U—— 1-5-936 ——— SON HABER Ortamektep muallimliği için imtihana girecekler Ankara, Kültür Bakanlığı, ortamektep muallimliği imti- arma gl.reeem % hakkmda kültür direktörlüklerine bir tamim hgnâ istir. Bu tamime göre, imtihana girmek istiyenler kültür direk - fğn di üracaat edeceklerdir. Dört ve beş sınıflı muallim mektebi m:ükm bu imtihana girmek istiyenler bütün hizmet müddstlla: lçinzd?ı:n az üç yıl müsbet mesai göstermiş olmaları lâzım gelecektir. sınıflı muallim mezunları üç yıl muvaffakıyetle çalışmış olmak mektebi üksek tahsile devam etmek ve başka ::;y:ı:dm htiı;în edn% olupta tekrar mesleğe avdetlerine k istiyenler ancak son engel bulunmryanlardan imtihana girmel kak ça ea vilâyetin kültür direktörlüğüne müracaat edebile - açi i ültür direktörlüğü, bunların meslekte çalıştıkları zama.ıı]m :eıtkı;:ı:n:ini gözönünde tutacak ve en aşağı üç yıl müsbet mesal gosı. terenlerin evlerini, çalıştıkları yerleri, hangi gi.ln ve nereden ı::“zun :j; duklarmı, meslekten ayrılış tarih ve sebeplerini ve üç yıllık mesaiye teftiş raporlarını bakanlığa yollıyacaktır. İkmal mekteplerinde çalışma - a hiçbir i İ ktebi larma izin verilen ilk muallim me! Bekle tâbi olmadan girebileceklerdir. ları bu imtihanl: İ ikat kısımlarile liselerin ilk kısımlarında bu L.fuauim mmııwe:nwk'lt evleri, hangi yılda, hangi mektepler- ::"h_':; îım'k bakanlığa bildirilecektir. Şifahi ve tahriri imtihanda - vazife aldıkları enstitüsüne, girip i istiyenler, Gazi terbiye BUŞVAİŞAK oı.:k'mmu.ıxllı:lmn muhafaza edecekler ve bunlardım_ mezu - :ş 'm;::lîtmı verenlere Gazi terbiye enstitüsü —diploması verilecektir. MY“ t edenlerin isimleri on mayısa kadar bakanlığa bildirilecektir, Fransız seçiminde Komünistlerin takip Maaş Kanununun değişecek maddeleri Ankara, 30 (Tan) — Kamutay büt imenâ maaş ihtiyat çe edecekleri hareket Paris, 30 (A.A.) — Komünist par- tisi umumi sekreteri Maurice Thorez, şu beyanatta bulunmuştur: zabitlerine ait maddelerinin tadili hak kmdaki kanun lâyihasınım muu_kere- sini ikmal etmiştir. Encümen iki sene de bir yapacakları bir buçuk aylık stajları için çağırılan serbest mes - lek sahibi ihtiyat sahiplerine bulun: dukları mahaldön gayri yerlerdeki Komünistler, ikinci turda muvaffa kıyeti teeyyüt eylediği tı.kvudkde *Halkçılar cephesi” tarafından vücu- de getirilecek olan herhangi bir hü- kümete iştirak etmek niyetinde de- ğildirler. Komünist partisi, Mebusan Meclisinde altmış kadar âzaya malik Olsa bile, yapmak tasavvurunda bu- lunduğu şey sadece şimdiki hükü - Metten daha ziyade sol cenaha mut'e. Mayil olan ve “Halkçılar toplantısı' ü n%n: ımım edı]miş Emzraml Lindberg ile karısı seyahate çıktılar Boulognö * Sur Mer, 30 (AA.) — Lindberg ile zevöesı Vimorox'ya gel- mişlerdir. Rıhtımda bulunanlar ken dilerini tanmmışlardır. Guketeciler. he- Lindbergin yanma koşmuşlar - :ı: Mumaileyh, sadece şunları söyle- “Rica ederim, israr etmeyiniz,, Lindberg ile zevcesi, otele :_itmlı- ler ve akşam üzeri Folkestone'a git- mek üzere vapura binmişlerdir. Doktor Eckenerin itibarı iade olundu Berlin, 80 (A.A.) — Havas ajan - Bmdan: tör Yrokyartar lakedün. yada umumi grev ; — Trakya ve Ma- Süna D a n lll mdwwımd b Pire limanında bir Fransız zırhlısı 2 Tan) — Bir Fra _ he a Piro Üa AY . Gemi limana girerken 20 Rör top atarak Yunan bayrağını lamış ve mükabeleten Yunanistanın Al-m 2 sile in bütün Yunan donanak ei gün etmiş ve don: aft n ıı'n:tı'îım’nııııeVl'II"""'“'yı e Te denize açılmıştır. Ankara, 30, (A.A.) — Kurumu, bütün J! g diği bir beyanname ile mekteplileri Türk Kuşunun kanatları altına ça- manızı, yanınıza be sizi baştan aşağı iyice bir hekim muayenesinden geçirecek, sıhhatiniz uçuşa üyeliğine kaydedecektir. Bulunduğu- nuz 'eh;-do size, mektebinizdeki tah zamanlarda, kıt'alara sevkleri halinde harcirah ve rilmesini kabul etmiştir . Paris Elçiliği müsteşarlığı Ankara, 30 (Tan) — Dördüncü ğe rece memurlardan dış bakanlık birin ci dairesinde Celâl Hazrm derecesile ve orta elçi ünvanile Paris büyük el - çiliği müsteşarlığına tayin olunmuş- tur, Âskeri kıyafetlerde değişiklik yapıldı Ankara, 30 (Tan) — Bakanlar He- yeti, ordu kıyafet kararnamesinde ye niden bazı değişiklikler yapmıştır. Ye TAN ESTETİK Birçok meselelerde olduğu gibi, sanat eserinin yaratılması meselesin de de biribirine tamamiyle zıt iki te- lâkki vardır: Romantik telâkki, in- tellectualiste telâkki. Birinci telâk - kiye göre yaratma işi gayri şuuridir. gayri aklidir. Sanatkâr, meçhul kuvvetlerin tesiri altında kalarak e- serini yaratır, onun ağzıyle konuşan, kafasiyle düşünen, kalemiyle yezan o esrarlr meçhul kuvvettir. ni değişikliklere göre yaka remizlerin de şunlardır: G. R. genel kurmay, H Harbiye, T Tıbbiye, H. D. hudut, Z hazırlama, E erbaş, O okul, Y ihtiyat Yeni değişikliklerle bahriye zabit - lerinin rütbelerine göre kol şeritleri adedi, cesamet ve şekilleri değişti - rilmektedir. Makine smıfları zabitleri ise, turuncu renkte çuha yerine mavi renkte çuha üzerine siyah çuhadan bir main koyacaklardır. Bilânçolara vapışacak pullar Ankara, 30 (Tan) — Bilânçolara bir liralık damga pulu yapıştırılmak - ta olduğu anlaşıldığından bundan böy le iki liralık damga pulu yapıştırıl - ması lüzumunu finans bakanlığı alâ - kadarlara bildirmiştir. | — Küçük Haberler * Ankara, 30 (Tan) — Belediyeler bankası umum! merkez binasmın ya - pısını 323 bin liraya Abdurrahman ve Enver inşaat müessesesine ihale edil. miştir. * Ankara, 80 (Tan) — 2 Mayıs cu martesi günü Halkevinde modern Al- man san'ati ve Alman tezyini smıfla- rı sergisi açılacaktır. Ankara, 30 (Tan) — İngiliz tica - ret anlaşmasma bağlı iki sayılı liste- de yazılı dört yüz on üç tarife Pozis- yonuna giren eşyanm anlaşma mer'i kaldığı müddetç leketimize ser- bestçe sokuln kararl, ır. * Ankara, 380 (Tan) — Hükümet, erkek ve dişi tiftik keçilerinin harıca çıkarılmıryan mallarla mübadelesi için hükümete salâhiyet verilmesi hakkın daki lâyihayı Kamutaydan geri iste - elT A miştir, Hava Kurumu gençliği Türkkuşunun kanadı altına çağırıyor Türk Hava hem uçuculuk öğrenecekler, hem de k edilecek askeri öğret . Hava Kurumu Türk ço- cuklarıma hitap e.;tlâl bu beyanna- mesinde şunları söyliyor : Bütün dünya milletleri kanalıdır, devlet adamları hiç durmadan hay- kırıyorlar: lım. Havalardan gelecek tehlikelere karşı hazır ve uyanık duralım". “Tayyare,, artık kasırgaları ge- ride bırakacak bir hız almıştır. Mo- *“ Göklerimizi koruya - kuvveti mesafeleri yutuyor, eri- tiyor. Uçmasını bilmiyen milletlerin ya- şıyabilmesi çok güçleşmiştir. Bunun için bütün Türk çocuklarını “Türk Kuşu” nun kanatlar taltına çağırı - yoruz. “Turkuşu'nda — uçmasını öğ- renecek gençlerde şu vasıfları arıyo- ruzt a — En aşağı 17 yaşında olmak, yapmamış ölmak, — Enhn az orta tahsili bitirmiş oh::ıı_k-: Temmuz 1936 içinde İnönün- de açılacak kampa iştirak edebilmek, arı taşıyorsanız, —mayıs bmwıuk Türk —Kuşu şübe- sinde çalışmak üzere, şimdiden, hiç vakit geçirmeden bulunduğunuz yer- deki Türk Hava Kurumu — şübesine müracaat ediniz. Şubeye giderken : 1 — Hüviyet cüzdanmızı, — En aşağı orta mektep diplo- almayı unutmayınız. Şu - elverişli ise “Türkkuşu,, uçucu olmüyacak ka- sirçri yoklama şeklinde, gösteri lecek dersleri ve talimleri başaracak olursanız, Temmuzda İnönünde açı - lacak kampa gönderileceksiniz. Brö- verlerinizi alıncaya kadar orada ça- lışacak, Türk hava kurumu tarafın- dn iskân ve İaşe edileceksiniz, Türkkuşu talebeleri bu kamplarda Menler tarafından kendilerine yük - sek ehliyetname alabilecek surette piyade talim ve terbiyesi gösterile- cektir. Kamp zamanı bitince yapıla- cak imtihanda muvaffak olarak (c) brövesini alabileceklere M. M. Vekâ- leti tarafmdan yüksek ehliyetname- de verileceğinden bu suretle muvaf- fak olanların askerlik hizmetlerinden altı aylık bir muafiyet kazanmalarını temin için teşebbüste bulunulacak - tır. Atatürk çocukları, yeni Türkiye- yi kuran en büyüğümüz *Türkkuşu” nu açarken şu sözleri söylediler: “Türk çocuğu, her işte olduğu gi- bi, havacılıkta da en yüksek düzeyde gökte, seni bekliyen yerini, az zaman da dolduracaksın.” Atatürkün bu yüksek işaretlerine hepiniz koşmalısınız. Okuyup yazma yı nasıl bir ihtiyaç olarak öğreniyor sanız uçmayı da hayatın ve yurt mü- dafaasınm en lüzumlu unsurlarından biri kabul ederek “Türkkuşu” na ya- zılmalısmız. Orada sporlarm en zevklisi olan paraşütçülüğü hiç para harcamadan öğrenecek, Atatürk top raklarma yakışır ideal bir Türk ola- caksınız. I-İiflere verilecek sual listesi Londra, 30. (A.A.) — Kabine, sa- bah saat 10 da başlıyan fevkalâde içtimamda, Almanyaya verilecek o- lan sualler hakkındaki tetkiklerine devam etmiştir. Press Assoclation'a göre, bazı siyasal mahafil, Almanya muvafık cevap verdiği takdirde, Alman hükümeti ile Lokarnocu dev- letler arasında görüşmelere bağla- nabileceği kanaatındadırlar, Diğer taraftan, Londrada sanıldı- göre, gelecek hafta — Eden'in ğ::emyo hareketinden evvel say- lavlar kurulunda dış siyasa hakkın- İkinci telâkkiye göre sanatkâr, ga- yet şuurlu olarak sanatmın gaye ve vasıtalarını bilen, ve tasavvur ettiği ideale, muayyen kaiderele göre vü - cut veren bir işçidir, ve yaratma, ak- lm kontrolu altında vukua gelmekte- dir. Yeni olmıyan bu iki telâkkinin bugün de hararetli taraftarları var- dır. Charles Maurras ve Paul Valery. Birincisi, (La müsigue interieure) isimli kitabında, ikincisi, birinci (Va riâtös) de (L€onard) a tahsis ettiği etütte, ve Fransız felsefe cemiyeti - nin bülteninde, 1928 de neşrettiği (Creation artistigue) başlıklı maka- lede görüşlerini izah etmişlerdir. - * Burada ne birinci, ne de ikinci te- lâkkinin yaratma hadisesindeki mev kilerini tetkik erecek değilim. Sade- ce bazı sanatkârların ilham hakkın- daki deyişlerini ve ilhamı uyandıran bazı halleri kısaca hatırlatacağım: (Goethe) Werther'den bahsederken diyor ki: “Bu eserimi her ne zaman gözden geçirirsem hayret ederim. Çünkü bunu bir somnabule gibi aşa- ği yukarı şuursuz olarak yazdım.,, (Victor Hugo) Guernessey ada - sında oturduğu mahpesin uzun salo- nunda, salonun boyunca gidip gele- rek ,muayyen saatlerde bir yüksek masanın önünde ayakta yazdığını, bu şairin hayatınmı anlatanlar BöÖy - ler. Lamartine, (Meditations) un do - ğuşunu, gelişimini ilhamla izah e - der, ve (Ümitsizlik) unvanlı şiirini nasıl yazdığını şu suretle anlatır: “Bir gece yatağımdan kalktım, lâmbayı yaktım, ve ruhumun inilti- sini ve daha doğrusu gükremesini yazdım. Bu sayha bana sükünet ver- di, tekrar uyudum.,, Lamartine için ve bütün romantik ler için şiiri,'sanat eserini doğuran, elen heyecanlı, dayanılmayan r T%. Bu hamlenin verdiği sar- hoşluk içersinde sanat eseri kendili. ğinden vücut bulür. “Bitmiyen dö - nüş,, nazariyesi bir kaya tepesinde (F. Nietzsche) nin şuurunda birden- bire parlamış, ve filozof heyecanın verdiği sarsıntı ile uzun zaman bay- Bgin kalmıştı. Şair (Alf.de Musset) nin ekser şiir- e Filistinde Nümayişler yapıldı Yaralananlar var Kahire, 30 (A.A.) — Filistinden gelen haberlerde bütün memlekette vaziyetin nazik olmakta berdevam olduğu ve karışıklıkların şimdi şima- le doğru yayılmakta bulunduğu bil- dirilmektedir, Birçok yerlerde otomo billere karşı tecavüzler vukuu haber verilmektedir. Sydda tayyare meyda nı yakininde iki ecnebi gazeteci, gale yan halinde bulunan halkım hücumu otomobil taşa tutulmuş ve gazeteci- ler, o civarda bulunan bir po- lis mevkiine sığınmak mecburiyetin- de kalmışlardır. Kudüste Araplar, Şam kapısı ya- kininde büyük bir nümayiş hazırla- maktadırlar, Polis, silâh kullanmak mecburiyetinde kalmıştır Birçok kim seler yaralanmıştır. Üsküdar Tramvay Şirketinin borcu Üsküdar tramvay şirketi, Otodolf Alman — mücssesesine — borcu olan 789857 lirayı daha uzun vâdeli ve az bedelli taksitlerle ödemek için bu şir- ketle müzakereye girişmişti. Şirket, esas itibarile bu talebi ka - bul etmiştir. Otodolf heyeti umumiye since de tasvip edildiği takdirde mü- zakerata başlanacaktır. Sultanahmette tarihi bir kemer bulundu Sultanahmette Arasta sokağındaki hafriyat devam etmektedir. Son araştırmalar sırasında yeni bir kemer bulunmuştur. Kemerin başlan- Bici toprak seviyesinden altı metro a- şağıdadır. Profesör, dün akşama ka- dar kemer üzerinde tetkikatta bulun na uğramışlardır. Binmiş oldukları ti Ilharmnm leri gayrişuuri olarak yazılmıştır derler. (Geceler) de, ilham perisi ile olan konuşma bu düşünceyi kuvvet- lendiriyor, Musikişinas (Berlioz) şair (B& - ranger) nin (Beş Mayıs) isimli şiiri- ni bestelemiş fakat bitiremeden şu beyitte durmuştu: Pauvre soldat je verrai la France La main d'un fils me fermera les yeux Sonu bir türlü gelmediği için ese- ri yarım bırakan musikişinas artık onu unutmuştu bile. İki sene sonra bir gün Romada (Tibre) nehrine dü- şüyor. Sudan çıkarken, iki sene ev- vel boşuna aradığı müzikal cümleyi terennüm ediyordu. Amerikalı şair (Longfellow) anla- tiyor: “Dün akşam Alstonun şiirle- ri hakkında bir maküle yazdım, on - dan sonra ocağın başında sigara içe- rek geceyrısına kadar kaldım, bir - denbire Hesperus yelkenli gemisi bal lade'ni yazmak aklıma geldi, yaz - dım. Sonra, yatağa girdim, fakat u- yumağa bir türlü muvaffak olama - dım, Yeni fikirler mütemadiyen ka - famda yürüyordu, onları (ballade)a ilâve etmek için yatakta doğruldum, Balladoe'dan pek memnunum, Bana en küçük bir cehde bile mal olmadı.,, * Bir sevkitabil gibi ne vakit ve na- sıl isterse öyle müessir olan ilham tenbih ve tahrik olunabilir. Sanat- kârlarm ibda esnasındaki itiyatla - rma dair peb çok orijinal hikâyeler vardır: Wagner ve Balzac gibi bazı- ları muayyen bir elbise giymeden mülhem olamazlar. Voltaire ve aut- treamont gibi bazıları da kahve iç - meden bir şey yazamazlar. Sehiller gibi daima olgun bir elma koklıyan- lar, ayaklarını buzlu su içinde bu - lunduranlar, Baudelaire ve Poğ gibi zehirli münebbihler kullananlar var- dır. Hebbel sonbaharda, Strauss bilhas sa ilkbaharda çalışırdı. Goethe ve Rousseau gibi sanatkârlara tabiat bir hayal ve heyecan kaynağıdır. Al- fieri gibi bazılarma da musiki taş - km bir ilham vesilesidir. Sıhhatte, bazıları da hasta oldukları zaman daha iyi çalışır, Bazıları yatakla - rında bulunmadıkça, karanlık bas - madıkça bir şey yaratâmazlar. Ba- da hızlı ezinmek suretile aai L Eeria aç eretile dın hatırası çok zaman sanat ve ya- ratına heyecanımım şartıdır. Sanatkâra ilster azap, ister saadet versin, aşk çok zaman kuvvetli bir münebbihtir. Suut Kemal YETKİN Üniversite doçentlerinden Bmeyaı Rıısll Türk tabiiyetine kabul edilecekler Cenevre, 30. (ALA.) — Beynelmi- lel Nansen ofisinin heyeti idaresi, Norveçli Hanson'un başkanlığı al- tında 13 üncü toplantısını yapmıştır. Heyeti idare, Türkiyede Rus mülte- cilerinin vaziyetini, ermeni mülteci- lerinin Erivan'a ve Sar mültecileri- nin de Fransaya yerleşmesi * mese- lelerini tetkik etmiştir. Heyet, şu noktaları tesbit etmiş- e ; Türkiyedeki bütün Rus mültecile- ri, başka memleketlere yerleştirile- cek olan ehemmiyetsiz bir miktarı müstesna olmak üzere Türk tabiiye- tine geçeceklerdir. Bunlar bin - iki yüz kadardır. 9 Mayısta 1600-1800 kadar ermeni mültecisi Marsilyadan hareket ederek orada yerleşmek ü- zere Soövyet Ermenistanına gidecek- tir, Diğer taraftan Fransa hüküme- ti, 200 kadar Sar mültecisinin Ce- nubi Amerikaya yollanması için Nansen ofisine ne kadar verilmesi lâzım geldiğini tetkik etmektedir, Bugün Bahar Bayramıdır Bugün, bahar bayramıdır. Son çI - kan ulusal bayram ve genel tatil gün leri kanunu, 1 Mayısı bahar bayramı yede ilk defa bıhırhı_vrımıyıpd- Mmaktadır. Resmi öeireler ve müesse - seler tatildir. Mağazalar hakkmda hafta tatili kanunu hükümleri tatbik edilmiyecektir. Hususi yerlerin kapa- tılması ihtiyaridir, Şehrimizdeki Alman kolonisi, bu- gün Totonya klübünde toplanarak bir Hıyardan ne olur ? Turşu olur, salata olur, cacık olur, tarator olur, Hattâ hıyar suyundan bir çeşit krem de olur. Lâkin hiyar - dan nükte yapıldığını gördünüz mü?, Hayır derseniz dinleyin! Gerçi bizim titiz ve filosof üdeba gürühu içinde: — Ne bayağı söz! Ne olacak efen- dim, herifte kültür, İncelik, terbiye Diyenler vardır ama ben çoluk ço- cuk sözüne aldırış etmem, siz de et - meyin! ve dinleyin! Balıkpazarında dolaşırken — nadir bir yemiş gibi ötedenberi dalma 100 den yukarı değer bulan muzların bir sepet İçinde şöyle bir köşeye atılmış olduklarını, buna mukabil manav dükkânlarında hiyarın itibar mevki « ini tuttuğunu görerek merak ettim ve sordum: — Kaça! — Eziyetsiz yirmi kuruş! dedi.. Uzaklaştım ve düşündüm., Hassas bir adama; — Hıyar sende! deseniz derhal: — Bana hakaret etti! diye davacı olur da elma sende! deseniz aldırmaz, Halbuki bugün bir adama, hıyar de - mek elma demekten daha kıymetli de ğil midir?. Ben kendi hesabıma hıyar yirmi, hattâ on kuruşa satıldığı müd- detçe bu kelimeyi hakaret telâkki et- mem.Zımııbulııh.reHşldohkgı- rip telâkkidir. Bir adama: — Köpoğlu köpek! derseniz küfür sayılır. Ayni kelimeyi: — Vay köpoğlu! diye söylerseniz hakaret sayılmaz. Banun sebebi iki sözün söylenişinde kasdin değişme - sidir. Bunun gibi müptezel ve baya - ği bir şey olması telâkkisile söylenen “hıyar!,, sözü de bu garip sebze bu - günkü gibi pahalı oldukça hakaret sayılmamalıdır değil mi? Bu arada hiyarm bugünkü kıyme- tinin sebebi nedir ? diye düşündüm ve Şu neticeye vardım: Ne ki turfanda ise kıymetlidir. Onun içindir ki, ben dünya da hangi sahada olursa ol - sun kıymetlenemedim. Çünkü hiçbir zaman ne turfanda edip, ne turfanda Şaİr, ne turfanda sporcu, ne turfanda gazeteci olabildim. Daima geç kaldı - ğim İçin ucuz mallar arasına karış - :;ı:. Artık bundan sonra da turfanda olmak fırsatını bulacağımı ümltmomlyonııı. e B. FELEK Hava Kurumu Muhiddin Sadık ve Ferdi Ştatzer İstanbul konservatuvarı, Türk Ha- va kurumu menfaatine büyük bir k hazırlamıştır. Bu k , ya- rın akşam Şehir Tiyatrosunda verile- cektir. Bu gecenin programına Kon- servatuvarın oda musikisi profesörü Likko Amar, pyano profesörü Ferd, Son Statzer, şan Pprofesörü Rozen « tal ve vyolonsel Pprofesörü Muhiddin Sadık ştirak edeceklerdir. Mussolininin bir adamı Londrada mı ? Roma, 20 (ALA.) — Selâhiyet. tar mahafil, Musolini'nin hususi BU- rette göndermiş olduğu bir zatm İngiltere hükümeti ile gizli görüş- melerde bulunmak üzere Londraya hareket etmiş olduğuna dair — olan sayiaları tekzib etmektedir, Parmağı kesilmiş ! Unkapanı caddesinde Fotinin mey hanesinde rakı içmekte olan Namık, Yahya ve Hamdi adımda üç arkadaş, sarhoşluk neticesi aralarında kavga- ya tutuşmuşlardır. Kavga esnasında Hamdi eline geçirdiği biçakla Namı- ği sağ elinin şahadet parmağını kes den yakalanmıştır. olarak kabul etmiştir. Bugün, Türki- tiğin Mayıs bayramı münasebetile bir eğ - lenti yapacaklardır. Şehrimizdeki Al- man baş konsolosu Dr. Röpke bu top- lantıda hazır bulunarak bir nutuk söy liyecektir. Ayni zamanda Sovyet kon solosluğunda da bir toplantı yapıla « caktır,