8 Mart 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

8 Mart 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

8.3. 87 Önümüzdeki Çarşamba akşamından itibaren SUMER SİNEMASI Gösterildiği her yerde haftalarca muvaffakiyet kazanmış ol89 ” ve son iki sene zarfında mevzuu edebiyat âlemini işgal ve 49 uncu defa tab'edilen LLOYD DOUGLAS "ın meşhur eserinde muktebes KADINLIGIN SIRRI “ Fransızca sözlü şaheseri göstermeğe başlıyacaktır. Baş rollerd&? Sehhar ve sevimli yıldız: Jönprömye: R o B E R PE T A X L O R IRENE DÜNNE Nazik ve sevimli sahnelerile, hareket ve canlılığı ile bütün seyircilerin baştan sonuna kadi” büyük bir alâka ile takip edecekleri bir şaheser Yerlerinizi evvelden aldırmız.Telefon: 42851£, Mahkermelerde Ana kız bir olup çocuk mu kaçırmışlar ? | Seksenlik ONİ rejisörü: WİLLY FORST'un son eseri Bu iddia ile başlıyan bir hadise nihayet mahkemeye intikal etti Evvelki akşam Beyoğlunda hayli meraklı bir hâdise olmuş, ve dün nöbetçi Meşhut Suçlar mahkemesine intikal etmiştir. Hâdi- senin esasi bir şüpheden doğmuş, sonra karışık bir vaziyete bü- Tünmüştür, şöyle olmuştur: Beyoğlunda Rumeli kanında otu - ran ve diş doktorluğu yapmakta o . lan Aram, 16 yaşlarındaki mesinden şüphelenmiye takip etmiye başlamıştır. Aram niha- yet oğlunun Angiliki isminde bir ka-| Amım 14 yaşrıdaki kıziyle görüştü ğlinü ve bu yüzden eve geç geldiği- Bİ öğrenmiştir. Mütemadiyen takip. te bulunan baba nihayet evvelki ak-| gam saat 8,5 raddelerinde oğlunu Beyoğlunda Angiliki ve kızı ile bir - likte görmlüş ve kendisini heyecana kaptırarak Angilikinin önüne geç - miş: “. Vay, diye bağırmış, kızınla birlik olup oğlumu zapettin hal, Angiliki : “.— Siz kimsiniz? Sizi tanrmıyo - Tum,, diyerek savuşmak istemişse de "Aram tekrar önlerini kesmiş ve ağır sözler söylemekte devam etmiştir. Hâdise İstiâl eddesinin tam orta - #mda olduğundan gürültü Üzerine büyük bir kalabalık toplanmış ve ge. len polislere şikâyette bulunan An - gilikinin müracaatı fizerine hâdise cürmümeşhut mahkemesine intikal etmiştir. Aram mahkemede oğlunun madam ve kızı tarafmdan kandırıldığın rileri sürmüş ve hakaret iddiasını redde - rek yalnız oğlu hakkmda bazı sual. ler sorduğunu iddia etmiştir . Diğer taraftan da kadına tar. riye vererek barışmak istemiştir. Fakat Angiliki barışmağı kabul et - memiş, davasmda israr etmiştir. Bu nun üzerine şahit olarak hâdiseyi gö. | uğra) dinlenmişler, | ren Anastas ve Tanaş oğlunun | 8ön günlerde akşamları eve geç gel -| ve oğlunu| Muhakemenin cereyanına ve iddialara göre hâdise Karşılıklı © hakaret etmişler Evvelki gün Fatihte Şemseddin kağını altüst eden ve iki kadın ara. sinda geçen kavgalı bir hakaret da- vasma dün cürmümeşhut mahkeme- sinde bakılmıştır . Hüdise, o semtte ayn! sokakta o. turan 30 yaşlarımda Adalet ve 55 yaşlarımda Aliye arasmda geçmiş - tir. Evvelki gün saat 14 sularında iki kadm Adaletin üç yaşmdeki kızı yü- günden biribirlerine girmişlerdir. Ço. cuk sokakta oynarken elindeki topu birkaç defa Aliyenin evine vurmuş. iddiaya göre, bundan ' hiddetlenen Aliye de dışarı fırlayarak çocuğu &o valamıya ve kilfretmiye başlamış - tır. Bu sırada evinden çıkan Adalet dolusu söylenerek çıkışmıştır. Buna son derece kızan Aliye de| derhal evine dalmış ve eline geçir . diği koskocaman bir sopa ile Ada - letin üstüne hücum ederek : “ — Senin başını bu sopa İle eze - ceğim, Ölümün benim yüzümden caktır. , diye kovalamıya başlamıştır. Bunun üzerine evde bulunan Adale- tin kocası Nuri sokağa fırlayarak karısmı kurtarmış, evlerinden dışarı yan mahalleli de Aliyeyi elindeki sopa ile güçbelâ evine sokabilmiş - bunlar da Aramm Angiliye hakaret-|lerdir . te bulunduğunu söylemişlerdir. Mahkeme hakareti sabit gördü - ünden kısa bir müzakere yapmış ve Aramı üç gün hapse ve bir lira Mahkemede Aliye suçunu baştan İbaşa inkâr etmiş ve kendisinin de - İğ, Adaletin küfrederek ditte bulunduğunu iddia etmiştir. 