No. 6 Dertli Hasan, genç kızın gözlerinin içine bakıyor, dil bilmediği için bakışları ile konuşmağa çalışıyordu — Benim hiç budala olmadığımı| Göreceksiniz... * —3— İzlanda... 1627 yılı haziranmın yirminci gü- Miydi. Izlânda adasının şark sahille- rindeki Grindavik limanına. o zamana kadar oralardaki insanların hiç gör- medikleri şekilde, garip bir gemi gi-f Piyordu. Bu, Recep Reisin gemisiydi. Hebrid adalarından sonra sisli, ka Palr ve gittikçe soğuyan bir hava için de hiç durmadan gimali garbiye doğ- Tu gitmişlerdi. Bu yolculuk sekiz gün sürmüştü. Yolda iki Danimarka ve bir İngiliz Bemisine rastlamışlardı. Fakat üçü de küçük teknelerdi. İki Danimarka Bemisi Türk kadirgasını görür gör - Mez kaçmaya başlamışlardı, fakat ar kalarından yetişilerek top ateşine tu tulmuş, güverteleri kasırga yalamış Bibi allak bullak olmuştu. Onlardan Aldıkları birkaç esir o kadar değerli değillerdi. İçlerinde malda yoktu, Çünkü Izlandaya mal götürüp dönü- Yorlarmış, İngilzi gemisi daha akıllı davran. Mış, Recep Reise yüz altınla on çu « Val peksimet vermiş, yakayı kurtar-| Miştir. Anskar bu vakalarm sonunda: — Size ben söylemedim mi? Görü- Yorsunuz ki hiç yalan söylemiyorum. Diyor. Lâkin gene de İzlandadaki Mal ve esir bolluğundan coşkunlukla bahsetmeyi ihmal etmiyordu. Çünkü Recep Reisin buralarda kalarak gemi avlamaya karar vermesinden korku» Yordu. Yolculuk ayni geçmişti; Dertli Hasan ar zamanda eğlenceli dertli değildi değild Sazile.şen türküler söylüyordu. Gü «| msüyordu. Çünkü Recep Reise — Bu sarı kızı bana sakla reis.. di- (ersen bedeli ne tutarsa ödeyim, Ben den bunu esirgeme... Diye yalvarmış, ondan da şu ceva be almıştı: — Bizim on tane dertli Hasanımız Yok. Sana onun gibi yüz kız feda ol- Sun. Akm sonunda malları ve esir- leri pay ederken o kadar hakkın ol- Masa bile elbet kolaymı buluruz. Dertli Hasan sevinçle Reisin elleri- Be sarılmış, öpmüştü. O giderken Recep Reis arkasından #öylenmişti: — Onun bekçiliğine de seni köyu- Yorum, Yiyeceğine, içeceğine iyi bek avalar gittikçe soğuyor, üşümesin! Hele bu sözler dertli Hasanın pek oşuna gitmişti. Bentzon merak ctti, geminin lostromosuna seslendi; — Peter... Ensonra bir gün akşama doğru İz. landa adası görünmüştü. Deniz kenarında dümdüz kırçıl bir ova... İleride kıyılar bindenbire yük- seliyor ve yalçın bir uçurum kelini alıyor, Biraz ilerdeki tepeler bu mev- simde bile karla örtülmüştü. Daha ileride volkanik dağlar vardı. Onla- rın tepeleri ve yamaçları ine güneşin son ışıkları altında bir ayna gibi parlıyordu. Bunlar glâsyelerdi. Liman kenarında ancak birkaç kulübe vardı. Daha ileride ve hafif meyilli bir yamaçta yirmi kadar bü- yücek ev görünüyordu. Bunlarm yan TA ! — Yazan : Kadircan Kafu — Jdrvarları taştan yapılmıştı. Ön dı. rları kalı e büyük kalaslardan. dı. Çok me olan damları İse saz. larla örtülmüştü. Recep Reis burada hatiri | sayıla. cak birşey bulamıyacağını Anlamış. t. Hattâ uzaktan gördüğü sırada uğ. ramadan geçmeyi tasarlamışt. Fa. kat biraz daha sokulunca içeride bir geminin bulunduğunu gördü. O za.| man rotayı değiştirmekten vazgeçti, | | Yalnız limandaki gemiyi Ve biraz ile- rideki halkı ürkütmemek İçin levent. lere gu emri verdi: Arkası var Murat Germenin ölümü meselesi Valinin ameliyat neticesi öldüğü doğru değil Manisa valisi Mürat Germenin ölü mü münasebetile, bazı gazetelerde yanlış yazılar çıktığı görülmüştür, Manisa memleket hastanesi ope- ratörü doktor Semih Sumermandan| aldığımız bir mektupta deniliyor ki: Murat Germen gibi ismini evvel den bildiğimiz we sayğı beslediğimiz bir idare reisine karşı, en vahim şe- rait içinde meslek mes'uliyetleri ka. bul ettiren şey, ancak ilim kifayeti olabilir, Bu itibarla doğrunun bilin- mesine delâletinizi rica ederiz. Sayın Vali ameliyat Yüzünden öl- miş değildir. Ameliyat pek vahim hastalığın ilk adımı telâkki edildiği için hemen İcra edilmiş, alınan neti. Yolun devammeca Dertli Hasan |ceye istinaden müteakip tedavilerde Benç kızın yanma giren biricik erkek » Onun gözlerinin içine bakıyor, di- ini bümediği için konuşmasa bile, kışlarile konuşmaya çalışıyordu. akat genç kız onun gibi değildi. Yal Miz bir defa: — Nereye gidiyoruz?. Diye sormuş; Hasan da bunu anla Yarak; 1) Izlandaya.. İzlandaya gidiyo - iz, Diyerek eliyle işaret etmişti. , #nç kızın yüzünde ancak o zaman *T #etinç dalgası esmişti. Hasan, hisli ve iyi kalpli bir gençti. “6 kizm yavaş yavaş gönlünü ala- INI umwyordu. & 22 güzel bir döşek yapmış, ken- & ©çesini vermiş, aç kalmaması,| Memesi için hiç birşey esirgemesİ oy Hattâ bu yüzden arkadaşları la gakalaşıyorlardi: z Paya Sen yanlış yola sapmışsın. Sa- 2 lala olacakmışsın!. İMale yaklaştıkça deniz daha ko- 2 Mavi oluyor, geceler daha çok w- donu © Günün sabahı ve akşamı taze X bir kızıllık içinde üçer beşer © sürüyordu, Yüze tâ bir balinenin su üstünde fiy Küsük bir ada gibi geçisi, bir o xl halinde su fışkırtması onların di, grâna Kadar görmedikleri geyler- Pa “© Atlas Okyanusunun ortala- Yüğıy ru Yüzen birbr dağ büyük- Mengi Avsbergler onları daha gok düriyordu, B. - en yeni telâkkilere uygun tarzda ya. İ plabilmiştir. Ölüm sebebi, iptidada konulan teşhisin çok vahim ve ta. savvur edilmiyecek derecede seri sey reden ibtilatından ileri gelmiştir. Fevkalhâd nezfi pankreaş iltihabın- nm ilim ifadesini meslekdaşlarımız güzel bilirler ve hastalığın bu halile fenni yardımların ve kurtarma im- kânlarınm nasıl dışında kaldığını ko lay takdir ederler. Bu hakikatler kar şısında ““Ölüm ameliyat neticesinde vuku bulmuştur” kaydile diğer gö- zetelerde intişar eden bazı satırlar doğrumun ifadesi değildir: Hadise üzerine Müddelumumiliğin meseleye vyazıyet ettiğinden bahsediliyor. Bu zekli tahrir öyle sanıyoruz ki nabema haldir ve biz âniyen hastalanan sev- gili bir idare âmirine bilgilerinin em rettiği, müstacel