Mecliste Dünkü TI AN Müzakereler Hatipler Cenuptan Gelen Havdutluğa Karsı Kat'i Tedbirler istediler Ankara, 7 (Tan muhabirinden) — Dahiliye Vekili B. Şükrü Kayanın ce Dup hudutlarımızın âsayişi hakkında Verdiği izahat çok şiddetli ve uzun | | otasvip a le karyitandıktan son ra birçok mebuslar söz aldılar, MAZHAR MÜFİT DİYOR Kİ: Önce B. Mazhar Müfit (Denizli) kürsüye gelerek dedi ki: » muhterem vekilin izahatından Anlıyoruz ki, e husule gelen n tekerrürünü “men için çok sıkı tedbirler alınmıştır. Fa kat bu hâdisenin vukuundan evvel Türkiye hudutlarını tecavüz etmek | | çin çeteler hazırlandığını, silâhlar İl dağıtıldığını gazeteler uzun uzadıya yazmiışken ve bu çetelerin hazırlan - makta olduğu malüm iken elbette bu hâdiseden evvel de tedbir almak lâ - ” zrmgelirdi ve elindığınada şüphe yoktur. Hâdisenin vukuundan evvel tedbir alınmış ise iki vatandaşm 96 -| | p li Dün Mecliste söz alan Halil Menteş met karşısında bulund liyen Refik İnce, sözlerine şöyle de - vam etti: #ule getirdikleri bütün feci vazi ri beynelmilel hâdisatı hukukiyeden saymak İstiyorlar. Nitekim, dahiliye Vekilinin dediği gbi, eğer beynelmlel | vir cürmümeşhut mahkemesi olsay - dı, bu eşkiyanm heyeti mecmuası - dın bu mahkeme huzurunda mah- küm olacaklarına dair ellerimizde de (üller vardır. | HAKİKİ KATİLLER Bu eşkiyayı ve hırsızları siyasi müerim olarak tanımak, bence haki- ki katilleri muhafaza etmek doğrü- dan doğruya medeniyetle hiçbir alâ- kast olmıyan bir harekettir. (Bravo Sesleri), Beyanatın içerisinde çok ta İlyas Sami rede oluyor, öyle bir sahada ki, daha | halde bu Suriye İsyanı i Şimdi Havrana Sirayet elti | (Başı 1 incide) Hatay arazisine gelmekten sarfına- zar etmişlerdir. Bu aşiretler Irak hu: duduna doğru İlerlemektedirler. Müh cem ve Nevvaf aşiretlerinin birdenbi- re yürürken istikametlerini değiştir. melerini debi vatanilerin sözlerine kimsenin inanmaması ve bu poli cılarm Arapların itimadını tamamen kaybetmiş olmalarıdır. Sancak halkını tethiş Zeytebu, Hâmi için Emir , Şeyh İlyas aşiretle- a sevki için te- üslerde bulunulmaktadır. Man - uncağı halini almış olan vatani memur Ye politika cıları bu son çareyi de tecrübe etmek İemelindedi Maamafih şimdiki işin propagandası birinci ! derecede 5 vasıtası sayılmakta - dır. Nitekim Kırıkhan istihbarat za - biti, Gâvurdağı ve Amik köyleri muh tarlarmı toptiyarak aşiret akmları ihtimalinden bahsetmiş ve demiştir ki İcap ederse, lüzum görülürse hükümet aşiretlerin Sancağa gelme- j sine müsaade edecektir.,, İstihbarat zabiti bu sözleriyle aşi- İ cetlerin Sancağa birtakı ceğini anlatmış ları bu beyanattan sonra tekrar ka- bul eden istihbarat zabiti Türk da - vası âleyhinde aklına geleni söyle - B-4-U8 Son Nelesini Geçiren Bir Sistem (Başı 1 incide) sımızda gördük. İstanbul halkının #€ sesinden çıkan ve bu çok geri, DÜYÜ gehri imara hizmet edebilecek | milyonların hiçbir hizmet ve İmukabili olmıyarak harice aktığ” | acı bir suretle farkettik. Aldatdan # sanların duyduğu isyanı, evinde Bİ sızlıklar devam eden bir ev sahibğ den hiç eksik olamıyan rahats duyduk. Baymdırlık Bakanlığı bu işi ese bir sürette ele alınca İstanbulun bütün memleketin minnetini kı B ayındırlık Bakanlığnm ni messilleri haftalarca, bati aylarca İstanbulda sessiz, sadasız ©" İ aştılar. Yaptıkları iş, bir ilk tahkiksi İhükiminin vazifesi id. Bu tahkiksf İ neticesinde şirketin halktan türlü türlü isimlerle fuzuli paralar çekti | anlaşıldı. Fakat iş bu kadarla da k madı. Bütün şebekenin muka' ricinde bir manzara hâsıl ett siyonun mukaveleye uygun olmadığı yer altı hattı kurulacak yerde hav hat kurulduğu, şebekenin inkişaf sarfedilmesi » İrice kaçırılması yüzünden bütün şebö” kenin fazla hamuleli, zararlı, tehi” keli bir hale geldiği tesbit edildi. nkarada müzakereler devam €t ; tenezziil etmeyiz. Biz hareketlerimi - zi cihanın gözü önlinde apaçık yapa- rız. Ben anliyorum ki, birçok pro « tokollar ve hudut mükaveleleri ya - pılmıştır. Fakat buna mukabil birçok tecavüzler ve menfi hareketler görül müştür, Muhterem vekilin söyledi; gibi Türk kanı dökmeyiz, artık mas- ke altında dostluk oyunlarına gele- meyiz. Sabır ve tahammtlün de bir derecesi vardır. Bu derece artık aş - mıştır, miş ve muhtarların bunları köylüle- re anlatmalarını ve bu sözleri hare - ket düsturu saymalarını emretmiş - tir. elektrik Şirke- tile müzakere (Başı 1 incide) mesi, mukavele ve şartnameler hilâfına halktan alınmış olduğu te. zimgelen ve doğru" | sız kanaati siyasi - hakkındaki tecellisi lili olmak üzere söylenen rdır, (Siyasi teşebbüslerimiz ylanmıştı. Bütün eşkiya hakk, | ime öerend. niştir. eşkiyalar hak N a. da Türkiye gikâyet ediyor. Manda) | BİR YER ef zabıta ve memurlarının bunlar hak-| KARŞISINDA | unda tedbir almadığını, iğmazlarmı | Oülâr çok kuvvetli ve birçok harp delillerle ve vesikalara gösteriyor. |/<7den galip çıkmış, çok pratik gör - Buna karşı Fransa hükümeti, Maz - | vü” 8skerlerini karşımıza koymuş A tiği bir swrada bu bahislerin *© ferruatına daha fazla girmek isteme" İyiz. Yalnız şurasmı söyliyebiliriz Kik İstanbul halkı ve bütün memlekff halkı netice hakkında müsterih ol bilirler. Kanun ve bak dairesinde ayrılmamak şartile, bu işi memleke" tin emellerine muvafık bir sureti? halletmek imkânları eldedir. . Eski, köhne iş sisteminin bu en #08 izinin pek yakında maziye gömüldü günü göreceğiz. Memleket hesebın$ ve milli izzeti nefis hesabına büyük ” hit düşmesi, 700 - 800 kişinin soyul.| ması vazifedar olanların ifayi vazife de müsamahaları, teseyyüpleri kayıt- sızlıklarını açıkça isbat ediyor, Bina io enaleyh hükümetin alacağı tedbirler 2 rasında en müeesir bir tedbir de, zan nederim ki, ibreti milessire olmak ü- zere vazifesini sujistimal edenlerin! tecziyeleri olmalıdır. (Bravo sesle - ri) dünkü neticenin kahramanları içi - mizde yaşıyor ve daha dün ki, bu mü sâdele dünyasının müntazam kuvvet lerile bir milletin sadece ruhu arasm müsbet | 42 oldu. Biz, onlarla karşı karşıya gel » | diğimiz zaman, daha henüz teşekkill MÜSAMAHAYA KARŞI Arkadaşlar, kanun, nizam, talimat, usul, tedbir... Fakat bunlar ne kadar AA şi lardı. Ne oldu arkadaşlar? “ mükemmel olursa olsun, bunu fera “edecek ellerde müsamaha bulunduk - ça ve bu eller kayıtsız kaldıkça bu! Hükümetten rica edelim, cezri ve kat'i hareket için adım atsınlar. Bi- #im, hükümete tam bir itimadımız güzel ve mükemmei kanundan irden hiçbir fayda beklenemez. | Kimler silâh dağıttı? Muhterem vekili 935 - 938 senelerinde de hu © dun haricinde çetelerin hazırlandığı ve hudut- tan geçirmek istendiği hakkmda ma lümattar olduklarını beyan buyurdu lar. Bunlar: kim hazırlıyor? rı dağıtan “kimdir? Memleketimize bunları sev- * nı, silâhlar tevzi edildiğ Arkadaşlar, bu silâhlı “keden kimdir? Bizim gere kiç ve gerek dış siya- “setimizde bir prensibimiz vardır: A» gik ve samimi olmak ve hakikati ol- duğu gibi söylemek.. , bi FRANSA Açık söylüyorum, bunları ha- ırlıyan bunları teslih eden dost © perdesi altında hareket eden © Fransadır, (Bravo sesleri). Ara-! görüyoruz. Blum kabinesi- bizimle dostluğa temaylü » Her fırsatta bu dostluk te- gösteriyorlar. Fakat bu! dost maskesi altında hadudun| hemen karşısında yapılmakta o- lan ihzarat, verilmekte olan si- hlar, teşvikler, paralar, bunun ukla nasıl kabili telif ğına ben hayret ederim, Denilebilir ki, müstemleke memur inn bulundukları yerlerde çok ge şahsi menfaatleri vardır. Nasıl olur? Koskoca Blum tabinesi kendi memurlarının bu gi- bi ahval ve harekâtından haberdar midir? Binaeneleyh bunun mü- bi Fransa ve onun peyki olan #Suriyelilerdir. “Fakat arkadaşlar, takdir buyurur- Unuz ki, bizim hududumuza tecavüz memleketimizin refah ve saa - ini izrar edecek, vatandaşların ra tını bozacak, bilhassa Hataylılara kanını akıtacak zalimane hare- tlere karşı asla susamayız. (Bravo ileri) KEŞKE MERT BİR DÜŞMAN OLSA). © Gönül arzu ederdi ki, böyle maske Altında dostluk sözlerile rol oynıya- ık bir dost olacağına keşke mert «bir düşman olsaydı biz onu fercih mi?. Arkadaşlar, DOST PERDESİ ALTINDAKİ ola- Orlar biz onu İransadan, Suriyeden daha iyi bili - i— Balet his manda arkası kara- vardır. Bu itimadın kanaatile söylü- yorum ki, hükümet, artık yazmak ve çizmekle politikaymış, yok bilmem beynelmilel münasebetlere balel iras edermiş filân demesin. Bundan sonra hükümet, cezri ted. bir almalı, kat'i harekete geçme, Bdir ve Hatayda ne bir Türkün zal- me uğramasına ve ne de bir Türk katınm dökülmesine huduttaki ırk . daşlarımızın rahatsız edilmesine ve kanlarıhın dökülmesine meydan ver, İ memek için yapılacak şey, kat'i şe- kilde hareket (etmektir. o (Bravo sesleri), Arkadaşlar, sözüme nihayet vere- ceğim. Bu çeteleri hazırlıyanlara, teş vik edenlere ve onlara para verenlere milletimin müvacehesinde söylüyo - rum, perde altında, dost maskesi al- tunda böyle gübgıslık oyapacağı- nıza karşımıza mert düşman gibi çi- miz. Türk mertlikten hazeder. sesleri, alkışlar). RESMİ MÜESSESELERİN ELEMANLARI B. Müfitten sonra B. Refik İnce (Manisa) söz aldı, Cümhuriyetin ye- ni nesilde Asayişsizlik hakkında hiç bir fikir vermiyecek kadar sükün ve ve (Bravo sonra umumi kanaatle alay eden bu bâdisenin çok fena tesir yaptığını ve bunun alelâde bir vaka telâkki edile miyeceğini söyliyerek dedi ki: “— Dahiliye Vekilinin beyanatı - dan anlıyacağımız şu oluyor. Bizim hududun cenubunda hakikaten bizim le meşgul olan sivil namı altında, fâ- kat resmi müesseselerin elemanı un- surlar vardır. Bu anasır, ya bizim kovduklarımız, ya bizim tutarsak öl düreceğimiz, yahut bize evvelce hi- yanet etmiş olanların teşkil ettikleri bir kafilei şenaat, ve yahut tıpkı bu gün olduğu gibi ecnebi bir devleti yaset vasıtası olan Suriyelilerdi ACIYORUM ONLARA! Suriyelilere acıdığımı bir defa da, ha huzurunuzda İade etmekle ie. essür duyuyorum. Kendi akıllarının ve mantıklarının çerçevesini tanzim edenler, dün bizden ayrılan bir za- valir millet ki, buğün . akılsızlıklarile büyük bir devletin kör aleti olarak emellerini tecelli ettirmek istiyor. lar. Çok zannederim ki bu körlükle, ri kendilerinin hayatına mal ola- caktır.,, 800 kilometre uzunluğundaki bir hudut üzerinde çapulçuluk yapan bir | namayınca elindeki cahil anasirı bize emniyet kurduğuna işaret ettikten! har Müfidin dediği gibi iki yüzlülük yaparak bize müsbet cevap vermiyor. O halde menfi cevap karşısındayız. Bunun mânesı da bize karşı yapılan | İKİ YÜZLÜ SİYASET Zahiren ve filen tecelli eden bu iki yüzlü siyasete milli Türkiye, millici| va davalarında açık siyaseti olar Tür kiye, asla muvafakat edemez. (Bravo sesleri) Arkadaşlar, öyle | anlaşılıyor ki, Fransa, hariçte haksız olarak tuttu ğu davayı siyaset noktasından kaza hasım olan unsurları aleyhimize kul- lenmak suretile eski devrin politiks- sını yapmak istiyor. Yani kaleyi için | den yıkmak istiyor. Burun bir mâna # vardır: Fransa, kalemizin dışından | kuvvetli olduğuna kani ş ta için jden zâfa uğratmak istiyor. Fakat, yi n8 o Fransa, şunu bilmelidir ki, hariç ve dahilimiz yekdiğerinden farklı ol- muyâcak kadar kuvvetlidir. ÖNCE KENDİ İSYANLARININ ÖNÜNE GEÇSİN! Yalnız onlara tavsiye ederiz ki, 6 Şubat hâdisesile, Klişy hâdisesile her gün kendi memleketinde, kendi İsahasında çıkan binlerce isya önüne geçsin ve kendi dahilini kuv | vetlendirsin. Kendi dahilindeki hal - önüne geçsin, yoksa kuvvetli o - m ve asla tezelziile uğramıyan bir memleketin dahilinden istifade et - mek izansızlığını göstermesin. Bina- #naleyh arkadaşlar, bütün bu kanast lerimizin en iyisini, en vecizini ve en İ lazımlısını söyliyen hükümet, ve he- »imize ve hükümete en doğru yolu gösteren Atatlirk olduğuna göre, biz bundan evvelki davalarda olduğu gi bi, bu davada da en ufak bir vakfa) tereddüt göstermeksizin £ İtimatla, emniyetle ve kemali kuvvetle onlara bağlı olduğumuzu ve milletin dahi bu bağlılıkta müşterek bulundu; v. bizimle beraber olduğunu ifsde| etmeyi vicdani ve vatani borçlarımı zm er büyüğü tanımakla sözlerime | nihayet veriyorum. (Bravo sesleri| ve alkışlar) AÇIK KONUŞMAK SİYASETİMİZ Bay Refik İnceden sonra, Ziya Gev her Etili söz aldı. Hükümetin beya - patmı büyük bir haz içinde dinledi Şini söyliyerek bizim açık konuşmak yolundaki esas umdemizi hiçbir za - man değiştirmediğimizi, dahiliye ve-| kilimizin beyanatının bu açıklığın gü | zel bir İfadesi ve politikamızm bariz bir nümunesi olduğunu söyliyerek| Bu mücadelenin neticesi ne old: Onlar bizim bir avuç küvetimiz ka şisında dağıldılar. Dost elini uzatlı - lar. O günler, unutulmıyan hatıralar inç şey... Bizi tekrar bu sahalarda mücadeleye sevkediyor - lar!,, Türkün asla, çete harbi yapmıya- cağını, arkadan vurmıyacağını, an - cak açık almia mücadele edeceği: söyliyen Bay Etiti, bizim Suriyeyi ve | Suriyelileri çok İyi tanıdığımıza işa - ret ederek sözlerini şöyle bitirdi: “— Eğer Fransa hükümeti veya! onların peyki olan Suriyeliler, bu ha- lin önüne geçmezler ve normal hali lade etmezlerse bize düşecek vazife, ne şekavete eşkavetle karşı durmak tır, ne †entrikaya entrika ile muk& beledir. Açıkça, bu şak'lerin peşine düşüp, bunların yuvasma girip beslendiği yerde hududun öte ta. rafında, bu yılanı yuvasında imha etmektir. (Bravo sesleri). Huzur ve süküna, hattâ orada dök kanlarla hak kazanmış olan bu millet, şimal, şark ve garp hududu kadar âsayiş ve inzibatı ve sulhü bu- rada da temin edecektir. Eğer İcap ederse bunu yapacağız. Orduda göndeririz. Ve hain yuvaları imha ederiz. Bundan başka yapacak hiçbir şey yoktur. Ve bunu bu mil - bilir. (Bravo sesleri) İN DOSTLUĞU Sonra 8öz alan B. Halil Meüteş, Atatürkün emsalsiz prestiji altında Türkiyede toesslis etmiş olan emniyet istikrârli nizama karşı tevci bir hareket karşısında hareket hâricten geldiği takdirde gok hassas ve kıskanç olmanm pekf tabii olduğunu işaret ederek Fransa. nm Büyük Harp sonunda elde etti . ği vaziyeti muhafaza için aramakta bulunduğu İstinat noktalarmı izah etmiş ve Boğnalardaki durumu itiba. rile Fransanm içinde kalacağı her . hangi bir ihtilâtta Türkiyenin dost. tuğuna nekadar ihtiyacı olacağımı kaydeylemistir. Doktor B Mazhar, önce söz almış olan hatiplerin senin müsebbiplerini açıkça etmiş bulunduklarını işaret ederek Suriye hudutlar çiz'ldikten sonra mandater hükümetin bu hudut imti. dadınca takip etmiş olduğu iskân si. yasetile istihdaf etmiş olduğu mek. sadi anlatmış ve bu suretle oralara yerleştirilmiş bulunan yabancı wn. surlarm uzaklaştırılması lâzimgeldi. kendisinden | di! İ sözlerine şöyle devam e VERE AL isem allile e Bini söylemiştir. ansanm * n edecek fazla paranm derhal indesi gibi tâli işlere inhisar etmektedir. Murahhas aza Mösyö ( Special, prensipleri Üzerinde mutabık kalman bu meseleler hakkında 10 gün sonra mufassal tekliflerini vermek Üzere Ankaradan ayrılmış ve bu suretle müzakereye fasıla verilmiştir, Tuğunu kazanmaktaki kiymeti takdi ederek bu suretle hareket edeceği ü- midini izhar ederek sözlerini bitir » İ miştir, İlyas Sami Muş ve Fuat ta, Cenup hudutlarındaki hüâdiselerin tevlit ede İbileceği akislere işaret eylemişlerdir. DAHİLİYE BEKİFİMİZ TEKRAR KÜRSÜDE Hatiplerin beyanatlarını müteakip İtekrar kürsüye gelen iç işleri bakanı İve parti genel sekreteri Şükrü Kaya şunları söylemiştir “— Arkadaşlar, sayım hatiplerin Cenup hududundaki vukuat üzerinde gösterdikleri hassasiyet gayet tabil- dir. Ayni hassasiyet memleket efkârı umumiyesinde de vardır. Hükümetinizin de bu hassasiyetle müvazi olarak tedbir almasını da tabi i, zaruri ve mantiki bulursunuz, Biz de bu hassasiyete müvaz! olarak ted - birlerimizi almış ve bunlerm anahat larmı B, M. M.ine ve onun vasıta. siyle büyük millete arzetmiş bulunu- yoruz. Suriyede mandatet devletin ükümet merkezindeki esas politika yı Türkiye ile iyimü nasebet poli ükasını kıymetsiz bırakacak bir zihniyette ol duğunu henliz tahmin etmiyoruz. Bu sebeple Hatay davası ameli noktai nazardan yarıda İken ve yeni hudut hâdiseleri sebebiyle iki devlet ara- sında henüz muhabere cereyan eder - ken menfi teşhislere iştirak etmek düşmanlığı propagandası yapıldığını ben de beyanatımda zikretmiştim. An cak bu propagandaya karşı diye kadar soğuk kanlılıkla ve kendimizi aki kaptrmıyarak hareket et. til Arkadaşlar, son söz olmak ize, re arzetmek İsterim ki, Türklerin huzur ve hukukuna ve memleke tin hududunu mahfuz bulundur mak için Türk milleti Büyük Mi let Meclisine ve onun itimat ettiği hükümete verdiği kudreti en mii, &sir bir surette kullanacağımıza kimsenin şüphesi © olmamalıdır. - Bravo sesleri, alkıslar . bunu ho. marunu okrar hir d - istemiyoruz. Suriyede koyu bir Türk | bir rahatlık ve ferah duyacağız. Ahmet Emin YALMAN 2177 Ayet Emin YALMEN | (Hikâyeden Mabaat) ROMAN (Başı 6 meıda) daima çatık, daima süküti duran Yaşka, yaşayış tarzı İtibarile de arkadaşlarından ayırt edilmez ol muştu. Onlar gibi votka içiyor, onlar gibi umumi evlere gidiyor, onlar gibi kumar ve yazı mı turs mı oynıyor ve bütün bunlar için de durmadan çalışıyor, çalışıyor, çalışıyordu... imdi “temiz çocuk” Yaşks otuz yaşındadır. Hayati harf kasaları başında geçmekten ziyade meyhane tezgâhlarmda ge- giyor, İşçiler ve patroninr arasın» da serhoş, hırsız, ve kaçık diye fo na bir göhreti var. Görenler ken- disini elli yaşımda zannederler, Üs tü başı param parça ve kir içinde dir, Gözleri iri, renksiz, ve bitmiş bir haldedir. Fakat birgün meyhanede bana bu hikâyeyi anlattığı zaman gözle. ri parlaktı ve harikulâde bir ateş» le yaniyorlardı. Hikâyesini bitir dikten sonra sustu ve şunları ilâ- ve etti: — Hayatımda geçirdiğim yezâ | me iyi günler onlardı. Kısa idi on- lar,. Evet, işte serhoş oldum. Onu hatırlamak çok tatlı,. Ben onu ha» tırlamağı seviyorum. Belki... O ol- masaydı hayatım daha iyi olacak tı. Halbuki iânet olsun. Onun yü- günü şeytanlar görsün... Ne tür- lü yaşasan — gene öleceksin! Şu halde — hepsi bir. Fakat o mev- cut olduğuna göre hatırlanacak bir şey de var demektir. e — ——— olarak ifadesini cihan sulhü için de bir yardım telâkki ederim. (Bravo sesleri alkışlar), Bu izahattan sonra rurmameve <6- cilmis ve ruznamede bulunan Türki ye Ziraat Bankası kanunu ile umumi mahkemeler ve karar hâkimleri ve İmüstantiklerle umumi ve hususf kaza selâhiyetini haiz makamlar arasında” ki ihtilâfm halline ait kanun Jâyiha- ları adliye encümeninin talebi üzerine mezkür encümene verilmiştir. Kamutay Cuma günl toplanacak -