Halkevinden! mi de şapka, çiçek, nakış, dikiş dey le stenografi dersleri açılmıştı. lere her gin saat 14 ten seğbaren zlir. Arzu edenlerin biran € zılmaları, | . gi Kadıköy Halkevinden 23 Niss” Cuma akşamı saat 21 de evimiz MZ nunda Bay M. Turhan Tan tai dan (Cinci Hoca) adlı bir konfe” verilecektir. Herkes gelebilir. ATAR A. Türk Mürettipler Cemiyeti” Fevkalâde Toplantısı Türk Mürettipleri Cemiyeti Bif kanlığından: Yeni heyeti idarenin karariyif rihi kongrenin fevkalâde içti 4 . B37 Pazar gin Cağaloğlunds”, minönü Halkevinde saat 13 $9 vi lacağmdan bütün âzanm geli i ca olunur, İ Müzakere olunacak meseleler? | 1 — Heyeti idarenin tebliği. |,| 2 — Cemiyet nizamnamesin!8 i dil veya ıslahı ve yahut yeni DİLAŞ | zaniname yapılması için heye! . ye müşavirler tayini, beyi 3 — Lüzum görülürse yeni idare Intihabr, LUCİE ENGLİSH - ve ihtilâl filmlerinin en İfFBUAKŞAM MELEK “BÜLBÜLLER ÖTERKEN,, filminin unutulmaz WİLLY EİCHBERGER - THİBOR tarafından nefis bir surette yaratılan SARAY ENTRIKALA LÜKS - DEBDEBE - EĞLENCE - FRANSIZ SARAYLARININ SEFAHAT ve İSRAFLARI - MU! GÜZELLİKLER FİLMİ İİ Ayrıca: BAŞVEKİL 1SMET İNÖNÜ'nün BELGRAD SEYÂHATİ ve İSTANBULA AVDETİ, Türkçe hâdisat filmi. Bu geceki suvare için biletlerinizi evvelden aldırın. “Tel. 40868 Kronştat Bahriyelileri ordusunun kanlı hücumları, Baltık denizinde yüzlerce harp gemisile YW ilâh... Şimdiye kadar yapılan urulması, iki düşman ordusunun kanlı intikam ve meydan muharebeleri dehşetli ve heyecanlısı. “m Yarın Akşamdan itibaren T U R K Sinemasında SİNEMASINDA yıldızları V. HALMAY RI | siBi eğ. sösiü TÜRKÇE SÖZLÜ Mahmut düşünüyor. Onu hâlâ bırakmadığı kolundan biraz ilerideki e - lektrik fenerinin ışığına doğru çekiyor . Nazlı ona bu halile görünmekten çekiniyor gibi. Bi ribirlerin! o gündenberi görmemişlerdi. O gün yaptı- ğını Mahmut hiç amma hiç affetmiyecek zannetmiş- ti. Halbuki görür görmez kahveden fırlamış... Delikanit onu ışığın altına götürmekten vaz geçti. — Gel, şurada yüzünü yıka, harap olmuşsun be - Nazlı! Gel seni götüreyim. Gi — Nereye? e Şurada bir çeşme var. Bir köşe kıvrıldılar, Daha büyücek bir yola çıktı - Jar, İlerde bir karpuz sergisi var. Biraz daha ötede bir çeşme, Nazlı Mahmudun elini, kolunda hissettiktenberi kendini daha yorgun buluyor. Kuvveti sanki adım a- 'dım tükenmektedir. Tekme ve tokat yerleri dolu diz- © gin sızlamıya başladı. — Öldürecekti beni... Gündeliği ona vermiyorum diye... ii N Mahmut, oralı değil. Sanki duymuyor, “| Çeşmenin başma geldiler. © — Eğil şöyle... Yüzünü yıka önce... Bir mendilin © yar mı? Islatalımda., — Dur, onu alma... Nazlı, Mahmudun siyah önlüğünün cebindeki men- dili almasına razı olmuyor. O gündenberi kokusunu kaybeden, Nazlmm kirli avuçlarında simsiyah olan ve yeni yeni makine yağı kokmıya başlıyan mendil « © den fdeta iğreniyor. Mahmut mendili bıraktı: — Islanırsa kokusu kalmaz amma... Diyerek, gömleğinin kısa kolunu bir ucundan tu- tunca kopardı. Böyleniyor: — Vay dinsiz, Imansız herif vay. Az daha geberti- © yormuş seni.. Nazlı çeşmenin taşma bir külçe gibi çöküyor. — Öldürdü beni... Beni öldürecekti.. Diye inliyor. Mahmut elindeki paçavrayı suyun ak tina tuttu. Iyice mlattı. Sonra yumaklıyarak yumu « ak ibir hareketle düdaklarmın kenarındaki kanları siliyor. — Kaldır biraz kafanı.. Dur... Acıyor mu çok? Nazlıda Mahmudun görmiye alışık olmadığı bir tes limiyet var. — Vah biçare Nazir... Suyun şırıltısına karışan bir hıçkırık. Soğuk su, yanak derisine ne iyi geliyor! — Neden bu kadar kızdı? Hem böyle söylüyor, hem de bezi tekrar ıslatıyor. — Al şu bezi gözünün üstüne tut! Alsana... Nazlı krmıldanamıyor. Elini kaldırsa düşecek gibi geliyor. — Bütün vücudüm sızlıyor. Alçak herif... Mahmut ona biraz daha yaklaşıyor. Bir an 8us- tular. Mahmut birden geri çekildi. — Ağzım rakı kokuyor... Sen sarhoşsun be! Doğru söyle... Seni kim dövdü ?.. Nereden geliyorsun? — Doğruyu söylüyorum... Babam dövdü.. Paravı vermedim diye.. — Ya, rakı.. Nerede içtin ? Kiminle beraber? Nazlı öyle bitik ki... artık başmı dikerek: — Sana ne? Diyemiyor. Bu sesin içindeki keskin tehditten ir « kiliyor: — Ben mi? Diye kekeliyor, ben mi? Neden kekeliyor. Halbuki, hiç te hesap vermiye mecbur olmadığı bir adamım karşısında, kendisini, öyle kabahatli, öyle aşağılık hissediyor ki... — Her hafta paramı ona götürüyorum. Domuzu - na içiyordu, bu hafta da ben içtim. Yazan: SUAT DERVIŞ Mahmut genç kızm omuzlarını sımsıkı tutuyor: — Yalan söylüyorsun, diye homurdanıyor, yalan... sir karı kendi kendine içemez.. Tek başıma bir kadm kafayı nerede çeker?.. Söylesene ulan sana kim içirdi? Nazlı sarsılan vücudünü kurtarmıya çabalıyor. — Bırak beni, bırak Mahmut, diye inliyor, bırak açıtıyorsun kollarımı... Bıraksana be adam... Terdeki karpuz sergisinin karpit lâmbasile, köşe - parmaklarımı daha çok sıkıştırarak Nazlıya baktı. deki elektriğin biribirine karışan sarımtrak ışığı al- tında onu bir düşman gibi süzüyor. — Of... Bugün pek süslüşün! Iskarpinler, tarak - lar... Allah versin! Hovardan pek paralı galiba... Kü- çük hanım bize tenezzül eder mi? Biz meteliksiz he- rifleriz... On parasiz kopuklara metelik verir mi? Dişleri gıcırdıyor. Dudakları titriyor. Tükürür gibi: — Züppe! Diyor ve genç kızı öyle sarsıyor ki... Yepyeni, kıp kırmızı taşlı tarağı saçlarından kurtulup taşın üstü- ne düştü. Nazlı canlandı: — Bırak, diye hırçınlaştı, bırak tarağım kırılacak... Ve bir hamlede delikanlınm ellerinden omuzlarını kurtararak tarağma atıldı. Mahmut artık ses çıkarmadan, elini uzatmadan mü dnhale etmeden ona bakıyor. Hey canma! Rakı ko - kusu... Kızıl tarak... Yeşil iskarpin... Hey canma bel Bu iş hep bu çeşit başlar. Sade 8e- neden seneye renk değişir. Tarak yeşil, iskarpin kır- mızı olur, Fakat rakı kokusu. O ztkkım değişmez hiç! Bu mahallede kaç körpe kız eyni yoldan geçip te - kerlendi! Kaç tanesi böyle yuvarlandı! O, Yukarıdaki sokakların iki geçeli evlerini i duranlar, emrax zühreviye hastanesinin. geğ müşterileri, mahalle aralarında perdeleri" inik GÖZ larda ut çalıp zampara eğlendiren kaşı rastık Hep bu sürü, sürü kötü kadın... Bu kızlardan mi? Nazlı şu anda o hayatın ilk yaprağına, şik, ir samağına ne kadar benziyor, kaç tanesinde N' ai İ nim hikâyesini dinledi. Hangisi bir baba, bi” yy. ana, bir kimsesizlik, bir “artık dayanamadım! valı okumadı? Mahmut düşünüyor. Başına bir kırmızı tarak takmak, ayağına ge şil pabuç giymek için başka çare yok demek? “iy. mek herglin yirmi dört saatlerinin on ikisini, Dile çönü makine başında geçiren kızlar, böyle teX“, niyorlar?... Böyle tekerlenecekler?... Hepsi. B“ çim... Ne Mahmut kımıldadı. Elini yukarıdan aşağı bi ladı, Gidiyor. Gidecek.. Nazlı bunu sezdi.. — Sen de gidiyorsun? poli” Diye inledi. Sokağın bir ucu karanlıkta KAY yi yor. Bir ucunda fener var amma köşeyi dön! pu yine karanlık... Içinde müthiş bir korku hisset ge karanlıkta yalnız kalmaktan mı? Yoksa Mah gl ? artık tamamile kaybetmekten mi geliyor? Ne Tekrar inledi: — Gitme... Bırakma beni! — Söy Erkeğin sesi dolu. KN — Bırakma beni! Gidecek yerim yok... pir yok benim... Hastayım... Her tarafım aızlıyo”” ? şeceğim... Yine ayni dolu ses sordu: — Kiminle içtin? Nazlmm kuvveti tükeniyor. Ni eği — Ah! Neden işin yok?.. Neden boştasım? ai i beni alıp kurtaramıyorsun? Neden bir iş ğ yorsun Mahmut? bir 1” tarkan Ver) Ein a ge esin a e ha İnan sn Kğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: