7 77 a ma <A mma 7 TA KA EKONOMİ MAŞA Mısır fiatlrinin yükselişi karşısında Ziraat Bankasının Romanyadan mısır getirteceği haber veriliyor Tü t iti kâfi olduğunu söyliyor, ediyor ve mısır “stoklarının fakat ortada bir hakikat vardır ki oda fiatlerin yükselmesidir Piyasada mısır fiatlarınm yüksel. diğinden şikâyet edilmekte idi. Mr- sirin kilosu 5 - 6 kuruşa kadar çık» muştı, Masır en ziyade Karadeniz vi- lâyetlerinde sarfedilmektedir. Bu iti- barla bu vilâyetlerdeki fakir köylü nün yegâne yiyeceğini teşkil eden misir fiatlarının pahalılanması, hükü metin nazarı dikkatini celbetmişti. 'Alıhan habörlere göre, Karadeniz vi- Yâyetlerindeki köylerde, bir kilo mi-|gi sir 7 kuruşa kadar satılmaktadır. Ziraat Bankası, piyasadaki buğday iktikârma darbe vurmuk için, silola- Tın ağzımı açarak piyasaya buğdayla- rmı dökmüştür. Ziraat bankası ihli- küra mâni olmak suretiyle piyasaya hâkim olmuştu. Buğday piyasasında olduğu gibi mısır piyasasmda da mü- dahale etmesi misir omüstehlikleri sir ticaretiyle alâkadar bu zat hadi- #eyi bir taraflı görmektedir ve iddia- tüccarı müşkül bir mevkie sokmuş- tur. Bu hadiseyi bir taraflr olarak görmektir. Yukarda da yazdığımız gibi, Ziraat bankasının dısardan mı. yük bir alâka uyandırmıştır. Bunun üzerine mısır fiatı da 4 buçuk kuruş tan 4 kuruşa kadar düşmüştür. Mısır satanların söylediğine göre, Romanyadan mısır getirmek mecburiyetinde kalmıştı. Zeytinyağlar Paskalyada Fiatlerin yakında | Yunanistan bizden inmesi muhtemel Piyasada” zeytinyağı flâtlarınm yükseldiğinden bahsedilmişti. Zeytin. yağı ticaretiyle alâkadar olanlar;'bu yükselişe tabil bir sebep olarak bu sene az mahsul olacağımı iddia et - mektedirler, Evvelce de yazdığı mübalâğalı » Bu iddianm boşa çıktığı sabit olduktan #onra, fiat yükselişine ihtikârdan baş ke bir sebep olmadığı da pek kolsy-| lıkla anlaşılmaktadır. Zeytinyağı bor saya tâbi bir madde olduğu için, ti- caret borsasının bu fiat yükselişi hakkmda bir tedbir ittihaz etmesi lâ- zımdir, Aldığımız malümata göre, ti- caret borsası murakıpları da henüz tahkikat yapmakla meşgul oldukla - rmdan bir hüküm verememişlerdir.. Diğer taraftan öğrendiğimize göre dündeniberi zeytinyağı fiatlarındaki yükseliş eski şiddetini kaybetmiştir. Fistların birkaç gün içinde ineceği söylenmektedir. Tereyağ fiatlarında da birkaç güin- denberi düşklinlük başlamıştır. Bir hafta evvel Trabzon yağları 100 ku- ruşa kadar satılıyordu . Birkaç gün- ra piyasaya İlkbahar yağlar! gele - cek ve fiatlarda daha ziyade düş- künlük başlıyacaktır. Kars yağları hentiz piyasaya gel- memiştir. Buradaki yağ tacirlerine gelen haberlerde, bu sene Karsta bol yağ elde “edileceği Bu sene kış olmadığı için, her sene görülen hayvan telefatı bu sene ol - mamıştır. Bundan başka hayvanları, beslemek daha müsait şerait altımda geçmiştir. Bütün bu sebeplerin tesi- riyle yağ mahsulünün çok olacağı an- laşılmaktadır. r Svâs Erzurum 1 Kupon kesik il altınlar a — u di TAN 3 NISAN CUMA İstanbulda Mm. ne Para Borsası Fransız Ticaret aaa Sterlin Gi © 628 “e 1 Dolar 1m— 1281— Odası yıldönümü. -| izm 20 Belçika frangı 80 31 di Lİ 2— 21— 1185 senesinde kurulan İstanbul! 25 ir Fransız ticaret odasın ellinci yıldö-| | 20 ili üm 2 nümü münasebetile dün Patriya vapu| (20 ir 1— 13— runda bir öğle ziyafeti verilmiştiş Zi| 2 Dinar Si 35 yafette davetli olarak Ekonomi Ba -| Fire ir e kanı Celâl Bayar namma “Türkofis| o Avusturyaşiin — 22— u— merkez müdürü ve İstanbul ticaret| Mark 0— 32— odası âzaları, şehrimizde mevcut 66-| © Zioti 2— 24— nebi ticaret odaları azaları, deniz ti-| (Pengo 20— 2— caret müdürü Müfit Deniz, Fransız) Çe Me m masla) İsveç imrohe © 3 — taşe kommersiyali, matbuat mümes-| Alim 9 073— illerinden mürekkep yüz yirmi kişi) ( Banknot 235 210 bulunmuştur. BY mailiniz yiz et e LO R söylemiş, davetlilere teşekkür ettik -| © Paris üzerine 1206 ten sorira Türk makamlarmn Fransız| (İngiliz üzerine 523.— ticaret odasmın işlerini teshil ettiğin| (Dolar 0,79,50 den dolayı teşekkür ve minnettarlığı Liret 100423 nı beyan etmiş ve elli o senedenberi Betga 470 süren ticari ahengin bundan böyle de | (Cenevre 24099 devamını temenni etmiştir, my iye Bundan sonra söz nlan maslahatgü Galli di Biel Zar sefir olmadığından kendisine ve-| © Avsntarya 42049 kâlet etmekle bahtiyar olduğunu söy- Mark 197,60 lemiş, davetlilere teşekktir ederek) ( İsveç kuronu 3lldd Türk-Fransız ticaret münasebatn.| £19psnya peteta Sai dan bahsetmiştir, Fransız ticaret O - Esham das: reisi de diğerleri gibi söz söyle - idikten sonra: İş Bankası MU, *— «| “Kleringten dolayı ler düzgün git ... ., 1040 - İmiyorsa da bunun trmumi vaziyetten | OX. e .. iin > mütevellit geçici olduğunu kaydetmiş şim 30— tir. Şirketihayriye 15 Ataşe kommersiyal da söylediği mı-| (Tramvay 20,25 tukta Türk tacirlerinden gördükleri | © Şememi Nektar 4 | kolaylıklara karşı teşekkür etmiştir. || paji”” m. Bundan sonra Türkofis merkez müdüf © Aslan Çimento 10,30 rü söz alarak Ekonomi Bakani Celâl| (o Merker Bankası S024 Bayarın meşguliyetinin çokluğundan | © Ovmanlı Bankası .— , Şark Merkez Eczanesi dolayı gelemediğini söylemiş muvaf- fakiyet dilemiş, teşekkür etmiştir. |/5f/krozlar Ziyafet çok samimi olmuş, üç saat) Türk Borcu 1 sürmüştür. Co Paris, 3 (A.A.) — Fransız devlet bankasının kambiyo buhranınm ari- Mısır Tahvilleri fesi olan 77 mart tarihindeki bilânço- | | Z894 a su 113 buçuk milyon altın ihraç edil.| (1911 II KuKesik 53.50 84.0 diğini göstermektedir. Bundan son - Tahvilât raki bilânço cumartesi ve pazartesi ————— İ günlerinin bedbinliği yüzünden daha) (Ritm ay * İhimsedilir derecede büyük bir zarar |, AredesiveT Kepoakesik Sev kaydedecektir. Anadolu Mümessil 49.10 Karşılık yüzdesi 70.20 den 60,39 a İİ Tabii Böcekçilik mektebi Portakal ihracatı merasimle açıldı benn alp Bee mermer p çi ve Portakal'il mevsiminin | bay Ekrem Ertenin sö açılmış- ay a mirac yer bd re gündenberi durmuştur. Türkofisce tu | © * - -İtulan istatistiklere nazaran bu Yılki Telaviv panayiri ihracatımız geçen yıllara nazaran da- 30 da Telâviv'de Di, ha siyde memnuniyet vericidir. , Bu mevsimde yapılan ihracat 8000 / srulusal panyır İştirak çin Türkofisçe çift sandığı bulmuştur ki, bunlarm | yapılan hazırlıklar bitirilmiştir. Pana en fazlası Rusya, Almanya ve daba yıra memleketimiz nimma iştirak & az olmak üzere Romanyaya yapılmış |decek heyet bir iki güne kadar hare tır. ket edecektir. 4-4-936 evi Meler , g lr Unutulan sevgilinin mektupları Sungurludan M. G. Kan imzasile: “Çılgınca sevişiyorduk. Babası ta- rafmdan onun bir doktora verilece- ğini işitince aşkımı boğdum, yalnız onun istikbalini düşünerek kendi sa- adetimi bırakarak kaçtım. Aradan seneler geçti. Şimdi ondan bana dai- ma azüplar veren ve benden cevap istemiyen mektuplar alıyorum, bu- gün beni seven ailem ve çocuğum var. Gönderdiği mektuplardan biri- ni de gönderiyorum, cevabınız Dana bir teselli olacaktır.,, Senelerden sonra, ve artık unultu- unuz, unutulduğunuzu sandığınız | İbir sırada ondan acı şikâyetlerle do- vermiyeceklerini . söylüyor. Acaba doğruca”ailesinden istemeli vaiyim ?,, Aranızdaki servet farkı olduğu gi- bi bir de yaş farkı bulunduğunu, o- nun sizden iki yaş büyük olduğunu yazıyorsunuz. Bu vaziyette onunla &vlenebilmeniz için ya ailenin gözü- nü kamaştıracak, yahut kızm gönlü- mü almış olmanız lâzımdır. Bununla beraber daha yaşlarınız da 19. Bek- lemelisiniz. Bu yaşta insan ilk gör- düğü kızı sevebilir ve hissiyatında laldanabilir. Birkaç sene sonra daha kâmil bir insan olunca bugünkü ta- savvurlarınzı bıraktığınız için mem- nun olacaksınız, * Kıskanç bir koca valisi sizi beyhude üzecek diye kor- kuyorsunuz, Bugün, sizin için bu es- ki günleri hatırlamaktan da, bu sön- müş aşkı.aleylendiğinden de birçok | pir kızla kısa bir müddette anlaşa- felüketler göre, | rak evlendim. Bir ev kadını olmak- mektupların kesilmesini temin et-| tan ziyade süse ve alayişe düşkün o- mek O yl MEeetği, lan ve beni kendisine uygun bulme- mızı Vel » karımın doğru 1 nizi, bütün dr elirdıli bekledi- bi bası ML Da e ginizi, onun da saadetini istediğinizi | bersizce oraya buraya gittiğini an- bildiren ağır, ciddi bir mektup yazı | yorum, Hattâ bana ihanet ettiğine nız. Hiçbir ümidi, en uzak bir ümidi | dair de kuvvetli şüphelerim var. Ben kalmasın. v onun bensiz evden dışarı çıkmasına * bile rası olmadığımı kendisine söy- İtaatten isyana... lemiş olduğum için : lerle ; gizlemiye ve inkâra aştığı dolaş” payda ML MK imzmsiler, | alarım ölemetine atfediyorum. Son derece olmaktayım. Bütün yordum. Bu çok genç kız benim em- rinle itaat etmekten, benim hükmüm e landı, Aylarca yattı, klan s0n- ra onu değişmiş buldum. Ailesinin se- viştiğimizi haber aldığını ve artik serbestçe görüşemiyeceğimi söylü- yordu. Nihayet ona yazdığım bir mektuba beni bülebü. lehditlerim fayda vermiyor. Evde ba- na,her şeyi söylemek üzre bulduğum de kandırıyor. Bu vazi- yette artık yaşamamız mümkün de- ği. Ne yapabilirim?,, Siz şiddetli bir kıskançlığın doğur- duğu vehimlerle boş yere rahatmızı we ocağınızın huzurunu bo- Anlaşılıyor ki güzel ve ZuUyOrsUmUZ. rüz İzarif bir kadmla evlenmişsiniz. O- nun evden dışarı çıkmamasını ve si- zi beklemesini İstiyorsunuz. Genç bir kadın için bü kolay değildir. Sizin bu "ulu | yollaki tahakkümünüz onu yalan medik, Arkadaşlarıma hareketimdem şikâyet etmiş. Fakat ben mecbur 0l- muştum. Şimdi onun başka bir genç- lo dölaştığım işitiyorum. O inkâr c- diyor. Vaziyet bu merkesdle, Acaba oma tekrar müracaat edeyim mi?,, Aranizda tatsız hâdiseler geçmiş nutmıya ve başkalarile meşgul olmu. ya çalışmanız lâzımdır. Başkalarile meşgul olurken, onun size dönmesi ihtimali vardır. Fakat. hesaba kat- mayınız. Acr bir inkisara düşersiniz. » Kendisinden iki yaş büyük bir kızla... Aydından Ha.. Ac. imzasile: “19 Yaşındayım. - Orta halliyim. Zengin bir aile ilo tanıştyorum ve bu ailenin benden iki yaş büyük kızmı seviyorum. Kardeşi ile çok samimi olduğum halde aşkımı kimseye belli im, Anmem de bu kızı bana sunuz. Onun yalanı - eminiz ki - eşi- ne, dostuna gitmekten ibarettir. Bi- raz mutedil ve makul olunuz. Yalnız başına yola çıkan her kadın yoldan çıksa, vay kocalarm başmagelenle- Ye 5 Kız babalarının isteği Kumköyden A. Şg. Se. imzelarile: “Biz iki köylü genciz. Evlenmek istiyoruz, kazancrmız bir evi geçin- * İdirebilecek derecededir. Ama evlene- miyoruz, Çünkü Kızlarım istediğimiz babalar bizden peşin para istiyorlar. Bu param vermiye muktedir değiliz. Bu döyirde kıs alirken üstelik babü- sına püörd vermek doğru mudur? Bivde yüz görümlüğü, ağırlık gi- bi, başka milletlerdekinin aksine bir illet vardır. Başkalarında kız babala- rı damatlarma para vörirler ki, şüp- hesiz bu akla yakındır. Bununla be- raber bu âdetler yavaş yavaş kelkı- yor. Zaten ötedenberi bizde de her a- lenin mutiska tatbikini beklediği bir #det değildi. Ümitsizliğe kapılmayın. Bir iki aile sizden para istedi ise bir gün buna lüzum görmiyenlere de rastlarsinız. > lar da seyrekleşmiş, zaten pek az d€- Ne. 92 Yıldız Yağmuru Faruk Nafiz ÇAMLIBEA, bir hayal kurdu, Fakat altı aym ge- nişlettiği uçurum, o kadar derindi ki bunu doldururken hayali bile yorul- du. Hayalin dolduramadığı boşluğu hayat nasıl doldurabilirdi? Birde dos | tü kendisine talili diyordu. O tallin değil, kaza ve kaderin çizdiği yolda çile dolduran bir zavallıydı. Ve öm- Tünün en eziyetli günleri dışardakile- re ne mes'ut görünüyordu ! Ziyanın hastalığı etrafa yayılmıştı. Şimdi de ziyaretçiler eksik olmuyor- du. Sarayı görmekten onu mahrum edecek olan bu (ziyaretlerin önüne büsbütün geçmek imkânı olmaymea, Ahmetle beraber bir çare buldu: Hasta, öğleden evvel, yalnız kalmaya mecburdu. Doktor, hangisi olduğu meçhul, böyle emretmişti! Bu asli oi- muyan emirle, sabahları, hastanenin *duğu kan gelmiş, gözlerinin başluğu | yakışacak sözler! Bırak, içinde parıltılar belirmeğe başlamış- | nim bulgurlu ailesine tı. Hamdinin gelişi onun hissini mem- | kalmadı; fakat bir de nun ederken düşüncesini sislere bü-|senin dünya karşısına çıkacak 1s6ız koridorlarında . Ziyanın odasını arıyan sarışın bir gölgeden başka bi. ri ilg görüşmemeye muvaffak oldu Sara, ona her gün bir parça hayat! tasryordu, bu parçalar çok geçmeden bir bütün olacaktı. halinde içeriye daldı: — Geçmiş olsum, ben de hastalığı-İ cunda nı amma erken haber aldim! Nasil, iyi misin? “ — Gördüğün gibi... — Gördüğüm, işittiklerimden iyi! Bir dışarda olsan da senin için söy- lenenleri duyan... Ziya, can sıkmtırım gülüşü ile giz- ledi; — Çok şükür, ben iyileştikten son- ra, dost, düşmanın ağzı açılmış. Ne diyorlar? — Rivayetlere bakılırsa işin için- den çıkmak kabil değil... Ben Anka- radan dün akşam geldim, bu saate Bir gün Hamdi Orilr, hasta oğası- Dostunu böyle bir işe girdiğine çok- | yordu, oradan yakaladı: nm kasvetini dağıtan bir kahkaha | tan tövbe ettiren akıbetten Ziyanm — Braktığım hayat, yapacağım ha fum bankanın umum müdürü ile gö- rüğmek istedim. Seni İstanbuldaki yüzü kızardı, Hamdi, dudaklarının u- | yat... Bunları sen varken ben mi dü- | müseseselerinden birine müdür yaptı, ac sitemleri, hastaya için, belki ömründe ilk | bunlar için yer yok, bunlar için değil, defn, kendisini tutmustu. Fakat Zi; | hiçbir sey için... Başımda tek bir fi - yea porahliğreni yö one 'küvvet | kirden başka, ne geçmiş, ne gelecek, Verdi. Hastalığının gektiğine, hasta. | bir gey dolaşmıyor! am şikâyet dinliyecek bir halde ol. | Hamdi başımı iki tarafa salladı. ba duğuna hükmetti, söyledi: bir parça muhakeme vermek — Yalnız delilik rivayetine inanma | için bütün nasihatler kâfi değildi: dım desem yalan... Insan deli olmadan e rene v Senin yaptığın işleri aklına bile getir- benli, omuzlarının. ez. Adamım rüyama girme bati -| 9” özne lee miele yar etmiye kâfi sebepleri birbir devir. | 1, yatağından doğruldu; altı ay evvel kurduğun yuvanm altını - Ona Gö öyle i Biniyor £ üstüne getir, parlak istikbalini ayak- i “ yi lar altna al, sonra, gel, hastanenin | sun onu! Sen değil, kimse, benden kadar kaç seni tanıyana rasladımsa | bir odasında yapa yalnız ömür #aY... başka hiç kimse onu tanırmıyor.. Bu - © kadar ayrı haberler aldım... Kimi| Ba delilik değilse nedir? aklmı oynatmış, kimi canma kıymış diyor... Hepsini dinleyince anladım ki sen soğuk almışsın! Hamdi, sigarasmı - yaktı. Ziyanm. dudaklarına, bir aydanberi hasret ol gün yaşıyorsam onun yüzündendir, Ziyanm cevalma meydan vermedi: | yalnız onun! — masalı. biliyorum, | - Hâmdi, yüzünde, içinin bü- şimdi bana gönülden, sevgiden, bahar | tün faciasmı gibi oldu. Bu, mu- 'dan dem vuracakam.. “Tam senin ya. | hakkak deli idi, ve Hamdide deli ile ışmda senin başında olan bir adama | uğraşacak sabrm zerresi yoktu, Onu «| iç âleminde kendi başmâ bırakarik ine bakacak yüzüm | dış âlemi İle meşgul olmanın en doğru kendini dügün, |'yol olduğunu anladı, lâkırdıyı çevirdi, rüyor, Hamdinin yaptığı ve kendisi- | yok.. Bundan başka, hayatmı da yeni | ken dedi ki: nin yıktığı yuva, bu sisler altmda, da | den yapmağa mecbursun! 'üneceğim” Zaten diişüncelerimde|artık büsbütün iyileşince yeni vazife ne baslarsm! Böşen bu yüzlerden de sinirlenmeğe başlamıştı. Ziya, gözlerile teşekkür etti, ve için lâ yerine gelmemişti. Bacakları, za- den: “bazı bir tek dost, insana, bütün ömrünce yetişiyor!u dedi. Hastanenin dar Odası ruhuna İlk büyük sıkmtıyı verdiği gin tamami- İe iyi olduğunu anladı. Tavanda bir lâmba, duvarda bir derece, ortada bir karyola, bir masa, bir iskemle... Burasmı bir fakir evinin sefaletin- den ayıran tek fark, etrafındaki €- yanın temiz ve beyaz olması idi. Zi- ya, bu odaya girdiğindenberi, masa- m Ele el ii başka mevzulara girdi. Yalnız ayrılır | şılaşsa, tekrar bu odaya kapanmağı razı idi. yıf vücudunu kaldırırken, titriyordu. Doktor, son vıztasını yaptığı sabah, — Tamamile hastane « den çıkabilirsiniz... Ancak kendinize lr ii çine | PA AŞA Md A0 go