80-| Komşusu bilmem kimin evi çökmek te çocuğunu kapmış ve Aliyeye ağız| mle teh-| ihtiyarın | derdi Belki seksenlik var, İki elinde de iki sopa.. Yalpa vura vura adliyenin merdivenlerini tırmanmıya çalışıyor, Ve tırmanırken de her önüne gelene| soruyor : — Elâ Mamkeme neresi. dir? Bana gösteriver, Öyle bir sual &i binbir mahkeme - den hangisine taallük etti ; mak, keramete bağlı bir şey. sahiplerinden hiç biriside İhtiyar kadmcağızm derdini dinlemiyorlar bile. İ Nihayet mesele anlaşıldı. Kadınca. İğiz bundan çok evvel, 315 yılında bir davr aç Onun neticesini öğ - reniniye gelmiş. Meraklı bir dava bu, Üzere İmiş.. Kadının evine zarar ve - riyormuş, bu vaziyet, bu zararın İza. lesini İstemiş mahkemeden. Zavallı kadm da anlaşılan ihtiyar - lk haliyle olacak, bugün unutkan « lığının cezasını çekiyor. Bir tanıdık fısıldadı : — Bu, böyledir. Buraya sik sık ge. Br. O eski davayı sorar, Vaktiyle Üst - üste İki oğlu öldükten sonra kadm aklını şaşırmış. Bugün bir ev davası- İnm, yarm bir para davasının masa. İnt, anlatır, durur. 1 İ Aliyenin aleyhinde bulunan şahitler | Şlarmda küçük Zeki de vardır, Bü da sütahnedikin âleyhinde'şahadetir etmiştir. Bu vaziyet karşısında Aliye ye ne diyeceği sorulmuş, oda: '— Bu şahitleri kabul etmiyorum, benim kendi şahitlerim var.,, demiş - tir, Müdafaa şahidi olarak dinlenen Ferdane de önce hakarette bulunan Adalet olduğunü söylemiştir. Adalet sekark itirazlarda bulundu- ğundan hâkim kendisine ihtar etmiş ve şahitlerin şahadetiyle her iki ka - dının biribirlerine hakarette bulun - Guklarmı sabit görerek her iki kadı- İni da üçer gün hapse mahküm etmiş. tir İ Kararı duyan Adelet: “... Bir buçuk yaşında oğlum var, Acıyın bana,, diyerek ağlamıya baş- MAZURKA ve BİTMEMİŞ SEN .. KOREBE RENATE ADOLF MÜLLER VOHLBRUK JENNY JUGO gm Pek yakında TÜRK SAVOY. -0 TEKİ Meşhur artist HANS sirlemasında , 217 ALBERT'in En son ve büyük filmi. Büyük aşk ve ihtiras romanı. Zengin mizansen, müteaddit figü" ranlar, şarkılar, danslar, Balalaika. arasında sütanneliğini.. Yaptığı yedi, N Bayan Samiye ie Yerlimzllar pa şarmda memur ve Halkevi mua!lm- lerinden bay Rauf Fatih evlenme i memurlüğunda © evlenmişlerdir. Yu-| Evsold orkestrası; İkarıki resim, genç evlileri evlenme! gek.5 memurunun önünde ve dostları ara-| sında gösteriyor. Kendilerine saa -| detler temenni ederiz. YEN, Altan — Elâziz Halkevi tarafından be eski neşredilen (Altan) im 23 üncü saysıl© YENİ ADAM — Bu fikir ve sanat mecmuasmın 166 nel sayısı dolgun mündericatla çıkmıştır. ” —————— ŞEHİR TİYATROSU meret kısmı Yeni Eviler EE Bugünkü program istanbul; atı: 12.39 Plâkin Türk msi 13.05 Muhtelif plâk * 17 İnkılâp dersleri Ü niversiteden naklen Mahmut Esat Boz 18.30 Plâkla dey.s musikisi; 19.30 Çocuklara masal: İ. Galip Arcan; 20 Rıfat ve arkadaş : taralından Türk musikisi ve halk gar. dan Türk mmneikisi ve halk şarkıla ayarı; 21415 Şehir (Verter); 22.15 A ve ertesi çinün programı; 2235 Plâ lolar, opera ve operet