. Küme ihtilâfı haber verdiğim IZ gibi tamamen halledildi Milli -küme yapıldı Istanbul Ligi ilk devre eskisi gibi kalıyor İstanbul Mmtakası Baş- kanlığı ile Futbol Ajanlı, arasında küme teşkili yi zünden çıkan noktai nazar ihtilâfı dünkü nüshamızın ilk sayfasında bildirdi şekle tamamen uygun ola- rak halledilmiştir. Okuyucularımıza şunu hatırlata. m ki, İstanbul ve bütün Türkiye spor efkârı umumiyesini çok yakm- dan alâkadar eden malüm İhtilâfın hasıl neticelendirileceğini dün ya'nız “TAN” haber vermiştir. Spor istihbaratımızın, sporcu'arı meraktan kurtarmak üzere bu mese-| le üzerinde çok uyanık bulunsrak pek gizli tutulan hal şeki'ni evvelden bildirmek o muvaffakıyeti, mevelenin ehemmiyeti itibariyle ,butada tekrar. lamağği değer zan'ndâyız. Federasyon tarafmdan gazetelere gönderilen aşağıdaki tebliğ okunun - ca İstanbul mintakası başkanlığı ile futbol ajanlığı arasında çıkan İ fm nasl nsticelendiği açıkça belli ol. maktadır. Şunu da kaydedelim ki, bu ihtilâ- fın çıkması bir yandan futbol için ha- yırlı olmuştur, diyebiliriz. Çünkü Futbol Federasyonunun beğ senedir kovaladığı ve bazı milşkülât yüzün - den meydana koyamadığı milli kü- menin faaliyete başlaması bir emri. vâki olmuştur . İstanbul kümesinin şekline gelin- ce: Aşağıdaki tebliğde gayet “erk| ka yapacaklard.. bir tarzda gösterildiği veçhile, İstan- bul klüplerinin birinci kümeden ikin- eiye ve İkinciden üçüncüye geçiril nek istenen ve hoşnutsuzluklarını izhar eden klüpler yerlerinde kalmış olu - yorlar, MW kümeye İstanbuldan birinci devre nihayetinde sıralanacak dört klüp gireceğine göre, bu dört klübün hangileri olabileceği de merak; mu - cip olacak bir spor hâdisesidir , Bu sene ayni vaziyetin tekerrür edeceğini ummuyoruz. Galatasaray Güneş klüplerinin bir. leşmeleri henüz neticelenmiş deği . Eğer maçlar başlaymeaya kadar me işi neticelenemezse, Güne - gin milli kümeye girecek bir vaziyet elde etmesi de mümkündür . İstanbul Jiği ve milli küme hakkım-| daki tahminlerimizi ve düşünceleri mizi sırasiyle yazacağız. Bugünlük ihtilâf halli seklini gösteren teb - İiğleri aynen almakla #por efkârı u- mumiyesi önüne seriyoruz: FEDERASYONDAN GELEN TEBLİĞ İstanbul Bölgesi ( Başkanlığı ile Futbol Ajanlığı arasında kü- me teşkili yüzünden çıkan nok- tilâfı Türk Spor Kuru Reisi Halit Bayrak ile Futbol federasyonu reisi Hamdi Emin Çap tarafından tetkik edi- lerek tanzim edilmiş olan proje dahilinde neticelendirilmiştir. Bu projenin nizamname ahkâ mına tevfikan hemen tatbika başlanması İstanbul Bölgesi Baş kanlığına bildirilmiştir. ISTANBUL KÜMESİ VE MİL. LI KÜME PROJESİ İstanbus, Ankara ve İzmir bölgele- ri arasında futbol milli kümesi tesis Milli kümede birincilik ve ikincilik mevkilerini almaları çok muhtemel görülen Galarasarayla Fenerbahçenin geçen seneki lig maçlarından bir fotoğraf edilmistir. ma Mimi is A ge e serkan Edbolde klüp iştirak phi i Milli Küme Kümeye seçim: Ankara ve İzmirde | bütün klüplerin iştirakiyle yapılnsk. İstanbul futbol maçları etrafında çıkan keşmekeş hiç böklenmedik bir ta olan liz maçlarının inci devi | »ticesinde derece alae“k Küpler v netice verdi. O keşmekeş nekadar te- essüfe şayan ise beklenm rasından birinci ve İkinciler milli kü- meye seçilecektir. İstanbu'da geçen sene birinci kü -| meyi teşkil eden 1? klüp arasında ay i i ni zamanda liz maçı ie tinde