Tan 21 Haziran 1936 sayfa 8 | Gaste Arşivi

21 Haziran 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

21 Haziran 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

, bakımından, Türkiye - İtalya ticaret * Ttalya Türkiyeden krom ve hurda de LA EKONOMİ PiYASA VAZiYETİ Zecri tedbirler ve piyasa Zecri tedbirlerin kalkacağı hak - kındaki haberler piyasada büyük bir elâka ile takip edilmektedir. Alâka- darların söylediğine göre, zecri ted- birlerin tatbikiı ithalât piyasasında bazt eşyanm pahalılaşmasına sehe - biyet vermiştir. Bilhassa limon fiyat larr zecri tedbirler yüzünden yüksel- miştir. Bundan başka ithalât eşyası arasında manifatura bilhassa pamuk lu mallarm da fiyatı artmıştır. İtal yadan ithalât yapılmadığı için, rakip #memleketler piyasada fiyatları arttır mağa muvaffak olmuşlardır. Zecri tedbirlerin kalkması ihracat ticareti münasebetlerinde büyük bir tesir yapacak değildir. Esasen Türkiye İ- talyaya birinci derecede hububat ve balık ihraç etmekteydi. Zecri tedbir- ler bu gibi malların İtalyaya ihracı- nı menetmiyordu. Bu itibarla zecri tedbirlerin kalkması hububat ihra - catını alâkadar etmiyecektir. Zecri tedbirler kalkacak olursa, maden ih- racatımızda büyük bir artış olacak Gdeğildir. Zecri tedbirlerden evvel, mir alryordu. Zecri tedbirlerin tatbi- kı üzerine, bu gibi mevaddın olan a- lâkası gözönünde, tutularak ihracı menedilmişti. İtalyan - Habeş harbi bittiğine göre, İtalyan harp sanayi- indeki çalışmaların eskisine nazaran azaldığına şüphe yoktur. Bu itibarla zecri tedbirlerin kalkması Üüzerine krom ve hurda demir ihracatının artacağında ümit yoktur. Arpa piyasası - * İstanbul arpa piyasası durgundur. İş gayet azdır. Alivre Mersin malla- rına fob Mersin 100 para istemekte- dirler. İstanbuldaki çuvallı arpa satiş fiatları ise: 3,75 - 3,875 kuruş- tur. Ege mmtakası; İzmir piyasasında mal bul dığı için le ol- mamaktadır. Yeni mahsul henüz İzmire gelmeğe bışlunımı;tn' Pek Pamuk - Tiftık piyasası Eg mıntakasında pamuk piyasası son hafta içinde bir derece daha sağ lamlaşmıştır. Satışlarını kapamak mecburiyetinde Kkalan ihracatçıların alışlarmım, dahili fabrikaların da ken di ihtiyaçlarını karşılamak için piya- sada görünmelerinin bu duruma se- bep olduğu bildirilmektedir. 1935 re- koltesinin bugünkü satış, ihraç ve stok dürumu şöylece tesbit olunmak tadır: Piyasa sağlam ve yükselmeğe mey yaldir. Son fiatlar şunlardır. Son hafta Prese 1 inci * 43 Prese 2 inci 39,50 Mersin mıntakasında da pamuk piyasası son hafta içinde nisbeten is tekli geçmiştir. Mersin borsasında geçen haftalara nazaran klevland pamukları fiyatlarmda 1,25 kuruş, Adana Borsasında 'kapr malı pamuk fiyatlarında ise 0,25 kuruş yükseliş görülmüş ve son fiyatlar şu suret- le tesbit olunmuştur: Adana borsasında Son hafta Kapı malı , 36,5 Parlak 33 - 35,5 Mersin borsasında: Klevland 43,25 DIŞ PİYASADA: İskenderiye pamuk piyasasında; geçen haftaya nazaran bir parça gevşemiş ise de fiyatlarda önemli düşüklükler olmadığı bildirilmekte - dir. Hazır mal üzerine nisbeten az Ege mıntakası pamuk piyasası son hafta içinde daha sağlamlaştı muamele olmuştur. Piyasanın uzun telli olan pamuklara isteği fazlaca - dır. Tiftik İstanbul tiftik piyasası eski sevi- yesini muhafaza etmektedir. Muame le mikdarı geçen haftalara nazaran azdır. Piyasa ve fiyatlar esaslı su - trette sağlam addedilmektedir. Son fi yatlar şunlardır: Şimdiye kadar ihraç edilen — 21.500| £ Sşgohıâ; Şimdiye kadar dahili fabr'i- ?gı“k 104106 kalarm mübayaatı 14500 |Şi BESİĞR, 102 -103 Stok 10,500 | Ç 5 Yekün ve rekolte 46,500 l:ğlımıı:ıaığr ğ 3 ğg Mersin mımtakasında tiftik üzeri- ne son hafta içinde önemli muame- leler yapıldığı, fiatlarm sağlam ve yükseleceği ümit edilmekte olduğu bildirilmektedir. Muhtelif merkezler- deki durumu Aaşağıda gösterilmiş- tir: Son hafta Mersinde 106 -107 Konyada beyaz 88,671 Konyada sarı 93,684 Akşehirde 96 - 98 Eskişehirde son hafta içândeki muamele fiatları ise 105 - 110 kuruş olarak bildirilmektedir. ı DIŞ PİYASADA: Pa Alman tiftik ithalâtçılarile Türk ihratçıları arasında son hafta için- de de tiftik üzerine muamelelerin yapıldığına dair bir malümat alın - madığı yazılmaktadır. Buna rağmen Türkiye piyasalrınm çok sağlam ve hararetli olduğu bura piyasalarına gelen haberlerden anlaşılmaktadır. yakında yeni hara « retli muamelelere intizar olunmak- Pırcİur BORSA Esh tadır. Eski mahsul fiatları ise 4,50 A kuruştur. Alış Satış İş Bankası Mü. B5— Samsun mıntakasında yeni mah- z C vi 5,90 gulü idrak pek yakmlaşmış olduğun- | — e. ee YH İke aa Z ardole 1ç Wer ci Diğa dan fiatların yeniden düşeceği ümit 20 Fransız fr. — 165,75 166,75 ” 100 40,50 edilmektedir. Son fiatlar şunlardır: | — 20 peşıka frangı Süm LK 'Sığ::;:ı:’yrln 16.s0 Sı:ın î;ısfâa: Samsunda 3,75 - & Ço- 20 lıviç:l £r. — 8Slü— 820,— Bomonti Nektar 9,20 rumda 4,80. 20 Çek 90, gü— Mersin mımntakasında yeni mah -| — 30 15;1:“ b :g: Ca â:ı'.? Çimihta Kapca keslk ıgğ Bul arpalar piyasaya gelmektedir. | — TLiret vesikalı — 190— 195.— o:;ıaî.zıını;:ı':î:ı ;gjî Son hağta: Ceyhanda 2,375; Kon- 1;1'“ vla İ;î— ;:'_-_' Şark Merkez Eczanesi 445 yada 4,07; Mersinde yeni mahsul gea >b0'dir. eei ğ # |İstikrazlar Kars mmtakasımda arpa fiatları EWU ğğ— g;*— Türk Borcu I 21,07,50 20 para kadar yükselmiştir. Piyasa- | — yer Hi İ - V 19,80 ya mal gelmemekte olduğundan fi-| — İsveç kuronu Ü a vi dn)ıiıl? ;g-” atların tekrar tereffüü ümit edil-| — Altm 977 — 919 Ergani A, B. C Çore mektedir. Son fiatlar 2 - 2,50 kuruş | ,, Prntnot ASA Y SKülR Sıvas Erzurum I 97.— arasındadır. Çekler SRDENA Di Dış piyasalarda: İskenderiye arpa z piyasasının sağlam olduğu bildiril - =ı.= .âğ:gâ Mısır tahvillerti mektedir. Geçen seneden stok olma- Dolar 0,79,13,50 1886 I —— —— dığından yeni mahsul iyi fiatlarla | — Giret l h AM 250 ıatılmn= ğîulyınlırm hen:: ıc:.â.". ,::3 <eft — şei arpa sai ağa başlamadıkları ahv ber verilmektedir. Son flatlar aşağı- | — gae ovak Hirt a gösterildiği gibidir: Avusturya, 41832 Rihtim 10;70 Saidi 55 - 60 Mısır kuruşu, Behe- | — Mark SĞi he Anadolu T ve TI DŞ İsveç 405, ” 44, ri 53 - 60 Misir. kuruüşu. İspanya pezeta — * 5,80,80 Anadolu Mümessili 51,55 No. 59 Âdemle Havva İnsana ağır geliyor. bi Dizlerimiz titriyor. Sıra ile oldu- gumuz yere çöküyoruz. Bir aralık az kaldı, korktuğumuza uğrıyacaktık. Yerlilerin bir pars olduğunu söyle- gikleri bir hayvan leşe yaklaştı. Bu- nu ürkütüp kaçırmak lâzımdı. Tüfek atmak doğru olmıyacaktı. Yanımızdaki iki yerliden biri: Üzerimizde küvvetli el projektör- deri vardı. Bunların Üçünü birden bir an içinde yaktık. Söndürdük, Le- elektrik ziyası hayvanı o kadar kor- kuttu ki, onun bütlin hayreti ile or- mana doğru kaçtığını gördük. Hayvan o kadar korkmuştu ki a- ğaçlara çarpıp devirdiğini, ormanda akseden seslerden anlıyordum. Aslanı bulmak bir şans olduğunu söyliyen arkadaşlarım yavaş yavaş eski maceralarını anlatıyorlardı ki, korkunç bir sayha, müthiş bir kük- reme ile ürperdik. Biribirimize so - kulduk. Beş ağızdan bir kelime çıktı: — Aslan! Evet, akşamdanberi duyduğumuz muhtelif vahşi hayvan seslerini bas- ttran ve susturan bu müthiş kükre- me nihayet sahralar kralr aslanın yatağından çıktığını anlatıyordu. Ses uzaktan geliyordu. Fakat o kadar mehip bir ses ki, uzaktan bile insanı ürkütüyor. Onun çok hassas bir kokü alma kabiliyeti olduğu söyleniyordu. Za - ten bütün vahşi hayvanlar öyle. Kos- koca, duygusuz gibi görünen filde bile öyle bir koku alma kabiliyeti ve öyle bir işlek zekâ vardır ki hay- ret edersiniz, Yalnız aslanm bir zayıf tarafı var, Kahramanlığı. Aslan tehlike karşısmda kaçmaz. | Ondan başka her vahşi hayvan ken- disi için tehlike gördüğü anda — ta- banları kaldırır. Fakat aslan kaç - maz. Yaralanır, yine saldırır. Bunun için aslan avcılığı tehlike- lidir. Eski Amerika Cümhurreisi Roose- velt te meşhur Afrika seyahatinde kaç kere aslan tehlikesi geçirdi. Aslanın sesini işitinciye kadar o- nun bu gece bu taraflara uğramıya- cağımnı düşünerek üzülüyorduk. Şim- di ©o müthiş kükremeleri duyunca elimizde olmıyarak hepimize bir korku geldi. . Yanımdaki arkadaşlardan — biri yirmi aslan vurmuş tecrübeli bir av- cı. Öyleyken her defasında ayni he- yecanı duyduğunu itiraf ediyor. Yerli avcılardan biri: — Aslan bu tarafa geliyor! Dedi. Onun keskin kulağı aslanın ayak seslerini pek uzaktan ayırt edlyoı- Bu vahşi hayvanlar âlemi pek garip. Her hayvanın kendine göre bir yü- rüyüşü, dinleyişi var. AN Fofdğraf Tahlilleri Fotoğraflarınızı bize gönderiniz, karakte- rinizi size söyliyelim! İntizamı sever, samimi, temiz yü- rekli, itinalı bir karakter. Her şeyi ciddi bir zaviye- den mülâhaza e- der, Çalışkandır. Fazla hareket et- meği sevmez. An'- anelere — sadıktır. Yüksek bir ruhu, kahramanlığa İş- tiyakı vardır. Ken dine emmiyetli iş- ler tevdi edilebilir. Az konuşur. Ka- biliyetle- rinden başka hiç- bir şeye güven- mez. Boyun eğmez. İyi bir aile reisi- dir. Kendine çizdiği p dan ay- rılmadığı gibi, yıkmlarmm da ay- rılmasını istemez. Otorite sahibidir ve sever. S. H. Barlas Hayali kuwetliîmağrur, müşkü- lât karşısında lü- zumsuz hareket - lerden çekinir bir karakter. Ken - dinden ziyade baş kalarile meşgul o- lur. Bu yüzden vaktini Kaybetti- ği vâkidir. Beğen- mediği işleri yap- mak istemez. Vaz geçer. Birkaç mes lek değiştirmiş ve ya değiştirecektir. GANİ Hareketlerine fazla dikkat etmesi lâzımdır, * Herhangi bir fikri veya şeyi uzun uzadıva incelemeden kabul etmeği sevmiyen bir ka- rakter. Bazan hır- BN ». UDN Adxnadan S. L imzasile: “28 yaş yım. — Bir denb Ti evliyim. Kocamı Avrupada tah - silde iken tanıdım, Seviştik ve ev- lendik. Köcam müthiş kıskanç oldu. Evvelden böyle değildi. Şimdi beni eve kapattı ve ille de şalvar giyme- mi tutturdu. Ilk ları şaka di- — e— * 21067930 evişMelar , Si leışeMeîeY Kocam şalvar giymemi istiyor !... dir. 21 yaşında bir kız seviyorum O da beni W Hem kendisile al tı aydır gezip eğleniyoruz. Fakat so gzamanlarda gördüğüm birkaç hare ket beni ondan soğuttu. Kendisil görüşmek istemiyorum. Fakat he gün gelir geçer, va. vazifem üzerinde kı k ister. Ben de yuzıme karş ye sesimi çıkartmadım. Hattâ bu fi- | g kire ben de güldüm. Fakat şimdi görüyorum ki iş ciddi imiş. Şalvar diye tutturdu. Ne yapayım? Acaba aklını mı bozuyor, yoksa inat ola - rak mı yapıyor? Bir türlü anlıyamı- yorum, Halbuki kocam şimdiye ka- dar, fevkalâde makul bir adamdı l um.. Müt hış bir m_ıyettey(m Ayni semtte - yiz. Unutmanın bir çaresi yok mu?” Vardır. Istikbali düşünüp soğuk: kanlı olmak. Düşününüz ki bu küi sizden bir yaş büyük. Şimdiki halde yani sizin yirmi, onun yirmi bir ya- şında bulunduğunuz bügünlerde, bu: Ona ne oldu bilmem. Bu işe siz ne dersiniz?” Bize bu tarzda bir mektup ilk de- fa olarak geliyor. Vaziyetiniz bir hayli acayip. Dünyada pek garip huylu ve orijinal fikirli insanlar vardır. Kocanız da her halde bu ne- videndir. Sizin yapacağınız şey bun- dan ibarettir: Kocanızla bir defa ciddi olarak konuşmağa çalışınız. Şalvar giymenizi niçin istediğini si- ze izah etsin. Ondan sonra, siz de bir şalvar alıp giyiniz. Bakalım ne olacak? Bize öyle geliyor ki o Za- man bü garip fikrinden vazgeçecek- tir. * Sviyorum fakat ,korkuyorum Osmanbeyden K. imzasile: “21 yaşındayım. Oldukça güzel, zeki ve malümatlıyım. Bir seneden- beri benden altı yaş büyük bir genç mühendisle sevişiyoruz. Müthiş bit aşk. Sevdiğim adam fevknlâde yakı- şıklı ue cazip. Hem sevışıyofruz, hem de çınlığa kadar ileri gide- . cek bir müşkülpe- sentlik. Hususi ha yatında — olduğu *le müamele eder. Geçici gönül o- yunlarile arası iyi değildir. Gönül iş- A, Reşat Güler lerinde de bütün hislerini sıkı bir kontrol altına al- mağı unutmaz. * Macera romanlarını ve yahut çok uzak bazı memleketlerdeki insanla- rm — maceralarla dolu hayatlarını | B seven ve bu vâdi- deki her şeyle alâ- kadar olan bir genç. Çok geniş bir muhayyile, fa- kat bu muhayyile onu ekseriya sonu ünle biten mevzulara götü - rüyor. Arkadaş- ları — tarafından çok sevilen fakat Yaşar Özgü büyükleri tarafından bir parça hır- palanan bir ruh. Vara, yoğa her şe- ye kızmıyan, fakat hislerile öynanıl-, dığı zaman kin besliyebilecek bir ya- radiliş. Aslandan başka bütün hayvanlar yürürken çok temkinli oluyorlar. Beş on adımda bir durup etrafı din- liyorlar. Hattâ en yırtıcı bir hay- van olan kaplan bile! Zaten kaplan yırtıcı olduğu kadar korkak blr hayvandır. Halbuki aslanm yürüyüşü perva- sızca.. O yatağından geç çıkıyor. Ondan evvel ormanların bütün vah- şi mahlükları nafakalarmı bulmak, su başlarına inip hararetlerini sön- dürmek için ormanda mekik doku- yorlar. Aslan daha yatağmdan çı- karken o müthiş kükreyişile kilo - metrolarca mesafeyi titretince onun sahası boşalıveriyor. Dağ keçileri, yaban mandaları, parslar, gerge - danlar, su aygirları uzaklara gidi - yorlar. b Aslan etrafmı bir kere koklayıp işine yarıyacak şeyi keşfetti mi o istikamete doğru hiç tereddüt etme- den hızlı hızlı geliyor. Yerlinin dediği gibi onun —ayak şıyoruz. Adam benimle ev- lenmek istiyor. Fakat ben tereddüt ediyorum. Bu pek garip,bir his. Bil- mem anlatabilecek miyim? Belki bu kadar onunla evli kte tereddüt bile etmiyecektim. Fakat bu dermdı ıaıdiğ&n (çüu.ür ki ev- Dü yorum ki bu adam beni bîr yün aldatırsa, ben ne yapayım? Deli olurum ve bence bir erkek karısını nekadar se- verse sevsin, bir gün olur ki o adam o kadını aldatır. Bu bence muhak- kak bir şey. Işte bunlara maruz kal- mamak içindir. ki ben evlenmekten çekiniyorum. Haklı mıyım?” Bir kocanın karısını aldatması şart değil. Karakter sahibi ve cid- den karısını seven bir adam, kart- sını hiçbir zaman aldatmaz. Mes'ut olmak için, insanda biraz da cesaret lâzımdır. İnsan hayattan korkmamalı ve bu kadar bedbin ol- mamalıdır. Hayat sukutu hayaller - le doludur. Az sukutu hayale uğra- mış İhsan mes'ut sayılır. Cesur olu- nuz. Mademki sevişiyorsunuz ve an- laşıyorsunuz, evleniniz. Bunu yap - mazsanız, muhakkak bir gün çok, ama gok pişman olursunuz, * Sevdiğimden vazgeçmek istİyorum vazgeçemiyorum Çemberlitaştan M. A. imzasile: “20 yaşındayım. Iyi ve temiz bir san'atteyim. OIdukça vaziyetim iyi- işitiyoruz. Çalıları, dalları çatırda « tarak hızlı hızlı geliyor. Yanımdaki arkadaş toparlandı. Hepimiz silâhların başıtdayız. Hafif bir ay zayıf bir işıkla or- mana yarım aydınlık veriyor. Bu kadarı da bize yetecek. Gözlerimiz karanlığa alıştığı için leşin olduğu sahayı adamakıllı göre- biliyoruz. Aslanın bizim olduğumuz istika- mete doöğru geldiği anlaşılmış, he - pimiz vazifemizi son bir defa daha tekrar ettik. Hep birden ateş edecek değildik. Sıra ile ateş etmek lâzım- dı. Kurşunlarımız tam isabet gös- terdiği takdirde mesele yoktu. Çün- kü yüksek kalibredeki mermilerin mühim noktaya isabetleri takdirin- de en müthiş aslanı yere sereceği muhakkaktı. Fakat bu isabet biraz da tesadüf meselesi. Çünkü o kadar ağır olmasına rağmen o kadar da çevik bir hayvan olan aslanın bir saniyenin taksim edilmez anlarında seslerini şimdi biz de muntazaman bile vaziyetini değiştirmesi en ma - nun bir ehemmiyeti yok ise de, bun- dan yirmi sene sonra siz kırk, o kırk bir yaşında olacaktır. Kırk yaşında bir erkek, tam bir erkek Bsayılır, halbuki kırk bir yaşında bir kadın hele de yirmi sene evlilik hayatı ge- çirmiş ise pek te genç sayılmaz. Bu- nu ciddi olarak gözönüne getiriniz. Onunla eski aşkınızı, bir arkadaşlık şekline koyunuz. * Ehemmiyetsiz bir * — geçimsizlik Izmirden Yusuf imzasile: “8 senedir evliyim. 16 saat ayak- ta çalışıyorum, 90 kuruş yevmiye a- hyorum. Aileme itimadım son dere- cedir. Yalnız yorgun geldiğim — 20- manlar ona bir. şey sorsam, veya su- rat yapmış olsam darılır. Ben de- zaten sinirliyim. Çokluk kızarım. Fakat itidalimi bozmam, pişman o- lurum. Kendisine çocuk gibi nasihat veririm. Ev benim. Ailemin bir am- cası var, Biraz geç kalsam, nereye gittin der. “Yahu, derim, ben de in- sa ndeğil miyim, bir dakika bir kah- vede bir arkadaşımı göremez mi - yim? Olmaz” der. Ben de kızarım, Bundan dolayı kaagımıı olur. Biz'ne dersiniz?” y Mühim bir şey değll Bu ml)nn.kı- şalar muhabbetten ileri gelir. Eğer karmız sizinle alâkadar olmasaydı, hiç aldırış bile *etmezdi. Ona karşı bir çocuk muamelesi yapmanız doğ- ru değil, Bilâkis ona karşı büyük, hattâ sizden daha akıllı birisi gibi hareket ediniz. Göreceksiniz ki bu onun hoşuna gidecektir. Size bir tavsiyemiz var, Kendinize iş ile da- ha az meşgul olabileceğiniz bir va- zife bulmağa çalışmız. Sonra, kabil olduğu kadar sık, karınızla, meselâ akrabalarmıza ve bazan da sinema- ya filân beraber gidiniz. Onu gezdi- riniz. YENİ NEŞRİYAT | KİTAP ve KİTAPÇILIK Memleketimizin bu biricik mecmu asımm on İkinci sayısı intişar etmiş- tir. Mecmua “pul ve pulculuk,, kıs- mında da yeni çıkan ve çıkacak olan pullar hakkında da izahat vermek- ta ve bir yenilik olarak ta foto ama- tör kısmında da fotoğraf meraklıla- rı için enteresan yazılar ve reşimler bulunmaktadır. ğ hir nişancıyı şaşırtabilir. Ayak sesleri ve kükremeler git « tikçe yaklaşıyor. Bh'uınkmku- si durdu. —- Korku içindeyiz. Aslan ne yapıyor acaba? Arkamızdaki yerlilerden biri: — Dinliyor! dedi. Aslan yabancı kokuyu — sezince bunun mahiyetini anlamak için bir an kontrol eder. Bunu eski tan kerkuyomx_ Nihayet onun korkun! 'mhılnl leşe beş metro geride

Bu sayıdan diğer sayfalar: