uU No. 37 CENUP DUDUND Yazan: MÜMTAZ FAİK Hudutta dalgalanan ' bayrak ve hududu bekliyen Türk askeri Dört ceyiânın peşinde artık yolumuzu kaybediyoruz! Fordun otomobili ilk yaptığı za -| mandan değil de, ilk tasavvur etti - Bi zamandan kalma, müsvedde halin- de bir araba ile, şarka doğru hareket ettik. Resülâyna merbut küçük köy- leri dolaşacağız. n böyle 20-25 haneli bir merkez olürsa köylerinin nasıl ola «| cağmı düşlinüyorum. Tren boyunca ilerliyoruz ve müte- madiyen birçok karakolları geçiyo - KUZ... Hududu bekliyen, daima vazife ha- linde olan, durup dinlenmek bilmi - yen kahraman askerlerimizi selâm - lyoruz. Karakollarda yüksek bir direk Üs - tünde dalgalanan Türk bayrakları. Türk bayrakları. Çölün engin rüz- gârını daima heyecanlı, daima hisli, daima hareketli bir kızıl alev halinde kesiyor... Altında dalma bir Türk ne feri nöbet bekliyor. Yürü güneşten yanmış, ve âbide - leşmiş, kahraman bir Türk neferi bay rağı ve hududu bekliyor... Gözleri ön uzakları arıyor... Omu- zuhdaki mavzerinin üstünde parlıyan süngüsü, değil düşmanın korkusunu, kizgm., hiddetli yakıcı bir güneşin ışi- ğını bile karıyor... ” Hudut boyunda dalgalanan bu bay rak, ve bu bayrağın temelinde gece gündüz hududu bekliyen bir neferin biribirini tamamlıyan şehamet man- zarası kadar Insana büyük heyecan - Jarın vilsatini tattıran çok az şey var dır, sanırım. Çünkü bu bayrak burada koca bir “Türkiye haritas: yon vatandaşı temsil ediyor ve bütin bir vatanı bir milleti bir tek şahıs halinde canlandırıyor. Heykelleştiri- Heykel gibi canlı, heykel gibi mâ- nalı, ve bir destan kadar ifadeli ve| heyecanlı Türk neferlerini selâmir - yarak ilerliyoruz... Şimdi artık tren, yolunun müvazi- #ini bıraktık ve tarlaların içine sap: tık... Hudut taşları küçülüyor, küçü Miyor ve biz uzaklaştıkça sanki tren yolunun çenesine takılmış bir dizi tak ma diş oluyor. Bugün hava he de sıcak... Yer â- deta kavruluyor. Ve kızgm toprak, otomobilin lâstiklerini yakarak, için deki havayı daha çok şişiriyor... * Sert tekerlekler üzerinde muttasıl grplıvoruz. Muttasıl çölün üstünde bi rer kocaman sivilce gibi kayarak kös tebek yuvalarını ezerek ilerliyoruz... Yol artık kayboldu. Boş ve düz bir arazinin füshatı içindeyiz. — Aradayı bulmak için şöyle gide- ceğiz galiba... — Şu telgraf direğinin sağından gideceğiz... : Yol, toprağm bu sivilceli çehresin- de uzun ve kırçıl bir sakal halinde bi- ten otlar içinde kayboluyor... Nasıl ihtiyar bir kızıl başın gehresinde en ufak bir hat bile görülmezse, burası da tıpkı öyle... Nereye gideceğiz?. Pusulamız da yok... Gece değil ki kutup yıldıza bakalım... — İşte bir çığır!,. Bakım şurada bir çığır açılmış... Çığır bir kamyon izidir... Otomobildeki arkadaşlardan. biri anlatiyor: — Dün gece burada küçük Cercif köyü ile Telşarap karakolu arasında 'kaçakçılaria bir müsademe olmuştu. Bu kamyon, hudut muhafazasının kamyonudur. Çığırı o açmiş olacak! Bunu takip edersek Arada mmağının boyunu, oradan Çercif köyünü bulu ruz... İlerliyoruz... e bu nefer 18 mil Otların arasında bir hışırtı bir kı- lar m1?. İ Bu esnada otomobilin önünden dört tane Ceylân seğirtti... Dört küçük Ceylân.. Söğüt şalları İkadar narin bacaklarının üzerinde parlak tüylerile günün ışığını okgı « yan dört küçük Ceylün... Ben hayvanat bahçelerinde bir - çok Ceylân gördüm fakat onların bu kuru bu engin bu namütenahi topra- ğa bu kadar hayat, bu kadar şiir ve- rebileceklerini hatırımdan bile geçir- mezdim, Ayaklarmı yerden kaldırarak 8e - kiyorlar ve otsuz kısma doğru uçi yorlardı... Derhal otomobildeki bütün arkadaşların aklına bu şiiri öldürmek İ geldi... — Aman vuralım... Otomobili idare eden zat derhal direksiyonu kırdı... Cevlânları takibe başladık... Bir tabanca sesi, | Yerden bir duman kalkiyor. Ceylân Jarın çıplak toprakta çizdikleri tab - loyu sisliyor dumanliyor, onlara 'da- ha esatiri bir manzara veriyor... Ceylânlir vurulmadı fakat dürdu- lar. İri siyah gözlerini açarak, küçü - clk beyaz kuyruklarını bir çengel gi bi havaya takarak bize bakıyorlar... Silâh sesinin sersemliğini hazme »- dince tekrar etten kemikten, ışıktan ve hayattan yapılmış bir rüzgâr he- tinde uçuyorlar, Olmadı... Ceylânları vuramadık... Bütlin av hikâyelerinin aksine ola- rak itiraf edeyim ki, bu ceyli ramadık.. Otomobil ceylânı yakalıyamadı... Bundan sonra birkaç ceylân daha gördük. Birkaç ceylânın daha arka- İ sına takıldık. Hayır!,. Bunların da hiç İ birisini yuramadık... Fakat bize yolu büsbütün kaybettiren, bizi âvare e den, bu canlı bü müşahhas şiirler, bi- ze pusulanın ibresini çeken kutup miknatısı, bir kutup yıldızı kadar hiz met etti, Anladık kl, Aradanın çok yakinin - dayız. Çünkü ceylânlar Arada ırmağa su içmiye gelirler... Nitekim on dakika sonra bir ufak höyüğün sırtına yaslamış Cercif kö yünün sivah çadırları gözümüzün al- İma serilmiye başladı. Bu Yıl da Cocuk Bahceleri Açılacak Mekteplerin tatil zamanlarında ç0- cukların vakit geçirebilmeleri için bahçeleri müsat olan mekteplerde bu sene de çocuk bahçeleri açılacak. tır. Bu seneki maarif bütçesine bu İş için yeni tahsisat konulmuştur, Fa - kat, bütçenin tasdiki bir hayli za - mana bağlı olduğu için bu sene 936 bütçesinden tahsisat ayrılması ve bahçelerin tanximi (işine derhal başlanması takarrür etmiştir Yeni Balıkhane Nerede Kurulacak? Balıkhanenin ıslahı için almacak İ tedbirlerin görüşüldüğü şu sıralarda yeni Balıkhanenin Yenikapı civarm. da inşasr da düşünülmüştür. Müs takbel İstanbul limanmın Yenikapı - da kurulması yolunda bazı tasavvur. tar mevcut olduğu için balıkhanenin de burada kurulması birçok bakım - .lardan faydalı sayılıyor . pırdanma var... O da me? Kaçakçı - Türkçeden başka dille i konuşanlar İstanbul belediy: Türkçe bildik. leri halde yabancı dille konuşanlara karşi ne gibi tedbirler alınabileceğin! tesbit etmek üzere tetkiklere başla - mıştır. Belediye, Dahiliye Vekâleti nin sorduğu hoktalar üzerinde ha. zırlıyacağı cevabı bu hafta içerisinde Ankaraya gönderecektir Evvelk Bursa, sonra Tekirdağ be. lediyelerinin Türkçe konuşmak mec- buriyeti hakkında koydukları yasak, şehrimizde derin bir alâka ile karşı. lanmıştır, Böyle bir yasağm birçok dillerle konuşulan İstanbul gibi bü . yük»bir şehirde lâyikiyle tatbik im - İ kânları araştırılmaktadır. taşlarımızdan bir kısmın kendi dil. | leriyle konuştuklarını, diğer bir kız mnın da Fransızcayı tercih ettikleri. ni göstermiştir . Alâkadarlar, ne olursa olsun, İs. tanbuldaki bu dil işinin kökünden halledilebileceği kanaatindedirler. | Ancak, işin sadece belediye tara -| fından başarılamıyacağı söylenmek - te ve tatbikatta devlet teskilâtmın da müzahereti zaruri görülmektedir. Bundan başka, Istanbulda bir dil birliği vücude getirilmesinde bütün be lediye meclisi azaları müttefiktirler. Hattâ, ekalliyetlerin ileri gelenleri bile böyle bir hareket başladığı an - dan İtibaren çok kıymetli neticeler & - Imacağı ve en kısa zamanda Türkçe konuşulmasının temin olunabileceği kanaatiridedirler, Bütün İstanbullu - lar bu yolda verilecek bir karara ta- mamen mlizahir vaziyettedirler Devam eden tetkikler, Türk teba - asndan olan herkesin Türkçe konuş- ması, yabancıların (kendi dilleriyi serbestçe görüşebilmeleri esasma gö re yürütülmektedir, 5 Alınacak netice Dahiliye Vekâleti. ne bildirilecek ve sonra verilecek Ka rara göre harekete “göçilecektir. Tabancayı karıştırırken Nuruosmaniyede Vezirhanı cad-| inde 78 sayılı dükânda kömürcü! k yapan Elâzizli Mehmet, dün sabah komşusu tüfekçi Ahmet Ham- dinin dükkânında kend! Rus Nagand tabancasını karıştırırken birdenbire ateş almış ve kurşun sağ kolunun bir tarafından Gi öbür tarafın- dan çıkmıştır. Müddeiumumilik tah- | koymuş ve tabibiadil En n da yaralıyı Muâyene etmiştir. — Dün akşamki fırtına Dün akşam, sast 16 ya doğru, ha- va, birdenbire bozmuş, kesif bulüt- lar, gökyüzünü kaplamıştır. Karayel- den saniyede 10 metre sur'atle esmek- te olan rüzgâr, Anszm hızmı arttır. mış, karayel denizi altüst etmiye başlamıştır. Korkunç fırtına, bereket versin ki, 'çok uzun sürmemiş ve rasathanemizin verdiği malümata göre, ancak 5—6 dakika devam etmiştir. Karayel, sa- at 16,30 da keşişlemeye çevirmiş ve hava tekrar sukünetini bulmuştur. Fırtına esnasmda, denizde ve kara- da hasar olmamıştır. İZMİRDE Izmir, 2 (Tan muhabirinden) Burada öğle üzeri şiddetli bir fırtma oldu. Fırtma, yağmur ve dolu ile be- raber iki saat sürdü ve bu müddet i-| çinde limanda bazı kazalar oldu. Teofil Götye vapuru, fırtma esna- sımda Sakız önünde tevakkuf ederek demirlemek mecburiyetinde kalâr ve limana bir saat teahhürle gelebildi. Hüdaverdi motöründe Kaptan Rr fatım başma kırılan seren direği düş- tü, Ağır sürette yaralanan Kaptan İlk tetkikler, bazı ekalliyet Yurt .| TAN 6 yaşında bir yavru 20 metre derinlikte kuyuya yuvarlandı Fakat, büyük bir tesadüf eseri burnu bile kanamadan kurtarıldı Büyük bir koza otlatan küçük Sevim içine yuvarlandığı kuyunun başında. Evvelki gün Şişlide feci bir kaza olmuş, 6yaşında küçük bir yavru 20 metre derinliğinde bir kuyuya yuvarlanmıştır. Fakat, işin garip tarafı, bu sukut neticesinde çocuğun burnu bile kana- mamış olmasıdır. Hâdisenin tafsilâtı şudur: Küçük kazazedenin ismi Sevimdir. —— pk Ve Şişlide Perihan sokağında TI nu. K I Kis en me | #ERMYONABE hangi yoldan idecekler? gidecekler? bahçesinde bir arkadaşı ile oynuyor- muş. bir aralık bahçedeki kuyunun! etrafında dolaşmıya başlamışlar. Se. | vim kuyunun ağzında kapak vazife - sini gören tahtanın üzerine çıkmak ist Fakat, tahta çilrük olduğu Otomobil, araba ve kamyon gibi nakil vasıtalarmın İstiklâl caddesi - nin Taksim - Galatasaray arasmdaki kısmında tramvay caddesinden aşağ! inmeleri yasaktır Z Belediye bundan sonra, elektrik, için ikiye bölünmüş ve zavallı yavru gık bile diyemeden kuyunun içine tramvay, telefon ve havagazi gibi u. sum servisler yapan sirket kamyon yuvarlanmış. İşin bundan sonrası tuhaftır: Sevimin küçük arkadaşı, bu hâdi. se karşısmda korkudan dona kalmış ve hiç kimseye haber vermeden evi. ne, annesinin yanma dönmüştür . Bahçede oynıyan ÇOCUKTA Dir den vire seslerini kesmeleri Sevimin an -| lari müstesma olmak üzere diğer bü. nesihi 'şürelendirmiş Ve kızımı ara-|tün kamiyonldfın-Taksimden Tepeba- | mıya başlamıştır . sina giderken olduğu gibi Tepebaşm. Ev halkının da iştirak ettiği bu 2-|dan Taksime çıkarken de tramvay rama sırasında kilelik Sevimin ku -| caddesinden geçmelerini menetmiye yudan “anne ,buradayım,, dive ba . | karar vermiştir. &ıran esi duyulmuştur. Çocuğun ku- Kamyonlar bundan sonra Tepeba. vuya düşmesi ,oradakileri büsbütün | ndan itibaren arka caddelerden telâşlandırmış, bir taraftan itfaiye -| Taksime gidebilecektir. ye haber verildiği gibi, diğer taraf-| (Bir firma İstanbul belediyesine tan da kurtarma çarelerine başvu -| müracaat ederek şehirde umumi ge - İ çit yerlerini sabit bir boya ile boya - mak teklifinde bulunmuştur. Firma, kullanacağı boyanın hiç silinmiyece - gine dair teminat vermiş ve yapaca- ğı tecrübeden altı ay sonra iyi neti. ce alındığı tekdirde parasinı istiye « ceğini bildirmiştir . rulmuştur, Teklif muvafık görülmüştür. Ge- Nihayet, Niko isminde bir genç, hemen soyunarak kuyuya girmistir. çit yerlerinin beyaz boya ile boyan - ması İşine derhal başlanacaktır . Niko, aşağıya indiği zaman Sevimli, su sathmdaki uzun bir tulumba demi- Tarife Komisyonu Bugün Toplanacak rine sarılı olarak bulmuş. kolaylıkla Denizyollarınm yolcu ve yük Üc- yukarıya çıkararak ailesine teslim retlerini tetkik edecek olan tarife ko- etmiştir . Bu sırada itfaiye de kurtarma a - misyonu, bugünden itibaren çalışmı- ya başlıyacaktır. meliyesine başlamak (Üzere hâdise yerine yetişmiştir. Küçük Sevim, bu kazadan hiç bir yeri zedelenmeden kurtulmuş bulunuyor . ği Zavallı yavru, kuyuya düşer düs- Komisyon ( toplantılarında bu - lunmak üzere İktisat Vekâleti tarife- İler umum müdürü Muhsin Ankara - dan Istanbula gelmiştir. Deniz nak- liyatı umum müdürü Sabitullah ta bu miş, fakat tekrar yüze çıkınca he. men tulumba demirine sarılarak fer- yada baslamış ve sesini duyurmağı muvaffak olmuştur. amy Resim İ altısında berberlerin, on yedisinde mw “İrineların, on sekizinde kapıcılar W Asfalta çevrilecek caddeler Kanalizasyon inşaatı bitmek üze re olduğu için bu iş için harcanii yarım milyon Hira, bundan sonru #** hir yollarınm inşasma tahsis edil? “ cektir. j Belediye, bu hussta bir progra” hazırlamağa başlamıştır. şehir mütehass:sı Prost tarafmdi” da tetkik edilecektir. Yeni yol ramında inşaatın asfalt olması kabul edilmiştir Çok yokuş olmıyan başlıca cadi” ler asfalta çevrilecektir. Burs kalacak parke taşlarla ikinci ve Ü* güncü derecedeki caddeler kaldır lanacaktır . Bu proğramm ancak iki yıl sof” tatbikine başlanabileceği anlaşılmı” tadır . Tünel — Şişli, Eminönü — si*Ğ Beyazıt — Fatih, Divanyolu — B* yazıt yolları, ilk olarak asfalta çev * rilmesi düşünülmüş yollar srasmd8 * dır. Tramvay hattının gectiği yerleri” ki kaldırımların mukavele mucibtne* ce Tramvay Şirketi tarafmdan yap” tırılması lâzımdır. Belediye, köprüsünden de tramvay hattı ge * geceğini gözinünde tutarak bu işe Yö tecoği hesap edilen 480 bin liranli | bankaya vatırılmasını tramvay Şİ“ | ketine bildirmiştir. . İşten menedilecek hamallar Komisyon Kararını Verdi Şehirde sırt hamallığını için tetkikat yapan komisyon bu bur sustaki işin! bitirerek bir rapor hb irlmiliş ez artalarımın iştiyebildiği yerlerde sirt hamallığı kat'i sürette menedilecek * tir. Yalnız nakil vasıtalarının gire © miyecekleri yerlerde hâmallarm ç8 * "smasma şimdilik müsaade olunaca” tır, Bir Doçent Varşova Üniversi" tesine Profesör Oldu Üniversite tarih doçentlerindö doktor Nimet, vazifesinden istifa e miştir. Doktor Nimet, Varşova Üni versitesinde Bizans tarihi profesöf” Tüğünü kabul etmiştir . Esnaf Cemiyetleri Seçimi Başlıyor Esnaf cemiyetlerinin seçim işlerin# bu aym on beşinde başlanacaktıf” İlk seçim lokantacıların ve aym isinde de ayakkabrerların habı ile nihayet bulacaktır. BİRKAÇ SATIRLA ihhiye Müdürü Ali Rıza, rinci derece Sıhhat Müdür S mez birkaç metre suyun icerisine gir gün gelecektir. galerisi Dolmabahçedeki eski Valiaht dei- resinin bir resim galerisi haline geti” #ilmesi yolunda verilen kararın tatbi- kine geçilmiştir. Maarif Vekâleti, galerinin açılması için Güzel San'atlar Akademisi büt- çesine beş bin liralık bir tahsisat ilâ - ve etmiştir. Vekâlet, ayrıca, daire- nin derhal tamirine başlanmasını bil- dirmiştir. Bakırköyünde Kuyu Açılıyor Bukırköyünde belediye tarafından İngiliz Mühendisleri Bu Sabah Bekleniyor “ Karabükte inşa edilecek demir sa- sayii fabrikalarını kuracak olan İn- giliz firmasına mensup 50 İngiliz mü- hendisinin bu sabahki ekspresle şeh- 3 MART | ÇARŞAMBA, | Bugün, Garbi ve Şimali Anadöluda hav> bulutlu ve yağışlıdır. Şark ve min takaları kssmen bulutlu geçecel Sehri mizde hava kapalı olacaktır. Rüzgâr, umu miyetle şimal istikametinden kuvvetli ese hastaneye kaldırıldı. Sürekli yağmur her tarafta tesiri- ni göstermiştir. Şehir, o muvakkta bir zaman için sel baskınma uğra mıştır. Hasar yoktur. cektir. Karadeniz sakil mıntakasında devam & bir fırtına görülmesi kuvvetle mukte- meldir. Dünkü hava Dün barometre 764,8 milimetre, Ti en çek 17, en ap 9 santigrat olarak Hilmistir Rürgür. lodostan sanivede 10 açılmasına karar verilen arteziyen kuyuları için bu ay başından İtibaren faaliyete geçilecektir. Açılacak ku- yularm miktarı, almacak neticelere göre tesbit edilecektir. di i N çe Bugünkü Hava: DEĞİŞİK Iiğiine terfi etmiştir . D eniz Ticaret Müdürlüğü 16” havuzlarda © İnşa edile motör denize indirilmiştir . . l ehrimizde bütün ikmektep b na ve eşyalarınm sigorta Ürilmesi takarrır etmiştir . Mİİ > İm b Süne ay Gün:31 Kasım:1iö 1855 Hiert 33 Zilhicce: 19 18 Şubat Günes: 632 — Öğle: o 129 1802 Tkindir 15,35 — Akşam: 452 tı: 10,38 — İmsâk: Bant 16,10 da 4 7 İleti bir Fırtına ölme”