e 4 SALINAN No, 153 Yeni seçim yapılmış, arzuyu şahane yerine getirilmişti — Pusla, saraydan geldi. Zatı şa- hane bu zevatm reisliklerini arzu €- diyorlarmış. İntibap, yeniden yapıl- #m Sözleri fısıldanmıştı. Ve Celâlettin Arif beyin ekseriyet kazanmasına rağmen, derhal saray- dan gelen reis namzetleri ortaya &- tılmış; intihap yeniden başlamıştı. Saraydan gelen bu puslada; şu #simler vardı: Aydın mebusu, Hüseyin Kâzım bey, İstanbul mebusu, Reşat Hikmet bey, Erzurum mebusu, Celâleddin Arif Karesi mebusu, Abdülâziz Mecdi efendi... (1) Celâleddin Arif bey, bir köşeye çekilmiş; (Arzuyu şahane) nin bu merkezde olduğundan bahsedilerek yeniden intihaba muvafakat ettiril- mişti... Celâleddin Arif bey — hem biraz evvel ekseriyet kazandığından | ve hem de ismi, saraydan gelen lis- tede bulunduğundan dolayı, — yeni baştan yapılacak intihapta da ka - zanacağını ümit eylemişti.. Halbuki bu ümit, birdenbire suya düşüver- mişti. Yapılan yeni intihabın netice- si, şöyle zuhür etmişti: Reşat Hikmet bey; meclisi mebu- san reisi. Hüseyin Kâzm bey; vekili. Abdülâziz Mecdi efendi; ikinci re- İs vekili... Bu suretle (Arzuyu şahane) yeri» | ne getirilmişti. Ve artık o günden sonra da, (padişah) ile (meclis) a- rasında bir ahenk ve muvazene te- &is edilmiş olduğuna kanaat getiril- mişti, Halbuki bu düşünce, o kadar bü- yük bir saflık ve gaflet eseri idi ki; İşte şimdi o hain ve sinsi hükümda- rm acı ve kahir darbesini yiyen meb uslar; Ankarada soluklarmı alır al- maz; ancâk o zaman bunun farkma| varabilmişlerdi. Vaktiyle söz dinlemiyen bu zeva- ta karşı bütün Ankara muhitinde: — Oh olsun... Demek icap ederken; Mustafa Ke- mal paşa — bilâkis — bu aldanmış zevatm ruhlarmdaki elemlerin tadi- Mine, ve onların kuvvei maneviyele- rinin tarsinine medar ölseak şekil- de hareket ederek hissiyatının neca» betini göstermişti. *, birinci reis Fakat meselenin en garip noktası şurasıdır ki; İstanbulun işgali günü bütün idare ve irade kudretini kay- bederek, mevkii ile münasebet almı- yacak bir telâş ve heyecan göste- ren; ve mecliste de bir panik zu- huruna sebebiyet veren Celâleddin Arif bey; Anadolunun — her kor- kudan azade muhitine gelir gel- mez, — vaziyetini birdenbire değiş- tirivermişti. (Salâhiyettar bir millet meclisi) toplanması hakkında. Mustafa Ke- mal paşa tarafmdan emir verildiği zaman bu zat; Düzcede bulunmakta idi, Vaziyetten bütün Anadoludaki #alâhiyettar zevatı ve münevverleri haberdar eden Mustafa Kemal paşa, Düzcede bulunan Celâleddin Arif beye de bir telgraf çekmiş; Anadolu ve Rumelide yapılacak olan bu inti- habın tesrii ile içtimaın bir an evvel | temini için — meclisi mebusan reisi | Ester sıfatiyle — efkârı umumiyeye karşı kısa bir beyanname neşretmesini faydalı addetmişti... Bu kadar fay - dalı bir teşebbüsün bir saniye evvel husulü için Celâleddin Arif beyin| herkesten evvel bu arzuya hizmet etmesi lâzrmgelirken; bu zat bir ta-| kım nazariyat beyan etmeye başla- miş; hattâ, Ankarada toplanacak ©- lan (Büyük Millet Meclisi) ni, Is- tanbulda inhilâle uğrıyan — (meclisi mebusan) m devamı gibi bir telâk- kiye kapılmıştı. ! Celâleddin Arif beyin bu: telâkki- si, tabil idi. Çünkü; İstanbulda kay- bettiği meclisi Anadoluda bulduğu | takdirde, miiktesep bir hak iddia e- decek; gene işin başına geçecekti. Halbuki, Mustafa Kemal düşüncesi böyle değildi. O; (fevka- Vâde salhiyeti hal bir meclisin An: | karada içtimai) na karar verirken, İstanbulda kendi kendine inhilâle uğrıyan Osmanlı meclisi mebusanı- nın yeniden — eski şekil ve mahi- yetta — toplanması asla hatırma | getirmemisti. Ziya ŞAKIR Mustafa Kemal paşanm, gaye ve maksadı, — Osmanlı meclisi mebu- sanından — büsbütün başka bir ma- hiyet ve salâhiyette, daimi bir mec- lis teşkil etmek; ve bu meelisle, ta- savvur ettiği inkılâp safahatını ge- çirmekten ibaretti. . Mustafa Kemal paşanın Ankara- da böyle (fevkalâde salâhiyeti haiz bir meclis) toplamıya teşebbüs et- mesi İstanbula akseder etmez; padi- şah Vahdettin ile Damat Ferit paşa- yı dehşet istilâ etmişti, Padişah Vahdettin, her şeyden ev- vel İngiliz başkumandanma haber göndermiş; Ankarada toplanacak o- lan meclise. karşı ne yapabileceğini öğrenmek istemişti. İngilizler; — Bizce, yapılması imkânı olan her sey yapılmıştır. Artık, Ankara! Üzerine de bir kuvvei seferiye gön - dermemize lüzum ve imkân göremi- yoruz. Diye cevap vermişlerdi. Bu cevap, gerek padişahı ve ge- rek Damat Ferit paşayı büsbütün telâşa sevketmişti... Çünkü, bunlar; Ankarada toplanacak olan mecliste, ilk hamlede hilâfet ve saltanat me - selesinin müzakere edileceğifi, ve hatti; ya velishdin, veyahut dehza- delerden birinin Anadoluya kaçırıla- rak orada ona biat edileceğini zan- neylemişlerdi. Buna binaen Vahdet- tin, derhal veliaht ile şehzade Selim efendinin, ve şüphelendiği diğer şeh zağelerin etrafında sıkı bir tarassut şebekesi çevrilmesine emir vermiş- ti. Ayni zamanda, hilâfet ve saltana- tın kendisinden almamaması çaresi- nin temini için de (şeran) bazı ted- birler ittihazma teşebbüs eylemişti. | Seyhtlislâm, gizlice saraya davet e- dilmisti. Çit köşkünde, padişah ile şeyhülislâm arasmda cereyan eden mülâkat, iki saatten fazla devam et- mişti. Verilen karar üzerine; (Da- rülhikmeti islâmiye) azalarivle ken- dilerine itimat edilebilen ulemadan bazıları, şeybülislâmm riyaseti al - tında bir meclis aktedecekler; 1 — Halifenin, dini ve siyasi hak-| larmı; (lar. Bugün #ezmee giden çocuklarım 2 — Hilifetin hangi şerait dahi- linde mümkün olacağını; mahrem bir şekilde müzakere ede rek, bunları (kütübü şeriye ve fık- hiye) den çıkarılacak hükümlerle tesbit eyliyeceklerdi.. Şayet, Anka- rada toplanacak olan meclis; başka bir halife ve padişah ilinma kalkı- sırsa o zaman (babi fetva) tara- fından bu esaslara müsteniden bir beyananme e neşredilecek; yeni ha- fe; bütün islâm âlemi karşısmda. (düzme halife) menzilesine indirile- cekti. Vahdettin, üçüncü bir teşebbüs ol- mak Üzere de; Anadoluya bir (he - yeti nasıha) gönderilmesine karar vermiş; bu İşi de Babıâliye havale etmişti... Vükeli heyeti, martın 19 uncu günü fevkalâde olarak Babı. lde içtima etmiş; cereyan eden mi- zakerede, münasip zatlardan mü- rekekp birkaç heyetin Anadoluya giderek halka nasihat etmesine ka- rar verilmişti. LArkası var! Vahdeddinin malmatı olmadıkça, saray er- kânmm böyle bi değildir. — Z. $. ABONE VE ILAN ŞARTLARI - Mamlakit sazılman. r işe karışmaları mümkün TAN KUŞ BAKIŞI Kır gezintileri Penceremin önünden bir tramvay dolusu neşe geçti. Neşenin tramvay- dan başka her yerde bulunabileceği- ne inandığımdan olacak, hayretle, giden tramvayı arkasindan baka kalmıştım, Kabma sığmayan bir ilkmektep neşesini tramvaylar, kıra götürüyor- ardı. Uzaktan iyice işitilmiyen mek- tep şarkıları, penceremin önlinde birdenbire kabarıyor, ansizn sürat- le dönmeğe başlayıp kulakları trrma- | ladıktan sonra yavaş yavaş duran bir gramofon gibi bu başıboş neşe de çabucak sokağm öteki ucunda kay- boluyordu. İlkmektep şarkılarım bu âni çıkış, yükseliş ve kayboluşla- rı, içimde çocukluğumdan beri dön- miyen bir çarka değmiş ve onu Gil- «m bir süratle döndürmeğe başlamış tı. Bu carkm dönüsü ne kadar sür- dü bilmiyorum, “Yalnrr o döndilkee benceremin önlinde Sivasm ufak| hir kasabasma gillen. #frafı sarı gtil- lerle çereavelermiş, kiremit rengin- de bir yol serildi. Kiremit rengindeki yolda bizim mektebin çocukları tabur ha | de bir şarkı tutturmuş gidiyorduk. | ylediğimiz şarkı penceremin önün dön geçen tramvaylardan taşan şar- kıya ne kadar benziyordu. bilmiyo» | rum. Sarkıdan aklımda ne bir hece ne de bir tek ses kalmış. Yalnız ku- | laklarımda hir kağni gıcırtısı tutie lanıvor. özlü bir sakız gibi uzüyor.| mşe konmadan uzuyor. Bir ha Bu kağnıda bizim mektebin yemek | leri var. Analarımızın kır gezintisi | için bin bir itina ile hazırladıkları) kır yemekleri. Çark ayni hızla dönü. | yor ve mektep kır gezintilerim, birer birer hafızamda belirip, tavazzuh| ederken kayboluyor. Kaybolan bütün | kır gerintilerinin arkasından yaprak yaprak, yığın yığın bürusmuş kâğıt- lar uçuyor: Amalarımızm. içerisine kır vemeklerimizi sardıkları kâğıt. MEMLEKETTE şarat mütahassısının Kayserideki tetkikleri Kayteri, (Tan) — İsviçrenin Bazel tarihi tabii müzesi hağarat doktoru Lothar Forcart şehrimize gelerek tetkiklere başlamıştır. Profesör, Kayse- ri ve havalisinde haşarat Üzerinde tetkiklerde bulunacaktır, Lothar For- cart, araştırmaları hakkımda bana şunları söylemiştir: “.— Memleketinizde gördüğüm misafirperverliğe ve gösterileri kölayliğa bilhassa müteşekkirim. Bunu, yazacağım kitabım en başma bilhassa kay- dedeceğim, Yaptığım tetkiklerde Karadeniz haşaratı arasmda. şimdiye da arkenmdan köğitlar urucan, ay, | KAĞAT Kitaplara geçmemiş olanları da buldum. Bunlar salyangozların ba- ni eneniehik. Avni kır vepekleri yal, | lar: ile kelebek ve bağ haşerelerine ait tanınmamış cinslerdir. Üniversi, nız kâğtlarımız farklı Burn gez- telerde doktora tezi hazırlıyan gençler için en iyi ve orijinal! eserlerin tet- | meğe cidsrlerin hepsi vemeblerini | KiK merkezi Türkiyedir. Hazırladığım kitabımda bunu da ayrıca işaret gazete kâğtlarma sarmılar. Halhı. | edeceğim. ki bizim corwklufumuz ensete vüzü <örmemizti. vam bu ufak kassbaer #ma o zamanlar gazete welmardi ki! Karara welse hile o.erzete elden ele dolan Anlaan bir banlrat kadar sav. mir. vevehni sayefa kün. munüne venayale hanasmalr elin . ye Bir çok yerlere yıldırım düştü Ayüöm Tray Evvelki gün yağât sürekli yağmur #rasmaa KOŞK Ku bağlı çifte kahve köyü civarına yildırım düşmüş İki çöcuğa gar- parrk her ikisini de felce uğratmıştır. lonralar entest, | O gün çifte kahve köyünden çifçi Alinin karisi, 10 yaşinda kızi Huriye Kocaman sizaralar!--Badri RAHMI | ile 8 yaşında kızı Hatice beraberinde olduğu halde tarlada çalışırken gid- detli bir yağmur başlamış, yağmurdan muhafaza için sığındıkları ağaca yıldırım düşmüştür. Analarına bir şey olmamış, çocuklar Aydın memleket hastanesinde tedavi altına alınmışlardır. Beyoğ'u Vakıtıar Direktörlüğü ilânları | No. sr d 1- 60 4-6-936 Perşembe ) 61 - 125 5-6-936 Cuma ) Hademei hayrat 126 - daha yukarı 6-6-936 Cumartesi) 8-6-936 Eytan ve Eramil 9-6-936 Mütekaitler Hayrat hademesinin Mayıs 936 aylıklarile mütekaitle- rin, eytam ve eramilin üç aylıkları yukarıda yazılı gün- lerde karşılarındaki sıra numaralarına göre verilecektir. | (3079) sayan SAFİYE PANORAMA Istanbul SıHhi Müesseseler Satın alma Komisyonundan i o Bakırköy Akliye ve Asabiye hastahanesi için 1500 ta- kım hâki yazlık elbise olbaptaki şartname ve nümünesi ! veçhile açık eksiltmeye konmuştur. ! 1 — Ekâiltme: 24 Haziran 936 Çarşamba günü saat 14,30 da Cağaloğlunda Sıhhat: Müdürlüğü binasındaki Komisyonda yapılacaktır. 2 — Tahmini fiat beher tokımı üç yüz yirmi kuruştur. 3 — Muvakkat garanti 360 liradır. 4 — Şartname ve nümüneler komisyonda görülebilir, 5 — Eksiltmeye gireceklerin cari seneye aid Ticaret | Odası vesikasile 2490 sayılı kanunda yazılı belge ve bu işe yeter muvakkat garanti makbuz veya banka mektub- larile belli saatte komisyona gelmeleri. (3103) Dr. Hafız Cema” YAHILIYE: MUTEHASSISI Pazardan başka günlerde (2.30 dan 6) ya İstanbul Divanvolu (104) TEPEBAŞI BAHÇESİ BUGÜN AÇILIYOR Her gün saat 5 - 8 arasında 2 Orkestra refakatile KONSER APERETİF - GEZİNTİLER LOKANTASI Garden'in muhteşem taraçasın- da müntethap ve nefis taam 150 kuruş Her akşam 10 da Garden'in bütün programile Hususi müzik - Varyete Her Cumartesi ve Pazar Saat 5 - 8 arasında suvarelerin programile ne İeee Kiye bebimenii — ğ Cumartı MATINELER (930 — 19) saatleri hakiki Hkaraya Pay aim enem LEO MARJANNE ' “Şi een e ei elen ki : Parislilerin en Parislisi ZAYI — Tıp Fakültesinde aldığım Moral 908 No. lu hüviyet elizdanımı kaybet» tim. Yenisini alacağımdan hükmü yoktur. Ömer MEMLEKET MANZARA LARINDAN: Zonguldağa yüksekten bir bakış 'TAN, Bir kadın kocasını tabanca ile öldürdü Konya, (Tan) — Ereğli Hususi Muhasebe Tahsildarı Mustafa, iki gece evvel evinde öldürülmüştür. Yar pılan tahkikat şu neticeyi vermiş * tir: i Tahsildar Mustafa, gece saat 18 ve doğru evine gelmiş, odasından içeri girerken avluda gizlenmiş olan karısı Naciye arkasından üç el silâh atmıştır. Kurşunlardan birisi duva” ra şdiğeri baldırıma, üçüncüsü o d8 ensesinden girerek kafatasına isabet etmiş, derhal ölümü intaç etmiştir. Silâh sösleri üzerine vak'a yerine ye” tişen zabıta memurları derhal tahkik bağırmağa başlamış ve imdat istemiştir. Yapılan araşlırmalar n& Hcesinde kullanılan silâh bubermuğ, tabandanıs tahsildara dit olduğu a Taşılmıştır. Tahkikat sırasında kem disinden şüphe edildiğini gören k& dın, kocasını kendisinin öldürdüğü © hü iriraf etmiştir. Cinayetin hakiki sebebi hehiz malüm değildir. Kadı tevkif edilmiştir. KE Kayseri köylerirde Kayseri, (ran) minin, Gl yüz otuz üç köyünde y 5 muntazaman tatbik e edilmektedi” Bunun için her köyde birer idare h* yeti odası, köy bürosu meydana £” tirilerek kayit ve munmelât defter” leri hazırlanmıştır. Bundan beşi* arı için icap eden kararla halk ar” sındaki geçim ve barış işleri de kö” yoluna dır, Ölüm, doğum, ekonomi ve tari” hakkındaki istatistikler ait olduğu dairelere bildirilmektedi” * Aydın, (Tan) — Köşk kamuf” na bağlı 13 köy Türk Hava KU a kp 2 cini ini tel inin yüzde İkisi did Bunun * BİZ diğer 12 köyün İştirak bağlı diğer 12 ilkler 100.000 kiloyu göçecektir ei öğretmeni Bel kanlığından aldığı menimiyetla 0; tora imtihanını vermek üzere 1” draya gitmiştir. * Balıkesir, (Tan) — Ihtises kemesinin 1 Hazirandan itibaret vedildiği rinde fazla durulmustur. başlamışlardır. Kadın, kocust 4