parçaları; 23 Son. | . Günün program özü | Sentonik konserler: 1730 Varşova: Yarım saatlik senfonik in): 21 Belgrat; Senfonik kon P serg idaresinde (Gi. oacchino, Brahms, Casella). İ Mafif konserler: e kemeri J8 ktoYacaa ana: Konser saati | ; 19 Stutgrat: Ör-| (Şubert, Pfitzner, Rege | kestra. piyano, harp, balalâykn; 19.30 Mos | Karışık m 20 Hamburg: Leo| 20 Milâno: Karışık kor. 2010 Lâypelg: Solist konseri; 2020 Mandolin e orkestrası; Varşova: çük orkestra; 2045 Budapeşte: Ko: asikisi: 21,10 Bükreş: Radyo orkestrası; 2140 Stokholm: Org konseri; 21.35 Bu depeşte: Çizan musikisi; 22 Kolonya: Şen sarkılar; 22 Viyana: Radyo orkestrası Paris P.T.T. : Leon Moreau'nun eserlerin de: 22.40 Milâno: Koro konseri; | 224$ Liyon — La — Doun: Büyük konseç (Wit daresinde): 23 Budapeşte: Öpers ası (Warner, Brahms, Mozarı); 23 Askeri bando: o 2820 Belgrat: Örkentra nakli; 23.25 Torino: Orkestea . (Rossini, Beethoven, Mile vesaire). Overalar, Operetler: NEŞRİYAT 20.30 Jirak'ın eserlerinden “Allah ve ka- rn Operası, Oda Musikisi; 18.35 Prag: Roma: Oda musikisi, tesitaller; iyosu (Novak); 28 9 önümüzdeki Çarşamba 9 matinelerden itibaren MİLLİ Sinemasında RUS JAPON MUHAREBESİ PORT-ARTHUR Türkçe sözlü büyük film ba: a m de MÜNİR Çek KONSER 13 Mart Cumartesi FERAH Ünyon Fransez Salonlarmd8 Şan konseri, Celile Enis K variy KOMEETVİTAFMAI TE 3. 937 cuma saat 21 dö Piyanoöği Kari Mally. Biletli Süreyya fotoğ” rafhanesi, Davit ve Motola mü: satında satılmaktadır. Kurban Derisi Hasılatı Adana, (TAN) — Şehrimiz TÜ Hava Kurumu mensupları Kurt Bayrammda evleri dolaşarak 835 Kİ ban derisi toplamışlardır. Koyun derileri 135 er, diğeri ©0 ar kuruştan satılmıştır. Böyli 800 liradan fazla hasılat elde iğ muştur. i Ayrıca ufak para yardımları d8 e min edi Adanada i LI ton); 22.10 Bükred: Şarkılı düet; 7 Gitar musikisi; 22.15 Stokholm: $M : 22,30 Belgrati Sırp şarkıları. para cezasma mahküm etmiştir. Yal. nız Arammı hiç mahkümiyeti olma-| hakarette bulunduğunu, Adaleti dığından cezası tecil edilmiştir . limle tehdit Dinlenen şahitlerin hepsi Aliyenin | lamıştır. Hâkim &âdmı dışarı çıkar. ö-İ dıktan sonra ikisinin de cezalarmn — Fırkadan geliyorum, binbaşım, Birdenbire başını kaldırdı. Sesimden tanımıştı beni. — Vay benim evlâdım, yavruna. Diye kollarını açtı, Alnımdan öptü. Çok neş'eliydi... Derhal zarfı açtı. Okudu. Ve derhal batarya ku. mandanlarma lâzımgelen emirleri verip bana dön - dü: - Çok şükür, bugünü de gördük evlât... Üç gece- dir şu karadayılarla düşmanm içini dişe çıkardık. Şimdi artık yürüyüş yapıyoruz. Onun karadayılar dediği pek sevdiği topları idi. Ömrü bataryaların başmda geçen bu yürekli adam topları bir çocuk sever gibi seviyordu. Bana e verin binbaşım, dedim, vazifem bitti, dedi haydi git, İzmire kadar elbet konu- Ve biraz durup tam döneceğim zaman tekrar söze başladı: — Bu sabah Ferihadan haber aldım. Bir tesadüf. Bizim üç numaralı bataryanm zabiti yaralanmıştı. Hastaneye gönderdik. Pansuman yapmışlar, dayana madı, bu sabah geldi. Ve bana Ferihadan selâm ge tirdi, Bizim erkânıharp, seyyar hastaneyle şimdi Af yonun İçinde. Onun bu kadar yakmımızda olduğunu, hemen he- men ordu İle beraber yürüdüğünü tahmin etmiyor - dum. Habere ben de sevindim. Ben de gülerek binbaşıya verdim: — O balde Izmire kadar elbet çörüsürüz, binba- onun verdiği cevabı gm. e İnşaallah, inşaallah? , kei Eseri hazırlıyan: Hayvana atlayıp onu bir daha gelâmlarken seslen- — Tam ona lâyik bir kahraman oluyorsun, evlât! Önlümüzde ezik ve Yoruk düşman safları silâhları- diyor. İçimden kabaran ifade edilmez bir heyecanla hayvanı mahmuzladım. Şimdi başımda; silâhınm kudretiyle ülkeleri az gören Cengiz evlâtlarını hare- ket ettiren bir aşk ve zafer rüzgârı esiyor. — Ordular, hedefiniz Akdenizdir, ileri. İleri, daima ileri. Onun, Büyük Başbuğun kuman- dası yerini bulacaktır. ... Türkiye Büyük Millet Meclisi Ordülarma; “Afyonkarahisar ve Dumlupınar meydan muhâre. belerinde mağrur bir istilâ ordusunun anasır asliye. sini inanılmıyacak kadar az bir zamanda imha ede- rek büyük ve necip milletimizin fedakârlıklarma lâyik olduğunuzu isbat ettiniz. Sahibimiz olan büyük Türk milleti istikbalinden emin olmakta haklıdır. Muharebe meydanmdaki maharet ve fedakârlığı. nızı yakından müşahade ve takip ediyorum. Milleti- mizin hakkmızdaki takdiratına delâlet etmek vazife- 73l mütemadiyen ve mütevaliyen ifa edeceğim. Başkumandanlığa teklifatta bulunulmasını cephe Yazan: Ekrem Reşit Ni NIN İNKILAP m — 0 — Mahmud Afillâ AYKUT kumandanma emrettim. Bütün arkadaşlarımın Ansdoluda daha başka meydan muharebeleri verileceğini nazarı dikkete a- Israk ilerlemesini ve herkesin kuvvai akliyesini, metanetini, celâdet ve himmeti sabıka ile ibzale de- vam eylemesini talep ederim. İlk hedefiniz Akdenizdir. İleri! Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi Başkumandan Mustafa Kemal Fecir sökerken bütün kıtalara yayılan bu. tarihi emir, aylardanberi Anadolunun göbeğinde yerleşip kâlan iki yüz bin kişilik düşman ordusunun son dö- küntülerini kırıp geçmek için kâfi geldi. Bütün hatlar, yaymdan kurtulmuş ok gibi fırladı. lar. Piyade kıtaları, bir koşu müsabakasma çıkmış gi- bi, biribirleriyle yarış ederek saf, saf akıyorlar. "Topçular mevzi almadan gök gürültüsüne benzi. yen tarakalarla geçip gidiyorlar. Süvarilerimiz meydanda yoklar. düşmandan evvel varacaklar. Artık telefon tesisatı yapmıya lüzum yok. Yürüyüş halindeyiz. Vazifemizi posta servisiyle yapıyoruz, Şimdi esir düşman alavları geriye, biz ileriye gi- Onlar, İzmire b 18.15 Varşova: Şarkı solist we 1. TM gl 41 Budapeşte: Piyano resiu kasa £ p 1830: Budapeşte; 23,45 Belgrat (plâk $ diyoruz. Biribirinden habersiz kalmış düşman kıtaları w mulmadık yerde sıkıştırılıyor. Bunlar arasında bazi tam mevcutlu alaylar bile var, Keşif kollarımız bun ları yerlerinden oynatmeca hemen tertibat almıyor: çevriliyorlar. Uşak istikametinde ilerlerken kuvvei külliyesiyle irtibatı kalmamış büyük bir düşman kıtasının mev“ cudiyeti haberi gelince sol cenahtan ilerliyen piyade İırkasına derhal talimat vermek icap etti. Emri bei aldım. Afyondanberi bana arkadaş olan beyaz atım$ atladım. Yanımda karargâh emirberlerinden Sıvasli Ömer de var. Ömer; büyük harpte yetişmiş, pişmiş bir Türk çocuğu, Piyade fırkasının kumandanını bulmak için yıldr rım gibi gidiyoruz. Sarp, kayalık bir vadiden sonra suyu çekilmiş bir dere başından karşı sırtta fırkanm kollarını görüyo ruz, Bir an evvel vazifemizi yapmak için hayvanlarım” 21 sürüyoruz. Tam karşı yamaca fırlıyacağımız sırada hayva” lar sürçtl, O kadar boş bulundum ki bir bohça gibi | üzerinden kayıp yanüstü yuvarlandım. Kolum £e5$ | halde scrmıştı. Ömer yetişti. Yere atladı ve beni kucakladı. Fakat acım fazla idi. Ömer, matarasından çıkardığı su ile yüzümü uğur | turuyordu. Kendime geldim. Doğruldum. Ömer: TArkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: