18 Nisan 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

18 Nisan 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

s5 Pp Or? Milli Küme Maçlarının Dün Verdiği Neticeler: Güneş Takımı İzmirde, Beşiktaş Ankarada Galip Vaziyette Çıktılar İzmir, 17 (TAN muhabirinden ) — Güneş klübü, bugün Alsan- cak stadında 3000 i bulan bir kalabalık önünde birinci maçını Üçok'a karşı yaptı ve iki devrenin de son dakikalarında yaptığı ikişer golle 4 - 1 galip geldi. Oyundan evvel Güneşlilerin karşı taraf kaptanına büket hediye etmesi- le halk Üzerinde bıraktığı İyi intiba bütün oyun müddetince dövam etti, Saat 17 de Ankaradan İbra ii hâkemliğiyle oyuna başlıyan Güneş - İiler, ikinci takımdan aldıkları 2 o©- yunciyle sahaya şu şekilde çıkmışlar- dı: Cihat — Faruk, Reşat, Yusuf, Ri. ya, İsmail, Abdurrahman Salâhad - din, Necdet, İbrahim, Rebü . Buna mukabil Üçok, Nejat, Ali, Zi. ya, Adil, Levent, Şükrü, Sajm, Sait, İlyas, Basri, Namık şeklinde kurul » muşlardı . İLK AKIN Oyun Güneşin #eri akmiyle başla- dı. Ortalanan top, Necdetin şütüyle avut. İzmir, (Güneşin soldan Rebii vasıtasiyle yapmak istedi, lara sağdan yaptığı münferit akmlar In cevap vermek istemiyor. İlkan . larda oyun müsavi bir manzara ar - zediyor ve neticesiz hücumlar olu - yordu . 77 İnel dakikada Necdet geriden gü nün ilk sıkı şütünü çekti.. Kaleci bu. hu kornerle kurtardı. Oyun, Güneşir hafif bir üstünlüğiyle devam ediyor. İrmir, arada sırada münferit hü- cumlarda bulunuyorsa da Güneşin, #on müdafaa hattmı teşkil eden Fa- ruk, Reşat ve Cihatla fevkalâde kur tarısları bu akınları neticesiz bırakı yordu . KAÇAN GOL Güneş ilk tehlikeyi 35 inci daki - kada geçirdi. Müdafilerin ileride bu - Yunmasından istifade eden İzmirliler geri bir hücumla kaleyi buldular. Çekilen şüt, direğe çarparak geri geldi. Tekrar iade edilen top, bu sefer Faruka çarptı . Üçüncü şütü, Cihat İzmirli oyuncu. Nun ayaklarma kapanarak kurtardı, Sarıkırmızılılar, vaziyetin — tehlikeye girdiğini hissedince, İbrahimi sol a * tığa, Rebiiyi Ice geçirdiler , Bu değişiklik derhal tesirini gös - terdi, GOLLER 'Tam 43 iincü dakikada Reihiinin müşkül vaziyette geriden gelen İsma. #le verdiği pas, İsmail, şimşek gibi bir gütle İzmir kalesine attı, ve dire- Zin karşıladığı topu Necdet iki be - kin arasından sıkı bir vuruşla göle tahvil etti . Hentiz bir dakika geçmemişti kd, 'Necdetin verdiği ara pasla İbrahim, gıkı bir gitle ikinci golli yaptı ve top ortaya gelmeden devre, 2—0 Gü. nes lehine kapandı . İ İkinci devre mütevazin başladı. T İzmirlilerde son dakikalarda ye - dikleri golden mütevellit bir isteksiz- ik göze çarpıyor. Güneş muhacimleri 15 dakika süren bu anlarda yerden ve kısa paslarla İzmir kalesini tehdit ettilerse de bir netice alamadılar. Güneşlilerin netice alamadıklarını gören İzmirliler, tekrar açıldılar ve açıkları vasıtasiyle hücuma geçtiler. Namığın bir ortasmı, kale önünde çok müsait vaziyette yakalayan Sa . im, durdurmadan şüte tahvil ettiyse de Cevat, büyük bir soğuk kanlılıkla bu tehlikeyi atlattı . İZMİRİN GOLU 37 inci dakikada ortadan inkişaf; #den bir İzmir akmmda verilen penal | tıdan Salt, İzmirin yegâne golünü yaptı . Oyunun 2. | gibi nazik bir vazi- © yete girdiğini gören İzmirliler, bütün kuvvetlerini sarfederek tekrar hü eumlara başladılar. 41 inci dakikada marke vaziyette geriden aldığı bir past, avut çizgisine kadar sürerek Dün İstanbulda yapılan atletizm müsabaka- larından bir görünüş bilgili vuruşiyle Salâhadâinin yaptığı 3 üncü golden sonra, oyun, te Güneş hâkimiyeti altma girdi ve he- men 2 dakika sonra soldan yapılan bir hücumda tekrar Salâhaddin #- üncü golü yaptı . Ve oyun İzmirin 4 —i mağlübi . yetiyle nihayetlendi . | Üç dakika sonra ise Eşrefin orta. İladığı topu, kafa çıkışı yapan Rd van, kalecinin eline attı. Golden son. ra yavaş yavaş açılmıya başlıyan Be- lerden kalelerini muvaffakıyetle kur. tarıyor ve gol yapılmasına mâni olu- lehine bitti, İKİNCİ DEVR İkinci devrede Ankara İ faal bir oyun oynamiya ba: 7 ci dakikada Şük- rünün sıkı bir şütü direğe çarpıp geri geldi. Gol fırsatıni kaçırdı. Ankara gücü. sün hücumları Be. şiktaş müdafan. nı müşkül vazi- yetlere sokuyor - du, Fakat bugün beceriksiz oyn'yan forvet hattınm lü. zumsuz ve vakitsiz vuruşları yüzün - den bir türlü sa- yı yapmıya muvaf fak © olamıyordu. Dakikalarla Beşik- taş kalesinin önün den ayrılmıyan top nihayet o Abdülün hirçm bir vuruşu ile avuta gitti, Az sonra bir Beşiktaş hücumu inkişaf et ti. Rıdvanm (bir işütü ile kaleye girmek üzere olan topu Ali Rıza ye- tişerek kornere at mak suretile kur- tardı. Bundan sonra her iki takım da bü yük bir gayretle çalıştılarsa da neti- ce üzerinde müessir olamadılar, öyun da 1 - O Beşiktaşın galibiyetiyle bit. ti, Beşiktaş takımı yarın Gençlerbirli. İĞİ ile karşılaşacaktır. Ankara Maçında Beşiktaş 1-0 Galip Ankara, 17 (Tan muhabirinden) — Bugün havanm soğuk, rüzgârlt Ol masına rağmen Beşiktaş — Ankara. gücü maçı büyük seyirci kütlesi ta- rafından takip edilmiştir. Maç çok güzel olmamakla beraber başmdan sonuna kadar heyecan veren, alâka uyandıran iki klğbün taraftarlarmı ümitlere ve ümitsizliklere sevkeder birçok sahneler göstermiş ve bunun içindir ki ahali tarafından zevkle sey. redilmiştir. Hakem Kema! Halimin İdaresinde oyuna başlanıldığı vakit takımlar şu kadro ile sıralanmıştır. Beşiktaş: Mehmet Ali — Faruk, Hüsnü — Fuat, Enver, Feyzi — Eş. ref, Hakkı, Cahit, Rıdvan, Hayati, Ankaragücü; Ateş — Fi Rıza — Celâl, Musa, Abdül di, İsmail, Şükrü, BUâl, Abdi. Sert esen rüzgâra karşı oynamak mecburiyetinde kalan Ankaragiicü sağdan bir inişle oyuna başladı, Ab. dinin sürüklediği top Beşiktaş müda- fil Faruk tarafından kesildi ve soldan bir akmla mukabele edildi Ankaragüçlüler, 6. 12, 15 ve 22 nci dakikslarda biribirini takiben dört gol vaziyeti kaçırdılar. 25 inci dakikadan sonra kendini toplyan Beşiktaşlılar o Ankaragücü kalesine mukabil hilcumlara başladı. ; lar. 37 nci dakikada Fevziden aldığı to- pu iyi idare eden Rıdvan, enfes bir vuruşla Hakkıya geçirdi. Hakkı da Dünkü Atletizmde Kazananlar Şehrimizdeki birçok klüplere men- sup atletler dün Galatasaray klübün. de bir toplantı yapmışlardır. Toplan- tada, klüplerin atletizme daha fazla 6. hemmiyet verebilmeleri için ihtiyaç. ları tesbit edilmiştir. Atletlerin dilek- leri bir raporla federasyona bildirile. cektir, Toplantıdan sonra Taksim stadyo- munda bir atletizm müsabakası yapıl. mıştır. Bu müsabakalara Fenerbah. çe, Galatasaray, Güneş, Beşiktaş ve İzmitten Akyeşil klüpleri atletleri iş- tirak etmişlerdir, | Bu müsabakalarda 100 metrede Ga. latasaraydan Nazmi 118,10 ile birin- ci, yine Galatasaraydan Halük ikinci, 400 metrede Galatasaraydan Faruk 56 saniyede birinci, yine Galatasaray. dan Galip ikinci; 800 metrede Güneş. -İten Recap 2 dakika 4 saniye 4,5 ile birinci, Galetasaraydan İbrahim İ- kinci; 150Ö metrede İzmit Akyeşil klübünden Galip 4 dakika 33 saniye 140 ile birinci, Galatasaraydan İbra. him ikinci, 5000 metrede Beşiktaştan Artin 17 dakika 19 saniye ile birinci, 4 X 100 bayrak yarışında Galatasa- raydan Kâzım, Rıfat, Nazmi ve Ha. Vik takımı birinci ve Fenerbahçe ta. kımı ikinci gelmişlerdir. — -————— inde bir Kafa vuruşu ile ta- İkimma yegâne galibiyet golünü ke. İzandırdı. Bü ani sayı karşısında ka- leci yerinden kımıldamıya vakit bu. İlamamıştı. KÜÇÜK BİR YANLIŞLIK 2 smi Ceysti. Isteman-Kodek İ fabrikasında ustabaşı idi. Daha ilk görüşte kanımız biribiri - mize kaynamadı. Ben onun hoşuna gitmemiştim. Doğrusunu İsterse - niz, o da benim hoşuma gitmemiş- ti. Tuhaf bir bakışı vardı, Dalma genelerini oynatırdı. Lüzumlu lü - zumsuz emirler vermekten pek hoş landı. Onunla ilk karşılaştığım gün: — Sen buraya neye geldin ?. Söz leriyle beni karşıladı. — Idare memuru bana şu kağı- dı yerdi ve size müracaat etmemi söyledi. en bana bunları ben işimi bilirim, — Esasen benim size bir şey öğ- rettiğim yok ki... — Lüzumundan fazla konuşu - yorsun!, — Ne yapatıma, ari ğilim yat. Kuşlarını çattı ve bana sert sert baktı: — Şu faraş gibi ağzını kapa da işe başla bakalım, Kazma küreği €- line al — kerpiçten bir binayı gös tererek — şuraya yollan. Girece- gin çukurun içinde sana da yeti - şecek kadar iş var. Sonra, burada kalmak niyetinde isen (mübarek ağzımı kapa, İşitiyor musun ? Hay- di yallah!, öğretme, tasa de ukur, bayağı bildiğimiz geniş- ge bir çukurdu. Kırk kadem de rinliğinde vardı, İçinde on kadar işçi çalışıyordu. Bunlar, dizlerine kadar çamurlara batmış bir halde, çamurları el arabalarına yüklüyor- lardı. Bir başka işçi grubu da bu arabaları ileride bir yere götürü - yor Ve içindeki çamurları bir ke- nara yığıyoflardı. Ben, böyle bir yerde hiç çalışma- mıştım. Derin derin düşünmiye daldım. Halbuki düşüncelere değil, çamura dalmam icap ediyor: Çukurun içine girdiğimiz #4man Ceysi orada buldum. Ben bir ona, bir çamura, bir de kendi ayakları. ma baktım. Çizmelerim olup ol - madığı bana sordu. — Lizrm olacaklarını düşünme- miştim, dedim. Ceys, omuzlarmı kaldırdı ve: — Haydi bakslım Ku - mandasmnı verdi, Biran için bütün bunları bıra - kstak oradan kaçmak düşüncele- rini hetirmdan geçirdim. Fakat çalışmak meeburiyeti beni yerimde mıhladı. Yalmayak daha İyi çalışa- bileceğim! düşündüğüm için ayak. kabılarımı çıkarmağa koyuldum. Bunu gören Ceys: — Bu zilppelik te nereden çıktı? diye bağırdı. — Böyle daha iyi. — Daha mı iyi? Arkadaş, burası istirahat salonu değil. Çalışmak is- tiyorsan ayakkaplarınla çalış. Bu rasmı dans salonu mu zannettin? B u sözleri duyan oradaki İş- gilerden obirkaç tanesi gülmeğe başladı. Üzerimdeki kıyafetle çalışmağa başladım. Çamurlu sular ayakka- bılarımın içine girdi. Bir Iki sani- İ ye sonra ayaklarımda bir ıslaklık A Yazan: Cey Cerlardo Çeviren: B. Tok A duymağa başladım. Öğle paydosu oldu. Fabrikaya yakın oturan dostlarımdan birine gidip çizme istemeğe karar verdim. Koşa koşa gitmek mecburiyetinde idim. Çünkü öğle paydosu ancak yarım saattr. Taliime Cimin kartsı &vde idi. Kocasınm çizmelerinin nerede olduklarını biliyordu. Ben çoraplarımı çıkarıp çizmeleri gi - yinciye kadar © kadıncağız bna bir sandüviç hazırladı. Hem sandü- viçi yiyor hem koşuyordum. Buna Cüğülen Wej GARA gey akımışLın. * Cesten adamakıllı bir papara vi- yeceğimi zannediyordum. Hslbukl Ceys, âdeta bir dost gibi bana gü- Jümsed!, Bu gülümseme, boraların arifesindeki sükünete benziyordu. Fakat o, mütemadiyen gülümsemek te devam ediyordu, Ben bu işe bir türlü akıl erdiremiyordum. Ceys, benimle konuşmağa başladı: — Çizmeleri almak için boşuna zahmet ettiniz!, Ben daha yemek- ten önce artık bu pis çukunda çalı- şamıyacağnızi size söylemek niye- tinde idim. — Beni kovduğunuzu mu söyle- mek istiyorsunuz 7. Ceysin lâflarından ben ancak bunu anlamıştım. Fakat o: — Hayır, hayir diyerek sözümü kesti. Merak etmeyiniz, öyle bir şey yok. Sokağı temiz tutmak lâ - atm. Çünkü buradan kalkan tozlar doğru fabrikanın içine doluyor. Makineleri bozuyor. Müdiriyet, bu- ralarda en ufak bir toz bile kalma- masmı emretti, Siz şurada, gölge de bir yerde durunuz ve yapılacak temizliğe nezaret ediniz. Mara a en bu şözler karşısında ne diyeceğimi şaşırdım, Böyle bir lütfü ömrümde görmemiştim. — Ben sabahleyin de size fena muamele yapmak ( İstememiştim. Bu sabah olup bitenleri artık unu- talım, olmaz mi?. Ben ancak: — Aldırma canım, dimekle ikti- fe ettim. Böyle birdenbire terfi edişim be- ni şaşırtmıştı doğrusu. Şimdiki İ- şim tamemen dalga idi, Önümden gelip geçen fabrika daktilolarmı seyretmekten başka bir şey yapmı yordum. Onlar da bana bakarak kahkahalaria gülüyorlardı. Anla- şılan bu güneşli havada bu koca çizmelerle gülünç bir hal alıyor - dum. Fakat güneş çabucnk kayboldu. Biraz sonra yağmur da başladı. Ceys bana seslendi — Orada ıslanacaksmız!, Yağ - mür yağdığı müddetçe şu kapının içine giriniz. İkimiz beraber kapı nm içine sığındık. Bulunduğumuz yer dardı. Yanyana durmak mec - buriyetinde idik. Ona yağmur hak kmda bir şeyler sövlemek lüzumu- nu duydum. — Evet diye cevap mevsimde havalar hep böyl? Biraz sustu, sonra yine lâf8 ladı Li > — Babanızın işleri nasıl sl, Babam mu?. O öleli b9$ oluyor. B enim bu cevabım KS£ da Ceysin yüzünde #Ö ğüm hayret ifadesini ömrün dukça unulamıyacağım. f — Nasıl, öldü mü? —Evet. Ağaçtan düştü ve Siz onunla tanışıyor muydu” Galiba o benim gualimi di muştı. — Senin adın nasıl yazili — V—a—i—e—n—ti—e” İsmimin e son harfi olan Yy fini telâffuz ettiğim zaman çıldiracaktı. yyor* di yine şu pis çukurun İçinö Defol!, i Ben, bu halden bir şey ei sızın tekrar çukurun içine Fakat akşam paydosunda bir ©, kadaşımdan bu işin aslmi Öl dim. Siz de öğrenin: e Meğer milyonerlerden irin lu ö sene kolleji bitirmiş. si atılmak istiyormuş. Fakat 0 “ze nin modasına göre en aşağ “ melenden işe başlaması iks miş, Bunun soyadı Valantâ Bizim ustabaşı Ceys te beni ya mı bir y noksaniyle öğrenmiş ni o milyonerin oğlu Deni şi İhtiyar milyonerin gözüne $İ ae için oğluna hafif bir iş V€ muvafık görmüş. iğ” İşçiler bu küçük yanlışlığı rendikleri vakit gülmeden DA lar. Ceys çukura geldiği zam8 c onlar hâlâ gülmekte deva yorlardı. len burudu daha fazla kalan cağımı anladım. Yiğitlik beDöi sın diye koğulmadan çıktım. kaç gün sonrada daha iyi” | a PARİS | GÜREŞLERİ 18 MAYISTA Beynelmilel Paris sergisi ns betiyle Pariste yapılacak go» spor hareketleri arasrağa bir ğf muz ortasında yapılması kars” rümiş (Greko , Romen) Avr reş şampiyonası vardı. y Avrupa güreş şampiyon o art veçler, bu tarihi beğenmiyere” ei lerin daha'öne alınmasını İste 4 / Fransız güreş federasyonu d8 ed 24 Mayıs tarihini tesbit edert” Sir, güreş federasyonlarına bildiri" yaf Bizim güreş federasyon mealde bir telgraf almıştır. Şu halde Avrupa sampiyon" günden itibaren tam bir 8 w go riste yapılacak demektir. Bu YO ziyete göre federasyonumuZ edip etmemek hakkında bir Ki bd ari miş değildir. iy Bu husustaki düşüncemisi " Tün zarfında yazacağız.

Bu sayıdan diğer sayfalar: