6-9- M6 “IT AN Gündelik gazete Başmuharriri Ahmet Emin Yalman Tan'm hedefi: Haberde, fikirde, herşeyde temiz, dürüst, samimi olmak, kariin gazetesi olmaya çalışmaktır. Günün meseleleri | | İş l Kral halk arasında İstanbulun büyük misafiri dün halk arasına, karıştı. Hususi muhteşem otomobiller ye- rine bir taksi arabasma binmeyi ter. cih ett. Halktan biri gibi Çarşıda dolaştı. Dükkânlara girdi. Esnafla tomas etti, Şimdiye kadar yüzünü bile sakir - yan, saraymdan çıkacağı zaman ki- lometrelerce mesafelere kadar hal. km gelip geçmesini yasak eden padi- şahlarımızm yüksekten bakışı genç İngiliz hükümdarınm demokrat- ça hareketleri mukayese edilince, hal- kın büyük misafirimize karşı göster. diği muhabbet ve alikaya şaşmamak lâzamgelir. Binaenaleyh sokaklarda kral görmek için halkın gösterdiği tehaectim, bir merak değil, bir sevgi ve alâka eseri olarak telâkki edilme- Bir, Aziz misafirimiz daha buçün ara- mrzdadır ve bu akşam şehrimize veda edeceklefdir. : Bu kısa, fakat samimi misaferet bütün Türk kalplerinde Türk - İngi- Tiz dostluğunun kuvvetlenmesine hiz- met etmiştir. â J Radyo hükümetin elinde Geç oldu sma, nihayet radyo dün- den itibaren hükümetin eline geçti. Radyo, giinden güne gazeteler gi- bi, kitap gibi, sinema gibi bir props- ganda vasıtası olmaktadır. Böyle ol- hususi ellerden almarak hükümetin İdaresine verilmiştir. Radyonun propaganda sahasmda »e mühim Tol oynadığını İspanya har- bi pek bariz bir surette tebariz ettir. miştir. Gerek asiler, gerek hükümet dahildeki halkı radyo sayesinde ar- kalarma takabilmiş, hariçte efkârı u- mumiyeyi yine ancak radyo ile ten - vir edebilmiştir. İki taraftan birinin radyo merkezi olmasaydı öteki tara- İm muvaffak olmasa imkân yok - ta, Böyle miihim bir kuvvetin bir ti. Saret müessesesi olarak kalması caiz olamazdı. | Kaldı ki İstanbul Radyosu bir ti- caret müessesesi olarak ia çalışma. | Mını böcerememişti. Elinde ve evinde radyosu bulunan hiçbir amatör İstan- Asiler Fransa (o hududu Üze- bir iki şehire sahiptirler, Ce - Okyanus sahillerinde bir İki Ya tutunmuşlardır. Dağınık bir te Madrit üzerindeki dağlar Binaenaleyh bir sehrin | , veya bir mevklin terkedil. netice üzerinde büyük bir tesir İsi 2. Bu bakımdan da İrunun hip, tarafmdan zaptı o kadar mü. i bir hâdise teşkil etmez. ali dahili harbinde heniz Iki Vak par j ta kat'i zaferi kazanmaktan çek görünüyorlar, İs gi —ŞUŞAPKAM BİR Bizim yaramazlar TÜRLÜ KAFAMDA DURMAZ.UFAK BİR RUZGAR çıKSA uçup b Türk - -ŞAPKANI ELİNE ALIRSIN. ingiliz nasebatına ait vesikalar arihte Türk - İngi - liz münasebeti çok eskiden başlar. Müzeleri - mizde bu münasebetlerin müşterek hatıralarını ya - şatan birçok eserler var - dır. Topkapı sarayındaki bir tabloda, 1854 - 1856 Kırım savaşının kahra - manlık yollarında üç dost askerin biribirine sarıla - rak yürüdüklerini ve müş terek düşmanın yere düş- müş bir top namlusunu .ezdiklerini görüyoruz. Türk, İngiliz ve Fransız dost ve müttefik ulusların ordularını temsil eden bu kahramanların omuzların da şa mletlerinin bay rakları da dalgalanmakta- dır. Bu müzede İngiltere Kraliçesi Viktorya tara - fından 1273 tipinde Ab - dülâzize verilmiş İngilte- renin en yüksek nişanı var Askeri müzede acı ve tatlı temasların birçok ya- digârları vardır: Bir masa- nın başımda Kırımda müş- terek düşmanla çarpışan üç dost ve kahraman ordu nun üç kumandanı bir taarruz plânı hazırlarken görüyoruz: Serdar Ekrem Ömer Paşa, General Pelisiye, Lord Reglan. Bir ecnebi İngilize soruyor: © at ve Vis Admiral HİMALİN w rmizede silâh ve elbiriiği ile kazanılan zaferin hatı. rasmı ebedileştirmek için yapılmış dört de Kırım madalyesi Vardır. Bunlardan birisi Türkler, üçü de İngilizler tarafmdan ( basılmıştır. Türk madalyesinin üstünü zafer. den sonra (Kırım 127) yatsı o- kunmaktadır. Kırım savaşmi işti- rak eden müttelik orduların gö. ğüslerinı süsliyen bu O madelyeler Türkiyzde ve İngilterede v kara- man »tker torunlarının Stadıkla. rında hülâ nipr kıymetli hatıra o- larak saklanmaktadır. İngiliz ma- dalyelerinin de birer tarafında VİC 'TORİA yazısı okunuyor. in sekiz yüz elli dört yılı Ey- ilünün on dördüncü günü Karadenizde muhteşem bir dumani BiVastopulum gimelişmeki, BUPATORTA"ya “T9T) bin Kişilik bir kuvvet çıkarıyordu. Dört yüz gemiden müteşekkil o- lan bu donanmada 30 bin Fransız, 20 bin İngiliz ve yedi bin Türk as- keri vardı. Tarih o zamana kadar böyle muhteşem bir donanma kay- 'detmemiştir. Patrona Ahmet Pu- gana kumandasındaki Türk do. nanmasmda Mahmudiye Üç am- barlısı, Teşrifiye, Nusretiye, Muh- birisürur, fırksteyinleri, Feyzibüri, Mecidiye, Taif, Saiki Şadi, Şehper vapurları 6 ferahnilma * ve Hayrat körvetleri ve bunlarda 474 to- pumuz vardı. Vis Admiral Danda- sm kumandasındaki İngiliz donan- ması 3 ambarlı, üç kapak, üç fr- kateyn, yedi korvet ve on adet Sür" ku- mandasındaki Fransız donanması da iki 3 ambarlı, on beş kapak, yir- mi bir fırkateyn ve bir kaç vapur- “— Bahçenin bu kadar iyi inkişaf etmesini nasıl temin ediyorsun?,, Ingiliz cövap veriyor? “— Anlatayım: Biz bahçeye hürriyet ekeriz, nikbini ile budarız, adale tie düzeltir, neşe ile sular, Sonra, semere almak için bir iki asır bekleris., ğ Kırim muharebesinde üç wüttefik yorlar: Ingiliz, dan müteşekkil idi. D ünyanın en kuvvetli donan- masmı kuran Fransız, İn- giliz ve Türk dostluğu çok eski ta- rihieiyuberi hemen hemen kiş bar sılasız devam etmiştir. Umumi harp asırlar gören bu dostluk zin- cirinin bir lokmasını kırmıştır. Ta- rih milletlerin hayatında böyle ya- nılmaları da kaydetmiştir. Askeri müzede o muvakkat Türk-İngiliz si- lâhlı ihtilâfınm bazı hatıraları da saklıdır. 12 Mayıs 1915 te tahtel- bahirlerimiz tarafmdan © batırdan TİRYUNS ve 18 Mayıs 1915 te ba- tırılan İRRESİSTİBLE zırhlısınn, 27 Mayıs 1915 te batırılan MA- JESTİR zırhlısının vei8 Mart 1915 te batırılan OS A arhhsı. nın ve (EB) smıfından ahtelba- hirih bayrakları've CİVADAR bandıraları vardır. Tarih bir çok defalar İngilizle- rin; Türk menfaatlerini Türkler. den daha ziyağe koruma endişesini gösterdiklerini kaydeder, Kırım sa- vaşı Lord REGLAN öldükten son- ra 22 Teşrinisani 1855 te Osmanlı kumandan masa başımda plân yam- Fransız, Türk, ordusunun gösterdiği mukavemete rağmen Rus ordüsu"Gümrü ve A- hıshada müzaffer olmuş ve Karsı salmıştı. Türkler kazanılan zafer- den sonra bu mağlübiyetlerin tesi- rinde, fena, şeraitli bir sulhe yanaşı- akat İngilizler savaşm de. Yam: ve kat'i zaferin müttefik ordu tarafmda kalmasını istiyorlardı, Bunun için Baltık de- nizinde bir harp ateşi yakmak ve Kronştadı da Sıvastopol gibi yık- mak ve Petersburgu bombardıman etmek istiyorlardı. Bu suretle Çar. lik Rusyasmı bir daha kalkmamıya- cak bir hale koyacaklardı. Kafkasyada Ruslarla çarpışan Şeyh Şamile yardım ettiler. Lehis- tanı, Rusya, İtalyayı Rusyanm dostu Avusturya Üzerine ayaklan- dırarak 1815 Viyana munhedesi ve Avrupa haritasmı bozmak İstedi. ler. Bütün bunlar Türkiyenin istik- lâli ve boğazların kapatılması * he. sabında İngilterenin eş bir menfa- at görmesinden doğuyordu. | Tarihi Dedikodu Yedinci Edvard Kraliçe Viktorya elli beş sene sal- tanat sürmüş, yetmiş beş yaşıma gel- mişti, Oğlu Prens Dü Gal ise hâlâ Paris bulvarlarmı birakmamış, hâlâ Paris barlarından baş alamamıştı. Kraliçe Viktoryanm vefatından bir kaç sene evvel, bir büyük yortu gü nü Cantebury piskoposu, büyük a- yinde mutat olan nutkunu irat etti ve halka dedi ki: “ —B halk! Gözlerinizi açm ve gelecek büyük belâya şimdiden bir çare bakım! Kraliçemiz, muhterem hükümdarımız ömrü tabiisini bitir « | mek üzeredir. Başımıza bir sefih, bir ayyaş kral olarak gelmek üzeredir.” Halk galeyana geldi. Fakat halk- tan ziyade nutuk, veliahdi saltanat Yedinci Edvard'a tesir etti. Yedin- ci Edvard, o gün işreti, Paris butak- hanelerini terkeyledi. Fakat efkârı umumiye yatışınadı. Kraliçe Viktoryanın vefatile Yedinci Edvard tahta çıkınca bütün İngiliz matbuatı telâşa düştüler, Kral aleyhinde şiddetli makaleler yazdı - lar. İngilterenin Mahkemei Temyiz Müddeiumıurmisi birçok gazeteciler a- levhinde Löse Majestö davası açtı. Tahtmda oturan Yedinci Edvard hemen matbuata bir beyanname gön- derdi: “— Ben, başmüddeiumuminin aç- tığı hukuku âmme davasına taraftar değilim; ben hürmet ve muhabbeti kuvvel âmmeden değil, kulübü âm- meden bekliyorum,” > Dedi ve bittabi davalar menolundu. * Eral Yedinci Edvard İngilterenin en mümtaz hükümdarlarından biri. dir. Yedi senelik saltanatmda yet. / miş senelik İş başarmıştır. Hele siya. setile Almaayayı bir çelik çember içine alıp sıkıştırması bir harikadır. Abdurrahman Âdil EREN Türk gazetecileri Sofyada İstasyonda Bulgar mat- buatı erkânı karşıladı Dexnis, 5 (Sureti mahsusada gi « den başmuharririmizden) — Bugün Solyaya geldik. Heyetimizi Bulgar matbüat müdürile gazeteciler ve Türk sefareti erkânı karşıladılar, Bulgaristandan #onra Yugoslav. Iyaya müteveccihen hareket edildi, Bizi hüdutta Yugoslav matbuat mü- dürlüğü mümessili kışıladı. Treni - miz, hududu geçtikten sonra Bulgar | Kralı Borisin trenile karşılaştı. | Belgrad, 5 (Radyo) — İstanbu'dan gelen Türk muharrirleri ve gazebesi- leri buraya muvasalat etmişler ve Türkiye elçisi ile sefaret erkânı, mat. buat müdürüğü ve matbuatm mü- messilleri tarafından istikbal edilmiş. lerdir, OKUYUCU MEKTUPLARI Bir sigorta meselesi | Adanada Vilâyet Jandarma Kale- İ minde Yazıcı M. Akif Efeye: Sigortanızm yüzde 50 si Milli Rea- sürans tarafından temin edilmiştir. Diğer yüzde 50 si de hükümetin mü- dahalesi ile müemmen bir vaziyette- dir, Yakında size tebligat yapılacak ve henüz tesviye olunmamış taksit. ler istenecektir. Mukavelename hü. kümleri tarafeyn arasında henüz mer. iyette olduğuna göre endişe etmeyi- niz. “ * Verilmiyen 26 aylık maaş Konya Cümhuriyet Müddelumumi. lik Kâtibi Şekip yazıyor: “.- Kemalpaşa kazasının belediye teşkilâtı olan Armutlu köyünde be- lediye hekimi iken berayi tedavi git tiği Heybeli OSanstoryomunda o ö- len kardeşim Doktor Hazrma ait 26 aylık maaşı ne kendime nede varisine verilmemiştir. Maaşlar 931 932 mali yıllarımda düyuna geçiril. miştir. Bu paranın verilmemesinde- ki sebep nedir?” Mahalli belediyenin kabul ettiği ve düyuna alarak maaşların tesviyesi / cihetine gittiği anlaşılıyor. Herhan- Çİ bir memurun şahsi iğbirarı, resmi muamele üzerinde mevzuubahs ola - | maz. Bu itibarla, resmi formalitenin ikmaline çalışırken bir taraftan da ölen kardeşinizin varisi, elindeki Me- murin ve Maaş Kanunu hükümlerin. den faydalanacaktır. » Bir mesele hakkında Aydından Orhan Kaya, Doğan ve Şakir imzalarile mektup gönderen o- kuyucularımıza: “Şikâyetinizi okuduk. Pek bedbin- siniz. Hükümetin bir mücadele teşki- lâtı vardır. Masraftan kacındığınıza ve İstenilen parayı çok ağır bulduğu- nuza göre bu teşkilâta baş vurunuz. Sikâyet etmek istediğiniz memurlar için daire direktörlüğüne müracaat etmeniz kâfidir.” s İdaremize geliniz Fatihte, tramvay caddesinde Fa- lih imzasile mektup yazan okuyucu muza: “— Mektubunuzu aldık, Sorduğ nuz noktalar Üzerinde sizinle görüş mekliğimiz fizemdır. İdarehanemize kadar geliniz.”