az 4.4.0868 No. 66 Sefaletlerine merak edilen adamlar, kimi sakalı yere sarkarak, kimi bıyığı tavana kalkarak teşekkürler ederlerdi Bayram tebriki idayet, bayram günleri, kurşuni ça a ln Ge koltuğun altın madalyonunda hü- kümdarlaşarak otururdu. Tebrikler baslardı. Fes, şapka, sarık, bektaşi takkesi, mevlevi külâhi, Bursa ara- kiyesi, topçu kalpağı salona yata” ik. kalkarak girerler, üç metro rak, Uzayan kollar haramlar omuzlardan kopup yi lar yerlerde yuvarlanırdı. dâyekin üç yeri (eli, ayağı, “in sürelerle, dualarla öpülür; © o bir tevazula “kendisini mahcup ei memelerini” rica ederdi. Tebri ios gelenlerin ıstıraplarına; kibar Si Beslö merak eder, veremliye 'A ie Bin iyi gelip gelmediğini”. mama dan çıkana “eşya kurtarıp erer 4 Köadığını” o sorardı. Sefalet ları merak edilen adamlar, kimi 8 yere sarkarak, kimi bıyığı tavan kalkarak teşekkürler ederlerdi. Pakat Hidayet asıl frenkler geldi- Ki zaman bir âlemdi: Alman sefars- ti başkâtibine Alman ordusunu — Yatır, İngiltere elçi. kâtibine İngiliz donanmasmı beğenir, Karadağ elçi- sile krala selim söyler, İspanya maslahatgürarma Alfons'un kula- ğındaki hastalığı sorardı ve Mos kof başterellmanmı akşam yemeği- be slakordü. Hususi kâtibi Sacit, Hidayetin emrile, bu akşam yemeğini jurnal eder, Hidayet ertesi gün saraya ça- girrlır, İhsan alırdı Fakat Hidayet, “bü” biyrulm “teb riklerine sinirlenir; Adnans: — Ben böyle maskaralıklardan memnun olacak adam mıyım? Bu be ahlâkı düşük memleket! Bay- ram tebriki neymiş? derdi. Adnan da, bu bayram tebriklerini Hidaye- tin nekadar beklediğini bilir; bildiği hâlde; — Ne yaparsın Hidayet; iptidai emleketler böyledir. ; Mademki bu diyardan gitmiyoruz; bu deveyi şir deceğiz; derdi. Ve memleket deve,Fi- dayet üstünde hacı, Adnan yanına deveci olur, bu salonda , zarları. Tuhaftır, bunu diyen ğer bu sabah Hidayete bayram. be gelmişti. Adnan tepeler gelirdi, fakat tebrik etmezdi! Me Salonun kapısı yavs$, k âr; Tapu Müdürü Senih Köme. > kalir Vasfi sakallarile e$i y te durdular; Hidayetin rugan pa buçlarma nişan aldılar, kücüm © eeklerdi. Vasfinin bu konaktan bir koğulmadığı kalmıştı. Fakat R dayeti dolduran kaka Vasfinin alayla Di söylememişti : na bei Sakallı Vasfinin aleyhinde idi; © kadar aleyhte bir çehre ki Adnan var diye Hiğayet Sakallı Vasfiye bayram günü kr glifat etmekten çekiniyordu. Ve Hidayet, bu halile bilmiyerek Adns- na fenalık ediyordu: Vasfi karanlık ında bıçak gibi parlıyan tebes- mi bakarken düşünüyor” siümle Adnana Şimdi üzüne gan a Adnanın çeh- resi ortadan kalkmeca, motası uçan kemanemın kolu gibi Senih Efendi- Bin kafası muajlâkta kaldı. . Ertesi sabah erkenden Hidayetle Adnan saraya gittiler Fakat Gazi Os man Paşaya gittiler.Bir gairin gibi her isim bir cihandir, Kiöber cilmhuriyettir; Kutenberg omedeni- yettir; Gazi Osman Paşa da Adnan için ordudur. Adnan onun ağını mermer yalıya, namusunu sarsyâ yakıştırmıyordu. Pilevnede esir dü- #üp kılıcını Moskof çarina verirken çıkan resmine baktıkça Adnan, Pi- levne kahramanıma: “Sen düşman na kılıcının yalniz demirini verdin; o kilem kendisi sende kaldı!" derdi. İOnu görmek için saraya girmeğe bile razı oluyordu. Fakat bulamıya- caklarına emindi; insan bu kadar talihi! olamazdı. Ve bulamadılar, Hidayet: “Hazır saraya gelmiş- İken sana dünyanm yedi acibesinden sexizineıini göstereyim! o Avrupa kıtasında okuyup yazması olmıyan bir müşir!" dedi. OAdnanı zorladı. Tek merdivenli bir odaya girdiler. Yerde yuvarlak bir minder... Üs- tünde kırmızı burunlu, kına rengi bıyıklı, ufak gözlü, şişman bir adam: Tüfekçibaşı Arnavut Tahir Paşa! Baklava dikişli sarı ipek tak- ke... Şal hirka... Öksürdükçe hilâli in çözük yakasmdan me- kenarından dilini çıkarıyordu. İki ucundaki enfiyeyi bir türlü çekmiyordu: Bir nevi parmak tiryakiliği! Birdenbire oda kapısı açıldı. İçeri- ye bir müşir girdi; çelik bir bina yıkılıyor gibi kılıç ve mahmuz şa- kırtısile kendini yere attı; tüfekçi- başının enfiyeyi hâlâ burnuna sok- mıyan elinin OÜç parmağını öptü : çuha kıçı tavana kalkan bü adam, Belkisin babası idi. Altında kafası kaybolan bu insan kıçına Ad- nan baktı, mermer yalıdaki refahın nereden çıktığını gördü, dondu. Saraydan dönerlerken arabada Hi- dayet Adnana anlatıyordu! “Bu Tüfekçibaşı Tahir Paşa her gece sarayda yatar, evine gündüz gider- di. Abdülhamit ona güvenerek uyur du. Birçok Arnavut kaldırımların vaktile bu Tahir Ağa yapmıştı.Kaldı rımcı şimdi müşirdi Herkes onun eli ni öpüyordu.,, Adnan aptal aptal sor du: — Abdülhamit kaldırımcıyı ni- çin müşir yapmıştı? Hidayet, alay ederek cevap verdi: — Müşirlikten sonra başka rütbe olmadığı için! Hidayetin konağına döndükleri zaman Sefaret Müsteşarı Nail ve Ataşenaval Naşit salondaydılar. Ma- Uye nazırma damat olacağını duy- dukları gündenberi Adnani ikisi de seviyorlardı. Dil dökmeğe başladı- lar: Onlar Adnanla görüşmiyeli diyorum Hidayet, yazılarım var, dedi, gitti. Halep çıbanlı kadın Yalandı: Adnanm Hidayete söy- yoktu. Ne zamandır kaleme elini süremiyordu. Romanma bile baktı. ğı zaman “bu kadar lâkırdıyı o mu yazmıştı?,, Şimdi (OHidayetin kona- ğından çıkarken çok bezgindi. Ko- nuşmağa, gülmeğe, hattâ evindeki hastaya ağlamağa üşeniyordu: Hal buki anasının ağzından dün gece kan gelmişti. Ağlıyamıyacak kadar neş- esizdi. Sebepsiz mahzundu. Sebep. sizlik ikinci bedbahtlıktı. Hüznlin #ebebine alışa alışa İnsan o sebebi aşındırır, sebep yıpranır, hüzün ufa lırdı, Halbuki, Adnan hüznünün tu- ak tarafını bulamıyor, hattâ büz- günü bulamıyor, yakalıyamıyordu; ve bu hüzün meçhuller * kadar”bü- yüyordu. Sultan Mahmut Türbesi- ne kadar yavaş yavaş yürüdü. Tür benin mezarlığınm önünde durdu. Mermer satan dükkân kadar beyaz mezarlık!.. Adnan dinsizdi, fakat mezarlıklarda Allah ve karanlık arardı, (Arkası var) SOLDAN SAĞA VE YUKARDAN AŞAĞI 1 — Cocuklarmı cebinde taşıyan bayvan (7). Amca (3). 2 — Beyaz (2). Rekıya konan gey (6). 3 — Siyahi (4). Iki haneli bir ra- kam (4). 4 — Otomobil ahırı (5). Sanat (2) 5 — Dünya haberlerini alan ve ve ren bir müessese (5). Erkek (2). 6 — Allah (3). Tetifham (2). İlçe 4). ğ TL Iki haneli bir rakam (2). Bir millet (4). $ — Bir muharririmizin adı (3). Pehlivan pantalonu (6). 9 — Yüz sene (4). Başma bir harf koyarsanız vahşi insan manası- na gelir (5). 10 — Ateş (3). Hafızada kalan şey (5). 11 — Büyük bir vilâyetimiz (6). Genişlik (2), DUNKU BULMACAMIZIN HALLİ 1 — Ras Kassa (8). Ak (2). 2 — Ara (3). Saat (4). LA (2). 3 — Sardalya (8). 4 — Düb (3). İl (2). Su (2). 5 -— Asabi (5). Esen (4). 6 — Sal (3). Altı (4), 7 Sayı (4). Lâ (2). 8 — Atalet (6). Fa (2). 9 — Sıya (4). Al (2). 10 — Al (2). Se (2). Art (3), dediği |lediği gibi yazacak hiçbir yazısıl ii — Kamunbeylık (11), TAN Rl FAYDALI BİLGİLER nil Bugünkü Program istanbul 18; Senfonik mu 19: İ1915: Muhtetif | plâklar 19,0 Haberler ; Çocuk 20 Esirgeme Kurumu namma konferans Halk musikisi; 20.30: Stüdyo orkestr 2430: Sen haberler. i Sant 22 den sonra Anadolu Ajansının! gazetelere mahsus havadis servisi verile. | cektir. | Bükreş : 13 - 15.10; Plâk ve haberler; 18: Or. kestra; 20.35: Operadan nakil; 24: Radyo erkestrast (Romen müsikisi). Berlin 19: Sopran tarafmdan (şarkılar: 20.20 Halk şarkıları; 2048: Aktüalite; 2110:| Akşam konseri; 23: Haberler. Varşova 17.30: Şarkılı oda musikisi; 19.30: Muh- | telif; 2030: Senfonik büyük konser (Bü. tün Leh radro postalarından birer parça) 23: Radpo piyesi; 2135; Dans musikisi Budapeste 18; Çingene mesikisi; 19: Konferans; 1930: Şarkılı piyano O(Ermst ODehnany piyano çalıyor): 20.15: Söyler; 21 peştede misafir bulunan B. B. C n İdra) senfonik orkestrasının konseri; 23.30 Çingene musikisi; 2420: Caz. Prağ 18: Bando mizika; 19.10: Muhtelif: 20.29 Solo klarnet; 2035: Balet revüsü; 2145: Malk musikisi; 22.30: Yaylı kuarter kon. seri; 23.13: Plâik Seçme program Berlin, saat 20.20: Halk şarkuarı; 21.10; Akşar konseri. Varşova, saat 20.30: Bütün Leh posta. larından birer eser nakli Budapeşte, 19.30: İ Dehnanyi piyans çalıyor). Budapeşte, saat 2i: B, B. C. orkestrası Peştede misafir (Adrian Boylu idare - sinde). Prag. sat 20:20: Balet revüsü. : Lüypsig, saat 2110: Eğlenceli musiki (Sibelius); 2340: Halk musikisi, Kısa Dalgalar Buda piyano (Ernst Solo klarnet :20.85: l Berlin alışmış sastleri: Sant 1045 — 1420 » Sü ve 31. 4S m Sanr 15.00 — 1838 31,38 m Saat 19 — 2335: 25, 49 m ve “m Londra Bat 1415 — 2350 : Gösterilen 2 veye L posta 19,60 m. 25.53, 3i, 55 ve dü, 10 m. Sinemalar, Tiyatrolar * ŞEHİR TIYATROSU ; Sant 20 de| (Tosun). * TAN : (Bağdet Vole), | TÜRK : (Altm Toplıyan Karlar). * YILDIZ : (Seven Kadn). SÜMER : (Cürüm ve Ceza). İPEK : (Kan Lekesi) ELHAMRA : (Aşk Hüzünleri) (Malek Evleniyor). * MELEK ; (Bir Gecenin İskandalı) * ALKAZAR ; (Ölümden Korkmayan Adam, (Satılık Kahramanlar) .. * SARAY : (Gönlüm Seni İstiyor) * ASRİ: (Karyoka) ve (Sürat Şampi yonu). * ŞARK : (Mumyalarım Serveti) ve (Alevler Arasında). * SIK : (Herkes Ondan Bahsediyor). * MİLLİ : (Çin Batakhaneleri), (Bir Kiş Gecesi Ruyası) * FERAH : (Adalar Şarkı). * AZAK : (ilâhlar Eğleniyor) ve (Bir Gönül Böyle Avlandı) * KADIKÖY HALE : (Güze Günler), * KADIKÖY SÜREY” (Define A- dası) ve (Stdyo Girkinlikleri). * ÜSKÜDAR HALE : (Sevginin Sesi). * KUŞDİLİ LALE sinemasında Cuma akşamından itibaren (Tarzan Yam- yamlar Arasmda) Kadıköynde ilk delta, Davetler, Toplantılar Par ari Ün üreme KONFERANS Kadıköy Halkevinden 74 Nisan 938 cuma 21 de Bay Ali Haydar Barşal Evimiz salonunda o (Klubler) konferans verilecektir, Konferanıda, son” ra müzik konseri, Bütün yurddaşlara a- çıktar, İ Itfaiye Telefonları Istanbul İtiniyesi Kadıköy itiaiyesi Yeşilköy, Bakırköy, Büyükdere, Üsküdar itfniyesi Beyoğla İrfaiyesi Büyükada, Heybeli, Burgaz, Kanalı min takaları için telefon santralındaki yangın demek kâfidir. Müraenat Yerleri Deniz yolları acentesi Telefon o 42362 Akay (Kadıköy iskelesi) 43732 Şark Demiryolları Sirkeci 2509 Devlet Demiryolları Haydarpaşa 42145 bast 21603 Gureba hastanesi Yenibahçe 2407 kadınlar hastanesi 24553 Zeynep Kümil hastanesi #0119 Kuduz hastanesi Çapa 220 Beyoğlu Zükür hastanesi “0401 Gülhane bastanesi Gülhane 20510 Haydarpaşa Nürmune hastanesi ( 6010) | kat bu küçük 'n 9 a | el IKI FAKIR ma İ .. Peride CELÂL / avlusunda parmaklığa 'kutuya sokar, fakat O karşısındaki miş duruyorlardı. Çi - | görmeden uzattığı külâh daima boş- ik ağacı hafif dalla |luğa uzattığı elinde kalır, Ve külâhı zerine doğru uzatıyor, | gene yerine koyarken yurulu kirpik oynıyarak, dudakları e buruşurdu. ! maya kıza benziyorlar, İht kışlı soluk renkli çalışıyor, Ba çın bas | takıl- Bir gün Y genler iki fi adamın sehpas ini yapmıya Adamın keskin parlak bakışlı gözle ri sık sık ihtiyarla kadının üzerinde geziniyor, 80 gs heyecanla şi- sopaya dayanıyor ve önünden akıp | şerek, önündeki kartona birçok çiz- geçenlerden hiçbiri onun bakışlarını | giler çizmeye başlıyordu. üzerine çeviremiyor. Başı açık, ak| ki fakirin tavırlarında hiç saçları ensesini bürümüş, mavi çu » | gişiklik yoktu. İhtiyar birkaç buklu mintanına kadar inen gür ak | bakışlarını re sakallarının arasında dudakları gö - | mavi gözlerinden müstebei bi rilnmez olmuş. Yanında onun hazin | süm geçerek gene eski durg varlığmı tamamlar gibi omuz omuza | yetini almıştı. Kadın görmiyen göz. durduğu kadın her halde kızı, Kadın n haberdar bile di daha otuzunu geçmemiş. Çok zayıf, | ve ber zamanki gibi kutusunun ca- rengi akçıllaşmış, siyah yeldirmesi - | mına gik şık diye, elindeki kırk pa- hin sardığı vücudu ince üzün siyah | ralıkla vuruyor, yavaş yavaş ayni bir sebviyi andırıyor. O küçlk sol. | nakaratla mırıldanıyordu: gun yüzünde gür kirpikleri biribirine yapışmış yumuhu etrafına h serviden lan ge- nç bir yor kocaman yamalar kaplı tem gok eski şalvara benziyen bir lon giymiş. Elindeki budaklı kalım r de kere İc ferahlatır, nane. Nane var... Ressam İnlerce onların karştsm- < çi 1. Etrafına top- lanan çoluk çocuğun patı da ayni at me « ne serpiin 26“ Çarpıyor; lip. geçenlerin durup kendis l kla bükmasına aldırmıyor, dağr Ça ıyı saatleri: 10 — 1220:2558 m isk mumyalaşmış ince uzun parmak. | siyah saçları, gen güne — 1348 416 86 . » ? Mz İsi oğan İN Sddaeram | orman arasındaki kirk paralıkla icu- İ nda pariıyarak, gözleri bilinmezbir ponalardan ikisi, 1983.e 38, 29 m vel tunün cam kapağına şek, şik diye. ha- | ateşle hümmalı, vücudu öne doğru i- fir sesler gikartardik vuruyor Ve AĞ- | gilmiş, durmadan resme çalişiyordu. lar gibi bir sesle mırıldanıyor: Eğer “iki fakir, ismini verdiği bu — Yürek ferahlatır nane... Nane | tsbloyu muvaffakiyetle bitirirse, sa- var. nattaki en büyük merhaleyi bulaca- Belli ki dilenmemek için böyle kü. | ğini ümit etmekteydi. Ah, şu nane sa gk bir satıcılık düşünmüşlerdi. Fa- ten Kadınm yumulu gözlerinin etra - ında titreşen ıstırap dolu hatları, arı aşağı çeken kırık çizgile- arm soluk renkli ie kutusuna yane actığt avi i düşen her paranın çıkardığı gıkırtı İ- | rurunun boğazlanmasından gimgekle 16 bâğını döndürmeden dudakirnı 1 | ven acı manaları, ayni zamanda def- rır gibi. #akalını oynatarak, göz ka, | neğine dayanışındaki asil ifadeyi tab pakları asabiyetle hafif hafif titre- | suna tamamen geçirebilse., Ancak n 5 o zaman isinden tmitle bir şey- giyör. Uzanan ellerin ardından kutu | yer pekiiyen, büyük eserler uman ho- Bun cam kapağına düşen k, onlara tablosunda kopardığı ince - Şıkırtıları duyunca | ayni ısbrapla ebedi hayata kavuştur- kadında soluk dudakları aşağı doğru | duğu iki fakiri gösterecekti, garip bir tebessümle çekilerek elini (Sonu yarın) © kutusu onların a çılan avuçlarımda! biçareliği gizli - yemiyor. Ihtiyar kızmın le araların ULA | İl Traş Bıçağı Traş Sabunu Traş kremi Traş pudrası İl | İİ IN İ TAMA ISTAN BUL, ANKARA, BEYOĞLU Traş Kolonyası Tras Fırçaları . .. ye: İstanbul Telefonu Direktörlü- günden : Muhammen bedeli Cif. 4950. Lira olari 1000 adet müs- pet, 1162 adet menfi akü plâğı ve teferrüatiyle 60 adet muhtelif eb'adda cam kap açık eksiltmeye konulmuştur. İhalesi 9-6-936 salı günü saat 15 de İstanbul, Tahtakale Telefon Direktörlüğünde yapılacaktır. Şartnamesi pa- rasız olarak mezkür Direktörlük o Levazım Dairesinden alınabilir, Muvakkat teminat 372 liradır. Taliplerin “u- Etfal hastanesi Şişli 42426 Bakırköy Aki 10.09 karıda yazılı günde saat 14 e kadar teminat (akçelerini yatırmış olmaları lâzımdir. (2210) * im Aİ Şa m