yardımları sunanla- rım hadise yarattıklarından haberdar bulunmuyoruz. Genel savmanlıkça yaptırılan ©- topsi, umumi hukuka tealluku nokta- sından hakkı kelâmımızı kaldırmış tır. Ölüm sonrasında yapılan bu tet- kikin : neticesi ile İlim kanaatimizi izah eden müspet vesika mahiyetin- dedir. Meslek konuşmalarının yeri burası Olmadığı için fazla yazmağı muvafık bulmuyorum. Size yalnız şu kadarını söyliyebilirim Xi, bu bas talık, garp neşriyatında da her vakıt fevkalâde vahim halini muhafaza et- miş, teşhis ve tedavi noktasından Hava tehlikesi için yardımlar | İskilipte birçok toplan- tılar yapıldı İskilip (Tan) — Memleketimizi şe- reflendiren değerli Kastamoni saylavı Sıtkı Şerif Eken, Cümhüriyet alânın da şehitler. anıtı etrafında hemişe rilerimize bir söy lev vermiş ve he- yecanlı © sözlerle halkı hava kuru - muna yardıma çâ- ğırmıştır! Cimhuriyetten ve onun yarattığı muazzam eserler - den canlı misaller- le bahsetmiş ve tayyarenin zamani- mızdaki önemini izah etmiştir. Uzun siren ve çok alkışlanan bu konuşlâ | halkımızın o yurtseverlik damarinı! kamçılamış ve herkesi seve seve yar- | dıma koşturmuştur. Srtkr Şerif Eken şehirli ve köylüye, göklerimizi çelik kanatlarla örmek için yardımlarını beklediğini veciz — sözlerle anlatan i binlerce beyannameler dağıtmış- ar, Sevinçle öğrendiğimize göre, bu seneki hava kurumuna yardım mik- tari geçen senekinin tüç dört mislini aşacaktır, , İlçemizden sonra nahiye ve köyle- ririzi dolaşarak harmanlarınm ba - / sında köylülerimizle hava tehlikesi! ve ondan korunma çareleri hakkm-! da çok samimi konuşmalar yaptık - tan sonra diğer vilâyet ve kazalar» da çalışmak üzere ayrılan saylavımı- zi kalabalık bir halk kiltlesi uğurla- ma MN İşindeki çalı$- malarında ün İskilipli, ü — lar dilemektedir. ee dET Sıtkı Şerif Erken Rİ en büyük profesörleri kat'i aciz - çinde bırakmıştır. Manisada benim ve muhterem meslekdaşlarımın vekit geciktirmeden tahkikini Hizumlu bul» dukları müdahale ve tedavi şart | larınm isabetini sözle değil, yapılan J otopsinin verdiği kanaatle izah edi- yoruz. Mümasil başka bir vak'ada| battı hareketimiz yine ayni olacak, | Murat Germeni kurtarma uğrundaki yardımlarımızda en küçük değişikli. ği tevlit etmiyecektir, N pa 9 —s Atatürkün Floryada! deniz sporları | Atatürk Floryada halkın coşkun tezahüratı aranda Atatürkün Floryada dünkü deniz gesintilerinden bir intiba , Cümhurreisimiz Floryada de- niz sporlarma devam etmekte. dirler. Büyük Önder, dün öğle- en sonra deniz köşkünden san- dalla denize çıkmışlar ve uzun müddet kürek çekerek plâjlar önlerinde dolaşmışlardır. Ata- türl cün gezintisini gören o gerek denizde ve gerek sahilde bulu. nan halk, büyük tezahürat oya: parak alkışlamışlar ve: , 77 Yaşasın Atatürk, diye se- âmlamışlardır. Atatürk, halkımızın coşkun tezahüratma selâm vermek su. retiyle mukabelede bulunmuş. lardır, ML Atatürk halkın coşkun tezahüratı arasında