Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
—— 13.1-937 eee — — TAN Gündelik gazete BAŞMUHARRIRI Ahmet Emin YALMAN 'TAN'ın hedefi: Haberde, fi- kirde, her şeyde temiz, dü- rüst, samimi olmak, kariin Bugün de bu Sokakta Gargara Londrada, dehşetli bir grip sal . gimı hüküm sürmekte olduğundan, doktorlar herkesin, günde - birkaç defa gargara yaparak, bu müz'iç ve hattâ mühlik hastalığın mikropla . rından korunmasını, hükümet vası. Verem Mücadelesini Artırmalıyız gazetesi olmıya çalışmaktır. Günün Meseleleri Muhtelif Akisler Bütün Fransız neşriyat vasıtaları seferberdirler: Biz Sancak üzerine asker değil, onlar Sancak davası üzerine sayısız rivayetler tahşit et. mişlerdir. En başta İngiliz kamoyu. nu telâşlandırmak ve şüpheye düşür. mek lâzımdı. İngiltere Irakta man - daterdir; Akdenizde barış ve sükün. cudur, Biz bir taraftan manda hak. larma taarruz etmek çığırmı açıyo - Yuz; diğer taraftan, Akdenizin has. Bas bir noktasında tehiike ve bulran havası yaratıyoruz . Arkasından İtalyaya taallük eden Tivayetler çıktı: Fransa Suriyeyi bı - Taktığı zaman, Sancağı İtalyanların İsgal edeceğinden kaygılandığımız İçin, onu şimdiden almak - istiyoruz. Fransa ile Türkiye arasındaki ger - ginlik, Fransanm Türkiye ile yar. dim paktına yanaşmamasından ve İtalyaya teveccüh — göstermesinden Yoğmaktadır . Balkan antantına vücud vererek Arkamızı sağlama bağlamamızın se. bebi, Asya cihetinde Osmanlı impa - Tatorluğunu kurmak içindir: Sancak davası, bunun bir mukaddimesidir. Ayni kaynaklar Sovyet . Türk Münasebetleri üzerinde tesir etmek Ve Milletler Cemiyeti — muhitlerini kuüşkulandırmak için, ayrı ayTı, telkin Ve tertipler bulmakta aciz göster - Memişlerdir . Bizden — herkesi çekindirmek ve bizi umumi bir emniyetsizlik çemberi İçime almak ve bu suretle, Türkiyenin Yüksek menfaatleri tehlikeye girdiği hissini vererek, Sancak davasmdaki azmimizi ve ateşimizi kırmak! Fakat bütün oyunların iflâs etme - si için birkaç gün kâfi geldi. Evvelâ anl yaztat' gRArİİRİNdeN. SUik Verem mütehassısla- rından doktor Fer han Yücer bir kaç gün ev- vel yine bu sütunlarda Verem Mücadele Teşkilâ- tı,, hakkında bir yazıya başlamıştı. İlk kısımların- da verem vefyatı hakkın- da bazı malümat verdi: mücadele — teşekküllerini saymıya başladı ve dis- panserleri anlattı. Bugün- kü kısımda da yine dispan serler hakkındaki düşün- celerile beraber sanator- yomları ve diğer mücade- le kurumlarını anlatmak- tadır. (*) D ispanserlerin esaslı anketler yaparak hastalara ve mu- hitine sürekli yardımlarda buluna. bilmesi için devlet teşkilâtına bağ- ı olmaları lâzımdır. Verem Mücadele Cemiyeti ve Kızılay gibi hayır mü- esseseleri burada muavin vazifesi- ni ifa edebilirler. Zira bizim gibi mahdut varidatla geçimini temine çalışan ailelerin bu gibi hayır mü- S araş =--:ıbilecekleri yar - Dispanser Sanatoryom Propaganda YAZAN: Dr. FERHAN YÜCER remliler için yalnız birer tedavi, açık havada istirahat evidirler, O- rada estriket birer disiplin hüküm sürer ve hastalar da ayrıca verilen direktif dahilinde disipline riayet etmek mecburiyetindedirler, Dey - Verem hastfanesi: Cerrahpaşada verem pavyonu let teşkilâtına giren halk sanatör- yomlarında uzun bir tedavinin te- eli “GTEĞERK vt vereye TUGETOSE WEŞ hakikat olabileceğine — zerre kadar inanmadılar. Her tarafta ve her me. selede ancak zarar veren bir usu . lün, Fransaya Yakın Şarktaki men . faatlerini ve Türkiye dostluğunu kaybettirmekten baska Zr tıp:e yara. Mrvacağını anlatmağa calıştılar. İnzllî:e ile anlaşma — tecriibemiz eskidir ve hâdiseler ve filller üzerin. de olmustur: İngiltere, Türkiyenin komşuluğunu ve ahitlerindeki — sa. mimiyetini, Traktan ve her yerde ta. hır; İngiltere, Türkiyenin barış ve 3 letler Cemiyeti. Eükünculuğunu, Mil) nin en ağır mesele ve buhranları İçinde öğrenmişt;rn . Jurnale d'İtalianm, / okurl mn:ı; güzelce tahlil ettiklerine şüp. he olmryan başyazıları, dost mem - leketin kendini Ilg'llemfirm :'İvı_ve: Ki teri nasıl telâkki ettiğini zöstermiş. bütün okurla. talya ile münasebe Jerimizin, bugün, Fransa ve İtalya "â“î””îâ'âîî;î iyi olduğun ) şi;?umda:îr )mı'.' İngiltere ile İtalya arasmdaki Akdeniz anlaşm;q;ıı::; Sonra, vaziyet büsbütün saraha Mustur . .&W_Yetlerî tenddüdı;s;üşi:nr:nnp: gayreti, Moskovada, îllnwı y sayfalarma yeni DİF eğlence mevzu! olabilir . Fransa kamoyunun *Sayialara değil, fakat dti Metlerinin kırtasiyesili tenkm tavsiye eden sağduyu "kulıık ÖW Tir ve mütefekkirlerine / Mekte olduğu da muha | Bazı )'uzîı]r arasında te::':f et r bapruj dyeni m“kıîmîtn'lz: Biz da bir iki söz söylemek İS'? Montrö konferansına. SA7 Bu kadar sarih bir hak G2T Bittik ve her hususta o!dug:'t GAĞ TUzlaşma imkânlarını baı:ı Z ' ları içinde aradık. Montröde lıııznmhıf Pooı tasdik etmiş olanlar, v:“ a Zi tatmin etmek değil, herket v Tış$ metodları İçinde mıasmnblr yi 'ım olduğunu anlatmak glbi aat elde ettiler tah yi çık- zaman da tahşid rivayetler ©» Mış ve Türkiyeye bin türlü böyle asılsız kendi hükü . teşkilâtlarla faalfyete gecmelerine mâni teşkil edebilir. Bu gibi teşekküllere yardım için par'a temini de ancak memleketi. mizin serveti ile mütenasip — ve halkimızı izrar etmiyecek şekilde olmalıdır. Bir taraftan memleke- tin müdafaası, diğer taraftan onun imarr için yapılan vergi zamları halkr yormıyacak şekilde mecburi vergi tahsiline müsaade etmemek- tedir. Bu uğurda belediye ve hu- susi idarelerden daha büyük hiz- metler beklenebilir. Bazı medeni memleketlerde, meselâ Fransada devlet teşekkülleri ile belediye ve hususi idareleri verem mücadele- sine mecbur kılan kanunlar vardır. Bilhassa Profesör Calmette'in mü. cadele nazariyesini ihtiva eden dispanserler kanunu şu mealdedir: Bir mıntakanın müteakıp beş sene zarfındaki vasati verem vefiyotı o muhitin vasati vefi- yat miktarını aşarsa orada dis panser tesisi mecburidir. ANATORYOMLAR — Şeklile birer — hastane. Yi andırırlarsa da hiç bir zaman hastane değildir. Ve. nat olnnmuştu.# Sancak davasında başka türlü mü hareket ediyoruz? O vakit Lozan muahedesini ilga eden devletlere verdiğimiz fırsatı, işte bu. gün de Fransaya vermekteyiz. Eğer Fransa bundan İstifade etmez, biz iştirak etmediğimiz — takdirde a. kim kalacak olan teklifler yüzünden Milletler Cemiyeti teşebbüsünü iflâs ettirecek olursa, bunun akibetlerin. den biz mi mes'ul tutulacağız? Çünkü Le Temps gazetesinin baş- yazısı çerken bir nikbinliğin ömrü ne -| kadar az olduğunu göstermiştir. Çual d'Orsay'i bu gazete idare - hanesine bağlıyan telefon hatları, a. caba, bir bozukluk yüzünden, keli - meleri ve cümleleri yanlış mı nak. lediyor? Bir halle varmak azmi ile bir ha! den kaçmak gayreti, sinirleri yıp . ratmaksızın ve aklı İsyan ettirmek. sizin, daha ne kadar çarpışında de - vam edebilir??. Falih Rıfkı ATAY duğundan burada Üç ay gibi kisa bir müddet zarfında müsmir ne - ticeler veren tedavi tatbik edilmek- tedir. Verem hastaneleri de ve - rem mücadele teşkilâtında yar - dımcı rol oynarlar. Zira bu mües- seselere hastalığı fazla faaliyet gös teren mahdut miktarda hastalar yatırıldığı için hem tedavi evi, hem de birer tecrit evi mahiyetin- dedirler. Hasta muhitindeki sağlam in - sanların himayesi suretile müca - dele mevzuumuzun esasını teşkil eder, Zira hastaları tedavi suretile mikrobun imhası da sağlam un- surları korumak içindir. Burada verem vefiyatında oldukça yekün tutan çocukların himayesi İçin ço- cuk bakım evleri başta gelirler; çocukları veremli annenin, babanın veya veremlinin muhitinden uzak. laştırmak zaruri değil, hattâ mec- buri olmalıdır, A rmand Delille'in yaptığı bir istatistiğe nazaran verem- li muhitten uzaklaştırılmak sureti- le tecrit edilen ve himaye gören gocuklarda verem vefiyatının yüz- de kırktan yüzde 0,1 e indiği gö. rülmüştür. L&on Bernard meşhur veremci Grancher'nin adını taşı - yan çocuk aile pansiyonlarında ve- remli çocukları tecrit ve himaye suretile çok büyük muvaffakıyet- ler elde ettiğini zikretmiştir. Maarif sıhhiye teşkilâtı için küll- tür bakanlığınım vermiş — olduğu ehemmiyet pek yerinde olmakla beraber ihtiyaca — gayrikâfidir. Genç talebelerin vereme en müsa- it olan bu tahsil çağmda gerek aileleri arasında veyahut kendi ar- kadaşları arasında enfekte olma . maları için azami ihtimam lâzım- dır. Bununla beraber kültür bakan- lğımın yarmın annelerini bugün mektep sıralarındâ verem mücade- lesinde faal birer uzuv olarak ye- tiştirmesi lâzımdır. Anneler yal- nız kendi hıfzissihhalarmı — değil, çocuğunun hifzissihhasını ve ko. ruma çaresini de bilerek yetişme- lidir, Verem Savaşsşında: Hükümetin yegâne sanatoryomu: Heybeliadada da diğer tıbbi mücadelelerde oldu- ğu gibi pek ehemmiyetli bir vası- ta olarak kabul edilmelidir. Esa- sen verem mücadelesi de mediko. sosyal bakımdan teşkilât unsurları ile beraber bir propaganda mese- lesidir. Bugün mevcut olan içti- mai birlikler, mahfeller, gazete sü- tunları, sıhhi konferanslar, müze- ler, muhtelif vekâletlerin az — bir fedakârlıkla hazırlıyacakları sıh - hi sinema temsilleri ilâh... propa. ganda hususunda çok büyük Trol- ler oynıyabilirler.. V eremli hasta hayvanların sıhhati umumiye üzerinde oynadıkları rol: Bu meyanda bil- hassa veremli hayvanın sütü ve eti büyük rol oynamaktadır. Ve- remli hayvanın sütünün veremin sirayeti hususunda bir ehemmiye- ti,haiz olduğunu unutmamalıdır. Profesör: Calmette, Breton ile yaptığı bir tecrübede hararetle ör- “ GÜT ee dt OA ni lkroplarımın da. hi tüberküloz karhalarının faaliye- te geçmesinde amil olduklarını bir çok defalar ispat etmişlerdir. Sağ- lam bünyeli insanlar bu suretle kaynatılmış bir sütün — göstere- ceği melhuz bir tehlikeye muka - vemet edebilirlerse de şüpheli bir vücudün bu kadarcık ihtimama tahammülü yoktur. Gerek mezba. halarda kesilen ve gerekse süt ve- ren hayvanların fazla zZayıf — ve verem şüpheli görüldükleri zaman tüberkülin muayeneleri ile hasta- İrklarmın tesbiti iyi neticeler ver- miştir. tasiyle halka emrettirmişler, Londra faal bir şehir, İngilizler de faal bir millettirler. Gün on iki sa. at, evler boşalır, sokaklar ise adam almaz. Büyüklü, küçüklü, kadınlı, er kekli, bütün şehir ahalisi oradan ora. ya iş peşinde koşarlar . Bu vaziyet karşısında, gelin de, gargara emrini tatbik ettirecek va . kit buldurun. . Lâkin, Londralılar, ayni zamanda, hükümetin emirlerine de itaatkâr. dırlar. O halde? Çaresini bulmuşlar; ceplerinde mikrop öldürücü mayi dolu birer şişe, gargaralarmı sokakta giderken yapıyorlarmış! Bu havadisi gazetede - okuduğum , önce bana münasebetsiz ve gülünç gibi geldi. Sonra düsündüm: Bu emri veren Londra belediyesi, ve yahut ki sıhhat müdürlüğü, bana kalırsa sadece halkın hastalıktan şı: B. C. G. denilen verem aşısının bugüne kadar gös - terdiği teerübelere nazaran — ve- rem mücadelesinde at: için — pek emin bir istikbale malik olduğu ümit edilmektedir. Ve bu aşının tatbıkinden verem mücadelesinde büyük istifadeler beklenmektedir. Bu pek yeni aşı bütün ailelerimize cidden şayanı tavsiye görüldüğü için bunun hakkında kısaca bazı mâlümat vermeyi faydalı gördüm: B. c g. aşısı verem basillerinin öldürülmemiş, fakat sun'i birta. kiım vasıtalarla vücude zarar ver- miyecek bir hale getirilmiş şekil- leridir. Binaenaleya daima taze olarak kullanılması lâzımdır. Ya - a) ihzarından itibaren nihayet on gün zarfında sarfedilmesi icap e- der Ve diğer aşılar gibi fazla mik- tarda ihzar edilip bir şehirden di. ğer bir şehre nakli, aşının bayat- lan asına sebebiyet vermektedir. Verem âşısının husüsiyeti çocu- gğun dünyaya geldiği günden itiba- ren nihayet ön' güü zarfında tat. bik edilmesidir. Aşı küçük ampul- ler icerisinde hazırıanmıştır. Ço . cuğun sütüne doğduğu günün ü- çüncü veya dördüancü günü bir ampul aşı kırılıp karıştırılarak em- zizme zamanından yarım saat eVvel içirilmek suretile verilir. Bi- naenaleyh aşının tatbiki gayet ko- ilavdır. Ve üç defada verilir. Aşı- nın bu süretle içirilmesi çocuğun midesinde hiçbir yorgunluk husu. le getirmediği gibi sınhati üzerin- de de marazi hiçbir alâim göster- düsü istir. Bu İsin içinde ve bu tedbirin altında diğer sosyal bir hastalığın tedavisi gibi ay. rıca bir kast daha olması pek muh . temeldir . Filhak'ka, günde bir kaç defa, sık sık ağzında gargara — bulundurmıya mecbur tutulan İnsanlar, sokakta du. rup ta biribirleriyle konuşmıya, «i . yasi dedikodu yapmıya ve binnetice manen zehirlenmiye, üzülmiye, ka . hırlanmıya vakit ve fırsat bulamıya. caklar, rahat edeceklerdir . Zira bu zamanda, en zorlu grip sal. gimmdan da muzir. ve mühlik olan diğer bir salgm, halkm, bilerek, bil . miyerek, uluorta politika bnhislerine karışması ve esasen, İktısadi buhran dolayısiyle mukavemetinden bir hay. H kavbetmis bulunan dimağ ve fsa. bm Üzerinde bozucu, — yınrandırıcı, yels verici tesirler yanmasıdır. Bu bakırmdan, garvaranm da, büt. ce gibi fazileti terbiyetkârisi olduğunu kabul etmek ve Londra - belediyesini takdir etmek yer'nda olur . E. Ekrem - TALU k kor üzerinde yapılan tecrübeler aşmın, hiçhir suretle zararlı olmadığını göstermiştir. Fransada — verem mücadele komitesinin yaptığı bir tecrübede çocuklardaki verem ve- fiyatının yüzde 24 nisbeti yüzde 3,5 a indirilmiştir. —Memleketi. mizde bu aşının oldukça müşkü- lâtla teminine rağmen her ailenin bu hususta müteyakkız olarak ye. ni doğan çocuklarma tatbikini di- lemek en büyük emelimizdir. (*) İlk yazı 9 tarihli sayımızda, mez. Bir milyondan fazla çocuk bu sayfadadır. Mes'ut bir tesadüf Üsküdar İstanbulun en sevdiğim köşelerinden biridir. Bilmem kö - şe kelimesini yerinde mi Kkullan - diım?, Çünkü Üsküdar kendi başına bir âlem. Bir insan onun tarihine girse bitmez tükenmez fasıllar gö - rür. Derin derin düşünecek ve mü -| tehassis olacak mevzular bulur. Şu- rasını burasını gezse dolaşsa güzel- liğine doyum olmıyan çeşmeler — ve medreselerle manzaralar — karşısına çıkar. Hâsılı bir artist için yalnız Üs küdar bütün ömrünce yazacak, çize- cek, ve boyıyacak mevzu hazinesi - dir. Bu sebeple ben İstanbulun Ana- dolu yamacındaki bu mâna rolü par çasına çok alâka duyarım. Ve gele- cekte yükselecek mamur İstanbulu düşünürken hayalim, onun üzerinde Üsküdarı en itina ile mütalea edile- cek bir dilim diye görür. Fakat şeh- rimizin (estetik) bakımından zengin olan bu noktası maddi hayatı itibari le maalesef hayli fakirdir. Orada bir- çok aziz yurttaşın yorgun varlığını barındıran mağmum bucaklarını pek çok görürüz. Ve mahrümiyet içinde eziyetli bir ömür süren hayat maz - lumlarına karşı insanlığın bize ifa:, nı emrettiği asil ve yüksek vazifeleri daha kolaylıkla duyarız. Geçen gün kıymetli bir tesadüf bu mülâhazaları zihnimde canlandırdı. Ve gönlüme V;rem mücadelesinde propagan- . ui eT el Te eli l ee Li Alzelk £ bir hâz ve saadet harareti verdi: Ne oldu diyeceksiniz? İşte söyliyeceğim. Fakat onu anlatmadan evvel onun kurucularına teşekkür etmeyi borç bilmeliyim. Gördüğüm ve şimdiye ka dar görmemiş olduğuma esef ettiğim şe” şu: Usküdar Çocuk Bakımevi,.. Şu Üüç mütevazi kelime içinde yurdümuzun nekadar büyük acıların dan birinin devası var ve ayni za - manda memleketin nekadar hayati meselelerinden bir tanesi!' Usküdar iskelesine çıktığımız za- man karşımıza bir mimari nefisesi halinde yükselen ve ustalar ustası Sinanın eserlerinden olan âbideyi bi- lirsiniz. İşte onun yanındaki medre- seyedir ki, istikbale doğan yeni Türk yavrularını koruyacak yuvayı —kur- muşlar, Hem da nasıl temiz, nasıl if- tihar edilecek bir dikkat ve vakuf - la., Evet, Avrupanın kilinik, sıhhat yurdu ve saire nevinden birçok mü- essesesini görmüş, oralarda — ıztırap ve tedavi saatleri yaşamış olanlar çabucak hakikati teslim eder. Bu Üsküdar Çocuk Bakımevi - o iddiasız hali içinde - hiç onlardan a- şağı bir manzara göstermiyor. Bilâ- kis! Bir defa o ne ruh açıcı temiz - lik! Saniyen bizim medrese gibi, şu gibi bu gibi birçok metin fakat met- ruk binalarımızın mimari kıymetleri hiç bozulmaksızın nekadar faydalı Üsküdar Çocuk Bakımevi işlerde kullanılabileceğine bu mües- sese değerli misaldir. Öğrendiğime göre oraya senede binlarce Türk ço- cuğu getiriliyormuş ve bu suretle lâdı yoksulluğun, hastalığın, bilgisiz liğin afetlerine karşı muhafaza ve müdafaa ediliyormuş. Doğrusu bu - nu görüp zevk duymamak, iftihar et memek kabil değildir. Müessislerini samimiyetle tebrik ederim, Her ziyalı ve güzel şey, insanda yeni bir hayrin doğumu için ümit ve arzu uyandırır. Bende de aynen öy- le oldu.. Üsküdarda ve deniz kıyısın- da bir san'at mücevheri vardır ki, bugün tamam'le bakımsız ve unutul. muş bir halde durur ve metrukiyeti içinde kendisinin bir gün değerini an lıyarak ona lâzımgelen ihtimamı gös terecek vukuf ve iktidar sahibi elin himmetini bekler: Şemsi Paşa cami ve medresesi! Boğaz üzerinde orası kadar dikkate değer ve sahile güzellik verir bir nokta daha yoktur. Acaba yukarıda bahsettiğim müesseseyi kuranlara teşekkürlerimi tekrarlarken sah''de- ki mühim bedianın da himmet: — e intizar etmekte solduğunu söylesem yanlış bir hareket mi ederim? Kat « iyyen böyle zannetmiyorum! MELEK CELAL günden güne sayısı artan vatan ev- -