10 Ağustos 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

10 Ağustos 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| RS 108-936 KAN Moda deniz yarışları Yarışl Moda klübünde, Ege vapurunda iki balo veril Moda Deniz Klübü tarafından ter- tip edilen yarışlar, dün Moda koyun- da, parlak bir deniz bayramı halinde İcra edildi. Yalnız Mods değil, bütün Kadıköy, dün fevkalâde günlerinden hirini yaşıyordu. Denize inen bütün taddeler, sabahın erken saatinden başlayarak, &kım akın sahile giden balkla dolmuş taşıyor; Modadan Ka- İamışa ve Fenerbahçeye uzanan bü - tün sahil bayraklarla süslenmiş ve donanmış bulunuyordu. Yarışlar başlamadan önce Moda koyu bir gemi ve sandal mah Meri haline gelmişti. tahdit eden şamandıralarım açık deni te müteveccih cephesi Ege, Aksu, Sö- Bütlü, Yalova, Kocaeli vapurlarile ka Patılmış ve büyük gemilerin arasında kalan fasılalar hususi ve Tesmi mües- Sselerin istimbotlârile örülmüştü. Moda iskelesile Şifa burnu arasmda- ki saha binlerce sandala tahsis edil- işti. Bu sandallar arasında klüp - lere sit büyük tekneler nazarı dikke- ti celbediyor ve bu geniş sahadaki iz- dihamı andıran kalabalık, çok sık tu tulan inzibat tedbirleri sayesinde, ta- Yin olunan haddi aşmıyarak munta - ?am bir çizgi halinde yarış sahasmın «it dil'mı teşkil ediyorlardı. Filhakika yarış sahasındaki inti - ?&m, bundan evvelki yarışlara maza- Tan çok şayanı dikkatti. Geniş prog- Yama. rağmen, saha ber müsabaka â- Hnda daima pürüzsüzdü. Bu hususta niz Ticaret Müdürlüğü, Liman ida- tesi ve polis vasıtalarının gösterdiği Muvaffakıyetli. tekayyüdü takidirle #ydetmek isteriz. Hakem heyeti bü Dik bir dubada toplanmıştı. Bu du - » Yarışlara başlangıç ve intiha nok olarak tayin ediler | İ! şamandıraların tam hiza - bulunuyor ve bü şamandıralar | da, İskelesi arasındaki mesa Bm mii çimen p, kalabalık bir filo tarafın dün işgal edilmiş bulunuyordu. Yarışm başlamasından daha bir Mat evvel, sabahın dokuzunda, Mo- | koyunu dolduran bütün deniz Yüstalarmda olduğu gibi, davetlile- ayrılmış bulunan Eğe ve Aksu 'Rpurlarında da ayakta duracak yer İmamıştı Bunun için bir kısım dâ İ ler Şirketi Hayriye ve Akay va- arma yerleştirilmişler ve bu va- burlar da Aksunun arkâ tarafma demirlemişlerdi. i Başvekil geliyor uy arişlar tam saat onda başladı. Ba, aüzabaka henüz yapılıygrdu ki, Vekil İsmet İnönü, refakatinde | iye Vekili Şükrü Kaya ile Ikti- WE Vekili Celâl Bayar olduğu halde e yerine geldiler ve hakem du - rin hazırlanan yerlerini aldılar. tir vekil ve vekiller yarışları büyük * dikkatle takip ediyorlar, izal yyorlar ve genç neslin ener a arışim yelken kısmı, #ahanm a - y deniz tarafında yapılıyordu. Ay- x, Amanda kürek yarışları da iç kı Dirt lere ediliyordu. Ik nat on ikide a Mü ları kazanan gençlere mükâ ln © Ba üveğin Büyük Şef yarışlarda Yarışın ikinci kısmma saat 14.30 aş aslandı. Müsabakalar heniz baş Pr üzere idi ki, Ertüğrul yatı dak dü ve Atatürk halkın sürekli üratı arasında müsabaka ma - bizzat veren Başvekil, i Moda deniz klübünde ye - Yarış sahasını) | dük çalıyor, halk gemilerden ve san dallardan Atatürkü selâmlıyordu. Başvekil ve vekiller doğru Ertuğru ) la gittiler ve Atatürk tarafından ka bul edilerek yarışm geride kalan ki- munı yattan seyrettiler. Atatürk, hafifçe yağın yağmura rağmen, bütün hızıyle devam eden yarışları dikkatle takip ediyorlardı. Sporcularla alâkadar oluyorlar, Er- tuğrula yanaşan ve iplere tırmana- rak yukarı çıkan gençleri sıkarak taltif ediyorlardı. Bu me - İbir çocuğu yatm güvertesine slarak iltifat ettiler. Yarışlar 18,30 a kadar devam etti ve yağmurun şiddetlendiği sıralarda İ program nihayetlendi. Yarişların teknik neticeleri Dünkü yarışlarda alman neticeler şunlardır: Yelkenliler: 12 metre kare şarpi — Burhan birinci, Feyyaz ikinci. Olimpiya yole — Turgut birinci. 15 metre kâre yole — Alâeddin bi- rinci. 12 metre kare yole — Nejat birin- ci. 20 metre kare kaba yole — Şahap birinci. 25 metre kare şarpi yat — Micik birinci, Lili ikinci, Yelkenli altı çifte — Deniz ticaret okulu birinci, gedikli ikinci, Küçük kotrular — Eyvallah birin ci. Büyük orta kotralar — Refi Ba- yar birinci, Büyük kotralar — Rüya birinci. Klüpler arasınd Bir çifte — Bu müsabaka çok he- yecanlı oldu. Fenerbahçe birinei, Ga- lâtasaray ikinci, 1. $. K. üçüncü ol- dular, İki çifte klâsik: Güneş birinci, Galatasaray ikinci, Beykoz üçünci “Dörtlük klâsik — Bu müsabakada netice alınamadı. Önde gelen Gala. tasaray teknesi şamandırayı yanlış dolaşmıştı. Bu itibarla diskalifye €- dildi. Fakat, hakemler ikinci gelen Anadolunun teknesini birinci olarak kabul etmediler. Bu hususta hiçbir sebep gösterilmediği için Anadolu klübünün reisi hakem dubasma ge- lerek hâdiseyi protesto etti. Bayanlar dörtlük — Fenerbahçe birinci, Güneş ikinci. Tek dirsekli — Müsabakaya gi - renlerin adedi şamandıra sayısını te- cavüz ediyordu. Hakem heyeti mü- sabıkları ikiye ayırdı ve final yap - madan kronometre üzerinden birin- ciyi tayin edeceğini bildirdi. Birinci seride Fenerbahçe birinci, Beykoz ikinci geldiler. İkinci seride Atatürk, yüzerek yata gelen küçük ini şereflendirdiler, Vapurlar dü- bir sporcuya iltifat ediyorlar ellerini | yanda, Esat isminde 14 - 15 yaşmda| İkarı yaştaki halis kan Arap at ve İkasraklarma mahsustu. İki hayvan İ iştirak etti. Kara Eminin Necibi bi- İrinci gelerek 800 Tiralık ikramiyeyi Büyük Şef, Ertuğrul yatından Galatasaray birinci geldi. Fakat ilk seride birinci gelen Fenerbahçe ile ikinel gelen Beykozun dereceleri, İ ikinci seride birinci gelen Galatasa » raydan dahâ iyiydi. Bu itibarla Fener bahçenin birinci, Beykozun ikinci ve Galatasarayın üçüncü olması icap e- diyordu. Fakat, hakem heyeti bazı itirazları, evvelki kararma rağmen, nazarı dikkate alarak iki seri birin cisini yeniden karşılaştırmağa karar lemedi ve müsabaka da neticesiz kal- | dı. , İki çifte klâsik — Güneş birinci, Beykoz ikinci. Flikalar: ret lisesi birinci. Padlbötlar — Gülatasaraydan Faha- mettin birinci, Akvaplan (Su üstünde kayak) — Bu müsabakaya iştirak edenler ara- sında, hakiki kıymete müstenit bir tasnif yapmak kabil olamadı. Çünki sporcuları çeken motörler hep syni süratte değildi ve döha seri motöte bağlanan sporcular bittabi önde gi diyorlardı. Mamafih memleketimizde ik fa yapılan bu spor bütün seyircile « rin dikkatini çekecek derecede cazip | ve heyecanli oldu. | Neticede Cenan Sahir birinci gel- di. Yedi çift filikalar — Deniz lisesi birinci, deniz harp mektebi ikinci. Profesyoneller: Alamanalar — Kümkapr Beykoz ikinel. Kara tahlisiyeler — Rumeli birin- ci, Anadolu ikinci, Dün geceki balo Dün gece, Moda deniz klübünde ve Ege vapurunda birer balo verilmiştir. Balo, sabaha kadar neş'e içerisinde devam etmiş, davetliler çok eğlence li bir gece geçirmişlerdir. at yarışlarının tafsilâtı Dün Veliefendide, Yüksek Yarış ve islâh Eycümeni tarafından tertip «dilen at yarışlarına devam edilmiş” tir. birinci, Birinci koşu: Üç yaşındaki yerli yarım kan Arap ve-halis kan Arap erkek ve dişi taylara mahsustu, Bi- rinciye 120, ikinciye 50, üçüncüye 20 lira İkramiye vardı. Bu koşuda Kara Osmanm Öncü'sü birinci ve Levri - m'in Serveti ikinci oldular. İkinci koşu: Dört ve daha yukarı Yaşta halis kan İngiliz at ve kısrak- larma mahsustu. o Birinciye 210, likineiye 75 lira ileremiye vardı. Bö | nm Serompos'u ikinci geldiler, Üçüncü koşu: Üç ve daha yukarı yaştaki yerli yarım kan İngiliz at ve İsraklarına o mahsustu, Yarışa on hayvan İştirak etti, Neticede Sali- hin Alemdarı birinci, Azatlının Cey- lânt ikinci, yine Salihin Semiramisi üçüncülüğü kazandılar. İkramiye Vi- irincey 500, ikinciye 80, üçüncüye 40 lira idi. Dördüncü koşu: Dört ve daha ya- kazandı. Beşinci koşu: Dört ve daha yuka- rı yaştaki yerli yarım kan Arap ve halis kan Arap at ve kısrakları iş| tirak ettiler, T. Mağnisanm Sadası | birinci, Salihin Sarrkuşu ikinci, Erge- | verdi. Fakat bu karar de tatbik edi. | Altı çifte flikelar— Deniz “Tica. | yan Binns'in Barks'ı birinci, Atama | Trahz, ar büyük bir intizam içinde geçti, gece di yarışları takip ediyorlar Bahriye mektebinden birinci ve ikinci gelen beşçijtelerin direklerine bayrak takılırken birinciye 120, ikinciye 50, 20'lira idi. Halkevi turnuvası İstanbul Halkevi tarafından ter- tip edilen gayrifedereler turnuvası - na dün Şeref stadyomunda devam edilmiştir. “Alemdarspor'- Şark Şi- mendifer klüpleri arasında cereyan eden ilk hususi müsabakayı güzel bir oyundan sonra 4 - 1 Alemdar ka zanmıştır. Son maç altıda Hilâlle Fatih ara- sında cereyan edecek dömi final ma- çı İdi. Fakat Altınhilâlliler sahaya takım çıkarmadıklarından Fatih hük men galip geldi. Ve sonra Bakırköy İstiklâl takımile hususi bir karşılaş- ma yaptı. Ve bunu da 2 - 4 kazana- rek gayrifederelerin en kuvvetli ta» kımı olduğunu gösterdi. — ——— Ankara Hukuk Fakültesi taelbesinin gezisi Ankara, 9 (Ten) — Ankara hu - kuk fakiliteği talebe cemiyetinin te- şebbüsile Doğu illerinde bir gezi ha- zırlanmıştır. Gezi bir buçuk ay #ü - recektir. Ve buna hukuk fakültesin den 19 talebe iştirak etmektedir. Fa- külte hukuku düvel doçenti doktor Hüseyin Avni de kafile ile beraber gezecektir, Kafilenin takip edeceği program şudur: Aym dokuzunda Ankaradan 1s - tanbula hareket edecek ve Istanbul- da Üç gün'kaldıktan sonra vapurla Tabzona geçeceklerdir. Rize - Art- vin - Kars - Erzurum - Gümüşhane yolle ve kara yolile Ankaraya döne ceklerdir, Kafilenin Doğu illeri vilâyetleri ve çevresi dahilinde yapacakları mas - raf, o vilâyetler hususi idareleri ta - rafından temin edilecektir. , "ransada kabul edilen yeni kanunlar , Paris, 9 (A.A) — Ayan meclisi, silâh imalâtmm millileştirilmesine ait olan projeyi, ufak bazı tağilât ile kabul etmiştir. Paris, 9 (A.A.) — Saylavlar Ku - Yulu, buğday milli ofisi hakkındaki Kanun propesini, ikinci kıratta ufak bir takım tadillerle ve 196 veye kar- $1 380 reyle kabul etmiştir, Saylavlar kurulu, büyük nafia iş- yi'nin Alceylânı ücüncü oldular. İk - leri hakkmdaki kanun projesini de tesvin etmistir, > ii didi ik Np, 10 Yazan: Steffan ZWELİG ' Bu münakaşaya biraz sonra Kon- tes Balzat karıştı. Kendisinde veliâh din zevcesine karşı hürmet ve şefa - kat hislerinden başka birşey bulun- madığmı anlattı. Bir müddet sonra İacılan bir gizli kapıdan On beşinci İlani de içeri girdi. Açıkça söze başlar dı. Evvelâ Mari Antuvanet'! bir hayli İmethetti, Genç ve güzel olduğunu söy ledi, Fakat hirçin ve inatçı olduğunu da ilâveyi unutmadı. Kocasmın ken - disine söz geçiremediğini ve genç ka- İdinin kızlarını kastederek) bazı kim seler tarafından isyana teşvik edildi- ğini de tekrarladı. Avusturya sefiri- ne, bu meseleyi bizzat halletmek va- zifesini verdi. Kralın bu emrini yerine getirmek- ten başka çare kalmamıştı. Sefir der hal vaziyeti Viyanaya bildirdi, Du! Barry'yi hoş göstermeğe v6 vaziyetin | nezaketini kurtarmağa çalıştı Ve Kralm Mari Antuvanet'ten ancak Du Barry'ye bir selâm vermesini. istedi. Ayni zamanda ona giderek Kralın arzularını anlattı, Hattâ istediğini yaptırmak için genç kadmı korkut - mak derecesine kadar vardı. Zehirin bazı devirlerde Fraosa saraylarında âdeta bir silâh gibi kullanıldığını ima etti, Fakat bu da para etmeyince işi siyasi bir şekilde gösterdi. Valdesinin bu kadar zahmet ve itina İle kurmuş olduğu Burbon - Habsburg ittikdür- İsim bu yüzden bozulacağını anlattı. Mari Antuvanet bu sefer telâşa düştü. Öfkesinden ağlamağa basladı. İlk fırsatta Du Barry'ye hitap edece- ğine söz verdi. Bu mühim meseleyi hatletmek için bir muhteşem ziyafet hazırlandı. Ağızdan ağıza Marie'nin Du Barry ile nihayet konuşacağı ri- vayetleri dolaşıyordu. Sefir ile Mari Antuvanet şöyle yapmağı düşünmüşlerdi: Bir aralık Du Barry ile sefir konu- şacaklar, tam o sirada yanlarından geçen Prenses evvelâ sefirle konuşa- cak, sonra Du Barry'ye hitap ederek davayı ortadan kaldiracaktı. İş tam kıvamma gelmişti. Fakat ihtiyar ha- Jlalar meğlüp olmağa bir türlü razı olmadılar ve yine bir oyun oynadılar. Mari» Antuvanet bütün salonu dola - gerak herkese iltifat ediyordu. Du Barry'ye yaklaşmasma bir iki kişi kalmışken ihtiyarlardan birisi hemen yanına yaklaşarak (artık vakit gecik ti, hemen gitmeliyiz. Kralı hususi da iremizde bekleriz) diyerek genç kadı| n hemen hemen zorla sürükledi. O da o kadar şaşırmış ve ürkmüş idi ki alelâcele Du Barry'ye herhangi bir şey söyleyemeden oradan uzaklaştı. Bu defa mesele halledilecek yerde büsbütün çatâllaştı.. Barışıklık yeri- ne daha fena bir dargınlık oldu. Bu- mu duyan On beşinci İmi öfkesinden kudurdu, Du Barry dairesine çekilerek hir- sından ağladı. Avusturya - Fransa mlnasebatı büsbütün gerginleşti. A- deta Avrupa sulhü tehlikeye düşü- yordu. Mari Terez yine kızına sert mek- tuplar yazdı. Adeta bir devlet mese- lesi haline gelen bu kadın muharebe Bine artık nihayet vermek lâzımdı. Çünkü iş artık siyasi bir buhran ren- gini almıştı. 1772 senesinin Kânunusanisinde bu gülünce muharebe Du Rarrv'nin zaferi Çeviren: Rezzan A.E. YALMAN Kralın bu emrini derhal yerine igetirmekten başka çare kalmam ve Mari Antuvanetin hezimeti İle ni- hayetlendi. Yine bir sahne tertip edildi. Merasimle herkese hitap eden Kraliçe namzedi evvelâ başkalarile konuştu. ve nihayet başını Du Barry ye çevirdi. Fakat gözünün içine bak- madan, lâkayıt bir tavırla ağzından şu kelimeleri çıkardı; — Bugün Versayda nekadar çok kalabalık var! Bu sözle” gözdeye hitap edildiğini kestirmek için çok hüznü niyet iâzım dı. Buna rağmen sarayda bir muha- rebe zsferinin müjdesi kadar memnu niyet uyandırdı. Kralın arzusu yeri- ne gelmişti, Gelini metresile konuş- muştu. On beşinci Lui torununun ka rısmı sevinçle kucakladı. Du Barry bütün azametini takmarak ortada do Taştı. Bütün sarayı bir galeyan hava st dolduruyordu. Halalar öfke içinde idiler. Bütün bu gürültüye sebep te (bugün sarayda ne kadar çok kalaba hik yar!) elmlesi idi. Kakat bu kelimelerin çok daha de- rin bir minası vardı. Fransa ile Avüğ turyanın ittifakmı bir kat daha kavi- leştirmişti. Fransahın zaferini bir ke re daha ilân etmiş, Mari mağlüp o - lurken kendisile “beraber bütün bir memleketin de gurur ve izzeti nefsini kırmıştı. Genç Kraliçe mağlüp olmuştu. Bu- nu hissediyordu. Genç ve saf gururu bundan müteessirdi. İlk defa olarak bağı eğilmişti. Müddeti hayatında bir ikinci defa da ancak ölüm karşısında eğilecekti, Bundan sonra gerek annesi, gerek sefir Dü Barry'ye iyi muamele etme- si için kendisine emir ve ricalarda bulunmuşlarsa da o artık birşey yap- mamıştır. Bu mahdut kelimelerden mnaada ağzından bir tek söz çıkma * mıştır. 1772 senesi Kânuruevvelinde hiş şüphesiz ki Du Barry vellahdin zev- cesine, müstakbel Fransız kraliçesine karşı şanlı bir zafer kazanmıştı. On beşinci Lui ve Mari Terez gibi kuv- wetli müttefikleri oldukça daha da ka zanmakta devam edebilirdi. Fakat ba sı cenkler vardır ki galipler düşman larmm kuvvetini hissederler ve zafer lerinden âdeta korkârlar. Bu suretle Du Barry dö sulhü harbe tercih etti ve bununla iktifaya karar verdi. Esa sen sâf ve iyi kalpli bir halk kadmı olan Kralm gözdesi Mari'ye karşı şah sen düşman değildi. Kralın izzeti nef- sini tamirden başka birşey İstemedi- ği için bu kadarcık muvaffakıyet o- nu tatmin etmişti. Zeki bir kadın ol- duğu için Kralın yaşlı ve hasta bir ihtiyar olduğu ve Fransa tahtma müs takbel namzedin Meri Antuvanet ol- duğunu unutmuyordu. Bunun için yaklaşmak ve barışmak işine geliyordu. Elçiler göndererek genç prehsese hülül etmek istiyordu. Bunlarm para etmediğini görünce rüş vet vermeğe kadar vardı. Mari'nin elmasa diişkün olduğunu bildiği için ona hediyeler vermeği düşündü. Meş- hur gerdanlık macerasının kahrama- nt olan kuyumcu Böhmer de yedi yüz bin lira kıymetindeki küpelerin Pren- $es tarafından beğenildiğini haber al miş ve eğer arzu ederse On beşinci Luiyi bunu gelinine alması için ikna edebileceğini söylemişti. Mari Antu- vanet bu küstahlığa cevap bile ver - (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: