<a. 27 -10-933 Cumuriyet Bayramı Gün Yapılacak Maçlar! Fenerbahçe - Güneş Ve Galatasaray - Beşiktaş Muhtelitleri Nasıl Çıkabilirler? mp Ünkü sayımızda haber verdiği- miz; £ibi, 29 Teşrinievvelde, şehri- Zin dört büyük klübü olan Fe- ahçe, Güneş, Beşiktaş, Galata ed, Y takımları, iki muhtelit teşkil ie bir maç yapacaklardır. u dört klüpten üçü, yani, Fe- ni Galatasaray, | Beşiktaş Fin iye kadar yapılmış olan ikle- dü,» başında gelen üç teşekkül Bu sene; bu üç kü kül üç klüpten teşel bn mcayak, aralarına Güneş klü- ün iltihakı ile dörtleşti. teli doğrusuhu söylemek lâzım se, şimdi bu dört klüp hakika- xa İstanbulun birinci sınıf klüple- lr, ' Ap maçlarda futbolümüzü te büy “Jemanlar hep bu dört k e malıdır. oi aziyeti böylece hulüsa e ME” Asıl mevzuumuza avdet ede- Tak- #tadyomunda oynanacak muh- ler maçı bu bakımdan çok ö - lidir, klüp o gün, ikişer teşkil © ederek acaklardır. Birinci muhte. » Fenerbahçe, ikincisi de saray — Beşiktaştır. ka, İki mühtelitin biribirleriyle ma »JAşması ortaya çok güzel bir T '$ çıkaracağı için, şimdiden (29 Mi büyük bir spor hare - olacaktır diyebiliriz. Tig sıl mühim kısmı, iki muhte- in nasıl kadro ile yoktasıdır. Alâkada, İ gizli tutulmaktadır. amda insanın ilk aklıma gelen : Acaba yeni bir sürpriz ile mi ıcağız? suali oluyor. Her Tak £ işin bu tarafını biraka- öimü <endi bildiğimiz ve görebildi ihtimalleri ortaya ko- me” Teşrinievvel Salı gi telişi çıkacakları ren, bu, ga- #y Fenerbahçe — Güneş muh- Bı şeriti nasıl çıkabilir? ton çk klübün en iyi oyuncuları, Sovyet temasları için, yapılan harap ta çalıştırılmışlardır. Gi de bunlardan başka, her iki ek diğer oyuncuları da var ki, ir 'ar da başlıbaşma birer kuvvet. liye: Ancak; muhtelit teşkil edi - ikişer | ha durum | hiz ge en iyileri seçileceğine göre, İ Mevkil oyuncuları teker teker, ine ıl ğiz. Kalaç göre teikik edeceğiz. kaç ar takımda bu yer için bir | “ii mcu vardır. Yalnız deş Tm arasmda en iyileri, Nec - Na Li Hüsamettindir. Eğer bunla- zı, sinde de bir tercih yapmak lâ- yapağelirse, Fenerbahçenin, ve son tej Tara Memili Tür! — - inin kaleciliğini yapan Necdeti derek sinek Tml” bujlet, bugün için en iyi form- lunan kalecidir. Bundan baş- taka, Oyuncunun soğukkanlılığı ve ma itimadı, böyle mühim bir Viz «ok rol oynıyabildiği | için, hiye Kanaatimiz ona em- ni ot edilmesi noktasındadır. udafiler; igne ve Fenerbahçe müdafile - büni £örümüzün önüne getirsek Reşaş'n; Yaşar, Faruk, Fadıl ve Bu Olduklarını görürüz. Teri dört oyuncudan, ilk ikisi, di- Vazje ine nazaran daha çalışmış onla, ette oldukları için muhtelitte * oynatmak mecburiyeti var- my halde bu karışık takımın teşkil edeceklerdir. Haf hattına gelince: al ve Fenerbahçenin en çok Fepüsu bulunduğu yer burasıdır. Raşa bahçeden, Cevat, Esa M. *, Güneşten de, Rıza, | İsmail, Sümheriyer Bayramı günü Fener bahçe ile karşılaşacak olan Güneş hattımı da, Yaşar ile Fa-| | sih, Naci, Fikret 29 Teşrinicvvelde oynayacak ta kımlardan Fenerbahçe, Beşiktaş takımları Celâl bu namzetlerin içinde | en| litinin nasıl bir kadro ile çıkabile- iyette bulunanlardır. Son günlerde, Esat ve M. Reşat, Sovyetler ile, yapılan temaslarda parça i halde ise de, oyun tecrübe- yle diğerlerine faik bulun- duğu için, onu da bu kadroya alıp haf hattını, Cevat, Esat, M. Reşat göklinde çıkarmak mnvafi alaca < | ğı kanaatindeyiz. Maamafih, Gü - | bir ib İ neşli Reşadın son Sovyet oyunların. | erdiği varlık, kayde değer | bir mahiyettedir. Velhasıl bu hattı teşkil ederken bu dört namzetten, en iyi üçünü tefrik etmek mecburi- yeti vardır. Forvet hattı: | en iyi olarak, Niyazi Necdet, Rasih, Rebii, Celâl Şefik, Salâhattin, var- | Mubhtelitin en zor teşkil edilebi - lecek mevkii de burasıdır. Çünkü yukarıda sıraladığımız oyuncular okadar birbirlerine yakındırlar ki, insan hangisini tercih edeceğini kestiremez. , Elimizde en iyi miyar olarak Sovyet temasları bulunduğuna gö- re, muahtelitin hücum hattının. şu kadro ile çıktığı takdirde iyi iş gö- receğini umarız. Niyazi, Fikret bu kadroda da, Salâhattinin yerine, Fenerbahçeli Naciyi oynat- mak kabildir. Yanı için bir kere Sa- | labilir, Şi Netice olarak, Güneş — Fener - Bekler: Yaşar — Faruk Haflar: Reşat, Esat, M. Reşat. Forvet: Niyazi, Salâhattin, Ra - Galatasaray—Beşiktaş muh- teliti nasıl çıkabilir? Galatasaray — Beşiktaş muhte- ce tahmin etmek çok zordu: Çünkü, her iki takımda birin plân oyuncularından birkaç kişi yoktur, kimi, Yaziyetleri dolayısi İe başka bir “şehirde, kimi de a: trenmansız bir halde bulunmak dir Maamafih, bu kadar önemli bir maça çıkarken, b wiki klübün id. recileri herşeyi gözönünde bulun - duracak ve her çareye baş vurarak takımlarını en kuvvet şekilde çıkarmağa çalışacaklardır. Bugün elde bulunan elemanlara göre bir Galatasaray — Beşiktaş muhteliti yapmak lâzım gelirse söyle bir kadro düşünülebilir. Kaleci: Bu mevki için, iki namzet var - dır. Beşiktaşlı Mehmet Ali, Gala- tasaraylı Avni. Avni, son zamanlarda antrenma- mını bırakmış bir halde idi. Fakat son, Sovyet maçları dolayısiyle Y: pılan kampta bu ğini bertaraf edebilmek için, bü- tün gayretiyle çalışmıştı. Fakat oy- nadığı oyunda bir parça şanssızlığı galebe çaldığı için, kendinden bek- lediğimiz şeyleri gösteremedi. Mehmet Ali, bir kenarda endine çalışan ve zaman ZA! şok iyi oyun çıkaran bir k. Fakat böyle ö ir maçta ken- disine ne dereceye kadar itimat et- ih. ım gelince, niyi seçmek lâzımdır. Çünkü, bu kaleci, seri forvetler karşısında çok tanberidir oynamağa alışmış, gözü pek, korkusuz bir oyuncudur. O - nun öyle toplara çıkışları vardır ki, insan gayriihtiyari gözlerini (Oka- yoktur ki Galatasarayın İs Beşiktaşın Hüs- nüsü ve Adnanı ile tamamile hem- ayardır. Bu dört oyuncuyu da, biribirin - den ayırt edebilmek çok zordur. Hüsnü ve Lütfi her girdikleri topu hasım hücumcusunun koparır gil laştırmağa muvaffak olurlar, Onun bu muhtelitte, müda- faa hattının, Lütfi ve Hüsnü tara - fından işgal edilmesi en muvaffak şekildir. Haf hattı; i Bu yer için, Kadri, Nuri, Feyzi- den daha iyisini bulmak çok zor - dur. 'alnız Nuri bugün Ankarada bulunmaktadır. Şayet o oyuncu getirilmiyecek olursa diğerleri için de bununla uyuşabilecek Hayrul - lah vardır. Fakat o zaman bu takı- mun haf hattı belki bir parça zayıf an - Birkaç satır Gandinin kelâmı Senelerdenberi sözle, oruçla ve dua ile Hint istiklâli nâmma dret - notlarla döğüşmekte olan Gandi yi ne söz aldı. İngilterenin barışı kur- tarmak teşebbüsleri hakkında konuş- muş, Diyor ki: — ingilizlerin sulhperverlikleri- ne inanamam. Huylu huyundan vaz geçmez, Mahatmanın bu lâl için zaman zaman topla» intliler Gandinin oruca yat - | tağını duyunca dağılıyorlar. Hintli kadın İngiliz malları İ boykotajı, Gandinin yedi peşli en- tarisi ve arkasmdn keçisi le Lon- | drada muhakeme olmağa gittiğini işitince, kaldırıyor. n yeniçerileri İstanbul sur | tin'in keşiş - silâh tutanlarla beraber (Fe- nerde oruca yatmışlardı. Eskiden Gandinin dudakları oy » haymca dünya gazetelerinin birin. ayfaları dolardı. Gandinin evvel günkü sözleri gazetelerin iç say- falarında telgraflar arasma sıkış - İ mış olarak çıktı. Bu farkları yapan şudur: Beri yanda istiklâli için kanmı akıtan bir Habeşistan var. Öbür | yanda orum yatan Gandi, Kendi kendime soruyordum: Habeşistana yürüyen Mussolini karşısında mizraklı, kalkanlı Ras - lardan biri yerinde acaba çıplak Gandiyi bulmak istemez miydi Eşref Şelik İkramiyeli sigaralar Cümuriyet bayramının birinci güö- nünden itibaren satışa çıkarılacak o- İan ikramiyeler Yenice sigaraların ilk partisi hazırlanmıştır. İnhisarlar idaresi yapacağı bu ilk tecrübeden | sonra lüzum gördüğü takdirde diğer | bazı nevi sigaraler: da ikramiyeli ya» İ pacaktır <———— olacaktır. Forvet hattı: Bu hattın sol tarafını, uzun sene- lerdenberi beraber ayni takımda oynamış olan Şeref ve Eşrefe ter - Danyal, için müfit bir oyuncudur. Merkez muhacimlik için iki nam- zel vardır. Biri Gündüz diğeri de Gündüz bugün için hattın en dur, mev bul etmez sakibi hiç şüphesiz Hak- kıdır. Bu oyuncu al il bugün için forveti larındandır, Sağaçık © mevkiinde Necdet ile Hayati vardır. Bu iki oyuncu da birbiriyle müsavi vazi yette bulunuyorlarsa da, &Necdeti in tercih etmek en doğru şekil- ir, Şu hale Galatasaray—Be- şiktaş mubhtelitinin for hatt şöyle Şıkabilir: Eşref, Şeref, Ali, Hakkı, Necdet, Hatları ayrı ayrı münaka- şa ettikten sonra Beşiktaş — Gala tasaray muhtel çıkabileceği | en kuvvetli şekli şudur diyebiliriz. Kaleci: Avni | Bekler: Hüsnü, Lütfi Haflar: Kadri, Nuri, Feyzi Forlar: Şeref, Gündüz, azdık. İdarecile - | ir bakkında ne dü * şündüklerini bilmiyoruz. Fakat, şw- / rası muhakkaktır ki, 29 Teşrinieve veli im #tadyomunda, mev * i maçı oynanaca * klıları da, lik; İstanbulun ünün oyuncu | yaziyetini görecekler ve ona göre | ik maçlı iğ sğei şekli tahmin Eray 4. G. & İ BiLDİRİKLER | | A T. 1. C. 1. İstanbul Bölgesi Fut - bol Heyeti Başkanlığından: 3-11 - 1935 gününde başlıya - cak olan 1935 . 1936 yılı birinci ve ikinci küme lik maçlarını idare & - decek olan hakemleri seçmek üze: re salâhiyettar klüp murahhasları» nın 30-10. ü u Halkevi gelmeleri lüzumu önemle bildirilir. T.LC. 1 İstanbul Bölgesi Fut- bol Heyeti Başkanlığından: Adları aşağıda yazılı | lisansiye Futbol hakemlerile hakem nam - zetlerinin 31 - 10 . 1835 Perşembe günü saat 18 de Bölge Merkezinin bulunduğu Beyoğlu Halkevi bina - sına gelmeleri önemle rica olunur: Nuri Bosut, Adnan Akın, Kemal Halim, Sait Salâhattin Cihanoğlu, Sadi Karın, Suphi Batur, Cafer, Ahmet Adem, Basri Bütün, Halit Galip Ezgü, İzzet Muhittin Apak, Şazi Tezcan, Saim Turgut, Meh- met Reşat, Kadri, Sabih, Rıfkı, Za- rif, Mehmet Ali, Bahaettin. Sinan, İzzet Asaf, Talât Özişik, Samim Ta Ja, Ali Rıdvan, Ekrem Ersoy, Halit Özbayrak, İsmail Tahsin, Mehmet, Sabit, Refik Osman, ERİ Rİ wave) o Cinayetfen Sonra v sam Nakleden : Mİ.- FA Herif, yıldızlı gök üzerinde daha koyu bir Teke yapan iki katlı köhne evin etrafını dolaştı. Sonra sağa, $0- la, öne ve arkaya baktı. Tamam, Ge- cenin kuytuluğunda, ne yakında ve ne uzakta, tek gölge, tek khurdayiş yoktu. Civardaki evler çoktan uykü- va dalmışlardı. Bekcinin düdüğü, git gide uzaklaşıyor. Gitgide ölüyordu Kocakarınm evine girmenin zaman: artık gelmişti deliğine soktu, çevirdi. Kapı hafif bir gicirt ile açılmverdi. Taşlığa bir adım attı, bin ihtimamla kapıyı tekrsr kapadı bir dakika hareketsiz durdu. Kar lığa alışmak istiyen gözleri, ki siyahlığı kurcalıyor, zorluyordu. Bir adım, bir adım daba atı, durdu. Bir yere çarpmak, açık bir kuyuya düş- mek, bir şey devirmek mümkündü. Bu takdirde kocakarı her hal nacax, bağıracaktı. Halbuki he lini kana boyamasını İstem Cep lâmbasmın o düğmesine Taşlık, solda koyu, tâkunyalar, sağ da köhne bir dolap, merdiven. Tırtıklanacak esva her hâlde yu- kardaydı. Fotinlerini çıkardı, kuyu- nun başına, takunyaların yanma koydu ve yavaş yavaş çıkmıya baş- ladı. Bâsamaklar, sinsi | gıcırtılarla gıcırdıyor ve bu gıcırt” herife bütün köy halkını uyandıtacak rültülü, geniş geliyordu. Yukarda, iki kap aştı. Biri yarı aralık: kadar gü- gezdirerek. ön! kırık mâsa, üstünde yemek artıkları. Bir yemek dolabr, dolabın üstünde ışıldıyan gözleri ile kendisine bakan bir kara kedi. Ne olur, ne hayvan bağırıverir diye çekildi, u- İca kapıyı kapadı ve öteki kapının önüne dikildi ve dinledi. İçerden, hr | riltili bir net cakarının odası, Herif bir an düşündü. Şimdi bu odaya girmek, usulca etrafı aramak, ve karı uyanmadan sıvışmak gerek- 4. Güç iş. Mahalle kahvesinde eluy- duğuna göre kocakarı bütün parası- nı başucundâki dolabta saklıyordu. Yaradana sığmıp odaya girmek, ba- tunu uyandırmadan meseleyi hallet- mekten başka yapılacak iş yoktu. Bir besmele çekti ve düğmeyi ç€- virdi. Lâmba cebinde, içeriye bir â- dım attı. Yildizli gecenin koyu mavi ışığı etrafı hayal meyal farkettirebi- lecek derecedeydi. Gözleri hemen köşedeki yatağa, yatağım yanındaki çekmeli dölaba gitti. Kocakarı, kesik Bırıltılı nefeslerle çok derin görünen sesi geliyordu: Ko- olmaz, | | daha kuvv İ ru çekti. Kör olasıca çekme, açılmı- bildiğinden limba kullanmadan işini belki bitirebilecekti. Belli olmaz, ih- tiyarların uykusu hafiftir, ışık koca- arıyı uyandırabilirdi. Şimdi uyuyan kadının yarım met- o yakınındaydı. Elini çekmenin üze» rinde gezdirdi: Alâ, anahtar Üzerin- deydi. Evvelâ hafifçe, sonra biraz k je çekmeyi kendine doğ du. Anahtarı şağa, sonra sola çe» k gene çekti, Nafile, sinirleni- yordu. İç okkak bir küfür sa- Lümbayı yakıp muayene ete n başka çare yoktu. Bir daha deniyeyim dedi. Anahtar gene sola ivvetle çekti. onra bir şangırtı. Çek” Bir gıcırtı “ne hızla açılmış ve sarsıntı, dolabın üstündeki ya bir lâmbayı, ya bir ay- vayı yere düşürerek paramparça ets küfür, sonra pars inilti ve çarşafın kara kara akan kan, or sızı cani yapmıştı. Sanki bir asır süren sükütla dolu He, sanki kaskatı kesi rı belki ölmemişti. Belki çarı kaza Jekeliyen bu kanm yarası ha- Tüğei, Düğmeye bâstı ve yatağı aydınlat» 21. Zayıf, kuru bir hatun, Camdan işler gibi parlıyan, tavana dehşet» b dişlek , kemikli eline di dörde katlanmış bir kâğıt. Herif, soğumaya başlıyân patmakları ayt- tarak kâğrdr aldı. Kaçacağına, garip bir merakla bu beyaz kâğıda takıle ması ne yersiz, ne lüzumsuz bir has Yeketti? Küğıdi açtı. Bir mektup. Heceliye heceliye okudu: Nineciğim, “Birkaç güne kadar sana kavuşus Yoruz. Sana bir de gelin getiriyo- rum: Fatma. Senin Fatmayı çok ses he eminim. Yakında bir de ço Yıllardanberi çeks ık bitecektir. Şimdis , hem Fatma gözlerine hasretle öperiz nineciğim.,, atil, İpleri bırakılmış bir tahta kukla gibi yere çöküverdi. Nine! Bu isim onâ birdenbire kendi anasını, uzakta memlekette olan kendi ana- danberi görmediği anasını tap gime Ve kadavranın sal Şimdi yatakta yatan bu kadın o» suz, onun oğlu da anasız kalmiş- bir uykudaydr. Katilin gözlerinden birdenbire fiş» Dolaba doğru yürüdü. Karanlığa | Isıran iki damla yaş kirli sakalına alışan gözü eşyayı daha iyi farkede' doğru akıverdi, Vedia Riza Giz No 210060 Menekşeden taç öreyim Kalbimde bu akşam NEDİME No. 270062 Senin her halin bana Uşaklı kız GönüL No 270068 İlona Havayan Kitara CUMHURİYET BAYRAMINI Neşe ile kutlulamak için ODEON Plâk şirketi, yeni çıkardığı işbu plâkları tavsiye eder. || Semahat Ozdenses No, 270063 Beklerim Hergün | Sarıyor Gün Geçtikce Mahmure Handan Ne 270061 Yandım Sana Kadıköylü Yakışır mi Şanına Şaziye Karakoç No 270064 Eğer Tombulsa Kaymaksa Çok Güzelsin Sevdiğim Akay Işletmesi Direktörlüğünden: Cümhuriyet Bayramma rastlıyan 29, 30 Birinciteşrin 935 günleri Pazar tarifesi yapılacaktır. Bundan başka ayrıca yapılan ilâve seferler tarifesi de iskelelere asıl- mıştır. (6792)