.—— 5 Katil tevkif edildi İki gece evvel, Çarşrkapıda tabanca ile bir yaralama hâdisesi olmuş, Yıldız otel ve çayhanesinin bina sahibi Eminin oğlu İbrahim, müstecir 46 yaşında İbrahimi ağır surette yaralamıştı, Cerrahpaşa hastanesine kaldırılmış o- lan İbrahim, yapılan bütün tedavilere rağmen, kurtarılamamış ve dün gece öl miietiir, Bu vaziyete nazaran hâdise tam bir ci nayet mahiyetini almış bulunmaktadır Katil, İbrahim tevkif edilmiş ve vaka ge cesi beraber olan kardeşi Etem ve babası Emin de ayrıca malümatlarına müracaat edilmek üzere sorguya çekilmişlerdir. | Tahkikatm adli safhası devam etmek tedir. | Parmak izi benimdir Bay hâkim Cürmü meşhut işlerine bakan sulh ceza hâkimi karşısında yaşlı bir ka- din davacı. Bir de onun yarı yaşm- da genç bir delikanlı... Suçlu... Kadın, genç aleyhine bir hakaret davası açmış, gencin, bu kadına ha- kareti sabit olmuş ve 3 gün hapis ile beraber para cezasına da mahküm e- dilmiş... Zehranm mahkemeye verdiği isti- da okudu. Bunda, suçlunun çoluk ço- cuk sahibi olduğunu zikrediyor, ve buna acıyarak davasından vâzgeçti- ğini bildiriyordu. Hâkim, istidanm okunmasından sonra, bir defa da Zehraya sordu: — Hânım, bu istidanm altmdeki parmak izi senin mi? — Benim, bay hâkim! — Demek ki, bu adam hakkmda- alan Dayağı kımdir? Samatya şimendifer hat bekçisi Suçlu müdafaa yapıyor: “Çaldım, fakat hüsnü niyetle yaptım bu işi!,, | İhtilâs ettiği ve zimmetine para geçirdiği iddiasile tevkif edilen | Kadıköy belediye tahsil memurlarından Ahmedin muhakemesine Ağırceza mahkemesinde devam edildi. Geçen celsede Müddei. umumi suçlunun cezalandırılmasını istediği için muhakeme mü- dafaaya kalmıştı. Evvelki gün, celse açılır açılınaz reis Sözü suçluya verdi, Ahmet ce - binden çıkardığı müdafaasın! oku - mağa başladı: “— Vazifede iken sön derece sr- kmtlı bir vaziyet geçiriyordüm. 60 yaşındaki ihtiyar annem Çalışacak vaziyette değildi. Karrm hastalıklı ve ayni zamanda lohusa bulunuyordu. İki çocuğum da var. Evde vücudün. den istifade edilecek bir ben kalıyor. dum. Askerlik vazifemi ifa etmem ve TAN EZ | Kaçak sigara kâğıdı Adapazarı (Tan) — Evvelki gün öğle treninden çikan yolcular ara. smdan vaziyeti şipheli görülen biri takip edilmiş, bu yolcu elindeki ba- vulu istasyon meydanmdaki arâba- ya koyarak ayrılacağı sırada polis tarafmdan karakola davet olunmuş. tür. Bavul açılınca içinden iki parça i- pekli kumâş arasına konulmuş 4583 defter sizara* kâğıdı bulunmuştur. 132 şer yapraklı olan bu sigara kâ- ğıdı defterlerinin Halepte yapılmış olduğu anlaşılmıştır. Bavulun sahibi, Erenler köylinden Ali oğlu İsmail admda bir rençber - dir ve tevkif edilmiştir. Arkadaşı bu- lunup bulunmadığı tahkik olunmak- tadır. Erzincanın Kurtul Kutlandı > Erzincan, 13 (TAN Muhabirin. den) — Erzincanm kurtuluşunun 20 inci yıldönümü merasimle kutlulandı. Havanm kari rolmasma rağmen, bin. lerce halk Cümbhuriyet Taeydanmda toplandı. Şehre muhtelif istikametler den giren milis ve asker İkrt'aları, kur tuluş gününü çok canlı olarak Yaşat. tılar, Nutuklar söylendi, Halk sevinç içindedir. Gece, fakir çocuklar men- faatine bâlo verilmiştir. Boluda Kongreler Bolu, (Tan) — Kızılay ve Çoctik Esirgeme kurumları yıllık köngrele- rini halkevinde akdetmişlerdir. Her iki kurumun kongresine ilbay Salim | Gündoğan başkanlık etmiştir. Çocuk esirgeme kurumu şubesi öl. mıyan Düzce, Göynük. Akçakoca il 15-2.937 2 Şehrimiz Dağerlık Klibi asalarnıdan 8U kişilik bır kafile önümü cuma günü Uludağa gidecektir. Kafile Uludağda 10 gün kalacak 8 ram tatilini orada geçirecektir. Resimde kayakçılarımızdan bir Ks görülüyor. Adapazarı ortamektebi Adapazarı, (Tan) — Cümhuriyet alanmda ve halen spor sahası olarak kullanılan yerde 102 bin lira sarfile yapılacak olan orta mektep temelle rinin atılması için sondajlara başla- nılmıştır. Bu ameliye futbol sahasının orta sına kadar ilerlediği için. eski birin ciliğin tesbiti maksadile tekrarlana cak lig maçlarını yapacak yer kal - mamıştır. Bu maçların, büyük mas- raflara katlanılarak İzmitte yapıla - cağı anlaşılmaktadır. Güzel bir orta mektebe nihayet ka- vuşacakları için sevinen Adapazar- ular, futbol oynayacak yer kalma - masından dolayı da üzülmektedirler Vilâyetin, kesif bir sporcu kütlesi | bulunan Adapazarında saha işini sü-! ratle halletmesi beklenilmektedir. ŞEHİR TİYATROSU Operet Kısmı yn Pl era | Bıgada 2030 da İ 1 AŞK MEKTEBİ Mİ İİİ Yazan: Yuma Ziya MİMENE Beste: M Sabahattin ği evlenmeler Biga, (TAN) — Burası iki binf li bir kaza olduğu halde evlenen? va kuran gençler pek azdır. Bir # içerisinde bu koskoca kaza erki de yalnız 49 evlenme muamı muştur, Evlenmelerin azlığı, işe ten ve gençlerin evlenmek için kazanamamalarındandır. Yetişmiş kızlardan bir çoğunuf xâr kalmalarınm sebebi.de buduf” — — | TEŞEKKÜR Şehir Meclisi Daimi Enctmerl zasından, eski İstanbul Polis rü sevgili zevcim, babam, kayın rim, Bay Sadettin Açarın vefat İ İsebile cenaze merasimine iştiral, * lenk göndermek, bizzat veya telgf la bizi teselliye şitap etmek surf İbüyük kederimizin tahfifine yarö eden kıymetli matbuat, akrabi dostlarımıza, merhumun aziz ve © dan arkadaşlarına, resmi ve huf teşekküllerle C. H. P. İlyönkurul teşekkürlerimizin iblâğına lütuf vesatatmızı dileriz. f Seniha Açar (oo Nihat ve Afif Get ki davandan vazgeçtin? — Geçtim efendim.. Hâkim, icabını düşündü. Davacının şahsi davasmdan vaz - geçmesile mevcut hükmün sakit o- Yacağına karar vererek gencin mah- kümiyetini kaldırdı. Yalnız muhake- me masraff olan Parayt ödemeğe | mahküm etti, ÇOCUĞU DÜŞERKEN » ÖLMÜŞ Zeynep isminde bir kadın, bir dok- tor tarafından çocuğu düşürülmeğe uğraşıldığı bir sırada sıhhi vaziyeti bozulmuş ve kaldırıldığı Haseki has- tanesinde ölmüştü. Bu ölüm üzerine adliye ve polis tahkikata el koymuş bulunmakla be- 'raber, adliye doktaru tarafından ya- pılan muayenesinde cesedin morgt nakline lüzum gösterilmiştir. Morg, ceset Üzerinde otopsi yap - muş olup, tanzim edilecek olan Tapo- ru bugün müddelumumiliğe verecek, Ali çavuşun çocuğu Recebin ölümü hakkında gerek adli, gerek idarı ya- pılmakta olan tahkikat henüz ikmal edilmiş değildir. Maarif idaresince yapılan tahkikat Samatyadaki 52 inci mektep müdü- rü Pertevin bu dayak hâdisesini yap- mamış olduğu şeklinde neticelenmiş- tir. Çocuğun da bir darp eseri olarak öldüğü morg raporu ile sabit oldu - ğuna göre, bu işte başka bir suçlu aramak iktiza etmektedir. İşte bu suçlunun kim olduğu hak- kmda da gerek polis ikinci şubesin- ce, gerek Samatya polis merkezince tahkikat Werletilmektedir. Bu tahkikatın hafta içinde ikmal edilerek evrakm müddeiumumiliğa tevdii beklenmektedir, İtalyanlar (Kara Gömlekliler) bunu müteakıp vefata sebebiyet ve- ren doktor, sorguya çekilecektir. — Sizi de yanınızda jandarma hükümet memurları sandı. Bu acıklı macera o kadar içimize işledi ki... Hele Feriha Hanımın gözleri yumu»landı. — Yazık, yazık! Diye içini çekti... Yarım akıllı ihtiyar şimdi uzâxta sopasma dayan. mış, kurşun gibi gözlerle birini seyrediyordu. Muhtar ona doğru seslenerek bizim niçin gel - Ziğimizi, hükümet memuru olmadığımızı söyledi. Zavallı ihtiyar hiç kımıldamadan, Ürkek bakış - lariyle bizi süzdü. Sonra dudağım bilktü: — Kısrağı getirmişler mi, ondan haber ver! Zavallı ihtiyar, o mütemadiyen alan, emen ve yi. kimbilir senin gibi kaç yen saltanat hükümeti, “Türk yiğitinin ocağını söndürmüş, muştur. : . Had Yörük köyü de epey cömertlik etti. * # Verdikleri eşyayı denk yapıp arsbaya koyduk. Bir köye daha uğrarsak arabada bize yer kalmıya- cak. © © Muhtardan başlıyarak köylü ile aştık, Muhtar bize yolluk olsun diye eyi de hir sepetle arabamıza getirdi. Davul zurna #68 leri arasmda, (Muratlar)a doğru yollandık. Daha Muratlara yaklaşmadan kasabadan'gelen fen darma postası ile karş'laştik. İşe başlamazdan evvel çizdiğimiz programa göre onlar bugün bizim Murat. Yarda bulunacağımızı hesâp etmişler ve bizimle buluş mak Üzere postayı çıkarmışlar. Çivi gibi jandarma selâmı çaktı. İ — Mektup var efendim. — Nütden? ile görünce eski zarf çıkardı: — Buyurun! akim hezder. yn İ — Babanızm Yunanlılar (26 senelik Yunanistan) filmini yaptılar, Sovyetler (100 Gün) filmini yaptılar. Almanlar (Azmin zaferi) filmini yaptılar. Bulgarlar (Yetmiş senelik Bulgaristan) filmini yaptılar, LI I IHAKİKİ İNKILAP ROMANI) Eseri hazırlıyan: — — Binbaşı beyden * Ve omuzunda asılı dosya çantasından büyük bir sonra da bir müddet boşta gezmem, iki sene yedi ay gibi bir müddetle beni evime bir okka ekmek getir - mekten âciz bıraktı. Bugünlerimi ka» rımın iyi günlerinde çalışmasile, ko- İn'a komşunun yardımı Ve ve kismen | de borçlanmak suretile geçirdim. Va- sifeye girdikten sonra beni elinde bir çanta ile dolaşır gören komşular yar- dımı kestiler, alacaklılar yakama ya- pıştılar, Ben bu vaziyette bocalar - ken refikamm apandisiti ortaya çık- İt. Küçük yavrumun iki gözünün bir. den kapanma tehlikesi geçirmesi be- ni büsbütün sarstt. Bütün bunlars rağmen elime ayda ancak yedi, sekiz İ hattâ bazan üç lira geçiyordu. Aile- İmi bu vaziyetten kurtarmak için üç İşiktan birisini tercih etmek mecbu- riyetinde idim: Birisi vazifeyi terket- mek, diğeri efradı ailemi çektiği bu ıztırapla başbaşa bırakarak bir yere filmini yaptılar. BiZ DE YAPTIK çelerinde de açılması için lâzım ge - len tedbirler alınmıstır. kaçmak, üçüncüsü de çalmak. Saym Başkan! Bir an için kendini- zi benim yerine koyunuz, Sorarım ök ze ne yaparsmız? Zihninizi yorma - yım; siz de benim yaptığımın aynini yaparsınız: Çalmak, fakat hüsnü niyetle çal - Ahmet, bundan sonra müdafaasma daha fazla bir hararet vererek çal - dığını açıkça itiraf etti, fakat 'bu çalmayı hüsnü niyetle yaptığımı ilâ- veyi de unutmadı, sözünü de şöyle bitirdi: “.— Saym başkan! Bu suçumdan dolayı bana ceza verirken asgari bir ceza tayinini hürmetle dilerim!,, Gelecek celsede karar tefhim edi- lecektir. Zarfı açtım, İçinden Feriha hanıma alt babasmdan gelen iki mektupla dayımın bana yolladığı mektup Genç kızın mektuplarını uzattım: yazısı, müjde isterim, Sevinçle mektupları açtı. — Ne hal ayrı ayrı veda» Gözlerinin içi bazmlattığı neva- önüne o sevimli Yüzü gülüyordu. Bir çocuk sevinci ile mektubu dudaklarına götürdü. Babasma çok düşkünlüğü var. Dayanamadım, sordüm: r var gülüyordu: — Çok, pek çok, ve heyeeanmdan anlatamıyaca « ğını anlatmak ister gibi mektupları bana uzattı. Binbaşımın mektuplarını elime alınca gözlerimin güler yüzü geldi Ne can, ne babacan adamdı. N Bricik kızmı çok seven sevimli baba mektühuna şöyle başlıyordu: — “Benimi kliçük erkâniharbim. Bu seferki ayrılışımız bana daha acı geldi. Amma diyeceksin ki, kaç yıl beraber yaşıyabildik! Hakkım var, Fakat bilmem neden bu sefer istiyordum ki, bö- Mahmüd Atillâ AYKUT raberliğimiz daha uzun sürsün, ihtiyarlık galiba! Biz bilirsin ki, baba kız ana kız, ikiz kardeş, canciğer ar- kadaş, ne dersen de, öyle anleşmiş, öyle sevişmiştik.. İnsan yaşlandıkça itiyatlarına sevdiklerine düşkünlü- gü artıyor. Sizi çok merak ettim. Bereket yalnız değilsiniz. Misafir olduğun yer sana yabancı olmıyan babanm evi gibi bir asker Silâh arkadaşları biribir. lerine hısımdan daha yar ve demek bir formayı taşıyan yüz binlerce insanın ailesi demektir. Onlar nerede olsa biribirlerinin dert ortağı, sevinç Seyit Bey burada Merkez kumandanlığında çalışı- yor. Ankara bir bayram yerine benziyor. Sokaklar memleketin dört köşesinden kalkan bura- ya geliyor. Herkes ayni iman Ve ayni azimle veri, len işin başma koşuyor. O kadar samimiyet var ki, biribirile kardeş olmak için ben da CTürkümt) de - mek kâfi. v Ankara o kadar kalabalık ki, bir han odasmda se. kiz kişi yatıyor. Insanm bir yıl yiyeceğini bir hafta oturacağı yer Için istiyorlar. Fakat kimsede şikâyet ve sikmtı yok. Sizi daha bursya Benden haber aldırtamıyacağım. gelmeyince hareket etmeyiniz. Büyük anneni hoş tut. Iki gözlerinden öperim. SENENİN EN BÜYÜK“FİLMİ/ SO Z LÜ Kimyager alınacaktır Askeri Fabrikalar Kesan Müdürlüğünden | Ankarada istihdam edilmek üzere bir kimyager almacakt! Askerliğini yapmış isteklilerin istida ve vesikalarile Umum M dürlüğe müracaatları. (692) . RUS-JAPON İN 1 TÜRKÇE ında terakki (O hamle- leri, Yakmda TÜRK sinemasında Ben burada yeni teşkil edilen kıtai meşgul 0 luyorum. Beni hiç merak etme. İşlerimiz milletin işi* dir, O yoluna girince biz de feraha çıkacağız yav * rum haydi höşça kal, gözlerinden öperim. İ i Binbaşı FİKRİ Ikinci mektup iki gün sonraki tarihle gelmiş. Fa” kat merkezde kaldığı için ikisi birleşmiş. Binbaşmin ikinci mektubunda daha mühim haber ler var: “Dün mektübumu postaya verdikten sonra idi Merkez kumandanlığından çağırılârm. Yeni kıtays tayin emrim gelmiş, Şimdi ... deki .. Fırka .... aley! ikinci tabur kumandanlığını almış bulunuyorum. Bü akşam hareket edeceğim. Burada eski dostlarımdan Mustafa Beye tesadlif ettim. Saman pazarında bir tuhafiye mağazası aç * miş. Taşhanda iki dükkânı ve etlikte bağı, evi var. Beni görünce pek sevindi. Yedi yıl gvvel Ankaradâ vazife görürken ahbap olduğumuz bu zat beni gö” rünce o kadar sevindi ki, tasavvur edemezsin. Şun dan bundan konuşurken sizin Kastamonuda kaldığı” nızı söyledim. Adeta kızdı. İsrar etti. İnat etti Jll& aileni buraya getirt. Başımız üstünde yerleri var. Se” nin evlâdm benim de evlâdım sayılır. Dedi. Vaktile burada İken ona biraz iyiliğim, daha doğrusu yar” dımım dokunmuştu. Adamcağız şimdi zengin olduğu için bu iyiliğin altımda kalmak İstemiyor galiba. O kadar ımrar etti ki, dayanamadım. Razı oldum. Sö na da haber veriyorum. Zaten Seyfi Bey de Anks* raya gelmek istiyordu. Eğer sizi buraya kadar geti” rirse iyi eder. Ankaraya gelmekten vaz geçtise se anne anneni de alır her gün Kastamonudan Anka * raya kalkan kafilelerden birine karışır; Ankersy$ gelirsin. 4 “Arkası ver)