Macide şakağında iki uzunçukur, yat Macide o gün bemen öleceğim Bandı; çıldıracaktı; fakat günler ge- çiyor, ölmüyordu. Yavaş yavaş ra- hat etti: İnsan verem olarak da ya- yardı. Kendi cenazesine uzaktan, 0- tuz kırk senenin ucundan bakıyor- du: Emindi: Ihtiyarlayınca ölecekti. Bu emniyetle o gün büsbütün iyileş- Mmişti; elbisesini, çarşafı getirtmiş, sokağa çıkacaktı. Yatağından kal - kınca, ayakta yeniden hastalandı; #okak kapısı çok uzaktı. Yürümek İsteyince, zannettiği kadar kuvvetli Geğildi. Kolunda çarşafla yatağma düştü. Hizmetçinin elindeki iskar - binlere çok uzaktan bakıyordu. Bir az daldı. Uyandığı zaman tekrar iyi idi. Çilli Mahmut odaya girdi. Per- gemi siyah fesinintkenarından fırla- Mış, domates burunlu yarım kundu- ralarında mavi çorapların içinde ke- Mik topukları kımıldıyordu. Gözle- Finin akımda insan kanı içen ada - mm güzelliği vardı. Temmuzun 8r- cağı içinde mintanını çıkarmış, pem be fanilâsımın çözülmüş ünden kılları görünüyordu. Macide bu kıl- ra biterdi. Bu kırmızı kılların ucunda krvılemlar tit- tiyordu,. Mahmudun göğsüne uzun uzun baktı, Adamın çıplak kalların- daki çiller de deniz hayvanlarında-! ki pulların islak sarılığı parlıyordu. Kadın veremin ve şehvetin iki a- teşinde yanıyordu. Göğslinün içinde bir kertenkele koşuyor gibi bir ür - perme oldu; boğazı tıkandı; başmı kaldırdı. Öksiirmek istedi; ağzından kan boşandı. Yüzünün içinden etleri ıçmuş gibi bomboş gözlerle kafası Yastığa düştü. Çilli Mahmut, Maci - denin kendisine inanmadığını sez- mişti: Sokağa çıkmak istemesi ona inahmamak demekti. O gündenberi kadına kızmıştı. Yorganm üstünde- ki kana, bir de Macideye baktı: “Çil- İN Mahmut yalan söylemez,, demek İstiyen dargın çehreyle,dudağında a- & bir çizgiyle durdu. 10 Temmuz inkılâbı Macide öğleye doğru — şakakla- Yanda İki uzun çukur — yatağımda | Rwuyor. 10 Temmuz sokaktan nara- Yar ve bayraklarla geçiyor. Sokak halim aldıktan sonra istediği, hay- kırarak istediği “Hürriyet” Macide - Yi dalgınlığından uyandırdı.Çilli Mah Mut bardaktaki rakıyı dudağma ge- Hriyordu; Macide başmı yavaş ya - kaldırdı: — Hürriyet satıyorlar, ona da mı Merak ettin? ri Elindeki boş bardağı duvara fır- Hattı; parçalanan camlara kahkahası b e a i mut bir İaftadanberi tutuluyordu. karışarak 33 senenin binden 10 Temmuza bakıyor. Yatsı ezanı okundu; camiden çı- seyrek, titrek birkaç gölge bir- dakikada sokaktan silindi. İnki- Ülbin 4 kelimesine kadar her şey Musmuştu: Süküt! Birdenbire önce kalm tok, sonra Yüksek noktasında bir gürültü kop- Nu: Macidenin evi taşlanıyordu. So- efkârı umumiyesi inkılâbın Üçüncü gününe kadar sabredebil- Mişti, Sofular mahallesinde seneler- Üenberi Macide için anlaşılmıyarak en dedikodular bu gece bir- anlaşıldı. Mahallenin rzı kudur gibi saranlar kızıl, karanlık göz- Mele Macidenin evini taşiryorlar, Mahallenin edebiyatı orospuya olan 'farikayı coğrafyadan al- $, Sakallı Vasfinin sesiyle haykırı- Yar: “Srraslı Macidef”, Düşen kadmın doğduğu yerden ziyade fahişe olduğu yer memle ketidir. Evin kapısmı mahallenin na musu lâpçmla, mestle, galoşla, ta - kunyayla tekmeliyor. Küçük, büyük taşlar camları parçalıyor, odaların içine yağıyor. Bir tanesinin düstü- ğü karanlık odadı Macide yüzüne yorganı örtülmüş, ucundan bir tü- tam lepiska saç fırlamış, yatıyor: Yarım saattenberi ölmüştü. i Sakallı Vasfi kala- nı emretti, Sakallı - Vasfi istibdada memuriyetsiz kaldığı için siyasi idi; mahallenin namusu onu dinledi: ve dağılan kalabalığın arkısmdan Ma- idenin evine, kırık kapı kanadını iterek ıssız gece girdi. Cenazeyi 12 ler kaldırdı. Tabut, YENİ NEŞRİYAT. YÜCEL Her ay olgun yazılaria çıkan Yü- cel mecmuasmın Haziran sayısı te - miz bir şekilde çıktı. İçinde ünievrsi- te profesörlerinin yazılarından baş- ka sünata, edebiyata, şlire ait birçok makaleler vardır. Bilhassa Güten - bergden çok evvel 'Türklerde matba acılık, bir ingiliz şiir antolojisi, ya - bancı mekteplerde Türkçe, Stendhal ve sanatı makaleleri ve ilâve ola - rak dünya edebiyatından Tolstoyun uzak sürgün, A. Daudet'in Arlesli kız ve erkeğin İki ruhu hikâyeleri vardır. Fizik nazariyeleri aleyhinde Bu isimde meraklı bir eser çık - mıştır. Muhteviyatı şunlardır: Kâi- natın yekpare ve namütenahi bir i- #ir kütlesinden ibaret olduğu ve gü- neşle arz ve diğer yıldızların ağır. İıkları bu namütenahi isir dahilinde hacmen her tarafa doğru yayılmak suretiyle hali muvazenede bulun - dukları, umumi .cazibenin Yokluğu, aram cezbetmek kudreti olmadığı, atom ve elektron nazariyelerinin ha yale müstenit olduğu ve seyyal bir kütleden ibaret olan elektriğin sulp bir cismin zerreleri gibi cüzüfert ha- Ende bulunmasmın imkânsızlığı, ha- raretin isir titremesi Ve Ziyanm da isir dalgalarından ibaret olduğu, e- lektrik denilen şeyin de İsirden iba- ret bulunduğu, isirin ağırlığını he - sap ötmek ve saire, PERŞEMBE GAZETESİ Perşembenin 82 nci sayısı çok dol gun mündericat ve nefis resimlerle çıktı. Ibrahim Altettinin makalesi, Na- ci Sadullahm Galip Kemali ile en - teresan bir röportajı, Ibrahim Hak- kmın tarihi yazısı, Güzide Sabrinin Hicran gecesi İsimli edebi romanı, Than Siyaminin Küçik hikiyesi, Kandemirin Şişli yazısı, merakli 3€- yahat romanı, açık mektup, saç ve karakter, ölülerin ağaç tepesine br- rakıldığı memleket, arza çok yakla- i şan bir seyyare ve #sire resimli fık- Talar ve sinema sayfası vardır. 19 Haziran 1936 küsufu küllüsi 19 haziranda vukua gelecek olan güneş tutulmasını izah eden ve maarif vekâleti tarafından hazırlanan dergi balığa artık kızmamaları! Macidenin ken- | TAN Yazan: MITHAT UEMAL ağında uyuyor dini verdiği gecelerdeki kadar çıp - laklı, Bir adam, yumruğu semsiye- sini ortadan boğmuş, koşuyordu: Senih efendinin eski damadı Salt, Cenaze geçerken Sofular kahve- sinde zindan, lev — plsküi rı havada anlatıyordu: — Bilirsiniz ki efendiler, diyordu, meşrutiyetimizin babası Mithat pa- şayı Abdülhamit Taif (Okalesinde boğdurdu. Katiller sabunlu ipi Mi hat paşanm boynuna o geçirdil Mithat paşanın çırpınan kollarını laylı mülâzim Ispartalı Kel Memiş sopayla kırdı. Şehidi sabah olmadan acele gömdüler; caniler, güneşten korktular, yrağı gözlerinde a- karak, kolla- (Arkası we | BULMACAMIZ| 1, 23 485 6 78901 SOLDAN SAGA VE YUKARDAN AŞAĞI : 1—'Tavuğun kocası Koyma (5). 2 — Ekin biçkisi (4). Husüsi (4). 3 —Telsiz (5). Belediye (4). 4 — Bahri muhit (7). 5 — Tasdik etmek (9). 6 — Hab (4). Valide (3). 7 — Yaramaz değil (4). tası (4). 8— Amâ (3). Köpek (2). 9 — Eksiltmek (7) Lezzet (3). 10 — içki evi (7). Beygir (2). 11 — Yed (2). Kuşun kola (5). DUNKU BULMACAMIZIN HALLI: 1 — Zehirli gaz (10) 2 — Eğe (3) sit (3) es (2) 3 — Hedef (5) Asabi (5) 4 — En (2) alan (4) 5 — Raf (3) Hayfa (5) 6 —Ti (2) AA (2) Baş (3) 3 — Malyan (7) 8 — Saf (3) Bay (3) 9 — Anababa (7) 10 — Zer (3) ak (2) 11 — Sır (3) Şayak (5) —— Resimli ay — Resimli Aym dör- düncü numarası çıkmıştır. Bu sa - yısında, Nurullah Ataçla, Erenköy sanatoryomunda İki röportaj, Mah- mut Yesari, Cahit Uçuk ve Ali Rıza Seyfinin güzel birer hikâyeleri; ve ve birçok kıymetli makaleler var- (5). Yerine Hal rabi- Yarımay — 82 numaralı 1 Hazi- ran nüshası üç renkli bir kapak için- de İntişar etmiştir. Kıymetli maka - leleri, röportajları, tarihi hikâyele - ri, fıkraları, iki roman tefrikası, si- nema, Spor, ve kariktrü sayfalariyle çok mükemmel bir mecmua olan Ya rımayı okuyucularımıza tavsiye © - deriz. FAYDALI — —— BİLGİLER Bugünkü Program Ustanbul J8: Operet N * dan (Karay ve içtimai yardım); musikisi; 20:30: Stüdyo orkestra! Son haberler Sant 22 den sonra Anadolu Ajinsinm göretelere mahsus havadis servisi verile- cektir. Ba KREŞ 18: Orkestra. 19,20: Konserin devamı. 2030: Richard Vâgnerin “Tannhaeuser” CTanhoyser operas, 24: Radyo orkes - tras BUDAPEŞTE 2 ları; 21,30 19.40: Radyo salon orkestrası Zi: En sevilen piâklardan. 21,55: Richar Vagne rn Tannhaeuser operâsınm ikinci ve üçün cü perdelerini nakil 24,0; Carband MOSKOVA 18,30: Operada verliccek piyesi nakil, 22 İ Yabancı dillerle neşriyat. VARŞOVA 18: Serenadlar. 1850; Muhtelif. 20: Pi- yano refakatiyle şarkılar 20.45: Musikili weşriyat. 22: Senfonik kanser. 2.15: Hafif musiki ve dans. 24: Dans ylükları. inemalar, Tiyatrolar * ELHAMRA ; ve (Son Koz). * YILDIZ * (Iki Köcah Kadm) ve (Gü- zellik Enstitüsü). * AZAK : (istanbuldan Geçerken) ve (Bir Aşk Nağmesi) * SARAY : (Mum; (Güldüren Gözler) * SÜMER : (Siyah İnci) ve (Korsanlar Düşmanı). * ŞIK : (Anna Kristi) ve (Ölüm Cam- barları).. * MELEK ; (Bul (Viyana Büllsü * TÜRK : dll genini), * İPEK : * TAN berta), * ÜSKÜDAR HALE: (Tırsan yamyam- İar arasında) #avetler, Toplantılar (Kartallar Uçarken) larm Serveti) ve mıyan Adam) ve r Eğleniyor) ve (Pa- (Şen Dül) ve (Gizli Ruya). (Venedikte Bir Gece) ve (Ro- İHTİYAT ZABİTLERİN YOKLAMALARI Kadıköy Askerlik Şubesinden 3 Şubemside yazılı bütün yedek subaylarm kanuni yoklamalarının yapılması İçin 936 Haziran ayı içinde nufus cüzdanlarile birlilete şubemize baş vurmaları taşrada bulunanlar nüfus cüzdanlarımdaki sayımızı ve yerlerini taahütü mektupla bildirilmeleri gerektir. KONFERANS VE KONSER Beyoğlu Halkevinden £ 4 an 936 cumartesi aksamı saat 21 İde Beyoğlu Halkevi #alonlarmda halk için bir toplantı yapılacak ve bu toplantıda bir könlerana ve bir konser verilecektir. Çağı rı kartları evimiz direktörlüğünden alma bilir, İSTANBUL AVCILAR CEMİYETİN. DEN : Senelik kongre ve idare heyeti seçimi T. 6. 936 pazar gilmli ssat 17 de yapılaca. dından bütün azanın Bomentideki Cemiyet merkezine gelmeleri reca olunur, Hastane Telefonları Cerrahpaşa hastanesi 21693 Gureba hastanesi Yenibahçe © 23017 Haseki kadınlar hastanesi 24553 Zeynep Kümü hastânesi Üsküdar 60179 Kuduz hastanesi Çapa 22142 Beyoğlu Zükür hastanesi 43341 Gülhane bastanesi Gülhane 2010 Haydarpaşs Nümune hastanesi © 60107 Etfal hastanesi Sigli 42428 Balerrköy Akıl hastanesi 16.80 Sark Demiryolları Sirkeci 23079 Devler Demiryalları Haydarpaşa 62145 itfaiye Telefonları İstanba: İttayesi Deniz yolları acentesi Telelon Akay (Kadıköy iskelesi) Çabuk Sıhhi Yardım Teşkilâtı Bu numaradan imdat otomo- bili dstenir 44598 ———— —— Istanbul iknici Noterliğine: Istanbul Bahçekapı dördüncü vakıf hön Asma katta 29 numaralı yazi- hane derununda mevcut bilümum eş- yayı tüccariye ile yazihane eşyasını bedeli makbuzum mukabilinde Bay Murat Akbaşa sattım. Artik gerek mezkür eşyada ve gerek eşyanın bu - unduğu mezkür yazihanede 25-ma - yıs- 936 tarihinden itibaren benim hiçbir hak ve alâkam kalmadığından benden bir güna mütalebesi bulunan- arın tarihi ilândan itibaren on beş gün zarfında mezkür 29 numaralı ya» zihaneye müracaatları aksi takdirde vâki olacak iddialerm hükümsüz bu- Yunduğunu alâkadaranm malümu ol- mak üzeve keyfiyetin neşir ve ilânı nı dilerim. ADRES: Istanbul Bahçekapı dör - düncü vakıf han asma katta 29 da Mehmet Behçet Tan. 42302 43732 NAZLI Her gtin bir | © Hikâye | Halbuki onun bu gece Nazlmm ahmin ettiğinden daha karanlık üşünedler kafasını kaplamış. Bu öğleyin yengesi Hefizenin söylediği. sözler kulağında çınlıyor. Bir aralık Mehmedi kucağma çekmiş, okşar- ken, Hafize ona acıyan gözlerle bak; mış, sonra yavaşça mırıldanmışi “Vah Ali vah, hep böyle başkaları- nın gızanmı mı okşıyacaksın!,, Aliyi bu sözlerle büsbütün keder aldı. Dü- şünüyor: Onun da hiç öyle küçücük arı, dizlerine “buba" diye tır- manacak kızanları Demek o babası, başkaları gibi t0- run sahibi olmıyacak, hayatta tek başma filizsiz bir ağaç gibi kupkuru kalacak, Ali bu gece çok sıkılı Nazlınm derdini sormasına İçeri yor., ona: senelerdenberi düymadığı bir hiddet sinsi bir şekilde yüreğine çöreklenmişti. İçin için söyleniyor: | İ “Bütün suç onda, böyle garı mı olur. Bir de gelmiğ, dert sorar.,, Nazlı bö. Iâ onun arkasında, gözleri mahzun yalvaran mannlarla dolü kocasının tahta parma ra dayalı vücudu: na bakıyor. karanlıkta keskin hat - larla belli olan bu güclü muntazam çizgili erkek siloetini hayran göz - lerle seyrediyor ve keskin bir kadm kavrayısiyle onun kederinin nereden geldiğini, günlerdir gözlerinin neden hep öyle karanlık manalarla doldu- ğunu serdiği halde soruyor: — Alim, üzüntüde bırakma beni, deyiver derdini. Ali birdenbire dönüyor, kaşlârı a- sabiyetle çatılmış, gözleri genç ka - dınım yüzünde hiddetle geziniyor: — Ne sorar durursun be, Neye kaygulandığımı bilmemisin sankim! Sert bir hareketle dönüp, hanaya açılan evin kapısından İçeri giriyor. Nazlı o yalnız, kirpiklerinde titri; yaşlar var. Pembe dudakları bir çocuk gibi ağlamak için bükül- wi, Fakat birdenbire kendini top- luyor, acı bir tebessümle gülümse - yip içini çekerek mırıldanıyor: “Ta- salanma be gızım, her derdin bir devası vardır.,, Ve yavaşça süzüle - rek kocasının peşinden içeri giriyor. * Bugün Güvenkte matemli bir sü- künet var. Bütün köylüler sokaklar- da fakat herkes dili bağlanmış gibi susuyor. Yüzleri karanlık manalarla dolu, başları garip bir tevekkül ile önlerine düşmüş. Erkekli kadınlı köylüler yavaş yavaş Kuşçuların €- vinin önünde toplanıyor. Birdenbire evden sokağa dökülen çığlıklarla İ beraber kapıdan telli çevrelere sarılı bir tabut çıkıyor. Tabutun bir yanr- na omuzunu veren Alinin kireç gibi beyaz. Köylüler yanma yaklaşarak, bir başkası tabuta omuz verirken o- nu aralarma çekiyorlar. Önde pul işlemeli çevrelerle pırıl pırıl yanan bir gelin gibi süslü tabut, başucun» daki ipek gaz yemenisinin gül oya- ları uçuşarak köyün mezarlığma doğru yavaş yavaş ilerliyor, arkada kalabalık halk matemli bir sükütla yürüyor. Gözleri içeri kaçmtş, on yıl ihtiyarlamış gibi bitkin görünen Ali nin kollarma girip yürümesine yar- dım ediyorlar , Uzaklaştıkları evden dışarı dökülen aer çığlık sesleri ge- liyor ve Seslerin arasma yalancı, sahte ahengiyle karışan Hafizenin boğuk feryatları, Hafize içinden gü- zelliğini, bol neşesini, köyde uyan - dırdığı sevimli alâkayı yıllardanberi çekemediği eltisinin ölümüyle, Naz- Imm evden çikan tabutundan son- ra omuzundan adeta ağır bir yük at tığı sanıyor ve İçine sığmıyan 8€- vinelni yüksek feryatlarla dışarı bö- şaltıyor. Nazlıyi toprağa bırakmıya giden kalabalığın içinde yürüyen A- li, genç karısı sanki yüreğini de be- raber koparıp götürüyormuş gibi göğsünde derin bir acı duymükta. O Dun ıstırabı bir ölüye yanmaktan da daha çok fazla. Çünkü o her şeyi bi- tiyor, Nazlınm nasıl kendini bile bi- olmayacak mr? |» NIN OLUMU ——-——Paride CELAL — Na le ölüme attığını, köyde fena tanm- mış ebe Fehimeden gizlice aldığı f- lâçları, tek Alinin isteği olsun, Ha- fizenin sitemli (o sözleri, dırdırları dursun diye, o zehirli şeyleri çekin- meden kullandığını biliyor ve dalma gözlerinin önünde Nazlının son da- | kikaları canlanıyor: Genç kadının birdenbire bütün kanı çekilerek ya- İtaklara solgun bir gül yaprağı gibi serilen zavallı vücud: izlerin - İ den dışarı vuran çektiği acmm ale- vini; sönra kirpiklerinden dökülen lar yanaklarına bol bol süzülerek y sönük bir sesle söylediği son sözleri Ali hiç unutmıyacak: “Talih yar çıkmadı Ali demişti. Bir gızani- mız olsun istedim, olmadı. Bu yüz- den canıma da giydim. Emme böyle- si daha iyi. Benim gibi rıyı ne idecektin. Gayri masm, ben gidivom işte... Genç ka- dımın bu sözlerden sonra yavaşca kirpikleri kapanmış, dudaklarında mütevekkil, masum bir tebessiim be lirerek Tanriya canını teslim etmiş- ti. Işte bu levhada silinmez derin çizgilerle beyiine nakşoldu. AN ar - «bir zaman unutmıyacak, ü Nazlının ölümüne kendini İ sebep görüyor, ve İş işten geçtikten sonra ıstıraptan boğulan bir sesle kendi kendine mırıldanıyor: “Çocu » ğu ne edecektin, sana gül gibi garın yetmez miydi ki donuzun oğlu... Istanbul ssliye birinci hukuk mah- kemesinden: | Selânik bankası tarafından Galata lda Tophanede Bayazıt mahallesinde | Kaval sokak 5-9 mumarada mukim Andon Dimitrakoplo ve Dimitri Di « mitrakoplo aleyhlerine açılan alacak davasmdan dolayr tebliği müktezi da İvetiyenin müddeaaleyklerin ikamet - gâhi haziralarınn meçhuliyeti hase « bile Hukuk usulü mahkemeleri kamı- nunun 141 inci maddesi mucibince ilâ nen tebliğine ve muhakemenin de 13- 7-938 saat 14 e talikine karar veril - miş olduğundan milddeaaleyh muma- ileyhin tayin edilen işbu gün ve saat- te mahkemeye gelmedikleri veya bir vekil göndermedikleri takdirde hak « larmda muhakemeye gıyaben devam olunacağının ve birer nüshasının mah keme divanhanesine asılarak daveti « yelerin tebliği makamma kaim olmak re ilân olunur. (23516) Istanbul asliye mahkemesi ildnei ticaret dairesinden: Hali tasfiyede bulunan memaliki şarkiye Fransız bankasma izafeten tasfiye memurlarından Alfons dö Lâp irizon vekilleri avukat Nisim Barokas ve Nisim Sages tarafından Galata A sigörasyoni Cenerali hanmda' Alber Garon aleyhine ikame olunan 472021 liranm tahsili davasmda müddeaaleyh mezkür ikametgüh: kanuniyesini terk ettiğinden kendisine hukuk usulü mn hakemeleri kanununun 141 inci mad- desi mucibince bir ay müddetle ilânen #wbligat ifasina karar verilmiş ve mü ayyen olan 28-5-986 tarihli tahkikat gününde ilânen yapılan tebligata rağ men mumaileyh Alber Geron mahke- mede isbatı vilcut etmediğinden hak- kmda gıyap kararı ittihaz ve tahki- kat 27-936 tarihine müsadif perşem- be günü saat 14 e talik edilmiş oldu. Zundan mumaileyh Alber Geron mez- kür gün ve Saatte mahkemede bizzat ispati vücut etmediği veya salâhiyet- tar bir vekil göndermediği takdirde tahkikat ve muhakemeye gıyabında devem edileceği ve kendisinin bir da- ha mahkemeye kabul edilmiyeceği teb liğ yerine geçmek Üzere ilân olunur. (23517)