ol. Mefiiecek Diren mak üzere bir devreli musaba yapılarak derece a'acak baştan dört klüp mil'i kümeye ayrılasaktır. İstan. | bulun ikinci kümesini teşkil eden U2 | Klip aralarında bir devreli lg maçı- nı yapacaklardır. Milli kime müsarak»larina "Ikba « harda başlanacak ve hu musbakala - rın programı ve bütçesi federa yonca tanzim edi'ecektir , İstanbuldan dört klüp mili küme- ye ayrıldıktan sonra geriye kalıcak 18 klüpten kilmelerinde | niacakları derecelere göre 10 klüm birinei ve $ klüp ikinci kümeyi teskil edecektir, Istanbul sampiyonu küm-siri ter kip edecek dört küp ara'arında İs. tanbul birincilii için ayrıca musaba- İtice de okadar de mili küme denilen ve bundan üç valili klme em lünün bundan sonra tatbiki kabul e- İ dilmiştir . Mer sene futbol Türkiye birinciliği ismi altında yapılan ve maalesef sportif hiçbir kıymeti olmıyan bir harekete 15 bin Uraya yakın para sarfedildiği halde futbol sporunun bir karış İleri gitmesine hizmet edi - lemiyordu . Az çok her sporda bir seleksiyon yapıldığı halde futbol gibi memleket. te en çok yayılmış bir sporda kuvvet ve teknik noktasından kategori ara- madan bir turnuva yapıyor Ve bünün adma Türkiye şampiyonası diyorduk, Senelerce süren ve bize kim bilir kaç bin liraya mal olan bu faydasız İşten artık vazgeçildiğini öğrenmek çek hoşumuza gitti. Aldığımız malümata göre milli kiime İstanbuldan dört, İzmir ve An. karadan ikişer olmak üzere Sekiz klüpten teşekkül edecektir. Bu sekiz klübün seçilmesi sistemi ne olursa ol. lursa olsun her halde Türkiyenin en kuvvetli sekiz klüibünün bu kümeye gireceği tahmin edilebilir . Ancak böyle mil'i kümeler müsa - bakalariyledir ki Türkiyede kuvvetli takım yapmak, kuvvetli oyuncu seç. mek İmkânları elde edilebilir. Ben sahsen, bu teşebbüsü Türk futbolün. de (Rasyonel — esaslı) bir ilerleme hamlesi saymaktayım » B. FELEK Fudbol Federas- yonu Ankarada Türk Spor Kurumu umumi içtima- ında federasyonların Ankarcda bu. lunması takarrür etmişti. Olimpiyat ve Rusya seyahati dola. | yisile nakli geciken futbol federne') yonunun da kat'i surette Ankaraya nakli kararlaştığından © federssyon bürosu Pazartesi günü Ankaraya nakledilecektir. Federasyon Genel Sekreteri Ke mal Halim de Ankaraya gideceğin. den bundan sonra futbol işleri oOAn. karada idare edilecektir, Bir kaç senedir maçları yapılmı.. Vazifesi dolayısle İstanbulda bu. yan bilârdoya yeniden hız“ vermek |lunan Federasyon Başkanı Hamdi ve heveskârlarınm * derecelerini ta-| Emin Çap mühim meselelerde, — İçti- yin etmek üzere üç kâtagori Üstüne | malarda bulunmak Üzere Anxaraya bir bilârdo şampiyonası tertip edil | eldecektir. miştir. Müsabakalâr; Cütartesi günü !Baş antrenör Ankaraya gidiyor Pangaltıda baslıyacaktır."* Futbol Federasyonu tarafından İn- bikini istediğimiz halde bir türlü ta- ettürllemiyen Birinci küm yona kü ikinci kümenin bi menin Samsa ile yerlerini değiştizrerklerdir 4 İstanbul şampiyona kümesiyle bi rinci ve ikinci kiim-leri ve d vik müsabakalır Taksim, Fenerbah- çe ve Şeref Stadvemlarındı cumar- tesi ve pızar günleri yapılacaktır. İstanbul sampiyona kümesi hasıla- tndan bölgeye tefrik edilecek mik -| tarın nisbeti») İstanbul bölge baskanı tayin edecektir , iin birireisi #*mpl « İstanbul spor teşkilâtı bir yerde, toplanıyor Dağınık bir şekilde kalmış olan İs- tanbul spor teşkilâtı büroların bir| arada toplanmaları temin için Va- kıf hanımda yedi odalı bir daire tw- tulmuştur, Yakında bütün bürolar oraya nakledilecektir. Spor Kurumu ikinci reisi Ankaraya gitti Istanbul mıntakası başkanlığı ile futbol ajanlığı arasmda çıkan ihti. lâfın halli için Ankaraya avdetini bir kaç gündür tehir eden Spor Kurumu İkinci Reisi Halit Bayrak dün ak- şam Ankaraya dönmüştür. Halit Bayrak ihtilâfn nizamna - menin ruhuna göre ve mili kilmeyi teşkil gibi hayırlı bir şekilde n lendinrilmiş olmasından (o müte olarak Ankaraya döndüğünü &ö; miştir, Bilârdo şampiyonası ğer öğrendiğimiz doğru ise futbol-| dört sene evvel hepimizin israrla tat-| Koz pik, İleve verir, * Bu meselenin halli 15 Pazar sa- yımızda çıkacaktır, (8) oynar ve yalnız. bir| 13 Teşrinievvel Salı sayımızda çıkan meselenin halli R43 84 v8 ” bd * 9 :3. * 10172. * 32 Koz karo. El yerde kalmıştır. bütün leveleri yapar. (8) Leveler 1 — (8) yerden pik (8) lisini oy- mar, (E) büyütmeye © mecburdur, (S8) koğ:(2) lisi ile keser. 2 — (S) koz (10) lusunu oynar, CN) trefi (8) isi, (E)-trefl 4 lü 3 — (S) koz (7) Tisini-oynar. trefl (5) lisini atar (pik” (6) İisinr saklamıya mecburdur.) (N) kör (4) lüsü ve (E) kör (7) lisi, 4 — (8) kör (3) Msünü (N) (8) li ile alır; Bu elde: a) (E) trefi atarsa (N İ (VW) sini oynar ve (S) nin (2) sağlanır. b) (E) bir pik atarsa (N) (V) si ie el alarak pikini sağlatır. *asselenin osası (N) de pik| 3) ve (4) lüsünün bulunması ve İki tarafı sağlam kâğıt atmıya bırakmasıdır. trefl Visi meç Karaya Oturan Yunan Vapuru Yunan bandıralı Panaghis vapuru üç gün evvel Çanakkale boğazı met- halinde Zincirbozan mevkiinde kara- ya oturmuştur. Gemi kurtarma şirketinin Alemdar vapuru, Çanakkaleye giderek kurtar- İma ameliyesine başlamıştır. Ayrica Saros kurtarma gemisi de kara mahalline gönderilmiştir. Ka- zazede geibi 7500 ton buğday ve *rpa yüklü olduğu halde Romanyayın 1b- rail limanından Mançestere gidiyor. du Kurtarma ameliyesinin biraz u- zayacağı Zannedilmektedir. — Türkiye ve Irlânda sı bildiriyor: Türkiye ile serbest İr - landa hükümeti arasmda imza edilen yeni ticaret anlaşmas; bugünden iti - baren Mer'iyete geçerek 1938 senesi Bu anlaşma bilhassa Türk incir itha- lâtı üzerinden alinan resmin tenzili tasrih etmektedir , Litvinof Moskovada Varşova, 15 (A-A.) — Viyanadan gelmekte olan B, Litvinof, Vurşova- da birkaç saat tevakkuf etmiş ve Sov- yet büyük elçisi Süriçle görlişmüytür. B. Lütvinof buğün buradan Moakova- va doğru Yoluna devam etmiştir. ——.zşş giktereden şehrimize getirtilerek baş antrenör tayin edilen ve açılacak yer- Wi antrenör kuralarını idare edecek o. lan Mister Bot'un Ankaraya gitmesi. ne karar verilmiştir Antrenör, Ankaraya nakledilecek olan Futbol Federasyonunun emri al. tında Ankara futboleüleriyle alâka - dar olacak ve onların yetişmesine €- İ Bu nehrin suyu az id oynar, ireti |” r olac Dublin, 15 (A.A:) — Röyter ajan.) “ nisan 8YMa kadar devam edecektir.) “İla sualimi tekrar ettim. | Italyan Giovanni Papimi'den cü günü evimden çık Evimin önünde tarlalar, lerinde mor salkımlar dolu asmalar, göğüsleri gençlikle kabarmış kadın - ların sevdikleri adama yaslanışlari gibi, kavaklara şehvetle yaslanı- yorlardı. Bütün hava, yaprakları yavaş- ça titreten ve güldüren rüzgâr, gök İni ejderhalar yığılan beyaz dağlar ıslak toprak ve harmanlar üzerine kümelenmiş tezek kokusu ile dolu idi. Uçuşan siyah ve sarr arıların yı altısı arasında nehre doğru İndim. çamurlu, akışı ağırdır, fakat hoşuma gider. Yü - zümde hafif bir rüzgâr, ayakiarımın altında doğum ağırlığı ile hareket iz kelebekleri ezerek kıyıdan yürü- ye yürüye göle kadar geldim. oOKa- yıkçı beni bekliyordu. Bindim. Bir an içinde öte tarafa geçtim, Niçin öteki kıyıyı seviyordum? Belki ora- da daha fazla ağaç, otlar daha yüksek olduğu içindi? gil, Ben, güneşin bütün gün bir ser- seri gibi uzanabileceği çıplak mem - leketleri severim. Belki karşı tara - f: “karşı taraf” olduğu, akşam 6 - tunca: dönmeğe mecburşolduğum te. raf olmadığı için seviyerum. Eylülün üçüncü günü, çiriönlere oturdum ve, gu balıkçı"Yanıma gelip te, bir kere daha gülünç balıkları al- datmak için ağlarfii hazırlamağa başladığı vakit, esçrime başlamanın zamanı geldiğini zannettim, Kalk - tım, bu adama yaklaştım. Elimde birşey yoktu. Cebimde bir kitap var- dum. Talıkçı bana aldırış etmedi, Genç, kısa boylu, yanık yüzlü. ko- yordu. Fakat ondan bunu İste - ye hakkım yoktu. Eğildi ve ağını suya att man, ölümü düşünmiyen pinekleyen beklemesi başladı. gey sakindi. Yalniz, ze ı hisseden kötü sinekler yo- rulmadan daireler çiziyorlardı. Daha ne diye beklemeli? Fakat İ sonradan birçok kereler kendi ken- İdime'de soracağım xüali sordum: — Ne'diye bunu yapıyorsun?. Balıkçı, peşinen tasavvur ettiğim bir mâna ile bana bakir. Bu bakı - şın mânasında şaşkınlık ve merha- met vardı. Lâkin cevap vermedi. Sua- Timi tekrar sormak İâzımgeldi. Bu da ikada süküta tahammülüm - yok- tu. O zaman delikanlı kocaman ağ- siyle gülerek cevap verdi: — Balık tutmak için. — Peki ne diye balık tutmak İs- tiyorsun? Satmak için Kazandığın parayı ne yapyor- sun? — Ekmek, yağ, şarap elbise, 2- yakkabı ve setre alıyorum. — Biltün bunları ne diye satm a- lıyorsun ? Delikanlı biraz şaşırdı. içine bakarak, sualimi yine tekrar. lamağa mesbur kaldım. Başımı, sa- ğa, sola sükütü dinlemek ister gibi Belki de müphem bir. şekilde şüphe etmeğe başlıyordu .Bununla beraber, cevap Verdi: — Yaşamak için.. — Peki ne diye yaşamak istiyor- m? . Birdenbire, balıkçının hayreti neş'esi tasavvur edilmez bir şekil al- ve lamış görünüyordu. Bununla beraber ve beni tehlikeli zannetmesine rağ- men, maceranın nasil biteceğini tah- min etmiyordu. o Bana gelince, bu muhavereyi kesmek için bir sebep görmüyordum, o kadar ki maznuna sert sert bakarâk, ve yeni bir israr- Delikanlı, istihkar İle tebessüm etmeğe çalı - şarak cevap verdi : — Yaşıyorum, çünkü doğmusum. — eleri mi? Gayeleri ne de- mek? . —*Yani; hayatta sizin için en mü him şey nedir? . — Ha... Anladım. balık tutmaktır. Sustum ve bir dakika sonra kalk- tam. Devam etmek beyhude İdi. Ha- Benim gayem hemmiyet “verdeektir.” Hayır, katiyyen bunun için de| İdu. Bir yerde, yüzünde ağır ağır sürünen kurşu -| İdim, Biraz ileride, | li, Fakat hiç te okumak istemiyor-| Gözlerinin | i| dı. Artık nasıl hareket edeceğini an-| Fakit'hayatinızın gayeleri ne-| Me sr a4) 16-10. İS iğsi ÜÇ EYLÜL Kr) fa. reket onoktamıza &vdet etmiştik. ar, Bu civanın basitliği daireyi çabucak lar, arsalar ve otlar vardı. Üzer-| kapamıştı . Sahili takip ederek, inkisar içinde, zavallı çiçekleri ezerek oradan uzak” aştım. Çalılıkların arkasından oy * naşan Çocukların sesleri yükseliyor” çalılıklardan yapıl * miş bir kapı gördüm, açtım, ve taf- lanın İçinde, yumuşak toprak yol * dan, başım eğilmiş yürümeğe başlğ" çapa çapalıyan bir köylü görmüştüm bile ve doğru- ca ona ilerliyordum, O da, hasır şap- kasınm pis kenarları üzerinden be- ni görmüştü, ve şüpheli şüpheli ba- kıyordu. Bağ bozumu zamanı yak- laşmıştı, ve bütün köylüler, üzüm hırsızlarına karşı silâhlanmışlardı - Boğa sıkılan tüfek sesleri, ani olarak akşamını sessizliğini kesiyorlardı, Köylünün yanma gelince onu mu âyene ettim. Ayaklarınm dibinde, toprak dikkatli surette çapalan - mıştı, ve yeni bir verim için hazır « lanmıştı. Bu açılmış toprak bir acı gibi bana dokundu ve tekrar sualimi sormemazlık edemezdim: Niçin bunu Yapıyorsun? öylü siyah ve endişeli gözleriyle bana baktı ve cevap verdi — Buğday çıksin diye. — Ne diye buğdayın çıkihasnı is- — Ekmek yapmak için. — Niçin ekmek yapmak sun? istiyor « — İşlerimi görebilmek için, — Peki ne diye yaşamak istiyor- sun? . Bu süsle kârşı, adam başımı eğdi ve İşine devam etti. Çıplak ayağı, be- lin demirine bastı ve toprak açılırken daha taze ve daha koyu renkli ol - dil. BUMİN YAPKAÇ “ Keredaka © gor. gum, fakat cevap olarak, fena bakış. caman ağızlı birisi idi. Zekiye ben-İlardan başka birşey alamadım , Rüzgâr başımın etrafımda gil) - mökte devam ediyordu. Şapkamı çis 1. O za-| katıp gök yliziine baktım, bir fabri- adamın | kanın acıklı düdüğüne kulak Kabarte Her-| tim, ve tekrar ayni yoldan, tarladan kında fırtına | çıkmak mecburiyetinde kaldım. Bu anda sü bana ne kadar güzel göründü! Gözlerimle üçüncü mazru. Du arıyarak, sahili takip ettim, “Ya- kında bir çayır vardı ve çayırda, kırmızılar a bir küçük kız, zın son çiçeklerini Hip kalkıyordu . tepen ke Beni istediğim, büyük veya küçük, konuşmasını bilen bir insandı. Üst tarafı nemedâzim? Çocuk #arışm ve küçüktü, Belki aptaldı. Benim kin dilsiz olmaması ve kaçmıya teşebbüs etmemesi kâfiydi. Uzaktan, bir kö. pek çağrılır gibi onu çağırdım. Çi. çeklerden küçücük başını kaldırdı. Eillerek bana baktı ve birkaç adım İ- lerledi. Yanma varır maz sualimi ona sordum: — Niçin bunu yapıyorsun ?, Kız hemen cevap verdi ; — Madamaya bir demet hazırl » — Ne diye ona bu demeti hazırlı- yorsün?, — Beni hatırlasın diye? — Niçin seni hatırlamasını yorsun ?. — Öldüğüm zaman, yanında, cen- nette bana bir yer hazırlasm diye. Küçük kızın cevabı mutlak olarak tercüme edildiği takdirde benim sua- lime bir cevaptı. Kırmızılar giyinmiş isti *İ kız ne için böyle hareket ediyordu? Cenneti elde etmek için. Binaenaleyh, ©, ölüme hazırlanmak için yaşıyor « du. Ve bu, kaba heriflerin bana ver» mesini bilmedikleri bir cevaptı, Fakat bunlar şimdi, buluşmuşlar ve bana doğru geliyorlardı. Yanıma gelir gelmez Üzerime atıldılar ve kü- Türler ederek, sağlam yuraruklariyle dövmeğe başladılar, Höddetli ve kuv- vetli iki kişi idiler, Ben, sakin ve za- yıf tek başıma idim. Kolayca vücu: duma hâkim olduler, SÜr'atle nehrin kıy kadar ittiler, beni bir çuval, bir ölü gibi sallıyarak, suya, sarhoş kahkahaları arasmda attılar , Nehir sığı idi. EYlül yağmurları, salkımları yıkıyarak nehrin sularmı kabartmamıştı. Kâlkabildim ve Os - tüm başım sırs'klam, çamurlar için. de sahili takiben yürüdüm, fki herif, koşa koşa kaçıvorlardı. Çocuk uzak- laşmıştı, ve rüzgâr bulullarm yavaş. lığma kızarak, artmıştı, Dünyada hiç bir şey değişmemisti. — Yarım dedim, gülümsiyerek, ey. Tülün dördü olacak ,