ls İM TURK AİN Nİ No. 9 AcıHakikatler Yasan : Ziya Şakir Fırka, Ferit Paşayı daima iktidar mevkiine getirmeğe gayret etmişti Önümüzdeki cuma günü; cevamii gerifede toplanılarak, o mukudderatı hükümet ve memleketin hüsnü su. retle halli için dualar edilmesi ta- karrür ettiğinden, yevmi mezkürda bilcümle ihvanm salâtin camilerde içtimaa teşvikiyle sair ehli islâma da bu bapta vasayayı lâsımede bulnul - ması tavsiye olunur.) Anlaşılıyor ki, hürriyet ve itilâ€| fırkası merkezi 'umumisi; epeyes| meşhur olan bir hikâyeyi biliyorlar. | dt.. Rivayete nazaran; 93 harbinde Rus ordusu, İstanbul surlarının önü- ne dayanmıştı. Bilmem nersde, son bir müdafaa harbi yapılacak ordu - nun tali, son defa tecrübe olunacak- t... Fakat herkesin, cephe e koşma- sı lâzmgelirken, halk camilere top - lanmıştı. Müezzinler yanık yanık sâ- lâlar veriyorlar; hafıziar da müna- catlar okuyorlardı... Bu vaziyeti İn- giliz sefiri haber alır almaz derhal saraya dayanmış: — ve, gene riva- yete nazaran — Abdülhamte" — Evvelâ; bom bom. Sonra; Ak lah, Allah... Diye bağırmıştı. Hikâyenin, belki astı yoktur, Fa- kat mevzuu, o günün hakikatine pek uygundu. Eğer Hürriyet ve itilâf fırkası ciddi surette bir memieket, hükümet ve millet kaygusu ile mütahassiş ol- saydı, Anadoluda milli davanın orta- ya atıldığı günden itibaren o dava- yı güdenlere iltihak veya müzaheret eder; kıpkızıl bir mecnun'ar. başka bir şey olmıyan damat Forit paşa- nm bu derece şımarmasına meydan vermiyerek bu felâket'erin önline ge gerdi... Halbuki fırka, daima Ferit paşayı iktidar mevkiine ge'irmeye| gayret göstermiş; ve daima bu mee-| nun sadrazamın çılgınca barsketleri- ne müzaheret eylemişti. Fühakika, Hürriyet ve İti lat el kasının içinde; başta mir iy SiaikT bey olduğu halde, damat Ferit paşu- ya.muhalif olan bir zümre mevcuttu. Fakat umumi harbin devam ettiği müddet zarfında Mısırda, İngilizler (ütuf ve atifet)leri sayesinde yaşı- yan, ve bundan dolayı da İngilizlere | karşi olan minnettarlığını bir türlü unutamıyan Sadık bey de, — kendi- sinin itirafı veçhile — (velinimet) | tanıdığı İngilizleri gücendirmemek için, pek o kadar-ileri gidememekte idi, Gitse de bir muvaffakiyet elde edemezdi. Çünkü fırkanın ekseriyeti, da- mat Ferit paşanm bayraktarı olan (Hoca Zeynelâbidin efendi) ile arka- 'daşlarının elindeydi. Ve şimdi (Hoca Zeynelâbidin efendi, ve şiirekâsı)nın halkı camilere doldurarak Allahtan selâmet temenni etmesi de; — tıpkı Sultanahmet meydaanda yapılan miting gibi — pek bayağı bir göste- rişten ibaretti. Hakikate gelince: Hürriyet ve İti- lâf fırkası; Damat Ferit paşaya mu- vallakıyet kazandırmak için (Mili kuvvetleri parçalamak ve dağıtmak) şeklinde deruhde ettiği vazifeye bü- yük bir sadakatle devam etmektey: di. Bir taraftan; Konyada, Boluda,! Yozgatta yeni isyanlar ve kttaller tertibi İle meşgul olan fırka, diğer taraftan Yunan ordusuna karş: ce- nup cephesini müdafaa eden (efeler)i biribirine kırdırmak için teşebbüsle- re girişmişti. Hürriyet ve itüâf fırkasınm ter. tip ettiği miting ile, halkı camilerde, Allaha niyaz etmiye davet ettiği iki tarih arasmda; yani (20 - & - 386 ta- rihinde), İstanbula gitmek için Olar maris) İskelesinden vapura binmek istiyen bir yolcudan süphelenilmiş; derhal tevkif edilerek Üzeri taharri edilmişti. Bu yolcu Muğlada İkamet ettiğini ve adının da Kadri efendi ol- duğunu söylemişti. Üzerinden çıkan kası tarafından verilmis olan bir İti- matnâme ile, o havalide Kuvayı mil- liyenin mezaliminden ve salresinden şikâyeti ihtiva eden notlardın ve sa- ireden ibaretti. Bu adamım ele geçmesi, o havali. birtakım hareketler hazırlamaktı. Ol duğuna dâir, alikadarlara bir güp- he vermişti. Nitekim biraz sonra da o havalide bu şüpheyi teyit edecek bazı emareler zuhür atmişti.. Gene bu sırada (Hacı Beşir Efendi) ve (Mustafa bey) İsminde iki Nısırir - nın refakat ettiği bir İngiiz heyet İnin, (Çakallı) daki Mısıriytarın çift- liğine gelecekleri istihbar edilmişti. Bu heyet niçin gelecikti?.. Ve kim lerden mürekkepti?.. Bu, be'li değil di. Yalnız malüm olan bir cicet var- sa, o da (Rados)a gelen ini heyetin, birkaç gün sonra Çakallı eiftliğine gelerek orada ikamet edeceklerinden ibaretti. Meseleye, Muğla ve Ma:mariste bulunan ahaşasker şube reisleriyle| sair alâkadarlar vazıvet etmişler; tahkikata girişmişlerdi. Ve neticede | de İstanbuldan emir ve talimat alan Hürriyet ve İtilâf firkası mensupları ile bu İngiliz heyetinin o havalide kuvvetler aleyhine bir hareket azırlamak tesebbüsünde bulunduk. larına hükmeylemislerdi Karşısında, Yunan #üngülerinin parladığı bir muhitte bir anda şiddet li tedbirlere girişilemezdi. Esasen buna eldeki kuvvetler de müsait de- ğildi. Onun için bazı hususi tedbir. lerle işin önüne geçilmek İsten'imiş- Evvelâ, (Demirci Mehmet Efe) ye müracaat edilmiş; akıllı uslu efe ve zeybeklerden mürekkep. wirmi otuz kişilik bir çete istenilmirti. Bu çete, © havalide aleyhtarı bir çeteymiş gibi — geze- cek; İngiliz heyeti gelir gelmez, on - larin yollarımı kesip hepsini birden i- çeri taraflara götürecek; emin bir yerde muhafaza edecekti. Plân, fena değildi. Fukat Demir- ci Efe bu teklife karşı cevap vermiş: — Bu, nazik bir iştir. Bu işi yapsa yapsa benim kizanlardan Tumacı Mehmet efe yapar. Fakat şimdi o da fena halde hasta. Alcılli uslu kızan- larımın hepsi de; Balikesire, Boluya, Konyaya gittiler. Yanında kalanla- Ta güvenemem. Cahil, tecrübesiz, a tak adamlardır. Olur ki, İngilizleri öldürüverirler. Hükümetin başma bir iş çıkarırlar. Demişti, , Demirci Mehmet efenin bu düşüncesine hak verilmişti, Bu - num Üzerine, muhite bir korku ve: rek herhangi bir menfi bareketin önline geçilmek için (Yörük Ali Efe- nin (Muğla) ya getirilmesine karar verilmişti. Yörtik Ali Efe, maiyyeti ile gel mişti. Hamiyetli Muğiz halkı tara- fından, büyük bir hoşnutün da istik- bal edilmişti. Muğlanm münevver gençlerinden ve en hararetli milliyet perverlerinden (Hamza bey), (1) a- deta efenin müşavirliğini deruhte et mişti. Bu münasebetle, vaziyetten endişe edenlere, bir sükün ve emni- yet gelmişti. Ayni zamanda, Yörük Ali efenin kızanları da nazik ve ağn'oaşlı hare- ket ettikleri için, halk üzerinde de iyi bir tesir husule getirmiş'erdi. - güya, kuvayı milliye ABONE VE İLAN ŞARTLAR! ins İçin satır basma 5 kuras alınır kuruş edirilr “” 10 irilir, Günü geçmiş nüshalar $ kuruntu! deki hürriyet ve itilâfçılan gizli Sağlık Gğütleri Terlgmekten şikâyet etmeyiniz Bu mevsimin en büyük şikâyet s€- beplerinden biri de terlemek. Bazıla- rayın fikrince sıcakların enbüyük fe- palığı insanı çok terletmek. Birçokla- rı terlememeğe çare arayorlar, Geçen gün birisi: — Terlemek'olmasaydı, sıcaklar - dan hiç korkmazdım!. Diyordu. Halbuki sicaklara karşı en İyi mukavemet vasıtamız terlemek tir, Elbisenizi istediğiniz kadar azal- tmız. Yelekten sonra İsterseniz ceke- tinizi de evde bırakınız. Hattâ eliniz den gelirse bilebütün çıplak çıkmaz. Terlemezseniz sicaklardan yine rahat siz Olursunuz, Asıl fenalık yazin Hem âscak, hem | de rutubetli bir günde terleyememek- | tir. Bunun ne olduğunu pek sıcak) memlekette bulunmuş olanlar iyi bi- lirler. Temmuz ve Ağustos aylarında * hurmalar ağaçlarında yetişirken * gökyüzü bulutlar'a Kapalı, yeni hava pek ziyade rutubetli olduğu vakit in- san o sıcakta terleyemez, boğulacak gibi sıkıntı içinde kalır... Terlemek bu sıcak günlerde insan için en büyük saadettir, Buz dolaplarmı icat edenler iste » dikleri kadar parayı kazanıp ta bir| gün paraya doyarlar ve makinelerini ucuzlatırlarsa, belki o gin bu sistemi odalarımıza da tatbik ederek - kısm kalöriferle soğuğa karşı dayandığı- mız gibi - yazın da soğukluk makine sile sıcaklara karşi dayanabiliriz de terlemeğe ihtiyacımız kalmaz. Fakat o vakte kadar sıcaklara karşı müda- faa vasıtamız ancak, tabiatin vücudü müzde kurduğu terleme cihazıdır. Sıcaktan vücudümüzün terlemek hassaları olmasaydı, dışarıdaki srca- ğın tesirile vücudümüzün sıcaklığı da artar ve bütün hücrelerimiz yü - murta gibi kaskatı olurlardı. Terle- me cihazımız olduğu için muhitimiz. cudümüzün sıcaklığını aşağı yukarı ayni derecede muhafaza edebiliriz. yirmi derccaye şılımen kisin barlara cihazımız hemen terlemeğe baslar ve vücudün sıcaklığı ayni derecede mu- hafaza için, dişarıdaki sıcaklık art- tikça, o dahâ ziyade kuvvetle işler Vücutten çiken bir gram ter bizden 588 küçük kalori çıkarır. Orta cüsse de bir adamın vücudünden bir derece sıcaklık azaltmak için 125 gram ter lâzımdır. Meraklı bir hekim vücudün hangi kısımlarının daha ziyade terle- diğini araştırmış ve 20 derece sicak- lıkta ser kısmın 20 santimetre murab bar için şu hesapları bulmuştur: A- vuç İŞİ 25 miligram, ayakaltı 14, akn Terlemenin faydasr, bilirsiniz ki yalnız sıcağa karşı mükavemetten İbaret değildir. Hafif derecede terle. mek insana keyif ve kuvvet verir. U- güvlarımızın hangisinde olursa olsun kan hücumunu giderir. Kanm içinde- Xi zehirli maddeleri çıkarır. Kanla « rında üre çoğalanlar, romatizma çe - kenler için terlemek en iyi ilâçlardan biridir. Şişmanlar çok terledikçe vücütla « rındaki suyu çikardıklarından terle- mek şişmanlığa karşı da bir devadır. şişmanlamak istiyen #ayıflir da ter. lemekten istifade ederler; çinkü ter. lemek, zayıf olduğu vakit, vücudün beslenme fiillerini harekete getirir, Eski hekimlerin gözünde terleme her derde deva sayılırdı. * Her türlü hastalık ilkin terletmekle tedavi edi- lirdi. Şimdiki hekimlerin tabiatin kurduğu terleme cihazından ziyade kendi. ilâçlarma güvenirlerse de, ya- izm kendi kendine gelen terlemekten şikâyet etmesine bir sebep yoktur. Sıcaklarda terlemek sağlığı korumak için en iyi vasıtalardan biridir, Lokman HEKİM İzmit valisinin seyahati — Dr. NACI S, SOMERSAN İ ik Hastalıkları Mütehassısı Şişli, Halâskârgazi, Meşrutiyet Apr. kat 2, No5 Her gün saat 3-6, Telefon 42493 HAYAT Üç Kişilik yemi briç İsördüğüm şeyle mean Eşek ve çırak Ancak on bir yaşlarında kadar gö- rünüyor. Çöpten ince bacakları, ko- cama bir kafası var; Üzerinde es vap olarak taşıdığı şey, uncak fevka- lâde bir hüsnü niyetle pantalon İsmi »İ verebileceğimiz İlme lime bir pa- çavra, Vücudunun üst kısmı çırçıplak, güneşten yana yana balar'aşmış de- risinin altından o bütün kaburgaları sayılıyor ; Ve o, bir iskelet göğsünden farklı olmıyan bu göğsü gerip boynunun adalelerini İplik iplik çıkıran ve omuzlarının nihnyetinden sakalları” ma doğru giden damarları şişiren bir gayretle vücudunu öne doğru eğ- miş, İncecik kollarının üst kısmında | ve bakır rengi derisinin altında ce- viz, fındık büyüklüğünde adalecikler | kabaran kolları arkada, Var kuvvetile içi kavun dolu “bir küçük arabaya yapışınış. Hem bağı tıyör, hem de arabayı çekiyor. Onun önünde uzun kulakları, uzun Yüzünün iki yanında sarkan, badem &ibi uzun ve kapkara gözleri “nim ğu düşük bir esek ilerliyor... Ve sanki hayvan bir şey anlıyor. müs gibi ikide birde başmı arkaya çevirerek kendisinin yerine srabaya koşulmuş olan küçük gocuğa bakıyor. Hava milthiş sıcak, Yavrunun yü- | zünde nohut taneleri gibi terler var. Arada bir dinlenmek işin duruyor. Kollarını sallıyor, avuçlarıma tükürüp tekrar tahtalara yapışıyor. | Sıcak bir rüzgür bir lâv seli gibi! şehri yakıp kavuruyor. Sıcak, şehirliyi afyon yutmusa çe- deki sicaklik ne kadar artan biz vir. | VİP Hiçbirimizde ne ayakta duracak mecal, ne bir iş başarabilecek irade Muhitimizdeki sicaklik santigrat | bıraktı. Bütün insanlar denizden çık-| mak çareleri bulunamamıştı. Son za- cuk neden hayvanı arabadan çıkarıp kişilik briçin saydığımız mahzurları yerine kendini koşmus, Bunu pek merak ediyorum ve ki çük kavumeu benim yanıma geldiği zaman on»: — Çocuk, diyorum. Hayvan durur. ken koskoca arabayı neden sen çeki- yorsun, Sıcaktan harap olmuşsun, yorgunluktan öleceksin. Çocuk duruyor. — Eşekte arabayı çekecek kuvvet kalmadı. Demin düştü, bayıldı. — Neden? — Neden olacak açlıktan ?. 0 kadarcık yemle bu araba çekilir mi? — Eğer arabayı sen çekmekte de- vam edersen on dakika sonra sen dü- süp bayılacaksım. — Bana bir şey olmaz. Ben da- ha dayanırım, — Nasıl dayanırsın ? — Onunla ben'bir miyim, hayvan kaç senedir aç biliyor musun? O be- nim ustanm üç senelik eşeği... Ben, ustaya daha tic haftadır çıraklık edi- yorum. Daha kuvvetim var, —— e — an Şişli Çocuk Esirgeme Kurumu şubesinin konseri Çocuk Esirgeme Kurumu Şişli Ko- menfaatine 11 Ağustos salr günü ak- siz bildiğimiz konsei program. yapılmıştır: 1 — Belvii saz heyeti, 2 — Beste- kâr Bimen Şen, 3 — Arap rakısları, 4 — Eftalya ve Sadi; 5 — Karagöz. Sehir - Tiyatrosu san'atkârlarından | Hâzim tarafından. ————— Mes'ut bir düğün İnebolu tüccarlarmdan Ahmet Tü- mer'in kızı Samiye Tümer'le Sinop saylavi Dr. Galip Üstünün oğlu Afi- fin evlenmeleri münasebetile dün âk- sam Park Otelinde samim! bir top - lantı yapılmıştır. Davetliler arasında mahmur" bacakları titrek ve kuyru- d Iu, Şişli muhitinde fakir çocuklar gamı Harbiyedeki Belvü bahçesinde bliylik bir konser tertip etmiştir. Hal kımızm rağbet göstereceğini şüphe- r için güzel bir bırçok Generaller, #aylavlar bulun - muşlardır. , Yeni evlilere sâadetler dileriz. iÇiN Biricik güçlüklerden biri de.parti yapmak için dört oyuncu bulabitmek- tir. Hattâ evvelden tertip edilen par- tilerde bile son dakikada bir oyuncu- nun mühim bir mazereti çıkar, gele- mez; Oyuncu kıtlığında veyahut başa böyle bir kaza geldiği vakit ne yap malı7 Vakın üç kişi briç oynamak ta var ama, şimdiye kadar oynanan gek linde, tatsız, çünkü mânasız? P. Bellager ve Culbertson gibi briç üstatları briçte meharetin yüzde 90 müzayede İnceliklerinde olduğunu, kâğıtların iyi oynamağa ancak yüz- de 10 bir ustalık hissesi kaldığını söylüyorlar, Halbuki üç kişilik briç te yerde kapalı kalan 13 kâğıttan me- det umarak yapılan müzayeğeler yüz de 100 ineelikten mahrum, ekseriya boş çıkan bir piyankodan ibaret! Kâğıtları oynamaktaki meharete gelince: Müzayedenin sonuna kadar yalnız mı, yoksa ortakla mı oynaya» çaklarını bilemiyen oyuncular biribi- rini aldatmaktan başka birşey yap < madıklarından nihayet ikisi ortak ka Tarak “Mort” ile oynayan oyuncuya karşı elbirliğiyle müdafaa vaziyetine tiştüler mi bu elbiriliği, ister iste - mez, bir kör döğüşü şeklini alır, iki taraf ta karsısında umduğu kâğıtla- rr bulamazlar. Briç bütün inceliğini ve cazibesini kaybeder, Ancak ne 0- lursa olsun bir pata oyunu oynamak isteyenleri eğlendirebilir, Üç kişilik briçin bu mahzurlarını azaltmak için birkaç sene evvel yer- de sahipsiz kalan (mort) 13 kâğıttan 5 tanesisin açılması ve müzayedenin ona göre yapılması düşünülmüştü; fakat bu da hakiki briç amatörlerini tatmin edememişti. Bahusus gerek «ski usul üç kişilik briçte, gerek bu Mineide Ameriken kontrakt briç oy- nâmağa, ince ve mantıki bir arttır - ma ile büyük ve küçük şlenilere var- emel Gö el | giderilmiş ve gerek “Plafond” gerek “Contract” briç oynamağa yarar bir hale getirilmiştir. * Bu yeni usul üç kişilik briçte kâğıt veren oyuncu “mort" un 13 kâğıdını da yere açık olarak dizer ve müzaye- denin neticesi ne olursa olsun daima yerdeki kâğıtlarla oynar. Diğer iki oyuncu da, müzayede Onlara kalsm veya kalmasın, ortak kalırlar. Tabii üç oyuncu da bu kâğıtları görerek pey vururlar, Müzayede de şöyle ya- pilir: Müzayedeye başlamak hakkı Kâğıt verenin sol tarafındaki oyun- 0-8.106' sasi DE ma peyidir. (O) nun 5 kozu da 3 (A) ile Karf (R) sini gösteren İkinci bir zorlami peyidir. (E) bu işaretlerden sonra, yerdeki kâğıtlara nazaran, trefi (D ve A) ni elihde çatal teşkil ettiğini hesaba ka” tarak ve arkadaşımın İlk karo peyim den yerde onör bulunmadığına vE ikinci kör peyinden de (R) nin kendi elinde bulunduğuna güvenerek büyük gleme kadar çıkar ve muvaffak olur: Görülüyor ki bu yeni üç kişilik briç ile Kontrat'ın evleviyetle plâfon brig li bütün önceliklerini temin etmeğ mümkündür. Şimdi kazanılan veya kaybedilef puanların nasıl yazıldıklarına gele * Tim: Kâğıt veren iki kat kazanır veyf kaybeder, Manş yapılırsa kazananın veya kö“ zananların hesabına kaydedilir. Pa Fat vurulan son pey manşı veya par” tiyi çıkarmıyorsa Leveterle kazani lan puanlar yukarıya onör hanesine yazılır, Manş tamamlamak için müts akıp elde o puanlardan istifade edi lemez. Zira her elde ortaklarm değ mesi lâzımdır. R.P,H. Bir mülâhaza — Geçenlerde bi dost evinde bu tç kişilik yeni brici oynadığımız sırada arkadaşlardan Pİ ti ortaya şöyle bir mülâhaza attı: Farzedelim ki müzayede sonund kâğıt verenin iki yanındaki oyuncü" lar bir Manş taahhüt etmiş bulunu yorlar. Fakat bunlardan birinin ev * . İvelee kazantmış bir Manşı var, bu nu da kazanırsa partiyi bitirece Halbuki ortağın Manşı olmadığı gibi birikmiş birçok ceza borcu da vaf Bu iki ortağın menfaatleri biribirin mugayir değil mi? Biri tabit pal yi bitirmek İster, fakat öteki parti u) in belki verdiği cezaları birtakim azançlarla i i k laa AŞAR, üzldine düğy Kanaatimizce Briç bir çelebi ( tlman) oyunudur. Bu gibi mülâhazi lar varit olamaz. Hattâ bütün bı kaideleri, bilhassa ahiren Paris, dra ve Nevyork klüpleri tarafınd tanzim olunan beynelmilel briç ya Sı Code İnternational du Bridges hüsnü zan temeli üstüne kurulm Dürüst oynamıyan oyuncular hak da yapılacak muamele bir daha o lâ oynamamaktır. Gelecek yazımısğ! beynelmilel briç yasismin esaslı delerinden evvel dürüst briç oyru etiketinden bahsetmek niyetindeyi# | 8o İn FE tap Sinemalar Tiyatrolar, cunundur. Tabi “Mort” müzayedeye karışamaz. Soldaki oyuncudan sonra sğ taraftaki oyuncu söyler ve niha- yet söz “rası kâğıt verene gelir. Eğer müzayede bir devirde ka; mütsakıp devirlerde ayni gırayla de- vam eder, Son pey kâğıt verenin üs- tünde kalırsa dört kişilik briçte oldu- Zu gibi “Mort” ile oynar. Eğer iki yandaki oyunculardan birinde kalır. sa o da ortağı ile oynar; fakat ortağı kâğıtlarını açmaz. Eski brlete müda- fan vaziyetinde kalan oyuncular gibi kapalı kâğıtlarla oynarlar. Bu meka- nizmayı bir misal ile gösterelim: 4 Dvwox4 vr... .» SAVA N 4x.» vu. pere Şad .. YAD. o Arvı)W gX $ “nx” yy." *v şk (x) küçük kâğıt işaretidir. (8) kâ- Bit vermiştir. Ve müzayede şöyle ce- reyan etiniştir o E s N 2 Karo 2 Pik 3 4 Karo Pas 5 Kozsuz — 7Karo Pas (O; nun 3 pik pajt elinde karo (R 1 Karo Pik ve A) st bulunduğuna ve pikten el| telif yerlerinden kaybedileceğine delâlet eder, arkada- faydalı adresler ve telefon numaralari * HALK OPERETİ : Büyükderi bahçesinde bu akşam 21,45 te Çi me), yarm akşam Kadıköy bahçesinde * USKUDAR HALE : (Aşk Bandeff * Bağlarbaşı Hile Al « Ş çul EEE. ZESEİD 7 » Itfaiye Telefonları SESE Rİ. SELİ EEFEFEK. Çabık arhhi yardım teşkili Bu numaradan imdat otorme bili istenir kaldi el Kamyon altında Galata elvarmda oturan on sındaki Kalyar, tramvay den geçerken arkadan gelen © ml BP ralı kamyonun altma ELE SEEEER. ayağı da kırılmıştır. Çocuk şmı sleme sevketmek için bir zorla- | ye kaldırılmıstır.