Ma 44-086 Yazan: H. G. Welis ... oturma oğasmda renga- © Caballerin süslü Noel eğaci - biribirine on kurmak işin o kadar 4 le çalısıyordu ki etrafta ken - ini seyreden öteki çocukları gör- yor, işitmiyordu. Horrie Passıvor- üniformasını giydikten sonra da ulu eline aldı ve me iliş rler, sn , lerin . sıra oldular.| , yürüdüler, oğanm et yaşisdilar, Rite imothy demiryolunu serin oyununa iştirak et- ızla bir erkek-$0- , erkeğe: igaretleri iş - Bu esn uştu. Asker yen küçük bir kr unu yanına ÇAğITĞI E © ) 1 vurmağa başladılar. Horrie Askerler ayaklarmı yere gittikçe ie nin bir aralık gözüne İş- © — Hayır. © .— Öyleyse bir zelzele yap! — Hayır. a ri harp olsun. yır. H be kızarak geri çekildi. Timot- demiryolunun üstüne iğildi. F çok geçmeden birdenbire vagon J n biri devrildi. Horrie ve arka larının ateşledikleri dört toptan İnin mesaisi jsabet etmişti. klar hep birden güldüler. Yal il derman say treninin bombunea meleğin anyk Gr Ço ve arki ak Saylak tekrar doldurdular ve ettiler. Mermilerden birisi sir ynin koluna isabet etti'Tren öle ilmi oynuyan küçük kız sile: "başindi Timothy hiddetlenmiş: j | Diye bağırıyordu. | örrle ve svenesi topları tekrar &- aaa s | öv6v ÇEMAKÂN KIRILACAK, İpaşLAnı|oiuAsA, OTonArIK GEANAN ye İŞLEYEN ÇELİK ba Ri İrerkim İHAZİNENİN ÜSTÜNE E — İerrin İTEN i | sonna | | KALE MT İKUMAN K gemi Çarşam DA OpAsıMA vir Olacak 1940 EVET, MÜCEVMERLERİN BULUN» seyler Harbi Çeviren: Nuri Mahmut İnsanlar yapıcı oldukları kadar da yıkıcıdırlar John Gobaı, karısı, Harding, Passworthy ve büyük baba çocukların oyun, larını sey rediyorlar. teşlediler. Timothy'ye birçok mermi- ler daha isabet #ğinen dayanamadı, kalket Horrienin Üstüne yürüdü, ve Onu yumruklamağa başladı. Horrie de fırladı ve treni tekmeledikten 80n- ra Timothy'ye sarıldı. İkisi de yere yuvarlandılar. Çocuklar bağırmağa başladılar. Bitişik odadan gürültüyü İşiten Misis Cabal koşa koşa geldi. Kavga eden iki çocuğu ayırmadan Passvorthy, Harding ve John Cabal « | de içeri girdiler. Pamsovrthy oğlunun kavga ettiği- ni anlayınca ileri atıldı, ve Horrie'yi yakasından tutup kaldırdı: — Ne o? Yine ne yaramazlık eği- yordun. Diye çıkıştı. Diğer taraftan da Mi- sis Cabal Timtohy'yi azarlıyordu. Hörrie: — Baba, kabahat bende değil, on- da. Muharebe oynamak İstedik. Bi- istedin. Passrvorthy çocuğu döndü: — Bak, bak Horrie. Gel kulağını çekeyim. Gördün mü kabahat sende- imiş, Dedi. Horrle itiraz etti: — Fakat, baba harp yakıp yıkmak çin yapılmaz mı? — Hayır.Askerler harbetmek için değil, harbe mâni olmak içindir. Hay di bakalım Timothy, sen geç treninin başına, sen de Horrie topla askerle- rini, treni muhafaza et ki, bir gey ol- masın! “Tihotlıy, devrilen treni yerden kal dırırken, Hörrie somurtmuş, başmı yere iğmişti Misis Cabali takiben biraz evvel içeri gelenler dışarı çıktılar, John Cabal koltuğuna kuruldu ve müsteh- zi nazarlarımı Passvorthy'ye çevire- rek: Bak, tasavvur ettiğin harp oğlu nu bile tatmin oetmedi. Somurttu. İnanmadı, Insanlar yapıcı oldukları KRALIN MÜCEVHERLERİ -2 | İN BURASI; MÜCEVHERLERİN (BULUNDUĞU VEYKFİLD KYLESİDİR. BUGÖRDÜ- İĞÜNÜZ TAHTA KAPININ! ARKASINDA , AYA'CA BİR h kadar yıkıcıdırlar da! Odanın karanlık bir köşesindeki di vanın Üzerine kurulmuş olan Caba- lin babası, beyaz sakallı bir ihtiyar lâfa karıştı: — Şimdi çocukların ne güzel oyun- cakları var, Bizim (zamanımızda böyle şeyler yoktu. Oyuncaklarımız gok basitti. İple çekilen arabalar, kurşundan birkaç asker... Bazan dü- geliyor. Şimdiki oyuncaklar çocuklar için anlıyamıyacakları kadar karışık değil mi? Passrvorthy cevab verdi: — Bakınız, bu hiç aklıma gelme- misti. Bu da bir fikir! Büyük baba beyaz derisinin altın. da yağmurdan lanmış, asfalt yol- lar gibi görünen şişkin damar'ı eli. ni titrete titrete yukarı kaldırdı. Kır, uzun kaşlarını karıstırarak biraz düşlindü ve sonra ağır sesiyle ve ke- Yimeleri tane tane söyliyerek; | dakir mü ya? diyordu... Misis Cabal atıldı: — Oyuncaklar çocukların etlerine bir alişkınlık veriyor. Büyüvünce makineler daha kolaylıkla kullanı. yorlar, Dedi. Büyük baba kaşlarını okşamıya devam ederek: — Onların torunlarının daha mü. — sase-bu ne türlü şeyler? Doğrusu görmek isterdim ! Terakki, terakki... Dalma terakki, John kesti: — Baba, terakki diyorsun. Terak- kiden o kadar emin olma... Büyük babanın yerine Passovort- y cevap verdi: — Cabal sendeki bedbin! de has- talık! Büyük baba: — Pasavorthy doğru söylüyor. In- sanların terakki etmesinin önüne kim ve ne geçebilir ki?, Cabal cevap verdi: Arkası var7 Cabal babasımm sözlerini TAN şünüyorum da, çocukluğum aklıma! İngilterede Baldvinin mevkii çok sarsılmış Londra, 23. (A.A) — Yeni ye yapılan hücumlar neticesinde | Baldvinin vaziyeti son derece sarsıl- mıştır. Muhaliflerin başlıca şöyle hülâsa edilebilir : — Müşterek emniyet siyaseti, Mil- letler Cemiyetinin Habeş işindeki teslimiyetile git gide daha fazla te- reddiye uğradıktan ve arsrulüsal silâhların tahdidi meselesi de kat'i surette akim kaldıktan sonra, İngi- liz kabinesi, silâhlanma masrafları- nın müşterek emniyetin takviyesi en dişesinden mütevellld olduğunu söy lemek selâhiyetini katiyen haiz de ğildir. Siyasi mahfeller, muhalifler tara- fından yapılan hücumun, oBaldvini İ yeniden gayretler sarfına teşvik ede bileceğini ve mumaileyhin kabine er- İ kânını, İtalyaya karşı bir tazyik si- yaseti tatbik etmenin. Hükümetin İson derece zayıflayan vaziyetini dü zeltmeğe yegâne elverişli metin bir durum almanın gittikçe artan bir zaruret haline geldiğine ikna etme- ğe çalışacağını söylemektedirler. Fakat, diğer taraftan, ilâve edil- diğine göre, bu gayretlerin kabine zamdan bazılarınm hali hazırdaki temayüllerile o çatışması O ihtimali vardır, Bunlar, Akdenizdeki İngiliz filosunun serbest kalması ve İngiliz kabinesinin münhasıran o Avrupaya taalluk eden işlerle ciddi surette İmeşgul olabilmesini temin için İ- talyan-Habeş anlaşmazlığının sür'at- le halli taraftarıdırlar, Bu son mütalea üstün geldiği takdirde Baldvinin vaziyeti bir ker- re daha nazikleşecektir. Bu münasebetle hatırlatılmakta- dır ki, Baldvin Kral Jorj'ün taç giy- me merasiminin yapılacağı tarih o- lan 5-37 ye kadar mevkide kalmak ve yetmişinei yıldönümünü tes'it et- tikten sonra (şerefli bir surette çe- kilmek niyetindedir. Fakat, M. Baldvin'in, ateşli taraf- tarlarından bulunduğu müşterek em- niyet siyaseti aralıkta terkedilecek olursa, 6 tarihe kadar zuhur etmesi ithamları Baldvin nihayet, İngiliz kabini se seriyetinin mütaleasmı kendisine işti rak ettirebilecektir, İşçi partisi mahfellerinde söylen- diğine göre, Baldvin, tehlike anımda milli hükümeti kurtarmak için ka- İrekken oyuncakları olnenk. Kimbilir | binesinde değişiklik yapmakta te- reğdüt göstermiyecektir. Bazı siyasi mahfeller, Baldvinin altı aya varmadan muhafazakâr parti riyasetinden çekileceği ve ye- rine Neville Chamberlain'in geçece- gi, ayni zamanda (baş vekilliği de işgal edeceği mütaleasındadır. Bulgaristanda mahküm edilen komünistler Sofya, 23. (A.A.) — Filibe mah- kemesi bir komünist davasını neti- Gelendirmiştir. 46 suçludan, 4 U 12 Seneye, 20 si 4 seneden 10 seneye kadar hapis cezalarına mahküm o)- muş ve 22 si beraat etmiştir. muhtemel dme gi didi mu | IŞlındiye kadar Türkçe (ne), lerinde bunların benzeri olan tırarak bu bahsi bitiriyoruz). Beşinci seri kelimeleri “Türkçede menfi anlamlar” serisi- nin IX numaralı yazımında “değil” kelimesinin analizi gösterilmiş, bu- nun sonundaki “İl” unsurunun ayrı bir eleman olduğu, asıl menfi anla. mınım (değ) deki (ez —eğ) fone- minde bulunduğu izah edilmişti. Bu fonemin baş tarafında bulu- nan (d) elemanı da “esas” anlamını Sahiplik manasiyle temessil! ettiren bir prensipal köktten ibarettir, Ude - Üte Grek dilinde yalnız başma veya- hut isim ve ozamirlerle birlikte ola- rak kullanılan menfi anlamlı zarflar, (ude) ve (üte) kelimeleridir. Bunla” rm sonlarındaki (e) ler, kendilerin. den sonra gelen kelime de bir vo- kalle başlarsa düşerek (ud) ve (ut) şeklini de alır. Meselâ (ud'ütos, ut'e- kinos — ne bu, ne de o) sözünde İ (e) ler düşmüştür. Bu düşüş morfo- lojik bir hadisedir. Kelimelerin aslı (ude) ve (üte) dir ki tamamiyle bi- zim (değil) in (değ) parçasının ay- nıdır, Etimolojik şekillerini alt alta yazarsak hakikat hemen meydana M0 (0) (3) l Değ seğ-ked--eğl) Ude :uğ--ud--eğ(2) Ote suğ kut--eğiz) Bu (üde) ve (üte) sözlerinin baş tarafına (im) getirilerek ve baş vo- kaller düşerek husule gelen (mide) ve (mite) kelimelerinden ikinci seri sözleri arasında da bahsetmiştik, Dis (değ) ve (de) ve (te) elemanların. daki (eğ) ve (6) lerin sonlarındaki (ğ&) konsonlarının uzak saha anlam- Wi'bir (2) den değişme oldukların Fransızcada (dö) şeklinde de kul. landan bu menfi önekinin Lâtince aslı (dis) olduğunu biliyoruz. Bunun | “uzaklaşma” anlammıda görmek| Üzere Fransız etimoloji lügatinden şu satırları okuyalım: Menfi anlamı hakkında Türkçe ile İndo - Öropeen bir mukayese ve Semintik diller arasında (me), (yok), (hayır), (sz) menfi sözleriyle Grek, Fars, Fransız, Lâtin, İngilz, Alman ve Arap dik menfi anlamlı kelimeleri mukayese ettik. Bugün de (değil) sözile bir seriden olan kelimeleri karşılaş- rılık anlamlarını gösterir.,, (1) Işte bu (dis) aslınm etimolojik şekli: o 2 4) (iğ sid 4 is) dir ki bundan (değil) deki (değ) parçasiyle ve (ade) ve (ute) ve (d4) kelimelerindeki (de, te, dö) parçala» rınm da sonlarında bulunan (eğ) le- rin hep (es - ez) olmaları lâzımgele- ceğine en açık bir delildir Without İngilizcede menfi ön - edatı olarak kullanılan (Without) kelimesinde de yine bu (değil) kuruluşunun izini buluyoruz. Kelimenin etimolojik şek- Wi şöyledir: (. (2) (8) 0 (01 (iğ * ig ith oğ < ut) (1) İğ: Esas anlamına ana köktür. (2) İğ: Ana kök anlammı kendin- de temessül ettiren elemandır. (2). (3) Mb: Bu mürekkep ingiliz kon« sonu (d) ile (z) arasında bir ses ve- rir. Bunu (d) olarak alırsak, (iğ — ig £ id < iğigid 5 With) esas &n- lamınım tecelli ettiği sahibi gösterir İkt (değil) sözünün (d) konsonun- daki mananm aynını vermiş olur (8). (4) Oğ: Bundaki (ğ) de - tıpkı (de- gil) in (eğ) foneminde olduğu gibi (2) den değişme olarak uzak saha anlamını verir ve ana kök anlamının sahipten uzak kaldığını, yani sahibin ondan mahrum bulunduğunu anlata- rak menfi elemanı rolünü yapar. (5) Ut: Bu menfi anlamın vukuu» nu ifade eden ektir. ©, Bu analize göre (iğ İ- Ig 4 ith - loğ 4- ut — iğigithoğut) şeklinde a kökle onu temsil eden eleman kay- naşarak ve baş vokal de düşerek (8) ve (g) konsonları bir (w) yas run yokaline çevrilmiş ve dördüncü elemanın da konsonu düşerek keli- , İme (Without) şeklini almıştır. Ma- nası “esası temsil eden mefhumun bir sahipten çok uzak bir sahada vukuu” ndan İbarettir. Görülüyor ki bu kelime dahi (de- Zil) ile bir kaynaktan gelmektedir. Beşinci serinin tablosu Şü izahatı tamamlamak üzere bu seride tetkik ettiğimiz kelimelerin “DS (pröfixe) — Lâtince o “dis”/etimolojik şekillerinide bir tablo kelimesindendir ki uzaklaşma ve ay- | halinde, alt alta gösterelim: 0 © (© Değil eğe seği()-ü Ote (Gr) sağsudseği). Ude (G)suğ-utledl()*. Dis (Datjziğsidg is vi Dis W.I: ge is Hk. D6 Pr)zseğ edil). Without Ong.) : iw git soğ(a)ut(/*) İşte görülüyor ki bütün bu seride | de elemanlar hep birdir ve hepsinde de menfi anlamı yine bir (V -- 2) elemaniyle ifade edilmektedir. Türk dilinde menfi anlamlara de- İLA KAPALIDIR. YEĞANE GİRİLEN YER BURASIDIR. Edgar Wallace'in Resimli romanı Bavtaa ZENGİN HAZİNE Salı OtDUĞuU DÜNYANIN EN MÜCEVHERLERİNİN oDası! DONAVANLA , MÜDÜRİYETE SONRA GELECEĞİZ , pöyLE ETRAFA B.A Goz ATALIM!,, lâlet eden sonek, edat ve kelimeles rin birer birer analizi, Türkçeye ya» bancı denilen Grek, Lâtin, Fars, Fransız, Alman, İngiliz ve Arap dil- lerinde yine menfi anlamlar göste- ren önek, sonek, edat ve kelimelerin bunlarla karşılaştırılması, gözümü- zün önünde “Güneş - Dil” teorisinin şu parlak verimini canlandırmakta» dır: “Yer yüzünün kültür taşıyan dil- lerinde kültürel anlamları ifadeye yarıyan sözler ve ekler hep ana Türk dilinin zengin kaynağından kopmuş, türlü pröhistorik ve histo- rik âmillerin tesiri altında aldıkları şekillerin içinde hep Türkçenin keli- me kuruluş şekilleri hâkim bulun- müştur.” Bu büyük hakikati “Güneş - Dü" teorisinin kanunları, artık hiçbir iti- raz kabul etmez bir beligatle ortaya koymaktadır. LN. DİLMEN (1) Dictionnsire ( etymologigve dela kntue francalsa, Par Oscar Biceh, T L, 201. (3) İngilizce (W) konsanunun yarı ve- kal sesini böyle mükerrer bir (iğ -— ig) ile ifade zarureti vardır, Bunu sadece bit Çiğ) ana kökü yerine geçmiş (iv) prensi» pal elemanı diye de alabiliriz ve sanma de dişmez. ESLERA, Ba (ti) unsuru, “Divanü Jügatt Türk. te “değil, in aslı olarak gösterilen (dağ) kelimesinde de (&hağ) diye yazdığı. mir peltek (z) ye yakm (d) şeklini hatır davnaktadır, (9) Burada tenazır için (w) ww suru tahlil edilmeksizin tek bir ele- man gibi başa alınmıştır. Bunun da bir (iğ -- 4) veya (iğ 4 iv) olduğu malimdur. ğ wi ül dir