TA N EVI İstanbul Ankara caddesi TELEFON : TELGRAF : 5 K Sulh i | yolunun yolcuları 1 ki gündür İstanbul, sevinç” ! ten. heyecandan uğuldu- Yor. Mühim tarihi günler yaşa. | dığımızın işaret ve alâmetlerini sehrin her köşesinde, her vatan- İ daş yüzünde okumak müm-| | kündür. Bu sevinç ve alâka dalgası İstan- bula münhasır değildir. Memleketin | her köşesini sarmış, her tarafa ya- Yılmıştır. Dünyanın dörtte birinden fazlasına hüküm süren Büyük Bri- tanya İmparatorluğunun büyük rei- Sini aramızda görmekteki şerefi, e- hemmiyeti kavramıyan (o vatandaş yoktur, H iç şüphesiz dün memleketin her tarafında yaşıyan vatan- daşlarm hayali bir sinema şiridi gibi İşlemiştir. Sekizinci Wdvard ile Sev- gili Önderimiz arasmdaki görüşmeyi her Türk vatandaşı hayalen çok ya- kın ve canlı bir alâka ile takip etmiş- tir. , İ © Henüz buluşan iki devlet reisi ara- İ smd dikkate değer bir benzerlik İ vardır. O da her ikisinin her nevi ih- tşamdan, sun'i vaziyetlerden o mef- tet etmeleri ve herkes gibi olmayı, halkm ruhuna yakın kalmayı en bü- Yük gaye ve zevk bilmeleridir. Bu büyük meziyetin başlıca esası, hiç şüphesiz her iki devlet reisindeki Şahsi sadelik sevgisi ve ruh temizlik Ve samimiyetidir. Fakat bu nokta, yegâne saiki tes- kil etmez. Dünyanm hangi devrinde “lursa olsun, mütearrız ve müteca- Yiz bir askeri kuvveti temsil edenler, tun"! vasıtalarla şevk ve heyecan top- mıya, roller oynamıya, kendi ken- p une Mtyemi MAMİ e MİMİ Börlinmeye tabii olarak omeylet İerdlir. Büyük misafirimizde ve kry- Metli önderimizde gördüğümüz yük- tek, insanca meziyetlere, ancak sa Mimi surette sulhçu, tam manasile balka yakm, her işte memleket men- İsati ve düşüncelerinden mülhem Muhitlerde tesadüf edilebilir. Bu-yol dh bir sümimiyet; ancak sulh idenl- | İerile ve hakiki mânada demokrasi beraber yürüyebilir, İngiltere ile benzerlikler ilhakika iki devlet reisinin in- sanca meziyetlerindeki ben- terlik gibi, iki memleketin bu saha- aki emellerinde, menfaatlerinde “e sıkı benzerlikler vardır. Şimali Avrupanm en garbindeki İiriltere ile Cenuhi Avrupanm en Yirkmda ve Cenubi Asyanm en gar. inde bulunan Türkiye biribirlerine tok yakmdırlar. Tam sulhçii İskandinavya menile- İsleri Hollanda ie İsviçre ve Bal İn komşuların istisna edilirse Av. ber tarafmda Kara veya Ki Ni ınıf menfaatlerini ve zümre gö- lerini temsil eder hükümetler var- İngiltere ile Türkiye, sulh gaye- $hi, sakin inkişaf ve tekâmil emelle- ti, tam halit sevgisini ve ancak u- i menfaate göre hareket endişe- bal en bariz surette temsil öden iki “rüpa memleketidir. Sulh yolunun bu ikisinden daha sa- yn, daha ateşli yoleuları yoktur. İh yolu tizerinde karşı karşıya gel İerinden ve biribirlerini yakından MN al ihtiyacmı duymalarından| 3 tabii birşey olamaz. Hiç şüphe tüpe yiz ik iki devlet. reisi arasnda) hüsule gelen şahsi tanışıklık, iki lektin biribirlerini daha yakın- Ne tanıması ve sulh yolunda daha * Dir iş beraberliği yapması arzu İhtiyacını doğuracaktır, Temsil ettiğimiz kıymet üyük Britanya dünyanm dört- te birine ve 450 milyon teba- Malik bir memlekettir. Bizim bu- Yâlnız on yedi milyon nüfusumuz İş Fakat bize benzer gayeler” bes- a, Mmemleketlerle sulh yolunda yol- Ik ederken, arazimizin ve nüfu- ki Pik iz Dünkü görüşme | n delâlet edebileceğinden çok bir kuvvet ve kıymet temsil e- (Arkası 8 neti#p) Ahmet Emin YALMAN İKİNCİ YIL — Ne. 24318, 24319, 24310. 'AN, İSTANBUL 428 URUŞ i — i JMisafirimiz | buakşam | | ayrılıyorlar | Trene Çekmeceden binmesi muhtemel Üç gündenberi Türkiyenin İ necip misafiri bulunan İngil | tere Kralı Sekizinci Edvard | bu akşam memleketimizden ayrılacaktır. Majeste Kral Sirkeci istasyonundan, Cüm- hurriyaseti trenine o binecek- ler, Viyanaya azimet buyura- caklardır. Kral Viyanada da bir kaç gün kalarak Paris ta- rikile İngiltere (payitahtına gideceklerdir. Büyük misafi- rimiz bugün akşam yemeğini Büyük Şefimiz Atatürkle be- raber yiyecekler ve saat 23 te trenle hareket edeceklerdir. Misafirimiz bugünkü de- niz yarışlarım seyrettikten sonra, ağlebi ihtimal Florya- daki deniz evini ziyaret ede- ceklerdir. Bu takdirde akşam yemeğini deniz evinde yeme- | İeri ve hususi trene Küçük: cekmece istasyonundan bim | meleri muhtemeldir. Aziz mi- | safirimiz hareketlerinde Şef | Atatürk tarafından uğurla- | nacaklardır. ) Misafi Sultanahmede gittiler, ezan dinlediler Edvard VIII Kapalıçarşıda antikacı dükkânında kahve içtiler Haşmetlü İngiliz Kralınm dün, İstanbulda geçir - dikleri ikinci gündü. Daha, sabahtan haber almıştık; saym misafirimiz, Sultanahmet camiini, Ayasofya müzesini gezecek ve belki, çarşıya da uğrayacak! Demişlerdi. Bir kralı, Hem de İngiltere devletinin kralını, bir kapalı otomo- bil içinde, adım adım takip etmenin, ne yalan söyli - yeyim, gururu okşıyan bir tarafı vardı. Birçok yerlerden geçerken, halk arasında, “bizi de kral refakatinde İstanbula gelmiş sanarak, şakır şakır alkışlıyanlar oluyordu. Saat tam on bir.. Tophane fıhtımında Majestenin motörünü bekliyoruz, Kendisine karşı, şehire iniş ve çıkışta merasim yapılmasını İstemiyen yüksek demok rat ruhlu hükümdar, bu sefer de, yine hemen habersiz gibi karaya-ayak basacaktı..Rıhtımda, tek tük birkaç polis memuru vazife almışlardı. Arası çok'göçmeden ani bir hareket oldu. Nahlin ya tından ayrılan küçük bir motör, Suları yara yara geli yordu. Son derece seri olan bu motör iki dakika son- ra, Haşmetlü Kralı rıhtıma çıkardı. Sekizinci Edvard, açık kurşuni renkte, kalm çizgili bir yazlık kostüm giymişti. Başında Kanotye şapka, ayaklarında beyaz iskarpin, gözünde siyah gözlük vardı. Boynuna, yine dünkü gibi küçük bir fotoğraf makinesi asmıştı. İstanbulu gezmeye gelen turist-| Sultanahmet camiine doğru lerden herhangi biri ile, Maşmetlü | ———— CU ..——— Kralı, bu kıyafetile ayırt etmeye) Muhterem misafirimizin ve refa- gerçekten imkân yoktu, Sayın ve katlerindeki #evatm otomobilleri, a- çok sevimli misafirimiz, rıhtundan | TASA bir ttamvay arabalarına, kam- doğruca yolcu salonuna geçtiler ve| yonlar yol vererek, ağır ağır köp - oradan da, emirlerine tahsis edi. | rüye geldiler ve buradan, Eminönü, len (1500), numaralı taksi otomo. | Yenicami Kemeri, yolu ile Alemdar biline binerek hareket ettiler. Kira. | caddesini takip ederek park içinden Im geçeceği bilinmediği için Topha- geçtiler. Eski Eserler Müzesi, Aske- ne ve Galata caddelerinde; kimse. | Ti Müze, Ayasofya önünden doğru- ler yoktu. Misafirimizi görebümek | ca Sultanahmet camiine geldiler Ma- fırsatına erenler, onu heyecanla, | İ*5** Kralın, ilk defa olarak Sultan » biribirlerine gösteriyorlardı: ahmet camiini dolaşacakları malüm “-- İşte, Majeste işte geçiyor! Ta | olmadığı. için, meraklılar, Ayasofya |” kendisi... İngiliz Kralı.” (Arkası 10 nchdat BAŞMUHARRİRİ: AHMET EMİN rimizdüntetkik ve gezintiler yaptılar .Şehrimizdeki İngilizler YALMAN Edvard Vili sevinç içinde İstanbulda bulunan İngiliz kolo- nisi, Kral Edvard VI, in İstanbu- lu ziyaretinden dolayı, büğlik bir sevinç duymuşlardır. İngiliz kolo- nisihe mensup bir zat, bir arkada. Sımıza sevinç ve ihtisaslarını şöyle anlatmıştır: “— Büyük Kralımızn Türkiyeyi ve İstanbulu ziyaretinden dolayı çuk memnunuz, Bu ziyaret, hususi, ol makla beraber yüksek bir sempati taşrmaktadır. d e Misafirimiz dünkü gesirtisinde, Ayasofya müzesi Bugün Altıncı ve yedinci sayfalarda İngiltere tarihinden resimler, intibalar Kral Sultanahme: en ayçlmak üzere otomobile biniyortar. Ispanyol âsileri iki tahtelbahir batırdılar İrun alevler içinde yanıyor, katliâm da devam ediyor . Londra, 5 (Radyo - Tan) — İspanya ile Fransa arasmdaki hududun en mühim geçit noktalarmdan biri olan İrun alev içinde yanıyor. Asiler şehrin bir kısmını ele geçirebilmişlerdir. Yangınlar âsilerin şeh- rip merkezini tamamen almalarına büyük bir engel teşkil ediyor. Yangının on sekiz saat kadar süreceği tahmin ediliyor. Şehirde beş yüz kadar milis kalmış» tir. âsilere karşı son müdafaayı yapıyorlar. A- çok kalabalık bir kuvvetle ve tam mücehhez ak hücum etmeleridir ki, İrunun sükutuna sebep olmuştur. Asiler 3000 kadardır ve kuvvetli bir topçu- ya maliktir. Mücadele, şimdiye kadar yapılanlardan çok kanlı “olmuştur. Asiler yüzlerce kadın ve çocuğa karşı çok insafsız davranmışlar, buhları yaylım ateş altında merhametsizce öldürmüşlerdir, Şehir dahilinde âsiler yakaladıkları erkekleri ' hemen kurşuna diziyorlar. İrun önünde muharebe eden milisler arasında Fransız ve Belçikalı gönüllüler de vardı, Bunlardan da pek ço- gu telef olmuştur. Belçikalı gönüllülerden. kurtulan- lar Fransa tarafına geçmişlerdir. Bunlar milisler ara- sında fesat açıldığını, anarşistlerin seciyesizce Hare- ket ettiklerini, şehirde sebepsiz. yere yangın çıkardık- larını söylüyorlar, “Bu huşustakl tafsilât 3 ncu sayfa- mızdadır.